Ana Sayfa Blog Sayfa 1040

Alibaba, eticaret pazarında hızla büyüyor

Amazon’un Asya’daki önde gelen rakibi Alibaba, dünyanın en hızlı büyüyen eticaret pazarı olan Hindistan’da istikrarlı bir şekilde yükselişe geçti .

Economic Times gazetesinin haberine göre, Çinli internet devi Hindistan’ın Silikon Vadisinde ortak bir ofis alanına girmeye başladı bile. Alibaba, Mumbai’deki ilk Hindistan bürosunu rakibi Amazon’un karargahına bir taş atmak için ilan etti.Alibaba, Bangalore’da, şehrin en büyük ticari gayrimenkul geliştiricilerinden biri olan CoWrks ile anlaşma yoluyla esnek bir ofiste 30 sandalye kiraladı. İnsan kaynakları, yönetim ve operasyon ekipleri bu alanın dışında çalışacak.

Alibaba sözcüsü “Hindistan büyük bir potansiyele sahip olan gelişmekte olan pazardır ve biz bu pazarı uzun vadede geliştirmeye kararlıyız” açıklamasında bulundu.

Uzmanlar Amazon savaşına karşı Alibaba’nın Amazon’la karşılaştırıldığında Walmart’dan daha büyük olduğunu ve yakında Güneydoğu Asya’yı devralacağını düşünüyor. Forbes , “Bu, muhtemelen onlarca yıl sürecek olan savaş olacak ve önümüzdeki birkaç yıl içinde Güneydoğu Asya’da daha belirgin hale gelicek” diyor .

Alibaba, ülkedeki 200 milyon kullanıcılı en büyük mobil cüzdan olan Paytm aracılığıyla 15 milyar doları aşkın Hint e-ticaret alanına yoğun bir şekilde yatırım yapıyor.

Çinli şirket, bağlı kuruluşu Ant Financial ile birlikte Paytm’daki yüzde 40 hisseye sahip ve bu ayın başlarında Paytm’un e-ticaret birimine 200 milyon dolarlık para yardımı sağladı.

Geçtiğimiz yılın en büyük denizaşırı anlaşmasında Alibaba, Güneydoğu Asya’da perakendeci Lazada Grubu’nda yaklaşık 1 milyar dolarlık bir kontrol hazı toplamıştı .

Amazon da, Hindistan’daki ağır yatırımlarla müşterileri kucaklıyor . Ayrıca, dünyanın dördüncü en kalabalık ülkesi olan Endonezya’ya 600 milyon dolarlık giriş yatırımını açıkladı .

ve Alibaba’nın Singapur’a girişi yakında.

Connected2me, 11 milyon kullanıcı ile büyümeye devam ediyor

BIC Angels yatırımlarından Connected2me’nin kurucusu Ozan Yerli ile BIC Angels kısa bir röportaj gerçekleştirdi. Potansiyelini daha ilk günden ortaya koyan Connected2me, dünya çapında 11 Milyon kayıtlı kullanıcısı ile büyümeye devam ediyor.

Şirketinizin faaliyet alanını ve sunduğu ürünü biraz anlatır mısın?

Ozan Yerli “Mevcut sosyal ağlarda, diğer kullanıcılarla iletişime geçebilmek için bir kimlik kullanmanız gerekmektedir. Bu durum sizin bazen kendinizi objektif olarak ifade edebilmenizi engeller. Bu sorundan yola çıkarak, anonim olma imkânı veren bir sosyal ağ olması amacıyla Connected2.me’yi geliştirmek için çalışmalara başladım.

Connected2.me’de tanıdığınız veya tanımadığınız insanlar sizin hakkınızdaki düşüncelerini objektif olarak size anlık olarak iletebiliyorlar. Size sormak istediklerini sorduklarında sitenin anlık yapısından dolayı anında onlara cevap verebiliyorsunuz. Bu normalde elde edemeyeceğiniz faydalı ve eğlenceli bir deneyim yaratıyor. Ayrıca mevcut chat sistemleri tüm platformlarda sorunsuz olarak çalışamıyor. Connected2.me tüm cihaz ve platformlarda hizmet vermektedir.”

Bugüne kadar aldığınız yatırımlar neler ve bunları nasıl kullandınız?

