Ana Sayfa Blog Sayfa 251

SaaS odaklı yol analiz yazılımı vialytics, 9.2 milyon euro yatırım aldı

vialytics

Şehirler ve topluluklar için yapay zeka tabanlı bir yol yönetim sistemi olan Stuttgart merkezli vialytics, Seri A turda 9.2 milyon dolar yatırım aldı. Scania Growth Capital tarafından yönetilen tura mevcut yatırımcılar EnBW New Ventures ve Statkraft Ventures katıldı. 

2018 yılında Patrick Glaser, Achim Hoth ve Danilo Jovicic-Albrecht tarafından kurulan girişim, yolların düzenli olarak korunması ve bakımı için gerekli olan durum verilerini otomatik olarak toplayarak analiz edilmesini sağlıyor. Bu sayede, işçilerin yol güvenliğini garanti altına almalarına ve belediyelerin sorumluluklarını yerine getirmelerine yardımcı oluyor.  

Bir bilgisayarın web sisteminde, kaydedilen veriler ofisler arasında işlenerek sürdürülebilir yol yönetimi için rehabilitasyon önlemleri etkin bir şekilde planlanıyor.

Stuttgart merkezli girişim, 2021’in başından bu yana 100 belediyeyle ortaklık kurduğunu iddia ediyor. Yollarında araç kullanmak ve elde edilen verilerden önlemler oluşturmak için düzenli olarak vialytics sistemini kullanan 300 belediye bulunuyor. Kurucu ortak Patrick Glaser, “Şu anda belediye gereksinimlerini bizimkinden daha iyi karşılayan başka bir sistem yok.” dedi

Girişim şu anda Almanya’da 250 ve Fransa’da 50 ortak belediye ile çalışıyor. Ayrıca Avusturya, Slovenya, Çek Cumhuriyeti ve İsviçre’de müşterileri bulunuyor. vialytics, yeni yatırımcıların yardımıyla Almanya ve komşu Avrupa ülkelerinden gelen talebi karşılayabileceğini belirtiyor.

vialytics, aldığı yatırımı temel ürününü otomatik yol durumu tespiti için daha da geliştirmek için kullanacağını söylüyor. 

Yerli oyun şirketi Funverse Games, 6 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

50’den fazla kişiden oluşan ekibiyle mid-core PC, mobil ve konsol oyunları geliştiren Funverse Games, aralarında Weplay Ventures, Alfin VC, Yıldız Tekno GSYO, Mediterra Capital partneri Orhan Ayanlar, Astaş Holding Business Development Executive’i Burak Aşçı ve ismi açıklanmayan birkaç yatırımcıyı daha içeren yatırım grubu tarafından 6 milyon dolar değerleme üzerinden hisse bazlı yatırım aldı.

Yatırım hedefini yüzde 80 oranında tamamlayan Funverse Games, hedefinin kalan kısmı için görüşmelere devam ediyor.

Bu yatırım, firmanın geliştirdiği oyunların ve teknolojilerin geliştirilmesi ve pazarlanması için kullanılacak. Funverse Games CEO’su Tolga Öztürk konu ile alakalı şu sözleri söyledi: “2023 yılının ilk yatırımlarından birini duyurmaktan dolayı çok mutluyuz. Bu sene globaldeki çok önemli yatırımcılara Türk oyun şirketlerinin ne kadar iyi işler yaptığını gösterdik ve göstermeye de devam ediyoruz. Blockchain ve oyun sektörleri Türkiye için büyük öneme sahip. Funverse’de biz bu teknolojileri üretme ve geliştirme aşamalarında ARGE faaliyetlerinde bulunuyoruz. Şubat ayından itibaren ürünlerimizle piyasaya çıkacağız ve 2023’te Funverse’ten çok daha fazla haberler duyacaksınız “

Funverse Games, 2022’de LinkedIn’in derlediği Türkiye’deki En İyi Startup’lar listesinde 3. sırada gösterilmişti. Firma şu anda blockchain entegrasyonu olan, MOBA ve Battle Royale türlerindeki Hit and Boom oyununu geliştirmektedir. Geçtiğimiz yıl Kapalı Alfa testlerine başlayan oyun, Açık Beta testlerine hazırlanmaktadır.

Türk geliştiriciler tarafından hayata geçirilen Racing Kingdom, Şubat ayında test süreçlerine başlıyor

Geçtiğimiz günlerde yeni nesil yarış oyunu Racing Kingdom’u duyuran SuperGears Games ekibinden yeni haberler gelmeye başladı.

Türk geliştiriciler Yasin ve Yakup Demirden tarafından kurulan SuperGears Games, mobil yarış oyunları pazarında küresel bir aktör olmayı hedefliyor ve yerini en az yedi yıl boyunca korumayı amaçlıyor. Ekip üyeleri Racing Kingdom’ın etkileyici grafik ve seslere sahip olması için yoğun bir şekilde çalışıyorlar.

Bununla birlikte oyunun sadece en gelişmiş telefonlarda değil, düşük sistemli telefonlarda da performanslı bir şekilde oynanabilmesi için optimizasyona gereken önemi verdiklerinin altını çizdiler.

