Ana Sayfa Blog Sayfa 709

İngiltere merkezli Micro Focus, yerli siber güvenlik girişimi Atar Labs’i satın aldı

Micro Focus, yaptığı bir açıklamayla Türkiye’nin önde gelen güvenlik şirketlerinden Atar Labs‘ı satın alacağını dün duyurmuştuk. Şimdi sizinle bu sürecin detaylarını paylaşalım.

ATAR Labs’ın siber güvenlik pazarındaki olağanüstü başarısını temsil eden bu satın almanın bir parçası olarak Micro Focus, şirketin çözümlerini kendi kapsamlı siber güvenlik çözümleri portföyüne ekliyor. ATAR Labs’ın gelişmiş güvenlik çözümü, tekrarlanan etkinliklerin otomatik hale getirilmesini, güvenlik analizi verimliliğinin artmasını ve SLA, iş yükü ve yatırımın geri dönüşü analizi dahil olmak üzere kapsamlı Güvenlik Operasyon Merkezi (SOC) analizi sağlayan temel yetenekleri beraberinde getiriyor. Bu satın almayla birlikte Güvenlik Yönetimi, Otomasyonu ve Müdahalesini (SOAR) mevcut ArcSight tehdit tespit yetenekleriyle bir araya getiren Micro Focus, müşterilerine tepki ve müdahale etkinliklerini otomatikleştiren, tehditlere maruz kalma süresini azaltan ve SecOps ekiplerinin verimliliğini artıran entegre seçenekler sunacak.

Türkiye açısından siber güvenlik alanında bir ilk olan bu anlaşma, Türkiye’deki yazılım ve ürün geliştirme pazarını daha da geliştirecek çeşitli fırsatları da beraberinde getirecek. Micro Focus, küresel ayak izinin bir parçası olarak Türkiye’deki araştırma ve geliştirme laboratuvarının faaliyetlerini devam ettirecek.

Atar Labs CEO’su Burak Dayıoğlu, “Kendini teknoloji üretmeye adamış ekibimiz ve tamamen yerli ve milli kaynaklarla geliştirdiğimiz yenilikçi güvenlik çözümlerimizle kısa süre içinde büyük başarılara ve ilklere imza atarak hem Türkiye’de hem de dünyada kendimizi kanıtladık ve ülkemize büyük bir değer kazandırdık. Micro Focus’un yaptığımız çalışmaları anlaması ve ATAR Labs’a yatırım yaparak kapsamlı güvenlik portföyüne eklemesinden büyük bir heyecan duyuyoruz. Bu, müşterilerimize çok daha fazla değer sunabilmemize olanak tanıyacak” dedi.

ATAR Labs satın almasını tamamlamaktan çok büyük heyecan duyduklarını belirten Micro Focus Türkiye Genel Müdürü Deniz Kırca da şunları söyledi: “Micro Focus CEO’muz Stephen Murdoch’ın geçtiğimiz yıl Türkiye ziyaretinde İstanbul ve Ankara’da yaptığı üst düzey görüşmelerin bu yatırıma olumlu bir etkisi olduğunu düşünüyorum. Türkiye’yi bölgesel ölçekte teknolojinin önemli bir kesişim noktası olarak görüyoruz ve ATAR Labs’ın bölgedeki güvenlik inovasyonunda büyük rolü olduğuna inanıyoruz. ATAR Labs’ın SOAR teknolojisinin gücü, Micro Focus ArcSight’ın tehdit tespiti özellikleriyle birleşerek müşterilerimize tepki ve müdahale etkinliğini yönetmek ve otomatikleştirmek için entegre bir seçenek sunacak. Bu tehditlere maruz kalma süresini azaltırken SecOps ekibinin etkinliğini artıracak.

Satın alma sürecinde Atar Labs’ın finansal danışmanlığını ise Core Finance yürüttü.

