Ana Sayfa Blog Sayfa 587

Depo ve tedarik zinciri yönetimi sunan yerli girişim Logiwa, 8.5 milyon dolar yatırım aldı

Depo yönetim sistemi çözümü sunan yerli girişim Logiwa, yeni turda Valor Siren Ventures, Spider Capital, Runway Venture Partners, Launch Capital ve Otimo Retail’in katılımıyla 8.5 milyon dolar yatırım aldı.

Bu yatırımla birlikte girişim, bugüne kadar toplamda 13.1 milyon dolar almış oldu. Ayrıca Valor Siren Ventures‘ın ortağı ve fon Yöneticisi Jonathan Shulkin de şirketin yönetim kuruluna katılacak.

2017 senesinde Revo Capital’den Kuzey Amerika pazarında büyümek icin ilk yatırımını alan ve tamamen SaaS olarak hizmet veren Logiwa, 2016 yılında çalışmalarına Chicago’da başladı. Logiwa pazarda online perakende depo yönetimi ve sipariş hazırlama fonksiyonları ile öne çıkarken teknolojisinin getirdiği entegrasyon kabiliyetlerini de maksimum seviyede kullanan girişimlerden biri olarak gözümüze çarpıyor.

Pandemi ile birlikte tüketiciler, karantina sürecinde online satın almaya yöneldi ve dolayısıyla online satışlarda çok ciddi artışlar oldu. Siparişler arttıkça birçok marka, depo yönetim sistemini kontrol altına almakta zorlandı ve kendi içlerinde yoğun işlerden ötürü bir karışıklık yaşadı. Logiwa sunduğu depo yönetimi çözümü ile bu sorunu ortadan kaldırmak için çalışmalarını hız kesmeden sürdürdü.

Logiwa CEO’su Erhan Musaoğlu, “Şirketler artan siparişleri yönetmek ve yeni esnek çözümler aramak için mücadele ederken, Logiwa Cloud Fulfillment Platform tarafında müşterilerden ciddi bir talep artışı gördük. Sunduğumuz çözüm neticesinde yeni müşterilerimizin yüzlerinde; otomasyon kuralları eklemenin ve mevcut personel ile iki kat daha fazla sipariş gerçekleştirmenin ne kadar kolay olduğu mutluluğunu görünce, biz de onlardan daha çok mutlu oluyoruz.” dedi.

Jonathan Shulkin ise: “Çevrimiçi siparişlerdeki yüksek artış ile şirketler, teslimat deneyimlerini ve operasyonlarını geliştirmek yeni çözümler aradı. Bu müşterilerin ihtiyaçlarını karşılayan Logiwa, onların geleceklerini şekillendirerek yüksek hacimli sistemler sunuyor.”

Paribu CEO’su Yasin Oral: “Bu yönetmelik, sadece ödeme ve elektronik para kuruluşlarına yöneliktir.”

30 Nisan 2021 tarihinde yürürlüğe girecek olan ilgili yönetmelik yalnızca ödeme ve elektronik para şirketlerine yöneliktir.

Paribu gibi kripto varlık işlem platformları ise bu kapsamın dışındadır. Paribu kullanıcıları mevcut düzendeki gibi TL yatırma çekme işlemlerini tüm bankalar üzerinden gerçekleştirebilecektir.

Konuyla ilgili açıklama yapan Paribu CEO’su Yasin Oral, “Kripto varlık ekosisteminde elektronik para kuruluşları üzerinden yapılan işlemlerin oranı bankalara oranla hayli düşük. Kullanıcı yönelimi daha ziyade bankalar üzerinden işlem yapmak şeklinde. Yönetmeliğin dayanakları henüz açıklanmadığı için uzun vadedeki etkileri hakkında yorum yapmak doğru olmaz. Bu yönetmeliği kripto varlık piyasasının regüle edilmesi çerçevesinde değerlendirmemek gerekiyor. Bu yönetmelik, sadece ödeme ve elektronik para kuruluşlarına yöneliktir.” dedi.

BtcTurk CEO’su Özgür Güneri: “Düzenleme kripto varlıkları değil ödeme sistemlerini etkiliyor”

Türkiye’nin ilk, dünyanın ise dördüncü kriptopara alım satım platformu BtcTurk’ün CEO’su Özgür Güneri ve BtcTurk Yönetim Kurulu Üyesi Bora Oruç; Merkez Bankası tarafından, ödemelerde kripto varlıkların kullanılmamasına dair, Resmî Gazete’de yayımlanan yönetmeliğe istinaden değerlendirmede bulundurdu.

Güneri: “Kripto varlıklara ilişkin olumsuz bir düzenleme beklemiyorum. Bu sektörün çok daha büyüyebileceği, Türkiye’nin küresel anlamda bu işte güç olabileceği ve markalar çıkarabileceği bir fırsat var.”

