Ana Sayfa Blog Sayfa 736

Oyun geliştiricileri için toplam 2 milyon TL’lik oyun fonu oFON başvuruları açıldı

Rollic ve partnerlerinden Tiplay Studio’nun beraber yürüttüğü, yetenekli oyun geliştiricilerinden oluşan ekiplerin global ölçekte başarılara imza atan oyun stüdyoları haline gelmesini sağlayan ivmelendirici programı oyun fonu oFON, online gerçekleşecek olan ikinci turu için başvuru alımlarına başladı.

oFON‘a: Başvur

Rollic kurucu ortaklarından Burak Vardal “Türkiye’de oyun geliştirmek isteyen gençlere özellikle stüdyolarını kurmak ve dünya çapında hit haline gelen oyunlar yaratmak konusunda destek olmayı önemsiyoruz. oFON; sektörün gerektirdiği hız, yaratıcılık, teknik detaylar ve yayınlanması konusunda gerekli yönlendirmeyi genç ekiplere sağlayan ve onları finansal olarak da rahatlatıp hızlandıran bir oyun yatırımı fonu. İlk tur jüri değerlendirmesinde birden çok potansiyeli olan fikir ve ekiple tanıştık. İlk 3 ekip yatırımlarını alarak hızla oyun üretmeye başladılar. İkinci tur yatırımlar ile Türkiye’den daha fazla oyun geliştiricinin başarıya ulaşmasını istiyoruz.” açıklamalarında bulundu.

Kazananların jüri sunumu, oyun örnekleri ve juri değerlendirmesinin ardından belirlendiği yatırım fonunun ilk turunda toplam 27 ekip içinden 10 ekip ön elemeyi geçerek İstanbul’da yapılan juri sunumuna katıldı. Bu sunumlar ve final değerlendirmesinin ardından 3 oyun geliştirici grup finale kalarak yatırım için hak kazanmıştı.

21 Mayıs 2020 tarihine kadar süren başvuruları kaçırmayın!

İçinde bulunduğumuz dönem sebebi ile online (çevrimiçi) olarak gerçekleşen yarışmaya katılmak için öncelikle yapılması gereken oFon web sitesi üzerinden başvuru formu doldurmak ve sonrasında stüdyo projenizi anlatan detayların bulunduğu sunumu hazırlamak.

Neden oFON ?

Dünya’nın önde gelen oyun üretim merkezlerinden olan Türkiye birden fazla Türk oyun şirketi başarı hikayesine ev sahipliği ediyor. Üniversitelerin bilgisayar mühendisliği, tasarım ve oyun geliştirme gibi bölümlerinde okuyan ve mezun olan gençler için oyun dünyası büyük potansiyel gösteriyor. Rollic Türkiye’de oyun geliştiricileri desteklemek ve iş hayatına ilk adımı atan gençlere fayda sağlayabilmek adına Tiplay ile birlikte başlattığı oyun yatırımı fonu ile gençlerin başarıya giden sürecini hızlandırmayı hedefliyor.

oFON’u kazanan ekipler hangi konularda destek alıyor?

Finansman konusu, yeni kurulan oyun stüdyoları için çok önemli. oFON’dan alacağınız destek ile ekiplerin maaşlarından, ekipman temini, ofis kirası ve yazılım desteğine kadar her konuda faydalanabilirsiniz. Ayrıca bu stratejik ortaklık; pazarlama, satış ve dağıtım faaliyetlerine de destek sağlıyor. Deneyimli Tiplay ekibinin fikir üretiminden, prototipleşme, yazılım, oyun tasarımı, modelleme, arayüz tasarımı ve kalite kontrol gibi noktalarda ön plana çıkıyor. Ayrıca isteyen ekiplere ortak bir çalışma alanı sağlanarak farklı oyun geliştiriciler ile birlikte çalışma imkanı yaratılıyor.

Şirketleşme sürecinde desteğe ihtiyacı olan ekipler özellikle iş geliştirme ve ekstra desteğe ihtiyacı olanlar için atölyeler, profesyonel eğitimler ve sertifika programlarını da oFON kapsamında bulabilirsiniz. Bu işin ilk aşaması oyun geliştirmek, fakat oyunları Amerika ve dünya çapında en çok indirilenler listesinde görmek için sadece herkesin oynamak isteyeceği bir oyuna sahip olmak yeterli değil. Burada oFON kazananları Rollic’in yayın desteği ile başarıya hızla ulaşıyor.

Yerli girişim Cyber Struggle, 38 milyon TL değerleme ile yatırım aldı

Siber dünyanın özel kuvvetlerini yetiştiren bir disiplinlerarası siber güvenlik girişimi Cyber Struggle, aldığımız bilgiler doğrultusunda Startup Wise Guys ve bir uluslarararası hukuk firmasından 38 milyon TL değerleme ile yatırım aldı.

Cyber Struggle, standartları oluşturan, öncülük eden, hem bireysel uzmanlık, hem kurumsal güvenlik operasyon merkezleri için, dünyanın en güvenilir sertifika otoritesi olmak hedefi ile kuruldu. Girişimin şu ana kadar geliştirdiği Ranger ve Aegis sertifikaları aktif ve global çapta her geçen gün daha fazla ilgi çekmekte. Çok yakında kurumların güvenlik operasyon merkezlerinin olgunluğunu ölçecek bir sertifikasyonu da duyurmaya hazırlanıyor.

Cyber Struggle, ofansif ve defansif çalışmaları hibrit olarak inceleyen, bunları kriminoloji, psikolojik harekat, gayrinizami harp, profilleme, terörizm çalışmaları gibi farklı alanlarla birleştiren ve liderlik, ekip yönetimi, mental dayanıklılık gibi yumuşak yetenekleri merkeze ekleyen, yeni sıra dışı bir doktrin geliştiriyor.

Cyber Struggle, alınan yatırımı globalde yeni sertifikaların penetrasyonunu hızlandırmak ve yurtdışında ofis sayısını artırmak için kullanacaklarını açıkladı. Aynı zamanda 2019 yılında Startup Wise Guys’ın siber güvenlik programında ilk yatırımlarını alan girişim, gösterdikleri performans sonucu Startup Wise Guys’dan ikinci defa yatırım almış oldu.