Başta 20 yıllık Oyun sektörü deneyimleri ile SuperGears’a hayat veren Yasin Demirden ve Yakup Demirden olmak üzere, birbirinden deneyimli 18 kişilik ekip, Racing Kingdom’un geliştirilmesinde bir seneye yakın süredir emek harcıyor.

Ekip, Şubat ayında kapalı test süreçlerine başlayacağını duyururken, oyuna ait görseller ve videolar da yayınlanmaya başlandı.

Ekibe büyük katkıları bulunan melek yatırımcıların deneyimli profilleri, bu konuda potansiyellerinin ne kadar yüksek olduğunun ispatı niteliğinde. Bu isimler arasında eski Unity Technologies VP Ulaş Karademir, Masomo’nun kurucularından İbrahim Akman, Ingame Group CEO’su Genco Alp ve Octopus’un kurucusu Emre Yıldız yer almakta.

Şubat’ta siparişe açılacak Togg için ön siparişler Trumore platformu üzerinden verilebilecek

“Bir otomobilden fazlası için” yola çıkan Togg, dijital platformu Trumore’un ilk temas noktası olan mobil uygulamasını App Store, Google Play ve App Gallery üzerinden kullanıma sundu.

Togg, güçlü iş birlikleri ve pek çok farklı özelliğiyle bir platform olarak konumladığı mobil uygulaması Trumore ile fintek, insurtek, blokzinciri, IoT, yapay zekâ gibi yeni nesil teknolojilerle kişiselleştirilmiş, kullanıcı odaklı, akıllı ve empatik bir deneyim yaşatmayı hedefliyor. Kullanıcı deneyiminin merkezde yer aldığı Trumore, Earn.more, Go.more, Play.more ve Scale.more başlıklarıyla kazandıran, gezdiren, eğlendiren ve sürekli gelişen bir platform olarak Togg mobilite dünyasının yeniliklerini ve fırsatlarını kullanıcılarla buluşturuyor. İlk etapta sadece Türkiye’de kullanıma açık olacak platform, hizmete sunulmadan önce alanında uzman isimlerle paylaşılıp, onların görüş ve önerileri doğrultusunda da geliştirildi.

Yolculuk deneyimine özel dijital magnet

Platformu kullanmak için Togg akıllı cihazına sahip olmak gerekmiyor, sadece uygulamayı indirip kimlik (ID) oluşturmak gerekiyor. Platformu oluşturan ürünlerden Earn.more, kullanıcıya kazandıran hizmetleri kapsıyor, kesintisiz ödeme ve ödüllendirme deneyimleri sunan fintek çözümlerini içeriyor. Earn.more servisleri kapsamındaki e-cüzdan ile araç içi ödeme, mobil ödeme, dijital varlık cüzdanı oluşturmak mümkün oluyor. Dijital varlık yönetimi altında da puan gibi çeşitli ödül programları, dijital sanat koleksiyonları ve iş modeline bağlı NFT’ler kullanıcıların hizmetine sunuluyor. Earn.more’da kullanıcılar için dijital magnet kazanımı uygulaması bulunuyor. Kullanıcının oluşturduğu rotaya göre ve o zamanki yolculuk şartlarına göre kişiye ve yolculuğa özel oluşturulan bir dijital magnet bu. Go.more uygulamasının verileri ile dijital sanat eserlerinin yapay zekâ algoritmasıyla bir araya getirilmesiyle ortaya çıkan eşsiz dijital çalışmalar, kullanıcının varacağı noktaya özel olduğu için klasik dekoratif magneti andıran ama tamamen yolculuk deneyimine özel, yapay zekayla oluşturulan bir ürün olarak ortaya çıkıyor.

Rota önerileri de sunuyor, karbon salımı da hesaplıyor

Go.more, kullanıcıyı gezdiren, kişiselleştirilmiş rota önerilerinde bulunan lokasyon bazlı akıllı hizmetler sunuyor. Karma mobilite servisleri, şarj ağı, restoran, rezervasyon işlemleri gibi hizmetler kullanıcıların mobilite deneyimini kesintisiz hale getiriyor. Uygulama içindeki tasarruf hesaplayıcı ile yol ücreti hesaplama, elektrik tüketimi hesaplama, karbon salımı hesaplama gibi servislerden yararlanmak mümkün oluyor.

Oyunlaştırma ve dijital sanatla daha eğlenceli bir hayat

Kullanıcıyı eğlendiren, gündelik hayatı oyunlaştırma yoluyla daha kolay ve keyifli hale getiren akıllı yaşam hizmetleri Play.more’da yer alıyor. Akıllı yaşam çözümleri, kullanım bazlı sigorta servisleri, araç içi ve mobil oyun uygulamaları, akıllı sağlık uygulamaları Play.more servislerini oluşturuyor. USE CASE Mobility® kavramını evrensel bir dil olan sanatla da anlatan Togg, ‘Dijital Art Mode’ konseptinde duality dünyasındaki ‘İnsan-Teknoloji’, ‘Doğu-Batı’, ‘Akıl-Kalp’, ‘Birlik-Çokluk’ ve ‘Bugün-Yarın’ kavramlarını kullanıcıya deneyimletiyor. Dünyanın önde gelen Türk dijital sanatçılarıyla çalışan Togg’un bu uygulamasıyla kullanıcılar akıllı cihaz ekranında gördükleri dijital sanatları, isterlerse evlerindeki TV’lere ya da dijital ekranlarına yansıtabiliyor.

