Ana Sayfa Blog Sayfa 278

Lüks tüketime özel yerli e-ticaret platformu: Diffancy

Diffancy

Kaliteden ödün vermek istemeyen kişiler için hayata geçirilen yerli e-ticaret platformu Diffancy, işletmeleri müşterilerle buluşturuyor. Kısa sürede teslimat ilkesiyle beraber müşterilerin hızlı ve rahat bir şekilde istedikleri ürüne kolayca ulaşmaları sağlanıyor.

Emir Emad ve Onurhan Aydoğan tarafından 2021 yılında kurulan yerli girişim, piyasadaki iyi hizmet anlayışını kavramış işletmelerin müşterilerle ortak bir alanda buluşmasına öncülük ediyor. Uygulama üzerinden sunulan akıcı arayüzle beraber kullanıcılara kolay kullanım imkanı sunulurken işletmeler için de müşterilerin isteğine uygun siparişler hazırlayabileceği düzgün bir alan sunuluyor. Bu sayede hem işletmeler hem müşterilere eşit şekilde hizmet sunma anlayışı benimseniyor. Diffancy’nin hedefleri arasında kullanıcıya sipariş anından teslimat anına kadar tüm süreçlerde sorunsuz ve rahat bir platform sunmak bulunuyor. 

Be Different Live Fancy: Diffancy

“Be Different Live Fancy” sloganıyla faaliyetlerini sürdüren girişim, kullanıcılara “Farklı olduğunun farkında mısın?” mesajını veriyor. Diffancy’nin odak noktası, kaliteli işletmeler ile anlaşarak “lüks tüketim ağı” kurmak oluyor. Bu ağla beraber kullanıcılar, her yerde bulamayacakları ürünlere ve hizmetlere, kaliteden ödün vermeden ulaşabilecek ve kendilerini özel hissedebilecekler.

Diffancy, başlangıç olarak yemek kategorisi üzerine yoğunlaşsa da market, moda ve kozmetik, elektronik ürünler ve diğer kategoriler için de çalışamlar yaparak kullanıcıların her türlü ihtiyaçlarına cevap veren bir SuperApp olarak da kendini konumlandırıyor. Kullanıcılarına özel günlerde bildirimler, hatırlatmalar ve hediyeler tanımlayarak sadık müşteri oluşturmayı hedefliyor. Kullanıcılar nereye giderlerse gitsinler, yakındaki tüm kaliteli işletmeleri görüp, kolayca sipariş verebiliyorlar. 

Yerli girişim, harcadıkça kazan stratejisiyle kullanıcısına sunduğu indirimlerle sepet tutarlarına göre ister tek mağazadan ister farklı farklı mağazalardan yapılan alışverişlerde müşterisine hem kolaylıkla alışveriş yapma imkanı sağlıyor. Böylece siparişleri ayrı ayrı değil tek seferde verm daha kolay bir hal alıyor. 

50 çalışanıyla beraber pazara yeni bir soluk getirmek isteyen girişim, gelecek yıl için de oldukça iddialı görünüyor. Şu an için Beşiktaş, Şişli, Sarıyer ve Beyoğlu lokasyonlarında hizmet veren Diffancy’nin 2023 yılı itibariyle tüm İstanbul’da hizmet vermesi planlanıyor. Bununla beraber ABD, Dubai, Katar, Bahreyn ve Kuveyt olmak üzere belli başlı ülkeler ile yurt dışına açılma hazırlıkları yaptığı da açıklandı.

Uygulamaya gelecek Diffancy Market opsiyonu ve taksi çağıra gibi hizmetler birleştirildiğinde tam anlamıyla SuperApp özelliğine sahip olacak. Yeni dönemde kullanıcılar için bir çok yenilik ve kolaylık sağlanacak uygulamada hedeflenen kullanıcı sayısının ise 1 milyon kişi olduğu belirtildi. 

Milyar dolarlık yerli girişimlerin çıkması için yeni program: Turcorn 100

Bugün katıldığımız özel lansmanda T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, yeni milyar dolarlık yerli girişimlerin çıkması için Turcorn 100 programını duyurdu.

