Ana Sayfa Blog Sayfa 223

Pazarlama analitiği odaklı Nexoya, 4.7 milyon euro yatırım aldı

Zürih ve Berlin merkezli pazarlama analitiği platformu Nexoya, düzenlenen Seri A turda 4.7 milyon euro yatırım aldı. Eureka! Venture SGR tarafından yönetilen tura BlackSheep MadTech Fund katıldı.

2018 yılında Marco Hochstrasser ve Manuel Dietrich tarafından kurulan Nexoya, orta ve büyük ölçekli şirketlerin dijital pazarlaması için kanallar genelinde reklam bütçelerini otomatikleştirir ve optimize ediyor. Girişimin “Nexoya Marketing Analytics” adlı SaaS platformu, çok kanallı pazarlama kampanyalarını geliştirmek için yapay zeka ve makine öğrenimi tekniklerini kullanıyor. 

Platform, Google Ads, Instagram ve Facebook gibi çeşitli kanallardan önemli metrikleri bir araya getirerek kullanıcı dostu bir formatta görüntüler ve bu metriklerin izlenmesi sorumluluğunu da üstleniyor. Nexoya, tahmine dayalı analitiği kullanarak ve toplanan verileri analiz ederek kampanya bütçelerini etkililiğini optimize edecek şekilde ayarlayabiliyor.

Girişim, çözümünün pazarlama ekiplerini rutin operasyonel görevlerden kurtardığını, otomatik veri odaklı kararları basitleştirdiğini ve pazarlama maliyetlerini yüzde 30’a kadar azalttığını söylüyor. Nexoya ekibi, kullanıcılarının en etkili bütçe optimizasyonunu almasını sağlamak için entegre olduğu kanal yelpazesini sürekli olarak genişletiyor.

Şu anda girişim, Generali, Yuh, Magix, Sunrise ve Kardex gibi şirketlerle çalışıyor. Nexoya, 2023 yılı sonuna kadar ekibini 30 kişiye çıkarmayı planlıyor.

Nexoya kurucu ortağı ve CEO’su Marco Hochstrasser, “Genel olarak, inanılmaz derecede hızlı gelişmelere sahip çok dinamik bir dijital reklam pazarı görüyoruz. Özellikle ChatGPT gibi büyük dil modellerinin başarısı, Xandr’ın Microsoft tarafından satın alınması veya Amazon Ads, Apple Ads ve Walmart Ads gibi yeni reklam kanalları ile dijital medya dünyası güçlü bir şekilde değişti.” dedi.

Yeni sermaye ile Nexoya, İsviçre ve Almanya’daki büyümeyi hızlandıracağına inanıyor. Fonlar aynı zamanda şirketin İtalya ve Birleşik Krallık gibi yeni pazarlara açılmasına da yardımcı olacak. 

İşletmeleri bulut mutfağa dönüştüren yerli girişim Mizanplus Cloud Kitchens, 660 bin dolar yatırım aldı

Harun Özdemir ve Burakcan Kızılaslan tarafından kurulan yerli bulut mutfak girişim Mizanplus Cloud Kitchens, 660 bin dolar tohum öncesi yatırımı aldı.

Yatırım turuna HiVC ve Aura B4YO 1. GSYF (B4YO Capital) liderliğinde Mehmet Çelikol, Ali Cicioğlu, Utku Öz, Ersin Nazalı, Ayşe Güçlü Onur, Emre Açıkel, Hasan Çoker, Eren Çiçek ve Cana Güneş gibi melek yatırımcılar katıldı.

HiVC GSYO ile sinerji içerisinde hareket eden ve bu yatırım turunun da yönetimini gerçekleştiren Inveo Ventures, Mizanplus’a 6 ay içerisinde gerçekleşecek köprü yatırım turunda da doğrudan ek bir yatırım yapmayı planlıyor. Inveo Ventures Genel Müdürü Haluk Nişli, “2022 yılında kurduğumuz Inveo Ventures fonumuzla bugüne kadar yatırım yaptığımız fonları ve girişimleri tek bir çatı altında yönetme imkanını bulduk. Mizanplus gibi odağında teknoloji olan ve hızlı bir ölçeklenme potansiyeline sahip şirketlere yatırım yapmaya devam edeceğiz.” dedi.

Gerçekleşen bu yatırım turuyla birlikte Inveo Ventures’ın, 6 ay içerisinde B4YO Capital’in danismanlik verdigi Aura B4YO Fonu ile birlikte toplam 700 bin dolarlık bir devam yatırım opsiyonuna da sahip olduğu belirtildi. Söz konusu opsiyonun kullanılması durumunda Mizanplus Kitchens’ın aldığı toplam yatırım miktarı henüz kurulalı 1 yıla yakın bir süre geçmişken 1.3 milyon doları aşacak.