Ödüllü SOAR Platformu: ATAR Labs 

2017 yılında Bilkent Cyberpark’ta kurulan ATAR Labs, Diffusion Capital Partners’tan aldığı 2,5 milyon Euro tohum yatırımıyla Türkiye’nin ilk ve tek siber güvenlik operasyon merkezi yazılımını geliştirdi. Güvenlik Yönetim Otomasyon ve Müdahale Robotu ATAR, güvenlik operasyon merkezlerine ihtiyaçları olan hız ve çevikliği kazandırıyor. Güvenlik operasyonlarında sık tekrar eden işleri otomatik hale getiren ATAR sayesinde, operasyon merkezlerindeki uzmanlar otomasyonla birlikte çalışıyor. Böylece siber güvenlik operasyon verimliliği maksimum düzeye ulaşıyor.

ATAR, 2018 yılında kendi alanlarında ezber bozan inovasyonlar gerçekleştiren girişimlerin seçildiği Red Herring Top 100 Global listesine girdi. ATAR ayrıca, Cyber Defense Magazine tarafından verilen Cyber Defense Global Awards ödüllerinde ‘Son Teknoloji SOAR’ ödülüne layık görüldü.

Sensemore, TechSquare’in T-Day 2020 Yılın Girişimi Ödülleri’nde yılın girişimi oldu

KoçSistem, Türkiye’nin ilk B2B girişimcilik ve inovasyon platformu TechSquare’in ikinci yaşını “T-Day 2020 Yılın Girişimi Ödülleri” ile kutladı.

Pandemi nedeniyle online olarak gerçekleştirilen yarışma için 200’ün üzerinde girişimci ekip başvuruda bulundu. Yayıncılık, teknokent ve iş dünyası temsilcilerinden oluşan TechSquare jürisi finale katılmaya hak kazanıp sunumlarını gerçekleştiren 10 girişimci ekip arasından bu yılın birincisini belirledi. Bu yılın birincisi olan Sensemore, IoT alanında geliştirdikleri çözümle “TechSquare T-Day 2020 Yılın Girişimi Ödülü”nü almaya hak kazandı.

Bu yıl finale katılmaya hak kazanan ekipler, jüri karşısında Nesnelerin İnterneti, İleri Analitik, Yapay Zeka İş Çözümleri ve Siber Güvenlik gibi alanlarda yenilikçi fikirlerle yarıştı. Jüri, iş fikrilerini vizyon, uygulanabilirlik, yenilikçilik ve rekabetçilik gibi ölçütler doğrultusunda titizlikle değerlendirdi.

T-Day Yılın Girişimi Ödülü’nü kazanan Sensemore, KoçSistem ile iş birliği ve ortak pazara gidiş desteğinin yanı sıra TechSquare platformu ile Türkiye’nin lider teknoloji şirketi KoçSistem’in ulusal ve uluslararası bilgi birikiminden ve Türkiye’nin en güçlü teknoloji girişimcilerinden oluşan geniş bir iş ve yatırımcı ağından faydalanabilecek. Diğer finalistler de çalışmalarında TechSquare ekosisteminin sağladığı avantajları değerlendirmeye devam edebilecek.

Birbirinden yenilikçi fikirler TechSquare’de yarıştı

Yarışmaya katılan finalistlerden Agcurate, yapay zeka ile tarım alanlarını takip ederek şirketlerin verimliliğini artırmayı hedeflerken; Akıllıfon, yapay zeka temelli Robo Danışmanlık çözümünü jüriye tanıttı. Buybuddy ekibinin perakende sektörü için geliştirdiği akıllı etiket çözümleri; Drive Buddy girişimcilerinin filolar, son kullanıcı ve sigortalar için tasarladığı akıllı telefon merkezli sürücü analiz yazılımı; Geoinsight’ın lokasyon bazlı analiz yapabilen ve ciro tahminleme özelliğine sahip olan iş çözümü; MindSite’ın e-ticaret sektöründeki markaları ve rakipleri analiz edebilen B2B SaaS platformu; Piple’ın yapay zeka tabanlı işgücü yönetim aracı; Rootie’nin eğitim analiz ve pekiştirme aracı; Swordsec’in veri sızıntılarını yönetime haber veren siber güvenlik odaklı SaaS yazılımı, TechSquare’in ilgi gören diğer girişimci fikirleri arasında yerini aldı.

