Ana Sayfa Blog Sayfa 231

Dikey tarıma odaklanan Futura Gaïa, 11 milyon euro yatırım aldı

Sürdürülebilir bir gelecek için dikey tarımın gücünden yararlanmak isteyen Futura Gaïa, 11 milyon euro yatırım aldı. Tura, UI Investissement, Sofilaro, Région Sud Investissement, Caap Création, Occipac, Elpis, Alain François Raymond, Banque des Territoires, Abeille Impact Investing France, Colam Impact, InvESS’t PACA ve Sowefund katıldı.

Dikey tarım, artan nüfusumuzun besin ihtiyacını karşılayacak alternatif bir yol olarak görülüyor. Adından da anlaşılacağı gibi, yerden tasarruf sağlayan, iç mekanlarda yapılabilen ve daha verimli ve daha sürdürülebilir bir tarımsal süreç sağlayan dikey olarak büyüyen ürünlerden oluşuyor. İçeride konumlandırılması, çevresel koşulların daha iyi kontrol edilebilmesi ve ithalat ihtiyacının azalması nedeniyle ürünlerin yerel olarak yetiştirilebileceği anlamına geliyor. Futura Gaïa da bu konuya oldukça önem veriyor. 

2019 yılında kurulan girişim, toprağa dayalı otomasyon sunan ve açık tarla ve sera tarımını tamamlayıcı nitelikte, kullanıma hazır dikey çiftlikler tasarlıyor ve pazarlıyor. Fransa merkezli Futura Gaïa, iç mekan bitki üretimi için toprak bazlı bir çözüm olan döner jeoponik sunarak bu gelişmekte olan pazarda öne çıkıyor. İklim değişikliğinin ve su kıtlığının hızlanan etkileriyle yüzleşmek için Futura Gaïa, yerel aktörleri dahil ederken gıda egemenliği görünümünü iyileştirmeye katkıda bulunmayı amaçlıyor.

Futura Gaïa kurucu ortağı ve CEO’su Pascal Thomas, “İnovasyonumuzu, tarım dünyasındaki gerekli değişiklikleri tamamlayıcı bir çözüm olarak görüyoruz. Çözümümüz, taze, yerel ve sağlıklı bitki ürünlerinin tedarik edilmesini sağlıyor. Aynı zamanda hem ilaç hem de kozmetik pazarları için yüksek çevre kalitesine sahip bitki üretiminin ayrıcalıklı bir kaynağı olacaktır. Eski yatırımcılarımızın desteği ve sadakati, yeni sermaye sağlayıcılarımızla birleştiğinde, yaklaşımımızın uygunluğunu kanıtlıyor.” dedi. 

Yeni yatırımla beraber girişim, endüstriyel ölçekte ilk dikey çiftliğin kurulumunu sağlamasının yanı sıra tarımsal ve teknolojik ArGe kapasitelerini artıracak.

YouTube, video dublaj desteği ile beraber Music’e podcast’leri getiriyor

YouTube, hem Music uygulaması hem de platformu için kullanıcılar tarafından oldukça sevilecek yeni özellikleri kullanıma sunuyor. YouTube tarafına videolar için dublaj seçeneği eklenirken Music tarafına ise podcast’ler ekleniyor.

YouTube içerik üreticileri, dans yarışmalarından fitness ipuçlarına ve günlük vlog’lara kadar dünyanın her yerinden izleyicilere ulaşıyor ve onları memnun ediyor. Dünya çapında 130 milyondan fazla abonesi olan ve yakın zamanda Red Diamond ödülüne layık görülen MrBeast, 11 dilde dublajlı videolar yayınladı. MrBeast, bu özellik aracılığıyla ana kanalına daha fazla uluslararası izleyici çekti.

İzleyiciler için çok dilli ses, artık videoları ana dillerinde dublajlı olarak izleyebilecekleri anlamına geliyor ve onları başka türlü göremeyecekleri daha fazla içerikle tanıştırıyor. Dublajlı videoları test eden içerik üreticilerin izlenme sürelerinin yüzde 15’inden fazlasının dublajlı olarak izlendi. Ocak ayında ortalama olarak günde 2 milyon saatin üzerinde dublajlı video izledi. Bunun üzerine YouTube, dublajlı video özelliğini içerik üreticileri için aktif hale getirdi.

