Ana Sayfa Blog Sayfa 328

Oyun stüdyosu Odyssey Interactive, 19 milyon Dolar yatırım aldı

Bağımsız oyun geliştirme stüdyosu Odyssey Interactive, düzenlenen Seri A turunda 19 milyon Dolar yatırım aldı. Makers Fund tarafından yönetilen tura Anthos Capital, The Mini Fund, Andreesen Horowitz ve Mitch Lasky katıldı.

Riot Games’in eski çalışanları Dax Andrus, David Capurro, Eric Lawless ve Richard Henkel tarafından 2020 yılında kurulan oyun stüdyosu, ilk oyunu Omega Strikers ile dünya çapında çoğu oyuncunun beğenisini kazandı. Omega Strikers, 3v3 kişiyle ücretsiz bir şekilde oynanabiliyor. Oyun, Rocket League’in formatından ve League of Legend’ın karakter tabanlı dövüşünden ilham alıyor.

Oyunun ilk açık beta sürümü Eylül ayında yayınlandı. PC oyuncularının rahatça oynayabildiği oyunun kararlı halinin mobil cihazlar ve konsolla eş zamanlı olarak Şubat 2023’te piyasaya sürmeyi planlıyor. Omega Strikers, Şubat 2023’te piyasaya sürülmeden önce 17 Kasım ve 8 Aralık’ta iki büyük güncellemeye sahip olacak.

Odyssey kurucularından Dax Andrus, “Geliştirme ekibi olarak hedefimiz her zaman oyuncuların rekabetçi ruhuna ilham vermek ve onları oyunun vazgeçilmez parçası haline getirmek oldu. Betadan gelen geri bildirimleri entegre ederek istenilen oyun yapısına ulaşabileceğimize inanıyoruz” dedi.

Makers Fund’dan Ryann Lai, “Odyssey Interactive ekibi, online geliştirme, gönderme ve çalıştırma konusunda etkileyici, çok yönlü ve uygulamalı bir deneyime sahip. İlk oyunları Omega Strikers’ın piyasaya sürülmesi, onların sevimli bir IP yaratma ve günümüzün son derece rekabetçi içerik pazarında başarılı olmak için gereken çeviklik, hassasiyet ve anlayışla yürütme yeteneklerini sergiliyor.” dedi. 

Girişim, aldığı yatırımı yapısal büyümesini hızlandırmak ve operasyonları genişletmek için kullanmayı planlıyor.

Türk girişimciler tarafından kurulan Black Studio, gösteri dünyasını metaverse’e taşıyor

2021 yılında hayata geçirilen Black Studio, interaktif eğlenceyi metaverse evrenine taşıyan yeni platformu Intent Land’i geliştirdi. Oyun ve mobil uygulama yayınlayan şirketlere ihtiyaç duydukları reklam videolarını hazırlayan stüdyo, reklamları bambaşka bir boyuta taşıyor.

Hareket yakalama teknolojisi kullanılarak geliştirilen Intent Land’de katılımcılar sanatçıların konserlerini evlerindeki koltuktan kalkmadan eşzamanlı olarak izleyebilecek. Sanatçılar ise üzerlerine giydikleri hareket verilerini aktaran kıyafetler ve sensörler ile hem gerçek dünyadaki konser alanında hem de Intent Land’in özel olarak tasarladığı metaverse evrenindeki sanal sahnede konser vermiş olacak. 

İlk etkinlik çok yakında!

Yenilikçi ve öncü bir proje olarak kurgulanan sürecin ilk etkinliğinin 9 milyon kullanıcılı biletleme markası PASSO ile hayata geçirilmesi planlanıyor. Etkinlik serileri ünlü isimleri bir araya getirerek birçok farklı alanda gerçekleştirilmeye devam edecek. Black Studio kurucusu ve CEO’su Ata Güneş, “Zaman, mekan ve sınır kavramlarını değiştiren bu teknolojiyle Türkiye’nin ve dünyanın farklı yerlerinde ve farklı zaman dilimlerinde bulunan kişilerin, aynı etkinliği eş zamanlı olarak evlerinden veya bulundukları herhangi bir yerden hiçbir ek yazılıma ihtiyaç olmadan web sitemiz üzerinden deneyimlemelerine imkan sağlıyoruz. Intent Land Metaverse Alanı’nda konserler, futbol, basketbol gibi spor müsabakaları, tiyatrolar, film premierleri, TV showları, stand-uplar, performans sanatları gibi birçok organizasyon için alan oluşturacağız. Ayrıca oyun alanları ve insanların sosyalleşebileceği bir meydan da inşa edeceğiz” dedi. 