İş Bankası, 3D Secure doğrulama altyapısı EMV 3D Secure 2.0’ı üye işyerlerine açtı

İş Bankası, Mastercard ile gerçekleştirdiği çalışmalar neticesinde 3D Secure (üç boyutlu güvenlik) doğrulama altyapısının güncel versiyonu olan EMV 3D Secure 2.0’ı üye işyerlerine açan ilk banka oldu.

Bu altyapı ile kart sahipleri ve üye işyerleri daha hızlı ve güvenli işlem yapabiliyor. Bireyler için internetten alışveriş işlemlerinin güvenliğini artıran ve işyerleri için doğrulama aşamasındaki kayıpların azalması sağlayan bu yeni teknolojinin, müşteri deneyimini iyileştirirken e-ticaret ekosistemindeki tüm katılımcılara olumlu yönde katkıda bulunması bekleniyor.

İş Bankası güvenlikte de ilklere imza atmaya devam ediyor

Konuyla ilgili olarak açıklama yapan İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Yalçın Sezen, “Covid-19 pandemisi nedeniyle önemi daha da artan elektronik ticaretin en önemli güvenlik bileşenlerinden olan 3D Secure altyapısının yeni versiyonunu üye işyerlerimizin kullanımına sunarak daha hızlı ve güvenli işlem yapılmasını sağlıyoruz. 2019 yılında kart tarafında geçmiş olduğumuz 3D Secure 2.0 altyapısına, bugün Türkiye’de üye işyeri tarafında ilk geçen banka olarak ekosistemin bütünlüğünün tamamlanmasına katkıda bulunuyoruz. PSD2 regülasyonlarıyla da uyumlu olan 3D Secure 2.0, SMS haricinde biyometrik ve cihaz bazlı doğrulama gibi birden fazla doğrulama yöntemi sunmasının haricinde mobil uygulama içi alışverişlerde ve dijital cüzdanlarda da doğrulama yapılmasını sağlıyor. İş Bankası olarak teknolojideki son gelişmeler ile kendi ürünlerimizi birleştirerek müşterilerimiz için değer yaratan çalışmalar yapmaya devam edeceğiz” dedi.

Mastercard Türkiye Genel Müdürü Yiğit Çağlayan, “İçinde bulunduğumuz çağın şartları tüm bireyleri ve kurumları dijitalde faaliyet göstermeye ve bu alanda ustalaşmaya mecbur kılıyor. Hayat dijitale taşındıkça siber güvenlik her zamankinden de daha fazla önem kazanıyor. Mastercard olarak gerek dünya genelinde 7 farklı noktadaki inovasyon laboratuvarlarımızda biyometrik verileri de içine alan geniş bir alanda araştırma ve geliştirme yaparak, gerekse de faaliyet gösterdikleri alanların en inovatifi olan girişimleri bünyemize katarak siber güvenlik ve bilgi analizi alanlarında birçok yeniliğe imza atıyoruz. Bu teknolojilerin adaptasyonu ve yeni çözümlerin geliştirilmesi konusunda Türk bankalarımızın dünyanın önde gelen kurumları arasında olması da göğsümüzü kabartıyor. Şimdi de 3D Secure 2.0 ile artık Mastercard ve Maestro kart sahipleri, İş Bankası üye işyerlerindeki e-ticaret işlemlerinde daha ileri seviye güvenlik ve çok daha hızlı bir ödeme deneyimine erişecekler. 3D secure 2.0 hem ticari işletmeler ve tüketiciler hem de bankalar için çok daha hızlandırılmış ve geliştirilmiş bir ödeme fırsatı sunuyor. Türkiye’deki ilk başarılı 3DS 2.0 işlem kabulünü İş Bankası ile yapmış olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz” dedi.

TOBB ve Trendyol ortaklığında KOBİ’ler için yeni destek: Trendyol ile İşini Büyüt

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Trendyol “Trendyol ile İşini Büyüt” KOBİ destek programını başlattı.

Program ile KOBİ’lerin milyonlarca müşteriye ulaşarak işlerini büyütmeleri hedefleniyor. Program kapsamında KOBİ’ler için Trendyol’da nasıl satış yapılacağının anlatılacağı çevrimiçi eğitimler düzenlenecek. Destek programından yararlanmak için başvuran Oda ve Borsa üyesi şirketler, bir ay süreyle, 30 bin liraya kadar, sıfır komisyonla Trendyol’da satış yapabilecekler. Bir aylık süre satıcı platformda ürünlerini satışa hazır hale getirdikten sonra başlayacak.