“Silikon Vadisi’nden ‘500 Startups’, Türkiye’den Aslanoba Capital, BIC Angels ve bireysel melek yatırımcılardan toplam 800 bin dolar yatırım aldık. Bu yatırımı büyümemizi hızlandırmak, ekibimizi büyütmek ve karlılık noktasına en hızlı şekilde ulaşmak için kullandık. 2016 yılı Nisan ayında karlılığı yakaladık.”

Büyüme ve pazarlama stratejinizden bahseder misin?

“Büyüme için en önem verdiğimiz konulardan biri Big Data yöntemlerini uygulamaya başlamamız oldu. Kullanıcı davranışlarının analizlerini yaparak, ürünü en verimli şekilde geliştirmeye başladık. Gerçek zamanlı ses, video ve görüntü paylaşımı özellikleri ekleyerek interaktifliği arttırmayı başardık. Şu anda Türkiye’den çıkan en büyük sosyal ağız. Bu başarımızı diğer ülkelere de taşımak için çok kanallı dijital pazarlama stratejisi uyguluyoruz. Bu kapsamda daha geniş kitlelere hitap eden farklı uygulama içi özellikler de geliştirmeye devam ediyoruz.”

Ne kadar kullanıcıya ulaştı Connected2me?

“Şu anda dünya çapında 11 milyon kayıtlı kullanıcımız var.”

Büyüme oranlarınız nasıl gidiyor?

“Yatırım aldığımızdan bu yana geçen iki yılda üye sayımızı 4 katına çıkarmayı başardık.”

Bundan sonraki büyüme / yatırım planlarınız neler?

“Marketing ekibimizi büyüterek, yeni pazarlara ve ülkelere açılmayı hedefliyoruz. Bu sayede gelirimizi ve büyüme hızımızı arttırarak globalde en çok kullanılan uygulamalardan biri olma amacımıza yaklaşacağız. Şu anda karlı durumda olduğumuz için yeni yatırım turu yapmayı kısa vadede düşünmüyoruz.”

Son olarak melek yatırım almak isteyen startuplara neler tavsiye edersiniz?

“Yatırımcı sunumlarına çok iyi hazırlanmaları lazım. İlk olarak girişim ile hangi sorunu çözdüklerini anlatarak başlamaları gerekli. Genelde başlangıçta çok detaya girilmesi yatırımcıların dikkatini dağıtıyor. En büyük sağladığınız değer nedir, ürününüz nedir, bunlara yoğunlaşmak çok önemli. Yatırımcılar için bir girişimdeki en önemli kriter ne kadar geniş bir kitleye ulaşabileceği ve büyüme hızı. Sonuçta fikir ne kadar güzel görünürse görünsün, girişimin başarılı olup olmayacağını kullanıcılar belirleyecek. Hızlı bir şekilde ürün pazara sunulduğunda çok değerli geribildirim alma fırsatı yakalanıyor. Bu şekilde kullanıcılardan neler öğrendikleri ve hangi yönde girişimlerini geliştirecekleri belirtilmeli. Projenin detayları ile vakit kaybetmek yerine, en can alıcı olduğunu düşündükleri özelliklerini anlatmaları çok önemli. Başarılı girişimleri belirlerken projenin hedef kitlesinin büyüklüğünün yanı sıra girişimcilerin hızlı hareket edip edemediklerini de melek yatırımcılar göz önünde bulunduruyor.”

Uber, Çin’de yeni yüz tanıma özelliği başlattı

Sürüş uygulamaları endüstrisinde rahatsız edici bir dolandırıcılık var. Sürücüler aklına gelen her şeyi yapıyorlar; konumlarını yanlış verip nakit arttırmak için birçok yola başvurmaya başladılar.

Uber, Çin’in Didi Kuaidi ve Hindistan’ın Ola gibi uygulamaları dolandırıcılıktan kurtulmak için ve bu arabaları kimin kullandığına bir göz atmak için bir dizi güvenlik özelliğini sundu.

Sürücülerin bulundukları yeri söylediğinden emin olmak için sofistike bir yeni yüz tanıma özelliğini tanıtan uygulama Uber’den geliyor. Ve ilk olarak Çin’de piyasaya sürülecek.

