Ana Sayfa Blog Sayfa 239

Yapay zeka destekli hukuk teknolojileri geliştiren Henchman, 6.5 milyon euro yatırım aldı

Hukukçuların karmaşık sözleşmeler hazırlamasına ve müzakere etmesine yardımcı olmayı amaçlayan yapay zeka destekli teknolojiler geliştiren Henchman, düzenlenen Seri A turda 6.5 milyon euro yatırım aldı. Adjacent VC ve Acton Capital tarafından yönetilen tura Conviction VC, melek yatırımcılar Louis Jonckheere, Pieterjan Bouten, Felix Van de Maele ve Bram Couvreur katıldı.

Haziran 2021’de Jorn Vanysacker, Gilles Mattelin ve Wouter Van Respaille tarafından kurulan girişim, şimdiye kadar yapılmış en hızlı sözleşme taslağı hazırlama deneyimini oluşturmak için geliştirildi. Henchman, önceki şirketi Intuo’nun 2019’da Unit4 tarafından satın alınmasının ardından kazanç döneminde hayat buldu.

Henchman’ı geliştirirken ve piyasaya sürerken karşılaşılan zorlukları tartışan Vanysacker, “Henchman müşterilerini ‘ücretlendirmek’ istemeden önce, ilk günden itibaren ürün ve teknolojiyi somutlaştırmak için belirlediğimiz çok net spesifikasyonlara sahiptik. Örneğin, Henchman gibi spesifikasyonların Tak ve Çalıştır, sahte korumalı, sistem ve dilden bağımsız olması gerekiyor. Bu süreç yaklaşık 18 ayımızı aldı.” dedi. 

Pazar araştırmalarından elde edilen bilgilere atıfta bulunan Vanysacker, katılımcıların çok fazla gereksiz iş yapıldığını ve “bir maddede veya tanımda ‘yanlış’ ifadeyi seçme konusunda genel bir korku olduğunu” belirttiklerini söylüyor. Henchman’ın devreye girdiği ve sorunu ele aldığı yer burasıdır. 

Belçika merkezli girişim, sözleşmeleri ve maddeleri otomatik olarak tanıyıp kategorilere ayırarak müşterilerin bu maddeleri aramasını kolaylaştırıyor. Platformun teknolojisi dilden ve sistemden bağımsız olarak çalışıyor. Yani herhangi bir doküman yönetim sistemine bağlanıp tüm maddeleri ve tanımları saatler içinde işliyor.

Vanysacker’a göre, Henchman’ın çözümü %90 civarında doğru işlem yapıyor. Kurulduğu zamandan bugüne dek girişim, 15 farklı ülkede 100’den fazla yeni müşteriyle gelirinde %750’lik bir büyüme yaşadı.

Yeni yatırım, girişimin hali hazırdaki sistemi daha geliştirmesi için kullanılacak.

İklim teknolojileri odaklı BlocPower, 150 milyon dolar yatırım aldı

ABD’deki binaları yeşillendirmeye odaklanan iklim teknolojisi girişimi BlocPower, 150 milyon dolar yatırım aldı. Goldman Sachs liderliğinde düzenlenen tura Microsoft Climate Innovation Fund, Credit Suisse, Builders Vision, New York State Ventures, Unreasonable Collective, Kimbal ve Christiana Musk, Gaingels, Van Jones, Kapor Capital, My Climate Journey, Tale Venture Partners ve NBA süper yıldızı ve girişimci Russell Westbrook katıldı. 

2014 yılında kurulan girişim, ABD şehirlerini yeşillendiren iklim teknolojisi odaklı bir girişim olarak karşımıza çıkıyor. Kurulduğu günden bu yana 5.000’den fazla konut, ticari bina ve ibadethanede enerji projesini tamamladı. BlocPower, temiz enerji projelerinin analizi, kiralaması, proje yönetimi ve izlenmesi için tescilli yazılımını kullanıyor.

Girişim, ülke genelinde düşük ve orta gelirli mahallelerdeki binaları fosil yakıtlardan ısıtma için daha düşük karbonlu elektrik kullanmaya dönüştürmek istiyor. Ayrıca bu dönüşüm sürecini kiracılar, bina sahipleri ve proje finansörleri için tasarruf sağlayan ve para kazandıran bir girişim haline getirmek istiyor.

