Ana Sayfa Blog Sayfa 452

Yerli dijital tarım platformu Tarfin, 8 milyon dolar yatırım aldı

Türkiye’nin lider dijital tarım platformu Tarfin, 8 milyon dolarlık Seri B öncesi köprü yatırım turunu tamamladı.

Yeni yatırım turuna dünyanın en büyük gübre üreticilerinden Norveç merkezli Yara ve Tarfin’in mevcut yatırımcılarından Türkiye Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın da ortakları arasında bulunduğu ve bu turda Tarfin’e desteğini daha da arttıran Collective Spark Fund, global fintek fonu Quana Capital, Raiffeisen Bankası’nın girişim sermayesi fonu Elevator Ventures, dünyanın önde gelen tohum ve zirai ilaç üreticilerinden Syngenta Group’un girişim sermayesi fonu Syngenta Group Ventures ve Dubai merkezli Wamda katıldı.

İlk adımlarını 2017 yılında Marmara Bölgesi’nde atan, bugün tüm Türkiye genelinde geniş satış ağı ve teknolojik altyapısı ile hizmet veren Tarfin, geleneksel tedarik kanallarını teknoloji ve finansal kaynaklarla buluşturuyor. Çiftçiler, Tarfin Mobil’de en uygun fiyatları bulabilecekleri farklı alternatifleri karşılaştırabiliyor, köyünden merkeze kilometrelerce yol kat etmeden ürünlerini kolaylıkla, kendi ödeme döngülerine uygun olarak satın alabiliyorlar. Böylece çiftçiler, Tarfin ile hem rekabetçi fiyatlara hem de dijital dünyanın kolaylıkları ile buluşuyor.

“Yurt dışı açılımımızda önemli bir itici güç olacak”

Bugün 70’i aşkın şehirde 875 yetkili satış noktasında çiftçilerin tarım girdilerine kolay ve sorunsuz şekilde ulaşmasını sağladıklarını belirten Tarfin CEO’su Mehmet Memecan, “Şimdiye kadar 30 bini aşkın çiftçimize 600 milyon TL üzerinde tarım girdisi tedariği gerçekleştirdik ve tarımda yaklaşık 3,5 milyar TL’lik üretimin devamlılığını sağladık. Her sermaye yatırımıyla teknolojilerimizi geliştiriyor, ekibimizi büyütüyor ve tarım tedarik zincirini daha da iyileştirmek için yeni iş modelleri geliştiriyoruz. Bu son aldığımız 8 milyon dolar Seri B öncesi yatırım bizim daha fazla güçlenerek daha çok çiftçiye destek olmamızı sağlayacak. Özellikle Romanya’dan başlayan yurt dışı açılımımızda önemli bir itici güç olacak” diyor.

İlk günden itibaren yatırımcılar tarafından ilgi görüyor.

2017 yılında kurulan Tarfin, kurulduğu ilk yıldan itibaren yatırımcılar tarafından ilgi görüyor. 2017 yılı Nisan ayında BIC Angels’ın melek yatırımıyla ilk sermaye yatırımını alan şirket, 2018 Eylül ayında Wamda Capital, Collective Spark gibi yerel ve uluslararası fonların katılımıyla tohum yatırım sürecini tamamladı. 2020 Eylül’de Quona Capital’ın liderliğini üstlendiği Seri A yatırım turuna Elevator Ventures, Syngenta GroupVentures, Collective Spark Fund ve Wamda katıldı. Yara Growth Ventures ve diğer kurumsal yatırımcılarının katılımıyla gerçekleştirdiği Seri B öncesi yatırım ile Tarfin kurulduğu günden itibaren 14 milyon dolarlık yatırım almış oldu.

“Çiftçinin ve tarım bayilerinin dünyanın her yanında desteğe ihtiyacı var”

Yara Growth Ventures’ın Yatırım Müdürü George Roche:”Tarfin hakkında sevdiğimiz şeylerden biri, çiftçilere ve satış noktalarına işlerini büyütmeleri için tarım girdilerini ve bu girdilerin finansmanını sağlaması” diyor. “Kullanımı kolay bir teknoloji ve rekabetçi fiyatlar ile hem satış noktalarına hem de çiftçilere tarım tedarik zincirinde yeni geliştirmeler getirmenin muazzam potansiyeline sahip.”