Değerli birçok partner bulunuyor

NFT ve Dijital Bilet satın alarak girilecek olan etkinlikler hem sanal gerçeklik (VR) gözlüğü hem de bilgisayar destekli olacak. Intent Land için birçok iş ortaklığını bu yıl içerisinde hayata geçireceklerini belirten Güneş, “Lokal ve global olmak üzere birçok firma, teknoloji üreticisi ve etkinlik sahipleri ile partnerlik süreçlerimizi ilerletiyoruz, PASSO, Sense4Motion, XSense, Manus ve FaceWare bunlardan bazıları. Hepimiz için heyecan verici bir deneyim olacağına inancımız tam” diye konuştu. 

Türkiye ve dünyada birçok markayı Metaverse ve NFT evrenine taşıyan Black Studio, 2022 yılında Havas Istanbul, Senfonico ve ME gibi büyük reklam ajanslarıyla işbirliklerini hayata geçirdi. Türkiye ve global çapta birçok markanın kendi özel metaverse alanının oluşturulmasına destek verdiklerini belirten Güneş, “Decentraland, The Sandbox, Roblox, Spatial gibi popüler metaverse platformlarında markalar için istenilen tüm projeleri uçtan uca hayata geçiyoruz. NFT üretiminden pazarlama ve satışına kadar tüm moderasyonu iç ekibimizle yürütüyoruz. Ayrıca 2022 yılında Brandverse, Altın Örümcek, DotComm, VEGA ve MUSE gibi yarışmalardan birçok ödülle döndük. Web3, Metaverse ve NFT ekosisteminin bölgemizde gelişmesi için elimizden geleni yapıyoruz” dedi.

Veri güvenliği odaklı Velotix, 10 milyon Dolar tohum yatırım aldı

Verilerin erişimi ve güvenliğine yönelik çalışmalar yapan Velotix, tohum turunda 10 milyon Dolar yatırım aldı. Tur, Capri Ventures tarafından yönetildi.

2020 yılında CEO Dr. Adi Hod, Adam Ben-Gur ve Uriel Ekstein tarafından kurulan Velotix, verileri erişilebilir hale getirirken güvenlik risklerini en aza indiriyor. Velotix, sembolik AI platformunu henüz sistemi tanıtmadan önce hazırlayarak ilk müşteriler olarak finans, sigorta ve sağlık pazarlarına odaklanan küresel işletmelerle iş birliği yaptı. Google, Amazon ve Microsoft Azure dahil olmak üzere küresel bulut sağlayıcıları ve önde gelen BI araçlarıyla ortaklık kurduktan sonra girişimin popülaritesi kolaylıkla artış gösteriyor. Piyasaya sürülmesiyle Velotix, potansiyel müşterilerden büyük ilgi görmeyi başarıyor.

Velotix, gizlilik odaklı ve veri odaklı olmakta zorlanan şirketlerin, politikalarını akıllıca ve otomatik olarak yöneterek verilere güvenli erişimi kolaylaştırmalarını sağlıyor. Yapay zeka odaklı özel bir sistem tarafından desteklenen Velotix platformu, istisnalara, düzenlemelere ve kullanıcı davranışına dayalı olarak kurumsal veri koruma politikalarını sürekli olarak oluşturu, günceller ve bunun sürdürülmesini sağlar. Kuruluşlar, güvenlik risklerini ortadan kaldırırken veri kullanımını da en üst düzeye kolayca çıkarabiliyor.

Girişimin CEO’su ve Kurucu Ortağı Dr. Adi Hod, “İşletmelerin yalnızca verilere erişimi kolaylaştırmalarına değil, aynı zamanda veri demokratikleştirme yaklaşımından elde edebilecekleri tahminler, analizler ve içgörüler sonucunda sektör liderleri olarak kendi alanlarında kendilerini konumlandırmalarına olanak tanıyan benzersiz bir platform oluşturduk.” dedi.

