Ana Sayfa Blog Sayfa 1038

Bankalararası Kart Merkezi’nden dijital teknoloji ve sosyal sorumluluğu buluşturan girişim

BKM’nin yeni uygulamasıyla okuyucular yerli ve yabancı birçok esere, sivil toplum kuruşlarına yapacakları 1 TL bağış karşılığında ulaşılabilecekler. Aralarında Startups.watch’un kurucusu Serkan Ünsal’ın son kitabı “Dijital Girişimci İçin Ürün Yönetimi”nin de bulunduğu yayınlara erişim için yapılan bağışlar farklı birçok sivil toplum kuruluşuna (STK) ulaşıyor.

Teknoloji ve finans sektörüne değer katan yerli-yabancı kaynakları çeviri ve yayıncılık hizmetiyle okuyucuyla buluşturan BKM, attığı adımlarla dijital girişimciliğe yeni bir boyut getiriyor. Geliştirilen yeni uygulamayla artık bkm.com.tr sitesi altında yer alan BKM Yayınları’nda her bir e-kitabın bir QR kodu oluyor. Okuyucular BKM Express dijital cüzdanının “QR ile ödeme” özelliği sayesinde sivil toplum kuruluşlarına (STK) yaptıkları 1 TL’lik bağış ile diledikleri esere ulaşıyor. Bu uygulamayla sektöre ve ekosisteme değer katan eserler okuyucuyla buluşturulurken, STK’lara da destek sağlanmış oluyor.

Dijital yayıncılık aracılığıyla TEGV’e Destek

BKM Yayınları’na son eklenen e-kitaplardan biri de Startups.watch’un kurucusu Serkan Ünsal’ın “Dijital Girişimci İçin Ürün Yönetimi” oldu. Tecrübeli bir dijital girişimci olan Serkan Ünsal’ın yeni kitabı dijital dönüşüm adına fark yaratmak isteyen tüm kurumlar için bir rehber niteliğinde. Dijital girişimcilik adına stratejik bir yol haritası olan kitap, bilişim dünyasında bir ürün piyasaya sürmek isteyen veya sürmüş, yolun başındaki tüm girişimcilere ve ürün yöneticisi adaylara ulaşmayı amaçlıyor. “Dijital Girişimci İçin Ürün Yönetimi” e-kitabının QR kodu okutularak yapılan 1 TL değerindeki bağış Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’na (TEGV) ulaşacak.

BKM’nin sivil toplum kuruluşlarına desteğini sürdüreceğini belirten BKM Genel Müdürü Dr. Soner Canko, yeni uygulama hakkında şunları söyledi: “Biz de BKM olarak yayınlarımızda, pek çok alanda kendini geliştirmek isteyenlere doğru içeriği sunarken sosyal faydayı da gözetiyoruz. Kolay ve güvenilir dijital cüzdanımız BKM Express ile ilk günden bu yana ödemenin olduğu her alanda kullanıcıların hayatlarını kolaylaştırıyoruz. Bağış işlemleri de bunun bir parçası. Yuvarla, Givin ve AskıdaNevar gibi sosyal girişimlere verdiğimiz destek ve Facebook Messenger üzerinden chatbot teknolojisi ile e-bağış uygulamamız da bu vizyonun ürünleridir.”

İstanbul merkezli girişim reflect, sürdürülebilir moda kavramına yeni bir bakış açısı getiriyor

Türkiye’den inovasyona dayalı girişimlerin son zamanlarda önem kazandığının farkındayız. İstanbul merkezli olarak yola çıkan reflect, oluşturduğu katılımcı ve sürdürülebilir tasarım anlayışı ile moda alanına yeni bir bakış açısı geliştirmeyi hedeflerken, bir yandan da toplumda sanatın gücüyle bir farkındalık yaratmayı amaçlıyor.

Dört kurucu ortak Eray Erdoğan, Edipcan Yıldız, Ece Altunmaral ve Egemen Filiz tarafından kurulan girişim, Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen Sürdürülebilir Kalkınma İçin Küresel Hedefler doğrultusunda, “sorumlu üretim” ve “sorumlu tüketim” kavramlarını çıkış noktası olarak seçti.

