Ana Sayfa Blog Sayfa 1019

iCaked, pastaya 3 boyutlu kendi tasarımınızı yaparak sipariş verebileceğiniz girişim

iCaked, tasarım pastaların internet üzerinden 3 boyutlu tasarımının ve satışının yapılmasını sağlayan ve bünyesinde çok sayıda pastane markasını barındıran bir platformdur. iCaked, Bilkent Cyberpark tarafından geçtiğimiz aylarda gerçekleştirlen ve Get in the Ring yarışmasında yarı finale kalmıştı.

Girişimin ilk tohumları, kurucunun yeğenimin ilk diş partisi ve doğum günleri boyunca sipariş verdiği tasarım pastalar sayesinde atılmış. Her pasta alınacağı zaman pastanın rengine, üstündeki objelere karar vermek ve bunları pastacılara anlatmak çok zahmetli bir iş olduğu için bunu nasıl kolay hale getirebilirizi düşünmüşler. Bunun yanı sıra gelen davetlilere gün temalı özel sürprizler hazırlamak, mekan süsleri ve parti malzemeleri ile uğraşmak, özellikle çalışan kişiler olarak zor bir durummuş. Sonuç olarak İnternet üzerinden kendi pastanızı modelleyebildiğiniz girişim iCaked‘i hayata geçirmişler.

Tugay Güzel ve Berker Yaşar tarafından kurulan girişim, geliştirilmeye 2016 yılının ortalarında Bilkent Cyberpark‘ta başladı. 2017 yılının başında önce Ankara daha sonra da İstanbul da operasyonlarına başladı. Bu zamana kadar sistem üzerinden 700’ün üzerinde pasta siparişi verilmiş.

Girişimin benzer örneği henüz Türkiye’de ve globalde bulunmuyormuş. Bu pazara yeni oyuncuların girip giremeyeceği konusunda net bilgi veremiyorlar.

Kurucuların yaptığı ortak açıklamada; “Kullanıcılarına 3 boyutlu pasta tasarımı sunabilen bir rakibimiz bulunmamakta. Ayrıca birçok pastane markasını bünyesinde barındıran bir platform da bulunmuyor. Bu özelliklerimiz ile ciddi bir avantaj oluştuyoruz. Ancak online pasta satışı yapan sitelerin hepsini de rakip olarak gördüğümüzü söyleyebiliriz.”

Girişim yakında Amerika pazarına açılmak için çalışmalara başlamış durumda. Gelir modeli olarak pastaneler için üyelik bedeli yok. Sadece sipariş başına yani müşteri getirdikçe komisyon bedeli alıyorlar.

Girişime global yolda başarılar diliyoruz.

Uber, ücretsiz olarak erzak bağışınızı adresinizden teslim alıp Türk Kızılayı’na teslim ediyor

Uber, özel zamanlar için ücretsiz olarak çeşitli kampanyalar düzenlemeye devam ediyor. Referandum zamanı, oy kullanmaya giden her vatandaş için 30 TL’lik kampanya yaptığına şahit olmuştuk.

Şimdi ise 11-13 Haziran tarihlerinde bağış yapmak istediğiniz erzakları, adresinizden alıp Türk Kızılayı‘na ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmak üzere teslim ediyor.

Nasıl çağırılır?

  1. 11-13 Haziran tarihlerinde 09:00 – 16:00 arası Uber uygulamanızı açın.
  2. Aşağıda çıkan ‘Bağış‘ butonundan bulunduğunuz konuma bir araç çağırın.
  3. Gelen araca bağışlamak istediğiniz bozulmayan, konserve veya paket yiyeceklerinizi teslim edin.

Türk Kızılayı

Sosyal güvencesi olmayan tüm yardıma muhtaç, korumasız kişi ve gruplara din, dil, ırk ayrımı gözetmeksizin yardımda bulunmaktadır. Sadece 2014 yılındaki sosyal yardım faaliyetlerinden 300.000’den fazla kişi yararlanmıştır. Bağışlanan tüm yiyecekler Türk Kızılayı tarafından ihtiyaç sahiplerine ulaştırılacaktır.

Tatilcileri siber güvenlik risklerine karşı açık hale getiren alışkanlıklar

McAfee’nin yaptığı yeni araştırmaya göre; tatil yapmayan siber suçlular tatilcilerin güvenli olmayan Wi-Fi kullanımı gibi alışkanlıklarından yararlanıyor. Bu nedenle seyahat eden bireyler pek çok güvenlik riski ile karşı karşıya kalıyor. Aynı zamanda tatilde internet bağlantılı cihazlardan uzak kalmak en çok zorlanılan konuların başında geliyor. Araştırmaya katılanların %54’ü tatilde bir günü dahi cihaz kullanmadan geçiremediğini belirtiyor; %52’si günde en az 1 saat elektronik cihaz kullanıyor.