Apple, yılbaşı geleneğini bozmayarak Apple Store uygulamasında kar yağdırmaya başladı

Teknoloji devi Apple, kullanıcılarına farklı deneyimler yaşatmak için çalışmaya devam ediyor. Yılbaşı konseptini her alanında uygulayan Apple, bu dönemde mağaza logolarında kırmızı rengi tercih eder, kullanıcıları için özel indirimli cihazlar sunar ve uygulama içlerine gizli öğeler yerleştirir.

Apple Store uygulamasında her yıl Aralık ayında gerçekleştirilen bu eğlenceli deneyim, Apple tarafından tamamen eğlence amaçlı yerleştiriliyor. Yeni yıl coşkusu ile alışveriş yapmak isteyen kullanıcılara farklı hissettirmek isteyen Apple, bu özelliği kullanmak isteyenler için nasıl aktif edildiğini gelin sıralayalım:

  1. Apple Store uygulamasını açın.
  2. Alt bardan Arama sayfasına gidin.
  3. “Arama çubuğuna “Let it snow” yazın.
  4. Yağan karın keyfini çıkarın.

Tüm işlemlerin ardından tüm uygulamaya yayılan kar yağma efekti, kullanıcılar tarafından çok seviliyor. Şayet 3 yıldır uygulamanın bu özelliği Aralık ayında sürekli Apple gündemine geliyor. Uygulamayı kapattığınızda ise kar efektinin durduğunu hatırlatalım.

Apple, bu tarz sürprizler ile karşımıza ilk kez çıkmıyor. Geçtiğimiz Apple Etkinliklerinde şirket, etkinlik sayfasındaki Apple logosuna tıklandığında muhteşem bir AR gösterisi ile bizleri karşılıyordu.

Özelliği kullanabilmek için App Store’dan en güncel Apple Store sürümünün kullanılması gerektiğini belirtelim. Şayet konu hakkında her yıl, düzenli olarak özelliği kullanamadığını belirten kullanıcılar çıkmakta. Bu nedenle en güncel sürümü kullandığınızdan emin olunması gerektiğini hatırlatalım. Ek olarak uygulamayı indirmek için buradaki bağlantıya tıklayabilir veya doğrudan App Store’dan arama yaparak uygulamayı edinebilirsiniz.

Şirketler için oyunlaştırma teknolojileri sağlayan Inooster, 700 bin dolar yatırım aldı

Kullanıcı dostu arayüzü ile şirket için motivasyon, verimlik ve bağlılığı artırarak, şirketlerin belirledikleri hedeflere ulaşmalarını sağlayacak, oyunlaştırma tabanlı performans, sadakat yönetimi ve eğitim çözümleri sunan Inooster; TechOne VC ve Logo Ventures liderliğinde; APY Ventures Fintech GSYF ve APY Ventures Start-up GSYF’nin de dahil olduğu yatırım turunda 700 bin dolar yatırım aldı.

Uçtan uca dijital oyunlaştırma platformu

Yazılım geliştirme, kullanıcı deneyimi, oyunlaştırma ve yönetim alanlarındaki toplamda 15 senelik girişimcilik ve kurumsal çalışma tecrübelerine sahip Murat Yılmaz tarafından 2016 yılında kurulan Inooster, teknoloji ve insanı bir araya getirerek, global pazarda kendisine yer bulabilecek nitelikli bir oyunlaştırma tabanlı platformu hayata geçirdi.

Oyunlaştırma dinamikleri ile birlikte insan psikolojisini merkeze koyarak geliştirilen platform; performans, motivasyon ve sadakat gibi kavramların yenilikçi yaklaşımlarla yönetimine odaklanarak kurumların verimliliğini artırıyor. Bununla birlikte B2B2C ürün ve hizmetlerle geniş kullanıcı gruplarına yönelik ürünleri de piyasaya süren Inooster, bu yatırım turuyla birlikte 2022 yılının ilk çeyreğinde yurt dışı faaliyetlerine odaklanmayı, önümüzdeki günlerde piyasaya süreceği SaaS ürünlerle global pazardan müşteri kazanımlarını arttırmayı hedefliyor.