Velotix, yeni yatırımla beraber işinin ve sisteminin ilerleyişini stabil ve sorunsuz bir seviyeye çıkarabilmek için gelişime devam etmek ve müşterilerine sunduğu hizmeti global pazara sunmak için kullanmayı planlıyor.

Boğaziçi Üniversitesi Girişimcilik Merkezi Direktörü ve Araştırma Görevlisi: Oğuzhan Aygören

Boğaziçi Üniversitesi’nde araştırma görevlisi ve Girişimcilik Merkezi Direktörü Oğuzhan Aygören, egirişim’in konuğu oldu.

Online eğitim platformu Classest, Trendyol ile iş birliği yapıyor

Online eğitim platformu Classest, Trendyol ile iş birliğine başladı. Bundan böyle Trendyol Çözüm Ortağı olarak Classest, Trendyol ile çalışan 249 bin işletmeye özel avantajlı kampanyalar sunacak. Bu kapsamda Trendyol satıcıları çocukları için Classest’tan indirimli fiyatlarla özel dersler alabilecek.

Classest, öğrenciler için akademik ve pedagojik bakımdan en doğru öğretmenlerin eşleştirildiği, öğrenciler için kişiye özel çalışma metotlarının belirlendiği, nitelikleri yönünden üst seviye uzmanlıklara sahip öğretmenlerden oluşan eğitimci topluluğuna sahip, kendi geliştirdiği sanal sınıflarında canlı ders, sınav ve eğitim koçluğu programlarıyla uzun soluklu eğitimlerin verildiği bir online eğitim platformudur. İlkokul, ortaokul ve lise düzeyinde takviye özel dersleri ve LGS (Liselere Geçiş Sistemi) ile YKS (Yükseköğretim Kurumları Sınavı) sınavlarına hazırlık kapsamında özel derslerin verildiği Classest, B2B modelde işbirlikleri kuruyor. 

Aralık 2021’de kitle fonlama ile tohum öncesi yatırım alan Classest’ın kurucularından Fatih Koca’nın verdiği bilgilere göre mevcut durumda 3000’den fazla öğrencileri ve 600’den fazla öğretmenleri bulunuyor. 

Classest’ta eğitim almak için öncelikle classest.com üzerinden birkaç adımda özel ders başvurusu yapılıyor. Başvuruda öğrenci hakkında akademik ve pedagojik olarak temel bilgiler isteniyor. Bu bilgileri öğrenci adayları veya öğrenci velileri keyifli bir form aracılığıyla dakikalar içinde gönderebiliyorlar.

Başvuru sonrası sistem üzerinden öğretmen eşleştirmeleri tamamlanır ve ücretsiz tanışma dersleri planlanıyor. Tanışma dersleri ve tüm hizmetler Classest platformu üzerinde gerçekleşiyor. Classest’ta sanal sınıf alt yapısı, canlı yayın ve kayıt sistemi, ders dışında da devam eden canlı mesajlaşma özelliği, ders / ödev takip özellikleri mevcut.

Tanışma dersi sonrası eşleşen öğretmenle devam etmek isteyen adayların ekranlarına ödeme sayfası açılıyor. Classest’ta tanışma dersi sonrası öğrencilerin eşleşen öğretmenleriyle devam etme oranı %98’dir. Ödeme işlemi sonrasında canlı dersleri ve ilk çalışma materyalleri anlık olarak öğrencilerin hesabına yükleniyor. Dersler haftalık programa göre devam ederken derslere geç kalma, hastalık, internet kesintisi gibi aksiliklerde sistem otomatik bildirimler ve robot telefon çağrılarıyla (IVR) süreç takibini sürdürüyor. Eğitim ve aile koçluğu destekleriyle de öğrenciler, veliler ve öğretmenler yine Classest üzerinden takip görüşmeleri yapabiliyorlar.

2022 yılının Türkiye oyun ekosistemi raporu paylaşıldı

Türkiye girişimicilik ekosistemi hakkında çalışmalar yapan startups.watch, Invest in Türkiye ile beraber hazırladığı ve 2022 yılını kapsayan Türkiye oyun ekosistemiyle ilgili raporunu yayınladı. Raporda Türkiye oyun sektörüne dair yatırım, satın alma ve diğer konular yer alıyor.

