SaaS uygulamalarındaki hassas verileri korumaya yönelik yeni nesil veri güvenliği çözümü geliştiren Metomic, düzenlenen Seri A turda 20 milyon dolar yatırım aldı. Evolution Equity Partners tarafından yönetilen tura Resonanceve Connect Ventures katıldı.
Yazılımcılar Rich Vibert ve Ben van Enckevort, son 10 yıldır neredeyse her gün Slack ve Google Drive gibi bulut uygulamalarını kullanıyor. Bu ikili, uygulamaların popülaritesi arttıkça özel verilerin her gün daha sık yüklendiğini ve paylaşıldığını fark ettiler. Yapılan işlem, sıradan insanların güvenliğini ve mahremiyetini tehlikeye atıyordu.
2018 yılında Rich Vibert ve Ben van Enckevort, SaaS uygulamalarındaki hassas verileri koruyan veri merkezli bir güvenlik yazılımı olan Metomic’i kurmaya karar verdiler.
Metomic’in kodsuz süreçleri, SaaS uygulamalarında veri kurallarını otomatikleştirmek için güvenlik, gizlilik ve uyumluluk ekipleri tarafından kullanılıyor. Bu sistem, personel üyelerini gizli verileri yanlış ayara yüklediklerinde derhal uyarma kapasitesini içeriyor. Böylece kuruluş genelinde bir insan güvenlik duvarına etkin bir şekilde izin veriyor.
Girişim, çalışma araçlarının veri katmanına bağlanarak kuruluşlara Google Apps, Slack, Jira ve Zendesk dahil ortak çalışmaya dayalı SaaS uygulamalarında verilerinin görünürlüğünü ve kontrolünü sağlıyor. Güvenlik uzmanlarının saklanan verileri, konumunu ve kullanıcılarını görüntülemesini sağlıyor.
Metomic, son 18 ayda SaaS ağlarında gizlenen iki milyondan fazla veri ihlali riskinin otomatik platformu tarafından durdurulduğunu bildirdi. Ayrıca SaaS uygulamalarının yüzde 99’u gereksiz veya yetkisiz kullanıcıların kullanımına açık olan yüz milyonlarca hassas veri noktası içerdiğini tespit etti.
Yeni yatırımla beraber girişim, ABD pazarında faaliyetlerini artırmayı ve ArGe planlarını gerçekleştirecek. Bununla beraber Metomic, yapay zeka platformunu büyütmek ve çalışan sayısını artırmak istiyor.
Elektronik üreticisi Huawei, otomobil markası SERES ile iş birliği yaparak akıllı ve elektrikli araçlar geliştirecekler. Daha önce AITO serisinde ortaklık yapan iki şirket, amiral gemisi akıllı araçlar için uzun vadeli bir anlaşma yapıyor.
Huawei araç birimi CEO’su Yu Chengdong‘a göre en derin yatırım ve en verimli modellerle Huawei ile işbirliği yapan ilk otomobil şirketi olan SERES ile ortaklık yeni bir başlangıcı işaret ediyor. Ayrıca iki şirketin geçmişte sınır ötesi iş birliği için iyi bir temel oluşturduğunu, karşılıklı güvene sahip olduklarını ve gelecekte de uzun süre ortaklık yapmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.
Huawei ve SERES, akıllı sürüş sistemine sahip amiral gemisi modellerini bu yıl içinde piyasaya sürmeyi planlıyor. Yeni anlaşmaya göre akıllı elektrikli araçlar yeni bir platform altında piyasaya sürülecek. Bu ortaklık kapsamında SERES, endüstriyel kaynaklar sağlayacak ve yeni teknolojiler ve süreçler toplayacak. Öte yandan Huawei, akıllı ve yenilikçi bir kullanıcı arayüzü, gelişmiş akıllı sürüş teknolojisi ve en son Harmony OS tarafından desteklenen bir kokpit ile yazılım ekosistemini sağlayacak.
