Ana Sayfa Blog Sayfa 670

House of Instagram’ın ilk online versiyonu Türkiye’de gerçekleştirildi

Instagram’ın dönüşümünün anlatıldığı ve platformun yeni özelliklerinin tanıtıldığı House of Instagram’ın ilk online versiyonu 29-30 Eylül tarihlerinde Türkiye’de gerçekleşti. Etkinlikte Facebook Orta Doğu, Afrika ve Türkiye Bölge Başkan Yardımcısı Derya Matraş; Instagram İşletme Pazarlama Lideri Grace Kao; Instagram Marka Geliştirme Lideri Gord Ray; Facebook Türkiye Ticaret Direktörü İlke Çarkçı Toptaş gibi isimler kültür, yaratıcılık ve topluluk kavramlarının Instagram’da nasıl hayata geçtiği, marka ve işletmelerin nasıl güçlü kaldığı gibi konuları ele aldı.

House of Instagram Türkiye’nin açılış konuşmasını yapan Facebook Orta Doğu, Afrika ve Türkiye Bölge Başkan Yardımcısı Derya Matraş konuyla ilgili, “Bugün Instagram’ın özellikle dört alanda liderlik ettiğini görüyoruz: Küçük işletmelerin kullanıcılarıyla bağ kurması, insanların kendilerini istediği biçimde ve yaratıcı bir şekilde ifade etmesi, yeni trendlerin şekillenmesi ve var olan değerlerimizin güçlenmesiyle kültür ve alışkanlıklar, insanları bir araya getirme ve toplulukları hayata geçirme gücü. Bu yüzden House of Instagram Türkiye’de çok değerli isimlerle kültür, yaratıcılık ve topluluk kavramlarının Instagram’da nasıl hayata geçtiği, marka ve işletmelerin nasıl güçlü kaldığı gibi konuları ele alıyoruz” dedi.

Etkinlikten öne çıkan içgörüler şu şekilde:

İnsanlar yaratıcı bir şekilde kendilerini ifade etmek için Instagram’a giriyor

Basit filtrelerle fotoğraf paylaşma platformu olarak hayatına başlayan Instagram, insanların kendilerini ifade etme yöntemleri ve kullanım alışkanlıkları doğrultusunda bugünkü haline evrildi. Örneğin, insanların daha rahat bir şekilde anlık paylaşımlar yapmak istemesiyle Stories ortaya çıktı, AR platformuyla herkes kendi filtresini oluşturabilmeye başladı. Videonun yükselişiyle daha uzun içerikler için insanlar IGTV’ye ve özellikle de COVID-19 ile birlikte Instagram Canlı Yayın’a yönelmeye başladı. Instagram’da paylaşılan videoların yüzde 45’i kısa süreli videolardan oluşuyor. Bu içgörüyle birlikte yakın zamanda kullanıma sunulan Reels ile insanlar kısa, düzenlenebilir, eğlenceli videolar oluşturabiliyor ve keşfedebiliyor, hatta ürettikleri bu videolarla dünya çapında keşfedilme şansını yakalıyor.

Topluluklar Instagram’da harekete geçiyor

İnsanlar önem verdikleri konularda topluluklarını harekete geçirmek için Instagram’a yöneliyor. Toplulukların bu yaklaşımları COVID-19 sürecinde de kendini gösterdi. İtalya’da karantinanın ilk haftasında Instagram’daki canlı yayınların izlenme sayısı iki katına çıkarken, Stories’deki “Evde Kal” çıkartması ilk ayında dünya genelinde 300 milyondan fazla insan tarafından paylaşıldı. Bu süreçte yerel işletmeleri desteklemek isteyen birçok insan “Küçük İşletme Desteği” çıkartmasını kullanarak bu işletmeleri topluluklarına tanıttı.

Trendler Instagram’da hayat buluyor

Modadan sosyal aktivizme, yemekten girişimciliğe, insanlara ilham veren birçok trend Instagram’da hayat buluyor ve insanlar ilgi duydukları şeyleri Instagram’da buluyor. Instagram’daki insanların yüzde 90’ı en az bir işletmeyi takip ediyor ve 180 milyondan fazla işletme her ay Facebook, Instagram ve WhatsApp’i kullanıyor. Instagram’ın bir araştırmasına göre insanların yüzde 50’si Instagram’da reklamını gördüğü bir markaya daha fazla ilgi duyduğunu söylerken, birçoğu da Instagram’daki markaların daha popüler, eğlenceli ve yaratıcı olduğunu düşünüyor. İnsanların takip etmek istedikleri işletmelerle bir araya geldiği bir platform olan Instagram, bu doğrultuda alışveriş özelliklerini geliştirdi. Örneğin, her ay 130 milyon kişinin tıkladığı gönderilerdeki ürün etiketlerinin yanı sıra, Keşfet sekmesinde alışveriş için bir sekme kullanıma sunuldu.