Inooster, 20’den fazla kurumsal projeye ulaştı

Oyunlaştırma dikeyinde bulunduğu coğrafyada lider konumda olan Inooster, halihazırda 24 kişilik ekibi ile Fortune 500 şirketleri arasında yer alan kurumsal firmalara aktif olarak hizmet veriyor. Şu sıralar gündemde olan ve etki alanı ile dünyanın sayılı oyunlaştırma projelerinden birisi olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin “Yürü Be İstanbul” projesinin tüm süreçlerini tasarlayıp geliştiren Inooster, milyonlarca datayı başarılı bir şekilde işleyip yönetebilme kabiliyetiyle de altyapısının gücünü gözler önüne seriyor.

“Ürünümüzü global pazarlara taşımayı hedefliyoruz.”

Inooster’ın kurucusu Murat Yılmaz, yatırım sonrası yaptığı değerlendirmede yeni dünya düzeninde motivasyon ve sosyalleşme kavramlarının nasıl yönetileceğine ilişkin çok fazla kafa yorulacağını öngörüyor. Yılmaz: “Performans, motivasyon ve sadakat yönetiminde en önemli unsurun oyunlaştırma olacağına inanıyorum. Oyunun gücü ile insanlar habitatları içerisinde daha fazla var olabiliyorlar. Bu yaklaşımdan hareketle artan rekabet ortamında başarılı olabilmek, rakiplerden ayrışabilmek ve son kullanıcı ile doğrudan bağ kurabilmek için oyunlaştırma eşsiz bir kaynak olarak öne çıkıyor.” dedi.

Dogma Alares’ten veri odaklı servis tasarımı stüdyosu: DASH

Dijital dönüşümün hızlanmasına paralel olarak değişen tüketici beklenti ve alışkanlıkları, şirketleri müşteri deneyimini tasarlamaya yönlendiriyor. Dogma Alares ve DASH İş Tasarımı ve İnovasyon Lideri Sonat Kaymaz “Müşteri deneyimine 1 dolarlık yatırım yapan şirketler, karşılığında 100 dolarlık dönüş sağlıyor” dedi.

Veriye dayalı servis tasarımı hizmeti sunmak için, DASH çatısı altında şirketlere yeni dönemin kullanıcı alışkanlıklarına uygun çözümler sunan Dogma Alares’in İş Tasarımı ve İnovasyon Lideri Sonat Kaymaz, konuya dair açıklama yaparak, “İyi deneyimin tanımı her alanda farklı bir anlam ifade ediyor. Dogma Alares olarak, servis tasarımında uzmanlaştık.

Markaların müşterileriyle ilişkilerini güçlendirmek için ihtiyaç duydukları adımların farkında olarak, dünyanın ve Türkiye’nin en prestijli tasarım stüdyoları, ajansları ve startup’larında görev almış bir ekibiz. Dogma Alares’in deneyimli strateji danışmanlığı, makine öğrenimi ve teknoloji mimarisi geliştirme kadrosuyla, yeni ürün ve deneyimler tasarlıyoruz. Böylece markalara maliyetten zaman tasarrufuna kadar birçok avantaj sağlıyoruz” dedi.

Müşteri deneyimi stratejileri yatırımın karşılığını 100 kat olarak geri veriyor.

Pandemi döneminde birebir iletişimin dijitale aktarıldığı bir süreçte şirketlerin yeni deneyim metotları oluşturmaya ihtiyaç duyduğunu belirten Sonat Kaymaz, “Yapılan araştırmalar, şirketlerin önümüzdeki dönemde iş stratejilerinde müşteri deneyimine daha fazla alan açacağını gösteriyor. Gartner’ın bu konuda yayınladığı başka bir araştırma, müşteri deneyimine yapılan 1 dolarlık yatırımın 100 dolarlık değer olarak geri döneceği yönünde.

Forrester araştırma şirketi de bu analizi doğrular şekilde her $10.000’lık kullanıcı deneyimi yatırımının 2 yıl içerisinde %250 oranında geri dönüş yaratacağını belirtiyor. Bu yüzden Dogma Alares olarak kullanıcı verilerini anlamlandırarak, kullanıcılara yeni ve benimseyecekleri deneyimler sunmak için DASH çatısını tasarladık. İçgörüye dayalı değer üretmeyi merkeze koyarak ilerlediğimiz bu yolda, kullanıcı araştırmaları, ürün ve servis tasarımı, son kullanıcı için en yalın ürünü (MVP) oluşturma, kullanıcı edinme, kullanıcı yolculuğu ve değer önerisi tasarımı gibi birçok faaliyete odaklanıyoruz” ifadelerini kullandı.

