Ana Sayfa Blog Sayfa 454

Tesla, çocuklara özel geliştirdiği arazi aracı Cybersquad’ı satışa sundu

Popüler araç üreticisi Tesla, kullanıcıları için geliştirdiği yeni ürünlerini paylaşmaya devam ediyor. Genellikle araç üretimi ile gündeme gelen ve elektrikli araçlarıyla dikkat çeken Tesla, bazen alışılmışın dışında ürünleri piyasaya sürmeyi seviyor. Şayet şirket zamanında bir parfüm ve yakın zamanda da bir Tesla düdük satışa sunmuştu.

Şirket, bu sefer ise çocuklar için ürettiği bir arazi aracı ile karşımıza çıkıyor. 1.900 dolar değere sahip bu arazi aracı, 2-4 hafta içerisinde müşterilere teslim edilebiliyor. Dört tekerlekli bu ATV modelin ismi ise Cybersquad. Aslında 2019 yılında Tesla, Cybersquad ismini yetişkinler için tam boy bir ATV piyasaya süreceğini duyurmuştu. 2021 yılının sonunda piyasaya sürmesi beklenen aracın çocuklar için olan versiyonu karşımıza çıkıyor.

Tesla web sitesinden sipariş edilebilen Tesla Cybersquad, 8 yaş ve üstü çocuklar için tasarlanmış. Çelik çerçevesi ile güvenli bir sürüş sağlayan ATV, yastıklı koltuk ve ayarlanabilir süspansiyon özelliklerini de barındırıyor.

55-60 kilogram ağırlık taşıyabilen model, tamamen estetik dokunuşlar için hazırlanmış LED ışıklara sahip. Saatte maksimum 16 kilometre hıza ulaşabilen araç, tam şarj ile 24 kilometre yol alabiliyor. 5 saatte şarj olabildiğini belirten Tesla, bu araç ile çocuklara güvenli bir sürüş deneyimi yaşatmayı hedefliyor.

1.900 dolarlık fiyat etiketi ile karşımıza çıkan Cybersquad, şu an için sadece Amerika Birleşik Devletleri’nde satılıyor. Günümüzde iPhone 13 modellerinin bile 6 haftada teslim edildiğini düşünürsek, Tesla aracını 2-4 haftada teslim edeceğini belirtmesi işlemlerin gayet hızlı bir şekilde ilerlediğini gösteriyor. Ekim ayında Cybersquad hakkında konuşan Elon Musk, aracın devrilmeyeceğini iddia ettiğini de hatırlatalım.

Türkiye İş Bankası, girişimcilere özel İstanbul Girişimcilik Şubesi’ni hayata geçirdi

Türkiye İş Bankası, Levent’te bulunan İş Kuleleri’nde girişimcilere özel İstanbul Girişimcilik Şubesi’ni hayata geçirdi. Şubenin açılışı, İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran ve girişimcilik ekosisteminden paydaşların katıldığı bir törenle gerçekleştirildi.

Farklı şube tasarımı ve özelleştirilmiş hizmet modeliyle geleneksel banka şubesinden ayrışan Girişimcilik Şubesi, startup’lara ve girişimcilere hizmet verecek. Şubenin hedef müşteri kitlesini teknoloji tabanlı yeni nesil girişimler, yatırım fonları, melek yatırımcılar ve ekosistemin diğer paydaşları oluşturuyor. Şube, teknoloji tabanlı girişimlerle birebir ilgilenecek ve geleneksel bankacılıktan farklı olarak onların ihtiyaçlarına yönelik kişiselleştirilmiş ürün ve hizmetler sunacak.

Sadece bankacılık ürün ve hizmetleriyle sınırlı olmayan şubede, muhasebe ve finans yönetimi, yatırım süreçleri, insan kaynakları ve hukuki konularda iş birliği imkânlarının yanı sıra girişimcilik ekosistemine yönelik network desteği de sağlanacak.