Programa ilişkin konuşan TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu “Dünde kalanı düne bırakıp, yeninin peşinde koşmamız gereken bir dönemdeyiz. E-ticaretle milyonlara ulaşma fırsatını iyi değerlendiren işletmelerimiz önümüzdeki dönemin kazananları olacak. Trendyol ile başlattığımız bu destek programı ile Oda ve Borsa üyelerimize e-ticaretin püf noktalarını öğreteceğiz ve KOBİ’lerin Trendyol’da e- ticarete sıfır maliyetle başlamasını sağlayacağız. Ticaret Bakanımız Sayın Ruhsar Pekcan ile birlikte e-ticaret platformlarını KOBİ’lere destek olmaya çağırmıştık. Bu çağrımıza karşılık veren Trendyol’u kutluyorum. İnternette satılabilecek ürünü olan tüm işletmelerimizi bu fırsatı değerlendirmeye çağırıyorum” dedi.

Trendyol Kurucu ve CEO’su Demet Mutlu “Ticaret Bakanlığımızın E-ticaret KOBİ’lerin Yanında Kampanyasına destek vermeye devam ediyoruz. KOBİ Destek Paketimizle pandemi döneminde iş ortağımız KOBİ’lerin yanında olmuştuk. Son üç ayda platformumuza 15 bin yeni tedarikçi katıldı. Şimdi de TOBB işbirliğinde Trendyol ile İşini Büyüt KOBİ Destek Programı’nı hayata geçiriyoruz. Bu programla daha fazla sayıda tedarikçinin platformumuzun gücüyle milyonlarca müşteriye ulaşmasını umut ediyoruz. Hedefimiz, ticareti dijitalleştirerek Türkiye’nin en fazla pozitif etki ortaya çıkaran şirketlerinden biri olmak. Anadolu’daki KOBİ’lerin e-ticaretle büyümelerini destekliyor, böylelikle istihdam artışına ve yerel kalkınmaya katkı sunuyoruz.” dedi.

Destekten faydalanmak isteyen şirketlerin trendyol.com/saticiformu adresinde yer alan formdaki referans numarası bölümüne 00-00-081 yazması gerekiyor.

Başvurular 08 Temmuz – 24 Temmuz tarihleri arasında yapılabilecek.

Sovos, İngiltere merkezli KDV hizmetleri şirketi Accordance’ı satın aldı

Sovos, müşterilerine, sürekli değişen KDV raporlamalarında esnek bir şekilde yönlerini belirlemeye yardımcı olan İngiltere merkezli KDV hizmetleri şirketi Accordance’ı satın aldığını duyurdu.

Hatırlarsanız geçtiğimiz yıl içerisinde yerli girişimlerimizden Foriba’yı da satın almıştı. Bu satın almalar ile globaldeki lokal büyümelerini sürdürüyor.

Bu satın alma, 2020’de gerçekleştirilen üçüncü satın alması oldu ve şirketlerin, düzenli raporlardaki değişikliklerden sürekli işlem kontrollerine (CTC), bir dizi yeni regülasyonla karşı karşıya kaldığı KDV uygulanan ülkeler için kritik bir zamanda gerçekleşti.

Teknoloji, hükümetlerin ve işletmelerin işlem verilerinin entegrasyonu ve analizi konusunda daha verimli olmaları için fırsatlar yaratarak hem iş optimizasyonuna hem de vergi kontrolüne olanak sağlıyor. Yoğun teknoloji kullanan destek hizmetleri, değişen vergi uyumluluğu taleplerine karşılık kaynaklarınızı daha esnek yönlendirme olanağı sunar. 2018’den beri Sovos ortağı olan Accordance, müşterilerine teknoloji destekli uyumluluk hizmetleri sunmak için Sovos KDV Raporlama yazılımını kullanmaktadır ve ekibi yüksek seviyede KDV uzmanlığına sahiptir.