İş birlikleriyle kesintisiz bir deneyim

Scale.more da sürekli gelişen, iş birlikleriyle büyüyen ekosistem ile kesintisiz ve entegre kullanıcı deneyimi sunuyor. Togg şu ana kadar Ava Labs, Trendyol, Hopi, Plug and Play, THY, Shell, Paycell, Metaco, Migros, ETIYA, SMART IX, BlindLook ve Qualcomm ile iş birlikleri yaptı.

Yarışma, kura ya da NFT koleksiyonu ile ön sipariş hakkı

Tüm bu deneyimlerin yanı sıra Trumore platformu üzerinden Togg akıllı cihazı için ön sipariş vermek de mümkün olacak. Kullanıcılar Trumore platformu üzerinden katılacakları bir yarışma ya da dilerlerse kura yöntemiyle Togg akıllı cihazına ön sipariş verme hakkı elde edebilecek. Aynı zamanda Togg’un, Cumhuriyetin 100’üncü yılına özel olarak üreteceği ve açık artırma ile satışa sunacağı NFT koleksiyonu kapsamında da 2023 adet akıllı cihaz için ön siparişe katılma hakkı ve sıralama önceliği olacak.

Siparişleri şubat ayında açıyoruz

Togg CEO’su M. Gürcan Karakaş, mobilite ekosistemini Trumore dijital platformuyla genişletip yaygınlaştırdıklarını belirterek, şunları söyledi: “Mobilite deneyimini yeniden tanımlayarak, kullanıcılara günlük yaşamlarını kolaylaştırıp keyifli hale getirecek akıllı yaşam çözümleri geliştiriyoruz. Bu çözümlerimizi Trumore dijital platformumuz üzerinden kullanıcılarla buluşturmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Platformumuzu oluşturan Earn.more, Go.more, Play.more ve Scale.more başlıklarında mobilite ekosisteminin sunduğu tüm fırsatları biz de kullanıcıların hizmetine sunuyoruz. Veriyi işleyip yapay zekâ ile geliştirebilen platformumuz daha çok kazandıran, gezdiren, eğlendiren ve sürekli gelişen bir dünya demek. Uygulamamız ile kullanıcılara kesintisiz bir deneyim yaşatmayı hedefliyoruz. Hedefimize giden yolda şubat ayında da ön siparişleri açıp, ilk çeyrek sonunda ilk akıllı cihazlarımızı kullanıcılarımızla buluşturmaya başlayacağız. Siparişleri bireysel kullanıcılar öncelikli olmak üzere 2023 boyunca teslim edeceğiz. Trumore platformu üzerinden de Togg akıllı cihazına ön sipariş verme hakkı olacak.”

Web3 odaklı sosyal platform PLAI Labs, 32 milyon dolar yatırım aldı

PLAI Labs

Dijital sosyal deneyim yaratmak için Web3 ile yapay zekayı birleştirmeyi amaçlayan PLAI Labs, tohum turunda 32 milyon dolar yatırım aldı. Tur, Andreessen Horowitz (a16z) liderliğinde düzenlendi. 

ABD merkezli girişim, deneyimli teknoloji girişimcileri Chris DeWolfe ve Aber Whitcomb tarafından kuruldu. İkili daha önce bir zamanların popüler sosyal medya platformu MySpace’i (ilk olarak 2005’te News Corp.’a 580 milyon dolara sattı) ve mobil oyun stüdyosu Jam City’yi kurdu.

Tecrübeli kurucular tarafından piyasaya sürülmesinin ötesinde platform, ortaya çıkan tüm trendleri tek bir yerde birleştiriyor. Girişim, “nihai çevrimiçi sosyal deneyimi sunmak için web3 ve üretken yapay zeka teknolojisinden” yararlanmayı misyon ediniyor. PLAI ekibi tarafından geliştirilen üretken sanat protokollerinin yardımıyla kullanıcıların kendi içeriklerini ve varlıklarını oluşturmalarına yardımcı olmayı amaçlayan bir yapay zeka protokol platformu da inşa ediyor.

PLAI Labs’ta pazarlama ve operasyonlardan sorumlu başkan yardımcısı Josh Brooks, “Sosyal bir bağlantı olmadığı sürece, metaverse ıssız bir yer. Bildiklerimizi ve bu durumu, insanların birbirleriyle etkileşime girmesi için yeni bir yol olacağına inandığımız bir sonraki yinelemeye nasıl uygulayacağımızı düşünüyoruz.” dedi. 