Yerli girişim ULAK, Erdem Yurdanur liderliğinde 10 milyon TL değerleme ile yatırım aldı

Son yılların popüler sektörü lojistik konusunda yazılım geliştirerek yazılımını kullanan işletmelere kurye kaynağı sağlayan ve şu ana kadar kendi kaynakları ile ilerleyen ULAK Yazılım Teknoloji A.Ş., ilk yatırımını aldı.

Sabri Sami Toker tarafından 2015 yılı şubat ayında kurulan ve aynı yılın sonunda şirketleşen ULAK App, şu ana kadar kendi kaynakları ile ilerliyordu. İlk yatırım turunu; Erdem Yurdanur, Tarkan Onar, Bülent Bahadır, İbrahim Sakallıoğlu ve Kokteyl Bilgi Teknolojisi A.Ş.’den tohum yatırım alarak tamamlayan ULAK, bu yatırımla şirket değerini 10 Milyon TL’ye taşıdı. Yatırım ile birlikte Kokteyl Bilgi Teknolojisi A.Ş.’den yazılım desteğide alacak olan ULAK, kendi yazılım ekibine Kokteyl şirketinin bilgi birikimini de katarak stratejik bir yatırım turu kapatmış durumda. Yatırım öncesine kadar yazılım ve teknolojiye 2 Milyon TL üzerinde yatırım yapan ULAK App, restoran paket servis, e-ticaret ve bölgesel kargo dağıtımı konusunda İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere birçok şehirde hizmet veriyor.

Akıllı teknolojilerle bütünleşik yaratıcı iş fikirleri

ULAK App, 2 bin adet üzerinde kuryeden oluşan kurye havuzu ve 400’ün üzerinde anlık aktif kuryesi ile gerçek zamanlı bilgi akışı sunarak Türkiye’nin birçok şehrinde aynı gün teslimat hizmeti ve paket servis alt yapısı sunuyor. İTO kuruluşu olan Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi’nin girişimcilik programı ile Technolera Ventourage Diversity programında en ölçeklenebilir yaratıcı iş fikri birinciliğini alarak mezun olan ULAK, aynı zamanda Türk Telekom girişim hızlandırma programı PİLOT 6. dönem mezunu. “Smart Delivery” sloganı ile last mile delivery konusunda akıllı teknolojisi ile ön plana çıkan kuruluş, en geç 45 dakika içerisinde teslim edilmesi gereken sıcak yemek teslimatlarında birçok rakibinin aksine çoklu taşıma ve teslimat algoritması ile dikkat çekiyor. Yemek teslimatlarına özel bir yazılım üzerine çalışan ULAK, çok yakında “Kolay Paket” adlı Saas ürünü ile paket servis problemine çözüm olacağı iddiasında. ULAK App, aynı zamanda e-ticaret teslimatlarında kurumsal şirketlere çözüm ortaklığı yaparak 14 şehirde gün içi hızlı teslimat gerçekleştiriyor.

Hedef; yıl sonunda 9 Milyon TL’lik ciro

Sektörde farklı bakış açısı getirerek uygulanabilir ilkleri yapma hedefi ile ilerlediklerini belirten ULAK Yazılım Teknoloji A.Ş. Kurucusu Sabri Sami Toker, uzun süredir yürüttükleri AR-GE çalışmaları ile drone taşımacılığı konusunda eylül ayı başında yaptıkları faydalı yük taşıma testini de yayınladıklarını ifade ediyor.

Sabri Sami Toker, yukarıdaki videoda görülebilen 16 kg uçuş ağırlığı ile 6 kg’lık faydalı yükü 20 dk havada kalma süresi ve 5 bin metre menzilde taşımayı başarılı bir şekilde gerçekleştirdiklerini söyleyerek yine bir inovasyon çalışması yaparak 2018 yılında elektrik motoru ve pili haricinde yüzde yüz yerli üretim olan iki tekerlekli elektrikli kargo bisikleti ile şu an Anadolu yakasında kargo dağıtımına geçtiklerini söylüyor. Mikro dağıtım konusunda doğru çözüm ve ekolojiye destek olan bu kargo bisikletlerinin yayılması için öncü olma misyonunu üstlenen ULAK App ile 2021 yılı sonunda şirketin ilk global adımının Londra’da başlatılması planlanıyor. Kuruluş, 2020 yılsonunda 9 Milyon TL’lik ciro hedefliyor.

Facebook, kadın girişimcilere yönelik #SheMeansBusiness Programı’nın ikinci dönemini başlatıyor

Facebook, #SheMeansBusiness programının ikinci döneminde hem sosyal hem de ekonomik anlamda büyük öneme sahip olan girişimci kadınlara, pandemi gibi zorlu bir dönemde bir araya gelerek paylaşım yapabilecekleri ve hep birlikte işletmelerini büyütebilecekleri bir alan sunmayı hedefliyor.

İki yılda 5 bini aşkın kadına dijital pazarlama eğitimi

Facebook’un kadın girişimcilerin platformları üzerinden işletmelerini büyütebilmeleri ve müşteri profillerini geliştirebilmeleri hedefiyle başlattığı küresel #SheMeansBusiness programı sayesinde, Türkiye’de şimdiye kadar 5,000’den fazla kadına dijital pazarlama eğitimi verildi ve yüzlerce ilham verici başarı öyküsüne imza atıldı.