2018’de Trustweaver‘ın satın alınmasıyla desteklenen bir API stratejisi, 2019’da Foriba’nın satın alınmasıyla güçlendirilmiş bir SAP merkezi ve şimdi Accordance’ın alınmasıyla da şimdi geniş bir teknoloji destekli hizmetler ekibine sahip olan Sovos, Vergi Problemlerini Sonsuza Kadar Çözme- Solve Tax for GoodⓇ stratejisinde ilerlemeye devam ediyor.

Yerli siber güvenlik girişimi Atar Labs, İngiltere merkezli Micro Focus tarafından satın alınıyor

Burak Dayıoğlu tarafından kurulan yerli siber güvenlik girişimi Atar Labs, yine aynı alanda çalışmalarını sürdüren İngiltere merkezli Micro Focus tarafından satın alınıyor.

Bu haber Micro Focus’un direktörlerinden Pierpaolo Ali tarafından linkedin hesabı üzerinden duyuruldu.

Atarlabs, şirketlere siber güvenlik yazılımı sunan bir girişimdir. Eylül 2017’de bizim yayınladığımız bir haber ile Diffusion Capital Partners tarafından 2.5 milyon Euro yatırım almıştı. Ayrıca 2018 yılında Red Herring Top 100 Global listesinde de gösterilmişti.

Dayıoğlu ile iletişim kurduğumuzda yakında resmiyet kazanacağını dile getirdi. Asıl basın açıklaması yapılıp tüm detaylar verildiğinde sizlerle paylaşacağız.

egirişim olarak Türkiye’deki yatırım alan ve satışı gerçekleşen girişimleri aktarmaya devam edeceğiz.

WhatsApp üzerinden satış yapmanızı sağlayan platform: DialogTab

DialogTab, e-ticaret siteleri için WhatsApp dahil çoklu kanallar üzerinden (WhatsApp, Facebook Messenger, Live Chat) müşteri temsilcileriniz aracılığıyla kolay sipariş almanızı ve siparişleri yönetmenizi sağlar.

Çoklu agent yönetimi özelliği bulunan Dialog Tab, tek bir platformdan müşterilerinizle yazışarak siparişleri en ince detayına kadar yönetmenize ve uçtan uca sipariş sürecini tamamlamanıza imkan veriyor.

Çoklu kanal desteği sayesinde de WhatsApp Business, Facebook Messenger ve Live Chat gibi farklı iletişim kanallarını tek bir panelde toplayan DialogTab, müşterilerinize en aktif oldukları mecralar üzerinden satış yaparak veya onları satışa yönlendirerek dönüşüm oranlarınızı da artırmanızı sağlar.

Yeni satış kanalınız: WhatsApp

WhatsApp dahil çoklu kanallar üzerinden gelen satış taleplerini hızlı ve kolay bir şekilde almanızı sağlayan Dialog Tab, e-ticaret altyapısıyla entegre olarak bir çok özelliği bir arada sunuyor. Bu özelliklerden bazıları;

Ürün arama ve paylaşma

DialogTab üzerinden sipariş alırken, platformu terketmeden ürün arama ve bu ürünü tüm detaylarıyla kullanıcıyla paylaşma özelliği sayesinde, müşteri temsilcileri panelden ayrılmadan kullanıcıları doğrudan satışa yönlendirebiliyor.

Ürün tanıma

Ürün tanıma özelliği sayesinde müşteri temsilcileriniz, potansiyel müşterinizin paylaştığı link veya görsel üzerinden ürünü tüm detaylarıyla birlikte tanır ve aynı zamanda bu ürüne ait tüm özellikleri panel üzerinden görüntüleyebilir. Örnek vermek gerekirse; tanımlanan ürün tüm renk, beden ve stok bilgileriyle ekrana yansıtılır.

Link üzerinden ürün bulma özelliği e-ticaret API’leri ile sağlanırken görsel üzerinden ürün bulma işlemi yapay zeka destekli görsel işleme teknolojisiyle gerçekleştirilmektedir.

