Ana Sayfa Blog Sayfa 160

Boğaziçi Ventures, sürdürülebilirlik odaklı sosyal etki raporunu yayınladı

2015 yılında teknoloji girişimleri tarafından kurulan Boğaziçi Ventures, farklı dikey ve coğrafyalarda teknoloji şirketlerine yatırım yapan fonların kurulması, yönetilmesi ve yatırım yaptığı startup şirketlerine üst düzey katma değer yaratmaya odaklanan lider bir alternatif yatırım şirketidir. ‘Değerden büyümeye’ sürdürülebilirlik stratejisini ilke edinen Boğaziçi Ventures, 2020 yılından bu yana devam ettirdiği sürdürülebilirlik ve sosyal etki çalışmalarının çıktıları olan ölçümlemeleri raporlamaktadır.

Boğaziçi Ventures sürdürülebilirliğin girişim ve yatırım ekosistemdeki etkisinin farkındalığı ile, ESG yönetimini tüm iş süreçlerine entegre ederek sosyal ve çevresel etkileri değerlendirmek ve yönetişim uygulamalarını güçlendirmek için portföy şirketleri birlikte etkin bir şekilde çalışmalarını sürdürmektedir.

Yatırım yaptığı şirketleri sadece ekonomik olarak desteklemek ile yetinmeyen Boğaziçi Ventures, portföy şirketlerinin sürdürülebilir başarılar elde etmesi için de büyüme aşamalarında da sürekli destek vermektedir. ‘Disruptive innovation’ olarak tanımladığı  yatırım vizyonu doğrultusunda, sürdürülebilir bir dünya için yenilikçi ve yaratıcı teknoloji projelerine yatırım yapan şirket, sürdürülebilirlik vizyonunu da bunun bir uzantısı olarak görmektedir.

Yatırım stratejisine ve sürdürülebilir büyüme misyonuna uygun olarak yatırımlarına yön veren Boğaziçi Ventures, büyüme aşamasındaki portföy şirketlerine de sürdürülebilirlik ve sosyal etki vizyonunu aktarmayı önemsemektedir.

2023 yılında yayınladığı ve yatırımcıları ile düzenlediği toplantıda paylaştığı Sosyal Etki Raporunda Boğaziçi Ventures ve iştiraklerinin Birleşmiş Milletler üyesi ülkeler tarafından 2030 yılı sonuna kadar ulaşılması amaçlanan Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nı temel alarak gerçekleştirdiği çalışmaları ve yaratılan değeri şeffaf bir şekilde paylaşmaktadır. Şirketin yatırım döngüsünü ESG Yönetimine uygun yöneterek ekonomik büyüme hedefini gerçekleştirmeyi ilke edindiklerine değinen Boğaziçi Ventures CEO’su Barış Özistek 2022 yılını değerlendirdiği açıklamasında:

‘‘İklim değişikliği ile mücadeleden iç ve dış paydaşlarımızın gelişimine, ve toplumsal cinsiyet eşitliği, çeşitlilik ve fırsat eşitliği konusundaki çalışmalarımıza kadar birçok alanda sürdürülebilirlik stratejimize bağlı kalarak ekosistemimize ve paydaşlarımıza değer yaratmaya gayret ediyoruz. Özellikle ülkemizde bizim ekosistemimizde henüz yüksek denebilecek öncelikte yer almayan sosyal etki konusu, ülkemizin girişim ekosisteminin sağlıklı büyümesi ve gelişmesi için oldukça önemli konulardan birisi. Uluslararası iyi örnekleri de yakın takip ederek, bu konudaki gelişmeleri içselleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda paydaşlarımızın farkındalığını artırmak için de çalışmalar yapıyoruz’’ şeklinde konuştu.