“Kendimizi pandemiden doğan zorlukları atlatabilmeleri için kadın girişimcilerimize yardımcı olmaya adadık”

#SheMeansBusiness programı ile Türkiye’deki kadın girişimcilerin pandeminin getirdiği zorlu süreci daha kolay atlatmalarına yardımcı olmayı hedeflediklerini belirten Facebook Orta Doğu, Afrika ve Türkiye Bölge Başkan Yardımcısı Derya Matraş şöyle dedi: “Ülkemiz ekonomisinde oldukça büyük bir öneme sahip olan kadın girişimciler pandeminin yarattığı ekonomik krizden en ağır şekilde etkilenenler arasında… Öyle ki, yaptığımız bir araştırmaya göre pandemi sürecinde kadınların sahip olduğu KOBİ’lerin kapanma oranı, erkeklerin sahip oldukları KOBİ’lere göre yüzde 7 daha fazla oldu. Biz de Facebook olarak kendimizi bu fırtınayı atlatabilmeleri için kadın girişimcilerimize yardımcı olmaya adadık. Bu doğrultuda, #SheMeansBusiness programımızın ikinci dönemini TOBB ve Habitat iş birliğiyle Türkiye’de hayata geçiriyoruz.

Hedefimiz, Haziran 2021’e kadar ülkemizin farklı illerinden 1,500 kadın girişimciye ve küçük işletme sahibine dijital pazarlama alanında destek olmak. Çünkü biliyoruz ki, kadın girişimcilerin ülkelerinin ekonomisine katkı sağlamalarının yolu, yaşadıkları engellerin belirlenmesinden ve bu engellerin ortadan kaldırılmasından geçiyor. Önümüzdeki süreçte de #SheMeansBusiness ile Türkiye’deki kadınların girişimci ruhunu ve yaptıkları çalışmaları desteklemeye, kamuoyu ile paylaşmaya ve hep birlikte bu zor günlerden daha güçlü ve iyimser çıkmak için çalışmaya devam edeceğiz.”

“Kadın girişimciler arasında dijital bir network oluşturuluyor”

Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü Kadın ve Genç Girişimciler İhracat Daire Başkanı Özge Akkız, Türkiye’de kadınların iş gücüne katılmasının önemine değinerek şöyle konuştu: “Teknolojik gelişim ve değişime ayak uyduran kadın girişimcilerin, zamandan ve mekandan bağımsız olarak doğru insanlara ulaşabilme bakımından geleneksel girişimcilere kıyasla avantajlı durumda olduğunu biliyoruz. Türkiye’de kadınların iş gücüne katılım oranı %33-34 oranında. Bu oranı artırmayı ve kadın girişimciler arasında dijital bir network oluşturmayı amaçlayan #SheMeansBusiness programı bu anlamda oldukça önemli.”

“Amacımız girişimci kadınlarımızın ülkemizin ekonomisine katkıda bulunmasını teşvik etmek”

TOBB Sektörler ve Girişimcilik Daire Başkanı A. Saygın Baban ise programa dair şu şekilde konuştu: “Kadınlara sosyal medya üzerinden ürünlerini pazarlama ve para kazanmanın yollarını öğretmek üzere Facebook ile başlattığımız #SheMeansBusiness projesi kapsamında, 2019 yılında toplam 19 ilde 5 bini aşkın kadın girişimciye ulaştık. Programın ikinci dönemini başlattığımız 2020 yılında da ürünlerini sosyal medya üzerinden pazarlayarak gelir elde etme amacındaki tüm kadın girişimcilerin bu eğitimi almalarının hem kendilerinin hem de ülkemizin ekonomisine katkıda bulunmaları noktasında çok önemli olduğuna inanıyoruz.”

“#SheMeansBusiness ile kadınlarımız girişimcilik ekosistemine dahil olacaklar”

Bu yıl Habitat olarak dahil oldukları #SheMeansBusiness projesi kapsamında düzenleyecekleri eğitim ve etkinliklerle Türkiye’deki girişimci kadınların işlerini büyütmelerine katkı sağlamayı hedeflediklerini dile getiren Habitat Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sezai Hazır da, “#SheMeansBusiness projesi ile amacımız kadınların ihtiyaç duydukları eğitim ihtiyacını gidermek ve burada kurdukları bağlantılar ile girişimcilik ekosistemine dahil olmalarını sağlamak” dedi.

Programla ilgili bilgilere bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

B2B satın alma platformu Pratis ve yerli fintech Figopara iş birliği ile tedarikçi finansmanı süreçleri tek noktadan gerçekleşiyor

SabancıDx‘in dijital B2B satın alma platformu Pratis ve tedarikçi finansmanı alanına teknoloji çözümleri sunan Figopara, yaptıkları işbirliğiyle Tedarikçi Finansmanı Entegrasyonu’nu hayata geçirdi. Bu işbirliğiyle birlikte tedarikçi ve alıcı firmalar finansman süreçlerini tek noktadan gerçekleştirebilecek.

