Ana Sayfa Blog Sayfa 688

Kamera görüntülerini anlık işleyen ve akıllı çözümler üreten Cameralyze, 1 milyon TL yatırım aldı

Kamera görüntülerini analiz ederek, elde ettiği sonuçlarla önerilerde bulunan yapay zekâ destekli sanal asistanları geliştiren yerli girişim Cameralyze, doğrudan aldığımız bilgi ile İlker Anjel, Alper Eşkinazi, Marsel Behar’ın içerisinde yer aldığı melek yatırımcı grubundan 1 milyon TL yatırım aldı.

Cameralyze, mevcut kameralar üzerinden resim işleme teknolojisi ile akıllı çözümler sunarken donanım maliyetlerinin önüne geçiyor. Edindiğimiz bilgilere göre girişim; Müşteri ve müşteri davranışını analiz ederek mağaza verimliliğini arttıran, çalışan performansını ölçümleyen, iş güvenliğinin ihlallerini denetleyen ve bunları raporlayan çözümlere ilave olarak anlık kişi sayısı, sosyal mesafenin korunması gibi salgın dönemine özel ekledikleri ürünleriyle büyümesini ve çalıştıkları marka sayısını arttırmaya devam ediyor.

Cameralyze’ın hikayesi

Girişimin kurucusu Ufuk Dağ yatırımla ilgili egirişim’e verdiği özel demeçte; “Alınan yatırımla yeni ürünler ekleyerek büyümemize yurt içinde devam ederken operasyonlarımızı yurt dışına taşımak için faaliyetlerimize başlayacağız.” dedi

Cameralyze, Workup Girişimcilik Programı’nın beşinci dönemine seçilen girişimler arasında yerini almıştı.

Cognitiwe: Üretim ve perakende sektörüne yönelik görüntü işleme çözümleri sunan yerli girişim

Cognitiwe, iş güvenliği, kalite kontrol, akıllı stok takibi gibi birçok alanda yapay zeka destekli video analiz çözümü sunan bir girişimdir.

Mete Bayrak ve Attila Algan tarafından kurulan Cognitiwe, 12 yıllık bir şirket olan ve kurumsal video çözümleri sunan şirket Motiwe içerisinden doğdu.

Cognitiwe, özellikle üretim ve perakende sektöründe Türkiye ve MEA bölgesinde müşterilere ulaşıyor. Microsoft yönetilen ISV iş ortaklarından olan girişim; Migros, Metal Sanayicileri İş Veren Sendikası, Borusan Mannesman gibi kurumlara projeler sunuyor. Cognitiwe ürünü mevcut standart CCTV kameralardaki görüntüleri platform içerisinde her geçen gün çeşitlendirdiği yapay zeka modelleri ile analiz ettirmenizi ve analiz sonuçlarına göre de belirlediğiniz aksiyonları almanızı sağlıyor.

Ana sektör olarak üretim ve perakendeye odaklı çalışıyor. Üretim sektöründe baret, yelek gibi güvenlik ekipmanlarının kontrolü, sosyal mesafe kontrolü, maske denetimi, tehlikeli alan giriş çıkış kontrolü, kampüs içi forklift denetimi, kalite kontrol gibi birçok başlıkta çözümler geliştiriyor. Perakende alanında ise dünyada ilk olarak meyve sebze reyonlarında gerçek zamanlı teşhir stoğu kontrolü (kasa tanıma, ürün tanıma ve kasa doluluk oranı tahmin etme), raf planogram uyum kontrolü ve stok takibi gibi amaçlarla kullanılıyor.

Cognitiwe’in çözdüğü sorun

Üretim alanında insan hatalarından kaynaklı iş kazalarının önlenmesi, üretim anında gözden kaçan kalite kontrol hatalarının tespiti ve perakende de teşhir stoklarının gerçek zamanlı kontrolü yapılarak müşterilerin ürün bulamamasını engelleme, teşhirde bozulabilecek ürünlerin uzun süre sergilenmesini önleme, biten ürünün anında siparişini verme gibi ihtiyaçlara cevap veriyor.

Girişimin değer önerisi

Kurucular girişimin Microsoft Azure desteği ile geliştirilmiş teknolojik olarak en gücel Yapay Zeka algoritmaları ile beslenen bir çözüme sahip olduklarını dile getiriyor. Geliştirdikleri yapı sayesinde tekrarlanabilen bir satışa sahip bir platform ve ürün satışı yerine aylık hizmet şeklinde ücretlendirme yapıyor.