Verilerle zamandan tasarruf eden markalar maliyet avantajı sağlıyor

Kullanıcı verisine dayalı tasarım çözümlerinin şirketlere zaman ve maliyetten tasarruf ettirerek verimlilik sağladığını kaydeden Dogma Alares Kurucu Ortağı Erdal Güner ise şunları paylaştı: “Müşterilerimizle beraber yaptığımız projeler, hem gelir artışı sağlarken, hem de maliyetlerde ve pazara gitme zamanlarında önemli tasarruflar sağlıyor. Strateji danışmanlığı deneyimlerimizi ve teknoloji mimarisi geliştirme kaslarımızı makine öğrenmesiyle harmanlayarak projeleri uçtan uca ele alıyoruz. Kağıt üstünde kalan değil, hayata geçen projeler yapıyoruz.”

Dogma Alares ve DASH Kullanıcı Deneyim Tasarımı Lideri Onur Oral ise geleceğe dair stratejilerini şu sözlerle aktardı: “2 senedir Türkiye’nin önde gelen kurumlarıyla birlikte çalışarak ürün ve servisler geliştiren ekibimiz sayesinde, veriye dayalı, tasarım odaklı düşünme metodolojisi ve yeni nesil fikirlerle son kullanıcılara dokunduğumuz bir yapı kurmayı hedefliyoruz.”

12 iş insanı tarafından kurulan yerli yatırım şirketi: H2O Invest

İstanbul merkezli erken aşama yatırım şirketi H2O Invest, Türk iş dünyasında uzun yıllardır faaliyetlerini sürdüren 12 iş insanının ortak inisiyatifi ile kuruldu. Yapay zeka, fintech ve oyun sektörlerindeki girişimlere odaklanan H2O Invest, insan odaklı dijital dönüşümü yönetecek girişimcilerin ilk durağı ve hamisi olmayı ve bu girişimcilerin dünyayı daha yaşanır hale getiren yatırımcılara dönüşmelerini sağlamayı hedefliyor.

Girişim ekosistemi için yeni bir model

Erken aşama girişime yapılan yatırımı manevi destekle birleştirmek amacıyla kurulduklarını ve Türkiye’de yeni bir model oluşturmaya çalıştıklarını aktaran H2O Invest Yönetim Kurulu Başkanı Osman Çalışkan “Yeni dikilen bir fidanın can suyu ne kadar değerli ise bir girişimin de erken aşamada aldığı maddi ve manevi destek o kadar önemlidir. Toprakta bir bitki yetiştirmek, onu canlı tutmak zorlu bir süreçtir. Can suyu olmak, erken aşama girişime destek olmak için iyi bir metafor.

Yeni kurulan bir girişim, can suyunu yeterli miktarda almalıdır. Doğru tecrübelerden faydalanmalı, doğru yönlendirilmeli ve doğru yatırıma ulaşmalıdır. Daha önce elde edilmiş tecrübeden faydalanmak zaman kazandırır. Biz de tecrübelerimizi başlangıç aşamasındaki girişimlerle paylaşıyor ve onlara yol gösteriyor, hamilik yapıyoruz” dedi.

Sadece yatırım yapmakla kalmıyor, seneler boyunca elde ettikleri deneyimi de girişimcilerle paylaştıklarının altını çizen Çalışkan, girişimcilerin, gelişimin can damarı olduğuna inandıklarını ve daha iyi bir dünya için hayallerini gerçekleştirmelerine yardımcı olduklarını vurguladı.

12 ayda dört girişime yatırım

Doğru ekosistemi kurarak, tohum öncesi ve tohum aşamasındaki şirketleri hızlandıran H2O Invest, girişimleri bir sonraki yatırım turuna hazırlıyor. Girişimlere yatırım yapmadan girişimin önce ekibine, sonra insanlığa faydasına, fikrine ve pazar fırsatına odaklanıyor.

Sadece 12 ay içinde 4 girişimin bakış açısını değiştiren ve hayatta kalma oranlarını arttıran H2O Invest’in hamilik yaptığı girişimler arasında Augelab (no-code tabanlı görüntü işleme yapay zeka platformu), Gotocure (sağlık seyahati planlama), Girin (akıllı ziyaretçi yönetim sistemi), Octopus (yapay zeka odaklı dijital içerik üretimi) yer alıyor.