Yüz tanıma, kayıt sırasında sürücü kimliğini doğrulamak için kullanılacak ve aynı zamanda uygulamadaki periyodik kontrollerin bir parçası olacak.Kullanıcı tarafından pek fazla değişme ihtimali bulunmayan bu uygulama ile bir yolculuğa çıktığınızda göreceğiniz en büyük fark sürücünüzün fotoğrafının sabitlenmesi olucaktır.

Şirket, son birkaç aydır Asya’da bir dizi benzersiz lokalizasyon geliştirdi ; UberMOTO, şimdiye kadar yalnızca birkaç kilit Güney ve Güneydoğu Asya pazarına yayılan motosiklet çağırma hizmetiydi.

Bu yeni özellik Uber’in Çinli bir yüz tanıma sistemi olan Face ++ ile yaptığı bir anlaşmanın getirisi . Şu anda beta durumda ve önümüzdeki ay Çin’deki sürücülerin uygulamasının bir parçası olacak.

Pekin merkezli Face ++, Alibaba gibi diğer Çin devleriyle ortaklık kurarak, yüz tanıma için Çin’in en çok aranan girişimlerinden biri haline geldi.

Şahıs, Limited, Anonim şirketinizin hiç fatura kesmeden 1 yıllık sabit vergi giderleri

İşletmelerin uzun vadede başarılı olamamaların önemli nedenlerinden biride bütçe yapmamaları ya da yaptıkları bütçelerde aslında çok kolay öngörülebilecek olan giderleri öngörmedikleridir. Genel ufak rakamlar kulak arkası ediliyor. Küçük fakat tekrarlayan giderlerin yılın sonunda bir hayli tutara ulaştığı ise gözlerden kaçmıyor.

Sizler için bir işletme 1 yıl boyunca hiç fatura kesmeden sermayesinden ne kadar azalır ya da ne kadar borçlanır kısaca derledik.

Değerlendirmeler:

* Kuruluş aşamasındaki giderler dikkate alınmamıştır.
* Bazı giderler işin mahiyetine, büyüklüğüne göre değişmekte olup ortalama bazda hesaplama yapılmıştır.
* 2017 yılı verileri “1 Ocak – 31 Aralık” arası olarak değerlendirilmiştir.

Şahıs Firması

  • Kira (Stopaj): 400,00 – 500,00 TL/Ay x 12 = 4.800,00 TL
  • Muhasebe 250,00 – 300,00 TL/Ay x 12= 3.000,00 TL
  • Muhasebe Stopaj: 50,00 TL/Ay x 12 = 600,00 TL
  • KDV Damga Vergisi 33,90 TL/Ay x 12 = 406,80 TL
  • Muhtasar Damga Vergisi: 33,90 x 4= 135,60 TL
  • Geçici Vergi Damga Vergisi ve eki: 53,00 x 4= 212,00 TL
  • Gelir Vergisi Damga Vergisi ve eki: 70,50 x 1= 70,50 TL
  • 4B Bağkur Pirimi: 524,36 (indirimli) x 12= 6.292,32 TL

Şahıs Firması yıllık ortalama sabit gideri: 15.517,22 TL

Görüldüğü üzere bir şahıs firması ortalama hesaplamalara göre yılda 15 bin TL gibi bir bedele katlanmak zorunda kalıyor. Bu ise ayda ayda 1250 TL gibi bir masrafa denk geliyor. Şirket kurulumu, görülmeyen diğer küçük giderleri de kattığımızda işletmenin 1. yılında harcadığı paranın 20 binTL’yi bulduğunu görüyoruz.

Limited Şirket/Anonim Şirket

  • Kira (Stopaj): 400,00 – 500,00 TL/Ay x 12 = 4.800,00 TL
  • Muhasebe 500,00 – 600,00 TL/Ay x 12= 6.000,00 TL
  • Muhasebe Stopaj: 100,00 TL/Ay x 12 = 1.200,00 TL
  • Kdv Damga Vergisi 33,90 TL/Ay x 12  = 406,80 TL
  • Muhtasar Damga Vergisi: 33,90 x 4 = 135,60 TL
  • Geçici Vergi Damga Vergisi ve eki: 53,00 x 4 = 212,00 TL
  • Kurumlar Vergisi Damga Vergisi ve eki: 127,40 x 1 = 127,40 TL
  • 4B Bağkur Pirimi: 524,36 (indirimli) x 12 = 6.292,32 TL

Limited Şirket/Anonim Şirket yıllık ortalama sabit gideri: 19.174,12

Yine görüldüğü üzere tüzel kişilik firmaya sahip olduğunuzda kuruluş ve diğer giderleri hesaba kattığımızda ilk yıl 22-23 bin TL harcandığını görüyoruz.