Güçlü alıcı firmaları ve binlerce uzman tedarikçiyi bir araya getiren SabancıDx’in dijital satın alma platformu Pratis, tedarikçi finansmanı platformu Figopara ile birlikte satın alma dünyasına tek noktadan çözüm sunmak için Tedarikçi Finansmanı Entegrasyonu’nu hayata geçirdi. Çözümle birlikte satın alma süreçlerinde Pratis kullanan alıcı firmaların tedarikçileri, sipariş aşamasında tedarikçi finansmanı talebinde bulunabilecek ve onaylanan finansman bilgilerini ileterek, virman sürecini başlatabilecek.

İleri veri analitiği, robotik süreçler gibi yeni teknolojileri satın alma dünyası ile buluşturan Pratis, gerçekleştirdiği yeni işbirlikleri ile hem alıcı hem de tedarikçi firmalara avantaj ve süreçlerinde verimlilik sağlamaya devam ediyor. Pratis’in, Figopara’yla geliştirdiği Single-Sign-On (SSO) entegrasyon ile tedarikçi firmaların Pratis siparişleri üzerinden kolayca iskonto talebi oluşturabilmeleri sağlanıyor. Hız ve verimliliğin ön planda tutulduğu projeyle, tedarikçi ve alıcı firmalar arasında güçlü bir finansman ilişkisi yaratmak hedefleniyor.

Kullanıcılarına farklı avantajlar sunan tedarikçi finansmanı Figopara sayesinde alıcı firmalara ödeme vadelerinde esneklik sunulurken, stratejik tedarikçiler için de kesintisiz ödeme süreci sağlanıyor. Ayrıca, sunulan finansman avantajıyla daha fazla iskonto imkânı da yine Figopara kullanıcılarını bekliyor.

Pratis, e-ihalelerde yüzde 60’a varan tasarruf imkânı sağlıyor

70 farklı ülkeden tedarikçinin yer aldığı dijital B2B satın alma platformu Pratis, alıcı firmaların sektörlerine göre ayrılmış binlerce referanslı tedarikçiyle buluşarak en optimum maliyetle stratejik satın alma ve e-ihale süreçlerini tamamen şeffaf ve uçtan uca izlenebilir bir platform üzerinde gerçekleştirmelerine olanak sağlıyor. Yıllık 3.2 milyar dolar e-pazarlık hacmine sahip Pratis’te 2019 verilerine göre e-ihalelerde %60’a varan tasarruf, satın almada ise %14 fiyat avantajı sağlandı.

İleri veri analitiği ile de desteklenen Pratis’te alıcı firmalara yapılacak satın alma için en doğru tedarikçiler için alternatifler önerilirken tedarikçi firmalara da yeni satış fırsatları sunularak tüm firmaların maksimum verim alması hedefleniyor.

Silikon Vadisi merkezli Founder Institute, global pazarda büyümek isteyen girişimler için Türkiye programını duyurdu

Fikir aşaması girişimcilik hızlandırma programı olan Founder Institute, global bölgesel merkezleri içerisine Türkiye’yi de eklediğini açıkladı.

Her sene iki kere açılacak ve Türkiye ile civarındaki bölgelerde kurulan girişimcilerin başvurabileceği programları ile Founder Institute’un amacı senede 20 global şirketin kurulmasını sağlamak. Başvuruları açılan programa, Türkiye’nin önde gelen mentor ve kurucuları ile birlikte çalışma fırsatı bulacak girişimcilerin fi.co/apply/turkey adresinden daha fazla bilgi edinmesi ve başvurularını tamamlamaları mümkün.

  • Her zaman kaynağından doğru haber ve şeffaf bilgi vermek adına; programın ücretli olduğunu hatırlatalım, ancak bu içerik sponsorlu bir gönderi de değildir.

Girişimciler, Founder Institute Turkey‘in açılışa özel olarak oluşturduğu ücretsiz online eğitim ve etkinlikleri takip edip kayıt olabilirler. Girişimciler eğitimlerde global bir startup oluşturmak için atmaları gereken ilk adımları öğrenebilecek ve başarılı örneklerin vakalarına erişebilecekler.

Her kriz döneminde olduğu gibi, yepyeni fırsatların ortaya çıktığı bu dönemde, Founder Institute Turkey programı, girişimcilere, deneyimli yöneticiler eşliğinde online takip edebilecekleri bir yol haritasının yanı sıra başarılı bir yatırımcı, mentor ve girişimci ağı erişimi sağlamaktadır. İnsana odaklanan program yapısıyla, işlerine devam etmek zorunda olan kurumsal çalışanlara da açık olan yapısıyla, fikirlerine olduğu kadar girişimcilerin kendilerinin gelişimlerine de destek olmaktadır.