Uzmanlarınız dijital dünyada da ziyaretçilerinizi satışa yönlendirsin

DialogTab üzerinden ziyaretçileriniz uzmanlarınızla etkileşime geçerek ürünler hakkında detaylı bilgi alabilir. Aynı zamanda uzmanın verdiği bilgilerle müşterinizin en doğru ürünü tercih etmesi sağlanarak, müşteriniz satışa yönlendirilebilir. Bu özellik sayesinde fiziksel mağazalarda bulunan uzmanlar dijital dünyada da konumlandırılarak efektik bir biçimde her iki kanalda da satışlara yönlendirme sağlayabilir.

Performans takibi ve analitik

Platformun en önemli özelliklerinden biri de satış uzmanlarının performanslarını çok yakından takip edebilmenize olanak vermesidir. Gerçek zamanlı olarak her bir satış uzmanının hareketlerini takip edebilir, farklı filtreleme seçenekleri kullanarak analizlerinizi genişletebilir ve aynı zamanda toplam satış rakamlarıyla birlikte dönüşüm oranlarını inceleyebilirsiniz.

DialogTab, en çok kullanılan e-ticaret altyapılarını sisteme entegre ederek Türkiye’den ve Globalden ilk müşteri kazanımlarını sağlamıştır. WhatsApp ı bir eticaret kanalına çeviren özelliğiyle e-ticaret sitelerini ve internet üzerinden sipariş alan diğer firmaları hedefleyen DialogTab, kısa bir süre içerisinde Türkiye’de ve Globalde lider konumuna gelmeyi hedeflemektedir.

GENZ Biotechnology, RTA’dan 1 milyon dolar değerleme ile 100 bin dolar yatırım aldı

İnsan DNA’sının okunması ve kişiye özel genetik bilginin anlamlandırılması üzerine çalışmalar yürüten yerli biotech girişim Genz Biotechnology, pandemi sürecinde geliştirdiği COVID-19‘la ilgili Antikor testi çözümü için, A1 Yaşam Bilimleri A.Ş’nin iştiraki RTA‘dan 1 milyon dolar değerleme ile 100 bin dolar yatırım aldı.

COVID-19 için dünyada iki tür test yapılıyor. Bunlardan antijen testi, kişide virüs olup olmadığını, antikor testi de bağışıklık sistemi tarafından ilgili virüse karşı oluşturulan proteinlerin bulunup bulunmadığını gösteriyor. Antikor denen bu proteinlerin varlığı, kişinin hastalığı atlattığı anlamına geliyor.

Nisan ayında İngiltere, Çin’den aldığı Antikor testlerinin çalışmadığını ve doğru bir sonucu göstermediğini iddia etmişti. Bu test henüz birçok şirket tarafından tam olarak yapılamıyor. Olanların ise doğruluğu şüphe uyandırıyor.

Boğaziçi Üniversitesi biyomedikal mühendisiliğinde mezun ve Harvard’da araştırmalar yapan Umut Ağyüz tarafından kurulan Genz, pandemi sürecinde çalışabilir bir antikor testinde başarılı ilerlemiş ve aşamalarını neredeyse tamamlamış durumda. Edindiğimiz bilgilere göre dünyada Antikor testiyle çalışan üç tane merkez var, yerli biyoteknoloji girişimimiz Genz ise dördüncüsü olmak istiyor.

Genz, Nisan 2020’de COVID-19’la mücadele kapsamında TÜBİTAK’tan destek alan 10 şirkette biri oldu. 2015 yılında StartersHub’dan yatırım almıştı. Alınan bu yatırımla da gerekli aşamaları tamamlayıp global pazarda büyümek istiyor.

PCI Checklist’ten eticaret siteleri için siber güvenlik taraması yapan yeni ürün: Onboarding Scan

Pandemi sürecinde eticaret sektöründe yaşanan hızlı artış, herkes kadar hackerlar’ın da ilgisini çekti ve saldırıların sayısı arttı.

Siber güvenlik alanında faaliyet gösteren yerli fintech girişim PCI Checklist, eticaret sitelerinin siber risklerini 5 dakikada tanımlayabildiği yeni ürünü Onboarding Scan‘i duyurdu.