PLAI Labs basın açıklamasında, “Yapay zekanın içerik üreticilerle bağlantı kurduğu ve onlara ilham verdiği bu dönüm noktasını seviyoruz. Myspace’i başlatırken ve Jam City’de milyarlarca indirilen oyunlar geliştirirken öğrendiğimiz bir şey varsa o da şu: Geniş bir kullanıcı kitlesine ulaşmak için deneyimin eğlenceli ve ulaşılabilir olması gerekiyor.” dedi. 

Girişimin kurucu ortağı Aber Whitcomb, “Yapay zeka tabanlı profilinizi kullanabileceğinizi ve onu bir sanat eseri gibi herhangi bir duruma koyabileceğinizi hayal edin. Bunun oyunlar ve metaverse ile beraber gelecekte geliştirmekle ilgilendiğimiz diğer bazı sosyal platformlar üzerinde etkileri bulunuyor.” dedi. 

PLAI, aldığı yatırımı ekibini büyütmek ve Web3 ile yapay zekayı birleştiren merkezi olmayan sosyal platformlar oluşturmak için kullanacak. 

Uzay atıklarını temizleyen ClearSpace, 26 milyon dolar yatırım aldı

ClearSpace

Uzay operasyonlarının sürdürülebilir olması için temizlik görevleri üzerinde çalışan ClearSpace, düzenlenen Seri A turda 26 milyon dolar yatırım aldı. OTB Ventures ve Swisscom Ventures liderliğinde düzenlenen tura Luxembourg Future Fund, Lakestar, In-Q-Tel, Happiness Capital ve 600 T Space Investments katıldı.

2018 yılında Luc Piguet ve Muriel Richard-Noca tarafından kurulan girişim, imha ve yörünge içi taşımadan görev genişletme, montaj, üretim, onarım ve geri dönüşüme kadar çok çeşitli Yörünge içi hizmet uygulamalarını destekleyen teknolojiler geliştiriyor. ClearSpace, sürdürülebilir uzay operasyonlarını geliştirmeyi ve döngüsel bir ekonomiyi teşvik etmeyi amaçlıyor. 

2020’de ClearSpace, yörüngeden enkaz kaldırmanın fizibilitesini göstermek için en son teknolojiyi ve gelişmiş yörünge tekniklerini kullanarak ClearSpace-1’i geliştirmek üzere ESA (Avrupa Uzay Ajansı) tarafından bir hizmet sözleşmesi kazandı. İsviçreli girişim, 2026’da başlaması planlanan dünyanın ilk uzay enkazı kaldırma görevi ClearSpace-1 öncesinde operasyonlarını hızlandırıyor. ESA’ya göre, uzay gözetleme ağları tarafından izlenen 32.480 enkaz parçası Dünya’nın yörüngesinde dönüyor. Bununla birlikte, 1 mm’den 10 cm’den büyük olan 130 milyondan fazla izlenemeyen nesne yer alıyor. ClearSpace’in bu nesneleri temizlemesi bekleniyor. 

ClearSpace kurucu ortakları, CEO Luc Piguet ve CTO Muriel Richard-Noca, “Bu oluşuma dört yıl önce uzay operasyonlarını sürdürülebilir kılmak amacıyla başladık.  Yolculuğumuza yeni ortak yatırımcılarımızın da katılmasından dolayı çok mutluyuz. Pazar artık beklediğimizden çok daha hızlı gelişiyor ve uzay sürdürülebilirliğinin acil ihtiyaçlarını karşılamak için faaliyetlerimizi hızlandırmayı dört gözle bekliyoruz.” dedi. 

Swisscom Ventures’tan Dominique Megret, “Swisscom Ventures, uzay operasyonlarını sürdürülebilir kılma misyonunda ClearSpace’i desteklemekten mutluluk duyuyor, ClearSpace bir derin teknoloji dönüm noktası ve ileriye dönük ekiple çalışmayı dört gözle bekliyoruz.” dedi.

Yeni yatırımla beraber girişimin sürdürülebilir alan kullanımına yönelik hareketi hızlandırmaracağı belirtiliyor. Ayrıca yatırım turunun bir parçası olarak ClearSpace, Lüksemburg’da operasyonel çalışmalar yapmaya başlayacak. 

Türkiye’deki 45 binden fazla YouTube içerik üreticisi, tam zamanlı işe eşdeğer gelir elde ediyor

Türkiye’de YouTube’u düzenli olarak kullanan 45 milyon kişi, YouTube verilerine göre platformda günde ortalama 45 dakika zaman geçiriyor.