YouTube’un sunduğu bir diğer yeni özellik YouTube Music’e geliyor. Artık YouTube Music’e podcast içerikleri yüklenebilecek. YouTube’un podcast şefi Kai Chuk, Perşembe günü Hot Pod Zirvesi’nde ses hizmetinin henüz podcast alanına girmediğini, ancak bunun değişmek üzere olduğunu duyurdu.

YouTube, Spotify’da önemli bir strateji olan podcast yayıncılarıyla özel anlaşmalar imzalamakla pek ilgilenmiyor. Platform, podcast’leri video ve sesle dinleme deneyimini birleştirmek istiyor. Uygun ortamda video ile beraber izleme imkanı sunulurken uygun olmayan ortamlarda ise sadece dinlemeyi kullanıcılarına sunuyor.

YouTube, yeni özellikler sayesinde daha fazla kullanıcıya hitap etmeyi amaçlıyor.

E-ticaret platformları için lojistik hizmeti sunan Spreetail, 208 milyon dolar yatırım aldı

E-ticaret şirketlerinin satışlarını hızlı bir şekilde artırmasına yardımcı olan Spreetail, 208 milyon dolar yatırım aldı. Tur, McCarthy Capital liderliğinde ve Moelis & Company LLC ile beraber diğer önemli yatırımcıların katılımıyla düzenlendi.

2006 yılında kurulan Spreetail,  e-ticaret lojistiği ve kanal yönetiminde kategori lideri olarak görülüyor. E-ticaret büyümesinin tahminleri yavaşlıyor gibi görünse de girişim, bazılarının “e-ticaret kışı” olarak adlandırdığı durumu atlatmaya stratejik olarak hazır bir tutum sergiliyor.

ABD genelinde yedi sipariş karşılama merkezi bulunan Spreetail’in  2018’de uluslararası ölçekte çalışmalar yaptığı da açıklandı. Ayrıca girişim, 2021 yılında 1 milyar dolar değerlemeye ulaştığını da duyurdu.

Spreetail, 500’den fazla markaya hizmet vererek Amazon, Target.com, Wayfair, Walmart.com, eBay gibi birçok şirketin küresel pazarlarda e-ticaret satışlarını hızlandırmalarını sağlıyor. Platform, verimli teknoloji tabanlı analitik, içgörüler ve lojistik yoluyla markaların e-ticarette ürünleri hızla satmasına yardımcı oluyor.

Spreetail Global CEO’su Brett Thome, “Birçok marka, 2023’e girerken büyük ölçüde kaldıraç kullanıyor. Tüketici davranışlarındaki pandemi sonrası değişimlerle birlikte enflasyonist endişelerle ilgili duvardaki yazıyı okuduk ve bu yıl iş ortaklıklarımıza, teknolojimize ve organizasyonumuza yaptığımız yatırımı artırmak için Spreetail’i yeniden konumlandırdık. Platformumuzun geleceğinin, teknoloji yığınımıza yatırım yaparken iş ortaklarımızla karşılıklı büyümeye odaklanması gerektiğini anlıyoruz.” dedi. 

Girişim, aldığı yatırımı teknoloji verimliliğini artırmak ve marka iş ortaklarının büyümesini desteklemek için kullanacak.

Siber güvenlik şirketi Brandefense’in yeni CEO’su Hakan Uzun oldu

Siber güvenlik alanında geliştirdiği ürünler ve sunduğu çözümlerle markaların dijital dünyadaki itibarını koruma hedefiyle faaliyet gösteren Brandefense’te üst düzey bir atama gerçekleşti. Sektörde 30 yılı aşkın süreyle çeşitli pozisyonlarda görev alan başarılı isim Hakan Uzun, Brandefense’in yeni CEO’su olarak atandı.