“Geleneksel sermayeye göre girişim sermayesine ayrılan tutarın büyümeye katkısı 10 kat daha fazla”

İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, açılışta yaptığı konuşmada, odaklandıkları alanlardan biri olan girişimcilikle ilgili kapsayıcı ve bütünleşik bir yaklaşımla hareket ettiklerini vurguladı. Ekonomik ve teknolojik koşullar neyi mümkün kılıyorsa, bunları girişimcilerin kullanımına sunduklarını belirten Aran, “Girişimcilerin desteklenmesiyle esasında ülke büyümesini desteklemiş oluyoruz. Geleneksel bir sermayeye göre girişim sermayesine ayrılan tutarın büyümeye katkısı yaklaşık 10 kat daha fazla. Biz de ülkemizin iktisadi kalkınmasında finansör olarak rol oynamanın yanında girişim hızlandırma programlarından fon sağlamaya, kadın girişimcilerden tarımda girişimciliğe kadar ekosistemin tüm kesimlerine dokunuyoruz” dedi.

Hakan Aran, Türkiye İş Bankası Genel Müdürü

Bankanın girişimcilik konusundaki yolculuğunun 2015 yılının Mayıs ayında girişimcilik ekosisteminin doğduğu Silikon Vadisi’ni ziyaret etmeleriyle başladığını ifade eden Aran, şöyle konuştu: “Ziyaretimiz süresince oradaki girişimleri dünya ölçeğinde başarılı kılan özellikleri, keşfetmeye, görmeye ve anlamaya çalıştık. Bunu ülkemize getirip tekrarlamaya, kopyalamaya özen gösterdik ve inanıyoruz ki son 5-6 yıllık süre içinde çok önemli mesafe kat ettik. Türkiye’ye geldiğimizde ilk attığımız adım Workup Hızlandırma Programı’nı başlatmak oldu. Bu sayede 13 bin girişimci adayımızın başvurusunu alıp değerlendirme imkanı bulduk. Ekim ayındaki 8. dönem mezunlarımızla birlikte toplamda 81 girişimimizi bu programdan mezun ettik. İş Bankası olarak 5 girişime 3,13 milyon dolarlık yatırım yaparken toplam mezunlarımız arasında da 30 girişimimiz 7,2 milyon dolar yatırım aldı.

Bu programı, Silikon Vadisi ve Çin’de açtığımız İnovasyon Merkezleri, girişimcileri desteklemek için kurduğumuz Maxis Girişim Sermayesi Portföy Yönetimi A.Ş ve onun altındaki fonlar, Türkiye Girişimcilik Vakfı ve Arya Kadın Yatırım Platformu ile olan ortaklıklarımız, sosyal girişimcilik konusunda Koç Üniversitesi’nin KWorks programıyla olan iş birliğimiz, kurum içi girişimcilik konusunu canlandırmak ve teşvik etmek için kurduğumuz Softtech Ventures takip etti.”

“Kapımız tüm girişimcilere açık”

İstanbul Girişimcilik Şubesi’ni açarak bu alanda eksik olan son parçayı da tamamladıklarını belirten Aran, “Bu şubeyle girişimcilik ekosisteminin olgunlaşmasını sağlamayı ve ülkemizdeki girişimcilik kültürünün doğru bir şekilde yeşermesine imkan vermeyi amaçlıyoruz. Girişimcilerimizin burada kendilerini evlerinde, ofislerinde gibi hissetmeleri, onları anlayan onlarla aynı dili konuşan, destekleyen, teşvik eden bir bankanın olduğunu bilmeleri, toplantılarını bu mekanda yapabilmeleri ve tüm finansman ihtiyaçlarını şubeden karşılayabilmeleri çok önemli. Kapımızı tüm girişimcilere açıyor, onlara İş Bankası’nın gücünü yanlarında hissetmelerini gerektiğini söylüyoruz” dedi.

Sermayesiz e-ticaret olur mu? Ekva Group kurucu ortağı Tahir Otlu anlattı

Bu videonun da sponsoru olan Ekva Group kurucularından Tahir Otlu ile kendi hayata geçirdikleri ve markaları haline gelen Sermayesiz E-ticaret‘i konuştuk.

Görme kaybını erken teşhis eden girişim EyeCheckup’ın hikayesi

Yerli girişim EyeCheckup; Diyabetik retinopati, ven oklüzyonu,sarı nokta hastalığı, glokom gibi hastalıklar nedeniyle oluşan görme kaybını önleme amaçlı, yapay zeka destekli erken teşhis sistemi sağlayarak kolay göz taraması imkanı sunuyor.