Kullanıcılar YouTube sayesinde dünyanın dört bir yanından dilediği içeriğe ulaşarak pek çok yeni şey öğrenebiliyor. Her yaştan bireyin sesini duyurmasına, öğrenmesine, araştırmasına ve eğlenmesine katkı sağlayan YouTube, aynı zamanda içerik üreticileri ve diğer işletmeler için de önemli bir gelir imkanı yaratıyor. İçerik üreticilerinin çalışanlarının yanı sıra tedarik zincirlerinde yer alan işletmeler ve serbest çalışanlar da dahil edildiğinde YouTube sayesinde çok büyük bir ekosistem oluşuyor. Desteklenen bu ekosisteme verilen katkıyı anlamak, platformun Türkiye ekonomisine, toplumuna ve kültürüne halihazırda yaptığı önemli katkıyı ölçmek için bir etki analizi araştırması gerçekleştirildi. Bağımsız araştırma kuruluşu Oxford Economics tarafından yürütülen araştırma, platformun etkisini ölçmeyi, istihdam ile GSYH üzerindeki etkilerini belirleyip ilişkili sektörler ile bireylerin yaşam kalitesi üzerinde nasıl bir etkide bulunduğunu analiz etmeyi amaçlayan titiz bir çalışma yürüttü. Raporun önemli bölümleri, düzenlenen bir basın toplantısı ile paylaşıldı.

“Türkiye’deki içerik üreticileri dünyanın dört bir yanından izleyicilerin yaşamını zenginleştiriyor”

YouTube Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Başkan Yardımcısı Pedro Pina raporla ilgili şunları söyledi: “YouTube, yaratıcı girişimcilerin seslerini dünyaya duyurarak, onların içeriklerinden elde edilen geliri doğrudan onlarla paylaşan tek açık platform. Bugün yayınladığımız rapor, Türkiye’nin her yerinden YouTube içerik üreticilerinin tam da bunu başardığını gösteriyor. Ülkenin her yerinde kendi kurdukları işletmeler üzerinden, Türk kültürünü dünya çapındaki 2 milyar izleyiciyle paylaşıyorlar. Biz Türkiye’nin başarılı içerik üretici topluluğunu bekleyen yeni gelişmeler için de büyük heyecan duyuyoruz. Şubat ayından itibaren YouTube, Türkiye’deki içerik üreticilerinin YouTube Shorts’taki yaratıcılıklarından gelir elde etmeleri için daha da fazla yol sunacak.. İçerik üreticileri ve Türkiye’nin her yerinden binlerce kullanıcı, şimdiden dünyanın dört bir yanından izleyicilerin yaşamını zenginleştiriyor. Ancak ben bunun onlar için henüz bir başlangıç olduğunu düşünüyorum.”

‘’Türkiye’de kullanıcıların %93’ü YouTube’u bilgi ve birikim edinmek için kullanıyor’’

Google Türkiye Kamu İlişkileri Direktörü Pelin Kuzey basın toplantısında etki analizi raporuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Her gün milyonlarca kullanıcının ziyaret ettiği YouTube, Türkiye ekonomisine ve sosyo kültürel hayatına birçok katkı sağlıyor. Burada YouTube’un sağladığı katkı sadece içerik üreticileriyle de sınırlı kalmıyor. İçerik üreticilerinin çalışanlarının yanı sıra tedarik zincirlerinde yer alan, gelirlerinin önemli bir kısmını içerik üreticilerden elde eden işletmeler ve serbest çalışanlar da bu ekosisteme dahil edildiğinde oldukça geniş bir etki alanından bahsediyoruz. Raporda gerçekleştirilen sınıflandırmalar, YouTube’un doğrudan ve dolaylı olarak küresel bir ekosistem yarattığını ve 2021 yılında bu ekosistemin Türkiye ekonomisine toplamda 2 milyar TL’den fazla katkıda bulunduğunu ve 45.000’den fazla tam zamanlı işe eşdeğer istihdamı desteklediğini gösteriyor. Raporun çıktıları arasında beni en çok heyecanlandıran verilerden biri de kadın içerik üreticilerle ilgili. Kadın içerik üreticilerin %82’si, YouTube’un tutkularını ve fikirlerini paylaşmalarına yardımcı olduğunu belirtiyor. 10 Kadından 8’i bu bilgiyi vermiş. Kadınların sesinin duyulması, kendilerini özgürce ifade edebilmeleri anlamında YouTube’un hayatlarımızdaki önemini çok güzel vurgulayan bir çıktı. Bir diğer önemli çıktı da kullanıcıların bilgi ve birikim edinme noktasında Google’ın kapısını ne kadar sık çaldığıyla ilgili. Türkiye’de kullanıcıların %93’ü YouTube’u bilgi ve birikim edinmek için kullandığını bildiriyor. Eminim bu hepimizin hayatında deneyimlediği önemli bir etki.”

“YouTube ve Ben” paneli ilham verici hikayelere ev sahipliği yaptı

Türkiye’de ilk kez kamuoyuna sunulan YouTube Türkiye Etki Raporu’nda farklı sektör ve alanlardan YouTube’da ortaya çıkan başarı hikayeleri de incelendi. Etkinlikte düzenlenen ”YouTube ve Ben” paneliyle bu başarı hikayelerinin mimarları ile Simge Fıstıkoğlu moderatörlüğünde bir söyleşi gerçekleştirildi. Gazeteci ve YouTube İçerik Üreticisi Cüneyt Özdemir, YouTube İçerik Üreticisi Orkun Işıtmak, Ebebek Pazarlama Direktörü Sevda Tarcan Demir, NetD Genel Müdürü Feride Başbuğ, Ay Yapım CEO’su Kerem Çatay, TRT Dış Video Platformlar Müdürü Yasin Yavuz, Tonguç Akademi Dijital İçerik Yöneticisi Engin Aygan ve Nefis Yemek Tarifleri YouTube Kanalı Kurucuları Elif Atalar ve Yasemin Atalar’ın panelist olarak yer aldığı etkinlik, ilham verici hikayelere ev sahipliği yaptı.