Arıkovanı’nda kitlesel fonlama ile başaran kadınlar: Yağmur Sürmeli

Kedi ve köpeklerin pati ve tuvalet sonrası temizliği için Yaprak ve Yağmur Sürmeli kardeşler tarafından geliştirilen Peggymatic, temizlik işlemini su ile fırçalayarak yaparak dünyadaki tüm benzerlerinden farklılaşıyor. Öyle ki, Peggymatic bir buluş olarak ele alındı ve patent belgeleri çıkarıldı.

Stajim.net, 450 binin üzerinde kullanıcı ve 250’den fazla şirkete ulaştı

3 yılın ardından bugün Stajim.net, 450 binin üzerinde kayıtlı kullanıcı ve 250+ şirket’e ulaştı. 1.500’den fazla öğrencinin stajlarını buldu. Dijital dönüşüme en çok inanan şirketlerden ve kişilerden biri olarak çok yüksek miktarlarda teknoloji yatırımları yaptı ve wordpress altyapısından tamamen kendi kendine çalışan Akıllı Eşleştirmeler, Videolu Ön Mülakat gibi bir çok yeniliği içinde bulunduran bir sistem haline dönüştü, dönüştürmeye de devam ediyor.

Stajim.net, KWORKS hızlandırma programı girişimidir.

‘Çocuğum otizmli mi?’ uygulamasıyla erken otizm belirtilerini öğrenin

16-30 ay arasındaki çocukların evde ön tarama yapılmasını sağlayan “Çocuğum Otizmli Mi?” uygulaması 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık gününde tanıtıldı. Dr. Yankı Yazgan danışmanlığında tasarlanan ve otizmli çocuklar için özel eğitim materyalleri üreten Otsimo tarafından geliştirilen uygulamayı App Store‘dan ve yakında Google Play’den indirebilirsiniz.

Otizmin günümüzde bilinen tek tedavisi erken tanı ile yoğun ve sürekli özel eğitimdir. Erken tanı ve doğru bir eğitim yöntemi ile yoğun olarak eğitim alan çocukların yaklaşık yüzde 90’ında otizmin belirtilerinin kontrol altına alınabildiği, gelişim sağlanabildiği gözlenmiştir.

Otsimo ekibi geliştirdiği uygulamalarla eğitim tarafında çözümler üretiyor. 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Gününde “Çocuğum Otizmli Mi?” uygulaması aracılığıyla otizm erken tanısını herkese ulaştırmayı amaçlıyorlar. 23 soruluk bir soru setinden oluşan uygulama tamamen ücretsiz olarak indirilip kuruluyor.

Dr. Yankı Yazgan danışmanlığında hazırlanan uygulama M-Chat araştırmasını temel alıyor. Uygulama aynı zamanda Apple Research Kit adı verilen açık kaynak araştırma kütüphanesini kullanıyor. Otsimo ekibi Türkiye’de ilk defa bu araştırma ve teknoloji üzerine geliştirme yapıldığını belirtiyor.

Teknolojinin kadın liderleri ödüllerine başvurular başladı, son başvuru 21 Nisan

Microsoft Türkiye, içinde bulunduğumuz yüzyılın bilişim teknolojilerinin çığır açıcı gelişmelerinin yüzyılı olduğu kadar, cinsiyet eşitliği ve kadınların ekonomik olarak güçlendirilmesinin de yüzyılı olduğuna inanıyor. Bu sebeple Microsoft Türkiye, kadınların teknoloji alanındaki başarılarını ve liderliklerini ödüllendireceği bir yarışmayı hayata geçirdi. Kadın girişimciliğinin sembol kuruluşu KAGİDER ve Aydın Doğan Vakfı tarafından da desteklenen yarışma 9 ayrı kategoriden oluşuyor. Teknolojiye gönül verve tüm kadınların 21 Nisan‘a kadar başvurularını bekliyor.