Kariyeri boyunca iletişim ve bilişim teknolojileri alanında önemli görevler üstlenen Uzun, tüm dünyada tanınan Siemens, Motorola, Forcepoint ve McAfee şirketlerinde üst düzey yöneticilik ve ülke müdürlüğü pozisyonlarında bulundu. Lisans eğitimini Boğaziçi Üniversitesi’nde tamamlayan deneyimli isim, yüksek lisans eğitimini de aynı üniversitede bulunan yönetim bilişim sistemleri alanında tamamladı. Öte yandan, iş hayatı boyunca; sistem, ağ, güvenlik ve telekomünikasyon gibi farklı birimlerde ve pozisyonlarda çalışmalar yürüttü.

2023 yol haritası kapsamında geliştirilen stratejilerin ve planlamaların uygulanmasına öncülük edecek Uzun, şirketin küresel pazarlarda daha etkin rol oynaması amacıyla Brandefense ekibine liderlik edecek.

“Siber güvenlik ekosisteminin gelişiminde öncü rol üstlenmeyi hedefliyoruz”

 Kick Off toplantısının ardından Brandefense’teki yeni görevine dair değerlendirmelerde bulunan Brandefense CEO’su Hakan Uzun, Brandefense gibi proaktif, dinamik ve yenilikçi bir yapının parçası olmaktan heyecan duyduğunu vurguladı.

Ayrıca şirketin 2023 stratejilerine ve planlamalarına ilişkin görüşlerini paylaşan Hakan Uzun şu ifadeleri kullandı:

“Brandefense’in yenilikçi vizyonuyla çizdiği yol haritası hepimizi heyecanlandırıyor. Kolektif bir akılla, Brandefense 2.0 mottosunu vurguladığımız bu yeni dönemde, küresel pazarlardaki iş kapasitemizi artırmak adına faaliyetlerimize hız kazandıracağız. Misyonumuz doğrultusunda, yeni stratejilerimizi ve planlamalarımızı hayata geçirmek hedefiyle de nitelikli ve dinamik ekibimizle ciddi adımlar atacağız. Bu sürece liderlik edeceğim için oldukça mutluyum. Sahip olduğumuz yapay zekâ güdümlü yeni nesil çözümlerimiz sayesinde müşterilerimizin dijital verilerinin güvenlik seviyesini artırarak, ihlallerinin tespit edilmesine ve yanıt sürelerinin büyük ölçüde azalmasına destek olacağız. Yapacağımız stratejik hamlelerle Türkiye’deki siber güvenlik ekosisteminin gelişiminde öncü rol üstlenmeyi hedefliyoruz.”

Netflix, 30’un üzerinde ülkede abonelik fiyatlarına indirim yaptı

Dünyanın en büyük video akış platformlarından biri olan Netflix, rekabeti daha da kızıştırmak için faaliyet gösterdiği 30’un üzerinde ülkede fiyatlarında indirime gidiyor. Rakiplerinin bu konuda nasıl bir yol izleyeceği oldukça merak ediliyor.

30’dan fazla ülkede fiyatları neredeyse %50 indiren içerik platformunun gelir modelinde nasıl bir yol izleyeceği oldukça merak ediliyor. Netflix, sokağa çıkma yasağından sonra değişen izleyici alışkanlıklarına uyum sağlıyor ve gelir ile abone artışı arasında bir denge kurmayı deniyor.

Abonelik fiyat indirimleri Orta Doğu, Afrika, Avrupa, Latin Amerika ve Asya’nın bazı bölgelerinde uygulanıyor. Ayrıca Netflix, 12 ülkede daha ucuz bir reklam destekli plan başlattı. Bu hamleler, aralarında Disney+, Hulu ve Sling TV’nin de bulunduğu akış hizmeti sunan rakiplerin fiyatlarını yükseltmesinin hemen ardından geldi.

Bölgesel fiyat artışları, Netflix’in payının daha yüksek olabileceği küresel pazarlara yeni bir abone demografisi eklemesine de olanak tanıyor. Disney+, HBO Max ve Paramount+ gibi rakip hizmetler dünya çapında faaliyet göstermeye başladığından Netflix’in bu kararı alması oldukça stratejik bir hamle olarak görülüyor.

