Ana Sayfa Blog Sayfa 242

Oppo, MWC 2023’te yeni teknolojilerini duyuracak

Çinli teknoloji devi Oppo, MWC 2023‘e katılacağını resmi olarak açıkladı. Şirket, etkinlikte geliştirdiği yeni teknolojileri ve inovatif ürünleri teknoloji severlerin beğenisine sunacak.

Çinli akıllı telefon üreticisi, etkinliğe “Inspire to Believe” adlı yeni bir temayla ev sahipliği yapacak. Burada marka, Oppo Find N2 Flip gibi merakla beklenen amiral gemisi sınıfı cihazlarının yanı sıra bir dizi yeni bağlantı ürünü ve IoT teknolojisini tanıtacak. Şirket, yalnızca yeni cihazları sergilemenin yanı sıra, araştırma ve geliştirme ekibinden teknolojideki en son atılımları vurgulamak için sahneye çıkacak.

Tanıtılacak ürünler ve teknolojiler arasında çip teknolojisi, akıllı sağlık teknolojileri, AR ve hızlı şarj gibi alanlar yer alacak. Oppo, bu etkinlikte gelecek planları ve sürdürülebilirlik hedeflerinden de bahsedecek. MWC’de duyurulacak ürünlerden bazıları akıllı eğlence, akıllı üretkenlik, akıllı öğrenme ve akıllı sağlık ile ilgili olacak. Find N2 Flip etkinlikteki odak ürün olacak. Bununla beraber fuarda başka önemli açıklamalar da olacak.

Şirket, Assisted Reality yani Destekli Gerçeklik özellikli akıllı gözlük olan Air Glass 2 gibi ürünleri de duyuracak. Ayrıca marka, MariSilicon Y adlı ikinci nesil tescilli yonga setini ve OHealth H1 aile sağlığı izleme konseptini bile bizlerin karşısına çıkarmayı planlıyor. İlginç bir şekilde Oppo, UEFA Şampiyonlar Ligi’nin resmi ortağı olduğunu da duyurdu. Şirket ayrıca UEFA Şampiyonlar Ligi Elçisi Michael Owen ve Luis Garcia’yı MWC’deki standına davet etti. Etkinlikle alakalı tüm detaylar için bizleri takite kalın.

Bulut tabanlı havaalanı yönetim yazılımı sunan AeroCloud, 12.6 milyon dolar yatırım aldı

Havaalanlarının yönetimini daha kolay hale getirmeyi amaçlayan AeroCloud, düzenlenen Seri A turda 12.6 milyon dolar yatırım aldı. Stage 2 Capital liderliğinde düzenlene tura I2BF Global Ventures, Playfair Capital, Triple Point VenturesHaatch ve Praetura Ventures katıldı.

2019 yılında İngiltere’nin Chester şehrinde kurulan girişim, uçuşlar için otomatikleştirilmiş kapı tahsisi ve geliri artırmak için yedek kapı kapasitesini optimize etme gibi yaygın havaalanı kullanım durumlarını destekleyen özelliklerle tüm paydaşlara bulut aracılığıyla verilere erişim sağlıyor. Platform,  müşterilerine yılın belirli bir zamanı için yolcu sayısını tahmin etmek gibi geçmiş verileri kullanarak tahminler sunmak için makine öğrenimi akıllılarından yararlandığını söylüyor.

Girişimin halihazırda Avrupa’da Manchester ve Eindhoven havalimanlarıyla çalıştığı, ABD’de ise Tampa International ve John Wayne Airport ile çalıştığı açıklandı. AeroCloud’ın her yıl yaklaşık 150 milyon yolcuyu işlemden geçirdiği belirtiliyor.

AeroCloud platformu aynı zamanda belirli bir uçağa yolcuların yüzde kaçının bindiği ve ne zaman kalkacağı gibi önemli verileri birbirine bağlayarak uçağın zamanında kalkıp kalkmayacağını tahmin etmesine olanak tanıyor. Bununla beraber planlanmış varış kapısında bekleyen bir gecikmeli uçak varsa, kapıları gelen uçaklara otomatik olarak yeniden atayabiliyor.

