Ana Sayfa Blog Sayfa 381

Ankara merkezli paylaşımlı elektrikli scooter girişimi hop, yeni logosunu duyurdu

Ulaşım kaynaklı çevre kirliliğini, karbon salımını ve trafikte geçen zamanı azaltmayı hedefleyen yerli mobilite girişimi hop, 2019 yılında sürdürülebilir bir dünya için yola çıktı. Şu an rüzgar enerjisinden sağladığı çevreci enerji ile 10’dan fazla şehirde hizmet veriyor. Globale açılırken kurumsal kimliğini güncelleyerek yeni bir döneme giriyor.

Tüketici odaklı ve çevre dostu hizmet politikasını benimseyen hop, bu vizyonu dünyayla paylaşmak için çalışmalarına başlıyor. Yeni kurumsal kimliğiyle dünya çapındaki kullanıcılarına “merhaba” demek için gün sayıyor. Sadece Türkiye’deki tüketicilerin değil, tüm dünyadan kullanıcıların beğenisini kazanmayı hedefleyen görsel bir kimliği uygulamaya geçiriyor.

hop’un yeni logosu, kırmızı rengiyle markanın dinamik karakterine vurgu yapıyor. Kurumsal kimliğine eklenen sarı ve siyah renkler güçlü ve havalı bir görüntü sağlıyor. Daha minimal ve fütüristik bir yazı karakteriyle ise gelecek vizyonunu yansıtıyor. Çarpıcı ve akılda kalıcı bir marka kimliği ortaya çıkıyor.

Global bir hizmet ağına dönüşürken, yeni dönemde çevreci ulaşım alternatiflerini daha da geliştiriyor. Ürün gamına elektrikli bisiklet, motosiklet ve araba gibi farklı araç modellerini ekleyerek daha geniş kitlelere hizmet vermeyi hedefliyor.

hop’un eski logosu

hop büyümeye ve gelişmeye devam ediyor.

Eğitim teknolojileri girişimi Düşyeri, 350 bin kullanıcıyı geçti

Dijitalde çocuklar için devrim başlatan yerli edutech girişimi Düşyeri, ilk ürünü “Çocuk Modu” ile 350.000 kullanıcıyı geçtiğini duyurdu.

Girişimin yakın zamanda 35 milyon dolar değerleme ile önemli isimlerden 3,7 milyon dolar yatırım aldığını duyurmuştuk.

“Çocuk Modu” ile dijitalde çocukların geçirdikleri süre ve karşılaştıkları tehlikeler konusuna odaklanan Düşyeri, özellikle dijitalde en yüksek risk altında olan 2-10 yaş çocuklar için dijitalde geçirilen süreyi %100 güvenli hale getiren “çocuk modu” ürününü yatırımdan hemen önce, yıl başında kullanıma açtı. Kullanıma açıldığı günden bugüne kadar uygulamayı kullanan ailelerin sayısı 350.000’i geçti.

Hızlı büyüyüşü ile dikkatleri üzerine çeken girişimin yazılımını telefonunuza, tabletinize veya bilgisayarınıza indirdiğinizde artık çocuğun dijitalde geçireceği süre tamamen güvenli ve yaşına uygun hale geliyor. Sisteme çocuğun yaşı tanımlanıyor ve oyunlar, videolar, kitaplar hatta Youtube bile çocuğun yaşına, ilgi alanına uygun hale geliyor.

Ebeveynlerin çocuklara tablet, telefon, bilgisayar verdiklerinde “acaba sakıncalı bir içeriğe maruz kalıyor mu?” kaygısını yok eden girişim bu yaklaşımı ile dünyada bir ilk.

Çocukların dijital dünyada ihtiyaç duyduğu ve en çok kullandıkları tüm fonksiyonları çocuk için yeniden tasarlayan bir dijital deneyim yaşattıklarını söyleyen Düşyeri, şu an telefon, tablet ve bilgisayarlarda aktif durumda. Çok yakında akıllı tv’lerde de aktif olacak.

Düşyeri yazılım ekibinin “çocuklar üzerinden” değil “çocuklar için” yaklaşımı ile gelirştirdikleri, çocuğun yaşına ve bilişsel gelişimine uygun olarak ekran süresinin otomatik ayarlama özelliği ve çocuğu Düşyeri’nde geçirdiği süre boyunca akıllı algoritmalar ve yapay zeka ile tanıyan ve ebeveyne çocuğu hakkında düzenli gelişim raporları sunan özelliği de yakında aktif olacağı duyuruldu.