Fiyat indirimlerine ek olarak Netflix, giriş bilgilerini birçok kişiyle paylaşan kişiler için yeni bir aylık ücret getiriyor. Netflix, şifre paylaşım politikalarını uygulamak için IP adreslerini, cihaz kimliklerini ve hesap etkinliğini kullanmayı amaçlıyor. Netflix’in hizmet şartları birden fazla haneyle paylaşıma hiçbir zaman izin vermese de alınan bu yeni kararın bazı aboneleri rahatsız edebileceği düşünülüyor.

Program, Latin Amerika’da bir deneme aşamasından geçti ve Kanada, Yeni Zelanda, Portekiz ve İspanya’da kullanıma sunuldu. Yeni ücret Kanada ve Yeni Zelanda’da 8 dolar, Portekiz’de 4 euro ve İspanya’da 6 euro olarak açıklandı. Yeni ödeme sisteminin çok yakında ABD’de de kullanıma sunulacağı duyuruldu. İndirim yapılan ülkeler arasında maalesef Türkiye bulunmuyor.

Siber güvenlik ve sigortacılık odaklı CyberSmart, 15.4 milyon dolar yatırım aldı

Küçük ve orta ölçekli işletmeler için siber güvenlik teknolojisi ve siber sigorta teknolojileri geliştiren CyberSmart, düzenlenen Seri B turda 15.4 milyon dolar yatırım aldı. Oxx tarafından yönetilen tura British Patient Capital, Legal & General Capital, Solano Partners, IQ Capital, Eos Venture Partners, Winton Ventures ve Seedcamp katıldı. 

2016 yılında Jamie Akhtar ve Mariella Thanner tarafından İngiltere’de kurulan girişim, KOBİ statüsündeki işletmelere siber güvenlik ve sigorta odaklı çözümler geliştiriyor. Neredeyse 7 senelik olan işletme, deneyimiyle de müşterilerine güven veriyor.

CyberSmart’ın şu anda Birleşik Krallık’ta 4.000 müşterisi bulunuyor. Bu müşterilerin 1.800‘ü aynı zamanda girişimin sigorta poliçelerini de alıyor. Fiyat / performans odaklı ürünler sunan CyberSmart, siber saldırılara karşı güvenliği üst düzeye çıkarırken 24 saat müşteri cihazlarını izleyerek güvenlik önlemlerini sıkı tutuyor.

Oxx ortağı Phil Edmondson-Jones, “KOBİ’ler, yükselen siber tehditlere karşı herkesin bildiği gibi yetersiz korunuyor. Mevcut siber güvenlik ve sigorta teklifleri ne amaca uygun ne de uygun fiyatlı oluyor. Bu önemli ve muazzam pazarda bir adım değişikliğini hayata geçirebilecek doğru iş modelini aramak için uzun zaman harcadık. CyberSmart’ın kategori lideri KOBİ güvenlik ürünü; gerçek zamanlı risk göstergelerine ilişkin “içten dışa” verileri toplama konusundaki benzersiz yeteneğiyle birleştiğinde, işletmeyi siber koruma ve sigorta altyapısının temel bir parçası olmaya itecektir. CyberSmart’ı uluslararası alanda genişleme konusunda desteklemekten heyecan duyuyoruz.” dedi. 

Girişimin kurucu ortağı ve CEO’su Jamie Akhtar, alınan yatırımı ürününü geliştirmeye devam etmek, potansiyel olarak bazı satın almalar yapmak, Avrupa, Avustralya ve Yeni Zelanda pazarlarına açılmak için kullanacak. Ayrıca CyberSmart’ın ABD pazarına giriş yapmak için Seri C yatırım turuna çıkmayı planladığı da açıklandı.