Yayınlanan rapora göre, 2000’li yılların başında online oyunlarda yerel başarı hikayeleriyle yola çıkan Türkiye’nin oyun ekosisteminin 2010’ların başında sosyal oyunlarla ivme kazandığı ve 2012’den itibaren ise mobil oyunlarla ivme kazandığı açıklandı. 2018 yılından itibaren yükselişe geçen ekosistemde bugün 522 aktif oyun startup’ı, 10 oyun kuluçka merkezi, 13 hızlandırma programı ve 5 oyun yatırım fonu bulunuyor.

Son yıllarda sektörde adından oldukça söz ettiren oyun sektörünün önemli kişileri, bilgi birikimi ve deneyimiyle kendi oyun stüdyolarını kurarak ekosistemin daha da gelişmesini sağladı. 2022’nin ortalarından itibaren, Türk oyun ekosistemi iki unicorn’un doğuşuna tanık oldu. İlk unicorn, satın alma sırasında 1 milyar dolar değerleme aldı. Diğer girişim ise kuruluşundan sadece 23 ay sonra unicorn sınıflandırmasını kazandı. Bu iki girişim, oyun ekosisteminin canlılığının ve dinamizminin açık olarak bizlere gösteriyor. İngiltere’den sonra Avrupa’nın en büyük oyun ekosistemine sahip olan Türkiye, mevcut gidişatını sürdürerek; önümüzdeki yıllarda kendi mevcut büyüme hızını aşma potansiyeline sahip olarak iddialı çalışmalar yapacak gibi görünüyor.

2010’lu yıllar, ülkemizde girişim ekosistemi için “Öğrenme Çağı” olarak geçiyor. Girişimler ve girişimciler, yatırımcılar ve melek yatırımcılarla bu dönemde ilk yatırım alma süreçleri ortaya çıktı. 2017 yılında ortaya çıkan “Tecrübe Çağı” ile beraber yeni yatırım türleri geliştirildi ve girişimlerin desteklenmesi sağlandı. Tecrübe Çağı’nın sonucu, yatırımların sayısında ve toplam miktarında artış, milyar dolarlık değerlemelere ulaşan Türk girişimlerinin ortaya

Türkiye’de oyun sektörünün temeli: 2000’li yıllar

Türkiye’de oyun sektörünün geçmişi 2000’li yılların başına kadar uzanıyor. O zamanlar oyun ekosistemi olmasa da Backgammon ve Okey gibi oyunlar Java üzerinden Superonline ve Mynet gibi portallarda oynanıyordu. Daha sonra bu oyunlar Flash tabanlı oyunlara dönüştü. O yıllarda yeni başlayanlar cep telefonları için Symbian ve Java oyunları geliştirdiler. Ancak çoğu, sadece yabancı oyunları yerelleştirmeye odaklandı. Son on yılın eseri olan Sobee, Mevlüt Dinç tarafından kuruldu ve PC tabanlı oyunlar geliştirdi. Daha sonra şirket satın alındı ​​ve bu dönemde çıkış yapan en tanınmış erken oyun şirketlerinden biri oldu.

2010’larda, çok oyunculu bir çevrimiçi oyun (MMOG) olan Sanalika‘nın ortaya çıkışı, sonunda bir milyonluk bir kullanıcı topluluğunu cezbetti ve oyun endüstrisinin ilk yıldızlarından biri haline geldi. Sanalika’nın kurucusu daha sonra Gram Games’i kurdu ve sonunda Türkiye’nin en büyük oyun çıkışlarından birinin sahibi oldu.

2010 yılında kurulan Peak, 2009 ile 2012 yılları arasında Facebook platformunda oynanan oyunların popülerleşmesinden de yararlandı ve bu da ilk büyümesini hızlandırdı. Daha sonra, Facebook oyunları parlaklığını mobil uygulama mağazalarına kaptırmaya başlayınca Peak, odağını mobil cihazlara kaydırarak yüz milyonlara ulaşacak mobil oyunlarının ilk tohumlarını attı.

Peak’in kurucusu Sidar Şahin, 2000-2010 yılları arasında kutu oyunları, Symbian oyunları ve online oyunlar dahil olmak üzere oyun sektörünün birçok alanında yer aldı. 2000-2018 yılları arasındaki başarı öyküleri, o yıllarda değişen platformlarda çok az sayıda bulunan oyun girişimcisinin azmi, sıkı çalışması ve deneyimiyle elde edildi.

