Ana Sayfa Blog Sayfa 491

BAE merkezli tarım girişimi Pure Harvest Smart Farms, 64.5 milyon dolar yatırım aldı

Birleşik Arap Emirlikleri merkezli tarım teknolojileri girişimi Pure Harvest Smart Farms, çarşamba günü yaptığı açıklamada 64.5 milyon dolarlık büyüme sermayesi sağladığını duyurdu. Kore’nin önde gelen özel yatırım şirketi IMM Investment tarafından yönetilen finansman turuna, şirketin mevcut ve yeni yatırımcıları da katılım sağladı.

2016 yılında Sky Kurtz (CEO), Mahmoud Adi ve Robert Kupstas tarafından kurulan Pure Harvest, sert çöl iklimlerinde meyve ve sebze yetiştirmek için hidroponik teknoloji, yani topraksız tarım teknolojisi kullanıyor. Şu anda Suudi Arabistan ve Kuveyt’te geliştirilen dördüncü ve beşinci projeleri ile BAE’de üç çiftliği işletmekte olan girişim, şu ana kadar toplamda 271.6 milyon dolar yatırım alarak MENASA (Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Güney Asya) bölgesindeki en büyük “agritech” yatırımını sağlamış oldu.

Şirket şu anda domates, yeşil yapraklı sebzeler ve çilekler dahil olmak üzere çeşitli mahsuller üretiyor ve taze ürün pazarında güvenilir bir marka olarak ün kazanıyor. Girişim, yakın zamanda çok sayıda mahsul için 18 hektarın üzerinde üretim kapasitesini işleteceğini ve 300’den fazla kişiyi işe alacağını açıkladı.

Orta Doğu ve Kuzey Afrika genelinde önde gelen sürdürülebilir teknoloji destekli bir tarım işletmesi olan Pure Harvest, yeni sermayeyi teknolojisini geliştirmek için kullanmayı planladığını açıkladı.

Pure Harvest kurucusu ve CEO’su Sky Kurtz, şirket için bir dönüm noktası olarak nitelendirdiği yeni sermaye hakkında yaptığı açıklamada, daha dayanıklı ve sürdürülebilir bir gıda sistemi inşa etmek, gıda güvenliği sorunlarıyla mücadele etmek, gıda üretimini her yerde ve en zorlu iklim şartlarında bile yerelleştirmek için IMM Investment ile aynı değerleri ve vizyonu paylaşmaktan gurur duyduklarını belirtti.

Canlı video aracılığıyla marka ve müşterileri birbirine bağlayan Getbee, 1.8 milyon dolar yatırım aldı

Canlı video danışmanlığı aracılığıyla markaları çevrimiçi müşterilerine bağlayan B2B girişimi Getbee, çarşamba günü yaptığı açıklamada önemli bir finansman turu duyurarak 1,8 milyon dolar yatırım aldığını paylaştı. Altitude Capital, B & Y Venture Partners, ve +VC tarafından desteklenen yatırım turuna Magnus Olsson‘un da aralarında bulunduğu bir grup melek yatırımcı da katılım sağladı.

2018 yılında Thea Myhrvold tarafından kurulan BAE merkezli Getbee, trilyon dolarlık e-ticaret ve perakende sektörlerinde faaliyet gösteriyor. Şirket, canlı video danışmanlığı aracılığıyla markaları çevrimiçi müşterilerine bağlayan bir B2B yazılımı hizmeti veriyor ve ürün tavsiyelerinden satın alma işlemini tamamlamaya kadar, markaların müşterileriyle fiziksel bir mağazadaymış gibi yüz yüze etkileşimler oluşturması için canlı video görüşmeleri sağlıyor. Shopify, BigCommerce ve Salesforce gibi önde gelen teknoloji ortaklarıyla entegre edilen yazılım, daha iyi getiriler sağlayan hibrit alışveriş deneyimleri yaratmak için dijital ticaretin verimliliğinden yararlanıyor.

Müşterilerin fiziksel mağazada aldıkları hizmeti çevrimiçi alışverişlerde aynı düzeyde alamadıklarına dikkat çeken Getbee kurucusu ve CEO’su Thea Myhrvold yaptığı açıklamada, “Vizyonumuz, milyarlarca insanın çevrimiçi satın alma ve satış yapma şeklini dönüştürmektir” sözlerine yer verdi. Şirketin Satış Başkanı Izabella Naessa, “Müşterinin gerçek bir kişiyle konuştuğu herhangi bir satın alma, markalar için değer yarattığımız yerdir ve bunun segmentler arasında nasıl değer yarattığını görmek heyecan verici” açıklamasında bulundu.