Girişiminin erken aşamasını başarıyla geçmiş, hızlı büyüme potansiyeli taşıyan teknoloji girişimlerinin, daha hızlı ölçeklenmesine ve küresel pazarlara açılmasına destek olunan Turcorn 100 programı ile Türkiye teknoloji girişimciliği ekosistemine yeni Turcornlar kazandırılması hedefleniyor.

Global ölçekte unicorn olarak adlandırılan milyar dolarlık girişim, Türkiye’de genel olarak Turcorn ifadesiyle söylenmesi hedeflenmektedir.

Turcorn 100 programına kimler başvurabilir?

2012 yılı ve sonrasında kurulmuş girişiminin son 3 (üç) yılın ortalama net satış hasılatı en az 15 (on beş) milyon TL ve son 3 (üç) yılın net satış hasılatı büyüme oranı ortalaması yüzde 30 (otuz)’un üzerinde ise veya son 3 (üç) yılda en az 2 (iki) Milyon Dolar değerleme ile en az 100.000 (yüz bin) Dolar yatırım almış ve son 3 (üç) yılın net satış hasılatı büyüme oranı ortalaması yüzde 30 (otuz)’un üzerinde olan teknoloji girişimin varsa başvuruda bulunabilirsiniz.

Turcorn 100 programına bu bağlantı üzerinden e-Devlet aracılığıyla giriş yaparak başvurabilirsiniz.

Ön değerlendirmeyi geçen girişimler en geç 60 iş günü içerisinde Jüri değerlendirmesine sunulur. Başvurun ön incelemeyi başarı ile geçerse jüri girişimini Ar-Ge kapasitesi, çıktıların yenilikçi ve özgün yönleri, ulusal ve küresel ölçekte teknolojik gelişime olan katkısı, yarattığı ekonomik ve toplumsal etki, girişimin büyüme performansı ve ölçeklenme potansiyeli kriterlerine göre değerlendirir.

Program paydaşları: AWS, Bilişim Vadisi, Cisco, Getir, Google, Hepsiburada, Insider, Maxitech, Meta, MEXT, Microsoft, Softtech, TEB, Trenyol, Turkcell, Turkish Airlines, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi.

Turcorn 100 içerisindeki alt programlar

Yurt içi hızlandırma programı: Turcorn 100 Programı’na seçilen girişimlerin ihtiyaçlarına göre terzi işi atölye çalışmaları sunulacaktır. Yurtiçi ayağında gerçekleşecek programda girişimlerin açılmak istedikleri hedef pazarlar belirnecek, büyüyen ekip yönetimi finans yönetimi gibi ölçeklenme aşamasında girişimlerin yaşadıkları problemlere yönelik atölye ve vaka çalışmaları gerçekleştirilecektir.

Yurt dışı hızlandırma programı: Yurt içi hızlandırma programlarında belirlenen hedef pazarlarında gerçekleşecek ölçeklenme aşaması hızlandırma programıdır. Yurtdışındaki mentorlarla, yatırımcılarla ve kurumsal firmalarla bire bir görüşmeleri ve pilot çalışmaları odağına alan program girişimlerin uluslararasılaştırmasını hedeflemektedir. Hızlandırma programının gerçekleşmesinde program partnerlerinin desteği alınacaktır.

Turcorn 100 başka neler sunuyor?

  • Devlet desteklerinde ayrıcalık: Türkiye’de girişimcilik ekosisteminde ar-ge ve inovasyon süreçlerinden, pazarlama ve ticarileştirme süreçlerine kadar her aşamada birçok kamu desteği bulunmaktadır. Bu kamu desteklerinde Turcorn 100 girişimlerine özel süreçler işletilecektir.
  • Turcorn 100’e özel girişim sermayesi yatırımlarıÖlçeklenme aşamasındaki girişimlerin ihtiyaçlarına uygun girişim sermayesi yatırım imkanları Turcorn 100 Programı üyelerine özel olarak sağlanacaktır.

Evde alerji testi hizmeti sunan Nectar, 16.5 milyon dolar yatırım aldı

nectar

Alerji testi geliştirip tedavi yöntemleri üzerinde çalışan Nectar, Seri A turunda 16.5 milyon dolar yatırım aldı. Harmony Partners liderliğinde düzenlenen tura Juxtapose ve Obvious Ventures katıldı. Yeni yatırımla beraber girişimin aldığı toplam yatırım 24 milyon dolar oldu.