İçerik üreticileri sesini YouTube ile duyuruyor

Geçmiş deneyimleri ne olursa olsun Türkiye’deki içerik üreticiler, ilgilendikleri konuları, becerilerini ve tutkularını ulusal ve uluslararası izleyici kitleleriyle paylaşarak çeşitli fırsatlara erişebiliyor, gelir elde edebiliyor.

YouTube Türkiye Etki Raporu’na göre;

  • İçerik üreticilerinin %72’si, YouTube’un yeterince temsil edilmeyen sesler için bir platform oluşturduğunu söylüyor.
  • Kadın içerik üreticilerin %82’si, YouTube’un tutkularını ve fikirlerini paylaşmalarına yardımcı olduğunu belirtiyor.
  • Yaratıcı girişimcilerin %73’ü, YouTube’da kendilerini ait hissettikleri ve kendilerini tanımladıkları bir yer bulduklarını söylüyor.
  • İçerik üreticilerin %65’i, YouTube’da keşfettikleri yön verme güçlerini kullanarak olumlu bir toplumsal etki yaratmak istediklerini söylüyor.
  • İşletmeler YouTube ile birlikte büyüyor

YouTube, işletmelerin yurt içinde ve yurt dışında daha fazla müşteriyle bağlantı kurmalarına, erişimlerini artırmalarına ve gelir elde etmelerine yardımcı oluyor.

Raporun işletmelerle ilgili sonuçlarına göre;

  • YouTube’da bir kanalı olan işletmelerin %65’i, müşteri tabanlarını büyütmede YouTube’un önemli bir rol oynadığını söylüyor. YouTube kullanan KOBİ’lerin %71’i, YouTube’un işletmelerini büyütmek için hayati öneme sahip olduğunu belirtiyor.
  • YouTube kullanan KOBİ’lerin %81’i, Covid-19 pandemisi döneminde YouTube’u kullanmalarının, kuruluşlarının sürece uyum sağlamasına yardımcı olduğunu söylüyor ve YouTube’un bu döneminde işletmelerini ayakta tutmalarına yardımcı olduğunu belirtiyor.
  • YouTube’da reklam yayınlayan KOBİ’lerin %83’ü, YouTube reklamlarının satışlarını artırmalarına yardımcı olduğunu söylüyor.
  • YouTube kullanan KOBİ’lerin %79’u, YouTube’un çalışanlarına eğitim vermek için uygun maliyetli bir seçenek olduğunu düşünüyor.

YouTube kültür ihracatını teşvik ediyor

YouTube, Türkiye kültürünün çeşitliliğini ve zenginliğini 2 milyardan fazla küresel izleyiciye anında aktararak içerik üreticilerini dünyayla buluşturuyor. Türkiye’deki yaratıcı girişimcilere işlerini ulusal ve uluslararası alanda yeni kitlelere ulaştırmaları için bir yol sunan YouTube, pek çok farklı sektöre yeni hedef kitle ve yeni gelir kapısı oluşturmayı başarıyor.

YouTube Türkiye Etki Raporu’na göre;

  • Yaratıcı girişimcilerin %68’i, YouTube’un içeriklerini başka türlü erişemeyecekleri uluslararası kitlelere aktarmalarına yardımcı olduğu konusunda hemfikir.
  • Yaratıcı girişimcilerin %84’ü, YouTube’un küresel ölçekte tanınmak için önemli bir platform olduğunu düşünüyor.
  • Bir YouTube kanalına sahip medya ve müzik şirketlerinin %82’si, YouTube’un dünya çapında yeni kitlelere ulaşmalarına yardımcı olduğunu belirtiyor.
  • YouTube kanalına sahip medya ve müzik şirketlerinin %78’i, YouTube’un yeni sanatçılar ve/veya müzikte çığır açma konusunda kritik öneme sahip olduğu konusunda hemfikir.
  • Bir YouTube kanalına sahip medya ve müzik şirketlerinin %60’ı, YouTube’un sektöre yeni yaratıcı yeteneklerin girişini artırdığını düşünüyor.

Tüm dünyada 2 milyardan fazla insan aradığı bilgiye YouTube sayesinde ulaşıyor

Dünyanın en büyük çevrimiçi sınıfı olan YouTube, bilgiye ulaşma noktasında kullanıcılarının hayatını kolaylaştırıyor. YouTube Türkiye Etki Raporu’na göre;

  • YouTube’u kullanan ebeveynlerin %83’ü, YouTube’un (veya 13 yaşından küçük çocuklar için YouTube Kids’in) çocuklarının öğrenmesine yardımcı olduğunu kabul ediyor.
  • YouTube’u kullanan öğretmenlerin %80’i, YouTube’un öğrencilerin eğitimine yardımcı olduğu konusunda hemfikir.
  • Türkiye’de kullanıcıların %93’ü YouTube’u bilgi ve birikim edinmek için kullandığını bildiriyor.
  • Kullanıcıların %85’i, YouTube’un Covid-19 pandemisi döneminde ihtiyaç anında güvenilir bilgilere erişim sağlayarak yardımcı olduğunu belirtiyor.
  • Kullanıcıların %71’i, YouTube’un öğrenmek ve kendini geliştirmek için herkese eşit fırsatlar sağladığını söylüyor.