Girişimin kurucusu Kubilay Onur Güngör yatırım ile ilgili “Cyber Struggle girişimini sadece 2400 lira sermaye ile kurduk ve bu süreçte taş üzerine taş koyan, başta takım arkadaşlarım olmak üzere, emeği geçen, destek olan herkese teşekkür ediyorum. Teknolojiye teşekkür eden ama her zaman insanı merkezine koyan bir siber güvenlik girişimi olarak bu alanda bir otorite olmak üzere çıktığımız yolda emin adımlarla ilerliyoruz” dedi.

Yıldız Kuluçka girişimi Ferge Mühendislik’ten uzun ömürlü ve fonksiyonel yüz maskesi

Pandemi nedeniyle başta sağlık çalışanları olmak üzere birçok kişinin kullandığı yüz siperliklerini takanlar buğu yapma, hareket ve görme kısıtlılığı, sterilize edilmeme gibi bazı problemler yaşıyor.

TÜBİTAK Teknogirişim Sermaye Desteği ile Yıldız Kuluçka Merkezi’nde kurulan Ferge Mühendislik, Yıldız Teknoloji Transfer Ofisi danışmanlığında bu sorunları ortadan kaldıran bir yüz siperliği geliştirdi.TÜBİTAK1507 Covid 19 çağrısı kapsamında desteklenen bu siperliğin üretimine haziran ayında başlanacak.

Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını kişisel koruyucu malzemeleri hepimiz için önemli hale getirdi. Görünen o ki her ne kadar hayat normale dönse de aşı bulunana kadar maskeler hayatımızın olmazsa olmazı olacak. Ancak maskeler konusunda kamuoyunda ciddi tartışmalar söz konusu. Bir taraftan koruyuculukları sorgulanıyor, bir taraftan birkaç saat sonra steril olma özelliğini kaybettikleri. Bu nedenle artık sokakta maskelerin üzerine siperlik takmış kişileri görmeye başladık. Ancak başta sağlık çalışanları olmak üzere birçok kişinin kullandığı yüz siperliklerini takanlar bazı problemler yaşıyor.Buğu yapma, yüzde yara oluşturma, hareket ve görme kısıtlılığı, ağrı yapma, sterilize edilememe gibi şikayetler kullanım verimini düşünüyor. Yıldız Kuluçka şirketlerinden biri olan Ferge Mühendislik, sağlık çalışanlarından topladığı bu geri bildirimle sterilize edilebilir uzun ömürlü hızlı üretilebilir silikon yüz siperliği geliştirdi. TÜBİTAK 1507 Covid- Proje çağrısı tarafından desteklenen bu proje için çalışmalara başladıklarını söyleyen Ferge Mühendislik kurucusu Fatih Erdoğmuş, üzerinde çalıştıkları yüz siperliğinin özelliklerini şöyle anlatıyor:

Fatih Erdoğmuş

“Mevcutta kullanılan siperlikler görüş kalitesi düşük ve tek kullanımlık olmasına rağmen defalarca kullanılmak zorunda kalıyordu. Ferge, daha az buğu yapan, steril edilebilir, 20 haftadan uzun süre kullanılabilir, görüş kalitesi iyi, ciltte yara yapmayan siperlikler geliştiriyor. Projemizde fikrin oluşumu, fon bulunması, proje yazımı yönetimi ve yürütülmesi, paydaşların bir araya getirilmesi, çıkacak fikri ve sınai hakların yönetimi, bunların ekonomik katkıya dönüşmesi ve ticarileştirilmesi konusunda Yıldız TTO’dan destek alıyorum.” dedi.

Maskeyi üretmeden önce çok kişiye sorduk

Bu siperliğin sadece Covid 19’a özel olmadığını, tüm damlacık yoluyla bulaşan hastalıklar için geçerli olduğunu dile getiren Erdoğmuş üretime haziran ayında geçeceklerinin altını çiziyor. Erdoğmuş, projeyle ilgili sürecin detaylarını ise şu sözlerle paylaşıyor:

“Nisan ayında TÜBİTAK tarafından Covid-19 özelinde çok hızlı bir proje çağrısı açıldı. Yıldız Teknoloji Transfer Ofisi danışmanlığında projemizi hazırladık ve TÜBİTAK’a sunduk. Nisan ayı içerisinde de sonuçlandırıldı. Onaylanan 35 projeden birisi de bizim önerdiğimiz yüz siperliği projesi oldu. Proje süresi olarak 9 ay tanındı. Fakat biz salgında hızla fayda sağlayabilmek için 3 ay içinde Yıldız Protatip Atölyesi’nde bu projeyi tamamlayabileceğimize inandık ve o şekilde öneri sunduk. Çünkü efektif kullanılabilen yüz siperliklerine sahada çok acil ihtiyaç var. Sosyal medya aracılığıyla 14 binden fazla kişiye ulaşarak siperlik kullananlara ‘Şu an kullanılan yüz siperliklerinde değişmesini istedikleriniz neler?‘ diye sorduk. Gelen geri bildirimler doğrultusunda tasarımı geliştiriyoruz. Sağlık çalışanlarının yanında tüm vatandaşlarında kullanabileceği hem de ulaşılabilir fiyatta yeni bir siperlik olacak. İhracat potansiyeli de yüksek bir ürün ama şu an için ticari kaygılardan çok sosyal sorumluluk olarak görüyoruz. Böylelikle bir daha benzer bir salgın olduğunda daha hazırlıklı olmamızı sağlayacak bir ürünümüz daha hazır olacak.” dedi.

Arçelik, Hack the Normal hackathon ile yeni normale geçiş sürecindeki fikirleri destekleyecek

Dijital dönüşüm vizyonunu gerçekleştirmek için yürüttüğü projelerin yanı sıra fikirlerin hayata geçirilmesine imkân sağlayacak teknolojik ve organizasyonel yapılar sunan ArçelikATÖLYE iş birliği ile Hack the Normal hackathon düzenliyor.