Kenneth Chahine tarafından kurulan Nectar, geçtiğimiz Haziran ayında pazara giriş yaptı. Girişim, hazırladığı test kitleri sayesinde evde alerji olup olmadığını öğrenmeyi ve ekstra olarak tedavi tedavi yöntemleri geliştiriyor. Testi yapan bir kişi 38 iç veya dış mekan alerjisi için evde kendi kendine test yapabiliyor. Testlerin sonuçları için alınan numuneleri Nectar’a geri gönderiyor.

Testi yapan kişi daha sonra Nectar’ın sanal platformu aracılığıyla lisanslı bir doktorla iletişim kurabiliyor. Nectar’ın, alerjeni zaman içinde tolere etmesi için bağışıklık sistemini eğitmek ve güçlendirmek üzere bir tedavi planı bulunuyor. Girişim, kişilere alerji önleyici dil altı damlalarına sahip, patent bekleyen özel tedavi planını da sunabiliyor.

Mart ayında Nectar, sağlık hizmetleri odaklı ve tüketicilere yönelik markası Nectar Life Sciences‘ı hayata geçirmek için 8 milyon dolar tohum yatırım aldı. Amerika Astım ve Alerji Vakfı’na göre, her yıl 50 milyondan fazla Amerikalı çeşitli alerji türleri yaşıyor. Girişimin geliştirdiği çözümler de alerjileri önceden keşfetmek ve bunu çözüme kavuşturmayı amaçlıyor.

Girişim, aldığı yatırımı 2023’te sanal platformunu ülke çapında büyütmek, kapsamlı alerji tedavisi için fiziksel bir yer açmak ve klinik araştırmalara daha fazla yönelmek için kullanmayı planlıyor.

GYODER PropTech HUB YTÜ Startup House Girişimcilik Merkezi Maslak’ta kapılarını açıyor

Gayrimenkul sektöründe fark yaratan yeniliklerin ve çağın ihtiyaçlarına en iyi şekilde cevap veren teknolojik çözümlerin hayata geçmesi için projeler geliştiren GYODER, üyesi olan yeni nesil girişimcileri aynı çatı altında toplamak amacıyla GYODER PropTech HUB YTÜ Startup House Girişimcilik Merkezi Maslak’ta açılıyor. Merkez; yatırım fonları, bireysel yatırımcılar, Proptech girişimcileri ve Proptech’lere ihtiyaç duyan müşterilerin bir araya gelebildiği bir girişimcilik merkezi olacak. 

Proptech, insanların bir mülkü araştırma, kiralama, satın alma, satma ve yönetme şeklinin teknoloji ile optimize edildiği yenilikçi bir gayrimenkul yaklaşımı olarak son zamanların en çok konuşulan konuları arasında.

GYODER ve YTÜ Yıldız Teknopark iş birliği ile Maslak 1453 yerleşkesinde kurulacak olan PropTech HUB, gayrimenkul sektöründe GYODER üyesi olan yeni nesil girişimcileri aynı çatı altında toplayarak sektörün yurt dışına açılan penceresi olacak. Start-Up House ise; gayrimenkul sektöründe yerel, bölgesel ve küresel ağı oluşturan liderler ve öncüler ile iş birliği yapma fırsatı konusunda destek sağlarken, GYODER üyeleri arasında bir sinerji ortamı yaratmak adına yeni nesil Co-Working imkanı sağlayacak.

GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kalyoncu, Proptech’in dünyanın en büyük pazar büyüklüğüne sahip gayrimenkul dikeyinin teknoloji açılımı olduğunu belirterek, “Dönüşmekte olan bu dev sektör, büyüklüğü ve hacmi ile en büyük teknoloji fırsatlarını içerisinde barındırıyor. İşlerin yapılış şeklini değiştirmenin ne kadar zorlu olduğunun bilincindeyiz. Bu zorlukları, daha iyi çözümleri daha hızlı geliştirmek, Türkiye’de ve dünyada daha kapsayıcı, güçlü ve sürdürülebilir topluluklar oluşturmak için bir araya gelme fırsatı olarak görüyoruz. Sektörümüzün öncü isimlerinden olan ekibimiz, kurumları ve yatırımcıları gelecek vadeden startup’larla buluşturarak teknolojik ilerlemeyi hızlandıran toplantı ve etkinlikler düzenlemek için ekosistemini ve sahip olduğu deneyimi bu projeyle bir araya getirecek.” şeklinde konuştu.