Şu anda Dolce & Gabanna, Lancôme ve Dermalogica gibi küresel müşterilerle çalışan Getbee, yazılım, lüks eşya, mobilya, mobilite ve sağlık gibi çok çeşitli sektörlerde ve çevrimiçi danışmanlık satış sürecine sahip segmentlerde canlı video danışmanlığı hizmeti veriyor.

Türk mobil oyun şirketi Click Game Studio, Netmarble Türkiye’den yatırım aldı

Türk mobil oyun şirketi Click Game Studio, Netmarble Türkiye’den yatırım alarak büyüme ivmesini devam ettiriyor.

2020 yılında aldığı 4,5 Milyon TL’lik yatırım ile gündeme gelen Click Game Studio, dünyanın en büyük oyun şirketlerinden bir tanesi olan Netmarble Türkiye’den de yatırım aldı. Click Game Studio bu yatırım ile Netmarble Türkiye’nın bünyesindeki oyun stüdyolarından bir tanesi haline de geldi. Gerçekleştirilen bu yatırım taraflar arasında imzalanan sözleşme ile 1 Ekim 2021 tarihi itibariyle yürürlüğe girdi.

İlk oyunları “Bilgelik Online Kelime Oyunu” ile ses getiren ve 1 milyona yakın indirmeye ulaşan Click Game Studio, yeni dönemde ana odağına aldığı Hyper Casual oyunlarıyla da dikkatleri çekmeyi sürdürüyor. Geçtiğimiz günlerde Squid Game filminden esinlenerek kurguladıkları Hyper Casual oyunları sekiz gün içerisinde organik olarak 2 milyon indirmeyi geçen stüdyo, yine bu oyunları ile ABD’de de ‘Top Chart’a girmeyi başarmıştı.

Odağımız Hyper Casual oyun kategorisi

Click Game Studio’nun kurucu ortağı Ali Özer süreç ile ilgili şu değerlendirmelerde bulundu; “Hyper Casual oyun kategorisi dünya genelinde çok hızlı bir büyüme ivmesine sahip. Türk oyun şirketleri de bu kategoride oldukça iyi işler çıkarıyor. Kısa sürede ekibimizi büyüterek dünyanın önde gelen mobil oyun yayıncısı Netmarble Türkiye ile iş birliği yapmayı başardık. Click Game Studio olarak Netmarble Türkiye’den aldığımız bu yatırım ile bilgi ve tecrübemizi geliştirirken, hayata geçirdiğimiz oyunlarımızı da global arenada daha hızlı ve etkin duyurma fırsatını yakalayacağız. Hedefimiz dünya çapında ses getiren oyunların Türkiye’den çıkmasını sağlamak. Bize bu desteği sağlayan Netmarble Türkiye ailesine de çok teşekkür ediyoruz. Bu güzel yolculuğumuz boyunca birlikte güzel işler ortaya koyacağız.” dedi.

ODTÜ Teknokent merkezli Geodo, 120 bin dolarlık tohum öncesi yatırım turunu başlattı

Uydu ve coğrafi bilgi sistemleri teknolojileri üzerine çalışan ODTÜ Teknokent merkezli girişim Geodo, 120 bin dolarlık tohum öncesi yatırım turunu başlattı. Bu tura TPIC yöneticisi bir bireysel yatırımcı öncülük ediyor.

Biz de egirişim olarak Türkiye’de yatırım turuna çıkan girişimlerin içeriklerini paylaşmaya başlayarak, onlara bir nebze de olsa destek olmak istiyoruz.

Milli Uzay Programı’ndaki hedeflerin başında gelen bölgesel konumlama sistemi geliştirilmesi noktasında Türk girişmciler önemli bir çalışmaya imza attı. Coğrafi bilgi sistemi amaçlı santimetre hassasiyetinde konum verisi toplamayı sağlayan cihaz geliştiren ODTÜ mezunu bir grup genç girişimci, özellikle enerji ve tarım sektöründe önemli bir soruna çözüm sunmak istiyor.

