Ana Sayfa Blog Sayfa 230

Tecno, akıllı telefonlar için renk değiştirme teknolojisini duyurdu

Teknoloji markası Tecno, Barselona’da düzenlenen MWC 2023 etkinliği kapsamında Chameleon Colour Changing yani bukalemun gibi renk değiştirme teknolojisini duyurdu. Şirketin sergilediği yeni teknoloji, oldukça ilginç görünüyor.

Bukalemun renk değiştirme teknolojisinin nasıl çalıştığının arkasında çok az bilgi bulunuyor. Mikron altı prizma malzemesinden oluşan bir ızgara, tam spektrumlu bir elektrikle kontrol edilen prizma renklendirme tekniği olan Chameleon Coloring Technology’i kullanılıyor. Buna bağlı olarak elektrik alanı uygulandığı anda yön değiştiriyor. Madde, prizmanın yönünü dikkatli bir şekilde ayarlayarak ışığı çeşitli dalga boylarında kırabiliyor ve bir dizi farklı renkler üretebiliyor. Madde herhangi bir ışık üretmeyip yüzeyinden ışığı saçıyor ve yüzeyi renklendirmiş oluyor.

Mikron altı prizma düzenlemesini değiştirmek için cihaz yazılımını kullanarak toplam 1600 farklı renk arasından manuel olarak seçim yapabiliyor. Pil düzeyine, müziğe ya da bildirimlere bağlı olarak renk otomatik olarak değişiyor. Geliştirilen teknoloji, bu değişikliği 2 milyon kez yapacağını iddia ediyor. Bu sayede sistem, bir gün boyunca yapılan çeşitli ayarlamalarla bile son derece dayanıklı hale geliyor.

Malzemenin 0,03 saniyelik renk değiştirme süresi bulunuyor. Ayrıca az enerji kullanmasıyla da dikkatleri üzerine çekiyor. Gün boyunca 100 değişiklik yapmak, 5 dakikalık bir videoyu izlemek kadar enerji harcıyor.

Renk değiştirme teknolojisi, hayatımıza daha önce realme akıllı telefonlar ve Tecno Camon 19 Pro Mondrian Edition ile beraber giriş yaptı. Tecno Chameleon renk değiştirme teknolojisiyle,  mevcut 1000’den fazla farklı renk şemasını kullanarak rengi manuel olarak değiştirebiliyoruz. Geliştirilen teknolojinin akıllı telefonlara ne zaman entegre edileceği henüz bilinmiyor.

Xiaomi Electric Scooter 4 Ultra, MWC 2023 kapsamında tanıtıldı

Elektrikli scooterlar son yıllarda giderek daha popüler hale gelmesiyle beraber Xiaomi, Mobile World Congress 2023’te (MWC 2023) Electric Scooter 4 Ultra modelini duyurdu. Cihaz, sürücülere güvenilir ve verimli bir ulaşım aracı arayan herkes için ideal bir seçim haline getiren bir dizi avantaj sunuyor.

Elektrikli scooter modelleri, hem bireylere hem de çevreye fayda sağlayabilecek uygun, çevre dostu ve uygun maliyetli bir ulaşım yöntemi sağlıyor. Xiaomi Electric Scooter 4 Ultra’nın göze çarpan özelliklerinden biri, engebeli veya engebeli arazide bile sorunsuz ve güvenli bir sürüş sağlayan çift süspansiyon sistemi oluyor. Bu yenilikçi sistem, şasinin yüksekliğini artırarak sürücülere daha iyi görüş ve denge sağlıyor. Delinmez ve kendinden sızdırmaz 10 inçlik Xiaomi DuraGel lastikleri, maksimum güvenlik ve gelişmiş bir sürüş deneyimi sağlayarak lastik patlama riskini en aza indiriyor.

Xiaomi Electric Scooter 4 Ultra, 25km/sa hıza ulaşma imkanını ve %25’e varan eğimlerde kolaylıkla yokuşları tırmanmasını sağlayan etkileyici özellikleri bünyesinde barındırıyor. Güçlü 940 W motoru ve uzun ömürlü pili, sürücülere tek bir şarjla 70 km’ye kadar seyahat etme özgürlüğü vererek, onu işe gidip gelenler veya çevresini keşfetmekten keyif alanlar için mükemmel bir seçenek haline getiriyor.