Kuruculardan Ece‘nin yaptığı açıklamada: “Artık satın aldığımız ürünlerin hikayesini, üretim şartlarını, kullanılan materyalleri, markanın kuruluş amacını, çevreye verdiği zararı, topluma kattıklarını merak ediyoruz, önemsiyoruz. Global araştırma şirketi Nielsen’in “Global Survey of Corporate Social Responsibility” araştırmasında dünya çapında katılımcıların %66sı eğer bir şirket çevreye duyarlıysa ve sosyal bir amaca hizmet ediyorsa sunulan ürün veya hizmete daha fazla para vermeye hazır olduğunu belirtmiş. Biz de bu doğrultuda sorumlu üretim ve sorumlu tüketim konularında fark yaratacağına inandığımız bir tasarım anlayışı sunuyoruz ve tüm sosyal farkındalığı yüksek insanları bu değişime ortak olmaya davet ediyoruz.” dedi.

Üretimin her aşamasında adil ticaret şartlarının gözetildiğinden ve kullanılan her materyalin
çevre dostu (organik, geri dönüştürülmüş veya ileri dönüştürülmüş) olduğundan emin olan
marka; üretimden, paketleme ve dağıtıma kadar bütün süreçlerini sürdürülebilir bir
çerçevede yapıyor.

Sertifikalı organik üretim ve sınırlı sayıda ürün

“Hızlı moda” için kullanılan zararlı kimyasallar ve sentetik ilaçlar çevreyi geri dönüştürülemez
bir şekilde kirletirken, reflect ekolojik dengeyi korumak ve bu duruma karşı harekete geçmek
için organik üretimi tercih ediyor. Seri üretime ve aşırı tüketime karşı bir duruş sergileyen
markanın tüm ürünleri sıkı denetimlere tabi GOTS ve GRS sertifikalı, sınırlı sayıda ve uzun
vadeli kullanımı hedefliyor.

reflect, insanları sanat terapisi ile tasarım sürecinin bir parçası hâline getiriyor

Ürün tasarım sürecinde, insanların yaratıcılığını, kimliğini ve ifadelerini merkezine
alıyor. Ürünün arkasındaki hikâyeyi tasarım sürecinin bir parçası haline getirerek, insanların
ürünle duygusal ve kültürel bir bağ kurmasına yardımcı oluyor.

Ayrıca girişim “Sürdürülebilir Kalkınma İçin Küresel Hedefler”de yer alan başlıklarla ilgili bir meseleye eğiliyor ve bu meselelerden müzdarip dezavantajlı insanlar ile sanat terapisi atölyeleri düzenliyor. Sanat terapisinin, insanların kendilerini ve yaşadıkları sosyal sorunları en açık ve doğal bir biçimde ifade ettiği yöntem olduğuna inanan reflect, sosyal sorunlar etrafında geliştirdiği sanat terapileri ile insanların deneyimlerini yansıtmaları için çalışıyor.

İlk koleksiyon: “Solidarity

Her koleksiyonda farklı bir sosyal meseleye odaklanacak reflect’in “Solidarity” adını taşıyan
ilk koleksiyonu “Eğitimde Fırsat Eşitsizliği” konusuyla ilişkili olarak İstanbul’daki Suriyeli çocukların eğitime entegrasyonunu hedefliyor. İlhamını ise İstanbul’da yaşayan Suriyeli mülteci çocuklar ile gerçekleştirilen sanat terapisinden alıyor. Hayatlarındaki savaş, göç, kaos, komün yaşam gibi büyük kavramlar, reflect’in atölyesi ile farklı bir anlam kazandı ve tuvallere yansıdı. Çocukların hayal gücünden ortaya çıkan imgeler de, genç tasarımcıların ve sanatçıların yorumlamalarıyla reflect’in ürünlerine nakış ile yansıdı.

Koleksiyondan satın alınan ürünlerin tüm tasarım maliyeti Small Projects Istanbul’un Suriyeli mültecilerin eğitime entegrasyonu üzerine çalışılan “Back to School” projesine aktarılacak.

Girişimle ilgili gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz.

Başakşehir Living Lab’de IOT uygulamaları ile Akıllı Şehirler Hackathon’u gerçekleştirildi

İTÜ IEEE Öğrenci Kolu işbirliği ile düzenlenen Akıllı Şehirler – Internet Of Things Hackathon’u 28-29 Nisan tarihlerinde Başakşehir Living Lab’de gerçekleştirildi. Vatandaşlara yönelik çözümler, hizmet, akıllı uygulamalar gibi Başakşehir’e özel konularda fikirlerin üretildiği program iki gün sürdü. Konu belirleme, ekip, fikir oluşturma ve projelendirme aşamalarından geçen çalışmalar iki gün süresinde sunuma hazır hale getirildi.