Salgın sürecinde şirketler varlıklarını korumak ve geliştirmek için e-ticarete yönelirken, mayıs ayında internetten kartlı ödeme gerçekleşen işyeri adedi geçen yıla göre yüzde 43 artarak 54 bini geçti. İnternetten kartlı ödemelerin toplam kartlı ödemelerdeki payı yüzde 25’i geçip rekor kırarken, mart-nisan ve mayıs ayında 7 milyon kart ile ilk kez internet alışverişlerinde kullanıldı.

Böylece en büyük motivasyonu kart verisine ulaşmak olan hackerlar için e-ticaret siteleri büyük bir av konumuna geldi. Artan veri sızıntıları ve hackerların e-ticaret siteleri odaklı saldırıları, bankaların ve ödeme sistemlerinin müşteri edinim (Onboarding) sürecindeki alışkanlıklarının değişmesine ve güvenlik denetimlerini arttırma ihtiyacına sebep oldu. PCI Checklist de sanal POS hizmeti veren kurumların güvenlik denetimini 5 dakika gibi kısa sürede gerçekleştirebileceği PCI Checklist Onboarding Scan adlı ürünü geliştirdi.

Her 5 siteden 1’inde veri sızıntısı var

Veri sızıntılarının yüzde 70’inin dışarıdan yapılan saldırılar ile oluştuğunu ve yüzde 65’inin kart verisine ulaşma amaçlı olduğunu söyleyen FinTech girişimi PCI Checklist’in Kurucu Ortağı Kıvanç Harputlu, son 24 ay içinde e-ticaret sitelerinin yüzde 21’inde veri sızıntısı yaşadığına dikkat çekti. Kıvanç Harputlu, bu yüzden siber güvenliği iyileştiren aksiyonların alınmasının, hem e-ticaret ve ödeme hizmetleri firmalarına, hem de kart kullanıcılarına ciddi bir katkı sağlayacağını belirtti. Harputlu, Onbording Scan ile sanal POS başvurusu yapan firmaların güvenlik denetimini yaparken bir yandan da süreçlerini iyileştirmelerine katkı sunduklarını aktardı.

Her web sitesinin açıkları ve kullandığı servisler doğrultusunda kişiselleştirilmiş çözümler sunduklarının da altını çizen Harputlu, “PCI-DSS danışmanlarımız ile müşterilerimize bu süreçlerinde sürekli olarak destek sağlıyoruz. Böylece bankaların ve ödeme hizmeti sağlayan firmaların güvenlik risklerini minimize ediyor aynı zamanda edinim süreçlerini hızlandırmalarını sağlıyoruz. Ayrıca içinden geçtiğimiz dönemde desteğe en çok ihtiyacı olan KOBİ’lerin güvenlik seviyelerini arttırmasına da ciddi bir katkı sunuyoruz. Temmuz ayı itibarıyla yayına aldığımız ürünümüzü şimdiden birçok banka müşterimiz kullanmaya başladı. Yeni kurumları da her geçen gün PCI Checklist ailesine dahil ediyor ve ihtiyaçları doğrultusundaki en iyi ürün ve hizmeti sunmak için özveri ile çalışıyoruz” diye konuştu.

Onboarding Scan, sızıntıların sayısını azaltıyor

PCI Checklist Onboarding Scan hakkında bilgi veren Harputlu, bankaların ve ödeme hizmeti veren şirketlerin sanal POS başvurularında, başvuruda bulunan siteyi 5 dakikada hızlı veya detaylı şekilde tarayabildiklerini belirterek, “Çıkan risk raporları, otomatik olarak üye işyeri güvenlik ve pazarlama ekiplerine iletiliyor. E-ticaret sitesinin skoru ve riskine göre alım kararı veriliyor. Üye işyerinin zafiyetleri önceliklendirilerek, ilgili riskler için çözüm önerileri paylaşılıyor. Bu süreci hızlandırmak dışında üye işyeri kaynaklı kart ve kişisel veri çalınma risklerinin, oluşan cezaların ve kayıpların da azaltılmasına katkıda bulunuyoruz. Tüm bu süreçlerin ardından siber güvenliğini iyileştiren işyerlerine, kötü niyetli saldırılar da azalıyor” şeklinde konuştu.