EyeCheckup kurucu ortağı Rim Krazhin, bize hem girişimin hikayesini anlattı hem de bugünü ve yarınıyla ilgili bilgi verdi.

EyeCheckup; Hackquarters ortaklığında, Bayer’in girişimcilik ekosistemini desteklemek amacıyla küresel çapta yürüttüğü Girişim Hızlandırma Programı’nın Türkiye ayağı G4A Turkey 2021’e jüri tarafından seçilen 7 girişimden biri oldu.

Dijital ortamda gerçekleştirilen programa; sağlık, tarım, radyoloji ve çevre sağlığına yönelik dijital çözümler sunan ve fikir aşamasını geçen, yalın bir ürüne, prototipe ya da ileri seviye bir girişime sahip olan girişimciler büyük ilgi gösterdi.

Dijital girişimleri ve girişimcilik ekosistemini, girişimciler ile sektörün uzmanlarını bir araya getirerek desteklemeyi amaçlıyor. Sağlık, tarım, radyoloji ve çevre sağlığına (haşere ve kemirgen mücadelesi) yönelik dijital çözümler sunan ve fikir aşamasını geçen, yalın bir ürüne, prototipe ya da ileri seviyede bir girişime sahip olan girişimcileri arıyor.

The Unicode Consortium, 2021’in en popüler emojilerini açıklandı

Her yıl farklı emojiler ile karşımıza çıkan The Unicode Consortium, kullanıcıların kullanabilecekleri ve kişiselleştirebilecekleri emojileri sunmaya devam ediyor. Her yıl olduğu gibi bu sene de Spotify’ın Wrapped akımı ile neredeyse tüm şirketlerin katıldığı “Yılın enleri” akımına The Unicode Consortium’da katılarak 2021’ın en popüler emojilerini paylaştı.

Duygu ve düşüncelerimizi anlatmamızı sağlayan emojiler, artık hayatımızın vazgeçilmez bir parçası halinde. İletişimimizi daha kolaylaştırmakla kalmayan aksine sadece emojiler ile iletişim kurmaya başladığımız bu dönemde, genç nesiller hemen hemen tüm iletişimi sadece emojiler ile kuruyor. Kullanımda olan yüzlerce emoji, yaşadığınız duygu ve düşünceleri kısa yoldan anlatabiliyor. Pek 2021 yılında en çok hangi emojiler ile iletişimimizi sağladık? Bu sorunun cevabını The Unicode Consortium açıklıyor.

2019 yılında en çok kullanılan emojilerin başında gülme, kalp, gözü kalpli emoji, haykırma ve gülümse yer alıyor. Tam liste incelendiğinde ise şu şekilde bir tablo bizleri karşılıyor: 😂 ❤️ 😍 🤣 😊 🙏 💕 😭 😘 👍

2021 yılı incelendiğinde ise gülümseme emojisinin ilk 5’den ayrıldığı görülüyor. Psikolojik olarak bakıldığında samimi olan emojilerin pandemi döneminde tercih edildiği biliniyordu. Aynı zamanda evde oturmanın ve yalnız vakit geçirmenin eseri olarak “tamam” emojisi de bu listeye dahil oluyor. Tam listeyi incelediğimizde ise ilk 10’da bu emojiler yer alıyor: 😂 ❤️ 🤣 👍 😭 🙏 😘 🥰 😍 😊

Yeni Emojiler Yakında

Unicode 14.0 kapsamında yeni emojilerini tanıdan The Unicode Consortium şirketi, 37 yeni emojinin ve farklı cilt tonlarına sahip 112 yeni karakter getirdiklerini paylaşmıştı.

Bu emojiler Android tarafına ne zaman geleceği belli olmasa da Apple tarafının yeni güncelleme ile işletim sistemlerine dahil etmesi bekleniyor.

Yaşlı bireylerin düşme riskini azaltmaya yönelik teknoloji geliştiren SafelyYou, 40 milyon dolar yatırım aldı

Sağlık sektöründeki girişimlerin sayısı her geçen gün artarken bu alana verilen destek de aynı oranda artıyor. Alzheimer hastalığı ve bilişsel bozukluk sorunları olan yaşlı bireyler için yapay zeka destekli düşüş yönetimi teknolojisi geliştiren SafelyYou, 40 milyon dolarlık B Serisi finansman turunun kapandığını duyurdu.