Konu ile ilgili eğitimlerin de yer aldığı Hackathon’da alanında uzman danışmanlar katılımcılara yol göstererek projelerini geliştirmelerini sağladı. Lise ve üniversite öğrencilerinden oluşan katılımcıların yer aldığı etkinlikte, İTÜ Ayazağa Kampüsü ve Çapa Fen Lisesi’nden servisler kaldırılarak Living Lab merkezine ulaşım sağlandı. Yoğun bir katılımla başlayan etkinlikte, ilk olarak katılımcılara Başakşehir ilçesinin genel yapısı ve çağrı merkezi istatistiklerine göre vatandaş talepleri aktarıldı. Hackathon kurallarının ve işleyişin anlatılmasıyla devam eden çalışma, üç ile beş kişilik ekiplerin projelerini hayata geçirip, IOT Uygulamaları ile Akıllı Şehirler Hackathon’u IBM Bluemix eğitimi ile devam eden etkinlik, ikinci gününde jüriye anlatmalarıyla son buldu. İki günlük Hackathon’un sonunda etkinliğe katılan tüm öğrencilere sertifika verildi.

Başakşehir için özgün fikirler yarıştı

30 Nisan günü İTÜ Ayazağa Kampüsü’nde gerçekleştirilen IoT Line Fair 2017 fuarında da, Başakşehir Belediyesi Bilgi Teknolojileri Şefi Soner Dedeoğlu’nun sunumuyla, hem gerçekleştirilen Hackathon’un değerlendirmesi yapıldı, hem de Başakşehir Belediyesi’nin akıllı şehir ve Living Lab vizyonları fuar katılımcılarına aktarıldı.

İki gün süresince oluşturdukları projeler ve sundukları fikirlerle Başakşehir’e yeni bir değer katmaya çalışan öğrenciler etkinlikle ilgili memnuniyetlerini dile getirdi.

İTÜ Öğrencisi Ece Sayılı, “İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencisiyim, fikir alışverişinde bulunup beyin fırtınası yapabildiğimiz güzel bir atmosfer oldu. Herkes kendi branşında fikirlerimizi nasıl birleştirebiliriz bunu tartışıyoruz. Biz şehir merkezinde okuyan insanlar olarak Başakşehir’de böyle modern bir merkez beklemiyorduk. Başakşehir’e karşı ilgimiz arttı diyebilirim.

İTÜ Öğrencisi Cemre Özkan,” Kendimi okul ortamında gibi hissetim hatta çok daha rahat hissediyorum diyebilirim. Beklediğimden daha keyifli bir ortam ve etkinlik oldu benim için.”
Özgür Milletsever, “ İTÜ Elektrik Mühendisliği öğrencisiyim. Katılan herkes için çok faydalı bir etkinlik olduğunu düşünüyorum. Öğrenirken bunları geliştirme şansımız olacak. Living Lab Merkezi’ne ilk gelişim ve ortam beni çok etkiledi. Her imkanın olduğu çok güzel bir merkez yapılmış.”

KOAH ve astım hastaları için mobil sağlık platformu Spirohome, tohum yatırım aldı

KOAH hastalarının tedavilerini takip etmeleri için nefes test cihazı ve mobil uygulamadan oluşan sağlık platformu SpirohomeACT Venture Partners ve 500 Startups Istanbul’dan tohum yatırım aldı. ODTÜ Teknokent firması olan Spirohome, aldığı bu yatırımı ürünün ticarileşmesinde ve seri üretimde kullanacakmış.

Kistik Fibrosis ve meslek hastalarının akciğer değerlerini hastaneye gitmeden takip etmelerine imkan sağlayan Spirohome, kullanıcılarının ilaç kullanımlarını ve tedavi süreçlerini kontrol altında tutarak nefes krizleri ile acil servis ziyaretlerinin önüne geçmeye çalışıyor.

Kurucu ortaklardan Kerem Yaşar, Spirohome’un 2017’nin son çeyreğinde satışa sunmayı planladıklarını söylüyor. Şu an ön sipariş toplayan Spirohome’un hedeflediği pazarlarla ilgili de Yaşar şunları söylüyor: “Ürün belgelendirme süreci ardından Türkiye ile beraber Avrupa pazarında da satışa çıkacak. Geçtiğimiz iki yıl prototiplerimizle katıldığımız fuarlarda güzel bir ilgi topladık. İngiltere ve Almanya’dan potansiyel müşterilerimiz bulunuyor.