Samsung, akıllı telefonlar için uydu tabanlı iletişim çözümünü tanıttı

Samsung, akıllı telefonlar için uydu tabanlı iletişim sağlayacak çözümünü duyurdu. Şirket, telefonların hücresel ağ bağlantısının olmadığı yerlerde uydularla iletişim kurabilmesi için 5G karasal olmayan ağlar (NTN) modemini tanıttı.

Şirket, bu teknolojiyi birçok Samsung akıllı telefonunda kullanılan ancak mevcut amiral gemisi Galaxy S23‘te kullanılmayan kendi Exynos çipine entegre etmeyi hedefliyor. Teknoloji devi, bu teknolojiyi uzak bölgelerde bağlantı sağlamak için “uyduları ve diğer karasal olmayan araçları” kullanmak olarak tanımlıyor.

Bu özellik ilk olarak Apple ile karşımıza çıktı. iPhone 14 ve iPhone 14 Pro ile beraber uydu bağlantısı racılığıyla iletişim sürdürülebiliyor. Geliştirilen bu teknoloji, ilk olarak ABD ve Kanada’da kullanıma sunuldu. Daha sonra Fransa, İrlanda, Birleşik Krallık ve Almanya’da da bu özellik kullanıma açıldı.

Samsung Electronics’ten Min Goo Kim, “Bu önemli an, 2009’da sektörün ilk ticari 4G LTE modeminin ve 2018’de sektörün ilk 5G modeminin piyasaya sürülmesinin ardından, kablosuz iletişim teknolojilerindeki zengin mirasımıza dayanıyor. Samsung, 6G’nin gelişine hazırlık olarak dünya genelinde hibrit karasal-NTN iletişim ekosistemlerini geliştirmede liderliği ele geçirmeyi hedefliyor.” dedi.

Mevcut uydu iletişim teknolojisi, iki yönlü mesajlaşma ve acil durumlar için arama vaat ediyor. Ancak Samsung, teknolojisinin gelecekteki sürümlerinin de fotoğraf ve video gönderebileceğini iddia ediyor.

Geçtiğimiz ay düzenlenen CES 2023 fuarında Qualcomm, Snapdragon 8 Gen 2 tarafından desteklenen Android telefonlara uydu iletişimini getirmek için Iridium ile bir ortaklık kurduğunu duyurdu.

Mesajlaşma uygulamaları içerisinde reklam yapılmasını sağlayan yerli girişim Magfi, Lima Ventures’tan yatırım aldı

WhatsApp, Telegram, Discord, Snapchat gibi mesajlaşma topluluklarını listeleyen ve bu toplulukları makine öğrenmesi, yapay zeka ve doğal dil işleme algoritmaları ile analiz ederek, toplulukların içerisinde topluluklara uygun mikro hedefleme ile reklam paylaşan Magfi, ilk turda Lima Ventures‘tan yatırım aldı.

1 yıldır aktif olarak pazarda olan Magfi, güncel durumda Türkiye’deki her üç Telegram kullanıcısından birine ulaşabilir durumda.

Magfi üzerinden reklam alan Telegram topluluklarında toplam 6.5 milyon kişi bulunuyor. Bu kullanıcıların her gün 1.140.000’u aktif oluyor. Bugüne kadar birçok ulusal ve uluslararası firma ile reklam çalışması yapan Magfi, dijital pazarlamaya yeni bir soluk getirmeyi hedefliyor.

Girişimin kurucu ortağı ve CEO’su Mustafa Fikret Uğur, egirişim’e verdiği demeçte: “İletişimin dijitalleşmesi ile insanlar odağını televizyon gibi geleneksel medya araçlarından çok sosyal medya ve mesajlaşma topluluklarına çevirdi. İnsanlar sosyalleşme ihtiyacını dahi artık sanal ortamlardan karşılıyor. Özellikle Telegram ve Discord gibi insanların topluluklar halinde zaman geçirdiği platformlarda müthiş bir ekonomi oluşabileceğine inandık. İlk başta üniversitedeki sınavları geçmek için WhatsApp’taki toplulukları bulmak için başladığımız bu yolda, şu an Türkiye’de 4000’in üzerinde toplulukta mikro hedefleme ile reklam paylaşır hale geldik. Telegram’da bizim sayemizde yeni bir ekonomi oluştu.