Programa katılan tüm paydaşlar ortak hisse sistemi ile birbirinin başarısına ortak olmaktadır. Founder Institute mezunları arasında, operasyonlarının bir kısmı halen Turkey’da olan, Türk Girişimci Eren Bali’nin tarafından kurulmuş ve milyar dolar değerlemeyi geçerek “Unicorn” olmuş şirketlerden Udemy’nin yanı sıra, Realty Mogul, Travelcar, goplaceit, Appota ve daha birçok başarılı örnek bulunmaktadır. Ek olarak, 2020 Turkey programı ile Founder Institute dünya genelinde yüzlerce startup lideri ile bir araya gelerek fikir aşamasındaki ve MVP aşamasındaki girişimcilerin ihtiyaçlarına yönelik oluşturduğu en yeni eğitim içeriğini bu sene güncelledi.

Founder Institute Turkey, daha önce ODTÜ Teknokent’in San Francisco’da kurduğu Global Hızlandırma Programlarının ve UNDP’nin yürüttüğü SDG Etki Hızlandırma programının yöneticileri olan Beliz Bediz Sinan ve Melek Yatırımcı Ozan Sönmez’in yanı sıra, MIT Enterprise Forum Pan Arab’ın yöneticilerinden Sahar El Zaloua, Türkiye’nin en tecrübeli özel hızlandırıcı programları yürütücüsü Viveka’nın Kurucu Ortağı Emin Okutan ve Program Yöneticisi Yashar Kardar tarafından yönetilecektir.

Alanında Türkiye’deki en deneyimli kurucu yönetim ekibinin yanı sıra, Founder Institute Turkey içerisinde, Türkiye’de birçok girişime yatırım yapmış, şirket kurmuş ve global yatırımcılardan destek almış bir çok tecrübeli isim bulunmakta. Bu isimlerden bazıları;

  • Aydın Öztunalı: Melek Yatırımcı
  • Barış Okur: Viveka Kurucu Ortağı
  • Dinçer Sözütok: Onlock Kurucu Ortağı
  • Erdem Lafçı: APPS
  • Erhan Ertan: Neurocess Inc
  • İlknur İlkyaz Gül: Growth Circuit ve CoZone Kurucu Yöneticisi
  • Kuntay Aktaş: Btech Innovation
  • Özgür Deniz Önür: Invidyo Kurucu Ortağı
  • Samican Tandoğdu: Picus Stratejiden Sorumlu Yönetici
  • Sertaç Yakın: Melek Yatırımcı
  • Zafer Elcik: Otsimo, Kurucu Ortağı

Programa başvurmak isteyen girişimci adayları detaylı bilgiye ulaşmak ve başvurularını tamamlamak için fi.co/apply/turkey adresini ziyaret edebilirler. 10 Ekim’e kadar ön kayıt yaptıran girişimciler, çeşitli ek imkan ve burslardan yararlanabileceklerdir.

Lojistik servisi bulma ve yönetme hizmeti sağlayan yerli girişim Navlungo, 250 bin dolar yatırım aldı

Sizlere ilk kez Mayıs ayında paylaştığımız yerli girişim Navlungo, Seri A öncesi turda ida capital tarafından yürütülen innovate21st hızlandırma yatırım programı kapsamında; Akiş GYO, Akkök Holding, Etki Yatırım Girişim ve diğer yatırımcıların olduğu bir gruptan 250 bin dolar yatırım aldı.

Navlungo; ihracat ve ithalat yapan ve yurtdışına pazar yerlerinde ürün satan girişimcilere lojistik servisi bulma ve yönetme hizmeti sağlayan bir girişimdir.

Pandemi döneminde ihracat firmalarının oldukça tercih ettiği; Amazon, Etsy, Ebay üzerinde satış yapan binlerce girişimciye entegrasyon ve kolay ihracat ürünleri devreye alarak büyümesini hızlandıran Navlungo, 2021 yılı içinde mevcut yatırımcılarına ek olarak, yeni Venture Capital yatırımcılarının da katılımı ile 2 milyon dolar ve üzerinde bir Seri A yatırımı almaya hazırlanıyor.

Navlungo kurucu ortaklarından İsa Korkmaz; “Neredeyse pandemi ile aynı döneme denk gelen son 9 ayda büyüme hızımızı arttırdık, 3000 üzerinde müşteri Navlungo aracılığı ile 63 ülkeye ihracat yaptı. Platformdan üretilen teklif sayımız 6 kat, müşteri sayımız 7 kat arttı. Hızlı ürün geliştiren ve lojistik tecrübeleri olan 14 kişilik ekip büyüklüğüne ulaştık.” dedi.

Navlungo aldığı yatırımla globali hedefliyor

Daha önce Koç Holding Ford Otosan Girişimcilik Ödülü, TÜBİTAK 1512’den yatırım alarak büyüyen girişim, aldığı bu yeni yatırım ile global ölçek elde etmeye çalışacak.

Korkmaz “Halihazırda global müşterilerimiz bulunuyor ama özellikle Dubai, Amerika ve Avrupa’da satış ağımızı güçlendirmek ve yabancı müşteri sayısını arttırmak için çalışacağız . Aynı zamanda ekibimizi satış ve ürün yönetimi noktasında büyütmeye devam ediyor olacağız. Müşteri sayımızı ve verilen hizmet çeşitliliğini arttıracağız. Geçtiğimiz günlerde devreye aldığımız Etsy ve Amazon.com entegrasyonu gibi yurtdışına ürün satmak isteyen girişimcilerin hayatını kolaylaştıracak dijital lojistik odaklı ürünler devreye almaya edeceğiz.” dedi.