Çocuk Modu’nda yer alan tüm içeriklerin arkasında çağa ve günümüz çocuklarının ihtiyaçlarına özel tasarlanmış, tamamen oyunlaştırılmış, süper eğlenceli bir kazanımlar dünyası var. Eğitim, teknoloji ve çocuk üçgeninin tamamını kapsayan disiplinlerarası bir çalışma olan Düşyeri, “bu özelliklerimizle eğitimi dijital dünyanın kuralları ile yeniden tasarlıyoruz.” diyor.

Düşyeri Kurucusu Ayşe Şule Bilgiç; “Dijital dünya çocuklar için sayısız tehlike içeriyor. En yüksek risk grubu ise özellikle dijitalle yeni tanışan 2-10 yaş grubu. Düşyeri’nin birinci önceliğimiz bu yaş grubuna dijitalde güvenli bir deneyim yaşatmak, sonrasında ise dijital dünyanın tüm imkanlarını onların gelişimine destek olacak hale getirmek. Şu an Türkiye’de 350.000 aile bu tehlikeye karşı Düşyeri kullanmaya başladı. Hızla artan bu ilgiden çok mutluyuz.” dedi.

Düşyeri Ortağı ve CEO’su İbrahim Coşkuner; “Sadece Türkiye değil tüm dünya ebeveynlerinin dijitalde aynı sorunu yaşadığını tahmin ediyorduk. Düşyeri’nin kullanıcı sayısının kısa sürede 350.000’i geçiyor olması öngördüğümüz ihtiyacının gerçek bir ihtiyaç olduğunu gösteriyor.”

Düşyeri CTO’su Burak Karababa:”Dijital dünyada çocukları 360 derece bir bakış açısı ve ebeveyn hassasiyeti ile düşünen bir teknoloji şirketiyiz. Geliştirdiğimiz tüm teknolojiler çocukların yaşamlarını daha anlamlı kılıyor. Bu kadar teknik bir iş yaparken tüm ekip olarak bu anlam motivasyonu bize imkansızı gerçekleştirebilme gücü veriyor. 350.000 olan kullanıcı sayımızın hızla milyonlu rakamlar açıkacağına eminiz.” diyor.

Sıra beklemeden sipariş vermenizi sağlayan girişim: Beklemesen

Workup Girişimcilik Programı’nın 8. dönemine seçilen girişimlerden Beklemesen, Self-service hizmet veren kahve satıcılarında, müşterilerin zamandan tasarruf edebilmesi için siparişlerini önceden oluşturup, ödemelerini sağladıkları; sonrasında müşterinin siparişini kendisinin teslim aldığı bir pazaryeri platformudur.

Yurt dışında bu modelde bir trend olduğunu gören beklemesen kurucuları Murat Büyükekşi, Süleyman Nebati ve Hamdi Cem Karadaş, bu modeli Türkiye’de hayata geçirdi. Toplamda 6 kişilik ekipleri var.

Kullanıcılar beklemesen üzerinden konum bazlı olarak çevresindeki işletmeleri görür, bunların menülerine erişir, siparişini oluşturur ve teslim alacağı zamanı belirler. Sonrasında da restorana ya da kafeye gittiğinde sırada beklemeden ürünlerini uygulama üzerinden oluşturulan dört haneli kod ile teslim alır. Böylelikle ciddi bir zaman tasarrufu sağlar.

Kuruculardan Süleyman “Beklemesen olarak bu proje başladığımız zaman yurt dışındaki take-away kavramının bizde karşılığı yoktu. Bu kelimenin karşılığı olan gel-al kavramını Türkiye’de pandemiyle birlikte oturttuk. Kahve ve pastane sektöründe dikey olarak büyümeyi hedefliyoruz. Daha sonrasında da İstanbul dışına açılacağız. Yeme-içme pazarında yatay büyüyeceğiz. Türkiye’deki büyümemizi sağladıktan sonra da globale açılacağız” dedi.