BlocPower CEO’su Donnel Baird, “2014’ten beri BlocPower, Amerika’nın kentsel çekirdeğini karbondan arındırmaya, yeşil ekonominin iş gücünü geliştirmeye ve yetersiz hizmet alan ve savunmasız topluluklara iklim adaleti getirmeye odaklanıyor. Şehir sakinlerinin yaşam kalitesini artırırken iklim kriziyle savaşıyoruz. Goldman Sachs’tan sağlanan finansman, Amerika genelinde bina karbonsuzlaştırmayı hızlandırmamızı sağlayacak. Birisi değişiklik yapmak veya yeni bir şey yapmak istediğinde, hiçbir şeyin en iyi planlanmış planlara göre sonuçlanacağı garanti edilemez. Yumurtaları kırmadan omlet yapamazsınız. Toz olmadan bir evi yenileyemezsiniz.” dedi. 

Yeni yatırım, BlocPower’ın tescilli SaaS analitik platformunu geliştirmesini sağlayacak.

Dijital eğitim platformu Edurino, 10.5 milyon euro yatırım aldı

Çocuklara yönelik kişiselleştirilmiş bir öğrenme platformu oluşturmak isteyen Edurino, düzenlenen Seri A turda 10.5 milyon euro yatırım aldı. DN Capital tarafından yönetilen tura Tengelmann Ventures, FJ Labs, btov Partners, Jens Begemann ve Emerge Education katıldı.

2021’de kurulan girişim, kısa sürede Almanya’nın en hızlı büyüyen girişimlerinden biri haline geldi. Franziska Meyer ve Irene Klemm, çocukları oyunların büyüsü aracılığıyla dijital öğrenmeye güvenli bir şekilde tanıtma misyonuyla Edurino’yu kurdu.

Platform, ebeveynlere ve eğitimcilere, fiziksel ve dijital gelişimlerinin biçimlendirici yıllarında çocuklara rehberlik edecek etkili ve ilgi çekici araçlar sunuyor. Hibrit bir öğrenme sistemi sayesinde de çocukların her gün belirli bir yere gitmesine gerek kalmıyor. Münih merkezli girişim, 21. yüzyıla uygun kişiselleştirilmiş bir öğrenme platformu aracılığıyla genç öğrencileri eğitim yolculukları boyunca desteklemek istiyor.

Girişim, bir öğrenme uygulamasını analog oyun figürleri ve ergonomik bir kalemle birleştiriyor. Çocukları yarının dijital (çalışan) dünyasına hazırlamak için Edurino, STEM konuları ve ötesindeki klasik okul okuma, yazma ve aritmetik yeterliliklerini 21. yüzyılda başarılı olmak için gereken temel yeterliliklere genişletiyor.

Şu anda DACH bölgesinde piyasaya sürülen 100 binden fazla Edurino ürünü ailelere satıldı ve dijital okul öncesi dersleri için hibrit öğrenme konsepti 160’tan fazla eğitim kurumunda kullanılıyor.

Edurino’nun kurucuları Irene Klemm ve Franziska Meyer, “10 yıl sonra çocuklarımız bugün var olmayan işlerde çalışacaklar. Bu beceri açığını kapatmak için Edurino ile dijital eğitimde yeni bir sayfa açtık. Oyunların büyüsüyle, çocuklara dijitalleşmenin olumlu gücünü anlamaları ve kullanmaları için beceri ve deneyim kazandırmak istiyoruz. Binlerce aileden gelen güçlü geri bildirimler ve ortak anaokullarımızla yaptığımız iş birliği, bizi Edurino’yu küresel olarak genişletmeye itiyor.” dedi. 

Yeni yatırım, girişimin diğer Avrupa ülkelerinde faaliyetlerine başlaması için kullanılacak.

OpenAI, konuşmaları yazıya dönüştüren Whisper API modelini piyasaya sürdü

Yapay zeka araçlarıyla hayatımızda yeni bir sayfa açan OpenAI, konuşmaları yazıya dönüştüren Whisper API modelini geçtiğimiz Eylül atında yaptığı duyurunun ardından piyasaya sürdü. Bu yeni model, aynı zamanda çeviri işlevi de görüyor.