Proptech alanında faaliyet gösteren teknoloji şirketler bu merkezde yer alabilirken, katılım ve Teknopark’ın sunduğu avantajlara sahip olmak için başvuru yapılması gerekiyor.

OpenAI, 3D modeller için yapay zeka kullanan Point-E platformunu duyurdu

OpenAI Point-E

Oluşturduğu yapay zeka API’ları ile adından sıkça söz ettiren OpenAI, doğrudan metin tanımlamalarıyla 3D modeller oluşturan yapay zeka destekli Point-E platformunu tanıttı. Point-E’nin modelleme yapabilmesi için yalnızca bir GPU’ya ve sadece 1-2 dakikaya ihtiyacı oluyor.

3D modelleme, çeşitli endüstrilerde ve uygulamalarda oldukça fazla kullanılıyor. Gişe rekorları kıran modern filmlerin, video oyunlarının, VR ve AR teknolojilerinin, CGI efektlerinin, NASA’nın ay krateri haritalama görevlerinin, Google’ın projelerinin ve Meta’nın geliştirdiği Metaverse evrenin temelinde 3D modelleme yatıyor.

OpenAI’ın DALL-E 2 ve Craiyon, DeepAI, Prisma Lab’in Lensa’si ya da HuggingFace’in Stable Diffusion’ı gibi birçok yapay zeka destekli uygulama, metinden görüntüye işleme sürecini herkes için erişilebilir hale getiriyor. Text-to-3D mantığıyla çalışan Point-E, benzer sistemlerin aksine, “Görüntüden 3B’ye modellemeyi daha küçük bir veri kümesi üzerinde çalışıyor.” Platform, çeşitli ve karmaşık istemleri takip etmesine olanak tanıyan geniş bir (metin, görüntü) topluluğundan yararlanıyor. 

OpenAI araştırma ekibine liderlik eden Alex Nichol, “Bir metin üzerinden 3B nesne üretmek için, önce metinden görüntüye modelini kullanarak bir görüntüyü örnekliyoruz. Hemen ardından örneklenen görüntüye koşullanmış bir 3B nesneyi örnekliyoruz. Bu adımların her ikisi de birkaç saniye içinde gerçekleştirilebiliyor. Süreç, pahalı optimizasyon prosedürlerini gerektirmiyor.” dedi.

Alex Nichol, “Bir modelleme yapacaksanız ilk olarak metni girmeniz gerekiyor. Örneğin, “Burrito yiyen bir kedi” deyin. Point-E önce söz konusu burrito yiyen kedinin sentetik bir 3B görüntüsünü oluşturacaktır. Ardından ilk görüntünün 3B, RGB nokta bulutunu oluşturmak için oluşturulan görüntüyü bir dizi difüzyon modelinden geçirecek – önce kaba bir 1.024 noktalı bulut modeli, ardından daha ince bir 4.096 noktalı bulut modeli üretecek. Uygulamada, görüntünün metinden ilgili bilgileri içerdiğini varsayıyoruz ve nokta bulutlarını metin üzerinde açıkça şartlandırmıyoruz.” sözlerini kullandı.

Bu difüzyon modellerinin her biri, tümü standartlaştırılmış bir formata dönüştürülen milyonlarca 3B model üzerinde eğitildi. İsteyen herkes gerekli terimleri kullanarak istediği 3B modeli kolayca oluşturabiliyor.

Elon Musk, Twitter CEO’luğundan istifa edeceğini açıkladı

Elon Musk Twitter

İş insanı Elon Musk, Twitter CEO’luğu görevini bırakacağını ve başka birinin bu göreve geleceğini açıkladı. Her ne CEO olmayı bıraksa da şirketin sahibi Elon Musk olacak.

Twitter, Elon Musk yönetimine geçtiğinden itibaren çalkantılı bir süreçten geçiyor. Gerek yönetim kısmında gerekse çalışanlar kısmında oldukça revizyona giden şirket, aldığı kararlarla adından oldukça söz ettiriyor. Kullanıcılar tarafından da olumsuz yorumlara maruz kalan platform hakkında yeni bilgiler gelmeye devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde Elon Musk, CEO’luk görevinden istifa edip etmemesi gerektiğini kullanıcılara sordu. Anket sonucuna baktığımızda kullanıcıların %57.5’i iş insanının görevden ayrılmasını istedi.