Boğaziçi Ventures tarafından açıklanan rapora göre portföyünde yer alan şirketlere 2022 yılı boyunca 340 saatlik mentorluk verilirken ortalama 47 iş bağlantısı gerçekleşti. Yatırım yaptığı portföy şirketlerinin toplam müşteri tabanı yüzde 206 büyürken ekip büyüklüğü de yüzde 35 arttı. Portföy şirketlerinin yüzde 18’den fazlası, Boğaziçi Ventures’ın büyüme yatırımından birkaç ay sonra İngiltere’den Romanya’ya, ABD’den Afrika ülkelerine uzanan uluslararası pazarlara açılmıştır.

2022 yılında iç ve dış paydaşlarının görüşlerini alarak bir önceliklendirme çalışması gerçekleştiren Boğaziçi Ventures, 2023 yılında yeni yatırımlar ve portföy şirketlerinin devam yatırımları için 200 milyon TL kaynak ayırdığını belirtti.

125 bin TL’ye kadar hibe desteği veren Lonca’nın dokuzuncu dönem başvuruları devam ediyor

İnovatif fikirlerin ortaya çıkartılması ve desteklenmesi amacıyla Kuveyt Türk tarafından 2017 yılında kurulan Lonca Girişimcilik Merkezi, ülkemizin girişim ekosistemini geliştirmeye ve girişimcileri desteklemeye devam ediyor. Bugüne kadar düzenlenen 8 dönemde 3 bine yakın başvuru alan ve 80 girişimi mezun eden Lonca Girişimcilik Merkezi, 9. dönem başvurularını 30 Haziran 2023 tarihine kadar alacak.

125 bin TL’ye kadar hibe desteği, 200 bin dolara kadar yatırım imkanı

Girişimcilere ürün geliştirme süreçlerinde ve acil masraflarında kullanabilecekleri hibe desteğinde bulunan Lonca, bugüne kadar startup’lara 3 milyon TL’den fazla nakit hibe katkısı sundu. Lonca, yeni dönemle birlikte startup başına nakit hibe desteğini, 25 bin TL’si Ar-Ge olmak üzere 125 bin TL’ye kadar yükseltti. Kuveyt Türk’ün yatırımcısı olduğu KT Portföy yönetimindeki Lonca GSYF ise Lonca’dan başaryla mezun olan girişimcilere 200 bin dolara kadar yatırım alma noktasında öncelik veriyor. Lonca, startup’lara ayrıca 6 ay süren eğitim, proje bazlı mentorluk, çalışma alanı, cihaz geliştiren veya Ar-Ge faaliyetlerinde bulunan girişimcilere hibe desteği, özellikle FinTech’ler için API ve bu konuda özel mentorluk gibi birçok alanda katkı sağlıyor. Ürünü hazır olan girişimlere Kuveyt Türk ile iş birliği yapma fırsatı da sunuluyor.

Başvurular internet üzerinden alınmaya devam ediyor

Kısa sürede Türkiye’nin en etkin kuluçka merkezleri ve girişim hızlandırma programları arasında yer almayı başaran Lonca’ya girişimciler, www.loncagirisim.com adresi üzerinden başvuru yapabiliyor. Her dönem yüzlerce başvuru alan kuluçka programına seçimler, girişimin geniş bir pazar büyüklüğüne hitap etmesi, bir gelir ya da fayda modelinin olması, sadece girişime odaklanılması gibi birçok kriter göz önünde bulundurularak yapılıyor.

Microsoft hisseleri, tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı

Microsoft, Apple ve Nvidia‘nın ardından hisselerinde rekor kırıyor. 16 Haziran’da Microsoft’un hisse senedi fiyatı rekor seviyeye ulaşarak dünyadaki en değerli teknoloji şirketlerinden biri olma konumunu sağlamlaştırdı.

Microsoft‘un hisse fiyatındaki artış, yatırımcıların şirketin stratejisine olan güvenini ve gelişen teknolojilerden yararlanma becerisini yansıtıyor. Bu odak alanı, üretken yapay zeka yeteneklerinin Office paketine ve diğer ürün ve hizmetlere entegrasyonu oluyor. Bu hamle, Microsoft’un kullanıcı deneyimlerini iyileştirmek ve üretkenliği artırmak için yapay zekadan yararlanma şeklini vurguluyor.