Uzun vadeli sağlık sektörüne yatırım yapan Omega Healthcare Investors tarafından yönetilen finansman, SCAN Group, Eclipse Ventures, Foundation Capital, Founders Fund ve DCVC tarafından desteklendi.

Girişim, 2015 yılında SafelyYou kurucu ortağı ve CEO’su George Netscher‘in doktora araştırması olarak ortaya çıkmış ve Netscher, kendi ailesinin Alzhemier hastalığıyla ilgili deneyimlerinden ilham almış. Bugün, Kuzey Amerika’daki çok sayıda toplulukta başarıyla uygulanmakta olan teknoloji, American Journal of Managed Care’de yayınlanan araştırma sonuçlarına göre, yapay zeka destekli video kaydı kullanılması gerçek zamanlı düşme tespitinin demans bakım tesislerinde acil servis ihtiyacını %80 oranında azaltıyor.

Bu yılın başlarında A Serisi finansman turunu duyuran şirket, yaşlı bireylerin düşmesini tespit edip önleyen yapay zeka teknolojisiyle bugüne kadar hızlı bir büyüme gösterdi. Yatırımcıların girişime olan ilgisi kognitif hastalıkları ve Amerika’da her 3 kişiden 1’inin ölümüne sebep olan demans hastalığını ele almak için artan teknoloji ihtiyacına işaret ediyor.

SafelyYou, yalnızca potansiyel olarak yaralayıcı bir düşüşü tespit etmek için teknolojiyi ve profesyonel bakıcı müdahalesini bir araya getirmekle kalmıyor aynı zamanda yapay zeka ile güçlendirilmiş örüntü tanıma ve analiz yoluyla gelecekteki düşmeleri de önlüyor. SafelyYou ayda 1.500’den fazla olay videosunu inceler ve böylece her bir birey için kişiselleştirilmiş bakım planları sağlamak için veri içgörülerinden yararlanır.

TikTok, içerik üreticilerine yeni para kazanma yolları sunmaya başladı

Popüler sosyal medya platformu TikTok, kullanıcıları ve içerik üreticileri için yeni yollar sunmaya devam ediyor. İçerik üreticileri için canlı yayınlar ve bağışlar gibi özellikler sunan TikTok, yeni duyurusunda CreatorNext özelliğinden ve bu özellikten nasıl para kazandığını açıklıyor.

Sadece canlı yayındayken para kazanabilen içerik üreticilerini fark eden platform, CreatorNext ile birlikte içerik üreticisinin canlı yayın olmadan da para kazanabilmesini sağlıyor. CreatorNext ile 2 farklı yol sunan TikTok, bu yollara “Tips” ve “Video Gifts” adını veriyor.

TikTok’un tüm para kazanma yollarını içeren CreatorNext portalı, yeni “Tips” özelliği ile içerik üreticilerine doğrudan bahşiş verebilmelerini sağlıyor. Burada verilen paranın tamamının içerik üreticisi ile paylaşıldığını hatırlatalım.

Video Gifts” özelliği sayesinde de içerik üreticileri, paylaştıkları videolar ile de hayranlarından hediye alabilecekler. Henüz bu özelliklerin ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya ve İspanya’da yaşayan içerik üreticileri ile paylaşıldığını hatırlatalım. Kanada ve Avustralya’daki içerik üreticiler de önümüzdeki aylarda özelliklere erişim sağlayabileceği söyleniyor.

18 yaşından büyük kişilerin bu programa dahil olduğu CreatorNext platfromu, dahil olacak kişilerden şu koşulları da sağlaması bekleniyor:

  1. Son 30 günde en az 1.000 video görüntülenmesi
  2. Son 30 günde en az 3 gönderi
  3. Belirli takipçi sayısını geçmiş olması

İçerik üreticiler ile markaların iş birliğini kolaylaştırmak isteyen TikTok, TikTok Creator Marketplace platformunu da gün geçtikçe geliştiriyor. Gün geçtikçe daha fazla içerik üreticisine erişim sağlayan platformda, 10.000’den fazla takipçisi ve uygun içerikleri olan kişilere farklı ödeme yollarının da açılabileceği belirtiliyor.