Paket servis odaklı sanal restoran markaları oluşturan ve kendi çoklu marka/platform yönetim sistemini geliştiren Mizanplus Kitchens, şu ana kadar 50 bin’den fazla müşteriye hizmet verdi. Şirket, yarattığı markaları ve teknolojileriyle hem sahip olduğu ve franchise verdiği bulut mutfakları işletiyor hem de diğer işletmeleri bulut mutfağa dönüştürüyor.

Şirketin kurucu ortağı ve CEO’su Harun Özdemir, “Küçük ve orta büyüklüklükteki birçok işletmenin sahip olduğu atıl kapasiteyi yemek markalarımız ve çoklu marka yönetim teknolojimiz sayesinde çok daha efektif bir şekilde kullanıp karlılıklarını arttırıyoruz. Herhangi bir işletme portföyümüzdeki markaların operasyonunu yürüterek aylık 500 bin TL’ye kadar ek gelir elde edebiliyor. Özellikle zor ekonomik koşulların etkisiyle gıda sektöründeki bu ihtiyaç çok önemli hale geldi.” dedi. “Amacımız ‘[Dükkan dükkan içinde](http://dukkandukkanicinde.com)’ adını verdiğimiz bu konsepti Türkiye geneline yaymak. Sonrasında ise Türkiye menşeli bu markalar ile dünyada adımızı duyurmak.” diye de ekledi.

Şirketin diğer kurucu ortağı Burakcan Kızılaslan şirketin Türkiye büyüme planının hazır olduğunu, 2024 vizyonunda Mizanplus’ın yurtdışında da operasyonlarının başlayacağını söyledi.

Togg ve Bosch Car Service, servis merkezleri için iş birliği yaptı

Türkiye’nin mobilite alanında hizmet veren küresel teknoloji markası Togg, ilk akıllı cihazı T10X’i kullanıcılarla buluşturmasına sayılı günler kala, satış ve satış sonrası yapılanmasında planları doğrultusunda ilerliyor. Kullanıcıya yakın olmak için doğrudan satış modelini seçen Togg, dijital ve fiziksel deneyimi harmanlayan hibrit bir yapıda hizmet vermek için tüm organizasyonunu oluşturuyor.

İlk etapta İstanbul, Ankara, İzmir, Adana ve Bursa-Gemlik’te deneyim merkezleri açan Togg, İstanbul, Ankara, Bursa-Gemlik, İzmir, Adana, Samsun, Diyarbakır, Erzurum, Antalya ve Kayseri’de de servis ve teslimat noktaları açmayı sürdürüyor. Kullanıcılara uçtan uca kesintisiz bir deneyim yaşatmayı hedefleyen Togg, kendi servis noktalarının yanı sıra güçlü iş birlikleriyle de servis ağını genişletiyor. 150 ülkedeki 16 binden fazla servisiyle dünyanın en büyük bağımsız servis zincirlerinden biri olan Bosch Car Service ile iş birliğine imza atan Togg, kullanıcıları için kendi servis merkezlerinin yanı sıra anlaşmalı Bosch Car Service’lerden de nitelikli hizmet sunacak.

Sahada çalışan ekipler için kapsamlı eğitim

İş birliği kapsamında kullanıcılara tüm bakım ve onarım hizmetleri en son standartlarda sunulacak. Togg akıllı cihazı kullanıcıları, anlaşmalı servislerin sunduğu onarım, servis, bakım ve garanti hizmetleri dahil tüm hizmetlerden yararlanabilecek. Anlaşmalı Bosch Car Service noktalarındaki personel, Togg’dan kapsamlı bir ön eğitim alacak ve ardından gerektiğinde Togg Teknik Saha Servisi’nin yardımıyla yüksek gerilim, fotovoltaik ve güvenlik sistemlerinde onarım yapma yetkisine sahip olacak. Tüm onarım, garanti ve proaktif servisler, yalnızca yetkili servis sağlayıcılar tarafından gerçekleştirilecek.