Anket sonuçları doğrultusunda Elon Musk, kullanıcıların kararına saygı duyup istifa edeceğini açıkladı. Twitter patronu, “İşi alacak kadar aptal birini bulur bulmaz CEO’luktan istifa edeceğim! Bundan sonra sadece yazılım ve sunucu ekiplerini çalıştıracağım.” dedi.

Elbette Musk’ın dizginleri teslim etmesi için henüz bir zaman çizelgesi bulunmuyor. Yeni CEO’nun kim olacağı da oldukça merak ediliyor. Gelecek kişi her ne kadar CEO’luk yapacak olsa da platformun sahibi Elon Musk olduğu için o koltuğa baskın ve istediğini rahatça yapacak birinin gelmesi beklenmiyor. Elon Musk ile düşen beklentiler, yeni gelecek kişi için bir avantaj olacak ve Twitter’ın imajını iyileştirmek için büyük bir avantajı olacak.

Sonunda CEO olarak kim devralırsa devralsın, sadece birkaç ay öncesine kıyasla neredeyse tanınmaz hale gelen bir şirketi devralacak. Çalışanların neredeyse %70‘i ya işten çıkarıldı ya da istifa etti. Nefret söylemi ve troller çoğaldıkça reklamverenler platformdan kaçtı. Yeni gelecek kişinin yapacağı çalışmalar şimdiden oldukça merak ediliyor. 

Anket katılımcılarını şirketlerle buluşturan User Interviews, 27.5 milyon dolar yatırım aldı

User Interviews

Şirketlerin hızlı araştırmaları kolay bir şekilde yapmalarını sağlayan User Interviews, Seri B turda 27.5 milyon dolar yatırım aldı. Sageview Capital tarafından yönetilen tura Teamworthy, Accomplice, Las Olas VC, Trestle Partners, ValueStream, ERA’s Remarkable Ventures ve FJ Labs katıldı.

Dennis Meng, Bob Saris ve Basel Fakhoury tarafından ortaklaşa kurulan girişim, kullanıcı araştırmaları yapmak ve işe alma konusunda yaşanan sorunlara odaklanıyor. Bu tarz sorunlar için şirketlere ve kullanıcılara iki ürün sunuyor. Recruit adındaki ürün, kullanıcı deneyimi araştırmacılarının farklı demografik özellikler ve davranışsal kriterler üzerinden katılımcılar bulmasına yardımcı oluyor. Research Hub ise araştırma ekipleri için bir müşteri ilişkileri yönetimi aracı olarak hizmet veriyor. Platform, araştırma ekiplerinin çalışmaları için kullanıcı panelleri oluşturmalarına olanak tanırken müşterileri çalışmalara yönlendirme kısmını kolaylaştırıyor.

User Interviews

User Interviews’in kolaylaştırdığı bir ankete katılmak isteyen herkes platforma kaydolabiliyor. Bugüne dek platforma 2.4 milyondan fazla kişinin kaydolduğu açıklandı. Kullanıcı, bir profil oluşturduğunda herhangi bir araştırmaya başvurabiliyor ya da istediği şartlarda değilse reddedebiliyor. Katılan kişilere, 50-200 dolar değerinde hediye kartları veya parasal ödüller veriliyor.

User Interviews

Fakhoury’ye göre User Interviews, anket sahtekarlığını önlemek ve tespit etmek için makine öğrenimi modellerini kullanıyor. Girişim, web sitesindeki bir destek sayfasında, platformunda her ay aktif olan yaklaşık 50.000 katılımcının yaklaşık %0.3’ünün (~150) şüpheli olarak işaretlendiğini belirtiyor. User Interviews’in müşteri tabanında Adobe, CNN, Amazon, Intuit, Mayo Clinic, Spotify, Pinterest ve Citibank dahil binlerce marka yer aldığı açıklandı. 

Yeni yatırımla beraber girişim, büyüme sürecini hızlandırmayı ve geliştirilen ana ürünlerin daha da geliştirilmesini planlıyor.