Yerli girişim Vahaa ile iş birliği yapan Karel, evlere akıllı bahçeler kurmak için birlikte çalışacak

Türkiye’nin 30’dan fazla ülkeye ürün ve teknoloji ihraç eden öncü teknoloji şirketi Karel ile topraksız tarımla akıllı bahçeler tasarlayan yerli girişim Vahaa iş birliği anlaşması imzaladı.

İklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin görülmeye başlandığı günümüzde bu yöntem çevreye önemli ve anlamlı bir katkı sağlayacak. Anlaşma aynı zamanda pandemi ile birlikte odak konusu haline gelen tarım teknolojisi sektöründe üretici- girişimci iş birliğinin öne çıkan bir örneği olacak.

Herkes evinde kendi bahçesini oluşturabilecek

Bitki yetiştirme LED’leri, özel geliştirilmiş bitki besinleri ve bitki reçeteleri ile patentli yetiştirme sistemi sayesinde, bitkilerin optimum ve hızlı büyümesi sağlanıyor. Böylece bitkiler türüne göre, 2-3 haftadan itibaren hasat edilebiliyor. Bu yöntemle 365 gün üretim imkânı ve geleneksel yöntemlere göre daha hızlı hasat sağlanacak. GDO içermeyen tohumlar ve pestisitsiz üretim imkânı ile sağlıklı beslenme desteklenecek.

Tüketmeden hemen önce hasat edilebildiği için ‘en taze’ şekilde beslenme mümkün olacak. Böylece besin değeri yüksek, kirli ortam değişkenlerinden arındırılmış besinlerin üretilmesinin önü açılacak ve önümüzdeki dönem projelerine de ilham verecek şekilde veri havuzu derlenmeye başlanacak. Bu teknoloji ile ortaya çıkan ürün seti ile tüketiciler evlerinde yiyecekleri sağlıklı bitkileri kendileri yetiştirebilecek.

Nesnelerin interneti ve Seri Üretim

Ar-Ge’de tasarımdan üretime kadar tüm süreçlere sahip Karel’in bu işbirliğindeki rolü, Vahaa için büyük bir ARGE ve teknik know-how ve üretim desteği anlamına geliyor. Bu kapsamda Karel mühendislik desteği verecek. Kapalı ortamda ışık, su ve besin dengesi kontrollü bitki üretimi için gerekli ekipmanın seri üretimi Karel tarafından gerçekleştirilecek. İnovasyon ile sürdürülebilirliğin kesişimi olan nesnelerin interneti teknolojisi tabanlı akıllı bahçeler mobil uygulama ile bulut sistemi üzerinden uzaktan yönetilebilecek ve takip edilebilecek.

Faaliyet gösterdiği önemli teknoloji alanlarından biri de IoT yani nesnelerin interneti ile olan Karel ile bitki gamını sürekli genişleterek, doğayı teknoloji ile birleştirerek evlere getirme hedefiyle yola çıkan ve Türkiye’nin ilk ev tipi akıllı bahçelerini sunan Vahaa, Karel’in sağlayacağı bu destekler ile ölçeklenmeye odaklanacak. Karel ile Vahaa bu anlaşma ile önümüzdeki dönemde de dünyaya derin teknoloji ihracatı yapmayı hedefliyor.

Gizlilik odaklı mesajlaşma uygulaması Signal, bağış modeline sahip yeni gelir modelini duyurdu

Kullanıcı gizliliği konusunda oldukça önemli atılımlar gerçekleştiren Signal, çalışmalarına tüm hızıyla devam ediyor. WhatsApp ile yaşanan ve Facebook’un verileri kullanması sonrası kullanıcılar, WhatsApp kullanmak istememiş ve yoğun olarak Signal tercih etmişti. Kar amacı gütmeyen bir platform olarak karşımıza çıkan Signal, yeni özelliği ile uygulama içi bağışlara izin veriyor.