Ayrıca kurucular rakiplerine karşı en önemli avantajlarının, Microsoft tarafında özel konumda bir çözüm ortağı oldukları için tüm MEA bölgesinde Microsoft’un binlerce satış ve pazarlama ekibi, ‘girişimin kendi ekibi gibi’ ürünü müşterilere ulaştırıyormuş ve aynı zamanda Microsoft geliştirme ekibi içerisinde de girişime bağlantılı çalışan bir kişi olduğundan dolayı her tür yeni teknoloji daha piyasaya sürülmeden deneme ve müşteriye sunma şansı verildiği söyleniyor.

Ürünün kullanımı

Kurucular ürünün nasıl kulladığıyla ilgili; “Ürünümüz müşterinin tercihine göre bulut tabanlı veya yerinde olarak hatta hibrit olarak çalışmaktadır. Çok basit bir yapı ile müşterimiz içerik kaynağını (kamera, kaydedilmiş video veya resim gibi) tanımlayıp içerik içerisinde hangi alanlarda hangi hazır modellerimizi kullanacağını belirleyip işlemi başlatabiliyor. Son aşamada analizler sonucunda ne tür bir çıktı istediğini belirleyebiliyor.” dedi.

Cognitiwe artık egirişim olarak takip ettiğimiz girişimler arasında yerini aldı. Yeni gelişmeler oldukça sizlerle paylaşacağız.

Türk girişimci tarafından San Francisco’da kurulan uLouder, 1.5 milyon dolar değerleme ile yatırım aldı

2014 yılından beri var olan, 2016’da Amerika’da şirketleşen ve 2017’de TRANGELS’dan 120 bin dolar çekirdek yatırım alarak San Francisco’ya yerleşen girişim uLouder, daha dün, Washington DC Area bölgesinden Hande Temiz Apaydın ve Ali Apaydın bireysel melek yatırımcıları tarafından 1.5 milyon dolar değerlemeyle yatırım aldı.

Girişimin kurucu ortağı Demirhan Erim‘den aldığımız bilgiye göre “Yatırım turumuz sürüyor, yarım milyon dolar yatırıma ulaşana kadar bu turu kapatmayacağız. Bu yatırımla birlikte, Amerika’nın yanı sıra Asya ve Avrupa pazarlarında büyümeye devam edeceğiz. İtalya, ABD ve Türkiye’ye ek olarak kullanıcı pazarımızı Filipinler, Endonezya ve Almanya’yı da dahil edeceğiz.” dedi.

uLouder, aynı bölgedeki insanların kolay bir şekilde iletişim kurmalarını sağlayan bir mobil uygulamadır. Bir nevi dijital megafon görevi üstlenmekte ya da bölgenizdeki devasa bir mantar pano gibi düşünebilirsiniz. Pandemi ile lokal dayanışmanın öneminin de artmasıyla, özellikle mahallelerde acil duyuruların yapılması, anlık ihtiyaçların giderilmesi, kitap değiş-tokuşu, yardımlaşma gibi konularda paylaşımlara sık sık rastlıyoruz. Ayrıca uLouder lokal iletişimin yanı sıra, başlattığı OI-19 projesi kapsamında, zor günler geçiren kobilere dijital dükkanlarını açarak mahalle düzeyinde hızlı satış yapmalarına olanak sağlıyor ve bundan bir süredir ücret almıyor. Mümkün olduğunca da bu süreyi uzatmayı planlıyor.

uLouder; Teknolojiyi en iyi şekilde kullanarak, geçmişimizde sahip olduğumuz ve giderek kaybolan toplumsal değerlerimizi günümüze taşımak istiyor. Bunu bireylere değer vererek, her birinin sesinin duyulmasını sağlayarak, yalnızlık ve güvensizlik kavramları yerine birlik olmanın bilinci ışığında dayanışma kültürünün yaygınlaşmasını sağlamak da en büyük hedefleri arasında.

Erim, ABD’de popüler olan rakibi Nextdoor uygulamasından en önemli farkı olarak; “Nextdoor’da sadece eviniz çevresinde paylaşılmış içerikleri görebiliyorken, uLouder’da bulunduğunuz konuma göre zaman tüneli güncelleniyor ve ister evde ister işte, isterseniz de başka bir ülkede seyahat halindeyken oradaki içerikleri görebiliyor ve etkileşime geçebiliyorsunuz.”. dedi.