“COVID-19 krizi ile hayatımıza giren, evlerdeki ‘yeni normal’ yaşam tarzına nasıl olumlu bir etki yaratabiliriz?” sorusundan yola çıkılarak Sağlıklı Yaşam, Sosyal Yaşam veya Sürdürülebilir Yaşam konularında siz de katılım sağlayabilirsiniz.

  • Son Başvuru: 13 Mayıs 2020
  • Hack the Normal‘e: Başvur

Hack the Normal, dünyanın kademeli olarak yüzleştiği ve birlikte keşfettiği “yeni normal” olgusunu konu alıyor. Verinin demokratikleşmesini hedefleyen Arçelik öncülüğünde, farklı disiplinlerden bireyler bir araya gelerek; içinde bulunduğumuz krizden sonra ‘normal’ kavramının nasıl değişeceğini ve ‘yeni normal’ yaşamın nasıl olacağını sorguluyor. Hack the Normal, COVID-19’un bireysel, toplumsal, maddi ve manevi olarak sekteye uğrattığı işleyişi, yeni bir yaklaşımla sürdürmeyi ve kolaylaştırmayı hedefliyor. Sosyoloji, tasarım, teknoloji, psikoloji, insan kaynakları, yönetim ve iletişim gibi birçok disiplinin buluşacağı dijital bir alanda, çözümleri farklı sektörlerden beslenerek geliştiriyor.

Hack the Normal’de neler sunuluyor?

Hack the Normal’e katılan takımlar, Arçelik’in düzenlediği ve ATÖLYE tarafından organize edilen program kapsamında problemi keşfetme, araştırma, çözüm geliştirme, prototipleme ve hikâye anlatıcılığı gibi farklı alanlarda eğitimler alacak ve alanında uzman kişilerin konuşmacı olarak yer alacağı seminerlere katılacak. Katılımcılar, hackathon süresince farklı disiplinlerden ve alanlardan gelen uzmanlardan mentorluk alarak projelerini geliştirme ve fikirlerini rafine etme şansını bulacak. Hackathon sonrasında Arçelik ve paydaşları tarafından oluşturulacak değerlendirme ekibi tarafından seçilecek projelere Arçelik tarafından prototipleme, üretim, belgelendirme için test ve onay süreçleri ile ilgili “ürün geliştirme” desteği, Arçelik Türkiye kanalları üzerinden müşterilere erişim için “tanıtım” desteği, satış olanağı ile fikri hakları için “iş modeli” desteği ile yatırım ağları, hızlandırma ve kuluçka programlarına katılım, kullanıcılara ve ekosisteme erişim imkânları sunulacak.

Meseleler: Hack the Normal, katılımcıları aşağıdaki alanlarda ticarileşme potansiyeli olan yeni ürün, hizmet ve iş modelleri geliştirmeye davet ediyor.

  • Sağlıklı Yaşam Evlerdeki sağlıklı ve iyi yaşam koşulları için nasıl olumlu etki yaratabiliriz? Beslenmeden kişisel bakıma, uykudan egzersizlere ve kişisel hijyene uzanan bir çerçevede bireylerin ve ailelerin evde sağlıklı ve iyi olma hâllerine nasıl katkıda bulunabiliriz?
  • Sosyal Yaşam Evlerdeki birey ve ailelerin sosyal ihtiyaçları için nasıl olumlu bir etki yaratabiliriz? COVID-19 sürecinde evlerde bulunan ve pandemi sonrası yeni alışkanlıklar geliştirecek birey ve ailelerin sosyal ve yaşamsal ihtiyaçlarına nasıl dokunabiliriz? Hobilerden öğrenmeye, kültür-sanattan yeme-içmeye geniş bir çerçevede sosyalleşmeyi ve ev içi iş bölümünü nasıl değiştirebiliriz?
  • Sürdürülebilir Yaşam İnsanlar ve dünya için evde nasıl daha sürdürülebilir bir gelecek tasarlayabiliriz? Kriz sonrasında evde gıda atıklarından enerji tüketimine, yeni çalışma biçimlerinden toplumsal rollere ve eğitime, farklı alanlarda sürdürülebilir bir etki yaratmak için birlikte nasıl bir gelecek tasarlayabiliriz?

Başvuru: Hack the Normal, bu konularda fikirleri veya projeleri olan birey ve takımların başvurularını kabul ediyor. Takımlar, ön değerlendirme sonrası kabul edilecektir. Başvurular hackthenormal.com adresinden yapılabilir.

Seçim Kriterleri ve Sıkça Sorulan Sorular:

  • Hackathon’a hangi aşamadaki projeler başvurabilir? Hack the Normal’e farklı aşamada (fikir, prototip, hazır ürün, ürün pivot vb.) proje başvuruları kabul ediliyor.
  • Takımların ön değerlendirme kriterleri nedir? Başvuran takımlar projenin olgunluk seviyesi, faydalanıcıya etkisi, proje ihtiyaçları, ölçeklenebilirlik ve uygulanabilirlik kriterleri ile değerlendirilerek etkinliğe dâhil edilecek.
  • Bireysel olarak başvurabilir miyiz? Hack the Normal’e bireysel başvurular kabul edilmektedir, ancak başvurusu kabul edilen bireylerin, etkinlik öncesinde bir takıma dâhil olmaları veya kendi takımlarını kurmaları beklenmektedir.
  • Takımımız var ancak başka ekip üyelerine de ihtiyaç duyuyoruz, ne yapmalıyız? Hackathon’a bireysel olarak başvuran kişiler etkinlikten önce Slack çalışma alanına eklenecek. Burada takımınız için ihtiyaç duyduğunuz kişileri bulabilir ve takımınıza davet edebilirsiniz.
  • Hackathon takımları kaç kişiden oluşmalıdır? Takımlar 3-7 kişi arası olabilir.