Dakikası 0,006 ABD Doları olarak fiyatlandırılan Whisper, OpenAI’nin birden çok dilde “sağlam” transkripsiyona ve bu dillerden İngilizceye çeviriye olanak sağladığını iddia ediyor. M4A, MP3, MP4, MPEG, MPGA, WAV ve WEBM gibi çeşitli biçimlerdeki dosyaları da alıyor.

Sayısız kuruluş, Google, Amazon ve Meta gibi teknoloji devlerinin sunduğu yazılım ve hizmetlerin merkezinde yer alan, son derece yetenekli konuşma tanıma sistemleri geliştirdi. Ancak Whisper’ı farklı kılan şey, OpenAI başkanı ve başkanı Greg Brockman‘a göre web’den toplanan 680.000 saatlik çok dilli ve “çoklu görev” verileri üzerinde eğitilmiş olması ve bu da benzersiz aksanların, arka plan gürültüsünün ve teknik jargonun daha iyi tanınmasına yol açıyor. Yani rakiplerine oranla daha gelişmiş bir dil algılama deneyimine sahip oluyor.

Brockman, ses transkripsiyon teknolojisini benimseyen işletmeler söz konusu olduğunda, önünde pek çok engel bulunuyor. Şirketler, konuşma teknolojileri benimsememelerinin başlıca nedenleri olarak doğruluk, aksan veya lehçeyle ilgili tanıma sorunları ve maliyeti belirtiyor.

OpenAI, Whisper’ın transkripsiyon yeteneklerinin mevcut uygulamaları, hizmetleri, ürünleri ve araçları iyileştirmek için kullanıldığını görüyor. Yapay zeka destekli dil öğrenme uygulaması Speak, yeni bir uygulama içi sanal konuşma yardımcısına güç sağlamak için Whisper API’yi kullanıyor.

OpenAI, Whisper’ın da yeni piyasaya sürüldüğünü ve hata yapabileceğini hatırlatıyor. Sistem, büyük miktarda gürültülü veri üzerinde eğitildiğinden, OpenAI, Whisper’ın transkripsiyonlarına gerçekte konuşulmayan sözcükler ekleyebileceği konusunda uyarıyor.

Yerli elektronik para şirketlerinden Birleşik Ödeme, Azerbaycan’a anında para transferine başladı

İnovatif FinTek çözümleriyle Türkiye’nin ilk elektronik para şirketlerinden Birleşik Ödeme, uluslararası para transfer hizmetini Azerbaycan’a da taşıdı. Bölgenin lider FinTek’i olma vizyonu kapsamında faaliyetlerini sürdüren Birleşik Ödeme, Azerbaycan’a Türkiye’den para transferlerini komisyonsuz ve anında gerçekleştiriyor. 

‘Komisyonsuz para transfer altyapısını sağlayan ilk şirketiz’

Türkiye ile Azerbaycan arasında güçlü bir bağ olduğunu belirten Birleşik Ödeme CEO’su İlker Sözdinler, “Birleşik Ödeme olarak, yurt dışı açılımımızı yaklaşık 1.5 yıl önce Azerbaycan ile başlattık. İki ülke arasındaki güçlü bağı geliştirdiğimiz finansal teknolojilerle daha da ileri bir noktaya taşımayı amaçladık. Gerekli başvurularımızı yaparak lisans alma süreçlerimizi tamamladık. Şu anda Birleşik Ödeme olarak, Türkiye’den Azerbaycan’daki tüm kartlara komisyonsuz para transfer altyapısını sağlayan ilk şirketiz. Azerbaycan’daki kullanıcılara beklemeden, saniyeler içinde ve tüm kartlara komisyonsuz 7/24 para transferi imkânı sunuyoruz. Deneyimli ekibimizle yatırımcısı olduğumuz Turan gibi Türk girişimleri için de altyapı hizmeti sağlıyor, startupların yurt dışındaki başarılarına destek oluyoruz. Önümüzdeki günlerde de akıllı kasa, sanal POS gibi diğer ürünlerimizle pazarda varlığımızı sürdürecek; global iş ortaklarımızın da Azerbaycan’a açılmasını sağlayacağız. Başarımızın en önemli etkeni de buradaki operasyonumuzu bankacılık ve finans teknolojileri alanına hâkim, ülkenin pazar dinamikleri konusunda tecrübeli ismi Azerbaycan Ülke Müdürü Edgar F. Abdullayev ile yürütmemiz” dedi. 