Güneri; “Merkez Bankası tarafından yapılan açıklamanın özüne baktığımızda söz konusu düzenlemenin; kripto varlıklara yönelik değil, ödeme sistemleri ve ödeme kuruluşlarını düzenleyen Merkez Bankası’nın bu alana ilişkin attığı bir adım olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. BtcTurk olarak Bitcoin’in bir ödeme sistemi olması veya kriptoparaların dünyayı inanılmaz değiştirmesi gibi bir beklentimiz hiçbir zaman olmadı. Bundan dolayı ödeme sistemlerine yatırım yapmadık. Bunun ana nedeni; başta Bitcoin olmak üzere diğer alt coinleri de yeni birer internet üzerinde proje web sitesi, uygulaması gibi görüyor olmamız. Aralarından eminim çok başarılı olanları çıkacak. Genel olarak bakıldığında Bitcoin’in ve kriptoparaların sunduğu değer önerisi çok daha fazla. Türkiye’de de çok verimli çalışan TL ile çok hızlı bir ödeme altyapısı var. Bir yandan elektrik para kuruluşları son yıllarda özellikle çok başarılı işler yaptılar. Bizim de iş birliği içerisinde olduğumuz farklı kurumlar var. Onlar fintech alanında bu açtıkları yol ile hem kullanıcı tarafında fayda sağlıyor hem de ülkeye yabancı yatırım çekiyorlar. Bu açıdan onların yaptığı işleri çok başarılı buluyorum” dedi.

Düzenleyici otorite açısından ise iki farklı başlığın gündeme gelebileceğini belirten Güneri; “İlki bu kuruluşlar halihazırda fintech ruhuyla çalışıyorlar. Yepyeni bir alanda birçok farklı hizmeti ve ürünü geliştirmeye çalışıyorlar. Bizim gibi platformlar da benzer bir süreçten geçiyor. O yüzden bu adımın, kripto varlıklara ilişkin genel düzenleme henüz netleşmeden, regüle kurumların bu taraftaki faaliyetlerini en azından bir süre bekletmek amacıyla atıldığı görüşündeyim. Türkiye’de orta ve uzun vadede kripto varlıklara ilişkin olumsuz bir düzenleme de beklemiyorum. Bu sektörün çok daha büyüyebileceği, Türkiye’nin küresel anlamda bu işte güç olabileceği ve markalar çıkarabileceği bir fırsat var. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde, bankalar, elektronik para kuruluşları veya farklı finansal kuruluşlarla birçok iş birliğine açık bir noktaya geleceğimize inanıyorum. O günde kadar da mevcut kullanıcılarımızın BtcTurk’e para yatırıp çekerken, kripto para alım satımı yaparken veya saklarken hayatlarını değiştirecek bir durum öngörmüyoruz. Banka hesaplarımızdan bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da 7/24 Türk Lirası yatırıp çekebilecekler. Düzenlemenin ana yaklaşımı ödeme kuruluşları üzerinden… Merkez Bankası tarafından atılan bu adımın; kullanıcılar açısından yatırım stratejileri değiştirecek bir gündem olarak değerlendirmiyorum. Hatta önümüzdeki dönemde kripto varlıkların genel çerçevesinin olumlu yönde netleştirileceğine inanıyorum. Bu taraftaki adımlarla, regüle finansal piyasalar ve yeni gelişen piyasalar arasında sektörü büyütecek nasıl şeffaf ve sağlıklı bağlar kurulacağını ilgili tüm sektörlerle beraber geliştirebileceğimizi düşünüyorum” değerlendirmesinde bulundu.

Bora Oruç: “Kriptopara platformları olarak devletin sermayesi, çalışanı, faaliyet ve çalışma esaslarıyla düzenlediği platformlar haline gelmek istiyoruz.”

BtcTurk Yönetim Kurulu Üyesi Bora Oruç da şöyle dedi: “Özellikle kripto varlık piyasasına, platformlarımıza ilişkin negatif bir düzenlemeyi beklemiyorum. Tabii ki düzenlemenin olması gerekiyor. Regülasyonun gelmesi piyasadaki gürültüleri, haber kirliliğini de engelleyici bir unsur olacaktır. Kriptopara platformları olarak devletin sermayesi, çalışanı, faaliyet ve çalışma esaslarıyla düzenlediği platformlar haline gelmeyi her türlü istiyoruz. Biz zaten BtcTurk olarak düzenlenmiş bir platform nasıl olması gerekirse bu yönde çalışmalarımızı yapıyoruz. Hatta regülasyona ışık tutacak uygulamalarımız var. Burada yatırımcıların olabildiğince sakin olmaları, bilgi kaynaklarını doğru seçmeleri gerektiğini düşünüyorum.”

Narkasa CEO’su Erdal Kaya: “Kripto para borsaları ve kripto varlıklarla ilgili bir yasak söz konusu değil”

16 Nisan 2021 tarihli 31456 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelikte kripto paralar, “Kripto varlık, dağıtık defter teknolojisi veya benzer bir teknoloji kullanılarak sanal olarak oluşturulup dijital ağlar üzerinden dağıtımı yapılan, ancak itibari para, kaydi para, elektronik para, ödeme aracı, menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracı olarak nitelendirilmeyen gayri maddi varlıktır” şeklinde tanımlandı.