“Kullanıcılara daha yaygın, hızlı, etkin ve verimli bir deneyim yaşatmayı hedefliyoruz”

Togg CEO’su M. Gürcan Karakaş, küresel rekabette kullanıcıya daha yakın olan şirketlerin daha başarılı olduklarını belirterek, şunları söyledi: “Biz de akıllı cihazlarımızı kullanıcılarımızla doğrudan buluşturuyor, satışları doğrudan kendimiz organize ediyoruz. İlk akıllı cihazımız T10X’i kullanıcılarımızla buluşturmanın heyecanını yaşarken, satış ve satış sonrası çalışmalarımızı da hızla tamamlıyoruz. Türkiye’nin 7 bölgesinde 10’u sabit 8’i gezici 18 deneyim merkezi ile sabit ve mobil servis noktalarımızı açmaya devam ediyoruz. Bir yandan kendi servis yatırımlarımızı sürdürürken, diğer yandan da yerel ve küresel ölçekte bağımsız servis sağlayıcılarla iş birliği fırsatlarını değerlendiriyoruz. Bu kapsamda elektrifikasyon dönüşümünü başlatmış, yüksek teknik donanıma sahip, yerel ve küresel anlamda yaygın bir hizmet ağı kuran araç bakım ve onarım servis ağı Bosch Car Service’leriyle iş birliğimizi başlatmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Ülkemizdeki yayılımımızı destekleyecek bu iş birliğinin, kullanıcılara daha hızlı, etkin ve verimli bir servis deneyimi için değerli bir katkı sunacağına inanıyoruz. Özellikle kullanıcı odaklılık, batarya teknolojileri ve bağlantılı teknolojiler noktasında da Bosch Car Service’ler ile değer yaratacağımıza inanıyoruz. Esnek servis ağımız, mobil servislerimiz ve bu alandaki güçlü iş birliklerimizle kullanıcılarımıza en iyi deneyimi yaşatmayı hedefliyoruz.”

Bosch Otomotiv Yedek Parça Türkiye, İran ve Ortadoğu Bölge Direktörü Arda Arslan da Bosch Car Service’in 100 yılı aşan araç onarım, bakım ve garanti hizmetlerindeki uzmanlığıyla dünyanın en büyük marka bağımsız servis ağlarından biri olduğunu hatırlatarak, Togg ile iş birliğinin önemine vurgu yaptı. 2023 içinde Türkiye’nin 7 bölgesinde elektrikli otomobillere hizmet veren ilk bağımsız servis organizasyonu olmayı hedeflediklerini belirten Arslan, “Togg ile yaptığımız bu iş birliği, elektrikli araçlara servis verme konusunda Bosch Car Service ağımızdaki yetkinliğimizi daha da geliştirecek” dedi.

Apple, görüntülü görüşme ile iPhone satın alınabilecek yeni özelliğini duyurdu

Apple, iPhone satın alabilmek için yeni bir seçenek sunuyor. Mağazadan bir tane akıllı telefon satın almak veya Apple’ın web sitesinden sipariş vermek yerine, artık tek yönlü (çalışanın sizi görmeyeceği) görüntülü arama üzerinden bir çalışanın yardımıyla çevrimiçi bir cihaz satın alma imkanı sunuluyor.

“Shop with a specialist over video” yani “Görüntülü konuşarak bir uzmanla alışveriş yapın” özelliği, bir iPhone satın alma sürecinde size rehberlik edebilecek ve farklı iPhone özellikleri, takas hakkında daha fazla bilgi sağlayabilecek bir Apple uzmanıyla masaüstünde veya mobil cihazda sohbet etmenize olanak tanıyor.

Aramayı yapanlar, aramanın diğer ucundaki kişiyi ekranında beliren küçük bir köşede görecek. Bununla birlikte bilgi almak isteyen kişinin görüntüsü yetkiliye aktarılmayacak. Bu özellik sayesinde kamerası olmayan bir cihaz aracılığıyla bile kolayca arama yapabiliyor. Ancak yine de yetkililerle sohbet etmek için bir mikrofona ve hoparlörlere ihtiyaç olacak.

Bu özelliğin bir benzeri Burhan Bozkurt ve Özge Bozkurt tarafından Ekim 2017’de İstanbul’da kurulan yerli girişim Arvia tarafından hayata geçirildi. Arvia, doğrudan ürün sayfasında, birebir görüntülü görüşme ile fiziksel mağaza deneyimini online alışveriş yapanlara getirerek e-ticaret şirketlerinin gelirlerini artırmalarına yardımcı oluyor. Apple’ın yeni olarak kullanıma sunduğu bu özellik yerli girişim tarafından oldukça önce hayata geçirildi.

Henüz ülkemizde aktif olmasa da Video üzerinden bir uzmanla alışveriş yapma seçeneği iPhone ürün sayfasında yer alıyor.Özelliğin ülkemizde ne zaman aktif hale getirileceği henüz bilinmiyor.

Xometry’nin Tridi’yi satın almasından sonra Techone VC ilk exit’ini yaptı

TechOne VC, startup yatırım ekosistemindeki faaliyetlerine hız kesmeden devam ediyor. Yatırımcısı olduğu Tridi’nin iş süreçlerinin gelişimini destekleyen TechOne VC, girişimin dünyanın en büyük üretim platformu olan Xometry tarafından satın alınmasıyla birlikte ilk çıkış işlemini başarıyla tamamladı. Anlaşmanın ardından yapılan açıklamayla Tridi’nin yeni adının “Xometry Türkiye” olduğu kamuoyu ile paylaşıldı.