H2O Invest’in yatırım ortakları 12 İş İnsanı

  • Osman Çalışkan – H2O Invest Yönetim Kurulu Başkanı
  • Fahrettin Oylum – H2O Invest Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
  • Muzaffer Gölcü – H2O Invest Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
  • Abdurrahman Keklik – Yatırımcı Ortak
  • Abdurrahman Uzun – Yatırımcı Ortak
  • Emre Yıldız – Yatırımcı Ortak
  • A. Fahri Arkan – Yatırımcı Ortak
  • Osman Nuri Önügören – Yatırımcı Ortak
  • Ömer Lütfi Soylu – Yatırımcı Ortak
  • Taha Albayrak – Yatırımcı Ortak
  • Tahir Tuluk – Yatırımcı Ortak
  • Yunus Şentürk – Yatırımcı Ortak

Canlı takip uygulaması Life360’ın müşteri konum bilgilerini sattığı ortaya çıktı

AirTag‘e benzer ürünleri ile dikkat çeken Tile, yeni ürünler geliştirmeye ve kullanıcılara sunmaya devam ediyor. Tile alt markası olan Life360 uygulaması için açığa çıkan bir bilgi sonucunda müşteri verilerinin istenilen herkese para karşılığı verilebileceği söyleniyor.

“Ailenizi Koruyun ve Bağlayın” sloganı ile bizleri karşılayan Life360, bugüne kadar pek çok kişinin tercih ettiği ve ilişki içerisindeki kişilerin merak etmelerini sonlandıran bir uygulamaydı. Kim olursa olsun, arkadaşınız ve aileniz ile izin vermeniz doğrultusunda karşılıklı konum bilgisi paylaşabiliyordunuz.

Ancak The Markup tarafından ortaya çıkan bilgiler doğrultusunda Life360 uygulamasındaki tüm kullanıcı verileri, uzun bir süredir başka müşterilere satılıyormuş. Şayet açıklamada şirketin hassas konum verilerini anlık olarak kayıt altına aldığı da belirtiliyor.

Global çapta 33 milyon kullanıcısının bulunduğu Life360’ın bu çalıntı konum verileri, Tile’ı satın alma sürecinde ortaya çıkmış. Yani konum takibi yapan Tile, konum verilerini başka müşterilere satan bir uygulama tarafından satın alınacak. 2022 yılında tamamlanacak satın alma süreci sonrasında Tile markasına olan güven de Life360 sayesinde kırılmış oldu.

Şirket, Tile için böyle bir durumun olmayacağını belirtse de bu duruma inanmayan büyük bir kitle de yer alıyor. Life360 gibi verilerini satan pek çok uygulamanın da bulunduğunu hatırlatalım. Genellikle ücretsiz olarak sunulan uygulamalarda kullanıcı verilerinin satıldığı mutlak bir gerçek. Bu doğrultuda platformlara kaydolurken dikkatli olunması gerektiğini tekrar belirtelim.

Foodback, girişimci desteklerine 2022 yılında da devam edecek

Dünyada hızla artan küresel iklim krizinin tarım üzerine olan etkilerini azaltacak ve gıda kıtlığı gibi önümüzdeki dönemde karşımıza çıkacak sorunlara çözüm arayan girişimciler, Foodback ve EIT Food tarafından destekleniyor.

Impact Hub İstanbul’un oluşturduğu Foodback platformu, Türkiye’de daha iyi bir tarım ve gıda sistemi yaratabilmek adına EIT Food (AB İnovasyon ve Teknoloji Enstitüsü) Gıda Fonu tarafından destekleniyor.

Daha adil bir tarım ve gıda sistemi için yeni teknolojilerin hayata geçmesinin önemli olduğuna inanan EIT Food Hub Türkiye – Foodback ekibi, bu sene farklı aktörleri destekleyen birbirinden güçlü 11 etkinlik ve çalıştaya imza attı.

Alanında uzman kişileri doktora ve 60 yüksek lisans öğrencisiyle bir araya getirerek “Food System Skills (Gıda Sistemi Becerileri)” atölyesi gibi etkinlikler yapan Foodback ekibi, ayrıca doktora öğrencilerini Pınar, Coca-Cola gibi firmaların pazarlama ve Ar-Ge ekipleriyle bir araya getirerek, kariyer odaklı bir networking etkinliğiyle öğrenciler için gıda ve tarım sektörlerindeki farklı fırsatlarını öne çıkardı.