Navlungo ayrıca QNBEYOND’un ikinci dönem girişimleri arasında da yerini aldı.

AR tabanlı alışveriş teknolojileri geliştiren yerli girişim PulpoAR, Seri A öncesi yatırım aldı

Sizlere geçtiğimiz günlerde hikayesini paylaştığımız AR alışveriş teknolojileri geliştiren yerli girişim PulpoAR, Seri A öncesi turda yatırım aldı. Girişimin değerlemesinin 5 milyon dolara yakın olduğunu düşünüyoruz.

idacapital liderliğinde alınan bu yatırım turuna; Akiş GYO ve Etkiyap katıldı. PulpoAR, 2021 yılı içinde Seri A yatırımı almaya hazırlanıyor.

Kurucu ortaklardan Onur Candan ile girişimin hikayesine üzerine ürettiğimiz aşağıdaki video içerik, yatırım haberi öncesinde yatırıma özel olarak çekildi.

2 yıllık bir Ar-Ge çalışması sonucunda kendi geliştirdiği artırılmış gerçeklik ve yapay zeka algoritması ile kozmetik ve gözlük sektörlerindeki fiziksel mağaza deneyimini; web sitelerine, mobil uygulamalara, sosyal medya platformlarına ve akıllı aynalara taşıyan PulpoAR 1 yıl içerisinde, 6 farklı ülkeden 57 farklı kurumsal müşteri ve partner edindi. Pandemi sürecinin etkilerine rağmen aylık yüzde 30.77’lik bir kümülatif büyüme ivmesi ile ilk yılını geride bıraktı.

PulpoAR ile yatırım öncesi özel röportaj

Alınan bu yatırım ile PulpoAR, AR Plug-in ürününde yurt dışı faaliyetlerini hızlandıracak, Ar-Ge ve pazarlama yatırımı yaparak kendini Series A turuna hazırlayacak. PulpoAR aynı zamanda B2B dikeyinde sunduğu teknolojiyi, son kullanıcı ile buluşturacağı yapay zeka temelli makyaj asistanı uygulamasını da yıl sonunda pazar sunmayı hedefliyor.

Kurucu ortaklardan Onur Candan, “Ekibimiz son 1 yıldır gece gündüz çalışarak çok güzel bir ürün ortaya çıkardı. PulpoAR’ın sunduğu teknoloji sayesinde artık son kullanıcılar daha iyi bir alışveriş deneyimi yaşıyor. Çalıştığımız firmalarda, teknolojimizin etkisini 3.aydan itibaren görüyoruz. Online cirolar artıyor, iade oranları düşüyor ve müşteriler daha mutlu bir şekilde alışveriş yapıyorlar. Bu sebeple, geliştirdiğimiz ürün pazarda hızlıca karşılık buldu ve tahmin ettiğimizden de hızlı büyüyoruz. Yeni yatırımcılarımızın desteği ile de yurt dışı pazarında daha agresif bir büyüme stratejisi izlemeyi ve 2021 yılı başında Series A turunu başlatmayı planlıyoruz.” açıklamasında bulundu.

PulpoAR ne yapar?

PulpoAR, yapay zeka ve artırılmış gerçeklik teknolojilerini kullanarak perakende ve e-ticaret pazarına yönelik sanal deneme teknolojisi geliştiren bir teknoloji firmasıdır. Firmaların, sitelerinde, mobil uygulamalarında veya akıllı aynalar ile mağazalarda, ürünlerini kullanıcılarına sanal olarak denetebilmesini sağlamaktadır.

PulpoAR’ın kuruluş amacı, hijyen problemler, stok bulamam durumları veya online alışverişlerde yapılan iadelerden dolayı oluşan kötü müşteri deneyimini iyileştirmek ve firmaların yeni teknolojiler ile birlikte daha iyi bir deneyim sunmasını sağlamak. Bu amaç hala geçerli olmakla beraber, COVID-19 ile birlikte tamamen değişen alışveriş alışkanlıkları, PulpoAR’ın sunduğu hizmetlere olan talebi daha da artırmış durumdadır. Hijyen endişelerinden dolayı kozmetik markaları artık tester ürün sunmuyorlar ve mağazaya gelen ziyaretçilerin ürünü denemesi için AR teknolojilerini entegre etmeye çalışıyorlar.

Bunun yanı sıra, alışveriş alışkanlığının online platformlara kaymasından dolayı, markalar hem websitelerine hem de mobil uygulamalarına sanal deneme teknolojilerini entegre etmek istiyorlar. Ünlü kozmetik markalarının websitesi istatistiklerine ve aranma hacimlerine bakıldığında, pandemi sürecinde online talebin ciddi derece arttığı görülmektedir. Fakat bu noktada, kullanıcıların önündeki en büyük engel, online alışverişlerde ürünleri deneyemiyor olmalarıdır. PulpoAR’ın amacı çevrimiçi alışverişte yaşanan bu eksikliğin giderilmesi ve kullanıcı deneyimini iyileştirerek, markaların satışlarını artırırken iade oranlarını düşürmesine yardımcı olmaktır.