2014 yılında Sultan Nur Bulut, Çınar Topaloğlu ve Onur Kesin tarafından kurulan ve 2021 yılında Techone VC liderliğinde ilk yatırım turunu tamamlayan Tridi, gösterdiği gelişimle seri olmayan üretim alanında bölgenin önde gelen aktörlerinden biri hâline geldi. Önümüzdeki dönemde faaliyetlerine Xometry Türkiye adıyla devam edecek olan Tridi, yakaladığı ivmeyle birlikte üretim alanındaki dijital dönüşüme katkı sunacak adımlar atacak. Yapılan birleşme hamlesiyle birlikte, Xometry’nin “Anlık Fiyat Motoru” teknolojisi de Türkiye’ye getirilirken, bu sayede müşterilerin projelerini fiyatlandırması sağlanacak.

“Tridi’nin exit sürecine katkı sağlamaktan mutluluk duyuyoruz”

Tridi’nin exit sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan TechOne VC Yönetici Ortağı Yiğit Arslan, “TechOne VC olarak, geleceği şekillendireceğine inandığımız girişimcileri yorulmadan desteklemeye devam ediyoruz. Fon olarak ilk çıkışımızı, yatırımı takip eden 12 ay gibi beklenmedik derecede kısa sürede yaptığımız için çok mutluyuz. İlk günden itibaren Tridi’nin bölgesel bir oyuncu haline gelebileceğini düşünmekte, bu süreci hızlandırmak adına kaynaklarımızı etkin biçimde kullanmaktayız. Dünyanın önde gelen, ABD merkezli halka açık üretim platformu Xometry Inc. tarafından satın alınan Tridi’nin exit sürecine katkı sağlamaktan mutluluk duyuyoruz. Kurucu kadronun ve dinamik ekibin Xometry Türkiye markasıyla ciddi başarılar elde edeceğine inanıyoruz.” dedi.

Girişim dünyası için kritik hamle: Xometry Türkiye

Xometry ailesine katılmaktan ötürü büyük mutluluk duyduklarını belirten Tridi Kurucu Ortağı ve CEO’su Çınar Topaloğlu, gerçekleştirilen birleşmenin hem müşteriler hem de ekosistem açısından kritik bir hamle olduğunu vurguladı. Tridi serüveninin keşfetmek üzerine inşa edildiğine dikkat çeken isim, yeni bir teknoloji üzerinde çalışma yürüttükleri için küresel ölçekte katma değer üretebilecek işlere imza atmanın zaman aldığını ifade etti.

“Kullandığımız platform modeliyle ciddi bir atılıma imza attık”

Yaptıkları çıkış ile birlikte ihtiyaç duydukları her anda desteklerini esirgemeyen yatırımcılarının finansal beklentilerini kısa zamanda karşıladıklarının altını çizen Tridi Kurucu Ortağı Sultan Nur Bulut, bölgesel anlamda da yeni bir hikâye yazmaya başlayacaklarını söyledi.

İlk andan itibaren Xometry ile sıcak bir ilişki kurdukları ve iş süreçlerini daima temas halinde kalarak ilerlettiklerini belirten Bulut şu ifadeleri kullandı:

“Tridi için geliştirdiğimiz stratejiler ve planlamalar sayesinde elde ettiğimiz başarı hepimizi gururlandırıyor. Farklı iş modellerini denediğimiz serüvenin sonunda bugün kullandığımız platform modeliyle ciddi bir atılıma imza attık. Yoğun bir iş temposunun bizleri beklediği bu yeni dönemde, faaliyetlerimize Xometry Türkiye ismiyle devam edeceğiz.”

Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi’nin hazırladığı “Türkiye Fintek Rehberi” yayımlandı

Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi’nin öncelikli çalışma alanları arasında yer alan ve İstanbul Finans Merkezi’nin (İFM) ana odaklarından birisi olarak öne çıkan finansal teknolojilerin (fintek) geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması vizyonuyla hazırlanan Türkiye Fintek Rehberi yayımlandı.

Fintek girişimcilerine yol gösterici bir kaynak olması amacıyla hazırlanan Rehber, iki ana bölümden oluşuyor. İlk bölümde Türkiye’yi start-up ve fintek alanında ön plana çıkaran unsurlar tanıtılırken, ikinci bölümde ise Türkiye fintek ekosisteminde yer alan iş modellerine, düzenleyici kuruluşlara, fintek alanında yapılan düzenlemelere ve finteklerin yararlanabilecekleri teşviklere yer veriliyor. 