Her iki şirket de bu ortaklık için iddialı hedefler belirledi. 2026 yılına kadar bir milyondan fazla elektrikli araç satmayı planlıyorlar. Bununla beraber ileri otomotiv teknolojisini geliştirmek ve desteklemek için ortak bir inovasyon merkezi kuruyorlar.
Drone ve otonom sürüşlere odaklanan Skydio, düzenlenen Seri E turda 230 milyon dolar yatırım aldı. Linse Capital tarafından yönetilen tura Andreessen Horowitz, Next47, IVP, DoCoMo, Nvidia, Walton Family Foundation, UP.Partners, Hercules Capital, Axon ve Taser katıldı. Yatırım sonrası girişimin değerlemesi 2.2 milyar dolara ulaştı.
2014 yılında kurulan Skydio, tüketiciler, işletmeler ve devletler için kullanılmak üzere dünyanın en akıllı done’larını üretmek için yapay zekadan yararlanıyor. Girişimin ekibi, dünyanın dört bir yanından en iyi şirketlerden, araştırma laboratuvarlarından ve üniversitelerden yapay zeka, robotik, kameralar ve elektrikli araçlarda önde gelen uzmanlardan oluşuyor.
Skydio, drone’larının ABD Savunma Bakanlığı’nın her şubesinde, ABD Dışişleri Bakanlığı Ulaştırma Bakanlığı’nın yarısından fazlası ve 47 eyalette 200’den fazla kamu güvenliği kurumu tarafından kullanıldığını söylüyor.
Skydio kurucu ortağı ve CEO’su Adam Bry, şirketin “her vatandaş için önemli olan ihtiyaçları karşılayan kuruluşlardan küresel olarak olağanüstü talep” gördüğünü söyledi. Ona göre bu, ulaşım, kamu güvenliği, enerji, inşaat, iletişim, savunma ve daha fazlası gibi temel endüstrileri içeriyor.
Skydio’nun son üç yılda 30 kat büyümesi , Deloitte Technology Fast 500™ ödüllerinde en hızlı büyüyen Kuzey Amerika şirketlerinden biri olarak tanınmasını sağladı.
Linse Capital Genel Müdürü Bastiaan Janmat, “Skydio drone’ları, sadece birkaç yıl önce kulağa bilim kurgu ürünü gibi gelse de hayat kurtarmak ve kritik altyapının bakımına yardımcı olmak için kullanılıyor. “Dünyanın en yenilikçi drone teknolojisi şirketi olarak konumlarını sağlamlaştırdıkları için Skydio ile ortaklığımızı sürdürmekten daha fazla heyecan duyamazdık.” dedi.
Aldığı yatırımla beraber girişim, yeni tesis açmayı ve çalışan sayısını artırmayı planlıyor.
Çinli teknoloji markası Xiaomi, 300W hızlı şarj teknolojisiyle bir akıllı telefonu yalnızca 5 dakikada tamamen şarj eden sistemini videoyla beraber paylaştı. Henüz demo versiyonunda bulunan teknoloji, gerçek hayata entegre edildiğinde kullanıcıların şarj konusunda rahatlığa kavuşacağı tahmin ediliyor.
Ekim ayının sonlarında Xiaomi, Redmi alt markası aracılığıyla 210W mobil şarj teknolojisini piyasaya sürdü. Şubat ayı başlarında Oppo ve OnePlus ailesinin bir parçası olan Realme’nin 240W versiyonu, Redmi’nin geliştirdiği şarjın önüne geçti. Buna karşılık Xiaomi de 300 W’lık devasa bir demo ile rakiplerine hızlı bir şekilde yanıt verdi.
Xiaomi, bu yeni 300W şarj cihazının, daha iyi bir modüler tasarım ve içerideki ısı dağılımı sayesinde önceki 210W muadili ile aynı boyutta geldiğini ekledi. Yeni şarj, 10W Redmi Note 12 Discovery Edition’daki 4.300 mAh’den biraz daha küçük olan 4.100 mAh pille değiştirilmiş bir Redmi Note 12 Pro+ için kullanıldı.