Girişimi 2017 yılından bu yana takip ediyoruz. Yakında yatırım turuna katılan yeni yatırımcılar oldukça sizleri bilgilendirmeye devam edeceğiz.

Mükellef, yeni uygulamasıyla ABD ve İngiltere’de şirket kurulum hizmeti vermeye başladı

Türkiye’de şahıs şirketi kurulumunu 10 dakika gibi kısa bir sürede, notere, ticaret odasına ve vergi dairesine gitmeden kurma imkânı sunan Mükellef, hayata geçirdiği yeni uygulamasıyla Amerika ve İngiltere’de de şirket kurulum hizmeti sunuyor. Yurt dışında şirket kurmak için fiziksel olarak gereken tüm prosedürlerin online platform üzerinden gerçekleştirilebildiği uygulama ile kayıt işlemlerinin tamamlanmasının ardından birkaç gün içinde şirket aktif hale geliyor.

Yurt dışı pazarlara açılmak isteyen girişimcilere sunulan bu yeni hizmetin dış ticaretin dijitalleşmesine katkı sağlayacağını söyleyen Mükellef kurucu ortağı Okan Şafak, “Özellikle ABD ve İngiltere’nin Türkiye’nin ihracatında ilk 5 ülke içerisinde yer alması hizmetimizin ilk aşaması için önemli bir potansiyel barındırıyor. Diğer yandan en fazla şirket kurulan 10 ülke içinde yer alıyorlar. 2019 yılı verilerine göre Amerika’da 1,5 milyon İngiltere’de 800 bin şirket kurulduğunu görüyoruz. Pandemiyle beraber hız kazanan dijitalleşme, pek çok sektörde iş süreçlerini mobilize ederken sanal fuarlar, toplantılar gibi pek çok konuyu da hayatımıza kattı. Türkiye’nin ardından başlattığımız yurt dışı açılımıyla, bu dönemde dijital iş imkanlarından faydalanmak isteyen girişimciler için önemli bir fırsat yaratmış oluyoruz. Şu anda ABD ve İngiltere için başlattığımız hizmetimizi, 2021 sonuna kadar 10 ülkeye çıkarmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

Dijitalden şirket kurma dönemi

Okan Şafak

Şirket kurulumunun online platform üzerinden gerçekleştirilmesi konusunda Türkiye’de başarılı bir süreç yönettiklerini vurgulayan Mükellef Kurucu Ortağı Okan Şafak: “Özellikle pandemi döneminde Mükellef’i deneyimleyen kullanıcılarımız evden çıkmadan 10 dakika gibi kısa bir sürede şirket kurulumuna yoğun ilgi gösterdi. Platformun süreç yönetimindeki başarısı, gelen talepler ve girişimcilerin potansiyel pazar hedeflerini değerlendirdiğimizde, mevcut platform aracılığıyla yurt dışında şirket kurmak isteyen Türk girişimcilere, başka bir ülkede ikamet etmeden, o ülkeye gitmeden online süreçlerle kısa sürede şirket kurma hizmeti veriyoruz. Kullanıcılarımız şirket kurulumu sırasında ilgili ülkenin mevzuatına uygun şartları bilen lokal iş ortaklarımız aracılığıyla sanal ofis ve fatura işlemlerinde ihtiyaç duydukları yazılım gibi pek çok farklı hizmete Mükellef üzerinden kolayca ulaşabiliyor. İlk aşamada sunduğumuz hizmet sadece Türk vatandaşlarını kapsıyor. 2021 sonuna kadar hedefimiz diğer ülke vatandaşlarına da aynı hizmeti sunarak, dünyanın her yerinden girişimcilerin platformumuz üzerinden online olarak şirketlerini kurmalarını sağlamak” dedi. 

Yerli girişim Mükellef; Şirket kuruluşunun, e-Dönüşüm süreçlerinin, vergiye konu olan tüm dokümanların ve muhasebe işlemlerinin takibini sağlayan bir online platformdur. Mali Müşavirler ve mükelleflerin; tüm süreçlerini tek bir yerden takip edebilme imkanı sağlayan mukellef.co 2019 yılında kuruldu. İlk yılında binden fazla müşteriye ulaşan mukellef.co ön muhasebe hizmetlerinde, cari takibi, mobil uygulama, gelir gider takibi ve banka entegrasyonu bulunmaktadır.