Rehber, ekosisteme ilişkin bir yol haritası işlevi görecek

Türkiye Fintek Rehberi’nde, lisanslı fintek faaliyetlerinde bulunan kuruluşlara ilişkin ilgili düzenlemeler, bu kuruluşların finansal ve organizasyon yükümlülükleri gibi açıklayıcı bilgiler yer alıyor. Mevzuat altyapısı hakkında detaylı bilgilerin bulunduğu Rehber’de ayrıca, lisanslama türleri ve düzenleyici otoritelere ilişkin temel düzenlemelere değiniliyor. Bir fintek girişimi kurmanın temel göstergelerini içeren Türkiye Fintek Rehberi ile, fintek alanına ilgi duyan ve bu alanda faaliyet yürütmek isteyen girişimcilere bir yol haritası sunması amaçlanıyor. 

Prof. Dr. Göksel Aşan: “Türkiye Fint  öm hkö ı   ek Rehberi, alanında bir ilki teşkil ediyor”

Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Prof. Dr. Göksel Aşan, Türkiye Fintek Rehberi’nin, ülkemizin gelişmiş bir fintek ekosisteminin olduğunu açıkça gösterdiğini belirterek, alanında ilk olduğunu vurguladı. Başkan Prof. Dr. Aşan: “Finans Ofisi olarak hazırladığımız Türkiye Fintek Rehberi, gelişmekte olan finansal teknolojiler ekosisteminde düzenlemeye tabi iş modellerini hayata geçirmek isteyen girişimciler için bir ilki teşkil ediyor. Yayınımız, e-para ve ödeme kuruluşu ile kitle fonlama platformları gibi dikeylerde pazara giriş sağlayacak kurumlar için bir rehber olma özelliği taşıyor” dedi.

Türkiye’de fintek yatırımları 2022 yılında rekor kırdı

Türkiye’de güçlü bankacılık sektörü ve teknoloji altyapısı, dijitalleşme oranının artmasına zemin hazırlıyor ve start-up ekosisteminin gelişimini de hızlandırıyor. 2022 yılında start-uplara yapılan yatırımlar göz önünde bulundurulduğunda Türkiye, Avrupa’da 10. sırada, Orta Doğu ve Afrika Bölgesinde ise 3. sırada yer alıyor. Yapılan yatırımların etkisiyle dinamik bir ekosistem oluşurken en öne çıkan dikeyler arasında fintek bulunuyor. 2023 yılı Mart ayı itibarıyla 637 aktif fintek şirketinin bulunduğu ülkemizde, 255 fintek ile ödemeler alanı ön plana çıkıyor. Türkiye’de 2022 yılında fintek yatırımları, küresel düzeyde görülen düşüşün aksine bir trend izleyerek, tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 89 milyon ABD dolarına ulaşarak rekor kırdı. 

Finans Ofisi, sektörün geleceğine ilişkin çalışmalarına devam ediyor

İlk düzenlemenin 2013 yılında yapıldığı Türkiye fintek sektöründe yetkili, düzenleyici ve denetleyici kuruluşlar, yenilikçi yaklaşımları ile ekosistemin büyümesi ve gelişmesinde büyük bir rol oynuyor. Sektör birliği olan Türkiye Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşları Birliği (TÖDEB) 2020 yılında faaliyet göstermeye başlarken diğer birlik ve topluluklar alanın geliştirilmesi için ortak hareket ederek, güvenilir bir finansal teknolojiler ekosistemi inşa etmeyi amaçlıyor. Bu amacın kamu tarafından da sahiplenilmesi ve çatı kurum olarak faaliyetlerin desteklenmesi için projeler, stratejiler ve etkinlikler gerçekleştiren Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi, fintek sektörünün geleceğine ilişkin ilgili paydaşlarla eşgüdümlü olarak çalışmalarına devam ediyor. 

Finans Ofisi’nin yürüttüğü en önemli projelerden biri olan ve kanun çalışmalarının bir süre önce tamamlandığı İFM’nin ana odaklarından birisi de finansal teknolojilerdir. İFM içerisinde fintek temalı ve teknopark statüsünde İstanbul Finans ve Teknoloji Üssü A.Ş. geçtiğimiz aylarda kurulmuş olup, kısa süre içerisinde teknopark statüsünde faaliyete geçmesi bekleniyor. 