Yerli girişim Workindo, bulut tabanlı iş yazılımı Workcep’i satın aldı

Fotoğraf: egirişim

Sizlere Nisan 2020’de 1 milyon dolarlık yatırımını paylaştığımız ve ‘Bu sitede iş var’ mottosuyla yola çıkan yerli girişim Workindo, diğer bir yerli teknoloji girişimi Workcep’i satın aldı.

İnşaat sektöründe iş-personel-taşeron bulma konularında çözümler sunan Workindo, bulut tabanlı iş yazılımı Workcep’i satın alarak istikrarlı büyümesini devam ettiriyor. Workcep’in kurucusu Doruk Aksöyek ise Workindo ekibine katıldı.

Workindo, Workcep’in bünyesine katılmasıyla inşaat sektöründe ürün veya hizmetlerin alım-satım ve kiralamaları, talep oluşumu, teklif toplama, e-ihale, hizmet satma, hizmet alma, ürün alma, ürün kiralama, sanal reklam, saatlik iş bulma, saatlik işe alma, sabit iş bulma, sabit işe alma, mesajlaşma gibi birçok konuda çözümler sunacak.

Workcep’i satın alarak hizmet çeşitliliğini genişletmeye yönelik bir adım attıklarını belirten Workindo CEO’su Erhan Kocabaş:

Kuruluşumuzun üzerinden henüz bir yıl bile geçmeden kazandığımız ivme sayesinde emin adımlarla ilerlemeye ve büyümeye devam ediyoruz. Biz ilk günden itibaren sektörün ihtiyacı olan meslek kırılımları ve teknik kuralları içimizde barındıran bir yapı olarak hizmet veriyoruz. İnşaat ve buna bağlı sektörlerin ihtiyacı olan alanlarda zamanla uçtan uca tüm hizmetleri sunmak konusunda hedeflerimiz var ve bu doğrultuda adımlar atmaya devam ediyoruz. Bu hedeflerden biri de ürün satma, ürün kiralama ve benzeri konularda hizmet vermekti. Workcep’i ve biriktirdiği tecrübeyi bünyemize katarak bu alanda da yol alacağımız için çok heyecanlıyız. İnşaat sektörü için talep yönetimi ve sektörün gerekli hizmetlerine kolay ulaşabilmesini hedefleyen, bulut tabanlı alt yapısı ile yurtdışı yazılım firması destekli bir teknoloji firması olan Workcep’in hizmetlerini, Workindo çatısı altında daha da geliştirerek büyük başarılara imza atmayı planlıyoruz.” dedi.

Biz de egirişim olarak yerli girişimlerin güçlerini artırmak için diğer yerli oyuncuların satın alınma haberlerini daha fazla duymayı temenni ediyoruz.

Otomotivin Geleceği Tasarım Yarışması, 27 Ekim’de online olarak gerçekleştirilecek

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği’nin (OİB) otomotiv sektöründe katma değerli ürün ve teknolojileri geliştirerek ihracatı artırmak amacıyla düzenlediği Otomotivin Geleceği Tasarım Yarışması, Covid-19 salgını nedeniyle online olarak 27 Ekim tarihinde gerçekleştirilecek.

“ElektrikliAraçlar” temasıyla düzenlenecek online yarışmada, genel tasarımdan yazılıma kadar otomotiv endüstrisinde farklılık yaratacak yenilikçi projelere toplam 250 bin TL ödül verilecek. Dereceye girenlere ayrıca yurtdışında eğitim hakkı ve İTÜ Çekirdek Erken Aşama Kuluçka Merkezinde projelerini geliştirme imkanı da tanınacak.

Türkiye otomotiv endüstrisinde katma değerli ürün ve teknolojileri geliştirerek ihracatı artırmak amacıyla düzenlenen Otomotivin Geleceği Tasarım Yarışması, Covid-19 salgını nedeniyle online olarak 27 Ekim tarihinde gerçekleştirilecek. Sektörün ihracattaki tek koordinatör birliği olan Uludağ Otomotiv Endüstrisiİhracatçıları Birliği (OİB) tarafından Ticaret Bakanlığı desteği ve Türkiyeİhracatçılar Meclisi koordinatörlüğünde düzenlenecek yarışma, “ElektrikliAraçlar” temasıyla sektörün geleceğine ışık tutacak. Yarışmaya, 18 yaşını tamamlayan sektör profesyonelleri, akademisyenler, Ar-Ge-Teknopark çalışanları, tasarımcılar, girişimciler, serbest çalışanlar ve öğrenciler katılabilecek. Bireysel ya da ekip olarak katılıma açık olan yarışmada dereceye giren başarılıproje sahiplerine toplam 250 bin TL ödül verilecek.