Şirketin ürün yelpazesi, dünya çapında kişisel bilgisayarların büyük bir çoğunluğuna güç sağlayan, yaygın olarak kullanılan işletim sistemi Windows’u içeriyor. Ek olarak, üretkenlik ve iletişim için temel araçlar olan Excel, PowerPoint, Outlook ve Word gibi popüler uygulamaları içeren Office paketini sunuyor. Bu uygulamalar, hem profesyoneller hem de normal kullanıcıların vazgeçilmezi oluyor.

Microsoft, son yıllarda Azure platformu ile bulut bilişim sektöründe de önemli adımlar attı. Azure, IaaS, PaaS ve SaaS dahil olmak üzere çok çeşitli hizmetler sağlayarak işletmelerin ölçeklendirmek ve yenilik yapmak için bulut bilişimin gücünden yararlanmasını sağlıyor.

Microsoft’un ChatGPT‘yi geliştiren OpenAI‘dai en büyük hissedar olduğunu belirtmekte fayda var. Bu yatırım, Microsoft’un yapay zeka teknolojisini ve potansiyel uygulamalarını geliştirmeye olan bağlılığını gösteriyor. Raporlar, Microsoft ve OpenAI arasında rekabetçi bir ilişki olduğunu gösterirken, her iki şirket de yapay zeka girişimleri üzerinde birlikte çalışmaya devam ediyor.

Meta, insansı yapay zeka görüntü oluşturma modelini tanıttı

Meta, görüntü tamamlama ve analizinde devrim yaratmak için tasarlanan I-JEPA adlı çığır açan yapay zeka modelini tanıttı. Mevcut modellerin aksine I-JEPA, görüntülerin eksik kısımlarını doğru bir şekilde doldurmak için kapsamlı arka plan bilgisinden yararlanıyor. 

Meta‘nın yapay zekadan sorumlu bilim insanları, insan benzeri akıl yürütmeyi dahil ederek fazladan parmakların varlığı gibi yapay zeka tarafından oluşturulan görüntülerde karşılaşılan yaygın hataları başarıyla hafifletti.

Meta, dahili araştırma laboratuvarı aracılığıyla yapay zeka araştırmalarını paylaşma konusunda güçlü bir geçmişe sahip. Şirket CEO’su Mark Zuckerberg, geliştirdikleri modelleri harici araştırmacılara açmanın değerine inanıyor. Bu strateji yalnızca yeniliği teşvik etmekle kalmayıp aynı zamanda olası güvenlik endişelerini belirlemeye ve maliyetleri düşürmeye de yardımcı oluyor. Bu araçları endüstri genelinde standartlaştırmanın Meta’nın başkaları tarafından yapılan ilerlemelerden faydalanmasını sağlayacağına inanıyor.

Yapay zeka teknolojisiyle ilişkili potansiyel risklerle ilgili sektörün paydaşları tarafından dile getirilen endişelere rağmen, Meta’nın yöneticileri bu riskleri salgın hastalıklar ve savaşlarla eşitleyen bir bildiriyi onaylamamayı seçti. Bunun yerine, LeCun’un “Yapay zeka felaketi”ne karşı duruşuyla uyumlu olarak AI sistemlerine güvenlik önlemleri oluşturmaya odaklanıyorlar.

Meta’nın I-JEPA yapay zeka modeli, insan benzeri akıl yürütme ve açık kaynak iş birliği taahhüdü tarafından yönlendirilen görüntü tamamlama ve analizinde önemli bir sıçramayı temsil ediyor. Bu gelişmelerle Meta, yapay zeka alanında yeni ufuklara öncülük ederken, yapay zeka tarafından oluşturulan görüntülerin kalitesini ve güvenilirliğini artırmayı hedefliyor.