Türk Lirası ile desteklenen kripto para BiLira, Kyber Network ile entegrasyonunu duyurdu

Ethereum ağı üzerinde Türk Lirası ile desteklenen ilk stabil kripto para birimi olan BiLira, DeFi yani Decentralised Finance ekosistemindeki en önemli aktörlerden biri olan Kyber Network ile entegrasyonunu duyurdu.

Kişi ya da merkezi olmayan çeşitli kripto yatırım platformlarınca muhafaza edilen token’ların Ethereum blokzincirinde sorunsuz ve güvenli şekilde takasının gerçekleştirilmesine aracılık eden likidite protokolü olan Kyber Network ile iş birliği gerçekleştiren BiLira, kullanıcılarına kendilerine ait BiLira’ların kolayca takas edilebilmesi için önemli bir imkan sağlıyor. BiLira ayrıca, DeFi ekosisteminde yer alan önemli markalar ile de yakınlaşma yolunda önemli bir adım atıyor.

Kyber: Merkeziyetsiz Finans – DeFi ile Köprü

Geleneksel merkezi kripto borsalarından farklı olarak Kyber Network, Ethereum ağı üzerinde kişiler arası ve aracısız token al-sat imkânı sunan belli başlı platformlardan biri olma özelliği taşıyor. DeFi ekosisteminde yer alan bir çok platformun birbiri ile etkileşimi noktasında köprü vazifesi gören ve bu yönü ile sık başvuru adresi haline gelen Kyber, 2018 yılında gerçekleşen 70 milyon dolarlık işlem hacmini 2019 yılında 390 milyon dolara çıkartmış durumda.

Kyber Network ile BiLira arasında Mayıs ayı itibari ile yapılan iş birliği sayesinde BiLira kullanıcıları; Argent benzeri mobil kripto cüzdanlarında bulunan BiLira’larını Kyber üzerinde listelenen diğer token’larla tek tuşla takas edebilecek. Likidite sağlayıcı olma özelliği ile birçok yabancı DeFi projesinin de entegre olduğu Kyber, BiLira ve kullanıcıları için DeFi dünyasına açılan önemli bir kapı görevi görecek.

BilLira kullanıcıları, BiLira’nın Kyber Network’üne dahil olması sayesinde;

  • Mobil kripto cüzdanlarında bulunan BiLira’larını hızlı ve güvenli bir şekilde farklı kripto para birimlerine dönüştürebilecek ve/veya değiştirebilecek.
  • DeFi dünyasının ayrıcalıklı türev ürünlerine erişebilecek.
  • 94’ten farklı Kyber Network tarafından geliştirilen uygulama dünyasına tek tuşla adım atabilecek.

Kyber Network CEO’su Loi Luu konu hakkında “BiLira Teknoloji şirketi, bu entegrasyon ile BiLira token’larına likidite desteği sağlarken, BiLira kullanıcılarına Kyber’in DApp ekosisteminin kapılarını açıyor. BiLira’nın Türkiye’deki kullanıcılarını merkeziyetsiz web’e ve finansa bağlama misyonunu desteklemekten memnuniyet duyuyoruz” açıklamasını yaptı.

Kullanıcılarına sadece güvenli token transferi hizmeti değil, tek tuşla DeFi ekosistemine bağlanmalarını sağlayacak tüm gelişmeleri yakından takip eden BiLira, itibari-teminatlandırılmış yaklaşım sunarken; çoklu üyelerden oluşan ağ ile çoklu likidite ve rezerv sağlamayı hedefliyor. Ters ibraz riski bulunmayan stabil kripto para birimi olarak geliştirilen BiLira sahip olduğu teknolojisinin odağına şeffaflığı koyuyor. Bu şeffaflık sayesinde tüm hareketlerin halk tarafından istendiği an takip edilmesi sağlanıyor.

Eren Bali’nin de kurucuları arasında olduğu Carbon Health, 26 milyon dolar yatırım aldı

Türk girişimci Eren Bali’nin de kurucuları arasında olduğu sağlık hizmeti girişimi Carbon Health, B Serisi turda 26 milyon dolar daha yatırım aldığını açıkladı. Haziran 2019’da Brookfield Asset Management liderliğindeki B Serisi turda 30 milyon dolar toplamıştı.

Eren Bali, Greg Burrell ve Tom Berry tarafından kurulan Carbon Health’in diğer yatırımcıları arasında Javelin Venture Partners ve Bullpen Capital de bulunuyor.

Mevcut yatırımcı DCVC’nin yeni fonu, şirketin COVID-19 salgını sırasında test ve bakıma odaklanması nedeniyle işletmenin çalışan sayısını 100 çalışandan 300’e çıkarmasına yardımcı oldu.

Eren Bali, şirketin Mart ayı başlarında, ortaya çıkan COVID-19 salgınının ön saflarında yer alması gerektiğine karar verdiği süre zarfında B Serisi yatırım turunda ek bir yatırım ile devam etmeye karar verdiğini söyledi.

Ayrıca Bali “Ayrıca piyasada iyi bir oyuncu olmak istiyorsak, sermayemizi güçlendirmemiz gerektiğini de fark ettik” dedi.

Carbon Health, hızlı bir COVID-19 testi ile Körfez Bölgesi’ne hizmet vermek üzere bir mobil test kliniği kurdu. Şirket, 12.000’den fazla COVID-19 testini tamamladığını açıkladı. Şirket, Amerika Birleşik Devletleri’nde 16 eyalette sanal bakım hizmetlerini sunuyor ve yaz aylarında bu sayıyı artırmayı planlıyor.

Telehealth, Mart ayında COVID-19 salgınının başlangıcından bu yana ciddi bir oranda artış yaşadı. Hastane hastanelerinden kaçınmak isteyen hastalar ile birçoğu konsültasyon ve bakım için tele sağlık hizmetlerine başvurdu.

Girişim, Mart ayında evde bir COVID-19 testi yapmaya başlamıştı, ancak U.S. Food and Drug Administration (FDA), evdeki numune koleksiyonlarının acil kullanım izni kapsamında olmadığını söyledikten sonra hizmeti duraklattı. Hizmet beklemeye alındığından dolayı hiçbir hasta sonuç alamadı. Carbon Health’in laboratuvar ortağı Curative Labs, kısa süre önce FDA’dan acil kullanım izni aldı ve evde testler hastalar için mevcut olmadan önce ek onaylar için ajansla birlikte çalışıyor.