Londra merkezli girişim Wufwuf, Teknasyon’dan yatırım aldı

Birleşik Krallık’tan Japonya’ya, İsviçre’den İsrail’e kadar uzanan hizmetleriyle ilerlemesini sürdüren Wufwuf, doğrudan edindiğimiz bilgilere göre Teknasyon‘dan yatırım aldı.

Teknasyon, her ay yeni bir temayla köpeklere ve sahiplerine farklı konseptlerde, sürprizlerle dolu kutular gönderen ve onlara eğlenceli bir yaşam tarzı sunan Londra merkezli WUFWUF’a yatırım yaptı. İngiltere’de önemli bir popülerliğe sahip olan ve dünyanın pek çok farklı yerinde hizmet veren WUFWUF; abonelerine her ay içerisinde ödül maması, oyuncak ve köpek dostların seveceği sürpriz ürünlerden oluşan temalı kutular gönderiyor ve köpek dostlarını mutlu ediyor.

“WUFWUF, hedeflerine ve misyonuna güvendiğimiz bir şirket.”

Gerçekleştirdikleri yatırımı değerlendiren Teknasyon Yazılım Kurucu Ortağı Burak Sağlık bu girişimle ilgili olarak WUFWUF’un vizyon ve misyonuna güvendiklerini, bu yatırımla WUFWUF’un daha da iyi seviyelere gelerek daha çok köpek dostuna ulaşmasını hedeflediklerini belirtiyor. Teknasyon olarak daima insana ve diğer tüm canlılara değer veren sosyal sorumluluk projelerinin destekçisi olduklarını söyleyen Sağlık: “Böyle anlamlı, manevi değeri olan girişimlere çok önem veriyoruz. WUFWUF, hedeflerine güvendiğimiz bir şirket, bu sebeple kendilerine büyük bir hevesle destek olmak istedik. Her zaman gelecek gördüğümüz, inandığımız işlerin yanında olmayı ve global yatırımlarımıza devam etmeyi planlıyoruz.” dedi.

WUFWUF’un yeni hedefi 10 bin aboneye ulaşmak!

WUFWUF CEO’su Umut İlhan ise, her ay abonelerine gönderdiği ilginç konseptli kutular ile hem insanlara hem de ürünlerle mutlu olan köpek dostlarına keyifli, eşsiz bir deneyim yaşattıklarını belirtti.

Şu anda 2 bin 600 aktif abonelerinin olduğunu söyleyen İlhan, bu sayının diğer kanallarla birlikte 6 bine ulaştığına dikkat çekerek, “Abonelerimizin yüzde 95’i Birleşik Krallık’ta; İngiltere, Kuzey İrlanda, Galler ve İskoçya’da bulunuyor. Geçen ay başladığımız uluslararası gönderim sonrasında ise bünyemize çok hızlı bir şekilde tüm Avrupa Birliği ülkelerinden yeni aboneler kattık. Esasen dünyanın her yerinden talepler alıyoruz, AB dışında ayrıca İsviçre, İsrail ve Japonya’da da abonelerimiz mevcut. Hedefimiz bu yatırımla birlikte sene sonuna kadar 10 bin aboneye ulaşmak ve kendi alanımızda Birleşik Krallık’ın en büyüğü olmak.” dedi.

SabancıDx’in dijital B2B satın alma platformu Pratis, Çimentaş’ın süreçlerini yüzde 40 hızlandırdı

Türkiye’nin ilk özel çimento fabrikası olarak İzmir’de kurulan ve 2001’den bu yana dünyanın önde gelen gruplarından Cementir Holding bünyesinde faaliyet gösteren Çimentaş, satın alma süreçlerini SabancıDx’in dijital B2B satın alma platformu Pratis ile dijitalleştirerek, insan hatasından kaynaklanan sorunları sıfıra indirdi ve satın alma süreçlerini yüzde 40 oranında hızlandırdı.

Çimento fabrikalarının yanı sıra ülke genelindeki 15 beton santrali ve Manisa’daki işletmesiyle Avrupa’nın en büyük ve modern atık yönetimi tesislerine sahip olan Çimentaş, satın alma süreçlerini hızlandırmak, hedeflerine ulaşmak, firma tekliflerinde hızlı güncellemeler ve revizyonlar yapabilmek için DIGITAL çözümleri hedeflemişti.