WhatsApp, tek cihazdan birçok hesabı kullanmayı test ediyor

Dünyanın en popüler mesajlaşma platformlarından WhatsApp, yeni güncellemesiyle beraber tek cihazdan birçok hesabı kullanmayı test ediyor. Bu sayede hem iş hesabı hem de kişisel hesaplar, tek bir yerde toplanabiliyor.

WhatsApp sızıntılarıyla ünlü WABetaInfo, mesajlaşma uygulamasının Android için aynı cihazdaki profiller arasında geçiş yapmanızı sağlayacak bir güncelleme olan çoklu hesap desteği üzerinde çalıştığı duyurdu. Bu özellik, uygulamanızın alt kısmında mevcut hesapları ve yenilerini ekleme seçeneğini gösteren bir pop-up ile Instagram’daki hesapları değiştirme mantığıyla aynı çalışıyor gibi görünüyor.

Tüm yeni hesaplar cihazınızda saklanacak ve elbette herhangi bir noktada oturumunuz kapatılabilecek. Farklı iş ve kişisel numaralarınız varsa veya Kanallar gibi en son sosyal medya merkezli WhatsApp özelliklerini denemek istiyorsanız çoklu hesap desteği avantajlı olabilecek gibi görünüyor

Bu güncelleme, fotoğraflar ve anketler gibi yayınları takipçilere göndermenizi sağlıyor. WhatsApp, gelecekte içerik üreticiler için bu özellik sayesinde para kazanmayı planlıyor. Benzer şekilde WhatsApp’ın telefon numaralarına sahip olmadan Instagram veya Twitter ile aynı kişileri bulmanızı sağlayacak  bir kullanıcı adı özelliği üzerinde çalıştığı da biliniyor.

Tek bir cihazdan hesaplar arasında geçiş yapabileceğiniz zaman için henüz bir zaman çizelgesi bulunmuyor. Testlerin ardından tamamen yayınlandığında çoklu hesap desteğinin yaygınlaşmasını bekleniyor. Yeni özellik, şu anda yalnızca Android beta güncellemesi aracılığıyla görülebiliyor.

Müzik şirketleri, Twitter’a telif hakkı sebebiyle 250 milyon dolarlık dava açtı

Elon Musk tarafından satın alındıktan sonra gündemden bir türlü düşmeyen Twitter, şimdi de bir davayla karşı karşıya kalıyor. Birçok müzik yayıncısı platformda “büyük” telif hakkı ihlali iddiaları nedeniyle şirkete karşı 250 milyon dolarlık dava açtı.

National Music Publishers Association‘ın açtığı davada, Twitter kullanıcılarının sanatçıların telif haklarını binlerce kez ihlal ettiği ve şirketin bunu durdurmak için çok az şey yaptığı iddia ediliyor. Twitter’ın lisans anlaşmaları olmayan tek büyük sosyal platformlar arasında yer aldığına dikkat çekiliyor.

Ortaya çıkan bilgilere göre Twitter, böyle bir anlaşma için görüşmelerde bulunsa da bu görüşmeler sonunda bozuldu. Dosyada:

“Çok sayıda Twitter rakibi, müzik bestelerinin platformlarında kullanılması için uygun lisanslara ve anlaşmalara duyulan ihtiyacı kabul etse de, Twitter bunu kabul etmiyor. Bunun yerine müzik yaratıcılarına zarar veren büyük telif hakkı ihlallerine göz yumuyor.” yazıyor.

Dava aynı zamanda Twitter’ı, yayıncıların haftalık bildirimlerine rağmen müzik yayıncılarının telif hakkı ihlalinde bulunan materyalleri platformundan kaldırma taleplerini görmezden gelmekle suçluyor. Bununla birlikte Twitter için birçok rahatsız edici tweet’in artık doğrulanmış kullanıcılar tarafından paylaşıldığını ve Twitter’ın doğrulanmış hesaplara karşı işlem yapma olasılığının düşük olduğunu iddia ediliyor. 