Online video eğitim platformu Vidobu’nun kullanıcı sayısı 1 milyona ulaştı

Yüz binlerce kişinin ‘uzaktan çalışma’ yöntemiyle işlerine devam etmesi geliyor. Yaklaşık iki aydır evde olan çalışanlarının kişisel gelişimlerine destek vermek, aynı zamanda da eğlenceli ve bilgilendirici içeriklerle onları beslemek isteyen şirketler, uzaktan eğitime büyük ilgi gösteriyor.

Yaklaşık 1 milyon kullanıcıya ulaşan, online video eğitim platformu Vidobu’nun; kişisel gelişim, mesleki gelişim, bilişim teknolojileri ve hobi gibi kategorilerde sunduğu eğitimlere, son iki aylık dönemde gösterilen talep ikiye katlandı. Vidobu Kurucusu ve Yöneticisi Hakan Çamoğlu, “bu dönemde mevcut müşterilerine verdikleri hizmetlerin kapsamını çok daha genişletirken, birçok yeni firmayla da iş birliğine başladıklarını” söyledi.

“Hobi” ve “Sağlık” eğitimi de ilgi görüyor

Uzaktan eğitimin çok büyük bir verim ve tasarruf sağladığını belirten Çamoğlu, ” Vidobu olarak misyonumuz; yüksek kalitedeki eğitimlerin herkes tarafından, her yerden ve düşük maliyetle erişilebilir olmasıdır. Bu misyonumuz doğrultusunda yüzlerce eğitmenle ürettiğimiz 12,000 üzerinde Türkçe video eğitim setini, devamlı geliştirdiğimiz kapsamlı içerik ölçümleme yönetim altyapısı ve teknolojisini çok ekonomik bedellerle kullanıcılarımıza sunuyoruz. Şu an yaşadığımız süreçte bize uzaktan eğitimin ne kadar etkili ve verimli olduğunu, hayatımızın ayrılmaz bir parçası olması gerektiğini öğretti” dedi.

Son dönemde özellikle kişisel gelişim, uzaktan çalışma, stres yönetimi, sağlık başlıkları altındaki eğitimlerin çok büyük ilgi gördüğünü vurgulayan Çamoğlu, “Uzaktan eğitimde şirketler artık sadece çalışanlarının zorunlu eğitimlerini değil, özel yaşantılarını da etkileyecek eğitimler vermeyi tercih etmektedir. Çalışanların ilgisini artırmak için özellikle hobi, sağlık, aile gibi eğitim içerikleri büyük önem taşımaktadır ve buna ilgi gitgide artmaktadır. Oryantasyon eğitimleri gibi işe yeni başlayan herkese tek tek anlatılması gereken konuların, uzaktan eğitim içeriği olarak hazırlanıp sunulması çok büyük bir zaman ve insan kaynağı tasarrufu sağlamaktadır. Aynı zamanda bu şekilde anlatılan konularda da bir standart yakalanmış olmaktadır” diye konuştu.

Vidobu her yıl yüzde 100’ün üzerinde büyüyor

Kendisi de bir eğitimci olan Hakan Çamoğlu’nun 2009 yılında kurduğu Vidobu, 2013’te Mynet grubuna katılarak büyük bir ivme yakaladı. Bireysel pazar dışında kurumsal pazara ve üniversitelere giriş yaparak, günümüzde uzaktan eğitim pazarında güçlü bir konuma ulaştı. Yüzde 100 yerli sermaye ve Türkçe içeriklerle Türkiye’nin en geniş video eğitim kütüphanesine sahip olan Vidobu, tüm eğitimleri kendi stüdyolarında uzman eğitmenlerle hazırlıyor; hem içerik hem de çekim ve prodüksiyon kalitesiyle ciddi bir fark yaratıyor. 2019 başından itibaren de İngilizce eğitim içerikleri üretmeye başlayarak global oyuncu olma yolunda ilerliyor.

1907 Fenerbahçe Espor takımı, Vodafone FreeZone Şampiyonluk Ligi kış mevsimi şampiyonu oldu

Vodafone FreeZone Şampiyonluk Ligi’nde Kış Mevsimi Finali nefesleri kesti. Kıran kırana bir rekabete sahne olan heyecanlı lig dönemi sonrası finale kalmayı başaran 1907 Fenerbahçe Espor ve fastPay Wildcats’in karşı karşıya geldiği Kış Mevsimi Finali’nde vadiden zaferle ayrılan taraf 3-0’lık skorla 1907 Fenerbahçe Espor oldu.

“Espor ruhuna uygun; centilmence ve tutku dolu mücadele için her iki takımı da kutluyorum.”

Riot Games Türkiye Ülke Müdürü Erdinç İyikul, Vodafone FreeZone Şampiyonluk Ligi Kış Mevsimi’ni finale yakışır bir mücadele ile geride bıraktıklarının altını çizdiği konuşmasında şu değerlendirmelerde bulundu:

“Öncelikle zorlu bir sezonun ardından finale kadar gelmeyi başaran iki takımımızı da yürekten tebrik ediyorum. Heyecanlı ve coşkulu bir final mücadelesini bugün hep birlikte izledik ve esporun güzelliklerine, takım oyununa, mücadele ruhuna bir kez daha şahit olduk. Sezon boyunca heyecanlı ve sürprizlerle dolu bir lige tanıklık etmiştik. Finalde ise takımlarımız her sezon olduğu gibi bu sezonda da centilmence ve tutkuyla mücadele ederek hepimize kaliteli bir Kış Mevsimi Finali yaşattılar. Bu zorlu mücadeleden kupayla ayrılan 1907 Fenerbahçe’yi kutluyorum. Ekranları başında bu keyifli finali bizlerle paylaşan tüm izleyicilere de ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Bu çoşku dolu mücadelenin, yaşadığımız şu zor günlerde espor severlere bir nebze olsun heyecan ve keyif verdiğini umut ediyorum. Riot Games Türkiye olarak, en kısa sürede takımlarımız ve taraftarlarımızla kucaklaşabildiğimiz, daha güçlü bir espor ekosistemi için var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz.” dedi.