‘Sunduğumuz teknolojiyle pazarın yüzde 10’una hakimiz’

Birleşik Ödeme Azerbaycan Ülke Müdürü Edgar F. Abdullayev ise şunları söyledi: “Azerbaycan’da ailesini bırakarak Türkiye’ye çalışmak için giden pek çok vatandaşımız bulunuyor. Aynı şekilde çocukları Türkiye’de okuyan aileler de hayli fazla. Vatandaşlar ailelerine ya da çocuklarına para transferini ihtiyaç olduğu anda yapmak istiyor. Bir de transfer için yüksek miktarda komisyon ödemek zorunda kalıyorlar. Birleşik Ödeme olarak Azerbaycan’daki bankalarla kurduğumuz güçlü bağlantılar, ülkenin en teknolojik ve güçlü data center altyapısına sahip olan Azintelecom ile iş birliğimiz ve Tier III sertifikasyonuna sahip güvenli ve yüksek teknolojili altyapımız sayesinde Azerbaycan’da para transferi mesai sonrası ya da hafta sonu fark etmeksizin 7/24 gerçekleştirilebilir hale geldi. Şu anda Birleşik Ödeme teknolojik altyapısı sayesinde pazarın yüzde 10’una hâkim durumdayız.” 

Tofaş, Stellantis’in Türkiye haklarını 400 milyon dolara satın aldı

Koç Holding ve Stellantis N.V. müşterilere ve iş ortaklarına sınıfının en iyisi ürün ve hizmetlerin verimli bir şekilde sunulması, Türkiye’deki operasyon potansiyelinin artırılması amacıyla mevcut Tofaş ortak girişimlerini daha da genişletme ve büyütmeyi hedeflediklerini açıkladı. 

Tofaş, Stellantis Türkiye dağıtım şirketi Stellantis Otomotiv Pazarlama A.Ş.’nin sermayesinin tamamını satın alıyor. Sonuç olarak, Türkiye’de dağıtıma sunulan tüm Stellantis markalarıAlfa Romeo, Fiat, Citroën, DS Automobiles, Jeep®, Maserati, Opel ve PeugeotTofaş tarafından dağıtılacak.

Türkiye’deki tüm faaliyetlerin iki güçlü hissedarın desteğiyle tek bir çatı altında toplanması, dünya çapında ticari faaliyetlerde, üretimde ve Ar-Ge’de benzeri görülmemiş sinerjilere izin verirken, Türk tüketicisine daha geniş ve verimli ürün ve hizmetler sunmanın da yolunu açacaktır. Tofaş’ın potansiyelini daha da ileriye taşımak için yeni iş fırsatları da ufukta belirmektedir.

Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu “6 Şubat’ta yaşadığımız deprem felaketinin yaralarını sarmayı sürdürüyor, üzerimize düşeni kararlılıkla gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Bu zor dönemin atlatılmasında ülkemize yapılacak yatırımların büyük önem taşıdığına inanıyoruz. Bu stratejik yatırım; üretim hacmi, ihracat performansı ve Ar-Ge yetkinlikleri ile şirketimiz Tofaş’ı otomotiv sektöründe çok daha önemli bir noktaya taşıyor. Türkiye otomotiv sektöründe lider konumundaki Tofaş, bu yeni yatırım ile hedeflerini büyütüyor ve iddiasını güçlendiriyor. Böyle zor bir süreçte gerçekleşen bu umut verici anlaşma topluluğumuzun ve ortağımızın ülkemize olan inancını da bir kez daha teyit ediyor. Ortaya çıkacak katma değer ile ülkemizin otomotivdeki rekabet gücünün artmasına hizmet etmeyi sürdüreceğiz.” dedi.