Dava, telif hakkı ihlalinin Twitter’da yıllardır bir sorun olduğunu söylese de, Elon Musk’ın şirketi devralmasından bu yana işlerin daha da kötüye gittiğini ve işlerin kendi içinde “kargaşa” içinde olduğunu söylüyor. Davada ayrıca Musk’ın kendisinin tweet’lerinden alıntı yapılıyor ve burada telif hakkı yasasını eleştirerek “DMCA’yı [Dijital Binyıl Telif Hakkı Yasası]” “insanlık üzerine bir bela” olarak nitelendiriyor.

Müzik yayıncıları:

“Bu açıklama ve benzerleri, güven ve güvenlik ekibindekiler de dahil olmak üzere Twitter çalışanları üzerinde telif hakkı ve ihlalle ilgili konularda baskı oluşturuyor.” dedi.

Twitter’ın bu konu hakkında nasıl bir yol izleyeceği oldukça merak ediliyor.

Togg, Avrupa’nın en büyük teknoloji etkinliği VivaTech’te startup’larla buluştu

Erişilebilir ve kullanıcı odaklı bir mobilite ekosistemi oluşturmak hedefiyle yola çıkan küresel teknoloji markası Togg, geçen yıl ilk kez katıldığı Avrupa’nın en büyük startup ve teknoloji etkinliği VivaTech’te bu yıl da yerini aldı. Etkinlik kapsamında “Mobility and Innovation Park by Togg” ve “Discovery Stage by Togg” alanlarında katılımcılarla bir araya gelen Togg, startup’ların mobiliteye dair inovatif ürün ve hizmetlerini diğer katılımcılarla paylaşmasına destek oldu.

“Yeni mobilite çözümleri geliştirmek için startup’larla iş birliklerimizi sürdüreceğiz”

Togg CEO’su M. Gürcan Karakaş, VivaTech’te düzenlenen “Mobilite Önemlidir: Şehirler nasıl daha yeşil ve akıllı hale getirilir?” başlıklı panelde yaptığı konuşmada, “Dünyanın sürdürülebilirliğe ihtiyacı var. Kullanıcılar da bunu bekliyor ama aynı zamanda işletmelerin rekabet gücü için de sürdürülebilirlik gerekli” dedi. Togg’un “doğuştan sürdürülebilir” bir marka olduğunun altını çizen Karakaş, şunları söyledi:

“Otomotiv endüstrisi hızla dönüşüyor. Mobilite ekosisteminde kesintisiz bir kullanıcı deneyimi sağlamak için akıllı mobilite cihazlarının dijital çözümler ve temiz enerji çözümleriyle entegre olduğu kapsamlı bir yaklaşıma ihtiyaç duyuluyor. Biz sürdürülebilirlik yolculuğumuzda yeni teknolojiler geliştirirken, startup’larla güçlü iş birlikleri yapıyor ve bu iş birliklerini çok önemsiyoruz çünkü mobilite ekosisteminde startup’ların geliştirdiği inovatif teknolojiler kritik rol oynuyor. Kullanıcılara konforlu bir mobilite deneyimi yaşatacak akıllı enerji çözümleri, akıllı şehirlerde akıllı yaşam çözümleri ve yeni mobilite hizmetleri konusunda startup’larla iş birliklerimizi artırarak sürdürmeye kararlıyız.”

“Temiz enerji” için öncü adımlar

Karakaş, döngüsel ekonomiden ürünlerin geri dönüşümüne kadar pek çok konuda çalışma yürüttüklerini de belirterek:

“Farasis Energy ortaklığında kurduğumuz Siro Silk Road Temiz Enerji Depolama Teknolojileri, ‘Temiz enerji depolama çözümlerini yaygınlaştırarak dünyayı yaşanabilir kılma’ vizyonuyla hareket ediyor. Aynı zamanda yüzde yüzüne sahip olduğumuz Trugo markamızla yenilenebilir kaynaklardan elde edilen enerjiyi kullanarak şarj hizmeti sunuyoruz. 2030 yılında karbon nötr olma hedefimiz var” dedi.