Türkiye’nin en büyük oyun çıkışı olan Peak Games’in 80 eski çalışanı, sonraki yıllarda 28’i oyun sektörüne odaklanan 65 girişim kurarak ekosistemdeki deneyimin daha da hızlı yayılmasını sağladı. Türkiye’de oyun sektörünün kollara ayrılması, sektörün büyümesini de hızlandırıyor.

Oyun pazarının karşılaştığı en büyük sorunlardan biri, yetenekli geliştiricileri ve görsel tasarımcıları oyun stüdyolarında tutmak oluyor. Yetenek açığını kapatmak için üniversitelerde oyun odaklı hem lisans hem de lisansüstü programlar başlatıldı ve oyun girişimleri yetenek yetiştirmek için kendi programlarını başlattı. Ülke genelinde toplam 10 olmak üzere İstanbul’da altı üniversite (Bahçeşehir, Beykoz, Doğu Akdeniz, Hacettepe, İstanbul Aydın, İstanbul Bilgi, İstinye, İTÜ, İzmir Ekonomi ve ODTÜ) şu anda oyun endüstrisine uygun lisans ve lisansüstü programlar sunuyor.

Türk oyun sektörünün dinamizmi ve çıkış potansiyeli yatırımcıların dikkatini çektiği için son 2 yılda Türkiye’de sadece oyun odaklı 5 yatırım fonunu kuruldu. Bu yatırımcılarla beraber birçok oldukça iyi yatırımlar alarak gelişimlerini sürdürdüler. Bunun en büyük örneği en büyüğü 2019 yılında kurulan Dream Games oldu. Dream Games, son 3 yılda 467,5 milyon Dolar yatırım aldı. Benzer şekilde, Spyke (55 milyon Dolar), Libra Softworks (30 milyon Dolar), Metaverse (10 milyon Dolar), Fomo Games (7,3 milyon Dolar), Ace Games (~6,4 milyon Dolar) ve Bigger Games (6 milyon Dolar) önemli yatırımlar alan oyun girişimleri arasında bulundu.

2000’li yıllardan bu yana gelişen Türk oyun ekosistemi, 2018 yılında başlayan başarı hikayelerinin ortaya çıkmasıyla ön plana çıktı. Bugün Türkiye’deki aktif oyun stüdyosu sayısı İstanbul’da 331 ve Ankara’da 108 olmak üzere toplam 522‘ye ulaştı.

Ülkemizde oyun odaklı girişim sayısı gün geçtikçe artıyor. Avrupa’da önemli yer edinen çalışmalar ve yatırımlar, hem girişimcilerin hem de yatırımcıların bu alana ilgi duymasını sağlıyor. Türkiye’de oyun ekosisteminin ilerleyen günlerde daha da büyüyeceği ve global pazarda da adından oldukça söz ettireceği tahmin ediliyor.

Chery, yeni konsepti GENE ile ilgili detaylı bilgiler paylaştı

25 yıl önce teknolojik bir girişim olarak kurulan ve Çinli otomobil markalarının öncüsü olan Chery, stratejik fırsatları yakalayıp yenilik ve dönüşüm için çabalarken, gelişmeye de devam ediyor. Markanın Yaoguang 2025 Chery Teknoloji Günü‘nde tanıttığı ve vizyon konsepti olarak dikkat çeken GENE, güç kaynağı olarak elektrik enerjisi ve güneş enerjisini birlikte kullanmasıyla dikkat çekiyor.

GENE konsepti çok sayıda Chery yenilikçi teknolojisiyle donatılmış olmasıyla da öne çıkıyor. Chery, GENE adını verdiği vizyon konsept aracı ile estetik ve teknolojiyi ustaca bütünleştiriyor. Yeni vizyon konsepti gelecekteki kaliteli seyahat çağına yönelik yenilikçi bir fikri ortaya koyarken, Chery’nin teknolojinin daha da ilerlemesi ve ulaşımın geleceğini şekillendirme konusundaki kararlılığını ve gücünü ortaya koyuyor.