Satın alma süreçlerindeki, gerekli nitelikleri karşılayan dijital bir satın alma platformu arayışına hızla başlayan Çimentaş Grup Türkiye IT Müdürü Gökhan Yurtesen, çözüme ulaşma süreçlerini şöyle anlattı: “İhtiyacımızın hızlı, şeffaf, her yerden erişilebilir ve ERP sistemlerimizle entegre bir şekilde çalışabilecek dijital bir satın alma platformu olduğu tespiti, çözümün de ilk adımıydı. Dijital bir platform, satın alma fiyat ve maliyetlerinin rekabetçi ortamda düşürülebilmesi için hızlı, güncel ve herkesin anında erişebileceği bir nitelikte olmalıydı. Kullanıcı dostu bir ürün olarak, her profilden tedarikçiye hitap etmesi, barındırdığı tedarikçi senaryoları ve tedarikçileri değerlendirme imkanı sunması, Pratis’i firmamızın önceki dönemdeki oluşan hedefleri için en doğru adres olarak konumladı.”

Pratis’in becerileri, eski manuel süreçlerin karşısında hızla kendisini göstermeye başladı. Pratis’in sunduğu şeffaflıkla birlikte adil, tarafsız ve verimli çalışma tarzı kısa sürede hem Çimentaş’ta hem de tedarikçilerinde hissedildi. Çimentaş Satınalma Grubu Satınalma Kategori Şefi Yeliz Onur, Pratis’in getirdiği en önemli avantajlardan birinin tedarikçilerle kurulan iletişimi hızlandırması olduğunu söylüyor: “Manuel satın alma süreçlerinde en uygun maliyeti bulmak amacıyla sektörden daha önce ihalelerimize katılmamış tedarikçiler bulmaya çalışıyorduk. Tedarikçileri araştırmak ve daha sonrasında onlarla iletişim kurmak ciddi bir zaman ve maliyet yükü oluşturuyordu. Pratis’le beraber, yeni tedarikçi arama süreçlerimiz oldukça kısaldı. Hızın öneminin giderek arttığı rekabetçi piyasada, Pratis sayesinde ciddi oranda zaman tasarrufu sağladık. Pratis’le birlikte en büyük dönüşümü, süreçleri dijitale taşıyarak gerçekleştirdik. Teklif oluşturma, teklif toplama ve karşılaştırma süreçlerinin yanında, Pratis’in sunduğu raporlamalar ve grafiksel analiz yöntemlerini de süreçlerimizin içine kattık. Sağlanan avantajların belki de en önemlisi dalgınlık ya da dikkatsizlik gibi insan hatalarından kaynaklanan sorunların en düşük seviyeye inmesiydi. Pratis’in sunduğu olanaklar sayesinde sistemler arası aktarımlar ve elde yaptığımız işlemler en düşük seviyeye indi. Halihazırda kullanıcı kaynaklı hata oranlarımız sıfıra yaklaşmış durumda.”

SabancıDx gibi güçlü bir markanın Pratis’in arkasında olmasının bir güven unsuru oluşturduğunu belirten Gökhan Yurtesen, Çimentaş’ın Pratis’le yaşadığı dönüşümü şu sözlerle ifade etti: “Sektördeki rekabetin giderek arttığı bu dönemde, Pratis’in sunduğu zengin tedarikçi havuzu sayesinde geçmiş döneme kıyasla yüzde 5 ila 15 arasında maliyet avantajı sağladık.”

Çimentaş Grup Türkiye, dört yıl boyunca kullandığı Pratis’le satın alma süreçlerini yüzde 40 oranında hızlandırdı. Tedarikçiler ve satın alma ekibi arasında geçmişte uzun ve verimsiz olarak yürüyen süreçlerin ortadan kalkmasıyla birlikte Pratis, üretim ve satış faaliyetlerinde Çimentaş Grup Türkiye’nin itici gücü oldu. “Pratis’te bir sorun yaşadığımızda dahi, teknik destek konusundaki hızlı ve sürekli hizmetiyle sorunlar büyümeden giderildi. Teknik yardımın bu kadar hızlı bir şekilde gerçekleşmesi, bizim gibi tesislerinde 7 gün 24 saat üretim ve satış gerçekleştiren firmalar için hayati bir özellik diyebiliriz” sözleriyle Pratis kattığı değerden bahseden Gökhan Yurtesen, diğer ülkelerdeki şirketlerinde de örnek proje olarak gururla paylaştıklarını belirtti.