Genç yazılımcılara kişiselleştirilmiş kariyer hizmeti sunan Develhope, 6 milyon euro yatırım aldı

İş bulana kadar hiçbir ücret ödemeden yazılım geliştirici olmayı sağlayan Develhope, düzenlenen turda 6 milyon euro yatırım aldı. Tur, CDP Venture Capital, Fondo Italia Venture II, OPES Italia ve SEFEA Impact‘in katılımıyla gerçekleşti.

ITU Seed girişimlerinden biri olarak, İtalya’da kurulan ve şimdi Türkiye başta olmak üzere pek çok ülkeye doğru genişleyen; genç işsizliği azaltmak hedefiyle, kullanıcılarına iş bulana kadar hiçbir ücret almamak koşuluyla, yazılım geliştiricisi olarak bireysel yetişme ve kişiselleştirilmiş bir kariyer hizmeti sunan Develhope, 2019’da Palermo’da kuruldu.

Massimiliano Costa, Sasa Sekulic ve Alessandro Balsamo‘nun kurduğu girişim, kodlama öğretimi yoluyla genç işsizliğiyle mücadele etmek. Develhope’un bugün 1.200’den fazla kayıtlı öğrencisi ve geliştiricilerin tedarik edilmesi için Develhope’a güvenen 250’den fazla İtalyan ve yabancı şirketten oluşan bir ağı bulunuyor. Öğrencilerin %80’inden fazlası, kurslarını bitirdikten sonraki ilk üç ay içinde okula gittikten sonra iş buluyor.

Eğitim modelinin kalitesi ve pazar tarafından en çok talep edilen ana teknolojik konuları (Web, Java, Mobil) içeren eğitim teklifi, girişimin büyümesini destekliyor. Eğitim kursları uzaktan gerçekleştirilir ve son derece pratik bir etkiye sahip oluyor. Öğrenciler derslere katılır ve özel bir platformda ve günlük özel ders hizmetinin desteğiyle gerçek projelerin geliştirilmesi üzerinde çalışıyorlar. Altı ay süren ve tam zamanlı katılım gerektiren kurslar, sektörde daha önce deneyimi veya becerisi olmayanlara yönelik de olabiliyor.

Girişim, dört yılı aşkın bir süredir İtalya’da eşitsizlikleri azaltmayı ve eğitime erişimi teşvik etmeyi amaçlıyor. Develhope , yeni dijital meslekler için eğitim ve işe yerleştirme kurslarını destekleyerek genç ve kadın işsizliğini azaltmak için her gün çalışıyor. Okul modeline herkes erişebiliyor. Öğrenciler, eğitim masraflarını ancak kurslarını bitirdikten sonra bir iş bulurlarsa ödüyorlar. Platforma geçen yıl 1.200’den fazla öğrenci kaydoldu ve Türkiye, İspanya ve Afrika’ya yönelik genişleme planı başlatıldı.

Develhope kurucusu ve CEO’su Massimiliano Costa:

“Develhope, eğitim yoluyla daha iyi bir gelecek yaratmaya çalışmak için başlatıldı
ve büyümemizi sürdürmekten mutluluk duyuyoruz. Ülkemizin gençleri için daha iyi bir gelecek yaratılmasına katkıda bulunma, eğitim fırsatlarına daha adil erişimi destekleme ve somut istihdam fırsatlarını teşvik etme fikrinden yola çıktık.” dedi.

Yeni yatırım, Develhope’un yüksek genç işsizliği oranları sergileyen bazı Avrupa ve Afrika ülkelerinde genç yetenekleri eğitmek için uluslararası genişleme planını hızlandırmasına olanak tanıyacak.