Beklemesen’de işletme tarafı ve kullanıcı tarafı olmak üzere iki farklı ürün var. Kullanıcılar uygulamayı App Store, Google Play AppGallery‘den indirdikten sonra kolayca üye olup, ücretsiz bir şekilde kullanmaya başlıyor. İşletmeler ise partner olduktan sonra gerekli sözleşmelerin imzalanmasıyla birlikte portal tarafından giriş yapıp, ürünlerini yükledikten sonra bölgesinden müşteri almaya başlayabiliyor. Tüm süreç online işliyor.

Markaların pazar yerlerindeki görünürlüğünü sağlayan Productsup, 70 milyon dolar yatırım aldı

Üründen tüketiciye (P2C) platformu sunan Berlin merkezli Productsup, B Serisi finansman turunda 70 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu. Yatırım turu, Bregal Milestone liderliğinde ve Productsup’ın mevcut yatırımcısı Nordwind Capital‘ın katılımıyla gerçekleşti.

Günümüzde şirketler, markalarını ve ürünlerini farklı pazarlardaki müşterilerine ulaştırmak için sayısız kanal ve platformdan yararlanıyor. Birden fazla ülkede birden fazla markasıyla faaliyet gösteren büyük şirketler için ise bu süreç oldukça zorlu olabiliyor. Şirketler, her bölgedeki müşterilerine pazar yerlerinden ve sosyal medya platformlarından ulaşmak için olağanüstü bir çaba sarf ediyor.

2010 yılında kurulan ve merkezi Berlin’de bulunan Productsup, markalar, perakendeciler ve hizmet sağlayıcılar için çok kanallı pazar yerlerindeki zorlukları ortadan kaldırmayı hedefler. Productsup’ın P2C platformu, ürün verilerinin 360 derecelik bir görünümünü sunarak pazarlama ve satış kanallarında gerekli iyileştirmeleri yapar. Şirket, markaların tüm kanallarındaki verilerinin eksiksiz görünmesini sağlar. Aynı zamanda, gerçek zamanlı olarak güncellemeleri gerçekleştirerek ürün deneyimini kolayca yönetmelerine olanak tanır.

Ayda 2 trilyondan fazla ürünü işleyen Productsup, 2500’den fazla kanala ulaşabileceğini iddia ediyor. Şirket, aralarında IKEA, Sephora, Beiersdorf, Redbubble ve ALDI gibi isimlerin yer aldığı 900’den fazla küresel marka, perakendeci, pazar yeri ve hizmet sağlayıcı ile çalışıyor. Productsup, bu şirketlerin ürünlerini pazara sunma süresini kısaltmalarına yardımcı olarak markaların müşterilerden daha yüksek geri dönüş oranı almalarını sağlıyor. Finansal kazanımlarının yanı sıra şirket çalışan sayısını 150’den 300’e çıkarmayı başardı. Mevcut finansman, Productsup’ın ürün geliştirmesini daha da ilerletmesine ve satın alma fırsatlarını değerlendirmesine olanak tanıyacak.

Instagram, DM kutusuna yönelik geniş bir güncelleme getiriyor

Instagram, geçen yılın sonlarında DM kutusunun 2022’de önemli bir güncelleme alacağına dair bir duyuru yapmıştı ve geçen gün duyurduğu güncelleme sayesinde birçok yeni mesajlaşma özelliğini kullanıma sunuyor. Değişiklikler arasında müzik önizlemelerini DM’lerde paylaşma, sessiz mesaj gönderme, çevrimiçi durumu görme ve ana sayfada gezinirken DM’ye girmeden mesaj yanıtlama özellikleri bulunuyor.

Şirket, çalışmanın, kullanıcıların arkadaşlarıyla bağlantı kurma şeklini iyileştirmeye yönelik daha büyük bir çabanın bir parçası olduğunu söylüyor. Ayrıca, Instagram’ın kullanıcıların takip ettikleri hesapların gönderilerini kronolojik olarak görmelerini sağlayacak “Following and Favorites” (Takip edilenler ve Favoriler) özelliğine de güncelleme de yer veriyor. Favoriler akışı, kullanıcıların daha yakın takip etmeleri için en yakın arkadaşlarının veya favori içerik üreticilerinin bir listesini oluşturmalarına olanak tanırken, Takip edilenler seçeneği tüm gönderilerin kronolojik olarak sıralanmasını sağlayacak.