Gençlere odaklanan sosyal medya platformu SLAY, 2.5 milyon euro yatırım aldı

Eğlenceli sosyal oyun deneyimleri yoluyla gençler için olumlu çevrimiçi etkileşimleri teşvik etmeyi amaçlayan platform SLAY, tohum öncesi turda 2.5 milyon euro yatırım aldı. Accel liderliğinde düzenlenen tura, Harry Stebbings‘in kurucusu olduğu 20VC, Supercell kurucu ortağı ve CEO’su Ilkka Paananen, Behance kurucusu Scott Belsky, futbol yıldızı Mario Götze, Kevin Weil (Scribble Ventures) ve müzisyen Alex Pall (The Chainsmokers) katıldı.

Son yıllarda, sosyal medyada eleştiri ve olumsuzluk hızla yayıldı. Instagram ve Facebook gibi önde gelen platformlar, kullanıcılarının ruh sağlığı üzerindeki etkilerinin yanı sıra içerik kontrolü ve güvenlik sorunları açısından başarısızlıkları nedeniyle artan medya ve kamuoyu eleştirisine maruz kalıyor. SLAY’in fark yaratmaya çalıştığı yer burası oluyor.

2022’de Fabian Kamberi, Jannis Ringwald ve Stefan Quernhorst tarafından kurulan platform, kullanıcıların başkaları hakkında olumlu anketlere yanıt verdiği “yalnızca olumlu” bir uygulama olarak karşımıza çıkıyor. Kullanıcıların arkadaşlarına iltifat etmelerine ve anonimlik yoluyla “dürüst olmalarına” olanak tanıyor.

Sosyal ağ uygulaması, bu çevrimiçi deneyimleri normalleştirerek gençlerin ruh sağlığı krizinin üstesinden gelmeye yardımcı olmayı hedefliyor ve şimdiden 250.000’den fazla kullanıcıyı bünyesinde barındırıyor. Kullanıcılar, SLAY uygulamasını başlattığında, anonim olarak iltifat etmek için farklı bir kullanıcı (okullarından, sınıflarından veya akran gruplarından) seçerek yanıtlamaları gereken 12 soru sunuluyor.

Hem iOS hem de Android cihazlardan erişilebilen SLAY, daha sonra birkaç dile çevrildi ve yeni piyasaya sürüldüğü İngiltere de dahil olmak üzere diğer ülkelerde popülerlik kazanıyor.

Platformun kurucularından Fabian Kamberi, “Bugün sosyal medyanın durumu her zamankinden daha kötü görünüyor. Milyarlarca insan, arkadaşlarıyla iletişimde kalmak ve çevrimiçi kimliklerini ifade etmek için Instagram ve TikTok gibi siteleri kullanırken, yüzeysel etkileşimler, bölücü tartışmalar ve etkileyicilerin yönlendirdiği beklentilerin bir kombinasyonu, gençlerin ruh sağlığı üzerinde çok büyük olumsuz bir etkiye sahip. Gençler için harika uygulamalar oluşturmak her zaman benim görevim olmuştur. Bu nedenle SLAY’i uygulamadaki iltifatların gücü ve olumlu oyun modları aracılığıyla olumlu, güvenli, anlamlı sosyal etkileşimleri teşvik etmek için oluşturduk.” dedi.

Platform, yatırımla beraber yeni pazarlarda faaliyet göstermeyi, ürün ve tüketici ekiplerini oluşturmayı ve uygulamanın özelliklerini ve işlevlerini daha da geliştirmeyi planlıyor.

İkinci el araç alım satım platformu VavaCars, 2022 yılında 30 bin adet araç satışı gerçekleştirdi

Türkiye’de 2019’dan bu yana hizmet veren online ikinci el araç alım-satım platformu VavaCars, yaptığı yatırımlarla büyümeye devam ediyor.

2022’de toplamda 200 milyon dolarla İstanbul Pendik ve Ankara Ergazi’de Türkiye’nin en büyük araç ekspertiz ve yenileme merkezlerini hayata geçiren şirket, yıl boyunca 30 bin adet araç satışı gerçekleştirdi. 2022’yi beklentilerin üzerinde satış ile kapatan VavaCars, 2023’te de aynı başarıyı elde etmeyi hedefliyor.