Bu tanımlamanın Merkez Bankası tarafından ilk kez yapıldığını aktaran Narkasa CEO’su Erdal Kaya, “2021 yılında resmi makamların kripto paralar üzerine ciddi çalışmaları olduğunu görüyoruz. Bu çalışmaların yasaklamaya yönelik değil, yasal bir zemin oluşturmaya yönelik olduğunu söylemek mümkün. Bugünkü kararın kripto paralar için önemli bir eşik olduğunu görüyoruz. Merkez Bankasının ilk kez kripto paraları tanımlaması çok önemli” ifadelerini kullandı.

“Kripto paralarla ticaret yasaklanmadı”

Yayınlanan yönetmelikle ilgili kafa karışıklığı yaşandığını belirten Erdal Kaya, “Borsamızın destek ekibine yöneltilen sorularda ve bazı sosyal medya paylaşımlarında “kripto para borsalarının kapandığı veya kripto varlıkların yasaklandığı” yönünde yanlış bir algının oluştuğunu gördük. Bu yönetmelik Merkez Bankası’nın yönetmeliği olduğu için Merkez Bankası’na tabi bankaları ve dijital ödeme platformlarını ilgilendiriyor. Genel ticaret açısında herhangi bir sorun teşkil etmiyor ve bir yasak söz konusu değil. İsteyen direkt cüzdan transferi ile kripto para ödemesi almaya devam edebilir, bunu engelleyen bir durum yok.” dedi.

“Kripto para borsaları ve kripto varlıklarla ilgili bir yasak söz konusu değil”

Yönetmeliğin dayanak maddesinde de belirtildiği üzere yapılan düzenlemenin ödeme ve elektronik para kuruluşlarına yönelik olduğunun altını çizen Erdal Kaya, “Düzenlemenin kripto paraların alım satımına aracılık hizmeti veren kripto para borsalarıyla bir ilgisi yoktur. Aynı şekilde söz konusu yönetmelikte kripto varlıkların yasaklandığına dair herhangi bir ifade de yoktur. Yönetmelikte sadece ödeme ve elektronik para kuruluşlarının kripto varlıkları doğrudan veya dolaylı kullanımı yasaklanmış, bu doğrultuda bu kuruluşların kripto para borsalarına aracılık hizmeti sunamayacağı belirtilmiştir. Narkasa’nın da herhangi bir ödeme ve elektronik para kuruluşu ile doğrudan veya dolaylı bir ilişkisi bulunmaktadır. Kullanıcılarımız işlemlerine güvenle devam edebilir.”

Bakanlık kripto para borsalarına kullanıcı verilerini istemişti

Nisan ayının ilk günlerinde Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın, Türkiye’de işlem yapan kripto para borsalarına bir tebligat göndererek tüm kullanıcılarının verilerini istediğini belirten Erdal Kaya, “Bakanlık kullanıcıların TC kimlik numaraları, cüzdan numaraları, kayıt tarihleri ve Türk Lirası cinsinden hesapların değeri istenmişti. Bu Türkiye’de regülasyonların uygulanması noktasında önemli bir adımdı. Bugün yapılan düzenlemenin de kripto paralara yönelik vergi ve yasallaşması konusunda zemin hazırlamaya yönelik olduğunu belirtebiliriz. Biz Narkasa olarak ilk günden itibaren olası tüm yasal düzenlemelere ve regülasyonlarla göre hazırlığımızı yaptık” dedi.

PCI Checklist, Edinim Güvenlik Taraması ile uzaktan üye işyeri kazanma sürecini 5 dakikaya indiriyor

PCI Checklist tarafından geliştirilen Edinim Güvenlik Taraması şirketlerin uzaktan üye işyeri edinimini güvenli ve hızlı hale getiriyor. Uzaktan müşteri edinimiyle şirketlerin 100 dolara mal olan ve 6 güne kadar uzayan süreci yüzde 90 oranında azalttığını belirten PCI Checklist Kurucu Ortağı Kıvanç Harputlu, “Bu süreçte bireylerin yanı sıra üye işyeri edinimi de çok önemli. Bu ürünümüzle şirketlere üye işyeri edinim sürecinde, başvuran kurumun anatomisini 5 dakika gibi çok kısa bir sürede ortaya çıkarıyoruz. Böylece şirketlerin riskini azaltıp müşterilerine de çok hızlı bir şekilde hizmet vermesini sağlıyoruz” diyor.

Türkiye’deki başta finans kuruluşları olmak üzere birçok şirket, uzaktan müşteri ediniminin başlayacağı 1 Mayıs 2021 tarihini bekliyor. Şirketlerin bugüne kadar fiziki olarak müşterileriyle yaptıkları işlemleri online hale getirecek olan uzaktan müşteri edinimi hem kurumlara hem de müşterilere zaman ve maliyet faydası sağlayacak. Ancak bu yeni dönem, uzaktan müşteri edinecek kurumların da teknolojik olarak bu sürece hazır olmalarını gerektiriyor.