1.9 milyar dolar yatırım alan SpaceX’in değerlemesi 46 milyar dolara ulaştı

SpaceX, Reuters tarafından ilk kez tespit edilen bilgilere göre 1.9 milyar dolar yeni yatırım aldı. Bu yatırımdan sonra değerlemesi 46 milyar dolara ulaşmış.

SpaceX’in bu yılın başından bu yana yeni bir finansman arıyormuş. Ancak geçen hafta yatırım dünyasından şirkete oldukça fazla bir talep gelmiş. Bu durumdan ötürü de SpaceX, aradığı miktarda bir artış yapmış ve turu kapatmış. Tabi önümüzdeki günlerde şirkete yeni fonların girip girmeyeceği konusunda da henüz net bilgi yok.

Yatırım turuna katılan yatırımcıların kimler olduğu bilinmese de Fidelity Investments‘ın en büyük yatırımcıları arasında olduğu söyleniyor. SpaceX, yakın zamanda kaydettiği yüksek profilli başarılar göz önüne alındığında, yatırımcılardan önemli kaynaklar aramak için her zamankinden daha iyi konumlanmış.

Bildiğiniz gibi, Mayıs ayında Florida’dan kalkan roketiyle Uluslararası Uzay İstasyonu’nda iki aylık bir görevin ardından taşıdığı astronotlarla bu ayın başlarında Dünya’ya geri dönüş görevini başarıyla tamamlamıştı. ABD topraklarından havalanarak ilk özel insan uzay uçuşu görevini tamamlayan şirket, görevden sonra dikkatleri oldukça üzerine topladı. Görevlerinde başarılı bir şekilde tamamlanması, SpaceX’in artık düzenli olarak ISS’ye ve ISS’den ulaşım hizmetleri sağlayabileceği anlamına geliyor ve onlara özel uzay turistleri, araştırmacılar ve daha fazlası için ticari uzay uçuşu hizmetleri sunma hedeflerine de yaklaştırıyor.

SpaceX, bu ay prototipin başarılı bir kısa test uçuşu ile Starlink uzay aracı geliştirme programında da iyi bir ilerleme kaydetti ve NASA ile yıllık sözleşmeler imzaladı. Düzenli hizmetlerin de önümüzdeki süreçte başlaması bekleniyor.

Şirketle ilgili yeni bilgiler edindikçe sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.

Bitki bazlı et ve süt ürünleri üreten Impossible Foods, Seri G turda 200 milyon dolar yatırım aldı

Impossible Foods‘un bu hafta yaptığı açıklamaya göre; F Serisi Yatırım Turu’nda 500 milyon dolar yatırım almasının üzerinden henüz 5 ay geçmesine rağmen G Serisi turda 200 milyon dolar daha yatırım aldı.

Impossible Foods’un almış olduğu bu yeni fon, şirketin toplam yatırımını 1.5 milyar dolara çıkardı.

Silikon Vadisi merkezli girişim Impossible Foods, bitki bazlı et ve süt ürünleri üretiyor. Coatue liderliğindeki Seri G yatırım turuna, Mirae Asset Global Investments ve Temasek katıldı. Ayrıca, XN de şirketin yeni yatırımcılarına dahil oldu.

Şirketin en büyük rakiplerinden birisi olarak Beyond Meat‘i söyleyebiliriz. O da Impossible Foods gibi burger köftelerini ve sosislerini bitki bazlı üretiyor.

Impossible Foods’un açıklamalarına bakacak olursak şirket bu yeni fonla AR-GE’ye yatırım yapmayı, üretimi artırmayı, ürünlerin diğer ülkelerde bulunabilirliğinin arttırılmasını yani pazarını büyütmeyi ve henüz piyasaya sunmayı ürünleri üretime ve satışa geçirmeyi amaçlıyor.

Şirket, bitki bazlı hamburger köftesi ve sosis gibi ürünlerini Burger King ve Starbucks gibi zincir markalara da sunuyor. Bu da şirketin bilinirliğinin ve satışlarının artmasında büyük rol oynuyor ve aslında şirketin planları arasında bulunan global büyüme noktasında da büyük bir adım oluyor.