Magfi olarak kısa vadeli hedeflerimiz arasında Avrasya bölgesindeki ülkelere açılmak var. Bunun yanı sıra Telegram’ın yanına Discord platformunu da eklemek istiyoruz. Yeni reklam türleri çıkartacağız ve ürün yelpazemizi genişletme planlarımız bulunmakta. Uzun vadede ise yeni bir meslek oluşturmak istiyoruz. Nasıl bugün gençler kendi arasında Youtuber olmak için yarışıyorsa biz de Magfiluencer unvanı ile topluluk sahibi olmaları için onlara zemin hazırlıyoruz. Aynı zamanda dijital pazarlama endüstrisindeki büyük oyunculardan olmak için gece gündüz çalıştığımız bir noktadayız. Kısa süre içerisinde decacorn olacağımıza tüm ekip olarak hiç kuşkusuz eminiz.” dedi.

Huawei, araç pazarına giriş yapmayıp yalnızca markalara özel ekosistem oluşturacak

Çin’in en popüler teknoloji markalarından biri olan Huawei, elektrikli araç pazarı için yazılım kısmıyla ilgilendiğini açıkladı. Şirket, araç üretimiyle ilgilenmeyip araçlar için ekosistemler kuracaklarını açıkladı.

Huawei, ABD yaptırımları nedeniyle akıllı telefon operasyonlarını küçülterek alternatif farklı pazarlarda faaliyet yeni ürünler geliştiriyor. Bu pazarlardan biri de otomotiv pazarı oluyor. Şirketin otomotiv pazarında araç üretimine odaklanmayıp sadece yazılım kısmında üreticilere destek olmayı planlıyor.

2020’de Çinli teknoloji devinin CEO’su Ren Zhengfei, şirketin kendi arabalarını üretmeyi planlamadığını belirtmişti. Buna rağmen Huawei’nin kendi elektrikli/akıllı arabası üzerinde çalıştığına dair çeşitli söylentiler ortaya çıktı. O zamandan beri marka, diğer şirketlerin akıllı arabalarında yer alan çeşitli sistemleri piyasaya sürdü. Huawei Tüketici İş Grubu CEO’su Yu Chengdong da şirketin otomobil pazarına yönelik planlarıyla ilgili olarak aynı bilgileri yineledi.

Üst düzey yetkiliye göre marka kendi arabalarını üretmeyecek. Ancak, diğer markalar için akıllı araba ekosistemini ve diğer teknolojik çözümlerini genişletmeye devam edecekler. Temel olarak, HarmonyOS’u destekleyen Huawei Smart LNDU 4K Dashcam gibi daha fazla ürünün piyasaya sürülmesi bekleniyor. Ayrıca elektrikli araçlar için akıllı ekranlar üretmesinin yanı sıra AITO modelleri için de kendi teknolojisini kullanıyor.

Yönetici, şirketin diğer otomobil üreticileriyle yakın iş birliği içinde olacağını ve Çin’de pazara liderlik edeceğini ve Çin otomobil pazarında daha karlı isimlerden bazılarına dönüşeceğini de sözlerine ekledi. Bu açıklamalara göre Huawei markalı bir arabanın yakın gelecekte piyasaya sürülmeyeceği görülüyor.

Türkiye’de kurulan global ölçekli Web3 kripto platformu CoinFeedBack, faaliyetlerine başladı

Uluslararası ölçekte tanınan kripto para borsalarının likidite krizleri yaşayarak arka arkaya çökmesi ve küresel ekonomik iklimin yatırımcıları daha temkinli hale getirmesi, 2022’de kripto endüstrisini olumsuz etkiledi. Blokzinciri ve Web3 gibi teknoloji ve kavramları daha güvenli bir kripto para ekosistemi geliştirmek için kullanmayı amaçlayan Türk girişimciler ise kolları sıvadı. Toplulukları bir araya getiren ve kripto ekosistemine dair paylaşılan verileri değerine göre ödüllendiren küresel ölçekli Web3 hibrit kripto topluluk platformu CoinFeedBack.io, 2023’ün ilk çeyreği itibarıyla faaliyetlerine başladı.