Stellantis CEO’su Carlos Tavares ise “Türkiye, Orta Doğu ve Afrika’da lider bir pazar payına ulaşmaya çalışırken, uzun vadeli stratejik planımız olan Dare Forward 2030’da kritik bir rol oynuyor” dedi. “Koç ile ortaklığımızı derinleştirmek sinerji yaratacak, değeri artıracak ve tüm segmentlerdeki Stellantis markaları için pazar potansiyelini büyütecektir. Türkiye’nin önde gelen sanayi kuruluşlarından biri olan Tofaş ortak girişimimiz, önemli üretim ve Ar-Ge merkezlerimizden biridir. Türkiye’nin karşı karşıya olduğu mevcut acı verici süreçte, sürdürülebilir bir geleceği umutla ve dayanıklıkla yeniden inşa etme kapasitesini dünyaya gösteren bir ülkede liderlik rolümüzü 50 yılı aşkın geçmişimizin ötesine taşıyacağı için bu anlaşma üzerinde çalışan ekiplere en içten teşekkürlerimi sunuyorum.” açıklamasında bulundu. 

Anlaşma ayrıca şunları da özetlemektedir:

  • Stellantis, 2025 yılı başından itibaren üretime başlama hedefiyle 5 marka için planlanan hem orta boy hafif ticari araç hem de binek otomobil versiyonlarında “K0” modelinin üretimini Tofaş’a tahsis edecek.
  • Mevcut Doblo üretiminin, Temmuz 2023’te “K0” modelinin üretim bantlarında çalışmalar başlayıncaya kadar devam etmesi planlanıyor.
  • Mevcut Fiat Egea/Tipo projesi 2025 yılı sonuna kadar uzatılmıştır.

İlgili rekabet otoritelerinin onayı da dahil olmak üzere gerekli düzenleyici onaylara tabi olacak işlemin 2023 yılının ikinci yarısında tamamlanması bekleniyor.

Binance, DALL-E’ye rakip olacak yapay zeka destekli Bicasso ile NFT üretecek

Dünyanın en büyük kripto para platformlarından Binance, OpenAI tarafından geliştirilen görsel içerik odaklı yapay zeka destekli DALL-E‘ye rakip olacak Bicasso uygulamasını duyurdu. Bicasso ile NFT’ler oluşturulup satabilmek mümkün hale geliyor.

Binance, kullanıcılarının platform içerisinde işlem yapmaları ve daha fazla kazanmaları için çeşitli uygulamalar ve oyunlar yapıyor. Hem kullanıcı sayısında artış yaşanması hem de uygulamada geçirilen vaktin uzaması sayesinde işlem sayısında da buna bağlı olarak yükseliş oluyor. Bicasso da bu etkenleri sağlayacak birçok özellik yer aıyor.

Bicasso olarak adlandırılan yapay zeka, kullanıcıların yaratıcılıklarını gerçekleştirmelerine ve yalnızca birkaç tıklamayla bir NFT kazanmalarına olanak tanıyacak. Bunu yapmak için yapay zeka kullanıcılardan, ne tür bir içerik almak istediklerini ve görevlerin bir açıklamasını istiyor. Bu verilerin eksiksiz girilmesiyle beraber birkaç saniye içerisinde render alınarak içeriğin gözler önüne serilmesi sağlanıyor.

Binance ve Bicasso’nun ana hedefi , kullanıcıların kendi dijital portrelerini oluşturmalarını sağlamak gibi görünüyor. Anında bir NFT oluşturma yeteneğinin de birden fazla kişiyi fazlasıyla memnun edeceği düşünülüyor. 

Hayal gücünün bir sınırı olmadığı gibi kullanıcılar, belirttikleri içerikleri kolayca oluşturulmasını bekliyor. Yapay zeka tarafından oluşturulan görsel içerik, NFT ve blockchain olarak kaydedilebiliyor.

İspanyol ressam Pablo Picasso’dan büyük ölçüde ilham alan kripto borsasının yapay zekası için bu yeni oluşuma Bicasso adının verilmesinin arkasında da Binance ve Picasso yatıyor. Yapay zekanın şu an için geliştirilme aşamasında olduğu belirtiliyor. Test sürecinde ilk olarak 10.000 kişinin katılacağı açıklandı. Yapılan geri dönüşlerle beraber daha geniş bir test programı ve hemen ardından da tüm kullanıcılara açılacağı tahmin ediliyor. Bicasso ile içerik oluşturmak isterseniz buraya tıklayabilirsiniz.