“Küresel iklim krizinin gıda üzerindeki etkisini nasıl en aza indiririz?” sorusunun yanıtının girişimcilerin, kurumların, STK’ların ve KOBİ’lerin bir araya gelerek çözüm getirecekleri bir ortak inovasyon alanı yaratmak olduğuna inanan Foodback ekibi; bunu gerçekleştirmek için hem kapasite geliştirici Etki Atölyesi düzenledi hem de 2021’in Şubat ayından itibaren gerçekleştirdiği Konuşuyoruz Serisi ile sektörün farklı yerlerindeki uzmanları, girişimciler ve öğrencilerle bir araya getirdi.

Yıl içerisinde Alternatif Protein, Alternatif Plastik ve Hack Your Application – Etkili Başvuru Yapma Atölyesi gibi birçok farklı başlıkta seminer ve atölye düzenleyen Foodback; daha iyi bir gıda ve tarım sistemi için çalışmalarına 2022 senesinde de devam edecek.

Foodback’in EIT Food işbirliği çerçevesindeki 2022 planları arasında; gıda ve tarım girişimcilerinin farklı kurumlarla iş geliştirmelerini desteklemek, Ar-GE odaklı çalışan ekiplerin girişimcilik dünyasıyla yakınlaşmasını sağlamak, gıda zincirindeki meseleleri gündeme taşıyarak tartışmaya açacak etkinliklere devam etmek ve öğrencilerin gıda ve tarım dünyasında farklı fırsatları keşfetmesini sağlamak bulunuyor.

Kalyon Holding’in girişimler için kurduğu yatırım şirketi: Kalyon Venture Capital

Kalyon Holding tarafından hayata geçirilen Kalyon Venture Capital, girişimlere yatırım yapmak üzere Murathan Kalyoncu liderliğinde yola çıktı.

Yatırım şirketinin yönetim kurulu başkanı olan Murathan Kalyoncu, bize konuk olarak detaylı bilgi verdi.

Hangi girişimlere yatırım yapıyorlar?, yatırım yaparken nelere dikkat ediyorlar?, yatırım miktarları nedir?, hangi alanlara daha çok odaklılar?, yatırım yaptıkları girişimleri sonrasında nasıl bir süreç bekliyor? vb. birçok soruyu yanıtladı.

Kalyon Venture Capital, hayata geçirilmiş yenilikçi ve fark oluşturan iş fikirlerinin, sinerji ve karşılıklı gelişim odağında, doğru zeminde büyümesine destek sağlamak amacıyla 2021 yılında faaliyete başlayan bir kurumsal girişim sermayesi şirketidir.

Kalyon Holding’in farklı faaliyet alanlarında sahip olduğu deneyim ve bilgi birikimini portföyündeki şirketler ile paylaşan Kalyon Venture Capital, girişimlere finansal desteğin ötesinde, teknolojiden veri yönetimine, pazarlamadan iş geliştirmeye, tüm alanlarda ihtiyaca yönelik çözümler sunar.

Kalyon Venture Capital, inşaat, gayrimenkul, enerji ve ulaşım teknolojileri alanlarındaki yenilikçi girişimler ile geleceğe yönelik, güçlü ve kalıcı stratejiler geliştirmeyi hedeflemektedir.

Yatırımcısı olduğu şirketlere strateji, finansman ve operasyon alanlarında sunduğu desteğin yanı sıra, Kalyon ekosisteminde yer alan kurum ve şirketlerle güçlü bir ilişki ağı da oluşturur.

Kalyon Venture Capital, Kalyon’nun güçlü yönetim ekibi, deneyimli iş gücü ve kendi alanlarında öncü akademisyenlerin mentorluğuyla, işinize güç, hız ve itibar kazandırır.

Kurumsal müşterilerine gerektiğinde mobil cihaz edinme esnekliği sağlayan everphone, 200 milyon dolar yatırım aldı

“Hizmet olarak telefon” (phone-as-a-service) modelinin öncüsü olan Berlin merkezli everphone, mobil cihazlarda döngüsel ekonomi oluşturma misyonunu sürdürmek için 200 milyon dolar yatırım aldı.