Blueground, eşyalı konut kiralama platformu Nestpick’i satın aldı

30+ günlük konaklamalar için en büyük küresel mobilyalı kiralama operatörü olan Blueground, bugün aylık eşyalı konut arayanlar için küresel bir platform olan Nestpick‘i satın aldığını duyurdu. Bu satın alma sayesinde Blueground yalnızca özel davetiye ile ağına kattığı, üçüncü parti mobilyalı daire sağlayıcılarını ve bunların portföylerinden oluşan Partner Network’ü başlatacak. Partner Network, Blueground’un dünya çapındaki yerleşik daire ağına başlangıçta 18.000’den fazla ilan ekleyerek, konuklara daha fazla seçenek ve küresel olarak kaliteli, mobilyalı dairelere erişim sağlayacak. 

Dünya genelinde 30+ gün boyunca mobilyalı kiralık ev arayanları, dünyanın dört bir yanındaki binlerce tesise bağlayan Nestpick, 15 milyondan fazla kullanıcısıyla, 2022’de 80 milyon dolarlık brüt rezervasyon değerine ulaşmıştır. Blueground, Nestpick’in teknolojisini, entegrasyon altyapısını ve uzmanlığını, Partner Network’ü kurmak ve Blueground’un yönetilen mülklerden oluşan çekirdek ağının ötesinde büyütmek için küresel bir platform olarak kullanacak. 

Blueground, hem bireyler hem de kurumsal müşteriler için 30+ günlük konaklamalar için en büyük, seçilmiş küresel mobilyalı kiralama ağını işletmektedir. Şirket, 10 yıl önce, uzun yıllar iş seyahati yaptıktan sonra, aylarca iş için otel dışında yaşamanın acı noktalarını ilk elden deneyimleyen CEO Alex Chatzieleftheriou tarafından kurulmuştur. 

Blueground CEO’su ve Kurucu Ortağı Alex Chatzieleftheriou:

“Blueground, yalnızca 30+ günlük konaklamalar için en büyük, seçilmiş küresel ağ olma hedefiyle değil, aynı zamanda dünyayı kolayca keşfetmek için yüksek kaliteli, mobilyalı kiralık evler bulma ve rezervasyon yapma yolculuklarında insanları desteklemek amacıyla son on yıldır yaşamın geleceğini inşa ediyor” diyor. “Nestpick ekibini Blueground’da görmekten büyük heyecan duyuyor, Partner Network’ü daha da geliştirmeyi ve 30+ gün sektörü için kiralama deneyimini iyileştirmeyi dört gözle bekliyoruz.” 

18.000 daire ile lansmanını yapan Blueground’un Partner Network’ü, 2024 yılı içinde 50.000 daire hedeine sahip.. Daireler hem mevcut Blueground pazarlarında hem de şirketin stratejik büyüme planını sürdürerek henüz girmediği pazarlarda yer alacak. Nestpick şu anda 30+ günlük sektördeki en iyi profesyonel operatörlerden 120’si ile çalışmakta ve dünya çapında yaklaşık 40.000 daireye bağlantı sağlamaktadır.

Blueground, mevcut ve gelecekteki Blueground misafirlerinin ihtiyaçlarını karşılamak için belirlenmiş kriterlere dayanarak Kasa ve Placemakr gibi seçilmiş ortakları ve onların listeleme portföylerini Partner Network’e getirecek. Partner Network daireleri, Blueground’un web sitesinde listelenecek ve iş ortağı operatörü belirtilerek, gezginlerin aylık konaklamalar için güvenilir, yüksek kaliteli mobilyalı kiralık evler bulmaları için daha kolay bir yol yaratılacaktır. 