Lawrence Merritt: “Sektörde büyük bir fark yarattık”

VavaCars Kurucu Ortağı ve CEO’su Lawrence Merritt, 2022 yılını beklentilerinin üzerinde bir başarı ile kapattıklarına değinerek şu ifadeleri kullandı: “Türkiye’de ikinci el araç deneyimini yeniden tasarlayarak, 2022’de 30 bin araç satışı gerçekleştirdik. Elde ettiğimiz başarılı sonuç, sektörde yarattığımız farkın ve ne kadar doğru bir strateji yürüttüğümüzün göstergesi.”

“Türkiye’de oyunun kurallarını değiştirdik”

2022’de 200 milyon doları bulan yatırımları sonucu Türkiye’nin en büyük araç yenileme ve ekspertiz merkezlerini hayata geçirdiklerini hatırlatan Lawrence Merritt, “İyi fiyata üstün kalitede hizmet veren VavaCars olarak, araç alım-satımından yıllık bakıma kadar uçtan uca tüm işlemlerin online yaşanabileceği entegre bir deneyim sunuyoruz. İstanbul Pendik ve Ankara Ergazi’deki araç ekspertiz ve yenileme merkezi yatırımımızla daha önce böyle tesisleri bulunmayan Türkiye’de, oyunun kurallarını değiştirdik. Yatırım odaklı büyümeyi misyon edinen bir şirket olarak, 2022’nin sonunda yakaladığımız karlılık oranını 2023’te de sürdürerek, yılı başa baş noktasında kapatmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

“Önceliğimiz Türkiye ekonomisine katkı sağlamak”

Türkiye’de ikinci el araç deneyimini yeniden tasarlayarak, müşterilerine gönül rahatlığıyla araç alıp satma imkanı yarattıklarını söyleyen Lawrence Merritt, “Türkiye; 50 milyar doları aşan ikinci el araç pazarıyla Avrupa’da İngiltere, Fransa ve Almanya’nın ardından dördüncü konumda yer alıyor. VavaCars olarak kuruluşumuzdan bu yana geçen 3 yıllık sürede bu pazarın daha da büyümesi adına Türkiye’ye dışarıdan 100 milyon dolarlık yatırım getirdik. Sürdürülebilir ekonomik kalkınmaya destek veren, pazara katma değer sağlayan, güvenilir ve ilham verici bir marka olarak, 2023’te de ülke ekonomisine katkı sağlamaya devam etmek öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor” ifadelerini kullandı.

Sürdürülebilir gıda üretimine öncülük etmek isteyen Arkeon, 2.75 milyon euro yatırım aldı

Karbon yakalama yoluyla sürdürülebilir proteinler oluşturan Arkeon, ICL Planet Startup Hub’dan 2.75 milyon euro yatırım aldı. Avusturyalı girişim, sürdürülebilir gıda üretimine öncü bir yaklaşım benimsiyor.

2021 yılında Dr. Simon Rittmann, Dr. Guenther Bochmann ve Dr. Gregor Tegl tarafından kurulan girişim, CO2’yi doğrudan protein bileşenlerine dönüştürmek için antik mikropların (archaea) gücünden yararlanıyor. Arkeon, karbon negatif olan ve temiz etiketli işlevsel bileşenler içeren besleyici proteinler oluşturmanın bir yolunu geliştirdi.

Girişimin tek adımlı fermantasyon biyoprosesi, karbondioksiti yakalayarak ve onu insan beslenmesi için gerekli 20 proteinojenik amino aside dönüştürerek tamamen özelleştirilebilir protein içerikleri yaratıyor. Ortaya çıkan alternatif proteinler, genetik mühendisliği ve temiz etiketli işlevsel bileşenler olmaksızın karbon negatiftir.

Protein çözeltisinin arkasındaki mikrop olan Archaea, tüm organizmaların mikrobiyotasının bir parçası oluyor. Girişim, geliştirfiği sistem sayesinde gıda endüstrisi için oyunun kurallarını değiştiren bir alternatif yarattı.

Arkeon kurucu ortağı ve CEO’su Gregor Tegl, “Geçtiğimiz on yılın çoğunu, alternatif protein üretiminin yeni ve sürdürülebilir biyoteknolojik yöntemlerini keşfetmeye adadım. Ekibimiz, tamamen yeni bir rejeneratif gıda üretim sistemi oluşturmak için mikrobiyoloji ve gaz fermantasyonundaki uzmanlıklardan yararlandı. ICL’nin desteği ve ortaklığı, arkeadan türetilen protein üretim yeteneklerimizi ölçeklendirmemize yardımcı olacak.” dedi.

ICL’den Rado Sporka, “Genç bir şirket olmasına rağmen Arkeon, yeni nesil alternatif protein ürünlerinin yaratılmasında kullanılmak üzere yenilikçi ve sürdürülebilir teknolojiyi masaya getiriyor. Ayrıca, ICL Food Specialties’in benzersiz ve işlevsel alternatif proteinlerde yeni sınırlar peşinde koşma büyüme stratejisiyle de tamamen uyumlular.” dedi.

Girişim, aldığı yatırımı ICL’nin desteğini kullanarak üretimi ölçeklendirebilecek ve arkeleri artan global nüfusun beslenme yöntemine entegre etmek için kullanacak.