Instagram’ın DM kutusuna getireceği yenilikler ise şöyle:

Müzik paylaşımı: Instagram, kullanıcılarının sohbetlerde 30 saniyelik şarkı önizlemelerini paylaşmalarını sağlayabilmek için Apple Music, Amazon Music kullanacak. Spotify‘ın yakında ekleneceği söyleniyor.

Gezinirken yanıtla: Uygulama, kullanıcıların DM kutusuna girmeden uygulamada gezinirken gelen mesajlara yanıt verebilmesine olanak tanıyacak.

Hızlı Gönderme: Gönderileri en yakın dört arkadaşınızla hızla yeniden paylaşmak için artık paylaş düğmesine dokunup basılı tutabileceksiniz.

Durum: Gelen kutunuzun üst kısmında, Messenger’da olduğu gibi artık kimin çevrim içi olup olmadığını görebileceksiniz.

Sessiz Mesajlar: Bu özellik sayesinde meşgul olduklarını veya uyuduklarını bildiğiniz arkadaşlarınızı rahatsız etmeden onlara mesaj atabileceksiniz. Bunu yapmak için mesaja “@silent” eklemeniz yeterli olacak.

Lo-fi sohbet teması: Bir şehir manzarası ve bir kedi içeren, sohbetleri daha kişisel hissettirmek için tasarlanmış bir yeni tema.

Anketler: Artık doğrudan grup sohbetinde bir anket oluşturmak için anket etiketlerini kullanabileceksiniz.

Uber, İngiltere’deki hizmetlerine otobüs, tren ve uçak rezervasyonları eklemeyi planlıyor

Uber, hali hazırdaki hizmetlerini genişletmek için bu yıl İngiltere’de uçuşlar, trenler ve benzer hizmetler için seyahat rezervasyonlarını uygulamasına eklemeyi planlıyor. Yeni hizmet, aynı uygulama üzerinden uçuş, tren ve Uber rezervasyonlarınızı yapabilmeniz için tasarlandı. Bunu yapmak için şirket, yazılımını hava yolları, şehirler arası otobüs, demir yolu operatörleri ve araç kiralama şirketleriyle entegre edecek.

İngiltere, şirketin ABD dışındaki en büyük pazarlarından biri, dolayısıyla bu genişleme büyük bir adım. Uber İngiltere genel müdürü Jamie Heywood, “Uber uygulamasında birkaç yıldır yolculuk, bisiklet, tekne hizmetleri ve scooter rezervasyonu yapabildiniz, bu nedenle tren ve otobüs hizmetlerinin eklenmesi doğal bir ilerlemedir” dedi. “Bu yılın ilerleyen zamanlarında, sorunsuz bir seyahat deneyimi yaratmak için önde gelen ortakları Uber uygulamasına entegre ederek uçuşları ve gelecekteki otelleri birleştirmeyi planlıyoruz.”

CEO Dara Khosrowshahi, şirkete ilk katıldığında Uber’in “ulaşımın Amazon’u” olmasını istediğini söylemişti. Pandemiden önce, Uber seyahatlerinin yaklaşık yüzde 15’i hava limanlarına yapılan yolculuklardı. Heywood, “COVID pandemisinin etkileri sürerken, yeni ulaşım modellerine yönelik büyük bir baskı var ve bunun önümüzdeki yıllarda bizim için çok önemli bir büyüme gelişmesi olduğuna işaret etmek istiyoruz” dedi.

Uber’in diğer seyahat rezervasyon hizmetleriyle ne ölçüde rekabet edeceği henüz belli değil, ancak Khosrowshahi, Uber’e gelmeden önce Expedia adlı bir seyahat şirketinin CEO’suydu. Şirket bu sayede, tüm süreç hakkında bilgi sahibi olduğundan, hava alanından otele kadar sürecek bir yolculuk sunabileceği hizmetlerde rakiplerine göre bir adım önde olabilir.

Karbon yönetim platformu Sweep, 73 milyon dolar yatırım aldı

Montpellier merkezli karbon yönetim platformu Sweep, B Serisi finansman turunda 73 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu. Coatue tarafından yönetilen yatırım turu, Tony Fadell ve mevcut yatırımcılar olan Balderton Capital, New Wave, La Famiglia ve 2050 katılımıyla gerçekleşti.