Teknolojinin Kadın Liderleri Yarışması’nın Kategorileri:

1. Geleceğin Teknoloji Yıldızı Adayı: Ortaokul veya lise düzeyinde bilişim teknolojilerine gönül vermiş, bu konuda katıldığı programlarla, gösterdiği başarılarla fark yaratmış kız öğrenci.

2. Genç Teknoloji Yıldızı: Bilişim teknolojileri alanında çalışmaları ile fark yaratan, bu alanda arkadaş gruplarıyla bilgi birikimini ve deneyimlerini paylaşan, çevresinde değer yaratan kız üniversite öğrencisi.

3. Bilişimde Fark Yaratan Kadın Lider: Bilişim sektörüne hizmet veren, tedarik zincirinde katma değer yaratan, başarılı projelere liderlik etmiş kadın yönetici

4. Yılın Başarılı Kadın Girişimcisi (Start-Up): Bilişim teknolojilerini kullanarak iş dünyasında fark yaratan, AR-GE ve inovasyon kültürünün gelişmesini destekleyen, yenilikçi, cesur ve büyüme odaklı girişimci kadın lider.

5. Yılın Başarılı Kadın Yazılım Geliştiricisi: Yazılım teknolojileri alanında uzman, uygulama pazarını takip eden, en yeni teknolojilerle başarılı projelere imza atmış başarılı kadın yazılımcı.

6. Yılın Başarılı Kadın CIO’su: Stratejik yönetimden, operasyonel sürece kadar iş süreçlerinde teknolojiyi en iyi kullanan, bulut bilişimden mobile kadar farklı alanlarda firmasının iş süreçlerini değiştiren, çalıştığı şirketin teknolojiyle büyümesine öncülük eden kadın lider.

7. Engelleri Aşan Kadın: Fiziksel engellere rağmen, teknolojinin gücü ile çevresinde fark yaratan ve örnek olan başarılı kadın lider.

8. Yılın Başarılı Kadın Eğitimcisi: Türkiye’nin bilişim alanında tüketenden üreten bir topluma dönüşmesi için eğitim ve öğretim alanında önemli katkılarda bulunmuş, genç nesillerin ve kalifiye insan gücünün yetişmesine önayak olmuş, katkılarıyla toplumumuzda iz bırakan başarılı kadın öğretim görevlisi.

9. Bulut Bilişimle Fark Yaratan Kadın Lider: Bulut çözümleriyle bilişim alanında fark yaratan, başarılı projelere liderlik etmiş kadın yönetici.

Siz de uygun gördüğünüz kategoriden başvurunuzu bu bağlantıdan hızlıca yapabilirsiniz.

Türkiye’nin ilk ve en kapsamlı sosyal bağış hareketi başladı

Aralarında Koruncuk Vakfı, Bilim Kahramanları Derneği, Darüşşafaka Cemiyeti, KAÇUV, Hayata Destek Derneği, WWF, TEMA, TEGV, KEDV, ÇEKÜL, AÇEV, AKUT, TOÇEV, Tohum Otizm Vakfı ve ASHOKA olmak üzere 15 sivil toplum kuruluşunu (STK) tek platformda toplayan MarjinalSosyal’in önderliğinde başlatılan Sosyal Bağış Hareketi, Türkiye’de Facebook üzerinden bireysel bağış ve sivil toplum kuruluşu bilincini artırmayı hedefliyor. “Biriniz Hepimiz İçin” sloganıyla başlayan “Sosyal Bağış Günü” ise her ayın ikinci Perşembe günü gerçekleşecek.

Neredeyse her gün incinen bir çocuğun, haksızlığa uğrayan ya da ihtiyaç içindeki insanların, şiddet karşısında çaresiz kalan kadınların, eşitsizliklerin, doğa tahribatının, yok oluşun, kayıpların, yoksunlukların, birlikte yaşadığımız hayvanlara ve tüm canlılara tahammülsüzlüğün yansıdığı haberler ile karşılıyor, tepkimizi, isyanımızı milyonlarca mesajla tüm dünyaya duyurmaya çalışıyoruz.

Öteki yandan, tüm bu sorunlar karşısında başta çocuklar, kadınlar, hayvanlar ve doğa olmak üzere ihtiyaç sahibi herkesin hak ettiği yaşama ulaşması için mücadele eden ve ortaya koydukları ile hepimizin yüreklerini fetheden sivil toplum kuruluşları (STK) durmakta. Bu sivil toplum kuruluşlarının ise varlıklarını sürdürebilmek, sorunlara çözüm üretebilmek ve bu çözümleri hayata geçirebilmek için desteğe ihtiyacı var.