Videoda da görüldüğü gibi, telefon bir dakikadan biraz fazla sürede yüzde 20’ye, ardından 2 dakika 12 saniyede yüzde 50’ye ve daha sonra 5 dakikadan biraz daha kısa bir sürede yüzde 100 şarja ulaştı. Şirket, burada kullanılan pilin geleneksel grafit parçaların yerine yeni karbon malzemelerden oluşan ve böylece elektrotların kalınlığını yüzde 35 oranında azaltan daha güçlü 15C hücrelerini (Discovery Edition’daki 10C hücrelerinin aksine) paketlediğini söyledi. Geliştirilmiş bir elektrolit formülü ile birlikte lityum iyon pil, daha hızlı bir şarj ve deşarj oranı ile daha yüksek bir güç yoğunluğu sağlayabiliyor. Bu süreçte üretilen ısı miktarı da görünür bir şekilde azaltılıyor.
Güvenlik söz konusu olduğunda Xiaomi, her bir şarj çipinde akım, voltaj ve sıcaklığı takip etmek için sistemde yerleşik 50’den fazla özellik olduğunu iddia etti. 300W hızlı şarj teknolojisinin ne zaman hayata geçirileceği henüz bilinmiyor.
Şirketleri arasında BinBin markası da yer alan 1000 Yatırımlar Holding bünyesindeki Meta Mobilite Enerji’nin ilk projesi elektrikli şarj istasyonu Q Charge, kitle fonlama platformu fonbulucu’da 37.5 milyon TL fon talebiyle yatırım turuna çıktı.
Ağustos 2022’de Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK)’dan Şarj Ağı İşletmeci lisansı alarak ülke genelinde şarj ağı işletmeciliği faaliyeti göstermeye hak kazanan ve başlangıç operasyonları sonucunda iki ay içerisinde 2,9 milyon TL’lik 20 adet cihaz satışı ve kurulumu gerçekleştiren Q Charge, yatırım turunda şirket paylarının %7’sinin arzıyla 37,5 milyon TL fon talep ediyor. Yatırım turunun başlama tarihi olan 27 Şubat Pazartesi saat 10.00 itibari ile ilk 10 iş günü içerisinde EFT veya kredi kartı ile yapılan yatırımlarda yatırımcılara %7 fazladan pay vereceğini duyuran Q Charge, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yapılan değerlendirme neticesinde ülke genelindeki 19 şehirde toplamda 73 adet elektrikli şarj ünitesi için teşvike ve 10,3 milyon TL desteğe hak kazanmış durumda. En az 5 milyon TL sermayeye, 50 şarj ünitesine ve markalarına ait sistem yönetim yazılımı ve mobil uygulamaya sahip olma kriterlerini sağlayarak, ülkemizde halihazırda bu lisansı alan 90’nın üzerinde şirket bulunmakla birlikte, devlet teşviki alan yalnızca 18 firma var.
Girişim, teşvik bölgelerindeki ünitelerin hazır hale gelmesiyle İstanbul’un Batı ve Orta Karadeniz’e uzanan karayolu koridorunun mobilite ağına dahil olmasını sağlayacak. 2023’ün ilk yarısında en az 150 şarj ünitesi kurulumu ve 150 şarj ünitesi satışı yapacağını öngören Q Charge, 2023 yılının 3. çeyreğinde 1000 Yatırımlar Holding A.Ş.’nin almayı hedeflediği yatırım tutarı sonucunda 15 milyon dolarlık bütçeyi Meta Mobilite Enerji’ye ek yatırım olarak aktarmayı amaçlıyor. Ayrıca 1000 Yatırımlar Holding’in Borsa İstanbul’da halka arz olması durumunda elde edilecek fonun önemli bir tutarının yine şirkete aktarılması planlanıyor. Q Charge, globale yapacağı yatırımları ve elde edeceği gelirleri yıllar içerisinde artırarak 2025 yılı sonunda döviz bazlı bilançosunda %50 global, %50 yerel oranına gelmek noktasında da kararlı.