AeroCloud kurucu ortağı ve CEO’su George Richardson, “Akıllı havaalanı yönetim sistemimize yapay zeka ve makine öğrenimini dahil ederek, havaalanı operasyon ekiplerinin daha az plan yapmasına ve daha çok eylem yapmasına olanak tanıyoruz. Havaalanları, günlük olarak değişen derecelerde insan etkileşimi gerektiren bir dizi göreve sahip oluyor. Yapay zeka ile bireyler ve ekipler üzerindeki bu bilişsel yükü azaltabilir ve bir havalimanının diğer öncelikli zorluklara odaklanması için zaman ayırmasına yardımcı olabiliriz.” dedi.

Yatırımla beraber girişim, çalışan sayısını artırmayı ve müşteri portföyünü geliştirmeyi planlıyor.

Güney Kore, 2028’de 6G teknolojisine geçiş yapmayı planlıyor

Birçok önemli teknoloji markasının anavatanı olan Güney Kore, 2028 yılında 6G teknolojisini hazır hale getirmek istediklerini açıkladı. 6G teknolojisiyle ilgili bilgiler, K-Network 2030 planı çerçevesinde paylaşıldı.

Güney Kore yakın zamanda, gelecekteki kablosuz frekanslarda erken bir avantaj sağlamayı amaçlayarak planlanandan iki yıl önce yani 2028’de 6G ağ hizmetini başlatmayı planladığını belirtti. Ülkenin Bilim ve Bilişim Bakanlığı, birinci sınıf 6G teknolojileri geliştirmeyi, yazılım tabanlı yeni nesil mobil ağları yenilemeyi ve ağ tedarik zincirini güçlendirmeyi amaçlayan K-Network 2030 planını duyurdu.

Gelişmiş plan aynı zamanda yerel şirketleri ülkede 6G teknolojisi için malzeme, parça ve ekipman üretmeye teşvik etmeyi ve herhangi bir mobil cihazla uyumlu açık bir RAN geliştirmeyi ve mobil operatörlerin ve işletmelerin esnek hizmetler sunmasını sağlamayı amaçlıyor. Ayrıca bakanlık, temel 6G teknolojileri üzerine 625.3 milyar KRW (481.7 milyon dolar) değerinde bir araştırma ve geliştirme projesi için bir fizibilite çalışması yürütüyor.

Güney Kore’nin 6G teknolojisinin geliştirilmesine liderlik etme çabaları, ülkenin gelecekteki ağ altyapısı için küresel rekabette lider konumunu sürdürmeye çalışmasıyla ortaya çıktı. Kablosuz iletişimde daha yüksek hızlara ve daha düşük gecikmeye olan talep artmaya devam ederken, ülke 5G ağ yarışının ardından rekabet üstünlüğünü korumak istiyor. Alman analiz firması IPlytics’e göre, geçen yıl 5G patent sayısının yüzde 25.9’unu Güney Kore oluştururken, pazar lideri Çin’i yüzde 26.8 ile yakından takip etti.

Gelişmiş plan, yerel şirketler ve araştırmacıların 6G teknolojisinin geliştirilmesine katılmaları için yeni fırsatlar da yaratacak. Hükümet, ülkede 6G teknolojisi için malzeme, parça ve ekipman üretimini teşvik ederek yeni işler yaratmayı ve ekonomik büyümeyi desteklemeyi umuyor. Açık RAN ​​sistemi aynı zamanda mobil operatörlerin ve işletmelerin telekomünikasyon sektöründe yeni iş fırsatları yaratabilecek esnek hizmetler sunmasını sağlayacak.

Bu hamle ile ülke, yeni nesil kablosuz teknolojide erken liderliği sağlamanın yanı sıra inovasyonu ve ekonomik büyümeyi teşvik etmeyi umuyor.

Yemek sipariş platformu Uber Eats, çok yakında Türkiye faaliyetlerine başlayacak

Uber tarafından geliştirilen yemek sipariş platformu Uber Eats, ülkemizdeki faaliyetlerine başlamaya hazırlanıyor. Uber Eats uygulamasına girilip üyelik işlemleri tamalandığında hemen açılan sayfada “Yakında geliyoruz” yazıyor.