Estetik ve teknolojinin usta işi birlikteliği

GENE, Chery’nin olumlu genetik devamlılığını ve tasarımcılarının gelecekteki seyahat ekolojisi hakkındaki derinlemesine analizini ortaya koyuyor. Aynı zamanda Chery’nin gelecekteki otomobil üretim süreci ve küresel araç formları için yeni fikirleri gözler önüne seriyor.

GENE, Chery’nin gelecekteki tasarım dili için çok önemli bir adım anlamına geliyor. 5 metre uzunluğa, 2 metre genişliğe ve 1,75 metre yüksekliğe sahip tam boy bir SUV olarak tüm ihtiyaçlara cevap veriyor. Arkadan menteşeli kapılar, elektrikli sürgülü bagaj kapağı ve ayrıca iki drone ile elektrikli kaykaylara sahip. Bunun dışında araçta dört adet geniş koltuk bulunuyor. Her bir koltuk kaydırılıp döndürülebiliyor. Kokpiti 27 inç büyüklüğünde kavisli bir kumanda ekranı domine ediyor.

Bir logonun çok ötesinde: “Chery Ring”

Chery ayrıca görsel tasarım açısından, yeni konsept araç için karakteristik bir logo oluşturmak üzere sembolizasyon yoluyla temel logo olarak “Chery Ring” unsurunu geliştirdi. “Chery Ring” unsuru sadece bir logo olmakla kalmıyor, aynı zamanda farlar, radar, yan aynalar, elektrikli kapı kolu, stop lambası ve arka logoda kullanılarak görünüm teknolojisine kapsamlı bir şekilde nüfuz ediyor. Konsept aracın dış gövdesi “Chery Ring” tarzında dev bir halka izlenimi uyandırıyor. Bu, avangart ve modaya uygun bir görünüm sunarken, geleceğe yönelik bilim ve teknolojiye vurgu yapıyor.

İşlevsel aile tasarım dili

GENE iç tasarım açısından, dairesel askılı bir kabin tasarımı benimsiyor. Tasarım bileşenleri dairesel bir yapıda uygulanırken, hafif yapıya odaklanarak Chery’nin işlevsel estetiğini gözler önüne seriyor. Özellikle kapının açılmasıyla, GENE’nin iç ve dış tasarım arasındaki ‘bağı’ oluşturan ve böylece araca anında dinamizm ve teknoloji duygusu yükleyen “Chery Ring” oluşumu hemen görülüyor. Chery’nin yeni imajı ve GENE ile hayata geçirdiği “işlevsel” aile tasarım dili, geleceğin konsept araçlarının yeni tasarım trendine öncülük edecek. 

Elektrikliye geçiş ve dijitalleşme trendi ile toplumsal estetik, çeşitlenme çağına girildi. Chery, 25 yıllık köklü bir şirket olarak teknolojiye her zaman öncelik vererek yenilikçi yönünü geliştirdi ve önemli alanlarda kendine avantaj sağladı. GENE, yeni çağda kullanıcıların değişen estetik standardına en pratik yanıt olurken, Çin otomobil markalarının tasarım konseptini geleceğe taşımaya yönelik cesur bir girişim niteliğini de taşıyor.

Togg ve Trendyol kesintisiz kullanıcı deneyimi için niyet mektubu imzaladı

Türkiye’nin küresel mobilite markası Togg ile Türkiye’nin lider, dünyanın önde gelen e-ticaret platformlarından Trendyol, kullanıcı deneyimini üst seviyeye taşıyacak ortak çözümler geliştirmek üzere iş ortaklığı niyet mektubu imzaladı. Togg ve Trendyol, üç aşamalı olarak hayata geçecek iş birliği kapsamında, kullanıcılar için oluşturulan hizmetleri karşılıklı olarak entegre edecek. İki şirket, entegrasyon projeleri için ortak çalışma grupları kuracak.