Efe Kart, Enis Bubik ve Kerem Tecirlioğlu tarafından kurulan girişim şimdilik 15 kişilik, yaş ortalaması 24 olan dinamik ekibiyle ürününün seri üretim aşamasında olan Geodo, hassas pozisyonlama ihtiyacı olan drone üreticilerine yönelik tak-çalıştır GNSS (halk dilindeki bilinen ismi GPS) modülü ile öncelikli olarak hassas ve modern tarım uygulamalarına katma değer sağlamayı hedefliyor.

Aynı zamanda geliştirdikleri cihazı bir radar ürünü ile birlikte kullandıklarında su boruları, elektrik kabloları, doğalgaz boruları, telekomünikasyon kabloları gibi tüm yer altındaki varlıkların konumlarını santimetre hassasiyetinde dijital olarak tutabilecek bir system ile de EPDK’nın yeni misyon ve stratejisi doğrultusunda desteklediği ilk startup olarak çalışmalarını devam ettirmektedirler.

Şirketin kısa vadeli hedeflerinde ise, yine tarım sektörüne yönelik traktörlere tak-çalıştır modeliyle otomatik dümenleme sistemi, maden galerilerine yönelik GPS ve CBS tabanlı acil durum yönetim sistemi ve bir operasyonel hizmet ile şehirlerin altyapı dağıtım envanterlerinin (Elektrik, su, doğalgaz, Telekom) yeraltı haritalarının çıkarılmasına yönelik hizmeti bulunuyor.

Uzun vadeli planında ise 5-7 yıl içerisinde uydu bazlı hizmetlerin verilmesine yönelik uydu denemelerini başlatmayı hedefliyor.

Yatırım turu ise henüz kapanmamış durumda! Şirket stratejisinin güçlendirmeye yönelik stratejik partnerlikleri ve yatırımcılarını toplamaya devam ediyor ve görüştükleri fonlar arasında İsrail ve İngiltereli yatırım grupları da yer alıyor.

Girişimin yatırım turuna dahil olmak istiyorsanız Efe ile iletişime geçebilirsiniz.

Uluslararası hızlandırma programı WinGlobal’in üçüncü döneminden mezun olan 16 girişim

İstanbul’un girişimcilik ekosistemini güçlendirmek ve İstanbul ekonomisinin global ölçekteki rekabet gücü ile bölgesel çekim gücünü artırması amacıyla üç yıl önce başlatılan WinGlobal, Küresel Doğan StartUp”lar programı üçüncü dönem mezunlarını verdi.

Hedef kitlesi küresel doğan StartUplar olan program, İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) girişimciliği teşvik için kurduğu Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM) tarafından 2018 yılı itibariyle gerçekleştirilmeye devam edilmektedir.

Ağustos ayında çıkılan çağrı sonrası Winglobal projesine kabul edilen girişimlerden online gerçekleştirilen programı başarıyla tamamlayan toplam 16 girişim, online etkinlikte sahne alarak iş fikirlerini tanıttı.

Mezun olan girişimler:

  1. Bidustry: Endüstriyel kategorilerde marka ve ürünlerin, satıcıların organize edilerek sunulduğu, e-ticaret ve e-satın alma arasına konumlanmış özel bir pazaryeri.
  2. Holoez: Online görüşme sırasında sunulmak istenilen 2D ve 3Diçerikleri, gerçek zamanlı olarak, artırılmış gerçeklik teknolojisi ileholograma dönüştürerek içeriklerin anlatıcının yanında belirmesini sağlıyor.
  3. İletmen: Geliştirdiği yazılım sistemi ve mahalle odaklı operasyon yönteminden gelen akıllı teslimat sistemi ile esnaf, e-ticaret ve lojistik firmaları için mikro teslimat hizmeti sunuyor.
  4. Kuvarsedu: Tüm öğrenim seviyelerinde yaşayarak öğrenilen, kullanıcıların ve geliştiricilerin basitçe içerik üretebildiği XR (VR/AR) eğitim platformu.
  5. Madcraft Studios: Birden fazla platforma keyifli içerikler üreten bir oyun girişimi.
  6. Medicaurosim: Simulatörü yazılım ve donanım ile birlikte gerçek hasta senaryolarını kullanarak endoskopik prosedürlerin oyunlaştırılmış ve fiziki simülatörler ile geliştirilmiş hali.
  7. Numondial: Baklava size tüm iletişim kanallarını, CRM ve dijital dönüşüm yolculuğunu, yapayzeka destekli olarak tek platformda sunuyor.
  8. OCTO: Topluluğunuzu daha etkin bir şekilde yönetebilmeniz için tasarlanmış, yapay zekadestekli dijital bir platform.
  9. Peerbie: Patentli teknolojisi ile işyerlerinde verimlilik ve takım çalışmasını sağlayan hepsi bir arada ürün.
  10. Phoenix Enerji: Fosil yakıt kullanan fabrikaların bacalarında oluşan CO’dan: CO+H2O=>CO2+H2 reaksiyonu ile hidrojen üretilmesi ve bunun yakıt olarak kullanılması, ürününün hem üretim hem bakım hem satışını gerçekleştiriyor.
  11. Pollective: Yeni nesil araştırma ve pazarlama platformu.
  12. Servissoft: İşletmelere bakım, tesis ve varlık yönetimi sistemleri için akıllı çözümler sunarak, çalışma süresini artırma, verimliliği iyileştirme ve iş kararlarını yönlendirme konusunda yardımcı olan bir teknoloji şirketi.
  13. Sizlikİş: İnsanların daha iyi hayatlara sahip olmaları için ekonomik fırsatlar yaratan, şirketlerin ve freelancerların potansiyellerini ortaya çıkararak yeni yöntemlerle çalışmalarını sağlayan, güçlü ve güvenli bir platformla, tek kişilik start-up’lardan grup şirketlerine kadar herkese hizmet veren bir hizmet-çözüm entegratörü.
  14. Tech Kale Group: Tourist, tek bir tuşla dünyanın en popüler 70 şehrini bir arabayla gezmenizi sağlıyor.
  15. Uservision: Kalitatif araştırmaları teknolojisini kullanarak dijitalleştirir ve markaların kullanıcılarını derinlemesine bir şekilde anlamalarını sağlayarak rekabet avantajı oluşturur.
  16. Queeme: İşlerini dijital hale getirmek isteyen ve sürdürülebilir büyümeye ihtiyaç duyan şirketler için dijital müşteri deneyimi çözümü. Queeme işletmeleri müşteri verilerinin yönetimi ve büyümesi için iş zekası ve üretkenlik çözümleri ile donatır.

Daha önce Optiyol ve Fazla Gıda’ya yatırım yapan Dinçer Lojistik, yeni çağrı ile girişimlerin başvurularını bekliyor

Dinçer Lojistik, geleceğin unicorn’larını yerli startup ekosistemine kazandırmak adına yatırımlarına devam ediyor.

Daha önce Optiyol ve Fazla Gıda’ya yatırım yapan Dinçer Lojistik, “Lojistiğin geleceğinde rota yeniden oluşturuluyor” yaklaşımıyla yola çıkarak düzenlediği Demo-Day ile startup’ları farklı bakış açıları ve yenilikçi fikirleriyle geleceğe yön vermeye çağırıyor.

Dinçer Lojistik Startup Demo-Day’e lojistik, tedarik zinciri, perakende sektörlerinin yanı sıra robotik, mobilite, yapay zeka, blockchain, iş zekası gibi pek çok alandan startup başvurabiliyor.

Alanında uzman jüri projeleri değerlendirecek

16 Kasım 2021 tarihinde düzenlenecek etkinlikte yarışacak projeleri, Dinçer Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Dinçer, Getir10 CEO’su Hatice Evren, Arya Woman Platformu Kurucusu Ahu Serter, N11 Yönetim Kurulu Danışmanı Hakan Kırımlı, Dinçer Lojistik üst düzey yöneticileri ve akademisyenlerin yer aldığı alanında uzman jüri değerlendirecek ve üç iş fikrine toplamda 50.000 TL ödül verilecek. Kazananlar ayrıca Dinçer Lojistik ve iştirakleri ile iş, ürün ve servis geliştirme, mentorluk desteği ve yatırım desteği için değerlendirilme fırsatlarını da yakalayacak.

Son Başvuru: 5 Kasım 2021

Lojistik, tedarik zinciri, perakende sektörlerinin yanı sıra robotik, mobilite, yapay zeka, blockchain, iş zekası gibi pek çok alanı kapsayacak Demo-Day’e katılım için bu bağlantıdan başvuru yapabilrisiniz.