2014 yılında kurulan Uber Eats, işletme ve restoranları müşterilerle buluşturan yemek sipariş platformu olarak karşımıza çıkıyor. Uber Eats’den verilen siparişler, işletmelerin kendi kuryeleri ya da Uber’in kendi teslimat ortakları üzerinden yapılıyor.

WebTekno tarafından paylaşılan habere göre Uber, yemek odaklı platformu Uber Eats’i ülkemizde kullanıma sunmayı planlıyor. Yurt dışında oldukça popüler olan uygulamanın ülkemizde de oldukça tercih edileceği düşünülüyor.

Uber Eats’in ülkemizde faaliyet göstermesiyle beraber Yemeksepeti, Getir ve Trendyol Yemek gibi pazarın öncü oyuncularının nasıl bir yol izleyeceği henüz bilinmiyor. Rekabetin kızışacağını varsayarsak hem hali hazırdaki oyuncular hem de Uber, müşteriler için çeşitli promosyonlar ve ödüller verebilir. Uber üzerinden verilen siparişleri sisteme kaydolan sürücüler, bisiklet ya da scooter sahipleri veya yürüyerek teslim etmek isteyen herkes müşterilere siparişlerini teslim edecek.

Diğer yemek platformlarında olduğu gibi Uber Eats’e kayıt olan işletmeler, platform üzerinden satış yapabilmek için henüz açıklanmasa da bir komisyon ödeyecek. Platforma işletmenizi kaydetmek ve satış yapmak için buradaki linke tıklayabilirsiniz. Platformla alakalı yeni bilgiler geldiğinde sizleri bilgilendireceğiz.

TikTok, içerik üreticilerini desteklemek için Creativity Program’ı başlattı

TikTok, platformundaki içerik üreticilerini desteklemek için Creativity Program‘ı hayata geçirdiğini açıkladı. Henüz beta sürümünde ve sadece ABD’de kullanıma sunulan program, içerik üreticileri için alternatif bir gelir kaynağı olacak.

İçerik üreticilerinin yaratıcılıklarını geliştirmelerine, daha yüksek gelir potansiyeli oluşturmalarına ve daha heyecan verici, gerçek dünya fırsatlarının kilidini açmalarına yardımcı olmak için tasarlanan Creativity Program Beta, her seviyeden içerik üreticinin ödüllendirilmesini destekleyen para kazanma yolu oluyor. 

TikTok, belirli somut ölçütleri karşılamanın yanı sıra, kullanıcıların Creativity Program aracılığıyla para kazanabilmeleri için “yüksek kaliteli, bir dakikadan uzun orijinal içerik” yayınlamaları gerektiğini söylüyor. İçerik üreticilerinin güncellenmiş bir kontrol panelinde video uygunluğunu takip edebilecekleri ve video performans verilerinin yanı sıra tahmini gelirlerini görebilecekleri de eklendi.

Programın önümüzdeki aylarda ABD’deki tüm uygun içerik üreticileri açılmadan önce başlangıçta yalnızca davetle alınacağı açıklandı. Katılımcıların en az 18 yaşında olması gerekiyor. Bununla beraber minimum takipçi ve video görüntüleme sayılarının karşılanması ve sürekli aktif olarak paylaşım yapıp iyi durumda olan bir hesaba sahip olmak da gerekiyor.

Birçok içerik üretici, milyonlarca kez görüntülenen videolar için yalnızca birkaç dolarlık ödeme aldıklarını iddia ederek TikTok’u eleştirdi. Kısa bir süre sonra şirket, önümüzdeki üç yıl içinde yüzbinlerce içerik oluşturucuyu 2 milyar doların üzerinde finansmanla destekleyeceğini söyledi. Platform, Creativity Program aracılığıyla ne kadar ödeme yapmayı planladığını belirtmedi.

TikTok, son birkaç aydır Fransa ve Brezilya’da test ettikten sonra ABD’de Creativity Program’ı uygulamaya başlıyor. Raporlara göre şirketin başka para kazanma planları da bulunuyor. 

Araç çağırma hizmeti inDrive, 150 milyon dolar yatırım aldı

Şehir içi yolculuklar için alternatif ulaşım uygulaması inDrive, General Catalyst‘ten 150 milyon dolar yatırım aldı. Yatırımın borç finansmanı olara alındığı açıklandı.