Kerem Yaşar, 2014 yılı verilerine göre dünyada 500 milyonun üzerinde solunum hastası olduğunu vurguluyor. Girişim, aldığı yatırımla birlikte, kısa sürede ürününü satışa hazır hale getirebilir ve  AB pazarı için CE, ABD için de FDA belgelerini alarak ticarileşme sürecini tamamlayabilir.

Girişimle ilgili gelişmeleri sizlere aktarmaya devam edeceğiz.

Segmentify, Seedstars Gobal Summit’te 3000 girişim arasından ilk 12’ye seçildi

Bu ay Lozan’da Seedstars Gobal Summit yapıldı. Büyük ödül bu defa başka güzel bir projeye gitti. Türk girişimlerinden Segmentify da bu summitte Türkiye’yi temsil ederek yerini aldı.

Segmentify, bu yarışmaya başvuran 3000 girişim arasından, en iyi 65 girişim arasına girerek Lozan’a gitme hakkını elde etti ve Lozan sahnesinde 1 dakikalık pitch (sunum) hakkı kazandı.

1 dakikalık sunum sonucunda başarılı olan girişim, 12 finalist arasında yerini aldı ve etkinlikte 2. gün gerçekleştirilen 5 dakikalık sunum hakkını elde etti.

Etkinliğin son gününde Seedstars Gobal Summit sahnesinde 5 dakikalık sunum yapan Segmentify, ilk 3 arasına giremese de, 3000 girişim arasından ilk 12’ye girerek büyük bir başarı elde etti diyebiliriz.

Segmentify’ı tebrik ediyoruz.

Dünyanın en popüler video içerik sitesi YouTube, yeni tasarımını kullanıcılarına tanıttı

YouTube, deneyimlerimizi daha kolay ve eğlenceli hale getirecek, kullanıcı odaklı, en sevdiğimiz videoları ve içerik oluşturucularını vurgulayacak şekilde oluşturulmuş olan yeni masaüstü tasarımını tanıttı.

YouTube yeni tasarımını uygulamaya koymadan önce, kullanıcılarına bir önizleme imkanı da sağlayacak. Böylece aldıkları geri dönüşlere göre siteyi daha geniş bir kitleyle paylaşmadan tasarımı geliştirmeye ve daha iyi bir hale getirmeye devam edebilecekler.

Güzel, keyifli ve sezgisel bir kullanıcı deneyimi sağlamak için YouTube Google‘ın geliştirdiği ‘Material Desing’ uygulamasını da uygulanmaya başlayacak.

Peki bu yeni tasarımda öne çıkan şeyler neler?

Sadelik: Yeni tasarım, siz sevdiğiniz videolara göz atarken, dikkatinizi dağıtabilecek görsellerin kaldırılması sayesinde temiz ve taze. İzlediğiniz içerik, sayfada en dikkat çeken şey olacak.

Tutarlılık: Yeni tasarım, YouTube mobil uygulaması da dahil olmak üzere Google platformlarında uygulanacak.

Güzellik: Zahmetsiz bir deneyim yaratmak için güzellik ve amaç bir arada olacak.

Yeni uygulanacak tasarımın adı Dark Theme. YouTube deneyimimizin tümü boyunca arka planınızı karanlık hala getiriyor. Böylece izlediğimiz içerik haricindeki şeylerin öne çıkmasını engelliyor ve izlediğimiz videoların gerçek renklerini almamıza izin veriyor.

YouTube’un yeni görünümünü denemek isterseniz youtube.com/new adresine giderek yeni tasarımın önizlemesini seçebilir daha sonra isterseniz mevut tasarıma geri dönebilirsiniz. Dilerseniz, yeni tema hakkındaki görüşlerinizi hesap menüsünden gönderebilirsiniz.

HP’nin oyun değiştirici yeni DreamColor ekranları

HP‘nin oyun değiştirici yeni DreamColor ekranları sayesinde sanatçılar, hayallerini gerçeğe dönüştürebilecek. Yeni ekranlar en doğru renkleri ortaya çıkaran altın standartlar ile geliyor.