Kış Mevsimi Finali’ni değerlendiren Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy, şunları söyledi:

“Vodafone FreeZone olarak, esporun en büyük destekçilerinden biri olmayı sürdürüyoruz. Türkiye’nin en büyük profesyonel espor ligi Vodafone FreeZone Şampiyonluk Ligi’ne 3 yıldır destek veriyoruz. Espor pazarına bugüne kadar yaklaşık 13 milyon TL’lik yatırım yaptık. Yaptığımız kampanyalar ve tanıtımlarla 14 milyon kişiye ulaştık. Espor alanında 2022 yılının sonuna kadar toplam yatırımımızın 30 milyon TL’ye ulaşmasını planlıyoruz. Salgın nedeniyle bu yıl ilk kez Kış Mevsimi Finali sadece online olarak oynandı ve yayınlandı. Final, ekranları başındaki binlerce gencimizin katılımıyla büyük bir heyecan ve coşku içinde geçti. Bu online deneyimin Vodafone FreeZone Şampiyonluk Ligi tarihinde önemli bir dönüm noktası olacağına ve lige yeni açılımlar getireceğine inanıyoruz. Birinciliği kazanan 1907 Fenerbahçe Espor takımını kutluyoruz. ‘En Değerli Oyuncu’ ödülüne hak kazanan Blue’yu da ayrıca kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz. Vodafone FreeZone olarak, gençlerin oyun ve espor tutkularını en üst seviyede yaşamasına olanak sağlamaya devam edeceğiz.”

Vodafone FreeZone Finalin En Değerli oyuncusu ödülü, seri boyunca rakiplerine Vadi’yi dar eden orta koridor oyuncusu Blue’ya verildi.

Yasal e-imza platformu Leafinbox’ın yeni adı etikimza oldu

Sizlerle ilk kez Workup’ın ikinci dönemine seçilen girişim olarak tanıttığımız e-imza destekli elektronik belge yönetimi platformu Leafinbox, kurucu ortağı Erhan Tahminciler‘den aldığımız bilgi doğrultusunda isim değişikliğine giderek etikimza oldu.

Tahminciler platformun isim değişikliği kararını ülkemizde geçerli 5070 sayılı güvenli elektronik imza kanununun uygulanması ve e-imzanın teknik (PKI-Public Key Infrastructure) kullanımdan kaynaklanan farklılıklardan dolayı aldıklarını ifade etti.

İki markanın web sitesi de şu an aktif ancak Leafinbox markası yaklaşık 15 gün daha devam edecek, sonrasında sadece etikimza olarak devam edecek.

Özellikle Amerika ve İngiltere gibi Anglo-Sakson hukuk sisteminin aktif olduğu ve bir çok konuda beyan esas üzerinden gidildiği için e-imza uygulamalarında da farklılılar bulunmakta olduğunu ifade eden Tahminciler, pazarda yaygın olarak kullanılan bu ülkelerdeki uygulamalarda elektronik belge üzerine bilgisayar, tablet ve telefon gibi ekranlar üzerinden fare ya da parmak ile görsel imza yapılarak süreçlerin yasal olarak kabul gördüğünü ifade etti. Biyometrik imza diye tarif edilen baskı-basıncı anlayabilen özel bir tablet ve kalem ile de çeşitli uygulamalar bulunmaktadır. Şuan için bu uygulamaların Türkiye’de yasal bir geçerliliği bulunmadığından 5070 sayılı elektronik imza kanununa uygun olarak çalışan e-imza (USB Token) veya mobil imza (SIM üzerine sertifika yüklenen) ile yasal imzalama işlemleri yapılmaktadır.

Bu yüzden isim değiştirerek etikimza olarak yoluna devam etme kararı aldı. Platformun çekirdeğinde tamamen yerli ve milli olarak geliştirilen e-imza (PKI) API’si yer alıyor. Bu sayede e-imza ve mobil imza atmada yaşanan bir çok teknik süreci en pürüzsüz şekilde yönetebiliyor.

İmzalama sırasında Linux işletim sistemi hariç JAVA kurulumuna gerek olmadan çalışıyor. Windows işletim sistemleri için Chrome, Firefox ve Opera eklentileri ve bunlara ek olarak macOS işletim sistemli bilgisayarlar için Safari eklentisi üzerinden gerçekleşmektedir. Türkiye’de hizmet veren 3 operatörün (Turkcell, Vodafone, Turk Telekom) mobil imza servisleri ile entegre olarak çalışan platform mobil imza aboneliği olan kullanıcılar içinde kolay bir şekilde imza atmalarına olanak sağlamaktadır.

Etikimza içerisinden PDF imzalama (PadES LTV) ve genel imza (CadES XLong) seçenekleri ile standart olarak tüm imzalama işlemlerinde yasal zaman damgası kullanılarak e-imza atılabildiğini ifade eden Erhan Tahminciler ek olarak platformu aktif olarak kullanan 456 adet firmanın yer aldığını ve günlük ortalama 1000 adet dokümanın imzalanmasına aracılık ettiklerini belirtti.

Platformun restful yapısı ile çalışan etikimza API arayüzüde bulunmaktadır. Bu sayede çeşitli uygulamalardan (SAP, CRM, Salesforce yada şirket içi geliştirilen vb.) yapılan entegrasyon ile etikimza arayüzünü kullanmadan imza süreçleri başlatabilmeyi ve başlatılan süreçleri yönetebilmeyi kolay bir şekilde sağlamaktadır.

Erhan Tahminciler, platformu içerisinde yer alan müşteriler en çok e-imzalı banka talimatları, şirket yönetim kurulu kararları, sözleşmeler ve ıslak imza gerektiren çeşitli raporların imzalanmasında kullanmaktadırlar.