Gerçek toplumsal etki yaratmak isteyen herkesi işbirliğine çağıran MarjinalSosyal, Türkiye’de bireysel bağış ve sivil toplum kuruluşu (STK) bilincini uyandırmak için, 15 STK ile birlikte Facebook’un da katkılarıyla Sosyal Bağış Hareketi platformunu (facebook.com/sosyalbagishareketi) oluşturdu. 15 ay boyunca her ayın bir gününü bir STK’ya “Sosyal Bağış Günü” olarak adayacak olan platformun basın toplantısı 31 Mart Cuma İstanbul’da gerçekleşti.

Basın toplantısı, Marjinal Porter Novelli Ajans Başkanı Asuman Bayrak, MarjinalSosyal Kurucu Ortağı Işık Elpek, Facebook, Türkiye Kamu Politikaları Sorumlusu Nilay Erdem ve 15 STK’nın katılımıyla gerçekleşti. Toplantıda “STK nedir, ne iş yapar?”, “Bireysel bağışın önemi nedir?”, “Sosyal medyada paylaşılan toplumsal mesajlar uygulamada ne ölçüde etkili?”, “Türkiye’de bireysel bağış bilincini nasıl uyandırabiliriz?” soruları ve Sosyal Bağış Hareketi’nin bu sorulara nasıl çözüm arayacağı üzerine konuşuldu.

MarjinalSosyal Kurucu Ortağı Işık Elpek, hareketle ile ilgili: “Yaşadığımız toplumsal ve çevresel sorunlar sınır değerleri aşmış durumda. Artık neredeyse her dakika sarsıcı bir sorunun etkisi altında kalıyor, çoğu zaman sorunların büyüklüğü karşısında çözümsüz, çaresiz hissedebiliyoruz. Biz hem ülkemizde, hem dünyada yaşanan her sorunun çözümü olduğuna yürekten inanıyoruz ve çözüm için çalışan, çözüm üreten ve hepimizi çözümün bir parçası olmaya çağıran sivil toplum kuruluşlarını destekliyoruz. MarjinalSosyal olarak sivil toplum kuruluşlarına inancımızı ve desteğimizi ‘Sosyal Bağış Hareketi’ ile herkesin katılabileceği bir platforma taşıdık. Duygularımızı, düşüncelerimizi, duyarlılıklarımızı milyonlarca mesajla paylaştığımız Facebook platformunda, Türkiye’de faaliyet gösteren, başarılı, etkili sivil toplum kuruluşlarını tanıtmak, anlatmak ve Facebook kullanıcılarını da çözümün bir parçası olmaya davet etmek istiyoruz. Sosyal Bağış Hareketi’nde, her ay bir STK’yı tanıtıyor, her ayın ikinci Perşembe gününü sosyal bağış günü ilan ediyoruz. Çünkü bireysel olarak küçük bağışlarla başlayıp büyük sorunların üstesinden gelmek için harekete geçebilir, sivil toplum kuruluşlarını daha özgür, daha güçlü, daha etkin kılabiliriz.” açıklamasında bulundu.

MarjinalSosyal’i bünyesinde barındıran Marjinal Porter Novelli Ajans Başkanı Asuman Bayrak ise düşüncelerini, “Marjinal olarak, STK’lara 24 yıldır verdiğimiz desteği Işık Elpek’le 2 yıldır yürüttüğümüz MarjinalSosyal aracılığıyla somutlaştırmaktan dolayı içten bir sevinç ve gurur duyuyoruz” şeklinde ifade etti.

Facebook, Türkiye Kamu Politikaları Sorumlusu Nilay Erdem ise konuyla ilgili, “Facebook olarak bu anlamlı projenin bir parçası olmaktan mutluluk duyuyoruz. Sosyal Bağış Hareketi’nin verimli ve uzun soluklu bir projenin başlangıcı olmasını diliyor ve tüm topluluğumuz ve proje partnerlerimizin de desteğiyle insanların önem verdiği konularda pozitif bir dönüşüm yaratmasını umuyorum” yorumunu yaptı.