“Odağımızda kullanıcı var”

Trendyol ile imzalanan niyet mektubu ilgili değerlendirmede bulunan Togg CEO’su M. Gürcan Karakaş, şunları söyledi:

“Kendimizi başından beri küresel bir teknoloji ve mobilite ekosistemi sağlayıcısı olarak tanımlıyoruz. Planımızı hayata geçirmek üzere çalışıyor, bu konuda alanının en iyileriyle iş birlikleri yapıyoruz. Ağa bağlı, elektrikli ve otonom akıllı cihazlar evde ve ofisteki pek çok işimizi yapabileceğimiz yeni yaşam alanları haline geliyor, yeni mobilite ile e-ticaretin yolları da bu noktada kesişiyor. Trendyol’la imzaladığımız niyet mektubu ile kullanıcılar mevzuata uygun biçimde hem Togg’un hem de Trendyol’un hizmetlerinden yararlanabilecek. Bu iş birliğinin hayata geçirilmesiyle kapıdan kapıya e-ticaretin yanı sıra, kapıdan Togg akıllı cihaza, Togg akıllı cihazdan rota olarak belirlenen adrese gibi seçenekler ortaya çıkacak.”

“İş birliğimiz ile iki ekosistemin ortak yolculuğunun temelini atıyoruz”

Trendyol Grubu Başkanı Çağlayan Çetin de Türkiye’nin gururu iki markanın yan yana gelerek bir ilki gerçekleştirecek olmasından büyük heyecan duyduklarını belirterek, şöyle konuştu:

“Mobilite, Trendyol’un her zaman gelişmesi için çalıştığı konseptler arasında yer alıyor. Bu iş birliğini Togg’un teknoloji ve dijitalleşmedeki ilerleme ile endüstri altyapısında ülkemize yaşatacağı büyük sıçramaya Trendyol’un vereceği doğrudan katkı olarak görüyoruz. Togg’un mobilite, akıllı enerji ve akıllı yaşam çözümleri alanındaki inovasyonlarla ördüğü ekosistem sürdürülebilirlik üzerinde yükseliyor. Trendyol da yakın zamanda açıkladığı sürdürülebilirlik yol haritası kapsamında, sadece kendi operasyonlarını değil tüm değer zincirini dönüştürürken çevresel ve sosyal sorunların çözümü için öncülük etmeyi hedefliyorBu birlikteliği, iki teknoloji şirketinin sürdürülebilirlik alanındaki vizyon birlikteliği olarak da değerlendiriyorum. Dijitalleşme teknolojilerinde ciddi bir üretim kapasitesine ve bilgi birikimine sahibiz. Türkiye’nin 102 farklı üniversitesinden mezun 2000’i aşkın mühendisimiz, Trendyol satıcıları ve çözüm ortakları tarafından kullanılan sistemleri geliştiriyor. İş birliğimiz ile iki ekosistemin ortak yolculuğunun temelini atıyoruz.”

Togg, Türkiye’deki çalışmalarına tüm hızıyla devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde şarj ağı Togg Trugo’nun tüm Türkiye’de faaliyet göstermesi için Shell ile anlaşma imzaladığını sizlerle paylaşmıştık. Bu sayede Türkiye genelinde 400 farklı Shell istasyonunda Togg sahipleri araçlarını şarj edebilecekler.

Dijital bakım yönetim platformu ServisSoft Hollanda’ya ofis açacak

Türkiye girişimcilik ekosistemine katkısıyla fark yaratan Garanti BBVA Partners Girişim Hızlandırma Programı yeni dönem girişimleri arasında yer alan ServisSoft, 13 sektörde, 8.000’den fazla operasyon noktasında yılda yaklaşık 2 milyon iş emri oluşturarak  bulut tabanlı mikroservis mimarisi, IoT ve yapay zekâ çözümleriyle üretim, bakım ve onarım süreçlerini uçtan uca yönetiyor. İlk ihracatını da geçtiğimiz ay Hollanda’ya yapmaya başlayan ServisSoft, 2023’te Hollanda Rotterdam’a ofis açmayı planlıyor.

Kestirimci bakım, dijital ikiz ve uçtan uca bakım yönetimi hizmetlerini tek platformda sunan ServisSoft, müşterilerinin operasyonel süreçlerinin kesintiye uğramadan devam etmesini sağlarken bulut tabanlı web ve mobil ekranlar aracılığıyla maliyetleri düşürmelerine, ekip verimliliği ve varlıkların getirisini artırmalarına yardımcı oluyor.