Ulusal Yayıncılar Birliği’nin (NAB) gerçekleştirdiği NAB Show etkinliğinde HP, renk uzmanlarını güçlendirecek gerçek Sinema 4K ekranını tanıttı. Renk hassasiyeti ve otomatik kalibrasyon gibi yeni özelliklere sahip ekran ile geleceğin film ve animasyonları yapılabilecek. Önde gelen görsel efekt ve animasyon stüdyoları ile birlikte tasarlanan yeni HP DreamColor Z31x Studio ve HP DreamColor Z24X G2 ekranlar sayesinde sanatçılar, fotoğrafçılar ve film yapımcıları, ekran performansından endişe duymadan yapabilecekleri işleri en iyi şekilde hayata geçirebilecek.

HP Türkiye Kurumsal ve Perakende Çözümleri Kategori Müdürü Aylin Atay yaptığı açıklamada, “Sinema için geliştirdiğimiz yeni DreamColor ekranımız, en siyahtan en parlak renklere kadar hassasiyet sunan altın standartlarla geliyor. Uygun maliyette sunduğu kullanım kolaylığı sayesinde bu ekranı kullananlar, rekabette öne geçecek. Yeni DreamColor Z ekranlar, renk hassasiyetine ve güçlü performansa ihtiyaç duyan stüdyolar ve dijital kreatifler için oyun değiştirici olacak.” dedi.

Renk hassasiyetine önem veren ekran pazarının öncülerinden olan HP DreamColor Ekranlar, dünyanın önde gelen film yapımcıları ve görsel efekt stüdyoları için PC ve Mac® bilgisayarlarda tamamlayıcı bir teknoloji olarak öne çıkıyor. 2011 yılından bu yana Görsel Efekt kategorisinde Akademi Ödülleri’ne aday gösterilen yapımlarda HP DreamColor ekranlar kullanıldı. 2015 yılında, Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi tarafından HP DreamColor ekrana ve bu ekranı geliştirenlere Bilim ve Mühendislik Ödülü verildi.

HP DreamColor Z31x Studio Ekran, renk uzmanları için birçok özellik sunuyor. Bu özellikler içerisinde çok canlı renkler için geniş renk gamı, tam siyah rengi ortaya çıkaran yenilik, kendi kendini kalibre edebilen dahili bir kolorimetre ve sezgisel iş akışı ve yönetim araçları yer alıyor. HP’nin ürün güvenilirliği ile bir araya gelen bu özellikler son editörler, online editörler, renkçiler, ışıkçılar, dizgiciler, fotoğrafçılar, grafik sanatçıları ve tasarımcılar için kritik önem taşıyor. Yüksek kalitede özel panele sahip HP Z31x, kullanıcıların muhteşem renkleri, derin zengin siyahları görmesini sağlayan teknolojiler kullanırken aynı zamanda yılların kullanımına dayanacak şekilde profesyonel bir işçilikle üretildi.

HP DreamColor Z31x Studio ekranın öne çıkan özellikleri

HP, bu ürünü ile normal ekranlardan dev ekranlara ve baskıya kadar kullanıcılara ekran renklerinde tam hassasiyet ve tutarlılık sunacak inovasyonlara bir kez daha imza attı. 31 inçlik diyagonal DreamColor Studio ekrandaki her yeni özellik çalışma yöntemlerini değiştirmek isteyen kullanıcılardan gelen geri bildirimlere göre geliştirildi. Öne çıkan özelliklerden bazıları şunlar:

Herhangi bir görüş açısında dahi hassas görüntü kalitesi.

Ekran üzeri performansı otomatik bir şekilde, belli periyotlarda veya istenildiğinde ölçen ve ayarlayan gelişmiş ve dahili kolorimetre sayesinde güvenilir ve doğru renkler.
İşleri hızlandıran özellikler ile kullanıcılar Sinema 4K çözünürlüğünde yeni çalışmalar üretebiliyor, Gerçek 2K içerisinde bu çalışmaları görüntüleyebiliyor ve projelerini ekran işaretleri ve cihazlar arasında klavye tabanlı girişler ile konseptten gerçeğe dönüştürebiliyor.

HP Z31x görüntü kalitesi, 1 milyardan fazla rengi destekleyen gerçek 10-bit Real IPS panel ile sunuluyor. Bu renkler içerisinde sürekli ve eksen dışı siyah seviyesi de bulunuyor. HP derin siyahları, minimum siyahları ve zengin gölge detaylarını ortaya çıkaran yeni işlemler ile bu IPS teknolojisini daha da geliştirdi.