“Girişimcileri geleceğe yön vermeye çağırıyoruz”

Dinçer Lojistik StartUp Demo-Day’le ilgili bilgi veren Dinçer Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Dinçer, “Dinçer Lojistik olarak, sektörün geleceğinin yenilikçi teknolojik altyapılar üzerinde yükseleceğine inanıyor ve bu kapsamda çalışan startup kuruluşları da destekliyoruz. Sektöre, topluma, ekonomiye ve çevreye değer katma misyonumuzla yerli startup’ları ekosisteme kazandırmaya çalışıyoruz. Ar-Ge merkezimizde, ülkemizdeki ve dünyadaki bütün lojistik, tedarik zinciri, perakende alanlarında yenilikçi çözümler sunan startup’ları takip eden bir ekip bulunuyor.

Yönetim ekibimizle birlikte de dünyadaki ortaklıklar, stratejiler, ekipmanlar, projeler gibi konu başlıklarını detaylı olarak takip ve analiz ediyoruz. Bu anlayışla düzenleyeceğimiz Demo-Day etkinliği ile yatırım yapacağımız startup’ları belirleyeceğiz. Girişimcileri ve girişimci adaylarını iş fikirleriyle ve yenilikçi çözümleriyle sektörün geleceğine yön vermeye çağırıyoruz. Özellikle ana iş kolumuz lojistik, tedarik zinciri, perakende sektörlerinin tamamını kapsayacak şekilde robotik, mobilite, yapay zeka, blockchain, iş zekası, endüstri 4.0 alanlarında yenilikçi çözümler sunan startup kuruluşlarını etkinliğimize katılmaya davet ediyoruz” dedi.

10 ay önce kurulan fintech girişimi Zolve, 40 milyon dolar yatırım alarak 210 milyon dolar değerlemeye ulaştı

Finansal hizmetlere küresel erişim sağlayan yeni nesil bankacılık platformu Zolve, çarşamba günü yaptığı açıklamada A Serisi finansman turunda 40 milyon dolar yatırım alarak 210 milyon dolar değerlemeye ulaştığını duyurdu. DST Global Partners tarafından yönetilen fonlama, Alkeon Capital’in yanı sıra mevcut yatırımcılar Accel ve Lightspeed Venture Partners gibi isimlerden de destek gördü.

Bangalore merkezli şirket, ABD’ye okumak veya çalışmak için binlerce Hindistan vatandaşının finansal işlemlerini kolaylaştırmak amacıyla Hintli girişimci Raghunandan G tarafından kuruldu. Şirket, vatandaşların ABD’ye geldikleri andan itibaren finansal geleceklerini inşa etmelerine olanak tanıyor ve anında havale, sigorta ve kredilere odaklanan ürünlerle eksiksiz bir finansal hizmetler sağlayıcısı olma yolunda ilerliyor.

10 ay önce kurulan şirket, başlangıcından bu yana Avustralya, Kanada, Almanya, Hindistan ve Birleşik Krallık’tan 70 binden fazla müşteriye hizmet verdiğini belirtiyor. Zolve, 7 ay önce Accel ve Lightspeed Venture Partners gibi isimlerden 15 milyon dolar değerinde büyük bir başlangıç turu duyurmuştu. Bu ek fonlarla birlikte şirket, küresel vatandaşlar için kullanıcı deneyimini geliştirmeyi ve ABD’de hesaplarını dakikalar içinde açmalarını sağlamayı hedefliyor. Zolve ayrıca, daha fazla ülkeye yayılarak daha fazla insanın finansal süreçlerini kolaylaştırmak, ABD ve Hindistan’da ise daha fazla ürün piyasaya sürmek için yeni sermayeyi kullanmayı planladığını açıkladı.

Zolve kurucusu ve CEO’su Raghunandan G, “500 kullanıcıdan oluşan küçük bir grupla başlamayı planlarken, ilk birkaç hafta içinde çalışan profesyonellerden ve öğrencilerden neredeyse 90 kat fazla talep aldık” diyerek girişimin kısa sürede geldiği noktaya ve küresel vatandaşların finansal ürünlere eşit erişim sağlayan bir hizmete ihtiyaç duyduklarına dikkat çekti.

Markalara pazaryeri otomasyonu sağlayan e-ticaret girişimi Logicbroker, 135 milyon dolar yatırım aldı

Connecticut merkezli bir e-ticaret şirketi olan Logicbroker, “dünya çapında yüksek büyüme gösteren kurumsal yazılım şirketlerine odaklanan yatırım firması” K1 Investment Management liderliğinde 135 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu.