Blog oluşturarak nasıl gelir elde edebilirsiniz?

İnternetin günden güne daha ulaşılabilir bir kaynak olmasının ardından artık her türlü ihtiyacımızı internet sitelerinden görebildiğimiz günlere geldik. İlk zamanlarında sadece bilgiye erişim kaynağı olarak kullanılabilen internet, bugün yeme-içmeden her türlü bankacılık işlemine ve istediğimiz ürünlere kadar ulaşabildiğimiz şeylerin sınırı olmadığı bir mecradır.

İnternet artık hayatımızın vazgeçilmez ihtiyaçlarından biri haline gelmiştir. Bu durum da aradığımız bir şey olduğu zaman ilk başvuru kaynağımızın internet olmasını sağladı.

Ayrıca internet sayesinde insanlar için yeni bir sosyalleşme şekli ortaya çıkmıştır. İnternetin kullanıldığı sosyalleşme araçları her ne kadar ilk etapta sosyal medya platformları gibi görülse de bilgi ve tecrübelerimizi insanlarla paylaştığımız blog siteleri de belli konularla ilgilenen insanlar için vazgeçilmez bir sosyal mecra halini almıştır.

Blog sitelerinde bilgi paylaşan insanların amacı geniş takipçi kitlelerine ulaşmaktır. Geniş takipçi kitlesine ulaşmak demek bir yerden sonra bu takipçi kitlesinin gücünü kullanarak gelir kaynağı da demektir.

Yani esasen blog açarak nasıl para kazanırım sorusunun cevabı açacağınız blog sitesine takipçi çekmekten geçmektedir. Bunun için de kısaca takipçi çekme kaynaklarından bahsederek blog reklamcılığının püf noktalarını ele almak istiyoruz. Dilerseniz başlayalım.

Blog sitesinin teknik altyapısında dikkat edilmesi gerekenler

Elbette ki sitenizle belli bir kitleye ulaşmak için her şeyden önce üzerinde çalıştığınız şeyin bir internet sitesi olduğunun bilinciyle teknik altyapısını mümkün olduğunca düzgün oluşturmaya çalışmalısınız.

Burada teknik altyapıyı düzgün oluşturmadan kastımız sitenize ulaşan kullanıcıların bu siteyi kolay bir şekilde ziyaret edebilmesi, hızlı ulaşımı gibi konulardır. Ayrıca bu sitenin nasıl kurulacağı da elbette ki kafalarda olan bir diğer soru işaretidir.

Domain ve hosting ile ilgili tercihler

Blog sitesi kurmak için öncelikle bir alan adı ve bu sitenizde yayınlayacağınız verilerin barındırılacağı sunucuya ihtiyaç duyacaksınız.

Alan adını bu işlem için hizmet veren firmalardan internet üstünden satın alabilirsiniz.

Sunucu içinse elbette ki kendi elinizde varsa bunları kullanabilirsiniz. Ancak bu hem yüksek maliyetli hem de ciddi derecede teknik bilgi gerektirdiğinden bu işlemi sizin yerinize kendi sunucularından yapan firmalardan sunucu kiralayarak çözebilirsiniz. Bu işlemin teknik adı hosting işlemidir.

Bu işlemi örneğin, piyasadaki pek çok firmadan biri olan Hostinger hosting hizmeti alarak gerçekleştiriyorsunuz diyelim. Burada özellikle hostingi alırken dikkat edilmesi gereken nokta sitenizin hızında yaşanabilecek olumsuzluklara karşı yüksek hızlı ve kaliteli bir sunucu paketi tercih etmektir.

Sitenizin ilerideki potansiyelini düşünerek ona göre bir sunucu kiralamanızı tavsiye edebiliriz. Ne kadar yüksek özelliğe sahip bir sunucu paketi kiralarsanız sunucu ücretinin de o kadar yüksek olduğunu da ekleyelim.

Site uyumluluğu

Sitenizin teknik olarak uyumluluğuyla kastettiğimiz şey özellikle sitenizin arama motorları ve sosyal medya siteleri ile uyumluluğudur.

Örneğin; sitenize Youtube’den video eklenemiyorsa, Facebook, Twitter veya İnstagram gönderileri orijinal halleriyle etkileşim alacak şekilde sitenizde yayınlanamıyorsa sitenizin sosyal medya desteği düşük kalacak ve sosyal medya siteleri üzerinden kullanıcı kazanma şansınız olmayacaktır.

Ayrıca sitenizin teknik olarak arama motorlarına tam uyumlu olmasını sağlamalısınız. Sitenize girdiğiniz bir içeriğin kısa süre içerisinde arama motorları tarafından bulunması demek o içeriğin sizin için potansiyel trafik kaynağı olması demektir. Bu yüzden arama motorları ile sitenizin ilişkisini yüksek tutmalı ve sitenizin özellikle dünyanın en çok kullanılan arama motoru olması sebebiyle Google ile uyumunu iyi sağlamalısınız.

Site içerik üretiminde dikkat edilmesi gerekenler

Sitenizin teknik altyapısını kullanıcı odaklı yapmanızın ardından siteye üreteceğiniz içeriklerin de yine kullanıcı odaklı olmasına dikkat etmelisiniz.

Tabi ki burada çok ilgi çeken ancak bilginiz olmayan konularda içerik üretmenizi kastetmiyoruz. Elbette ki bilgi düzeyinizin iyi olduğu ve insanların okuyarak kendilerine bir şeyler katacakları kendi alanınızda içerik üretmeniz gerekmektedir.

Ancak alanınızda üreteceğiniz konu araştırmasını iyi yapmalısınız.

İçeriği üretirken şu noktalara dikkat etmeniz içeriğin kalitesini arttıracaktır.