Elektrikli araç şarj sektörü 2030’a kadar 1 milyar dolarlık hacme ulaşacak
Yatırım turu hakkında konuşan Kurucu Ortak ve CEO Kadir Can Abdik, “Şirket olarak kitle fonlamasını çok önemsiyor ve yalnızca finansmana ulaşım olarak değil, aynı zamanda işimizi yatırımcılarımızla büyütmek adına önemli bir fırsat olarak görüyoruz. Kitle fonlaması ile yatırım yapacak yatırımcılarımız, fosil yakıtların kullanımının azalması ile her geçen gün talebin arttığı elektrikli şarj alanına ilk giriş yapan markalardan birine yatırım yaparak önemli bir büyüme potansiyeli olan iş modeline erkenden ortak olmuş olacaklar. Şirketimizin hali hazırda 5 milyon TL’lik ödenmiş sermayesi bulunuyor. Bu turda yatırım yapan yatırımcılarımız tüm sermayeye yatırım yaptıkları oranda ortak olacakları gibi 2023 itibarıyla 350 milyon dolar yatırım yapılmış ve 2030’a kadar toplamda 1 milyar dolarlık bir pazara dönüşecek olan elektrikli araç şarj hizmeti ve altyapısı sektörünün ilk günden bir parçası haline gelecekler. Yatırımcılar 2040 yılına kadar holding bünyesinde kurulan Altay Enerji şirketi ile tüm enerji ihtiyacını yeşil enerji kaynaklarından elde ederek, global pazarı da kapsayacak şekilde Türkiye’nin her noktasına erişmeyi planlayan Q Charge’a yatırım yapma şansına sahip olacaklar” dedi.
Yatırım turu kampanyası dahilinde fonbulucu, Magna Mari, MKK ve Takasbank masraflarının toplanan yatırımdan değil şirket öz sermayemizden karşılanacağının da altını çizen Kadir Can Abdik, kampanyaya katılan yatırımcılara Q Charge şarj ağından 1 yıl boyunca %10 indirim, Q Charge’ın Ortak İşletelim iş modelinden 6 ay boyunca %5 indirim, 1 yıl boyunca her BinBin kullanımında 1.000 TL ve üzeri yatırıma %5, 2 bin 500 TL ve üzeri yatırıma %7,5, 5 bin TL ve üzeri yatırıma %10 indirim sağlanacağını belirtti.
fonbulucu platformunda Türkiye’nin bugüne kadar talep edilen en yüksek tutarlı paya dayalı kitle fonlaması gerçekleştiriliyor
fonbulucu Kurucusu ve CEO’su Hakan Yıldız ise, “37,5 milyon TL ile platformumuzda Türkiye’nin bugüne kadar talep edilen en yüksek tutarlı paya dayalı kitle fonlaması kampanyasını gerçekleştiriyoruz. Yatırım miktarı ve yatırımcı sayısında rekor kıracağımızı düşünüyorum. Q Charge; lokasyon, kurulum süreçleri ve yoğunluk gibi farklı sorunlara yazılım ve veri alanında uzman şirketlerle yaptığı iş birlikleriyle veri odaklı çözümler üretiyor, kendi AR-GE merkezinde hayata geçirdiği yazılımla veri işleme çalışmaları yapıyor. İş süreçlerini tamamen bilimsel temellere oturtan ve böylece sürdürülebilir enerjiyi elektrikli araç kullanıcılarına en etkili şekilde ulaştıran girişim şirketinin bu sektörün öncü, yenilikçi, sürdürülebilir ve lider markası olacağına inanıyoruz. Öte yandan yatırımcılarımız Q Charge’a yatırım yaparak yalnızca Türkiye’de operasyonları olan bir şirkete değil, önemli global hedefleri olan bir kuruluşa da ortak olacaklar” dedi.
Müzik ve podcast platformu Spotify, uygulama içerisinde göz yoran özelliklerin hepsini artı ikonuyla beraber tek bir alana getiriyor. Beğenilen şarkılar ve çalma listesine ekleikonları birleştirildi. Kullanıcıların tüm şarkıları, albümleri, çalma listelerini, sesli kitapları, podcast’leri veya bölümleri tek dokunuşla kitaplıklarına kaydetmelerini sağladığı duyuruldu.