Logicbroker, markalar, tedarikçiler, perakendeciler ve üçüncü taraf lojistik sağlayıcılara stoksuz satış ve pazaryeri otomasyonu sağlıyor. Şirket, daha fazla ürün satma, daha fazla müşteriye ulaşma ve gelişen e-ticaret endüstrisinde bir avantaj sağlamak için hizmet veriyor. M&M Mars, Fossil, Coca-Cola, Hasbro ve Samsung gibi küresel markaların Logicbroker aracılığıyla Amazon, Walmart ve Walgreens gibi perakendecilerle bağlantı kurduğunu belirten şirketin verilerine göre, şu anda 4 binden fazla kuruluş, yıllık 5 milyar dolardan fazla brüt mal değerini yönetmek için Logicbroker’a güveniyor.

2010 yılında Peyman Zamani tarafından kurulan Logicbroker, altı yıl önce bir dönüm noktasına ulaştı ve gelirinde yıldan yıla yaklaşık %80 büyüme görüyor. Küresel ticaretin dijitalleşmesi hala erken aşamalarda olsa da, Logicbroker gibi pazaryeri otomasyonu sağlayan şirketlerin büyümelerinin ilerleyen zamanlarda da sürmesi bekleniyor.

Finansman için sekiz teklif aldıklarını belirten Logicbroker CEO’su Peyman Zamani yaptığı açıklamada, yalnızca SaaS şirketlerine yatırım yapan ve kategori lideri arayan K1’i özellikle seçtiklerini söyledi. Zamani, “Dijital ticareti modernleştirme tutkumuzu paylaşan bir ekip olan K1 ile ortaklık, Logicbroker’ın küresel ölçekte ölçeklenmesini sağlıyor” sözlerine yer verdi. K1 Kıdemli Başkan Yardımcısı Simon Yu, “K1, e-ticaret otomasyonunda sektör liderliğini sürdürmek için Peyman ve Logicbroker ekibini desteklemeyi dört gözle bekliyor” dedi.

Logicbroker, yeni fonu 65 kişilik çalışan tabanını genişletmek, küresel genişlemesini ve ürün portföyünü geliştirmek için kullanmayı planladığını açıkladı.

Araç kiralama platformu Yolcu360, kalıcı olarak uzaktan çalışma modeline geçti

Araç kiralama dendiğinde akla ilk gelen marka olma oranını yüzde 350 artıran Yolcu360, globalleşme yolculuğunu sürdürürken tüm çalışanlarının da kalıcı uzaktan çalışma sistemine geçmesi kararını uygulamaya koydu. Pandeminin başından beri uzaktan çalışma sisteminin uygulandığı Yolcu360 CPO’su (Chief People Officer) Ayşe Kirman, kalıcı uzaktan çalışmayla birlikte sınırları aşmayı hedeflediklerini ifade etti.

Yolcu360 kalıcı uzaktan çalışmaya geçiş ile mobilite ve paylaşım üzerine kurulu yepyeni bir çalışma modelinin avantajlarından her aşamada faydalanacak. Yeni çalışma modeli ile Yolcu360, ekibinin iş-hayat dengesini kurarak özel hayatlarını zenginleştirmelerini sağlarken, ayrıca keşfe ve yeni deneyimlere de yelken açabilmelerine imkan verecek.

“Hem fiziksel sınırları hem de iş yapış biçimlerindeki sınırları kaldırıyoruz”

Ayşe Kirman, Yolcu360 için çalışan mutluluğunun, misafir mutluluğu saplantısı kadar önem taşıdığına vurgu yaparak, “Pandeminin ülkemizde başladığı Mart 2020’den itibaren uzaktan çalışan ekibimizin verimlilik oranları her geçen gün daha da arttı. Esnek ve özerk iş politikalarının özellikle yeni nesil çalışanlar için ne kadar önemli olduğunu kendi içimizde kanıtlamış olduk. Şu an Rize’den San Francisco’ya kadar yaşadıkları şehirden Yolcu360 için çalışan bir ekibimiz var. Hatta en son bir ekip arkadaşımız Polonya’ya gitti. Global bir ekip olma yolunda artık nerede çalıştığımızın bir önemi yok. Hem fiziksel sınırları hem de iş yapış biçimlerindeki sınırları kaldırıyoruz” dedi.