Doktorlara muayene için dijital bir platform sunan Doctorly, 10 milyon dolar yatırım aldı

Doktorlar için dijital öncelikli, bulut tabanlı, tamamen merkezi bir muayenehane yönetimi platformu sunan Doctorly, düzenlenen Seri A turda 10 milyon dolar yatırım aldı. Tura, WELL Health Technologies Corp., Horizons Ventures, SpeedinvestThe DeltaUNIQA VenturesCalm/Storm Ventures ve Seedcamp katıldı.

2018’de kurulan Doctorly, seri teknoloji girişimcileri, doktorlar, teknoloji uzmanları ve ürün tasarım uzmanlarından oluşan uluslararası bir ekipten oluşuyor. Kurucuları arasında Samir El-Alami, Anna von Stackelberg, Nicklas Teicke ve Sebastian L yer alıyor. 

Alman düzenleyici Kassenärztliche Bundesvereinigung’dan (KBV) onay almadan ve 2022’nin başında lansmanını yapmadan önce ürününü oluşturmak için dört yıl harcadı. Doctorly, Almanya’da ve uluslararası alanda doktorlar tarafından kullanılan eski muayenehane yönetimi yazılımını değiştirmeyi hedefliyor. Girişim, B2B ve B2C modelleriyle, bir doktorun muayenehanesini dijital olarak yönetmesi ve hastalarıyla daha önce hiç olmadığı kadar etkileşim kurması için tüm dijital teknolojiyi, araçları ve desteği tek bir sistem üzerinden sağlıyor.

Doctorly’nin LinkedIn hesabı üzerinden, “Tıbbi uygulamaların nasıl çalıştığını yeniden dijitalleştirmeye devam etmek ve yüksek düzeyde düzenlenmiş, temel idari yüklerini büyük ölçüde azaltarak tıp uzmanlarını desteklemek için inanılmaz derecede motive olduk.” açıklaması yapıldı.

Doctorly, 2023’te hizmetlerini ana pazarında ölçeklendirmenin yanı sıra satış ve pazarlama işgücünü genişletmeyi planlıyor. Ayrıca girişim, 2024 yılında Seri B yatırım turuna çıkarak çalışamlarını daha da büyütmeyi hedefliyor.

Meta, geliştirdiği AR gözlüklerini 2027 yılında piyasaya sürecek

Meta, artırılmış ve sanala gerçeklik odaklı AR gözlüklerini 2027 yılında piyasaya sürmeyi planlıyor. Mark Zuckerberg, milyarlarca dolar yatırım yaptığı metaverse’den olumlu geri dönüş alabilmek için destekleyici ekipmanlar geliştiriyor.

Ortaya çıkan bilgilere göre cihazların avatarları gerçek dünyanın üzerine entegre edilmiş yüksek kaliteli hologramlar yansıtma kabiliyetine sahip olacağı bildiriliyor. Bununla beraber ürünlerin oldukça pahalı olması bekleniyor. Gözlükleri ilk olarak 2024 yılında Meta çalışanları test edecek. Meta’nın “İnovasyon” odaklı gelişmiş akıllı gözlük serisi çalışanların geri bildirimlerinin ardından geliştirilip piyasaya sürülecek.

2024’te Meta, “VR tüketici pazarındaki en cazip fiyat noktasında” satmayı planladığı “Ventura” kod adlı bir VR kulaklığı da piyasaya sürmeyi planlıyor. 2025 yılında ise şirket, üçüncü nesil Ray-Ban Stories’i piyasaya sürmeyi planlıyor. Gelen metinleri görüntülemek, QR kodlarını taramak ve mesajları gerçek zamanlı olarak diğer dillere çevirmek için tasarlanmış “vizör” adlı bir ekrana sahip olacak. Kullanıcıların el hareketleriyle gözlükleri kontrol edebilecekleri ve sonunda sanal bir klavye kullanarak mesaj yazabilecekleri bildiriliyor. Ayrıca Meta, bu özel gözlüklerle uyumlu bir akıllı saat geliştiriyor.

Meta, önümüzdeki birkaç yıl içinde AR ve VR gözlükleri piyasaya sürmeyi planlayan tek büyük teknoloji şirketi değil. Apple’ın uzun zamandır beklenen karma gerçeklik kulaklığını Haziran ayında WWDC’de görücüye çıkaracağı tahmin ediliyor. AR ve VR teknolojileri, gün geçtikçe hayatımıza daha fazla adapte oluyor. 