Online olarak araç çağırılmasını ve ulaşımı kolaylaştırmayı hedefleyen girişim, taksilerle anlaşma yaparak şimdilik sadece İstanbul’da hizmete başladığını sizlere aktarmıştık.

Faaliyetlerine 2012 yılında ABD’de de başlayan girişim, şehir içi toplu taşıma sistemine farklı bir bakış açısı getiriyor. Mısır, Tunus, Lübnan, Cezayir ve Fas’ın da yer aldığı 47 ülkede hizmet veren inDrive, ülkemizde de taksiler vasıtasıyla faaliyetlerini başlatarak müşterilerin rahat bir şekilde seyahat etmesini amaçlıyor.

Girişimin ülkemizde sunduğu sistemde seyahat rotası belirlendikten sonra taksiciyle doğrudan pazarlık yapılabiliyor. Müşteriler sadece bununla kalmayıp istedikleri marka, model ve araç tipine göre filtreleme yaparak uygun ulaşım aracını kolayca bulabiliyorlar. Bununla birlikte isteyen kişiler, sürücülere bahşiş de verebiliyor.

Geçen yıl şirket, uygulama aracılığıyla rezerve edilebilen teslimat, kargo taşımacılığı ve tamirci hizmetlerini kullanıcılarla buluşturdu.

inDrive CEO’su Arsen Tomksy, “InDrive güçlü bir mali durumda ve gereksinimlerine en uygun finansman araçları seçeneğine sahip. Bu yatırım, General Catalyst’in önümüzdeki yıllarda yeni topluluklara ve yeni iş dikeylerine başarılı bir şekilde genişlemeye devam etme becerimize olan inancını yansıttığına inanıyorum.” dedi.

General Catalyst, 2021 yılında düzenlenen Seri C yatırım turunda inDrive’ı Insight Partners ile birlikte desteklemişti. General Catalyst’e göre brüt gelirde yıllık bazda %88’lik bir büyüme görüldü. Araştırma firması data.ai’den alınan verilere atıfta bulunan inDrive, 61.8 milyon indirme ile 2022’de en hızlı büyüyen uluslararası araç çağırma uygulaması olduğunu söyledi.

Girişim, aldığı yatırımı yeni sektörlerde faaliyet göstermek için kullanacağını açıkladı.

Sony PlayStation 5 satışları, Avrupa’da yüzde 200 arttı

Japon elektronik üreticisi Sony, geçen ay PlayStation 5 modelinin Avrupa satışlarında büyük bir artış gördü. Şirketin en yeni nesil oyun konsolu, geçen yılın aynı ayına göre iki katından fazla sattı. 

Yeni bir rapora göre teknoloji devi, Ocak 2023’te Avrupa bölgesinde (İngiltere ve Almanya hariç) 493.000’den fazla konsol sattı. Şirket, Avrupa pazarındaki PS5 satışlarında yaklaşık yüzde 202 gibi etkileyici bir artış gördü. Satışlardaki bu etkileyici artışın nedenlerinden biri, gelişen tedarik zincirleri oluyor. Ocak 2022’de, tedarik kısıtlamaları nedeniyle PS5 satışları stabil haldeydi.

Geçen ayki PS5 satışlarına bakıldığında bu durumun önemli ölçüde iyileştiği görülüyor. PS5 ayrıca, Ocak 2022’ye göre satışlarında yaklaşık yüzde 11’lik bir düşüş gören Nintendo Switch’i geride bırakarak ayın 1 numaralı konsolu oldu. Microsoft Xbox Series S ve X de satışlarında geçen yıla oranla yaklaşık yüzde 32 düşüş gördü. Aynı dönemde marka, Avrupa genelinde 1.76 milyon ek ürün sattı. Bu satışlar, bir önceki aya göre satışlarda yüzde 2.1’lik bir düşüşe de işaret ediyor.

Her ne kadar Avrupa’da satışlar konusunda iyi bir ivme yakalasa da Sony, ülkemizdeki dolar kuru ve alım gücünün düşmesi nedeniyle küçülmeye gitti. Hatta markanın bazı ürünleri ülkemizde satışa sunulmayacak ve belli başlı ürünlerin pazarlaması distribütörler aracılığıyla yapılacak.