İletişim ve geri bildirim kanalları genişleyecek

Zorunlu uzaktan çalışma sürecinde ekibin iki katı oranında büyüdüğünü ifade eden Kirman “Yolcu360 ekibinin verimliliğini artırırken işe alımlarımızda da hız kesmiyoruz. Şu anda kullandığımız iletişim kanalları bizi kurumsal atmosferimizin çatısı altında birleştirecek olanaklara sahip. Devamında, ekibimizin mutluluk indeksinin sürekli olarak ölçülebileceği, anketler ve modüller ile ekibin mevcut durumunun sürekli olarak değerlendirilebileceği ve ekibin birbirine rahatlıkla geri bildirimde bulunacağı dijital bir platform kullanımına başlayacağız” dedi.

Fiziksel buluşmalar olacak

Ayşe Kirman, dileyen herkesin istediği kadar ofiste çalışabileceğini bu konuda hiçbir kısıtlama olmadığını, periyodik online buluşmaların dışında 3 ayda bir yapılacak outdoor etkinliklerle ekip bağlantısını destekleyeceklerini söyledi. Şirket içinde ayda bir online olarak yapılan The Unicorn Squad Buluşması’nın, şirketin tüm yönleriyle tartışıldığı ve gelişmelerin paylaşıldığı bir etkinlik olarak önem taşıdığını vurgulayan Kirman, ilgili ekiplerin günlük iletişimlerinin son derece verimli bir biçimde sürdüğünü ifade etti.

İş ve özel hayat dengesine yatırım

Ekip kararı ile hayata geçirilen kalıcı uzaktan çalışma modelinin, iş ve özel hayat dengesi açısından önem taşıdığını söyleyen Ayşe Kirman, konunun paylaşım ekonomisine dokunan yönlerini de değerlendirdi. Kirman, “Uzaktan çalışma ile birlikte artık her anlamda daha mobil, daha esnek ve daha özgür bir iş hayatına adım attık. Bu durum aynı zamanda bir araç sahibi olmanın önemini azaltırken, araç kiralamayı öne çıkardı. Bugün baktığımızda pandemi dönemi ile birlikte araç sahipliği oranının düştüğünü görüyoruz. Bu konunun da yeni nesil arasındaki düşük araç sahipliği oranı ile birleştiğinde paylaşım ekonomisi ve mobiliteyi artırdığını görüyoruz. Bu yöntem aynı zamanda çalışanların hayat kalitesini de artırıyor. Çünkü uzaktan çalışma ile artık işlerimizi dünyanın her yerinden devam ettirebiliyoruz. Sınırlar yok. Çalışanlarımız onlara sağladığımız bu esneklik ile iş-hayat dengelerini daha rahat kurabilecek ve hayat ile ilgili yeni keşifler yapmaya, yeni deneyimler edinmeye ve kendilerini her anlamda zenginleştirmeye vakit ayırabilecek” dedi.

Kullanıcılarının bütçesini yönetmesini sağlayan yerli fintech girişim: FUPS

Yeni bir finansal teknoloji markası olan FUPS, kullanıcılarla buluştu. FUPS; para transferi, fatura/abonelik ödemeleri, sanal ve fiziksel kart ile ödeme, e-pin (oyun, video, film, müzik platformları) alışverişleri, ortak ödeme ve uçtan uca bütçe yönetimi gibi finansal işlemleri 7/24 kesintisiz, güvenle, kolayca ve ücretsiz yapmaya fırsat veriyor.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası elektronik para kuruluşu lisansının yanı sıra Visa ve Bankalararası Kart Merkezi (BKM) üyeliğine sahip olan, Türkiye’nin en yüksek sermayeli elektronik para kuruluşu Lydians tarafından kendi insan kaynağı ve sermayesi ile geliştirilen FUPS, sektörle ilk kez tanıştırdığı özellikleriyle de dikkat çekiyor. Fups’un patentli özellikleri “Harcamadan Böl Böl” ve “Seç Seç Hesap” ilk günden itibaren kullanıcılarına sunuluyor.

FUPS’u kullanmak için IOS, Android ve Huawei HarmonyOS işletim sistemleri ile uyumlu olan FUPS mobil uygulamasının cep telefonuna indirilmesi ya da FUPS.com internet şubesine giriş yapmak yeterli oluyor. FUPS temassız VISA kartı, uygulama içerisinden isme özel sipariş edilebiliyor veya anlaşmalı satış noktalarından temin edilebiliyor.