Z kuşağının çalışacağı işlerin yüzde 65’i, şu anda dünyada var olmayan işler

Dijitalleşme süreci gittikçe hızlanırken, ManpowerGroup’un Yetenek Devrimi araştırmasına katılan işverenlerin %83’ü önümüzdeki iki yılda çalışan sayısının aynı kalacağını veya artacağını düşünüyor.[i] Teknolojik gelişmeler yeni iş imkânları yaratırken, yeni mesleklerde tutunmak için yeni beceriler edinmek ve bu becerileri daha sık kullanmak ve güncellemek gerekecek.

ManpowerGroup tarafından yapılan ve 43 ülkeden 18.000 işverenin katıldığı Yetenek Devrimi (The Skills Revolution) araştırmasına göre istihdam piyasasının geleceği parlak görünüyor. Araştırmaya göre, her beş işverenden biri (%19), geleceğin iş dünyasına adapte olunabildiği takdirde teknolojik gelişmelerin iş imkânlarını artıracağını, her 10 işverenden altısı (%64) ise çalışan adaylarının doğru becerilere sahip olması ve öğrenmeye, uygulamaya ve adaptasyona hazır olması halinde çalışan sayısını aynı tutacağını ya da artıracağını belirtiyor. İşverenlerin %90’dan fazlası ise önümüzdeki iki sene içinde işletmelerinin dijitalleşme trendinden etkileneceğini düşünüyor.

Yetenek devrimi çağında kurumlar ve çalışanlarını hızlı bir dönüşüm bekliyor

Yeni teknolojiler çalışanlar ve kurumların çok daha gelişmiş uzmanlıklara sahip olmasını gerektirecek. Bugüne kadar iş dünyasının geleceğini tahmin etmek adına çok şey söylendi: daha çok/az iş imkânı, daha farklı iş imkanları ve hatta sıfır iş. 2016’da McKinsey tarafından yapılan bir araştırma, bugün insanların ücret karşılığında yaptığı işlerin %45’i teknoloji sayesinde makinalar tarafından otomatik olarak yapılabileceğini ortaya koydu[ii]. Bu ilk bakışta yakın gelecekte insanlığı işsizlik günlerinin beklediğine işaret ediyor gibi görünse de durum pek de böyle değil. İstihdam piyasası daha önce de pek çok evrime şahit oldu. Örneğin daktilocular yerini sözcük işlemci programlarına, veznedarlar müşteri temsilcilerine bıraktı. İş imkânlarının değişmesi, dönüşmesi, bozulması ve yeniden şekillenmesi yeni bir olgu değil. Şimdiki tek fark ihtiyaç duyulan becerilerin değişme hızının gelmiş geçmiş en yüksek seviyede olması ve değişimin baş döndüren bir hızla gerçekleşmesi. Dijitalleşme çağında, belki de henüz adı bile duyulmamış işlerde kalıcı olmak için hızla yeni beceriler edinmek ve bu becerileri daha sık kullanmak gerekecek. Yetenek Devrimi çağında beceri ve yetenek şimdiye kadar olduğundan daha da değerli olacak. Z neslinin sahip olacağı mesleklerin %65’i ise henüz dünya üzerinde olmayan meslekler olacak.

Dijitalleşme işsizlik değil, daha yüksek istihdam olanağı getirecek

ManpowerGroup Türkiye Genel Müdürü Reha Hatipoğlu araştırma sonuçlarını şöyle değerlendirdi: “Dijitalleşme ve teknolojideki gelişmeler hayatın her evresini etkilerken, mutlaka iş dünyasını da etkilemesi bekleniyordu, The Skills Revolution araştırması da bize bu durumu kanıtlamış oldu. Genel kanı dijitalleşmenin ve teknolojideki gelişmelerin işsizliği tetikleyeceği ve insanların işlerini kaybedeceği yönündeydi. Raporumuz ise bunun tam tersine bir beklenti ortaya koyuyor. Özellikle kısa vadede Türkiye dahil birçok ülkede bırakın işsizlik yaratmasını, yeni iş alanları çıkartacağını gösteriyor. Dolayısıyla içinde bulunduğumuz Yetenek Devrimi çağında, bir işte kalıcı olmak ve bir çalışan olarak değerini korumak için öğrenme isteği ve yetisine sahip olmak en büyük güç olacak. Artık doğru becerilere sahip olanlarla geride kalma riski taşıyanlar arasındaki açığı kapatmak için derhal harekete geçerek çalışanları geliştirmek için adım atma zamanı.”