PS5 DualSense denetleyicileri açık ara en çok satan aksesuar oldu. Sony, geçen ay Avrupa genelinde 1.37 milyon puan ve abonelik kartı sattı. Bu sonuçlar da Ocak 2022’ye göre yüzde 4’lük bir düşüş yaşadığını gösterdi.

WhatsApp, iOS cihaz için video görüşmelerine picture-in-picture desteği getiriyor

Popüler mesajlaşma uygulaması WhatsApp, iOS için video görüşmeleri esnasında arka planda diğer uygulamaları çalıştırmaya yarayan picture-in-picture özelliğini kullanıma sundu. Bu sayede görüntülü konuşma yapan kişiler verimliliği artırarak aynı zamanda hem görüntülü konuşma hem de işleri devam ettirmeye yardımcı oluyor. 

Resim içinde resim (PiP) modu, kullanıcıların cihazlarını başka şekillerde kullanmaya devam ederken daha küçük bir pencerede video izlemelerine olanak tanıyor. Örneğin, çevrimiçi bir eğitim izliyorsanız veya WhatsApp Görüntülü Arama üzerinden biriyle sohbet ediyorsanız, arama oturumunuzu kesintiye uğratmadan e-postalarınız üzerinde çalışmaya veya sosyal medyada gezinmeye devam edebilirsiniz. PiP penceresi ayrıca, kullanıcının o anda yaptıklarına müdahale etmemesi için kullanıcının ihtiyaç duyduğu şekilde taşınabiliyor ve yeniden boyutlandırılabiliyor.

iOS kullanıcıları, bu özelliklerin keyfini çıkarmak için uygulamalarını en son yayınlanan V23.3.77 sürümüne güncellemeleri gerekiyor. Bu yeni WhatsApp güncellemesi, görüntülü aramalar sırasında çoklu görevleri eskisinden çok daha kolay hale getiriyor; kullanıcılar artık sesli/görüntülü sohbet yoluyla arkadaşları ve ailesiyle iletişimde kalmakla işlerini bitirmek arasında seçim yapmak zorunda kalmıyor. 

Yayınlanan yeni sürümde birçok özellik de uygulamaya geliyor. En yeni sürüm, artık belgelere alt yazı eklemeyi ve ayrıca sohbet gruplarınızın neyle ilgili olduğunu daha iyi ifade etmek için daha uzun konular ve açıklamalar eklemeyi destekliyor. Ayrıca profil fotoğrafınız ve çıkartmalarınız için kullanabileceğiniz bir avatar oluşturmak için yeni bir seçenek sunuyor. Görüntülü Aramalar yaparken kullanıcı deneyimini önemli ölçüde iyileştirecek olan WhatsApp’a kullanıcı dostu işlevsel özellikler geliyor.

Bankacılık sektörünün tecrübeli ismi Burçin Okur, Portuma ve Portoken’ın finansal operasyonlarından sorumlu yöneticisi oldu

Türkiye’nin ilk ve tek oyun içi reklamcılık şirketi ve oyunlara blockchaini entegre eden Portuma ekosistemine, bankacılık sektörünün önde gelen isimlerinden Burçin Okur “Financial Managing Partner” olarak katıldı!

Bankacılık kariyerinden sonra Peker Holding, Çiftçiler Holding de CFO/CEO ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev alan Okur, son olarak Ankara Etlik, İzmir ve Kocaeli PPP Devlet Şehir Hastanelerinde Türkerler Holding’i temsilen Yönetim Kurulu Üyesi olarak çalıştı.

Burçin Okur, 1987 yılında TED Ankara Koleji’ni, 1992 yılında ise Bilkent Üniversitesi İşletme Bölümü’nü bitirdi. Koç Üniversitesinde Harvard Business School programını tamamladı.

Okur, kariyerinin büyük bir kısmını bankacılık sektöründe geçirdi.

Okur’un Körfezbank ve Sümerbank ile başlayan bankacılık kariyeri; Finansbank, HSBC bankalarında üst düzey yönetici olarak devam etti.