Cadence Growth Capital (CGC) tarafından yönetilen finansman, şirketin küresel açılımını desteklemek, artan personelin ihtiyaçlarını karşılamak ve ürün gelişimiyle birlikte halihazırda 100.000’den fazla cihaza sahip aktif cihaz filosunun büyümesine katkı sağlamak için kullanılacak.

everphone, kurumsal müşterilere, gerektiğinde ve ihtiyaç duyulduğunda, işgücü için mobil cihazlar, yani akıllı telefon, tablet ve dizüstü bilgisayar edinme esnekliği sağlar. 2016 yılında eski CHECK24 yönetim kurulu üyesi Jan Dzulko tarafından kurulan everphone, bilişim teknolojileri departmanını cihaz yönetiminden kurtararak bağımsız bir yönetim sağlıyor.

Şirketin modelinde yalnızca gerektiği kadar kullanımda olan mobil cihazlar vardır. Böylece yalnızca çevresel kaynaklardan tasarruf edilmekle kalınmaz, aynı zamanda şirketlerde zamandan ve bilişim teknolojileri yönetici kaynaklarından da tasarruf sağlar.

Şirket, donanıma ek olarak eksiksiz bir mobil cihaz yönetimi çözümü de entegre etmiştir. Böylece, mevcut veri koruma yönergelerinin ve güvenlik gereksinimlerinin uygulanmasını kolaylaştırmış olur.

Avrupa ve ABD pazarlarında hızla genişleyen everphone, geçtiğimiz bir sene boyunca çok sayıda kurumsal müşteri edindiğini belirtiyor. everphone CEO’su ve kurucusu Jan Dzulko, yaptığı açıklamada, everphone modeline olan talebin hızla arttığını ve daha çok şirketin yalnızca gerçekten ihtiyaç duydukları kadar cihaz kullanmaları gerektiğini anladığını belirtiyor. Dzulko ayrıca, her akıllı cihazın ilk iki yıllık yaşam döngüsünden sonra hizmet dışı bırakıldığından veya yenilendiğinden everphone’un döngüsel ekonomiyi benimsemesini teklifinin bir artısı olarak işaret ediyor.

Google, yeni özelliği sayesinde hastaların sağlık kuruluşlarına ve doktorlara erişimlerini kolaylaştırmayı planlıyor

ABD sağlık sisteminin vatandaşlar için kimi zaman kısıtlayıcı ve zorlayıcı olması, insanların internet aramalarına yönelmesine yol açıyor. Google bu doğrultuda paylaştığı son blog gönderisiyle yeni bir özellik duyurdu.

Google, zamanında ve güvenilir sağlık bilgilerinin yanı sıra ilgili kaynaklar ve araçlar sağlamayı taahhüt ediyor. Bu bağlamda şirketin kullanıma sunduğu birkaç özellikten ilki ise, Google’da sigorta bilgilerini bulmanın yeni yollarını paylaşmak oldu. Hastalar, artık belirli bir sağlık kuruluşu ararken hangi sigorta ağlarının kabul edildiğini görüntüleyebilecekler. Ağırlıklı olarak 65 yaş üstü insanlar için bir sağlık planı olan Medicare‘i kabul eden yakınlarındaki sağlık kuruluşlarını görüntülemek için filtreleme yapabilecekler.

Mobile image showing Accepts Medicare filter on Healthcare Business Profiles.

Google ayrıca, vatandaşların sigortalarının karşılandığı kuruluş ve hekim bulmalarına yardımcı olmanın yanı sıra, hastaların farklı dillerde iletişim kurabilmelerini de sağlamak istiyor. Bu nedenle şirket, sağlık uzmanları için olası hastalara ofislerinde hangi dillerin konuşulduğunu bilmeleri için bir seçenek ekledi. Şu anda İspanyolca ve Amerikan İşaret Dili de dahil olmak üzere bir düzineden fazla dil eklenmiş bulunuyor.

Mobile image showing Language Assistance feature on healthcare Business Profiles.

Google, tüm bu özelliklerin yanı sıra yerel doktorların detaylarının güncel olduğundan emin olmak için kontroller yapmakta olduğunu vurguladı. Sağlık kuruluşu ve hekim bilgileri insanların ihtiyaç duydukları bakıma erişebilmelerinde büyük bir öneme sahip. Güncel olmayan ayrıntılar, hastaların yanlış adım atmalarına ve tedavilerinin sekteye uğramasına neden oluyor. Google, tüm sağlık hizmeti sağlayıcılarından, Google İşletme Profillerini talep edip güncelleyerek bilgilerini güncelleme olanağı veriyor ve doktorların sundukları hizmetler hakkında iletişim kurmak için kullanabilecekleri özellikleri ve araçları genişletmeye devam ediyor