HP Z31x’in kolorimetresi istenildiğinde ekranı otomatik bir şekilde kalibre ediyor, hatta daha önce belirlenmiş periyotlarda bunu yapabiliyor ve böylece kullanıcılar işlerini kesintisiz bir şekilde sürdürebiliyor. Dahili kolorimetre, referans aracı ile kullanılarak tutarlı ve doğru renkler elde edilebiliyor. Mükemmel renk hassasiyeti sunan bu dahili kolorimetre sayesinde bu ekran, HP’nin şu ana kadarki en geniş renk gamını (DCI-P3’ün yüzde 99’u) sunan gerçek 10-bit renk ile çalışıyor.

HP Z31x endüstrinin önde gelen dijital kreatiflerinin talep ettiği özellikler de sunuyor: entegre bir KVM (klavye/video/fare) anahtarı, Gerçek 2K görüntü, işaretçiler – maskeler ve dahası. HP Z31x’in dahili KVM’si klavyedeki kısa yol tuşu ile iki bilgisayar arasında geçiş yapabiliyor. Bu sayede kullanıcılar tek bir ekran, klavye ve fareyi iki bilgisayarda kullanabiliyor. Birçok sanatçı iki bilgisayar ile çalışıyor. Animasyon ve kompozisyon uygulamaları için Linux®, Adobe® Photoshop veya internet erişimi için bir Windows® . Kullanıcılar ayrıca önde yer alan tuşlarla otomatik karartma yaparak işlerine daha fazla odaklanabiliyor, gece görüşü için kırmızı ışıklar arasında tercih yapabiliyor veya bu özelliği tamamen kapatabiliyor.

HP’nin en uygun fiyatlı DreamColor ekranı

HP Z24x G2 DreamColor Ekran, HP DreamColor markası ile anılmaya başlanan renk doğruluğu ve tutarlılığı sunuyor. Uygun fiyatı ile bu DreamColor ekran sayesinde sanatçılar, profesyonel seviyede renk doğruluğunu ekranlarına taşıyabiliyor. HP’nin renk hassasiyetini öne çıkaran en uygun fiyatlı HP Z24x ekranı şunları sunuyor:

  • 24 inç diyagonal panel, Adobe® RGB’nin yüzde 99’unu kapsayan 1 milyara kadar renk üretiyor.
  • Renk kalibrasyonu sayesinde tasarımdan üretime net ve tutarlı renkler.
  • Renk alanı seçimi için basmalı tuş.
  • Windows® ve macOS için X-Rite i1Display Pro ve Klein Instruments K10-A kolorimetreleri destekleyen kalibrasyon yazılımı.

Al Jazeera Türk Dijital’in faaliyetleri sonlandırıldı

Türkiye’de son yıllarda özgün habercilik konusunda önemli bir yayın organı haline gelen Al Jazeera Türk, Türkiye’deki faaliyetlerini globalde alınan bir karar ile sonlandırdı.

Al Jazeera Türk’ün yaptığı açıklamanın tam metni;

“Al Jazeera Türk Dijital’deki ekibimiz, geçtiğimiz birkaç yıl boyunca gerek Türkiye’den gerekse dünyadan son dakika haberlerini, özel dosyaları ve önemli gelişmeleri sizlerle ulaştırmak için çalıştı. Kaliteli, bağımsız ve itibarlı gazeteciliğe olan desteğinizden ötürü sizlere teşekkür ederiz.

Üzülerek belirtmek isteriz ki, Al Jazeera Media Network’ün yürütmüş olduğu iş gücü optimizasyonunun bir parçası olarak, Al Jazeera Türk Digital’in faaliyetleri 3 Mayıs 2017 tarihi itibariyle sona erecektir. Kararımız, her ne kadar dünya çapında medya endüstrisinde meydana gelen gelişmelerle uyumlu olsa da, alınması zor bir karar olmuştur. Al Jazeera Media Network olarak, Al Jazeera Türk Digital’deki çalışma arkadaşlarımıza bağlılıkları, fedakarlıkları ve profesyonellikleri için teşekkür ediyoruz.

Türkiye, hem kendi topraklarındaki hem de komşu ülkelerdeki haberlerin dünyaya aktarılması bakımından Al Jazeera Media Network için halen büyük önem arz etmektedir. Al Jazeera Türk Digital faaliyetlerine devam etmeyecek de olsa, Al Jazeera Media Network bölgedeki güncel haberleri ve görüşleri yayınlamaya, Türkiye ve geleceği ile bağlı olmaya devam edecektir.