Scooter’ın alüminyum gövdesi, maksimum 120 kg’a kadar yükü destekleyip genişletilmiş tutma yeriyle beraber rahat ve dengeli bir sürüş deneyimi sağlıyor. Scooter fütüristik ve minimalist bir tasarımla karşımıza çıkıyor. Ayrıca araç, çeşitli olumsuz hava koşullarına ve ortamlara dayanabilmesini sağlayan IP55 sertifikasını da bünyesinde barındırıyor. 

Xiaomi Electric Scooter 4 Ultra’nın fiyatı, 999 euro olarak açıklandı. Scooter’ın ülkemizde ne zaman satışa sunulacağı henüz bilinmiyor.

HiDoctor’dan afetzedelere uzun süreli ve kapsayıcı psikolojik destek: Konuşacak Biri Var

Online psikolojik destek hizmeti veren yerli girişim HiDoctor, “Konuşacak Biri Var” adıyla uzun soluklu ve geniş kapsamlı bir psikolojik destek hareketi başlattı.

Afetzedelere her ay ücretsiz 500 seans online psikolojik destek bağışlayacak olan HiDoctor, daha fazla ihtiyaç sahibine destek olmak için tüm gönüllüleri “askıda terapi” yöntemiyle projeye katkı sağlama çağrısı da yapıyor.

HiDoctor CEO’su Ahmet Bal, “Sahadan aldığımız bilgiler, bölgedeki psikolojik destek ihtiyacının tahmin edilenden çok daha fazla olduğunu gösteriyor. Bu büyüklükte bir ihtiyacı hiçbir kurum ve gönüllü hareketi tek başına karşılayacak durumda değil. Bu nedenle, kurumlar, STK’lar, özel şirketlerin bir araya gelip geniş kapsamlı ve uzun soluklu çalışması lazım. HiDoctor olarak bizler de uzman kurum ve STK’lar aracılığı ile geniş kitlelere ulaşacak, sürdürülebilir bir psikolojik destek hareketi başlatma kararı aldık” dedi.

Hareketin sadece seans bağışı ve askıda seansla sınırlı olmadığına işaret eden Bal, “İhtiyaç gerçekten çok büyük. Tüm afetzedelere birebir dokunmak çok büyük zaman alacak. O nedenle birebir seansların yanı sıra, toplumsal bilinci ve farkındalığı artıracak farklı çalışmaları da hızla uygulamaya aldık, almaya da devam ediyoruz” şeklinde konuştu.

Minimum 6 ay sürecek projede neler var?

“Konuşacak Biri Var” projesi ile 360 derece düşünülmüş, toplumsal ihtiyacı en geniş şekilde karşılamaya yönelik bir hareket oluşturmaya özen gösterdiklerini belirten Bal, minimum 6 ay sürmesi planlanan projenin detayları hakkında şu bilgileri verdi:

  • Deprem sonrası psikolojik destek programı: HiDoctor, uzman kurumlar ve uzmanlarla hazırlanacak sürdürülebilir psikolojik destek programı kapsamında, özellikle depremden etkilenen çocukların rehabilitasyonuna yönelik projelerine odaklanarak online terapi desteği sunmayı amaçlıyoruz. Zira deprem bölgesi nüfusunun yaklaşık yüzde 30’u yani 18 yaş altı (yaklaşık 4,5 milyon) çocuklardan oluşuyor. Bu program kapsamında amacımız, gönüllü psikologların desteği ile ücretsiz olarak ayda en az 500 seans olacak şekilde 6 ay boyunca psikolojik destek sağlayacağız.
  •  Askıda seans: Ayda 500 seans ücretsiz olarak HiDoctor’dan sağlanacak seanslara ek olarak “askıda seans” ile daha geniş kitlelere sürdürülebilir daha uzun süre psikolojik destek sağlamayı hedefliyoruz.
  • Kurumlara yönelik farkındalık seminer serisi: B2B çalışmalarımız dahilinde kurumların çalışanlarına yönelik psikolojik destek seminerleri başlattık. İlk etapta 500 kurum ve şirketle görüştük. İlkini bu hafta gerçekleştireceğimiz seminerlerimiz, periyodik aralıklarla devam edecek.
  • Halka açık canlı yayın seminerleri: Deprem sonrası travma ile baş etme yollarına ilişkin daha geniş kitlelere destek olmak üzere fikir önderleri ve psikologların katıldığı herkese açık ücretsiz canlı yayın seminerleri başlattık. Bu yayınlar hem HiDoctor web sayfasından hem de youtube kanalımızdan takip edilebilecek. Post travma ile ilgili bilgilendirici videolarımızı da yine hem web sayfamız hem de youtube kanalımızdan yayınlıyoruz.
  • Psikologlarımıza yönelik afet sonrası için özel eğitimler: Süreci en rahat şekilde aşabilmek ve en hızlı şekilde normalleşebilmek için psikolojik destek verecek uzman psikologların da uzmanlıklarını desteklemek gerekiyor. Bu konuda da seminer ve eğitimlerimize başladık, danışmanlık verecek psikologlarımızı sürecin tümü hakkında güncel ve doğru bilgilerle beslemeye devam edeceğiz.
  • Sosyal medya bilgilendirme içerikleri: Sosyal medya artık hepimizin haber alma kaynağı haline geldi. Bu nedenle, geniş kitlelere ulaşabilecek, ihtiyaç duyulan içerikler ile toplumu bilinçlendirmek ve farkındalık oluşturmak için uzman psikologlarımızla içerikler hazırlıyoruz. Bu içeriklerin yanı sıra, sosyal medyada daha büyük kitlelere ulaşmak ve farkındalık yaratabilmek amaçlı yüksek takipçili sosyal medya hesapları ve sponsorlu reklamlarla içeriklerimizin yayılımını destekliyoruz.
  • Depremzedeleri misafir edecek ailelere ve kurumlara yönelik iş birlikleri: Afetzedeleri misafir edecek kişi ve kurumların da doğru bilgilendirilmesini önemsiyoruz. Zira kültürümüz gereği iyilik yapmak isterken zaman zaman onları incitecek davranışlarda içinde olabiliyoruz. Bunun önüne geçmek için hem sosyal medya platformlarımızda hem de ev sahiplerinin takip ettiği platformlarda, “afetzedeleri misafir ederken dikkat etmesi gereken noktalar”a yönelik içerikler paylaşıyoruz. Bu hassas dönemi en sağlıklı atlatabilmek için iş birliği yapmak ve elimizi taşın altına koymanın kurumsal vatandaşlık görevi olduğunu düşünüyoruz. İlk etapta misafirol.com gibi bu misafirliklere aracı olacak kurumlarla başladık devamında ise daha büyük kurumlar ile iş birliği içinde olacağız. Bu web sitelerine konusu ile ilişkili, bilgilendirici içerikler hazırlayıp paylaşımlarını sağlayacağız.
  • Online bilgilendirme videoları: Uzman psikologlarımız ile toplumda merak edilen soruların yanıtlarına ilişkin youtube ve sosyal medya videoları da paylaşmaya devam edeceğiz.

Mercedes-Benz, yeni E Serisi’nde WebEx ile toplantı desteği sunuyor

Alman otomotiv devi Mercedes-Benz, yeni E Serisi’ne entegre edilen WebEx ile toplantı desteği sunduğunu açıkladı. Bu sayede sürücüler, acil toplantılara araç içerisinden kolayca katılım sağlanacak.

Seviye 3 otonom sürüş desteğiyle beraber birçok teknolojiye sahip olan otomobil, adeta mobil bir ofise dönüşüyor. Mercedes-Benz, yeni E-Sınıfını Webex Meetings ve Calling ve Webex AI ses yetenekleriyle donatmak için Cisco ile bir ortaklık kurdu. Geçen hafta düzenlenen E-Class etkinliğinde duyurulan otomobille alakalı Mobile World Congress’te daha fazla ayrıntıya yer verildi.

Yapılan ortak açıklamada, “Bu ortaklık, insanların araçlarında güvenli, emniyetli ve konforlu bir şekilde işlerini yapmasına yardımcı olacak.” açıklaması yapıldı. Buna bağlı olarak işleri ofiste, evde veya bir kafede halletmektense arabayla beraber istenilen yerde halletmek daha rahat görünüyor.

Direksiyon başındayken acil bir toplantıya katılmanız gerekiyorsa çözüm Mercedes-Benz ve Webex’te oluyor. Webex’in sesli zeka teknolojisi sayesinde “sınıfının en iyisi gürültü engelleme” sunduklarını iddia ediyor. Park halinde olunmadığı sürece toplantılar ve aramalar yalnızca sesli olarak düzenleniyor. Bu durumda görüntülü toplantılara, yapay zeka destekli deşifreye, içerik paylaşım işlevlerine ve emoji tepkilerine erişim sağlanıyor.