Verisk Financial’a göre, geleneksel edinim süreci şirketlere 35 ile 100 dolar arasında bir fiyata mal oluyor ve 6 güne kadar uzayabiliyor. Uzaktan üye işyeri edinimiyle maliyeti yüzde 90 oranında, süreyi de 5 dakikaya indirmek mümkün. Şu sıralarda şirketler, büyük bir hızla hem müşteri memnuniyetini hem de güvenliği üst düzeye çıkaracak altyapı yatırımlarını sürdürüyor.

Bugüne kadar 4 bin 300’den fazla kuruma müşteri ediniminde güvenlik hizmeti sunan PCI Checklist de bu dönemde özellikle yeni üye işyeri edinimi için şirketlere ciddi bir destek sunuyor. PCI Checklist Kurucu Ortağı Kıvanç Harputlu, oldukça büyük bir avantaj sağlayacak olan uzaktan müşteri ve üye işyeri ediniminin gerçek bir faydaya dönüşmesi için kurumların çok iyi hazırlanmaları ve doğru sistemleri kullanmalarının önemli olduğuna dikkat çekiyor. “Eğer bir şirketin edinim süreci, çağın gereklerini karşılamıyor ve yavaş işliyorsa, potansiyel müşterilerin bu süreci daha iyi yöneten rakip bir firmayla çalışmayı tercih etmesi kaçınılmaz hale geliyor” diyen Harputlu, şirketlerin bu dönemde özellikle uzaktan üye işyeri edinimine özel bir önem vermelerini gerektiriyor.

Edinim Güvenlik Taraması ile ‘müşteriyi kaçırmak’ tarih oluyor

PCI Checklist Kurucu Ortağı Kıvanç Harputlu, bu süreçte bireysel müşteri ediniminin yanı sıra üye işyeri ediniminin çok daha kritik öneme sahip olduğunu belirterek “Üye işyeri adayları, çok daha titiz ve hızlı hizmet veren kurumları tercih ediyor. Dolayısıyla bir başvuruyu hızlı bir şekilde incelemek, doğru karar verip süreci başlatmak gerekiyor. Burada en büyük risk, kurumların ‘müşteriyi kaçırmamak’ için gerekli incelemelere yeterince zaman ayıramaması” diyor. PCI Checklist’in “Edinim Güvenlik Taraması” adlı çözümünün tüm kurumlar için bu güvenlik taramasını dakikalar içinde yaptığını ifade eden Harputlu, ürünle ilgili şu bilgileri veriyor: “PCI Checklist’in Edinim Güvenlik Taraması, üye işyeri edinim süresini yalnızca 5 dakikaya düşürüyor. Banka veya ödeme sistemi sağlayıcısının yapması gereken tek şey, ilgili iş yerinin web sitesinin adresini PCI Checklist’in paneline yazıp “tara” seçeneğine tıklamak. Bu basit eylem bile bir API entegrasyonu ile elimine edilebilir. Tarama başladıktan sonra, PCI Checklist’in son teknoloji kullanılarak tasarlanmış sistemi, gerekli kontrolleri sağlıyor ve 70’ten fazla kontrol noktasını içeren bir rapor oluşturuyor. 5 ila 10 dakika arasında otomatik olarak oluşturulan bu rapor, banka ve ödeme sistemcilerine yalnızca teknik bilginin yanı sıra başvuru yapan üye işyerinin müşterilerine sağladığı alışveriş deneyimine dair bilgi sunuyor. PCI Checklist’in hizmetinden yararlanarak, şirketler edinim raporuna kendi görsel ve dökümanlarını da ekleyerek bir edinim arşivi yaratma imkânı buluyor.”

getir, mahallenizdeki esnaftan sipariş verebileceğiniz GetirÇarşı hizmetini duyurdu

Geçtiğimiz günlerde Türkiye’ye unicorn olduğunu egirişim olarak duyurduğumuz yerli girişim getir, bugün özel olarak katıldığımız basın toplantısında mahallenizdeki esnaftan ürün sipariş verebileceğiniz yeni GetirÇarşı hizmetini duyurdu.

İlk önce İstanbul’da başlayacak olan hizmette amaç mahalle kültürünü devam ettirip, işletmeleri dijitalleştirmek. 300 kişi, görev alacak ve ilerleyen zamanlarda farklı şehirlerde de hizmet başlayacak.

GetirÇarşı ile mahalle ruhunu yaşatan kasaptan manava, marketten şarküteriye yakınlarındaki işletmeler, milyonlarca Getir kullanıcısına erişerek kazançlarını artıracak. Kullanıcılar da mahallelerindeki sevdikleri, güvendikleri işletmelerden diledikleri ürüne ulaşabilecekler.