İnşaat teknolojileri girişimi YapıRadar, 34 milyon TL değerleme üzerinden ikinci yatırımını aldı

Türkiye inşaat sektöründe dijital dönüşümün öncüsü olmayı hedefleyen YapıRadar, ikinci tohum turda 34 milyon TL değerleme üzerinden yatırım aldı. İlk turda 10 milyon TL değerleme üzerinden yatırım almıştı.

Yatırım turuna İsviçre merkezli Light Eagle, Join Venture ile Ahu Serter, Melih Ödemiş, Mehmet Çelikol, Yılmaz Yıldız, Ahmet Giray Ölmez, Onur Kurugöl, Emre Açıkel gibi tanındık melek yatırımcılar katıldı.

YapıRadar’ın 10 milyon TL değerleme üzerinden ilk tohum yatırımcısı olan Güler Holding, ikinci yatırım turuna da dahil olarak girişime olan katkısını ve desteğini sürdürdü. Girişimin tohum öncesi yatırımları, yatırımcı Bereat Çetin Karataş tarafından gerçekleştirilmişti.

YapıRadar ilk ürünü olarak inşaat projelerinin güncel verisini inşaat tedarikçileriyle paylaşıyor ve bu bilgi platformundan üyelik metodu ile gelir elde ediyor.

2018 yılında kurulan YapıRadar 2020 yılında QNBeyond hızlandırma programında 2. dönemine seçilmiş ve 2021 yılında yayınlanan raporda Türkiye’nin En İyi 66 Pazaryeri ve Startup’larından birisi olarak gösterilmişti.

YapıRadar’ın girişimcileri Devrim Ünal Saygın (CEO) ve Arif Burhan Tarhan (CTO) başarılı geçen yatırım turu sonrası memnuniyetlerini dile getirdi.

Kurucu ortağı ve CEO’su Devrim Ünal Saygın: “30.000’e yakın proje, 45.000’e yakın müteahhit, çözüm ortağı ve tedarikçi firma ile 1800 üzeri üye çözüm ortağı sayısına ulaşmış durumdayız. TÜİK verilerine göre geçen yılın aynı dönemine göre sektör %119 büyümüş durumda ve sektörde dijital dönüşüm henüz başlangıç aşamasında. Bu da bize dijitalleşmeye dair ne kadar büyük bir potansiyel olduğunu gösteriyor.

Yeni yatırım ile amacımız veri paylaşmanın bir adım ötesine geçerek inşaat ürün tedarik sürecinin içerisinde yer almak, pazarda güveni ve şeffaflığı artırmak. Bu yönde iş geliştirme ve teknoloji amaçlı yatırımı değerlendireceğiz. Bize güvenen çalışma arkadaşlarıma, yatırımcılarımıza, müşterilerimize ve iş ortaklarımıza teşekkür ederim” dedi.

Sebze ve meyvelerin raf ömrünü artıran Nanomik, 800 bin euro yatırım aldı

nanomik

Nanomik Biyoteknoloji; Big Bang Startup Challenge 2022 sahnesinde; aralarında Rockstart, TR Angels melekleri, Coşkunöz Holding, İTÜ Arı Teknokent ve Arya Kadın Yatırım Platformu yatırımcılarından Münteha Adalı, Rıza Sarıkadılar, Bedia Gökmeral, Meltem Aydın, Yasemin Mıstıkoğlu ve Özlem Tümer Eke‘nin de bulunduğu yatırımcı grubundan 800.000 euro yatırım aldı.

Nanomik Biyoteknoloji, taze meyve ve sebzelerin raf ömrünü uzatmak için yeni nesil doğal biyofungisitler üretir. Buse Berber Örçen ve Arda Örçen’in, Nisan 2014’te temellerini attığı Nanomik’in üstün hedefleri, tarım zararlılarına bağlı gıda kayıplarını ve israfını azaltmak. 

Nanomik

“Bugün tüm Dünya gıda israfından muzdarip. Taze meyve ve sebzelerin yaklaşık %30’u tezgahlara gelmeden bozulmaktadır.  Bahsi geçen kayıpların ekonomik etkisi yıllık 1.3 milyar doların üzerindedir. Geleneksel muhafazada, koruma için çok zararlı kimyasallar ve bunların sentetik türevleri kullanılır; ancak insan üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle kullanımları sınırlıdır. Kullanıma izin verilen miktarlar, uzun süreli koruma için yeterli değildir. Bu kimyasallar ve zararlı mikroorganizma toksinleri insana ve doğaya olan zararlı etkileri nedeniyle tarım ürünlerinin ihracatında temel problem oluşturmaktadır.”