Mercedes Benz Car App Store’da bir Webex uygulaması bulunuyor. Bu uygulamayı indirerek toplantılara erişmek kolay bir hal alıyor. Mercedes ve Cisco, bir mimarın çalışma sahasından ayrıldıktan hemen sonra meslektaşlarıyla görüşmeye ihtiyaç duyabileceğini, birinin ise çocukları okula bıraktıktan hemen sonra bir toplantıya atlaması gerekebileceğini öne sürdü. Konferans görüşmeleri arabalarda oluyor.

Webex, Microsoft Teams gibi CarPlay’i zaten destekliyor ve bazı Ford modellerinde de yer alıyor. Mercedes-Benz E Serisi’nde toplantıya katılmak için de bir süre beklemek gerekiyor. 

Atık sorunlarıyla mücadele eden veri analitiği platformu Topolytics, 1.7 milyon euro yatırım aldı

Dünya genelindeki atıkların yönetimini ve veri analitiğini sağlayan Topolytics, 1.7 milyon euro yatırım aldı. Tura, UK Research and Innovation (UKRI) ve ABD merkezli yatırımcılar katıldı.

Atıklar, dünyanın dört bir yanındaki ülkeleri etkileyen endişe verici derecede hızlı büyüyen bir sorun oluyor. Kötü atık yönetimi, iklim değişikliğine aktif olarak katkıda bulunur ve kirlilikten, emisyonlardan ve habitatlar, toplumlar ve ekosistemler için zararlı sonuçlara maruz kalıyor. Edinburgh merkezli Topolytics, artan atık sorununu ele almak için atık yönetimi, döngüsel ekonomi, dijital teknoloji ve verilerin kesiştiği noktada yer alıyor.

Topolytics’in veri platformu, atıkları görünür, doğrulanabilir ve değerli kılıyor. WasteMap® platformu, atık üreticileri, geri dönüştürücüler ve devlet için daha fazla malzeme geri kazanımı sağlayan, operasyonel verimliliği artıran, yatırım stratejilerini destekleyen, ESG raporlamasını iyileştiren ve karbon emisyonlarını azaltan içgörüler üretiyor.

Topolytics CEO’su Michael Groves, “Topolytics, WasteMap® platformumuz aracılığıyla sağlanan içgörüler konusunda artan bir global itibara sahip. Atık üreticilerinin ve geri dönüştürücülerin kaynak ve maliyet verimliliklerini artırmalarına, atık hareketini izlemelerine ve etkilerini ölçmelerine yardımcı olurken, performansı doğrular ve ESG ve karbon raporlamasının kalitesini ve güvenilirliğini artırıyor. Atık konusuna yeni bir bakış atmaktan büyük ticari ve çevresel fayda gören, İngiltere ve uluslararası şirketler olmak üzere kendi sektörlerinde bazı önde gelen oyuncularla çalışmak bir ayrıcalık oluyor.” dedi. 

Geliştirilen çözüm, birden fazla tesis, bölge ve ülkede karmaşık atık ‘tedarik zinciri’ verilerini işlemek ve analiz etmek için atık üreticileri ve atık sektörü için hızla tercih edilen veri platformu haline geliyor. Atık sistemine daha yüksek derecede güven sağlamak için elektronik tablolar ve uydular gibi farklı kaynaklardan gelen verileri topluyor.

Girişim, bu yeni yatırımla platformun gelişimini hızlandırmayı ve uluslararası genişleme planlarını hızlandırmayı planlıyor.

Bitci, global ödeme sistemi devi Paymount EU iş birliğini duyurdu

Türk kripto para borsası Bitci, yeni global iş birliğini açıkladı. Paymount EU ile gerçekleşen iş birliği Bitci’ye yapılacak yatırımları ve stratejik ortaklığı kapsıyor.

Dünyanın en büyük ödeme sistemi şirketleri arasında yer alan Paymount EU ile imzalanan anlaşmanın detaylarını Bitci Borsa CEO’su Ahmet Onur Yeygün verdiği demeçte kısaca anlattı.

İlk plan yatırım ve stratejik ortaklık

Paymount EU anlaşmasıyla ilgili Bitci Borsa CEO’su Ahmet Onur Yeygün, “Bir süredir üzerine çalıştığımız bir projeyi sonuçlandırdık. Bitci Borsası olarak Ingiltere ve dünyanın en büyük ödeme sistemi sağlayıcılarından biri olan Paymount EU ile yatırım ve global pazarda büyümek için stratejik ortaklık konularında ön anlaşmaya vardık.

Dünyanın en büyük borsaları ile iş ortaklığı yapan Paymount’tan alacağımız yatırım ve stratejik ortaklık anlaşmamız Bitci’nin lokal ve global yolunda çok büyük bir destek olacaktır.” dedi.