Dünyada ilk kez ortalama 10 dakikada market ürünleri teslimat modelini 2015 yılında başlatan Getir, yeni hizmeti GetirÇarşı ile market, şarküteri, manav, kasap, kuru yemişçi, pet shop gibi işletmeleri kullanıcılarıyla buluşturuyor. GetirÇarşı, mahalle esnafının dijital dönüşümüne katkı sağlayarak ek bir gelir kapısı oluşturacak. Kullanıcılar ise Getir üzerinden tanıdığı, bildiği esnafından kolayca alışveriş yapabilecek.

Getir Kurucu Ortağı Tuncay Tütek; “Yeni hizmetimiz GetirÇarşı ile kullanıcılarımız, mahallelerindeki alıştıkları ve sevdikleri esnaflardan alışveriş yapmaya devam edebilecek. Amacımız, mahalle kültürünün vazgeçilmezi olan esnafın dijitalleşen dünyaya dahil olarak daha fazla iş yapmasına olanak sağlamak. Bu vesileyle Türkiye’de 2 milyonu aşkın işletmeyi GetirÇarşı hizmetimize üye olmaya davet ediyoruz. Özellikle pandemi nedeniyle zorlu günler yaşayan mahalle esnafı, GetirÇarşı aracılığıyla ek kazanç sağlayarak mahalleleriyle bütünleşecek” dedi.

Başvurular bugün başlıyor, siftah çok yakında

16 Nisan itibarıyla işletme kaydı almaya başlayacak olan GetirÇarşı, çok yakında Getir kullanıcılarıyla buluşacak. Üye olmak isteyen işletmeler, Getir uygulaması üzerindeki linkten pratik başvuru formunu doldurabilecekler. GetirÇarşı, öncelikle İstanbul’da faaliyet gösterecek. Manav, kasap, yufkacı, fırın, balıkçı, çiçekçi, pastane, nalbur, aktar, kırtasiye, züccaciye ve kitabevleri de sisteme dahil olacak.

Getir kullanıcılarının GetirÇarşı üzerinden mahallelerindeki işletmelerden vereceği siparişler, işletmelerin teslimat hizmetiyle ya da ‘Getir Getirsin’ seçeneği ile 30-45 dakika arasında kapılarına ulaşacak.

getirÇarşı’da ödemeler ertesi gün hesapta

Getir Kurucu Ortağı Tuncay Tütek sözlerine şöyle devam etti: “GetirÇarşı hizmetimizle mahalle esnafının dijital dönüşümüne olanak sağlamanın yanında ekonomiye de hareketlilik getirmeyi arzu ediyoruz. Öte yandan, GetirYemek hizmetimizde edindiğimiz tecrübeyle, işletmeler için nakit akışının önemini son derece iyi biliyoruz. Bu nedenle, GetirÇarşı’da da GetirYemek’te olduğu gibi ilk günden itibaren işletmecilerimizin kazançları, ertesi gün hesaplarına yatacak.”

Pandemi sürecinde zorlanan pek çok sektörden işletmeciye can suyu olacak GetirÇarşı, sisteme üye olmak isteyen fakat gerekli teknolojik altyapıya sahip olmayan işletmelere destek paketleri de sunacak.

GetirÇarşı üyesi işletmeler tek bir ekran üzerinden, kolaylıkla, tüm siparişlerini, sipariş hareketlerini, finansal hareketlerini gözlemleyebilecek, ürünlerini satışa açabilecekler.

GetirÇarşı’ya üye olmak isteyen işletmeler bu bağlatıdan başvurularını yapabilecek.

Zoom, bugün Zoom Phone bulut telefon hizmetini Türkiye’de kullanıma sundu

Zoom, bugün Zoom Phone bulut telefon hizmetinin Türkiye’de kullanıma sunulduğunu duyurdu. Zoom platformu üzerine inşa edilen Zoom Phone hizmeti, kurumların tek bir platform üzerinden 40’tan fazla ülkede[1] HD ses kalitesiyle güvenli iletişim kurmasını mümkün kılıyor.

Kurumların tüm iletişimini tek bir noktada topluyor

Sesli iletişimi kolaylaştırmak için modern kullanıcı deneyimine sahip kurumsal özellikler sunan Zoom Phone, kurumların iş iletişimlerini Zoom’un hepsi bir arada, video öncelikli tümleşik iletişim platformunda birleştirmek için eski telefon sistemlerinden uzaklaşmalarına olanak tanıyor. Kurumlar, Zoom Phone Global Select planıyla Zoom’un PSTN[2] hizmeti sunduğu 40’tan fazla ülke ve bölgede tek bir fiyat karşılığında yurt içi arama satın alabiliyor. Bu sayede dünyanın çeşitli yerlerinde ofisleri için birçok GSM operatörüyle hizmet anlaşmaları yapmak yerine tüm iletişim ihtiyaçlarını Zoom ile basitçe çözebiliyorlar.

Windows, MacOS, iOS ve Android için uygulamaları aracılığıyla kullanılabilen Zoom Phone, hem masaüstü hem de mobil cihazlardan sorunsuz telefon görüşmeleri yapılmasını ve sesli mesajların dinlenebilmesini sağlıyor. Kurumlar, yönetici portalı üzerinden kullanıcıları yönetebiliyor, çağrı kalitesini ve kullanım verilerini izleyebiliyor.