Kullanıcılar, “Beğenilen Şarkılar”a bir şarkı eklemek için “Şu An Çalınan Görünümü”nün sağ tarafında bulunan artı düğmesine dokunuyor. Üzerine dokunduktan sonra, kullanıcıya listeye kaydedildiğini bildirmek için simge yeşil bir onay işaretine dönüşüyor. Hemen ardından kullanıcılar, şarkıyı başka bir çalma listesine eklemek isterlerse artı simgesine tekrar dokunabiliyorlar. Benzer özellik podcast için de yapılıyor.
Küçük bir değişiklik olsa da bazı kullanıcıların alışması zor olacak gibi görünüyor. Kalp simgesi, Apple Music gibi Spotify rakiplerinin yanı sıra Twitter, TikTok ve Instagram gibi sosyal medya platformları da dahil olmak üzere birçok popüler uygulamada yaygın olarak kullanılıyor. Bu yüzden kullanıcıların nasıl reaksiyon vereceği henüz bilinmiyor.
Spotify, yeni artı düğmesinin, kullanıcılara aynı anda birden fazla çalma listesine ekleme olanağı sağladığından, kullanıcıların zamandan tasarruf etmesine yardımcı olacağına inanıyor. Özelliğin test edilmesi sırasında Spotify, kullanıcıların favorilere eklenen parçayı kaydedildikten sonra tekrar dinleme olasılıklarının daha yüksek olduğunu söyledi.
Son aylarda Spotify, kullanıcı deneyimini denemek ve iyileştirmek için birçok yol başlattı. Kullanıcı deneyiminin her zaman en iyi şekilde olması platformun amaçları arasında yer alıyor. Yeni simge, dünya çapında iOS ve Android cihazlarda kullanıma sunuldu. Önümüzdeki haftalarda tüm Spotify abonelerinin kullanımına açılacak.
Kendine has yapısıyla kullanıcıları tarafından oldukça beğeniyle karşılanan Snapchat, OpenAI tarafından desteklenen My AI adındaki yapay zekalı chatbot’unu hayata geçirdi. My AI , platformun ayda 3.99 dolar abonelik hizmeti olan Snapchat+ için deneysel bir özellik olarak kullanıma sunulduğu belirtildi.
Yapay zeka destekli chatbot’lar gün geçtikçe hayatımıza daha da entegre oluyorular. OpenAI tarafından başlatılan bu özelik, birçok uygulama ve platformun sistemine eklemesiyle beraber kullanıcıların chatbot kullanarak uygulamalara daha fazla işlevsel özellik getirdiği biliniyor. Snapchat de OpenAI‘ın GPT teknolojisini kullanarak platformuna chatbot entegre etti.
Snapchat’in chatbot’u, Sohbet sekmesinin hemen üstünde yer alacak. Yapay zeka, “arkadaşlık, öğrenme ve eğlence” ile ilgili değerlerine hitap eden benzersiz bir sese ve kişiliğe sahip olacak şekilde eğitildi. Ayrıca, uygulamanın güven ve emniyet kurallarına uyması için de gerekli düzenlemeler yapıldı.
Şirket, “My AI, en iyi arkadaşınız için doğum günü hediyesi fikirleri önerebilir, uzun bir hafta sonu için bir yürüyüş gezisi planlayabilir, akşam yemeği için bir tarif önerebilir ve hatta çedar takıntılı arkadaşınız için peynir hakkında bir haiku yazabilir. My AI’ı bir ad vererek ve Sohbetiniz için duvar kağıdını özelleştirerek kendiniz oluşturabilirsiniz.” açıklamasını yaptı.
Snapchat’in My AI’sinin bir arama motoru olarak görülmüyor. Bunun yerine Snapchat içinde, arkadaşlarınızla yaptığınız gibi sohbet edebileceğiniz bir kişi olarak görülüyor.