“Bütçe yönetimi, herkes için en kritik konu”

Klasik bankacılık sisteminde sahip olunan para miktarına göre hizmetlerin değişmesi yaklaşımının; finansal teknolojilerin gelişimiyle tetiklenen finansal demokratikleşme ikliminde tüketiciler tarafından tercih edilmediğini belirten FUPS Yönetim Kurulu Başkan Vekili Yüce Zerey, “FUPS; kullanıcılarının hayatlarındaki finansal gerilim noktalarına katma değer sağlayacak hizmet ve özellikleri sunarak; paralarının değerini bilmelerine, bütçelerini etkin ve akıllı yönetmelerine destek oluyor.” dedi.

Paranın değerini bilme kavramını, “hesabını bilmek”, “dikkatle harcamak” ve “doğru yere harcamak” şeklinde başlıklara böldüklerini ve yakın dönemde başta nakit iade olmak üzere birçok yeni hizmeti de sunacaklarını ifade eden Zerey, “FUPS tüm kullanıcılarıyla adeta finansal dostluk ediyor. FUPS kullanıcıları arasında para isteme ve para gönderme gibi özellikler ücretsiz bir şekilde sunuluyor. Kullanıcılar uygulama üzerindeki FUPS Chat ile sohbet ederken de birbirlerine kolaylıkla para gönderebiliyor ve birbirlerinden para isteyebiliyor. Başka bir deyişle FUPS’u kendi arkadaş gruplarına dahil etmişler, FUPS’u da arkadaşları kabul etmişler gibi davranıyorlar.” dedi.

“Hedefimiz Avrupa’da liderlik”

FUPS’un son kullanıcıyla buluşmasından büyük mutluluk ve heyecan duyduklarını ifade eden FUPS CEO’su Cem Başcı ise şunları söyledi: “Yüksek bankacılık deneyimine ve bilgisine sahip bir ekip olarak iddialıyız. 2018 yılından bu yana üzerinde çalıştığımız, tamamen kendi insan kaynağımız ile gerçekleştirdiğimiz FUPS’un; gençlerin, aile bireylerinin, grupça zaman geçirmeyi sevenlerin, kısacası parasının değerini bilen herkesin beklentilerine fazlasıyla yanıt vereceğine inanıyoruz. Hedefimiz, Avrupa’nın da lider fintech şirketlerinden biri olmak. Bu doğrultuda çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Avrupa ofisimizi Litvanya’da açtık. Çok yakında size Avrupa’dan da güzel haberler vermek istiyoruz.”

Grupça yapılan alışverişlerde hesabını bilmek FUPS’la mümkün

FUPS, Türkiye’nin finans sektöründe bir ilk olarak ayrıcalıklı özellikler sunuyor. FUPS’un Seç Seç Hesap ve Harcamadan Böl Böl özellikleri hem aile üyeleri hem de arkadaş grupları arasındaki para alışverişini düzenlemeye yardımcı oluyor. Bir FUPS hesabı üzerinden farklı kullanıcılara farklı kullanım limitleri açılmasına olanak veren patentli Seç Seç Hesap özelliği, aile bütçesini kontrol etmek isteyen ebeveynleri ve harçlığını garantilemek isteyen çocukları hedefliyor. Farklı kullanıcılara özel limit tanımlama fırsatı veren Seç Seç Hesap, kullanılmayan limiti yine ana hesapta tutarak bütçe yönetimine destek oluyor. FUPS üyesi aile bireylerinin, ödemelerini ortak hesap üzerinden, belirlenen limitler içinde ve kendilerine tanımlı kartlarla yapabilmesi sağlanıyor.

FUPS’un bir diğer yeniliği Harcamadan Böl Böl ise grupça yapılacak bir harcamanın herkese eşit bölünmesini sağlayan ortak ödeme işlemini daha da ileriye taşıyor. Harcamadan Böl Böl sayesinde, topluca yapılacak bir ödeme henüz harcama yapılmadan önce tüm katılımcılardan onay alınarak garantileniyor, böylece tutar adil şekilde ve zamanında bölünüyor.

FUPS’un Chat özelliği sayesinde konuşma penceresi üzerinden para gönderip, para istenebiliyor. FUPS’un yeni özellikleri de iki kişi arasında veya bir grup ile Chat üzerinden kullanılabiliyor. Otomatik ödeme tanımlanabilen, fatura ödemeleri ücretsiz yapılan FUPS uygulamasında ayrıca, Gelişmiş Limit özelliği ile ödeme günleri için önceden sanal kart ya da hesap limiti artırımı tanımlaması da yapılabiliyor. Böylece sanal kartta harcama olmayan dönemlerde para bulundurulmasına gerek kalmıyor.