Bunun yanı sıra Finans Ofisi, İFM bünyesinde, finteklerin ürün ve hizmetlerini korumalı bir alanda geliştirebilecekleri düzenleme deney alanına yer verilmesi için gerekli planlama ve çalışmalarına devam ediyor. 2023-2025 yılları için ülkemiz fintek ekosistemine ilişkin eylem planının ortaya konulması amacıyla, Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi koordinasyonunda hazırlanan Millî Fintek Strateji Belgesi’nde, çalışmalar son aşamaya gelmiş olup, belgenin yakın zamanda kamuoyu ile paylaşılması hedefleniyor. Millî Fintek Strateji Belgesi, fintek ekosistemimizin uluslararası alanda öne çıkacak biçimde teşvik edilmesi, gelişimi önündeki muhtemel sorunlara gerçekçi çözümler üretilerek hak ettiği yere ulaşması ve ilgili düzenlemelerin bu bakış açısıyla yapılması için bir yol haritası niteliği taşıyor. 

“Türkiye Fintek Rehberi”ne ulaşmak için buradaki linke tıklayabilirsiniz. 

Honor, uygulama kullanım süresini takip etmeye yönelik bir patent aldı

Çinli akıllı cihaz üreticisi Honor, akıllı telefonlarda uygulama kullanım süresini takip etmeye yönelik yeni bir patent başvurusunda bulundu. Bu yenilikçi patent, kullanıcının uygulama kullanım süresini yansıtan, cep telefonlarında dinamik duvar kağıtlarının görüntülenmesi için bir yöntem öneriyor.

Fikir, kullanıcının uygulama kullanım alışkanlıklarını temsil eden özelleştirilebilir grafiklere sahip duvar kağıtları oluşturmayı amaçlıyor. Burada her grafiğin boyutu, her uygulamada harcanan süreyi yansıtıyor.

ITHome tarafından Çin Devlet Fikri Mülkiyet Ofisi web sitesinde keşfedildiği üzere, Honor’un en son patenti, kullanıcının uygulama kullanım süresine dayalı olarak bir cep telefonunun ekranında duvar kağıtlarını görüntülemek için yeni bir yöntem öneriyor. Görünüşe göre, kullanıcının uygulama kullanımını temsil eden grafiklerle duvar kağıtları oluşturacak ve her grafiğin boyutu, her uygulamada geçirilen vakti gözler önüne seriyor. 

Basitçe ifade etmeye çalışırsak; bir kullanıcı sosyal medya uygulamalarında üretkenlik uygulamalarından daha fazla zaman harcıyorsa, duvar kağıdı sosyal medya için daha büyük grafikler ve üretkenlik uygulamaları için daha küçük grafikler kullanılacak. Bu yöntemin faydası, telefon ekranına görsel karakter katarken aynı zamanda kullanıcıların uygulama kullanım alışkanlıklarını anlamaları için basit bir yol sağlaması oluyor.

Kullanıcılar sadece duvar kağıdına bakarak hangi uygulamaları en çok kullandıklarını ve hangilerini daha az kullandıklarını rahatlıkla görebilecekler. Bu bilgiler, ekran sürelerini izlemek ve yönetmek veya belirli uygulamalarda daha fazla zaman geçirerek üretkenliklerini artırmak isteyen kişiler için yararlı olabilecek. Genel olarak ortaya çıkan patent, kullanıcının mobil deneyimini geliştirmek ve uygulama kullanım alışkanlıklarına ilişkin değerli içgörüler sağlamak için yenilikçi bir yol öneriyor.

Volkswagen, elektrikli araç serisine ID. 2all modelini ekledi

Elektrikli mobilite atağına başarıyla devam eden Volkswagen, Avrupa satış fiyatı 25 bin Euro’nun altında olacak, tamamen elektrikli yeni konsept modeli ID. 2all’u tanıttı.

Volkswagen’in yeni tasarım dilini taşıyan, önden çekişli, 450 km’ye kadar menzile sahip model; Yarı Otonom Sürüş Asistanı “Travel Assist”, IQ.LIGHT veya Elektrikli Araç Rota Planlayıcı gibi yenilikçi teknolojik özelliklerle donatılmış olacak. Yeni MEB Entry platformuna dayalı olarak üretilecek ID. 2all, Volkswagen’in 2026 yılına kadar pazara sunmayı planladığı on yeni elektrikli araç modelinden biri olacak.

Volkswagen’i gerçek bir “Love Mark” yapma hedefiyle hızlı ve temelden bir dönüşüm içinde olduklarını söyleyen Volkswagen Binek Araç CEO’su Thomas Schäfer, “ID. 2all, markayı nereye götürmek istediğimizi gösteren bir model. Müşterilerimize yakın olmak ve harika bir tasarımı, en iyi teknolojiyle birlikte sunmak istiyoruz. Elektrikli mobiliteyi kitlelere ulaştırmak için dönüşümü hızla uyguluyoruz.” dedi.