My AI ile yapılan tüm görüşmeler saklanacak ve ürün deneyimini iyileştirmek için incelenebilecek. Snapchat, kullanıcıların My AI ile herhangi bir sır paylaşmaması veya tavsiye için sohbet botuna güvenmemesi gerektiğini söylüyor. Şirket, My AI’ın önyargılı, yanlış, zararlı veya yanıltıcı bilgilerden kaçınmak için tasarlanmasına rağmen hataların meydana gelebileceğini de belirtiyor. Sosyal ağ, kullanıcıları My AI’dan gelen herhangi bir mesajı basılı tutarak geri bildirim göndermeye davet ediyor.
Snapchat, yapay zekanın zaman içinde uygulamanın deneyimine inanılmaz derecede katkıda bulunabileceğine ve aynı zamanda daha derin bağlantıları geliştirmeye yardımcı olabileceğine inanıyor. My AI, şirketin iki milyonu aşan ücretli abone sayısını da artırabilir.
Alesta’nın yeni iştiraki, Lipozomlar üzerine yüksek teknoloji geliştiren Ciel, ilk turda Alesta Yatırım‘dan 5,64 milyon TL değerlemesi üzerinden yatırım aldı.
Lipozomlar üzerine yüksek teknoloji geliştiren ve ilk uygulamalarını kozmetik dikeyinde uygulayan Ciel Laboratories, Lipozomal enkapsülasyon yöntemiyle ilaç etken maddeleri, gıda takviyeleri ya da kozmetik aktif maddelerinin yüksek verimle hedefine ulaşmasını sağlıyor.
Dermokozmetik ürünlerinden daha kısa sürede beklenen etkinin almasına olanak sağlayan, firma bünyesinde gerçekleşecek know how metot ile Türkiye’de ilk üretici olma hedefindeki Ciel, inovatif kozmetik formülasyon tasarımı ve üretimi gerçekleştirmektedir.
Aldıkları yeni yatırımla ilgili olarak Ciel kurucu ortağı Sezi Kaya verdiği demeçte “Farmasötik teknoloji ve mühendislik ilkeleri ile geliştirdiğimiz proseslerle; lipozom üretimini ulaşılabilir ve farklı sektör dikeylerine uyarlanabilir hale getireceğiz. Hedefimiz inovatif, teknolojik ve sürdürülebilir hammaddeler ile anılmak, Türkiye’de lipozomal hammadde üreticilerinde öncü olmak ve ülkemizi dünyada temsil etmektir. Ciel Laboratories birçok teknoloji girişimi gibi oldukça çetin bir yola çıkmıştır. Bir Ar-Ge girişiminin ihtiyacı olan pilot ölçek ekipman, proses geliştirme, uygulama ve analiz süreci giderleri için gerekli finansman aldığımız yatırım sayesinde karşılanacak, bilime ve üretime daha çok odaklanmamızı sağlayacaktır. Daha önemlisi ise Escort Teknoloji – Alesta Elektronik Teknoloji Yatırım A.Ş.’nin ‘’Verdiğiniz emekleri görüyoruz ve sizi destekliyoruz.’’ yaklaşımıdır. Bu iştirak, destekleyici yaklaşımıyla birlikte potansiyelimizi performansa dönüştürmede en büyük motivasyon kaynaklarımızdan biridir.” dedi.
Sağlık ve giyilebilir teknoloji odaklı Iris, kullanıcıların vücut sıcaklığını ve tanisyoununu ölçen akıllı yüzüğünü duyurdu. Cihaz, Kickstarter kitle fonlaması kampanyası aracılığıyla piyasaya sürülüyor.
Iris tarafından geliştirilen yüzükte tıbbi sınıf minyatür kan basıncı sensörü ve nabız ölçer de bulunuyor. Akıllı cihazla beraber sunulan aylık abonelik hizmeti, yardımcı uygulamayla kullanıcılara detsek sunuyor.