Türk Hava Yolları’ndan girişimler için yeni platform: Turkish Airlines Terminal

Türk Hava Yolları kurulduğu ilk günden bu yana inovasyon kültürünü sürdürülebilir bir gelecek vizyonuyla yöneterek dünyada sektör liderleri arasında yerini alan bir markadır.

Dün online olarak gerçekleştirilen lansman ile Türkiye’deki girişimcilik kültürünün büyümesi ve girişimlerin ve globale açılma noktasında destek sunmak amacıyla Terminal‘i hayata geçirdi.

Terminal, THY’nin teknoloji ve inovasyon alanında yapılan tüm çalışmaları tek noktada birleştirdikleri dijital bir platformdur. THY, açık inovasyon stratejisi ve teknoloji odaklı yaklaşımıyla yeni nesil girişimleri ve tüm teknoloji severleri Terminal’de bir araya getirerek seyahatin geleceğini birlikte şekillendirmeyi hedefliyor.

Terminal’de ilk etapta girişimlere özel 3 program;

  1. Terminal Girişim Programı
  2. Invest On Board
  3. Developer Portal
  • Terminal Girişim Programı; Yeni nesil girişimlerden ilham almak, ürün ve servislerini test edebilmek, potansiyel iş birlikleri geliştirebilmek ve girişim ekosistemine katkıda bulunabilmek amacıyla hayata oluşturulmuş bir girişim destek programıdır.

Girişimler bu program ile birlikte Türk Hava Yolları’na tek bir kanal üzerinden hızlı bir şekilde ulaşabilir ve ortak proje geliştirme fırsatı yakalayabilirler. Türk Hava Yolları ve farklı sektörlerde çalışan alanında uzman kişiler tarafından mentorluk alarak projelerini sektör ihtiyaçlarına göre şekillendirebilirler. Terminal Girişim Programı kapsamında desteklenen girişimler, THY’nin sağladığı uçak biletleriyle yeni pazarlar keşfederek projelerini dünyanın her noktasında ölçekleyebilirler. İhtiyaç duymaları halinde, iş ortakları olan teknoparkların ofis imkanlarından faydalanabilirler.

  • Invest On Board; 2015 yılında hayata geçirilen, girişimci ile yatırımcıyı uçak içinde buluşturan, Türk Hava Yolları’nın özel bir programıdır. Girişimlerin yatırımcı sunum videolarına uçak içi eğlence sistemlerinde yer vererek yatırım bulma süreçlerine ve tanıtımlarına destek oluyor.

Girişimler yatırımcı sunum videolarını investonboard.com adresi üzerinden yükleyebilir ve Türk Hava Yolları ile yolculuk yapan potansiyel yatırımcıların kendileriyle iletişime geçmelerini sağlayabilirler.

  • Developer Portal; Açık inovasyon stratejisi kapsamında dijital servislerini (API) geliştiricilere sundukları bir programdır.

Geliştiriciler developer.turkishairlines.com web sitesi üzerinden dijital servislerini test edebilir ve uygulamalarında kullanabilirler. Bunların yanında THY, platformda kendi geliştirdikleri yenilikçi projelerle ilgili bilgileri paylaşacak. Henüz test ya da deney aşamasında olan bu projeleri paylaşarak, bu projelerde ortaya çıkacak ürün ya da servisleri ilk kullanmak isteyen yolculara deneyimletmeyi hedefliyor. THY müşterileri, yenilikçi projeleri erken aşamada deneyimleyip, verecekleri geri bildirimlerle proje geliştirme süreçlerine katkıda bulunabilecekler.

Terminal’e başvuru

Girişimler programa 6 Temmuz – 24 Temmuz tarihleri arasında Terminal üzerinden başvuru yapabilecekler. Değerlendirmeler sonucunda başvurusu uygun bulunan girişimler 6 Ağustos – 7 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek Airpitch Days’e davet edilerek yüz yüze görüşmeler organize edilecektir.  Görüşmeler sonucunda ürün, iş modeli ve iş birliği potansiyeli kriterlerine göre öne çıkan girişimler Terminal Girişim Programı’na kabul edilerek desteklerden faydalanmaya başlayacaktır.