Geçtiğimiz yıl bu zamanlarda 5 milyon dolarlık tohum finansmanı alan Sweep, Aralık 2021’de de 22 milyon dolar yatırım aldığı haberiyle gündemimize girmişti. Geçtiğimiz nisan ayında lansmanını gerçekleştiren girişim, kısa sürede güven dolu müşterilerin, endüstri ortaklarının ve yatırımcıların ilgisini çekmeyi başardığını söylüyor. Sweep’in müşteri tabanında Saint Gobain ve JCDecaux gibi uluslararası şirketler yer alıyor.

2020 yılında Fransa’da kurulan Sweep, şirketlerin büyük veri içgörüleri aracılığıyla karbon ayak izlerini azaltmalarını sağlıyor. Genç şirket, işletmelerin iklim alanındaki gelişmeleri takip etmelerini kolaylaştırmak ve zorlukları ön plana çıkarmak için çeşitli protokollerle uyumlu raporlar üretiyor. Küresel iklim krizi şu anda birçok iş alanında büyük bir önem arz ettiğinden şirketler çevresel etkilerini ele alma konusunda hem hükümetler hem de tüketiciler tarafından artan bir baskı altında. Fakat çoğu büyük şirket, tedarik zinciri zorlukları ve karbon yönetiminin zorlu bir süreç olması sebebiyle iklim etkisi analizi yapmayı bir öncelik olarak görmüyor.

Sweep Kurucu Ortağı ve CEO’su Rachel Delacour, iklim eylemi konusunda hızlı çözümler üretmenin aciliyetinin arttığını ve Sweep’in bu hızlı büyümesinin bu aciliyeti yansıttığını belirtiyor. Delacour, mevcut finansmanın daha fazla şirketin iklim hedeflerini hızlı ve uygun maliyetli bir şekilde karşılayan iklime dayanıklı stratejiler oluşturmasına yardımcı olmak için kullanılacağına dikkat çekti.

Sağlıklı yaşam için ses dosyaları oluşturan Endel, 15 milyon dolar yatırım aldı

Berlin merkezli sağlıklı yaşam şirketi Endel, B Serisi finansman turunda 15 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu. Yatırım turu, Waverley Capital ve True Ventures liderliğinde gerçekleşti.

2018 yılında kurulan Endel, uygulaması ile insanların rahatlamasına, odaklanmasına ve daha iyi uyumasına yardımcı olmak için tasarlanmış ses dosyaları sunuyor. Aylık 1 milyondan fazla aktif kullanıcıya ulaşan girişim, aylık 1,5 milyon saatten fazla dinleniyor. Endel’in ödüllü ve patentli teknolojisi, kullanıcının hareketinden, günün saatinden, hava durumundan, kalp atış hızından, kullanıcının konumundan ve diğer faktörlerden veri alıyor. Ardından, gerçek zamanlı olarak değişikliklere uyum sağlayan ses dosyaları oluşturmak için yapay zeka teknolojisinden yararlanıyor.

Endel, verimliliğinin bilimsel olarak kanıtlandığını öne sürüyor. Bir araştırmaya göre düzenli kullanıldığında Endel, kullanıcının odağını 7 kat artırırken, stres seviyesini ise 3,6 kat azaltır. Endel’in uygulaması, iOS, Android, Apple Watch, Amazon Alexa ve Apple TV’den erişilebilir. Lansmanından bu yana şirket, Grimes, James Blake, Alan Watts ve Miguel dahil olmak üzere çok sayıda sanatçıyla ortaklık kurdu.

Endel, 2020’de Yılın Apple Watch Uygulaması ödülüne layık görüldü. Yakın zamanda ise, Google Play 2021’in En İyi Uygulaması ödülünü aldı. Yumuşak seslerle sizi derin uykuya sokan uyku modu, 12 milyon saatten fazla dinlenerek Endel’in en popüler ses modu olarak karşımıza çıkıyor. “Anksiyete ve depresyon oranları tüm zamanların en yüksek seviyesinde” diyen Endel CEO’su ve kurucu ortağı Oleg Stavitsky, ses dosyalarının ruh sağlığı sorunlarıyla başa çıkma gücüne inandıklarını dile getiriyor. Girişim, konsantrasyonu artırmak için “çalışma” modu ile yürüyüş ve koşu sırasında performansınızı artıracak “hareket” moduna sahip.