Yerli teknoloji şirketi Bitci’yle ilgili yeni gelişmeler oldukça sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.

Nokia, ikonikleşen logosunda değişikliğe gidiyor

Akıllı teknolojilere odaklanmasıyla adından oldukça söz ettiren Nokia, 60 yıllık logosunda değişikliğe gidiyor. İspanya’nın Barselona şehrinde düzenlenecek olan Mobile World Congress 2023 (MWC 2023) etkinliği öncesinde şirket, yeni marka kimliğini teknoloji severlerle buluşturdu.

Nokia yaptığı açıklamada, “Stratejimizi güncelliyoruz ve önemli bir kolaylaştırıcı olarak, bugün kim olduğumuzu yansıtacak şekilde markamızı da yeniliyoruz: ağların bulutla buluştuğu geleceğe öncülük eden, işletmeler arası teknoloji inovasyon lideri bir marka oluyoruz.” dedi.

Nokia CEO’su Pekka Lundmark, “Çoğu insanın zihninde hala başarılı bir cep telefonu markası olsak da Nokia’nın amacı bu değil. Ağlara ve endüstriyel dijitalleşmeye çok odaklanan yeni bir marka başlatmak istiyoruz. Eski cep telefonlarından tamamen farklı bir şey üzerinde çalışıyoruz.” dedi.

Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere Nokia’nın nihai amacı akıllı telefonlar olmuyor. Şirketin hedefleri akıllı telefonların ötesinde daha da geniş çalışma alanları oluyor. Nokia’nın hali hazırda 5G teknolojisine de odaklandığı biliniyor.

Bir döneme damga vuran telefon üreticisi için işler akıllı telefon çağının başlamasıyla kötü gitti. Akıllı telefonlara odaklanamayan şirket, o dönem Microsoft tarafından satın alındı ve Windows Phone modellerini piyasaya sürdü. Beklenen ilgiyi bir türlü yakalayamayan marka, 2016 yılında eski Nokia yöneticileri tarafından kurulan HMD Global, şirketin akıllı telefon departmanını üstlendi ve yeni modelleri piyasaya sürdü.

Yenilenen logonun akıllı telefonlarda kullanılıp kullanılmayacağı henüz bilinmiyor. Logo ile beraber şirketin günümüz tasarım diline daha da uyum sağladığı görülüyor.

Fintech odaklı finway, 9.2 milyon euro yatırım aldı

KOBİ’lerin finansal planlamalarını ve harcama yönetimlerini dijitalleştirmelerine yardımcı olan finway, düzenlenen Seri A turda 9.2 milyon euro yatırım aldı. Capital 49 tarafından yönetilen tura ForceOverMas, Paul Forster, btov Partners katıldı.

2020 yılında Csaba Krümmer, Jennifer Dussileck ve Philipp Rieger tarafından kurulan girişim, KOBİ’ler için finansal süreçlerde devrim yaratmayı hedefliyor. Amaç, finans ekiplerine işletmelerdeki rollerini geri kazanma ve modası geçmiş, karmaşık finansal yönetimle uğraşmak yerine stratejik büyümeye yeniden odaklanma yeteneği kazandırmak oluyor. 

Merkezi Münih’te bulunan fintech platformu, mevcut finans araçlarını faturalama ve muhasebe iş akışları, harcama ve seyahat gideri yönetimini kapsayan tek bir merkezi platformla değiştiriyor. KOBİ’lerin çeşitli zaman alan, hataya açık manuel görevleri ortadan kaldırmasına olanak sağlıyor. Akıllı ve dijital iş akışlarını etkinleştirerek finway, tüm borç hesapları işlevini düzene sokuyor.

Girişim, lansmanından bu yana DACH bölgesinde MILES Mobility, Alasco ve Recup dahil 400’den fazla müşteriye sahip oldu ve Almanya’nın en hızlı büyüyen B2B fintech platformlarından biri haline geldi.

finway’in kurucu ortağı ve CEO’su Jennifer Dussileck, “B2B’de fintech’in potansiyelini gören hırslı, başarılı yatırımcıların desteği bizi heyecanlandırıyor. Devam eden ekonomik zorluklar nedeniyle maliyet kontrolü daha fazla öncelik haline geldiğinden, verimli ve otomatik harcama yönetimi ihtiyacı hiç bu kadar büyük olmamıştı. Bu, finway’in her KOBİ’de verimli, sorunsuz ve sorunsuz finans süreçleri vizyonumuzla büyümeye ve ilerlemeye devam etme zamanıdır.” dedi.