Evimdeki Psikolog’dan depremzedeler için yeni hizmet: Askıda Terapi

Online terapi platformu Evimdeki Psikolog, deprem bölgesinde yaşayan ve depremden etkilenen kişiler için Askıda Terapi hizmetini başlattı. Bu hizmetle beraber depremzedelere yardım etmek isteyen kişiler, onlar için terapi seansları alabilyorlar.

Konuyla alakalı girişim tarafından yapılan açıklama şu şekilde:

“Ülkemizi derinden sarsan afet sonrasında fiziksel yaraları sarmak ve bölgedeki ihtiyaçları temin etmek için tek yürek olmuş bir şekilde çalıştık. Bu büyük yıkım, ruhsal yaraların da bir an önce ele alınmasını da beraberinde gerektirdi. Hiç şüphesiz yaşanılan bu afet fiziksel etkileriyle birlikte ruhsal dünyamızı da derinden sarstı.

Doğrudan depremi yaşayan bireyler hala var olan koşullar altında yaşamlarına devam etmeye çalışırken bölgeden uzakta yaşayan bireyler ise muazzam bir gönüllülük ile “Onlar için ne yapabilirim?” sorunun telaşını yaşadı ve yaşamaya devam ediyor. Bu noktada asırlık bir Japon sanatı olan Kintsugi ile söze devam etmeyi anlamlı buluyoruz. Çatlamış ve hasar almış çömlekleri onarmak için kullanılan bu teknik, kırılan parçaları toz altın, gümüş veya platin ile onarmayı içerir. Bizler de bireysel ve toplumsal olarak aldığımız hasar sonrasında en anlamlı şekilde, hayatımıza yeni değerler katarak tüm parçalarımızı tekrar bir araya getirmenin yolunu bulmak bundan sonraki süreçte en önemli meselemiz olmalıdır.

“Başımıza gelen olay kadar, bundan sonra ne yapacağımızı da çok önemlidir.”

Psikologlar olarak; bölgede evini, sokağını, anılarını, yakınlarını kaybetmiş birçok insanın ruhsal olarak en temel ihtiyacının yalnız olmadığını bilmek olduğuna şahit oluyoruz. Bu ihtiyacın farkındalığı ile evimdekipsikolog.com olarak depremin ikinci gününden itibaren ücretsiz online psikolojik destek ekibi oluşturduk. Bölgedeki insanları yalnız bırakmamak için hızlıca organize olduk.

“Bir günde oluşan ruhsal yaralar, bir günde sarılamayacak.”

Deprem anında ve sonrasındaki yaşantıların etkilerinin hızlıca iyileşip kapanacak bir yara olmadığını biliyoruz. Fiziksel yaralar iyileştiğinde ve belki tüm şehirler toplandığında dahi uygun destek alınmadıysa ruhsal yaralar iyileşmeyebilir ve kendine zarar vermek, başkasına zarar verme, alkol ve madde kullanımı gibi kişinin kendince bulduğu baş etme yöntemlerine başvurma riski bulunmaktadır. Deprem bölgesinde yaşayan ve kayıp veren herkes bu risk grubunun içindedir. Bu bilgiye dayanarak ücretsiz verdiğimiz psikolojik desteği daha sürdürülebilir hale getirmek için “Askıda Terapi” projemizi geliştirdik.

Askıda Terapi Nedir?

  • Bizlere ücretsiz psikolojik destek için başvuran her birey öncelikli olarak kısa bir ön görüşmeden geçer.
  • Ön görüşmede risk grubunda olduğu tespit edilen bireyler uygun uzmanla eşleştirilir,
  • 48 saat içinde ilk psikolojik destek seansı gerçekleşir,
  • Askıya bırakılan her terapi ise risk grubundaki bireylerin 6-12 ay süreyle takip edilmesine aracılık sağlar.

Yaşanan bu toplumsal depremde her şeyini kaybeden bir bireyi topluma kazandırmak için siz de askıya terapi bırakın, kişinin sağlıklı düşünmesine, hayatını yeniden kurabilmek için nefes almasına, planlama yapabilmek için zihninin sakinleşmesine destek olun.

Askıya bıraktığınız her terapi yeni bir hayata başlamak için bir umuttur. Depremzedelere umut olun.”