Zoom Phone, akıllı çağrı yönlendirme sistemiyle çağrıları hızlı ve verimli şekilde bağlıyor. Salesforce.com, Microsoft Office 365, Google G-Suite ve Slack entegrasyonları, çalışanların bu uygulamalardayken tek bir dokunuşla telefon görüşmeleri başlatabilmesini sağlayarak üretkenliklerini artırıyor.

Numara değiştirmeden kullanılabiliyor

Zoom Phone, bilgisayar ve mobil cihazların yanı sıra önde gelen üreticilerin çeşitli masaüstü telefonlarıyla da kullanılabiliyor. Böylece ihtiyaç duyulan durumlarda geleneksel masaüstü telefon deneyimi sürdürülebiliyor.

Zoom Phone, kurumların mevcut numaralarını Zoom’a geçirmelerine olanak tanıyan Yerel Numara Taşıma (LNP) işlemini destekliyor. İsteyen kurumlar numaralarını değiştirmeden Zoom Phone hizmetinden faydalanabilirken, isteyenler Zoom’dan yeni yerel veya uluslararası telefon numaraları alabiliyor.

Mastercard ve İsveç merkezli girişim Doconomy, Karbon Hesaplayıcı özelliğini geliştirdi

Mastercard’ın yeni araştırmasına göre, pandemi, milyarlarca kişinin daha sürdürülebilir davranışlar sergilemesini sağladı. Türklerin yüzde 86’sı pandemi öncesine göre, çevre konusunda daha bilinçli. Mastercard’ın yeni hizmeti, tüketicilerin daha bilinçli tercihler yapmasına yardımcı olmak için veri ve içgörüler sağlıyor.

Mastercard tarafından yürütülen ve dünya genelinde 24 ülkede tüketiciler ile gerçekleştirilen yeni sürdürülebilirlik araştırması, pandemi sırasında, tüketicilerin çevrecilik anlayışında belirgin bir artış olduğunu ortaya koyuyor. Dünya genelinde ankete katılanların yarısından fazlası (%54), pandemi öncesi döneme kıyasla, karbon ayak izlerini azaltmanın artık daha önemli olduğunu düşünüyor. Dünya ortalamasında yetişkinlerin %85’i, 2021’de çevre ve sürdürülebilirlik sorunlarıyla mücadele etmek için kişisel önlemler almaya istekli olduklarını belirtti. Bu durum, satın almalarını ve ödüllendirmeyi, gezegen için anlamlı bir hale dönüştürmek isteyen tüketiciler arasında çevre bilincine sahip harcama ve tüketime doğru büyüyen bir eğilime işaret ediyor.

Çevreye Duyarlı Karbon Hesaplayıcı

Araştırma sonuçlarından yola çıkan Mastercard ve İsveçli FinTech girişimi Doconomy, Mastercard Karbon Hesaplayıcı özelliğini geliştirdi. Mastercard ağına entegre edilen bu özellik, öncelikli olarak bankalar tarafından kullanılıyor. Mastercard Developers sayfasında bulunan yeni API’ler aracılığıyla kurumlar Karbon Hesaplayıcı’yı mobil uygulamalarına sorunsuz bir şekilde entegre edebiliyor.

Sürdürülebilir harcamaların yeni yollarını arayan çevre bilincine sahip tüketiciler için karbon ayak izi hakkındaki verilere erişimi yaygınlaştırıyor ve karbon etkisini dengelemek için kullanılıyor. Karbon Hesaplayıcı, tüketicilerin harcama kategorilerinde yaptıkları satın alımlardan kaynaklanan karbon emisyonlarının anlık ekran görüntüsünü almalarına olanak sağlıyor. Yapılan hesaplamalar, bağımsız olarak doğrulanan Åland Endeksi tarafından destekleniyor.

Ekolojik Bilince Sahip Tüketiciler

Dünya çapında ankete katılanların yarısından fazlası (%54) karbon ayak izlerini azaltmayı artık daha da önemli buluyor. Z ve Y kuşakları (%65) liderliğinde, her beş kişiden neredeyse üçü (%58), eylemlerinin çevreyi nasıl etkileyebileceği konusunda her zamankinden daha bilinçli. Bununla birlikte, katılımcıların %62‘si şirketlerin, pandeminin başından bu yana daha sürdürülebilir ve çevre dostu şekilde davranması gerektiğine inanıyor.

Daha bilinçli tüketime doğru eğilim, son on yılda büyüse de, tutum ve eylemlerdeki değişiklikler pandeminin bir sonucu olarak hızlı bir şekilde arttı. Dünyanın dört bir yanındaki tüketiciler, şirketleri ve markaları daha sürdürülebilir ve çevre dostu yollarla davranmaya çağırıyor. Dünya genelinde tüketicilerin %37’si atıklarla, %35’i hava ve su kirliliği ile ve yine %35’i plastik kirliliği sorunuyla mücadele ettiğini belirtti. Pandemiyle mücadele etmenin yanı sıra şirketlerin bu üç konuya odaklanmalarını istiyorlar.