Volkswagen, ID. 2all’ın seri üretim versiyonunun başlangıç fiyatının, Avrupa pazarı için 25 bin euronun altında olmasını ve modeli 2025 yılında müşterilere sunmayı hedefliyor.

Volkswagen’in odak noktasının her zaman müşterilerinin ihtiyaç ve gereksinimleri olduğunu söyleyen Satış, Pazarlama ve Satış Sonrasından sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Imelda Labbé ise “Volkswagen’in bilinen özelliklerini yeni mobilite dünyasına aktarıyoruz: yüksek kalite ve işçilik, üstün yazılım ve gerçek katma değerli dijital hizmetler.” şeklinde bilgi verdi.

ID. 2all’un Volkswagen Grubu’nun modüler elektrikli platformunun (MEB) en son versiyonu üzerine geliştirildiğini belirten Teknik Geliştirmeden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Kai Grünitz: “ID. 2all, ilk önden çekişli MEB aracı olacak. Yeni MEB Entry platformunun sağladığı esneklikle teknoloji ve günlük kullanılabilirlik açısından yeni standartlar belirleyeceğiz.” dedi.

Geliştirilmiş MEB Entry platformunun yanı sıra; ID. 2all, yeni pil ve şarj teknolojisiyle verimli bir sürüş sağlıyor. 166 kW/226 PS güce sahip güçlü bir elektrik motoruna sahip model, 450 kilometreye (WLTP) kadar menzile ulaşabilecek.

ID. 2all’da tasarıma daha fazla odaklandığını belirten Volkswagen Binek Araç Tasarım Departmanı Başkanı Andreas Mindt de “ID. 2all, Volkswagen’in istikrar, beğeni ve heyecan gibi üç temele dayanan yeni tasarım dilinin ilk gösterimini gerçekleştiriyor.” diye konuştu.

Dost canlısı ifade, dinamik görünüm ve yeni C sütunu imzası

Daha önce ilk Golf modeli için geliştirilen C sütunu tasarımı, ID. 2all’da görülen yeni tasarım dilinin odağında yer alıyor. ID. 2all, bu imza tasarımın yeniden yorumlandığı ilk Volkswagen modeli. Konsept otomobilin öne çıkan diğer tasarım özellikleri arasında net ve güçlü bir duruşa sahip gövde, dost canlısı bir ifade, dinamik görüntü ve zamansız zarafet yer alıyor.

Ferah, yüksek kaliteli, kolay kullanım

İç mekanda da yeni tasarım dili net bir şekilde görülüyor. Yüksek kaliteli görünüm, kolay kullanıma sahip bilgi-eğlence sistemi ve ayrı bir klima bloğu ile karakterize edilmiş. Bagaj hacmi oldukça cömert ve daha yüksek sınıf modellerde görülen değerleri bile aşıyor: 490 – 1.330 litre.

2026’ya kadar on yeni elektrikli model

ID. 2all’un seri üretim versiyonu, Volkswagen’in 2026 yılına kadar pazara sunmayı planladığı on yeni elektrikli modelden biri olacak. 2023 yılı içinde makyajlı ID.3, ID.7 sedan ve ID.Buzz’ın uzun şasi versiyonu tanıtılacak. 2026’da kompakt bir elektrikli SUV’u sunmayı planlayan Volkswagen, tüm zorluklara rağmen fiyatı 20 bin Euro’nun altında olan yeni bir elektrikli otomobil üzerinde de çalışıyor. Böylece pazardaki en geniş elektrikli araç yelpazesine sahip olacak olan Volkswagen, Avrupa satışlarındaki elektrikli araç pazar payını yüzde 80’e çıkarmayı hedefliyor.

Mobil uygulama geliştiricilerini destekleyen Kovalee, 8 milyon euro yatırım aldı

Mobil uygulama geliştirme platformu Kovalee, düzenlenen Seri A turda 8 milyon euro yatırım aldı. IRIS tarafından yönetilen tura Breega, Bpifrance, Alan Fung ve Alexandre Berriche katıldı.

Mobil uygulama pazarı büyümeye devam ediyor. Farklı coğrafyalara, segmentlere ve ilgi alanlarına hitap eden devasa bir pazar haline geliyor. Uygulamaların popülaritesi ve talebi artmaya devam ederken, uygulama oluşturucuların kalabalığın arasından sıyrılma rekabeti daha da zor bir hal alıyor. Paris merkezli Kovalee, içerik üreticilerinin rekabet avantajı elde etmelerine yardımcı olarak kalabalığın arasından sıyrılmalarını sağlamak istiyor.