Cihaz, 6 fotodedektörlü ve 18 LED’li bir PPG sensörünü bünyesinde barındırıyor. Iris’e göre cihaz, ortalama 2 fotodedektör ve 2 LED ile mevcut giyilebilir cihazlardan önemli ölçüde daha güçlü oluyor. Yüzükle beraber kalp atış hızı, kandaki oksijen miktarını, vücut sıcaklığını ve diğer biyometrik verileri ölçmek oldukça kolay bir hal alıyor. Ayrıca egzersizleri, uyku kalitenizi ve stres seviyenizi takip etmeniz mümkün oluyor. Yüzükle beraber gelen akıllı telefon uygulaması, hareket halindeyken tüm verilerin analizini görüntülemenizi sağlıyor. Kan basıncı ölçümlerinin, OTA yükseltmeleri aracılığıyla 2024’ün ortalarında mevcut olması bekleniyor.
Iris tarafından geliştirilen cihaz, piyasadaki en ince akıllı yüzük olarak lanse ediliyor. 5 mm genişliğinde ve 2,5 mm kalınlığıyla beraber en küçük patentli sensörleri bünyesinde barındırıyor. Yüzüğün ağırlığı 5 gramın altında olduğu için oldukça hafif görünüyor.
Yüzük, piyasadaki mevcut modellerden daha yüksek bir doğruluğa sahip olarak da destekleniyor. Diğer yüzüklerin boyutları parmak üzerinde hareket ettikleri için ölçüm hassasiyetini azaltıyor.
Iris, geliştirdiği akıllı yüzüğü Kickstarter üzerinden 146 dolara sarışa sundu. Altın ve gümüş renk seçenekleri bulunan cihaz, rakiplerine oranla da oldukça uygun fiyata sahip oluyor. Yüzük, Kickstarter kampanyasından ve aylık 10 dolarlık uygulama aboneliğinden sonra 199 dolarlık orijinal fiyatına geri dönecek.
Dünyanın en büyük mobil işlemci şirketi Qualcomm, Android işletim sistemli akıllı telefonlar için uydu iletişim teknolojisi üzerindeki çalışmalarına devam ediyor. Gelecekteki akıllı telefonlar, baz istasyonlarına ihtiyaç duymadan uydu üzerinden iletişimi kolayca sağlayabilecek.
Çip seri üreticisi, Xiaomi, Vivo, Motorola, Oppo, Honor ve Nothing’in gelecekteki mobil cihazlarına uydu iletişim teknolojisi getirmek için çalışıyor. Şirketin Android üreticileri için Apple’ın iPhone 14 serisinde yaptığı gibi uydu tabanlı iletişim eklemek için çalıştığını doğrulasa da, markaların bu özelliği gelecekteki telefonları için ne zaman kullanıma sunacakları henüz açıklanmadı.
Qualcomm, uydu servis sağlayıcısı Iridium ile ortaklaşa üzerinde çalıştığı yeni Snapdragon Satellite teknolojisini daha önce CES 2023’te duyuruldu. Xiaomi, Motorola ve diğer markaların akıllı telefonlarının yakında acil durumlarda iki yönlü mesajlaşmayı ve diğer iletişim kanallarını destekleyeceği tahmin ediliyor.
Resmi duyuruya göre Snapdragon Satellite, yakında çıkacak olan RF modemlerde ve akıllı telefonlar için 4 ve 8 serisi işlemcilerle beraber satışa sunulacak.
Qualcomm’un ürün yönetiminden sorumlu başkan yardımcısı Francesco Grilli, “Snapdragon Satellite’ı yeni nesil cihazlara dahil ederek, iş ortaklarımız, dünyanın dört bir yanındaki abonelere izin verebilen ve ticari olarak temin edilebilen küresel bir LEO takımyıldızı sayesinde uydu mesajlaşma yetenekleri sunabilecek.” dedi.
Uydu iletişim teknolojisine sahip yeni çip setlerinin ne zaman tanıtılacağı henüz bilinmiyor. Tanıtımla beraber akıllı telefonların iletişim konusunda daha da rahat olacağı tahmin ediliyor.