Bu yeni yatırım, platformu daha da geliştirmek için kullanılacak.

Spotify, NFT sahipleri için özel çalma listelerini test ediyor

Spotify, abonelerini belirli çalma listelerine ulaşabilmeleri için NFT‘ye sahip olmaları gerektiren bir özelliği test ediyor. Kingship, Fluf, Moonbirds ve Overlord gibi NFT odaklı organizasyonlar pilot programının bir parçası oluyor.

Spotify, bu ve bunun gibi testleri rutin olarak yapıyor. Yeni özellikleri test eden belli başlı kullanıcılar özelliğin verimliliği ve stabil çalışmasını göz önünde bulunduruyor. Test kullanıcılarının yaptığı geri bildirimler, Spotify’ın kararını oldukça etkiliyor. Buna bağlı olarak platform, özelliğin hayata geçirilip geçirilmeyeceğine karar veriyor.

Spotify’ın dijital varlıklarla bağlantısı geçmişe dayanıyor. Şirket, geçtiğimiz sene NFT ile ilgili bir dizi özellikleri test etti ve ilgili teknik deneyime sahip kişiler için de iş ilanları açtı. Spotify’ın bir tadımcının müzik seçimlerini bir ödeme duvarının arkasına koyarak dinlemeyi (NFT’lerinin satışını) teşvik edebileceği ortaklıklar kurmasına yardımcı olacağı düşünülüyor.

FTX ve Coinbase gibi kripto para platformlarında oluşan dolandırıcılık ve kripto paralardaki gerileme sorunları, bu özelliklerin erken gelmesini sekteye uğratmış olabilir. NFT’lere olan ilgi de kısmen varlıkların sıklıkla iyi satılmaması nedeniyle geçen yıl önemli ölçüde azaldı. Platformun bu konuda nasıl bir yol izleyeceği oldukça merak ediliyor.

NFT ile alakalı yapılan testler, belirli ülkelerdeki Android kullanıcılarıyla sınırlı görünüyor. Her ne kadar şimdilik Spotify konu hakkında resmi bir açıklama yapmamış olsa da bu özelliği 8 Mart’taki Stream On etkinliğinde tanıtacağı iddia ediliyor.

Yerli mobilite girişimi BinBin, Hollandalı rakibi GO Sharing’i satın aldı

Teknolojiden aldığı güçle, sürdürülebilir ve pratik ulaşım çözümlerini geniş kitlelerin hizmetine sunan BinBin, Hollanda merkezli İtalya, Belçika, Avusturya, Almanya ve Türkiye’de e-moped ve e-bisiklet hizmeti sunan mobilite girişimi GO Sharing’in hisselerini satın aldığını duyurdu.

“Avrupa’nın ilk 5 mikromobilite şirketinden biri olma hedefine emin adımlarla ilerliyoruz”

BinBin CEO’su Kadir Abdik, satın almaya ilişkin değerlendirmesinde, “Ulaşımda geleceğin mikromobilite çözümlerinde olduğu inancıyla 2019 yılında başladığımız yolculukta çok kısa sürede büyük mesafe katettik. Halihazırda BinBin markası altında 5 ülkede 21 şehirde 3 milyonu aşkın kullanıcıya hizmet veriyoruz. Organik büyümemize, yeni ülkeleri ve yeni şehirleri ağımıza katarak devam etmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bunun yanında mikromobilite alanında Avrupa genelinde yaygın bir ağ oluşturmuş olan GO Sharing’in hisselerini devralarak Batı Avrupa’ya hızlı bir giriş yaptık. GO Sharing daha önce hizmet verdiği şehirlerde, mevcut marka kimliği ve rengi ile yoluna devam edecek. BinBin ve GO Sharing ekiplerinin sahip olduğu uzmanlık, bilgi birikimi ve deneyimin bir araya gelmesiyle her iki markamızla birlikte büyüme yolculuğumuzu çok daha güçlü ve sağlam şekilde sürdüreceğiz. Bu satın almanın ardından Türkiye’nin en büyük mikromobilite şirketi haline geliyoruz. Önümüzdeki dönemde de sürdürülebilir ve akıllı şehirlere katkıda bulunmak için çalışırken, operasyonel olarak Avrupa’da sahada olan ilk 5 mikromobilite şirketinden biri olma hedefimize emin adımlarla ilerliyoruz.” diye konuştu.