2020’de kurulan girişim, oyun dışı mobil uygulama oluşturmayı geliştirmek için AI, ML ve tescilli tahmin ve otomasyon teknolojisinden yararlanır. Kovalee, herhangi bir uygulamayı kendi kategorisinde ‘dünya lideri’ haline getirebileceğini iddia ediyor.

Startup’ın yayınlama modeli, uygulama yaratıcıları ile uzun vadeli kar paylaşım ortaklıklarına dayanıyor. Uygulama geliştiricileri içeriğe odaklanırken Kovalee, bir uygulamayı kullanım ömrü boyunca ölçeklendirmek için gerekli tüm araçları ve uzmanlığı masaya getiriyor. Buna Kullanıcı Deneyimi (UX), Kullanıcı Edinme (UA), App Store Optimizasyonu (ASO) ve para kazanma dahil oluyor.

Girişim, lansmanından bu yana dünya genelindeki ortaklarla 20 sözleşme imzaladı. Ayrıca taahhütlerini yerine getirme konusunda hızlı bir ün kazandı.

Kovalee CEO’su Vincent Hart de Keating, “Küçük şirketler tarafından oluşturulan ve Kovalee tarafından yayınlanan birçok uygulamanın kendi alanlarında devleri geride bırakarak dünya çapında 1 numara haline geldiğini görmekten gurur duyuyoruz. Bu yatırım sayesinde, yayınlama modelini büyük potansiyele sahip daha fazla uygulamaya sunmak için teknolojimizi ikiye katlayacağız. Gücü yetenekli uygulama geliştiricilerine geri vermenin zamanı geldi.” dedi.

Bu yeni yatırımla genç ekip, kendi teknolojisinin yanı sıra yerleşik mobil geliştiriciler ve uzmanların yaptığı Ar-Ge çalışmalarını genişletecek.

Sağlıklı yaşam ve beslenme platformu ZOE, 2.3 milyon euro yatırım aldı

Gıda, yaşam tarzı ve sağlık arasındaki noktaları daha iyi bir şekilde birleştiren ZOE, 2.3 milyon euro yatırım aldı. Yatırım, Flight Fund tarafından yapıldı.

Sağlık ve zindelik alanı son yıllarda kesinlikle dijital bir dönüş aldı. Sonuç olarak, sağlık ve zindelik hizmetlerine, beslenme uzmanlığına ve bütünsel bakıma erişim daha erişilebilir ve giderek daha popüler hale geliyor.

King’s College London’dan Profesör Tim Spector, veri bilimi lideri Jonathan Wolf ve girişimci George Hadjigeorgiou tarafından Londra’da kurulan ZOE, gıda, yaşam tarzı ve sağlığın kesiştiği noktada çalışan kişiselleştirilmiş bir beslenme girişimi olarak karşımıza çıkıyor. 

Sağlık bilimcileri tarafından oluşturulan ZOE, diyetlere ve yaşam tarzlarına yaklaşımımızı yeniden tasarlamak ve kullanıcılar için sağlık sonuçlarını iyileştirmek amacıyla kişiselleştirilmiş beslenme programları sunuyor.

Program, kan şekerini, kan yağ tepkilerini ve bağırsak mikrobiyomunu analiz eden evde yapılan bir testle başlıyor. Sonuçlar daha sonra yapay zeka ve tescilli ZOE PREDICT çalışmalarındaki katılımcılardan alınan verilerle birleştirilerek bireyin yediği herhangi bir yiyecek için kişiselleştirilmiş puanlar oluşturuluyor. Hizmetin kullanıcıları daha sonra uygulama içi araçlar, dersler ve uzman beslenme desteği ile daha sağlıklı ve daha sürdürülebilir günlük alışkanlıklar oluşturmayı öğrenebiliyor.

Gerçek şu ki, her insan ve her vücut farklıdır. Farklı sağlık hedeflerine ulaşmak çok kişisel bir deneyimdir ve ZOE’nin platformu bu özel yaklaşımı kitlelere ulaştırmayı amaçlıyor.

Flight Fund kurucusu Steven Bartlett, “Arada bir, gerçekten dünyayı derin bir şekilde ileriye taşıma potansiyeline sahip bir şirketle karşılaşıyorum. Bunu yapmak için cesur bir vizyona ve iyi uygulanmış bir ürün yol haritasına sahip harika bir ekip gerekir. Bu tam olarak ZOE’de bulduğum şeydi. Beslenme bilimi devrimine liderlik ederek dünyayı değiştireceğine gerçekten inandığım bir şirketin yatırımcısı ve şimdi elçisi olmaktan büyük gurur duyuyorum.” dedi.

Bu yeni yatırım, girişimin operasyonlarını büyütecek. Şu anda İngiltere ve ABD’de mevcut olan fonlar, platformun yeni pazarlara taşınmasına da yardımcı olacak.