Okur yaratıcı fikirleri ve geniş bilgi birikimi ile hem Portuma hem de Portoken tarafında görev alacak.

Portuma ekosistemine dahil olan Okur verdiği demeçte: “Portuma ekosistemini incelediğimde hem sahip olduğu potansiyeli gördüm hem de bu projenin bir parçası olmak istedim. Ortaklarla yaptığımız görüşmeler sonucunda Portuma’nın Mart ayı itibariyle yapmaya başlayacağı atılımları ve global piyasalara açılmasını sağlayacak kriterleri belirleyerek çalışmalarımıza hemen başladık. 2023 sonuna gelmeden çok farklı bir noktada olacağımıza inanıyoruz.” dedi.

Konuyla ilgili gelişmeler oldukça sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz

Dünyanın ilk taşınabilir hemodiyaliz cihazını geliştiren NextKidney, 11.9 milyon euro yatırım aldı

Dünyanın ilk taşınabilir hemodiyaliz cihazını geliştirmek için çalışmalar yapan NextKidney, düzenlenen Seri B turda 11.9 milyon euro yatırım aldı. Tur, daha önce sizlere paylaştığımız OnePlanetCrowd liderliğindeki 4.1 milyon euroluk turun devamı olarak Fransa ve Hollanda’daki yatırımcıların katılımıyla gerçekleşti.

Her yıl dünya çapında 2.8 milyon kişi diyaliz tedavisi görüyor. Bununla birlikte, hemodiyaliz, zaman taahhüdü ve yoğunluk açısından son derece zahmetli olduğu için böbrek hastalarının hayatını önemli ölçüde etkiliyor. Bu sorunları analiz eden girişim de çözümler üzerinde derinlemesine çalışmalar yapıyor.

Geçtiğimiz Kasım ayında sizlerle kitle fonlama yatırım turuna çıktığını paylaştığımız Nextkidney, böbrek yetmezliğinden muzdarip hastaların yaşam tarzını iyileştirmek için Hollandalı sağlık sigortası şirketleri CZZilveren KruisMenzis ve profesyonellerle iş birliği içinde hastaların bağımsız olarak diyalize girmesini sağlayan Neokidney’i geliştirdi.

Girişimin geliştirdiği çözüm, hastaların özgür bir yaşam geçirmelerini ve yaşam kalitelerinin iyileştirmeyi sağlıyor. Ayrıca daha az bakım desteği ve diyaliz sıvısı ihtiyacı sayesinde de tedavi maliyeti azalıyor. Neokidney, girişimin Lozan ve Singapur’daki laboratuvarlarında geliştiriliyor.

Halk sağlığı politikasında böbrek yetmezliğinin tedavisi giderek daha fazla önem kazanıyor. NextKidney, Neokidney ev tipi hemodiyaliz cihazının geliştirilmesiyle dünya genelindeki diyaliz hastalarının yaşam kalitesini artırmayı hedefliyor.

Hemodiyaliz, böbrekleri düzgün çalışmayan kişilerde kanı temizlemek için kullanılan bir işlem olarak açıklanıyor. Hemodiyaliz cihazları kanın verimli ve güvenli bir şekilde filtrelenmesine yardımcı oluyor.

NextKidney, yaklaşımının merkezine hastayı ve yaşam kalitesini yerleştirerek güvenli, kullanışlı ve kullanımı basit bir çözüm sağlamak için yenilikçi teknolojilerden yararlanıyor.

NextKidney CEO’su Jérôme Augustin, “Küresel diyaliz pazarındaki sürekli büyüme, insan gücü, lojistik ve hastaların yaşam kalitesi gibi güncel sorunları ele alan bir cihaz talep ediyor. Neokidney bunu, hastaların herhangi bir zamanda herhangi bir yerde diyaliz tedavilerini sıvı lojistiği veya altyapı tarafından engellenmeden gerçekleştirmesini sağlayarak, hastaların toplumla ve profesyonel yaşamlarıyla daha uzun süre bağlantıda kalmalarını sağlayarak yapıyor.” dedi. 

NextKidney, yatırımları girişimin taşınabilir cihazının klinik deneyleri için kullanacağını söylüyor.