Ayrıca Impossible Foods perakende sektöründe varlığını büyük bir ölçüde artırmış. Şirketin açıklamalarına göre, pandemi salgınının başlangıcında Impossible Burger Amerika Birleşik Devletleri’nde yalnızca 150 markette bulunuyordu ancak şu anda ABD’de 8000’den fazla markette satışta. Bu büyümenin arka planında şirketin Mart ayında F Serisi’nden almış olduğu 500 milyon dolarlık yatırım olduğunu söylemek mümkün.

Geleneksel medyadaki reklamların etkisini ölçen Medialyzer, 3.2 milyon TL değerleme ile yatırım aldı

TV ve radyo reklamlarının performansının ölçülebilmesini, analiz edilmesini ve etkilerinin artırılmasını sağlayan Medialyzer, 3.2 Milyon TL değerleme ile TechOne ve twozero Ventures’dan tohum yatırım aldı. Mustafa Güllü, Abdurrahman Beşinci, Emre Gönültaş ve Can Üzüm tarafından kurulan Medialyzer, yapay zeka destekli görüntü tanıma teknolojisi ile geleneksel medya reklamlarının analiz edilerek takip edilmesine imkan sunuyor.

Televizyon ve Radyo Reklamlarının Etkisini Ölçün

Medya kanallarında reklam verenler için sunduğu Tvlyzer ve Radiolyzer ürünleriyle geleneksel olan ve etkisi ölçülemeyen TV ve radyo reklamlarının verimliliğini ve etkisini ölçen Medialyzer, makine öğrenmesi ile desteklediği ses ve görüntü tanıma teknolojisi ile kullanıcılara rakiplerinin tüm medya reklamlarını izleme olanağı sağlıyor. Kullanıcılar, Tvlyzer ve Radiolyzer ürünü ile reklamlarının verimliliğini analiz ediyor, rakiplerinin medya kanallarındaki reklamlarını takip ediyor ve reklamlarını otomatik olarak optimize ederek rekabet avantajı sağlıyor.

Geleneksel Reklamlara Teknolojik Çözüm

Global pazara açılma hedefiyle yola çıkan Medialyzer, geleneksel medya kanallarındaki reklam verenlere, reklamlarının maliyet analizini, kanal ve program bazında geri dönüşünü ve zaman bazlı performans analizlerini görme imkanı sunuyor. Kısa süre içerisinde TV ve radyo reklamlarının ölçümü dışında VoD platformlarının ve açık hava reklamlarının etkilerinin de ölçülebileceği ürünlerini aktif hale getirecek olan Medialyzer geleneksel medya kanallarına reklam veren kullanıcılar için eşsiz bir veri deposu haline gelecek.

“Offline medya için Online çözümler”

Offline medya kanallarındaki reklamların etkilerinin ölçülemediğini belirten Medialyzer Kurucu Ortağı Mustafa Güllü; “Reklam verenler başta TV olmak üzere offline medya kanallarına yaptıkları yatırımların sonuçlarını yeterince ölçemiyor. Kullanıcı tarafındaki çoklu ekran kullanımı sonucu ortaya çıkan dijital verileri, sahip olduğumuz video tanıma ve yapay zeka teknolojileriyle anlamlı hale getiriyoruz. Platformumuz sayesinde reklam verenler reklamlarının geri dönüşlerini analiz edip verimliliklerini artırabiliyor. Medialyzer olarak global pazarda offline medya kanallarının ölçülebilmesi için öncü ve ilk akla gelen teknoloji girişimi olmak istiyoruz.” dedi.

Magistum, 5 milyon TL değerleme ile Keiretsu Forum Türkiye’den yatırım aldı

Kurumsal iletişim, okul ve kurs yönetim sistemi Magistum, birçok farklı ürünü aynı anda kullanmanıza gerek kalmadan tüm ihtiyaçları tek bir üründe sunan eğitim teknolojileri girişimidir.

Doğrudan edindiğimiz bilgilere göre Magistum, Keiretsu Forum Türkiye‘den 5 milyon TL değerleme ile yatırım aldı.

Girişimin çözümleri arasında; Ders yoklaması, ödev gönderimi, yazılı ve optik formla sınavların yapılmasının yanı sıra online anket uygulanması, yemek listesinin yayınlanması, rehberlik süreçlerinin yönetimi, sosyal etkinliklerin planlanması ve duyurulması, kütüphane modülü ve ödeme takibinin yapılması gibi daha bir çok ihtiyaca çözüm olan hizmetleri mevcuttur.

Dağıtık mimari ile tasarlandığı için üçüncü parti yazılımlarla entegre olarak çalışabiliyor.