Eski WhatsApp çalışanı tarafından kurulan Signal, WhatsApp’ın verileri işlediğinden şikayetçi olmuş ve bu nedenle Signal’i kurmuştu. Pandemi sırasında WhatsApp’ı andıran yeni özellikleri uygulamasına dahil eden kuruluş, kullanıcı verilerini satarak para kazanmaktansa kullanıcılardan bağış almayı tercih ediyor.

Kendi blog yazısında yeni özelliği detaylandıran şirket, bağış haricinde finansal desteklerinin bulunmadığını da belirtiyor. Aynı zamanda şirket yetkilileri, kazanç elde etmek için reklam şirketlerinden de uzak durduklarını belirtiyor. Şirket, konu hakkında ise şu sözleri söylüyor;

“Müşteriler ödeme yaptıktan sonra, sunucunun müşteri kimliğini doğrulayabilmesi için profili ile bir rozet ilişkilendiriliyor. Gizliliğin ön planda olduğu Signal uygulaması, bu ödemenin neye karşılık geldiğini de kullanıcı gizliliği uyarınca saklayacaktır.”

Aylık veya tek seferlik yapılabilen bağışların Apple Pay ve Google Pay kullanarak yapılabilmesi ise dikkat çekiyor. 5,10 ve 20 dolar olmak üzere üç farklı bağış tutarının olduğunu açıklayan şirket, ödeme bilgilerinin Signal hesapları ile ilişkilendirileceğini de belirtiyor.

Uygulama, sektördeki büyük bir yanlışı da ortadan kaldırıyor. Uygulamayı telefonunuzdan kaldırmanız halinde aylık yapılan otomatik bağışlar son buluyor. Şayet bu durum, diğer uygulamalar bazında bakıldığında, yıllarda ödeme yapan kişiler aramızda mevcut.

Elektrikli otomobil üreticisi NIO ve Shell, sürücüler için şarj deneyimini kolaylaştırmak için iş birliği yapıyor

Çinli elektrikli otomobil üreticisi NIO ve dünyaca ünlü enerji şirketlerinden olan Shell, sürücüler için şarj deneyimini kolaylaştırmak ve iyileştirmek amacıyla stratejik bir işbirliğine imza attıklarını açıkladı.

Anlaşma doğrultusunda NIO ve Shell, ortak markalı bir pil değiştirme istasyonu ağı geliştirecek. İki pilot tesisle başlayacak Çin’deki işbirliği doğrultusunda 2025 yılına kadar 100 pil değiştirme istasyonu kurulması planlanıyor. Avrupa’da işbirliği, 2022’de pilot istasyonlar inşa edilmesiyle başlayacak ve başarıya bağlı olarak hızla yayılacak. Geçtiğimiz yıl Avrupa’ya açılacağını açıklayan NIO ve Shell, Shell Recharge Mobility Service Provider‘ı (MSP) entegre etmek için işbirliği yaparak müşterilere Shell Recharge Solutions aracılığıyla Avrupa’nın en büyük elektrikli otomobil şarj ağlarından birine erişim sağlayacak.

Anlaşmaya göre, NIO ve Shell, daha fazla sürücünün elektrikli otomobile geçişine yardımcı olmak için küresel olarak her iki markanın gücünden ve tekliflerinden yararlanacak. 2014 yılında kurulan NIO, dünya çapındaki müşterilerine evde ve hareket halindeyken farklı ve kaliteli teklifler sunmayı hedefliyor.

Şanghay, Hefei, Pekin, Nanjing, San Jose, Münih ve Oxford dahil olmak üzere çok sayıda şehirde Ar-Ge merkezleri ve üretim tesisleri kuran NIO, SUV ES8, EP9, Coupe SUV EC6 ve sedan NIO ET7 dahil olmak üzere birçok elektrikli otomobilin üretimine ve piyasaya sürümüne imza attı.

Shell, dünya çapında yaklaşık 80 pazarda 46.000’e yakın hizmet istasyonu ile dünyanın en büyük mobilite perakendecisi olduğunu iddia ediyor. 2025 yılına kadar dünya çapında 500.000’den fazla elektrikli otomobil şarj noktası işletmeyi planlayan enerji şirketi, Çin’de halihazırda Shell servis istasyonlarında ve özel elektrikli otomobil Mobilite Merkezleri’nde 850’den fazla kamu şarj noktası işletiyor.