Sosyal yatırım platformları pazarının 2028’e kadar 3.7 milyar doları aşacak

ResearchAndMarkets tarafından yürütülen bir araştırmada büyüklüğü 2028’e kadar 3.7 milyar doları aşacağı öngörülen sosyal yatırım platformları, merkeziyetsiz teknolojiyle birleşerek kripto ekosisteminde de kurtarıcı rolü üstlenmeye başladı.

Kripto dünyasını yakından takip eden yatırımcıların birbirleriyle etkileşim kurabilecekleri, paylaştıkları bilgi, tahmin ve verilerin doğruluğuna göre ödüllendirilebilecekleri bir platform arayışında olduğunu söyleyen CoinFeedBack.io Kurucusu Çağlar Şahin, “Kripto, en çok konuşulan, hakkında en çok içerik üretilen yatırım araçları arasında konumlanıyor. Üretilen büyük ölçekli veri arasında faydalı bilgiye ulaşmak, spekülasyonlardan korunmak ve bilgiyi madenlemek önemli bir ihtiyaca dönüşüyor. CoinFeedBack.io olarak bunu başarmayı amaçlıyoruz.” dedi.

Hem sosyal platform hem kripto borsası, hem de NFT mağazası 

Bugün 2.600’ü aşkın kripto ve NFT grubu listeleyen platformun bir sosyal akış özelliği taşıdığını da vurgulayan Çağlar Şahin, “İnternet sitemizi ziyaret eden kullanıcıları alışkın oldukları bir akış karşılıyor. Topluluk üyeleri gönderileri beğenebiliyor veya paylaşımlara yorum yapabiliyor. Topluluk üyelerinin etkileşimlerinin blokzinciri ve yapay zeka desteğiyle işlenmesiyle elde edilen faydalı veri sistem tarafından ön plana çıkarılarak yatırımcıların yalın, güncel ve güvenilir bilgiye ulaşmasını mümkün kılıyor. Ayrıca Feed AI, yapay zeka desteğiyle anlık fiyatları, son dakika haberlerini, büyük cüzdan hareketlerini bildirim olarak topluluk üyelerine iletiyor. Bu sayede yatırımcılar, bir sonraki hamlelerine dair daha gerçekçi içgörüler elde edebiliyor. Sosyal akışın yanı sıra ilerleyen dönemde piyasa ve NFT mağazası da sunacak olan CoinFeedBack.io hem etkileşimin hem de güvenli kripto yatırımlarının öncüsü olmayı hedefliyor.” dedi.

1 milyonu aşkın paylaşım yapıldı

2023’e lansmanla başlayan platformun paylaşılan yol haritası, bu 2023’ün ilk çeyreği içinde platforma özel üretilen NFT koleksiyonun satışa çıkacağını, yıl ortasında alım satım işlemlerine açılacağını ve yılın üçüncü çeyreğinde platform özelinde üretilen kripto para biriminin listeleneceğini gösterdi.

Web3 teknolojileriyle geliştirilen platformu küresel ölçekli bir merkeziyetsiz organizasyon olarak kurguladıklarını ifade eden CoinFeedBack.io Kurucusu Çağlar Şahin, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı: ”Blokzinciri ve Web3 teknolojilerinin potansiyelinden tam anlamıyla faydalanılmasının kontrolü tamamen topluluğa veren, toplulukla büyümeyi hedefleyen, merkeziyetsiz yapılarla mümkün olduğuna inanıyoruz. Bu anlamda, lansmanını henüz yapmış olmasına rağmen 1 milyonu aşkın paylaşım yapılan CoinFeedBack.io nitelikli veriyi ödüllendiren, bilgi madenciliğini teşvik eden ve merkeziyetsiz bir uygulama olarak tasarlanan altyapısıyla kriptonun koruyucusu görevini üstleniyor.”