  • İçeriğinizi yazmaya başlamadan önce mümkün olduğu müddetçe planını yapın. Özellikle içerik üretmeye başladığınız ilk zamanlarda bu planlamayı yazılı olarak yapmanız faydalı olacaktır. Zaman içerisinde tecrübe kazandıkça planı kafanızda oluşturmaya da başlayabileceksiniz.
  • İçeriğinizi mümkün olduğu kadar çok başlık altında detaylandırarak yazmaya çalışın. Hele ki başlıksız bir şekilde yazdığınız çok detaylı içerikler kullanıcıyı okurken yoracaktır. Bu yüzden detaylı içerik yazın ve bunlara ekleyebildiğiniz kadar çok başlık ekleyin.
  • İçeriklerinizde önemli noktalardan bahsederken kolay okunmasını sağlamak için madde işaretlerinden tıpkı benim şimdi faydalandığım gibi faydalanın. 🙂
  • İçeriklerinizde kullanabildiğiniz kadar bol görsel kullanın. Anlaşılması güç bir konu varsa bu konuyu açıklamak için görsel kullanmaya gayret gösterin. İnsanların bazı konuları görsel olarak çok daha kolay algılayabildiğini unutmayın.
  • İçeriğinizde mümkün olduğu kadar çok paragrafın olmasını sağlayın. Zira uzun paragraflar bir yazının okunmasını zorlaştırır. Yazınızı bölebildiğiniz kadar çok paragrafa bölün ki daha kolay okunabilsin.

Blog sitesinden para kazanmanın yolu: Blog reklamcılığı

Bütün bu aşamaları başarıyla tamamladıktan sonra blog sitenize yeterli trafiği çektiniz. Peki bu trafiği nasıl nakite çevirebilirsiniz.

Dilerseniz sitenizin trafiğini reklama çevirme yollarından başlıklar halinde bahsedelim.

Google reklamları

İnternet sitelerinin en yaygın ve en kolay aldıkları reklamlar Google reklamlarıdır. Sitenizin trafik değeri belli bir seviyenin üstüne çıktığında Google Adsense üzerinden sitenizde Google tarafından yayınlanan reklamları yayınlayabilirsiniz.

Bunun için Google Adsense hesabınız üzerinden başvuru yapmalısınız. Bu başvuru sonrasında sitenizin kodları arasına sitede reklamı nerede yayınlayacağınıza göre ilgili alana eklemeniz beklenmektedir. Google’ın size sunmuş olduğu reklam kodunun eklenmesinin ardından yine Adsense hesabınız üzerinden bu eklemeyi yaptığınıza dair gerekli onaylamayı yapmalısınız.

Ardından sitenizde Google reklamı yayınlanmasına dair başvurunuz Google’a inceleme amaçlı iletilir. Bunun ardından siteniz Google tarafından incelenir ve sitenizde reklam yayınlanmasının kaç kişiye ulaşacağı ile ilgili yapılan analiz sonucu aylık görüntülenme ve tıklama doğrultusunda Google Adsense üzerinde belirttiğiniz banka hesabınıza ödemeniz Google tarafından yapılır.

Özel reklamlar

Sitenizin belirlediğiniz alanlarının tümünden anlaşma sağladığınız kuruluşlara farklı çeşitlerde reklam verebilirsiniz. Bir internet sitesinden özel olarak verilen reklam yöntemleri genellikle şunlardır:

  • Tanıtım yazısı ile link çıkışı
  • Footer alanından link çıkışı
  • Banner alanında görsel yayınlama ve link çıkışı
  • Siteye özel reklam uygulamaları

Tanıtım Yazısı

Günümüzde en çok kullanılan internet reklamcılığı modellerinden biridir. Reklam vermek isteyen firmanın dilediği bir konu üzerinde gerek reklam veren gerekse site sahibi tarafından hazırlanan bir tanıtım yazısında belirlenen belli anahtar kelimeler üzerinden link çıkışı ile verilen reklamdır.

Yazı, sitenin trafik ve kalitesine göre fiyatlandırılır. Sitede bu yazının ulaştığı kitle tarafından yazıdan link çıkış yapılan siteye trafik çekilmesi amaçlanmaktadır.

Blog sitenizin belli bir seviyeye gelmesinin ardından sitenizde tanıtım yazısı satıldığına dair webmaster forumlarında ve sosyal medya hesaplarınızda ilan verebilirsiniz. Ayrıca sitenizde de bu şekilde satışlar yaptığınıza dair bir bölüm açarak gerekli iletişim kanallarını buraya da bırakabilirsiniz.

Footer alanından link çıkışı

Footer bir internet sitesinin en altında yer alan şerit şeklindeki alandır. Pek çok sitede bu alanda sitenin kategorilerine veya farklı bölümlerine giden linkler yer almaktadır.

Bazı siteler de footer alanlarından link satışı yaparak gelir elde edebilmektedir.

Bu şekilde yapılacak footer link fiyatı belli süreliğine verilmektedir. Footerda yer alacak linkin süresi 1 haftadan 5 yıla kadar değişiklik göstermektedir.

Sitenin kalitesine göre buradan link çıkışı yaparak oldukça iyi paralar kazanılabilmektedir. Tanıtım yazısı satışından daha çok gelir getiren bir reklam modelidir.

Banner alanında görsel yayınlama ve link çıkışı

Google reklamlarına benzeyen bu reklam modelinde sitenin ana sayfasında veya belirlediğiniz sayfalarda genellikle sayfanın sağında ve solunda yer verilen büyük görsellere banner adı verilmektedir.

Bu bannerları özel olarak anlaştığınız firmalara satış yapabilirsiniz. Banner reklam modeli bir internet sitesinde en çok dikkat çeken yerlere konulduğu için en çok gelir getiren reklam modelidir. Bir blog sitesi en yüksek miktarı banner reklamlarından kazanmaktadır.

Siteye özel reklam uygulamaları

Blog sitenizin çeşidine göre reklam uygulamaları yapılabilir. Bunlardan da uygulamanın reklam vereninize sağladığı faydaya göre miktarlar kazanabilirsiniz.

Özel reklam uygulamalarına örnek olarak blog sitenizde yayınladığınız video içeriklerde reklam vermek veya blog sitenizde içeriklere yapılan yorumlardan reklam vermek gibi hayal gücünüze göre değişen şekillerde reklam vererek gelir kazanabilirsiniz.