Birinciye70 bin ödül ve yurt dışı eğitim hakkı

Otomotivin Geleceği Tasarım Yarışmasının birincisi 70 bin TL, ikincisi 60 bin TL, üçüncüsü 50 bin, dördüncüsü 40 bin TL ve beşincisi de 30 bin TL ödül almaya hak kazanacak. Dereceye girenler Ticaret Bakanlığı desteğiyle iki yıl boyunca yurtdışında eğitim görme imkanına da kavuşacak. OİB, ayrıca nakdi ödüllere ek olarak dereceye giren projelerin İTÜ ARI Teknokent iş birliğinde kuluçka merkezinde geliştirilmesine de destek olacak.

OİB, Otomotivin Geleceği Tasarım Yarışması’nı, dünyada sürücüsüz, yapay zeka’ya sahip, birbiriyle bağlantılı ve elektrikli araçların kullanımının giderek yaygınlaştığı bir dönemde Türkiye’nin sadece üretim değil, aynı zamanda Ar-Ge,Yenilik ve Tasarım Merkezi olma vizyonuyla hayata geçiriyor. Yarışmada şimdiye dek ödül alan girişim projelerinin elde ettiği başarı ise OİB’in vizyonundaki başarıyı ortaya koyuyor. Bugüne dek 4 bin 25 projenin değerlendirildiği ve 102 projenin derece aldığı yarışmada, kazanan girişim projelerinin şirket değerlemesi 47 milyon dolara ulaştı, 258 kişiye ise istihdam sağlandı.

Bu yıl da en yenilikçi tasarımların ödüllendirileceği yarışmada; otomotivdeki genel tasarım, yazılım tasarımları ve ülke ve bölgeler için farklılık yaratacak projelere odaklanılacak. Yarışma kapsamında otonom araçlar, sürücü ve yayaların güvenliği için tasarlanacak parçalar, batarya ve piller, tüm mekanik ve elektronik aksamlar, yenilenebilir enerji ve çevreci yaklaşımlar ile ergonomi, emniyet, enerji gibi temaları içeren özgün ve yenilikçi projeler değerlendirilecek.

Suudi Arabistan merkezli fintech şirketi Geidea, SoftPOS’u ülke geneline yaymak için PayCore ile anlaştı

Suudi Arabistan, 2030 vizyonunun bir parçası olarak tüm ödeme işlemlerinin yüzde 70’ini nakit olmadan gerçekleştirmeyi hedefliyor. “Suudi Arabistan’ın 2030’a Kadar Nakitsiz Toplum Olma Süreci” raporuna göre, devlet destekli girişimciler ve kuluçka merkezleri ile tüketici talebi yüksek pazarlara girmek isteyen fintech’ler için yeni fırsatlar ortaya çıkıyor.

Ülkenin en önde gelen fintech şirketi olan Geidea, hedeflerine ulaşma yolunda önemli bir tercih yaptı ve 35 ülkede ödeme sistemlerindeki yenilikçi çözümleri ile tanınan lider ödeme çözümleri şirketi PayCore ile anlaştı.

Suudi Arabistan’da POS ürün ve hizmetlerinin tedarikinde yüzde 70’lik pazar payı ile lider olan Geidea, PayCore’un SoftPOS ürününü ülke geneline yayacak. SoftPOS, NFC destekli Android akıllı telefonların ve tabletlerin herhangi bir ek cihaz olmadan POS terminalleri olarak kullanılmasını sağlıyor. Bu çözüm sayesinde üye iş yerleri temassız kartlardan, mobil cüzdanlardan ve giyilebilir cihazlardan, kendi mobil cihazları ile, tutar bağımsız ödeme kabul edebilir hale geliyor. Aynı zamanda belirli bir tutarı aşan ödemeler, PIN kullanılarak güvenli bir şekilde yapılabiliyor. Ağustos sonu itibariyla, POS cihazları ülkedeki tüm işletmeler için zorunlu olacağından, SoftPOS, düşük maliyetli, kullandıkça öde modeliyle Suudi Arabistan pazarında önemli bir ödeme kabul çözümü olmaya hazırlanıyor.

Geidea Kurucusu ve Eş Başkanı Abdullah Al-Othman: “SoftPOS’u ülke çapında yaygınlaştırarak, ülkemizi hızlı bir şekilde elektronik ödeme sistemlerine adapte etme vizyonunu destekliyoruz. Bankacılık ve perakende sektörünün büyümesini destekleyeceğiz. Krallığımız, 2023 yılına kadar 102 milyar USD’lik tahmini ciro ve 648.000 adet terminal ile POS penetrasyonunu artırmayı hedefliyor. Nakitsiz toplum aynı zamanda ülkemizde akıllı şehirlerin ve dijital ekonominin gelişmesine de olanak sağlayacak.” dedi.

PayCore’un CEO’su Turgut Güney: “SoftPOS, MADA’nın teknolojik altyapısı olan Thales PURE sertifikasyonunu alan ilk ürün. Dolayısıyla, ürünümüz yalnızca Suudi Arabistan’da değil, PURE programını destekleyen diğer tüm ülkelerde de yaygınlaşabilir durumda. PURE tarafında PIN desteğimizi tamamladığımızda bir ilki daha gerçekleştireceğiz.” dedi.