ServisSoft hakkında bilgi veren ServisSoft Yönetici Ortağı Emre Pehlivanlı, “2017 yılında müşterilerimizin kullanımına açtığımız sistemimizle bugün 70’in üzerinde şirkete hizmet sağlıyoruz. Sistemimizdeki 16 modülün tamamı, ihtiyaçlara göre sadece dakikalar içinde kullanıcılar tarafından düzenlenebilen no-code bir mimariye sahip. Böylece personel, envanter, taşeron, varlık ve periyodik bakım yönetimi gibi büyük operasyonları günler içinde tamamen dijitalleştirebiliyoruz. Bu yapıya entegre çalışan kestirimci bakım modülümüz sayesinde de sistem, ekipman arızaları meydana gelmeden önce %97 başarı oranıyla arızaları öngören yapay zekâ mimarisi tarafından otonom iş süreçleri oluşturarak kesintisiz iş süreçleri sağlanmasına katkı sunuyoruz. Sistemimiz şu anda 81 şehrimizin tamamında kullanılıyor. Ayrıca uluslararası firmaların ülkemizdeki merkezleriyle yaptığımız anlaşmalar neticesinde 128 ülkeden kullanım verisi de alıyoruz. İlk ihracatımızı da geçen ay Hollanda’ya yaptık. Aldığımız kullanım verileri ve kapsamlı pazar analizleri sonucunda 2023 yılında Rotterdam’a ofis açmaya hazırlanıyoruz. Önümüzdeki 5 yılın sonunda ise 300 milyon dolar değerlemeyi aşarak uluslararası pazarda öncü firmalardan biri olmayı hedefliyoruz ” dedi.

Yeni ofisler beraber girişimin Avrupa ülkelerine daha fazla ihracat yapacağı ve işlerini genişleteceği düşünülüyor.

Sağlık teknolojileri odaklı Kyros, 2.4 milyon Dolar tohum yatırım aldı

Madde kullanan insanların hayatlarını değiştirmek ve onları kurtarmak için yeni yöntemler geliştiren Kyros, düzenlenen tohum tuda 2.4 milyon Dolar yatırım aldı. Rally Ventures liderliğindeki yatırım turuna melek yatırımcılar katıldı.

2021 yılının Eylül ayında dijital destek sunmaya başlayan girişim, hizmet verdiği dönemde %90 – %100 gibi devasa bir büyüme kaydetti. Kyros, müşterilerle beraber kuruluşları birbirine bağlayıp aradaki yapıyı güçlendirerek etkili bir iletişimin oluşmasını sağlıyor. Bu hizmeti sağlarken teknolojiden yararlanan girişim, dijital platformlarda da kullanıcılarına yardımcı oluyor.

Daniel Larson tarafından madde kullanım bozukluğu ile beraber engellerle karşılaştıktan sonra kurulan Kyros, kendi iyileşmelerini yöneten veya hayatlarını başkalarının destek ve refah bulmasına yardımcı olmaya adayan milyonlarca Amerikalı için olumlu sonuçlar sunuyor. ABD merkezli platform aracılığıyla kişiye özel çevrimiçi bağlantı hizmeti, ödemeler, faturalandırma, sigorta işlemleri, teknolojik ve klinik denetim gibi önemli noktalar tek bir yerde bulunuyor.

Girişimin kurucusu Daniel Larson, “Minnesota’da inşa ettiklerimizi alıp ek eyaletlere erişimi genişletmekten son derece gururlu ve heyecanlıyız. Bugün madde bağımlılığı olan kişilerin %90’ından fazlasının herhangi bir tedavi almadığı ve destek almaları gerektiği biliniyor. Maliyetle ilgili engeller, tedaviye erişim, sigorta karmaşası ve toplum desteğinin olmaması gibi birçok faktör de bulunuyor. Kyros’un dijital pazarı bu engelleri ortadan kaldırarak tüm seçmenleri bir araya getirip iş birliği yapabilmelerini ve kurtarma çalışmalarına odaklanabilmelerini sağlıyor. Kyros’un bağımlı insanları kurtarma topluluğunun çalışmalarını daha etkin hale getirmek için teknolojinin gücünden yararlanarak ulusal bir ayak izi oluşturma ve milyonlarca Amerikalı için iyileşme sürecindeki olumlu sonuçları artırma hedefini gerçekleştireceğinden eminim.” dedi.

Yeni yatırımla beraber girişim, yıl sonuna kadar bağımlı kişileri kurtarmak için platformu yeni pazarlarda kullanıma sunmayı ve ekibini genişletmeyi planlıyor.