Türkiye Çevreye Duyarlılığıyla Ön plana Çıkıyor

Araştırma sonuçlarına göre, Türklerin %86’sı pandemi öncesine göre, çevre konusunda daha bilinçli. Artık Türklerin %93’ü çevre ve sürdürülebilirlik sorunlarıyla mücadele etmek için kişisel önlemler alıyor. Türkiye’de sürdürülebilirlik üzerine yürütülen sosyal medya çalışmaları, toplumu bilinçlendirmede öncü bir rol oynuyor. Katılımcıların %54’ü belgeseller, %36’sı YouTube içerikleri ve %33’ü sosyal medya kanallarında çevrecilik ile ilgili kampanyalarla karşılaştığını ve pozitif anlamda etkilendiklerini ifade ediyor.

Hedef Sıfır Emisyon

Karbon hesaplayıcısına ek olarak, Mastercard, plastik atıkları azaltmak için sürdürülebilir malzemelerden yapılmış kartlar gibi diğer çevre odaklı ürün ve hizmetler sunuyor. Şirket, ayrıca 1.5 santigrat derece ile uyumlu sera gazı emisyonlarını azaltarak 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşmayı taahhüt etti. Kendi operasyonlarını yıllarca karbondan arındırmak için ve tedarik zincirlerini karbonsuzlaştırmak için harekete geçiyor. Mastercard 600 milyon dolarlık bir sürdürülebilirlik tahvili çıkardı. Buna ek olarak, kısa süre önce, çevresel, sosyal ve yönetişim olmak üzere üç küresel hedefinde ilerlemeyi hızlandırmak için yaptığı değişiklikleri duyurdu: karbon nötrlüğü, finansal katılım ve cinsiyete dayalı ücret denkliği. Tüm bunlar, şirketin daha sürdürülebilir ve kapsayıcı bir dijital ekonomi oluşturma hedefini destekliyor.

Merkez Bankası, ödeme işlemlerinde kripto para kullanımını tamamen yasakladı

Resmi Gazete’de 16 Nisan gecesi yani bugün Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından yayımlanan Ödemelerde Kripto Varlıkların ‘Kullanılmamasına Dair Yönetmelik‘ine göre, 30 Nisan 2021’den itibaren kripto para ile ödeme ve ödemeye aracılık hizmetleri resmi olarak tamamen yasaklandı.

Kısacası kripto paranız ile Türkiye sınırlarında ödeme alamayacak veya bir kuruma ödeme yapamayacak, ve bu alanla ilgili ürün/hizmet geliştiremeyeceksiniz. Merkez Bankası bu noktada merkeziyetsizliğin önüne geçmek istiyor. Ayrıca Merkez Bankası’na tabii olan ödeme ve elektronik para kuruluşları da bu ödeme hizmetiyle ilgili bir ürün/hizmet çıkaramayacak. Bankalar, Papara vb. kuruluşlar yakında kripto para borsalarına para transfer hizmetini durdurabilir. Bu noktada da aslında bir belirsizlik var.

Ayrıca bu yasaklamaların ardından diğer bir konuda, kripto para kazançlarına yakında bir vergilendirme uygulanır mı? Eğer uygulanırsa bu demek olurki kazançların resmi olarak kabul gördüğü anlamına gelir. Peki bu gece yayımlanan yasağa göre de kripto paralar ödeme aracı olarak kullanılamayıp, sadece al-sat kar et gibi etken olarak mı hayatımızda kalacak? Vergilendirme ile kabul görse de girişimciler bu alanda yeni bir ödeme hizmeti geliştiremeyecek.

Farklı bir konuya değinmek gerekirse; Kripto paraların merkeziyetsiz varlıklar olduğunu dile getiriyoruz. Bu durumda devlet nasıl takip edecek? Kripto para borsaları üzerinden alım-satım işlemleri yaparken, şu an için resmi banka hesaplarımızı veya Papara gibi ödeme kuruluşlarını kullanıyoruz ve bu yapılar Merkez Bankası’na bağlı olduğundan Merkez Bankası takibini kolay bir şekilde yapabilir. Yani dolayısıyla vergilendirme veya yasaklama olursa da buralardan hızlı bir şekilde müdahale edebilir. Merkeziyetsiz desek de reel paraya çevirme noktasında bu kuruluşlara ihtiyacımız var.

Dünya’da Coinbase’in resmi olarak kabul görüp dün Amerika’da halka arz edilmesinden, Tesla’nın bitcoin ile ödeme kabul etmesinden sonra Türkiye’de bu gelişmelerin yaşanması, bu alana yönelik yatırımcıyı nasıl etkileyecek gerçekten soru işareti olarak aklımızda kalıyor.

Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik:

16 Nisan 2021 CUMA
Resmî Gazete
Sayı : 31456

YÖNETMELİK

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından:
ÖDEMELERDE KRİPTO VARLIKLARIN KULLANILMAMASINA
DAİR YÖNETMELİK

Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, ödemelerde kripto varlıkların kullanılmamasına, ödeme hizmetlerinin sunulmasında ve elektronik para ihracında kripto varlıkların doğrudan veya dolaylı olarak kullanılmamasına ve ödeme ve elektronik para kuruluşlarının kripto varlıklara ilişkin alım satım, saklama, transfer veya ihraç hizmeti sunan platformlara veya bu platformlardan yapılacak fon aktarımlarına aracılık etmemesine ilişkin usul ve esasların belirlenmesidir.

Dayanak

MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, 14/1/1970 tarihli ve 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanununun 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (I) numaralı bendinin (f) alt bendi ile dördüncü fıkrası ve 20/6/2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanunun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası ile 18 inci maddesinin altıncı fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.

Ödemelerde kripto varlıkların kullanılmaması

MADDE 3 – (1) Bu Yönetmeliğin uygulanmasında kripto varlık, dağıtık defter teknolojisi veya benzer bir teknoloji kullanılarak sanal olarak oluşturulup dijital ağlar üzerinden dağıtımı yapılan, ancak itibari para, kaydi para, elektronik para, ödeme aracı, menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracı olarak nitelendirilmeyen gayri maddi varlıkları ifade eder.

(2) Kripto varlıklar, ödemelerde doğrudan veya dolaylı şekilde kullanılamaz.

(3) Kripto varlıkların ödemelerde doğrudan veya dolaylı şekilde kullanılmasına yönelik hizmet sunulamaz.

Ödeme hizmetlerinin sunulmasında ve elektronik para ihracında kripto varlıkların kullanılmaması

MADDE 4 – (1) Ödeme hizmeti sağlayıcıları, ödeme hizmetlerinin sunulmasında ve elektronik para ihracında kripto varlıkların doğrudan veya dolaylı olarak kullanılacağı bir şekilde iş modelleri geliştiremez, bu tür iş modellerine ilişkin herhangi bir hizmet sunamaz.

(2) Ödeme ve elektronik para kuruluşları, kripto varlıklara ilişkin alım satım, saklama, transfer veya ihraç hizmeti sunan platformlara veya bu platformlardan yapılacak fon aktarımlarına aracılık edemez.

Yürürlük

MADDE 5 – (1) Bu Yönetmelik 30/4/2021 tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme

MADDE 6 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı yürütür.

İzmir merkezli oyun girişimi Ela Game Studio, 1.4 milyon Euro değerleme ile yatırım aldı

Hyper casual türde mobil oyunlar geliştiren İzmir merkezli yerli girişim Ela Game Studio, Avusturya kökenli melek yatırımcı Roman Kaiser‘den 1.4 milyon Euro değerleme ile yatırım aldı.

Murat Alagöz tarafından kurulan ve kısa sürede 24 kişilik bir ekibe dönüşen Türk oyun firması Ela Game Studio’nun bu yatırım turuna otomasyon, robotik kontrol, yazılım gibi sektörlerde birçok yatırımı olan bir isim katıldı.

Yatırım 7. Ayda geldi

Ela Game Studio, 2020 Ekim ayında başlayan yolculuğunda ilk 7 ayda 20’den fazla oyun geliştirdi. Bu oyunları dünya oyun pazarının lideri Amerika Birleşik Devletleri’nde testlere tabi tuttu. Gün geçtikçe daha kaliteli oyunlar geliştiren Ela Game Studio’nun başarılı ilerleyişi yatırım sürecini hızlandırdı.

Roman Kaiser ile görüşmelerin 17 Mart tarihinde başladığını, tüm görüşmelerin telekonferans ile yapıldığını ve yapılan değerlendirmeler sonucu Ela Game Studio’ya 1.4 Milyon Euro (13,6 milyon TL) değerleme ile yatırım yapıldığını belirten Murat Alagöz yaptığı açıklamada “Oyun sektöründe İzmir’in değil, Türkiye’nin değil, dünyanın zirvesine ulaşmak için yola çıktık. Kaiser’in yatırımı ile büyümemizi ivmelendirmeye, kısa vadede Avrupa, Amerika ve Uzak doğudaki tüm oyun piyasalarında ses getirmeye kararlıyız.” dedi.

Oyun sektöründe istihdam ve nitelikli eleman konusuna da değinen Alagöz: “Güçlü, birbirine kenetlenen ve büyüyen bir ekiple yol almak bu yolculuğun olmazsa olmazlarından. Kendine güvenen ve ortak vizyonla hareket edebileceğimiz yetenekli arkadaşlara her zaman ihtiyacımız var” diyerek bu konudaki ihtiyacı dile getirdi.

Almanya’da faaliyetlerini sürdüren melek yatırımcı Roman Kaiser ise oyun sektörünün doğru bir sektör olduğunu, Ela Game Studio ekibine çok güvendiğini, birlikte büyük başarılara imza atabileceklerine inandığını ve bu nedenle yatırımı yaptığını dile getirdi.