Nanomik firması, gıda ve tarım ürünlerinin zararlı kimyasallar olmadan doğal yollarla korunabileceğini ve gıda atıklarının minimum seviyelere indirilebileceğini göstermeyi amaç edinmiş, pestisit kullanımını da azaltmaya çalışmaktadır.

Nanomik’in Yatırım Yolculuğu Nasıl Başladı?

Nanomik ilk yatırımını, 2017’de Big Bang Sahnesi’nde aldı. 530 bin liralık hibeden sonra da ilk yatırım; aynı yıl içerisinde, TRAngels tarafından 350 bin lira olarak geldi. Nanomik, ilk yatırımından sonra hız kazandı ve öncelikli olarak ekibini genişletti. Tarım dikeyinde ürünler geliştirirken aynı zaman da gıda sektörü için de ürün geliştirmeye başladı ve TRAngels’tan 1.8 milyon lira olarak ikinci yatırımını aldı. Aynı sene Hollanda Danimarka ortaklı tarım teknolojilerine yatırım yapan Rockstart’tan 100.000 euro değerinde yatırım aldı.

2019’da AB tarafından finansa edilen, temiz teknolojiler geliştiren girişimcilerin yarıştığı Climate Launchpad yarışmasında DeepTech ödülünü, Amerika’da düzenlenen Biomimicry yarışmasında da Biomimicry ödülünü aldı. Aynı sene EIT Food Bilbao (İspanya)’da ülke birincisi olarak global finale yükseldi. Bu başarılardan sonra firmanın da yurt dışında bilinirliği hızla arttı.

Bella Maison, global marka olma hedefiyle Katar ve Libya’da faaliyetlerine başladı

Bella Maison

Türkiye ev tekstil ve dekorasyon ürünleri markası Bella Maison, Katar ve Libya’da açtığı yeni mağazalar ile global marka yolculuğuna iki yeni rota daha ekledi. Katar Doha Festival City Mall ve Libya Venice Street’te toplamda iki yeni mağaza açan Bella Maison; global marka olma hedefleri doğrultusunda 2023’ün ilk çeyreğinde KKTC, Bulgaristan, Gürcistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Azerbaycan’a mağaza açacak. Yurt dışında 6 ülkede 10 mağazaya ulaşan Bella Maison’un 2023 yıl sonu hedefi ise 15 ülkede 25 mağaza.

“2023’ün ilk çeyreğinde ulaştığımız ülke sayısını 12’e taşımak istiyoruz” 

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Bella Maison CEO’su Muhammed Tan; “Türkiye’de doğmuş bir marka olarak, yurt dışında açtığımız yeni mağazalarımızla adımızı globalde her geçen gün daha fazla duyuruyoruz. Katar ve Libya’daki mağazalarımız ile bu iki ülkeye ilk kez giriş yaparak hikayemizi anlatmaya başladık. Bella Maison olarak globalde yakaladığımız ivmeyi daha da hızlandırmak ve daha fazla insana dokunmak istiyoruz. Farklı kültür ve coğrafyaların beklentilerini, trendlerini öğrenmek adına iyi bir fırsat olarak gördüğümüz bu iki yeni lokasyondan edindiğimiz deneyimleri, kozmopolit coğrafyalara açılmak ve büyümek için kullanacağız. 2023’ün ilk çeyreğinde ulaştığımız ülke sayısını 12’ye, yurt dışı mağaza sayımızı 16’ya taşımak istiyoruz. Hedefimizde KKTC, Bulgaristan, Gürcistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Azerbaycan bulunuyor. 2023 yıl sonu hedefimiz ise 15 ülkede 25 mağaza. Doğru strateji ve yatırımlarla hem fiziksel hem de online pazaryerlerindeki mağazalarımızla global hedeflerimizin hepsini yakalayıp, Türkiye’de olduğu gibi globalde de pazardan iyi bir pay alacağız.” diye konuştu.