Partner Network sadece Blueground misafirlerini desteklemekle kalmayarak, aynı zamanda ağa katılan sağlayıcılar, hem bireysel gezginler hem de kurumsal müşteriler dahil olmak üzere Blueground’un küresel kitlesine daha fazla görünürlük ve erişim ile fayda sağlayacak. İş ortakları ayrıca cazip komisyonların yanı sıra şirket içi pazarlama ve fotoğrafçılık, temizlik hizmetleri, yer operasyon ekipleri, 7/24 müşteri hizmetleri ve sigorta dahil olmak üzere Blueground’un temel operasyon uzmanlığına erişimden de yararlanacak. 

2016 yılında kurulan Nestpick, Aycan Özcan liderliğinde bağımsız bir platform olarak faaliyet göstermeye devam ederken, mevcut CEO Ömer Küçükdere, Blueground’un Partner Networknı büyütmeye ve genişletmeye yardımcı

olmak için pazar yeri işindeki uzmanlığını getirerek Partner Network Başkan Yardımcısı olarak Blueground’a katılacak. 

Blueground Partner Network Başkan Yardımcısı Ömer Küçükdere:

“Nestpick son yedi yılda dünya çapında milyonlarca insanı mobilyalı kiralamayla buluşturdu ve kârlılık elde etti – bu bizim gurur duyduğumuz bir şey” diyor. “Şirkete ve iki şirketin 30+ gün sektörünü etkileyecek birleşik gücüne inandığımız için Blueground ekibine katılmayı dört gözle bekliyoruz.” 

Bu, Blueground’un son bir yıl içinde gerçekleştirdiği üçüncü satın alma; şirket daha önce Brezilyalı PropTech girişimi Tabas’ı ve isteğe bağlı mobilyalı kiralama şirketi Travelers Haven’ı satın aldığını duyurmuştu. 

Yapay zeka ile video oluşturma platformu Synthesia, 1 milyar dolar değerleme üzerinden 90 milyon dolar yatırım aldı

Yapay zeka aracılığıyla videolar oluşturan Synthesia, düzenlenen Seri C turda 1 milyar dolar değerleme üzerinden 90 milyon dolar yatırım aldı. Tur, Accel Ventures ve NVIDIA‘nın yatırım kolu NVentures tarafından yönetilirken, mevcut yatırımcılar Kleiner Perkins, GV, Firstmark Capital, Alex Wang, Olivier Pomel ve Amjad Masad‘ın katılımıyla gerçekleşti.

Adını unicorn girişimler arasına yazdıran Synthesia, 2017 yılında Steffen Tjerrild, Prof. Lourdes Agapito, Prof. Matthias Niessner ve Victor Riparbelli tarafından kuruldu. Platform, İK yöneticilerinden pazarlamacılara kadar tüm kurumsal kullanıcıların, stok veya özel yapay zeka avatarları içeren yüksek kaliteli eğitim videolarını kolayca oluşturmalarına olanak tanıyor.

Synthesia, müşterilerinin üretim süresinde yüzde 95’e varan tasarruf bildirdiğini iddia ediyor. Bu, maliyetlerin düşmesi ve çalışanlarının ve müşterilerinin katılımının artmasıyla binlerce dolara tekabül ediyor. 50.000’den fazla işletme, eğitim, öğretim ve ürün pazarlama videolarını dakikalar içinde oluşturmak için Synthesia’nın teknolojisini kullanıyor. 

Synthesia kurucu ortağı ve CEO’su Victor Riparbelli:

“Videoyu herkes için kolaylaştırma vizyonumuza doğru büyük adımlar attık. Buna rağmen gidilecek daha çok yol var. Aktif olarak yeni yatırım aramıyor olsak da, Accel ve NVIDIA, geleneksel video prodüksiyonunu, içerik oluşturucuların eğitim videolarından Hollywood filmlerine kadar fikirlerini yalnızca bir Synthesia hesabıyla hayata geçirmelerini sağlayacak dijital bir iş akışına dönüştürme vizyonumuzu paylaşıyor.” dedi.

Y-Girişim, yeni yatırımı yapay zeka araştırmasını hızlandırmak ve iş birlikçi video düzenleme platformunu daha da geliştirmek için kullanacağını açıkladı.