Saygılarımızla,

Al Jazeera Media Network”

4 Mayıs Dünya Parola Günü’nde siz de güvenliğinizi gözden geçirin

McAfee tarafından organize edilen ve son yıllarda giderek daha geniş bir kesim tarafından kabul gören 4 Mayıs Dünya Parola Günü (World Password Day), dijital güvenliğin anahtarı olan parolanın önemini tekrar hatırlatıyor. 170’ten fazla şirket ve kurum tarafından da desteklenen Dünya Parola Günü, kullanıcıları parola güvenliği konusunda bilinçlendirme ve daha güçlü parolalar kullanmaya teşvik etme amacını taşıyor.

Dünya Parola Günü olarak kabul edilen 5 Mayıs, bu yıl da dünya çapında pek çok etkinlikle kutlanıyor. Siber güvenlik şirketi McAfee, bu yılki Dünya Parola Günü için ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, Japonya, Hindistan ve Avustralya’da 3000 kişiyi kapsayan bir anket çalışması gerçekleştirdi. Kullanıcıların parola kullanım alışkanlıklarını daha iyi anlamak için gerçekleştirilen bu araştırma, çevrimiçi güvenlik konusundaki eksiklikleri gözler önüne seriyor.

Parolayı saklamak için kağıda yazıyorlar

Kullanıcılar için en önemli sorunlardan biri parola ve şifreleri hatırlamak ve en çok tercih edilen yöntem, bir kenara not almak. Ankete katılanların yüzde 37’si, parolalarını güvenli biçimde saklamak için bir kağıda yazıyor. En popüler ikinci yöntem, şifreleri birden çok hesap arasında tekrar kullanmaktır. Aynı şifreyi pek çok hesapta kullananların oranı yüzde 34. Şaşırtıcı bir şekilde, 18-24 yaşları arasındaki kadınların yüzde 57’si, bu yöntemi kullanıyor. Erkekler ise nispeten daha tedbirli. Ankete katıklan erkekler arasında aynı şifreyi çok sayıda hesapta kullananların oranı yüzde 25’lerde.

Pek çok farklı ve zor şifreyi akılda tutmaya gerek kalmadan saklamanın yöntemi olan şifre yöneticilerine başvuranların oranı ise yüzde 20 seviyesinde. Uzmanlara göre şifre saklamanın en güvenli yöntemi bu. Kadın katılımcıların sadece yüzde 12’si şifre yöneticisi kullanırken, bu oran erkekler arasında yüzde 24’lerde.

Cihazların çoğu korumasız durumda

McAfee’nin kapsamlı araştırmasının vahim sonuçlarından biri de cihaz güvenliği konusunda kullanıcılarının çoğunun yeterince bilinçli olmaması. Katılımcıların yüzde 54’ü, herhangi bir parola veya biyometrik kimlik doğrulama (parmak izi, iris vb) tarafından korunmayan bir ve dört arasında sayıda cihaza sahip.

Günümüzde özellikle cep telefonlarında yaygınlaşmaya başlayan parmak iziyle kimlik denetimi, parola yerine kullanılabilecek en güvenli yöntem sayılıyor. Çünkü kullanıcıların büyük bölümü için bir parolanın kolay hatırlanıyor olması oldukça önemli. Kolay hatırlamak için basit parolalar belirleyen kullanıcıların, bununla birlikte bu parolaları gizleme konusunda da o kadar hassas olmadığı, McAfee’nin bu araştırmasıyla tekrar gözler önüne serilmiş oldu. Ankete katılanların %60’ı, parolalarını başkalarıyla paylaşma konusunda açık.

Parola güvenliği için 5 ipucu

Geçen yıl bu günlerde, 272 milyon e-posta hesabına ait bilgilerin korsanlar tarafından ele geçirildiği haberleri çıkmış ve kullanıcılar arasında büyük bir panik yaşanmıştı. Bunun temel sebeplerinden biri, çoğu kullanıcının aynı parolayı birden çok hesapta kullanmasıydı. Fakat bununla birlikte, yine belirlenen parolaların büyük bölümünün “123456” veya “parola” gibi basit olması, siber suçluların işini kolaylaştırıyor.