Vergi avantajı, yatırım imkanı ve dahası olan kuluçka merkezi: Ankara Tekmer

Ankara Tekmer, girişimcilere sunduğu rahat ve modern çalışma koşullarının yanı sıra, hayallerini ve ideallerini gerçekleştirmek isteyen tüm girişimcilere eşsiz bir çalışma ortamı ile sağlamak, girişimcileri yatırımcılar ile bir araya getirmek, danışmanlıklar ile sorunlarına çözüm bulabilmek hedefiyle kurulmuş bir teknoloji merkezidir.

Ankara Tekmer CEO’su İmran Gürakan ile özel röportaj

LEAP Investment gücü ile kurulan Ankara Tekmer’de girişimciler, yatırım grubunun üyeleri ile fikir alışverişinde bulunmakta ve aldıkları mentorluklar sayesinde yatırıma giden yolda tecrübe elde edebilmektedir.

Dijital dünyanın kapılarını tüm girişimcilere açarak konforlu bir çalışma alanından daha fazlasını sunan Ankara Tekmer’de, muhasebe, hukuk ve KOSGEB konularında da ücretsiz danışmanlık hizmeti sağlanmaktadır.

Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi’nden girişim ekosistemine yönelik kitap: Girişimcinin El Kitabı

Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi, girişimciler için kılavuz niteliğinde olduğunu dile getirdiği Girişimcinin El Kitabı’nı yayınladı.

Kitapta bir kişiyi girişimci olmaya iten nedenlerden, bir girişimi unicorn olmaya götüren sürece kadar bütün aşamalar değerlendiriliyor

Yedi bölümden oluşan kitabın birinci bölümünde bir kişiyi girişimci olmaya iten 5 faktörün neler olduğu anlatılıyor. Aynı bölümde startup kavramına da yer verilirken, “Para mı, idealizm mi” sorusuna da yanıt aranıyor. Kitabın ikinci bölümünde iş kurma eğilimi ile ilgili yapılması gereken araştırmalar, piyasa ve fizibilite araştırması ile girişimciye yönelik finansal destekler yer alıyor. Üçüncü bölümde girişimin yatırım serüvenine, dördüncü bölümde de etkili pazarlama tekniklerine yer veriliyor.

Dünyaca tanınan ünlü girişimlerin bir başarısızlık örneği yaşayabileceğine dikkat çekilen kitapta beşinci bölüm de “Nasıl başarısız olunur?” başlığını taşıyor. Bu bölümde başarısız girişimci örneklerinin yanı sıra nasıl unicorn olunurun hikayesi de anlatılıyor. Kitabın altıncı bölümü hukuki altyapıya ayrılırken, yedinci bölümde de girişimcinin performansını etkileyen faktörler bulunuyor.

“Kitap girişimciye yol gösteriyor”

Tüm yeniliklerin takip edilebileceğini belirten BTM Genel Müdürü İbrahim Elbaşı, kitabın da sunuş bölümünde de girişimcilere seslendi. Bu bölüme “Parlak bir fikir üreten her kişi girişimci midir? Ya da hiç kimsenin düşünemediğini yapma cesaretine sahip olan, aceleci bir genç midir girişimci? Yoksa hayatın tecrübelerini yaşadıktan ve belirli bir olgunluğa geldikten sonra, kendi yolunu çizmeye çalışan ve kimsenin bakmadığı yönlere bakabilen kişi midir?”soruları ile başlayan Elbaşı, kitapla ilgili yaptığı değerlendirmede, “Bu el kitabında girişimcinin kendi işinibaşlatmak, değeri formüle etmek ve bunları sürdürmek için gerekli yetkinlikleri ve ilgili bileşenleri elde edip yorumlama yolunda bir kılavuz oluşturmayı hedefliyoruz. Akla gelen bir fikri, zorlu ticaret hayatında bir modele dönüştürmek için gerekli temel konulara değiniyoruz. Ayrıca, yenilikçi fikirlerin ticarileştirilmesi sürecinde karşılaşılabilecek muhtemel riskleri ortaya koymayı ve sonrasında bu riskleri mümkün olduğunca en aza indirmek için gerekli çalışma yollarını göstermek istiyoruz. Bu şekilde girişimcinin, girişimini uzun vadede kalıcı kılmak için, neyin gerekli olup olmadığını ve modelin sorunsuz bir şekilde çalışmasını nasıl sağlayacağını görmesi mümkün olacaktır” dedi.