Türkiye, dijitalleşmeyle yeni iş fırsatlarının doğacağı ülkeler arasında

Reha Hatipoğlu, bu dönüşümde Türkiye’nin alacağı konum hakkında şunları söyledi: “Türkiye bu alana hala yeterince yatırım yapmamış ve hem yetenek hem de yatırım bazında açıklarımız olsa da, ülkemizde BT ve bilişim sektöründe istihdam artışı olması yönünde önemli bir beklenti var. Bu alanda gidecek çok yolumuz olduğu için bilişim sektöründe çalışan/çalışacak kişiler için önemli fırsatlar çıkacaktır. Türkiye’deki işverenler ikinci sırada üretim sektörünü zikrediyor. Üretimde de teknolojik gelişmelerin olumlu bir yansıması olacak. Özellikle küçük ve orta ölçekli firmaların ağırlıklı olduğu bir ortamda gerçekten fark yaratabilecek bir dönüşümden bahsediyoruz. Küçük ve orta ölçekli firmalar, teknolojiye doğru yatırımı yaparsa çok verimli sonuçlar elde edebilir. Ülkemizde küçük ve orta ölçekli işletmeler teknolojiyi çok fazla kullanmıyor. Kullanırlarsa hem üretkenliklerini hem verimliliklerini artıracaklar. Bu yatırımlar ayrıca yeni istihdam olanakları anlamına gelecek.”

Firmalar ve çalışanları bekleyen en büyük zorluk adaptasyon

Reha Hatipoğlu, bu dönüşümün getireceği zorlukları ise şöyle özetledi: “Raporda da belirtildiği gibi özellikle Z kuşağının çalışacağı işlerin yüzde 65’i, şu anda dünyada var olmayan işler. Dünyada var olmayan bir iş konusunda eğitim planlayamazsınız. Ancak kişilerin adaptasyon yeteneklerini ve öğrenme yetilerini geliştirmek yönünde bir eğitim planlayabilirsiniz. Ezberci değil araştırmacı ve öğrenmeye açık kişilere ihtiyacımız var. Eğitim sistemimiz bunu desteklemese de gençler, tekniğin yanı sıra sosyal beceri alanlarında da kendilerini geliştirmeli, her zaman yeni şeyler öğrenmeye açık olmalı ve kendini eğitmeli. Bu yetkinliği kazanan gençler yeni işlere çok çabuk adapte olup kolayca öğrenebilir. Ancak adaptasyonda sorun yaşayan kişiler iş dünyasında tutunmakta zorluk yaşayacaktır. Türkiye’deki ve dünyadaki birçok firma kendisini bu noktada hazır görmüyor ve bir hazırlık ihtiyacı var.”

Türkiye’deki yetenek açığı tersine beyin göçüne neden olabilir

Reha Hatipoğlu Türkiye’nin bu adaptasyon sürecinde yaşayabileceği sorunların altını çizdi: “ManpowerGroup’un her yıl global çapta gerçekleştirdiği bir Yetenek Açığı araştırması var. Bu araştırmada, dünyanın en büyük sıkıntılarından birisinin yetenekli iş gücü bulamamak olduğunu görüyoruz. Çağımızda artık yetenek de mobilize oldu. Doğru yeteneklere sahipseniz dünyanın pek çok yerinde rahatça iş bulabiliyorsunuz. Transferler de daha hızlı gerçekleşmeye başladı. Türkiye özelinde baktığınız zaman bu iki yönlü etki edebilir. Birincisi, beyin göçü de yaşanabilir. Kendini geliştiren ve öğrenme yetisini artıran kişiler yurt dışında mutlaka değer göreceklerdir. Fakat Türkiye’deki eğitim sistemi yapısal olarak değiştirilmediği takdirde, ezberciliğe dayalı bir ortamda yetişen gençler kendilerini bu değişikliklere tam olarak adapte edemeyebilirler. Bu da tersine beyin göçüne neden olabilir ve Türkiye’deki işverenler yurt dışından yeni çalışanlar almak durumunda kalabilir.”