  • Karmaşık parolalar oluşturun: McAfee uzmanlarına göre tahmin edilmesi ve kırılması zor bir şifre için her kullanıcının alması gereken bazı basit tedbirler var. Elbette olmazsa olmazları başta söylemekte fayda var. Örneğin Facebook veya Twitter’da paylaştığınız kişisel bilgilerle kolayca tahmin edilmemesi gerekiyor. Kedinizin adıyla bir şifre üretmek hata olacaktır. Rasgele oluşturulan harfler, rakamlar ve özel karakterleri kullanabilirsiniz. Ş yerine $, O yerine 0, a yerine @ kullanıcının hatırlamasını da kolaylaştırıyor. Bununla birlikte % ve # karakterleri de oldukça kullanışlı.
  • Parola yöneticisi kullanın: Çok sayıda hesabı farklı ve dönem dönem değiştirilecek şifrelerle yönetmek herkes için zor olacaktır. Bu yüzden, en doğru hareketlerden biri, parola yöneticisi kullanmak olacaktır. Ücretli sürümleri de bulunan pek çok güvenilir parola yöneticisi bulunuyor. Bilgisayarda ve akıllı telefonda bu eklenti ve uygulamaları kullanmak oldukça güvenli ve pratik.
  • Farklı hesaplar için aynı parolayı kullanmayın: Hacker’ların ele geçirdikleri parolaları, farklı platformlarda da denedikleri biliniyor. Yani e-posta bilgisi ele geçirildiğinde, kullanıcı her yerde aynı parolayı kullanıyorsa, hacker’lar o hesapları da ele geçirecektir. Bu sebepten McAfee güvenlik uzmanları, kullanıcıları mutlaka hesaplar için farklı parolalar kullanmaları konusunda uyarıyor.
  • Parolalarınızı sık sık değiştirin: Hiç haberiniz yokken hesap bilgileriniz ele geçirilmiş olabilir. Bazen milyonlarca kullanıcı bilgisi ele geçirildikten sonra aylarca hiçbir işlem yapılmadan korsanlar tarafından tutuluyor. Bu sebepten, parolayı daha sık değiştirmek de ek bir güvenlik tedbiri.
  • İki aşamalı giriş yöntemleri kullanın: Parolanınızın çalınmayacağının bir garantisi yok. Bu sebepten, McAfee uzmanları çoklu güvenlik faktörü kullanımını tavsiye ediyor. Birisi hesabınıza girmeye çalıştığında telefon veya e-posta hesabınıza gönderilen bir kod ile iki aşamalı doğrulama önemli bir koruma sağlar. E-posta servisleri ile sosyal ağ platformlarında bu tür iki aşamalı giriş seçeneği bulunuyor. Kullanıcıların ayarlar bölümünden bu özelliği aktif hale getirmesi gerekiyor.

Fofomo, globalde etkinlikleri keşfetmenizi ve takip etmenizi sağlayan yerli girişim

Ağustos 2016 yılında kurulan teknoloji şirketi epcsht LLC, şu anda iPhone için geliştirilmiş olan fofomo adlı girişimini hayata geçirdi. Etkinlik keşif ve takip uygulaması olan fofomo ile kullanıcılar bulundukları ya da ziyaret edecekleri şehirlerdeki canlı müzik etkinliklerini ve mekanlarını tek bir platformda görüntüleyebiliyorlar.

Furkan Cengiz ve Tuğkan Cengiz tarafından kurulan yerli girişim fofomo, farklı şehirlerdeki canlı müzik etkinliklerini ve yerel müzik sahnelerini keşfetmek, yeni müzik grupları ile tanışmak ve popüler müzik akımından da geri kalmamak için etkin bir yoldur. Bulunduğunuz şehrin canlı müzik nabzını tutabileceğiniz uygulama ile, araştırma ve keşif sürecini diğer yöntemlere göre hızlı ve kolay yapabiliyorsunuz.

fofomo kurucuları: Tuğkan Cengiz ve Furkan Cengiz

Bu girişim ile kullanıcılar seçilen şehirde belirli bir gün ya da gecede neler olduğunu araştırıp keşfetmekle beraber her bir etkinliğin, bulunduğu yer ve mekan bilgileri gibi, ayrıntılarını da inceleyebiliyor. fofomo’nun takip özelliği de seçilen etkinlikleri kullanıcılar için izlenebilir hale getiriyor. Programda herhangi bir değişiklik ya da iptal durumu söz konusu olduğunda, ya da etkinlik başlamadan önce kullanıcılara anında bildirimler gönderiliyor.

Girişim şu anda Amsterdam, Berlin, Istanbul, Londra ve Paris olmak üzere 5 farklı dünya şehrindeki tüm canlı müzik etkinliklerini kapsamaktadır. Uygulamayı App Store‘dan ücretsiz olarak indirebilirsiniz.