Dünyanın lider güvenlik şirketi McAfee, tatil sezonunun açılmasıyla birlikte tatil yapmayan siber suçlulara karşı tüketicileri korumak ve bilgilendirmek amacıyla “Dijital Detoks: Gevşeyin, Rahatlayın ve Fişi Çekin” adlı bir araştırma gerçekleştirdi. Tüketicilerin tatil dönemi dijital alışkanlıklarına ve risk faktörlerine odaklanan araştırmaya göre; dijital detoksun tüm faydalarına rağmen çoğu kişi internete bağlı kalmayı tercih ediyor. Araştırmaya katılan Amerikalıların %52’si tatil döneminde internet bağlantılı cihazlarını e-posta kontrol etmek ve sosyal medyada paylaşımda bulunmak için günde en az bir saat kullandıklarını belirtiyor.

Tatil sezonu pek çok tatilcinin bilmediği ortamlarda dijital alışkanlıklarını sürdürmesini fırsat bilen siber suçluların da sevdiği bir dönem. Rahatlığı güvenliğe tercih eden kişiler güvenli olmayan ve kolaylıkla hacklenebilen Wi-Fi ağlarını kullanarak cihazlarını kişisel bilgilerin çalınma riskine açık hale getiriyor.

Tüketicilerin her gün, pek çok farklı konuda cihazlarını kullandığını dile getiren McAfee Baş Güvenlik Yöneticisi Gary Davis; “Tatilde bağlantılı cihaz kullanırken çok dikkatli olunmalı. Kişiler temel güvenlik önlemleri alarak ve gereksiz risklere girmeyerek kişisel bilgilerini koruyabilir ve güvenli bağlantılar kurduklarını bilerek tatilin keyfini çıkartabilir” dedi.

Wi-Fi ağlarının her yerde kolay erişilebilir olması tatil dönemlerinde elektronik cihazlardan ayrılmayı güçleştirebiliyor ancak tüketiciler kararlı davranıp cihazlarını kapatırlarsa daha güvenli bir tatil deneyimleyebiliyorlar. Araştırmaya katılan tüketicilerin %43’ü seyahat ederken dijital detoks kararı aldığını ve bunların %81’i çok daha keyifli bir tatil geçirdiklerini belirtiyor.

Cihazlardan ayrılmak zor geliyor

  • Araştırmaya katılanların %38’i kişisel ya da iş e-posta hesaplarını kontrol etmeden bir gün geçiremiyor. %27’si gün boyunca sürekli olarak e-posta hesaplarını kontrol ettiklerini itiraf ediyor.
  • %37’si tatil sırasında sosyal medyada paylaşım yapma isteklerine yenik düştüklerini belirtiyor.
  • Laptop’lar %72 oranla kolaylıkla geride bırakılırken, araştırmaya katılanların sadece %27’si akıllı telefonlarını bırakmaya istekli.
  • Kişilerin tatilde cihaz kullanma nedenlerinin başında ise aileleri ve arkadaşları için ulaşılabilir olmak geliyor.

Wi-Fi ağları dikkatsizce kullanılıyor

  • Katılımcıların %31’i herkese açık Wi-Fi kullanarak internete bağlanıyor ve böylece kişisel bilgileri tehditlere açık hale geliyor.
  • Katılımcıların %58’i kullandıkları Wi-Fi’ın güvenli olup olmadığını tespit etmeyi bildiklerini belirtirken, sadece %49’u bunu kontrol etmeye zaman ayırıyor.
  • %20’si Wi-Fi güvenliğini göz ardı ederken, %32’si güvenli olmayan Wi-Fi kullanıp kullanmama kararını o anda internete ne kadar ihtiyaç duyduklarına bağlı olarak alıyor.
  • Dikkat çeken bir başka tespit ise; seyahat edenlerin %15’i kişisel bilgilerinin ve verilerinin seyahat halindeyken evdekinden daha güvende olduğuna inanıyor.

Çalışanlar için cihazlardan ayrılmak daha da zor

  • Katılımcıların sadece %16’sı işle ilgili konularda ulaşılabilir olmak için cihazlarını kapatmadıklarını dile getirirken, %57’si iş faktörü olmasaydı hiç cihaz kullanmayacaklarını belirtiyor.
  • 20’li ve 30’lu yaşlardaki katılımcıların %69’u iş faktörü olmasaydı tamamen cihazlarını kapatacaklarını söylüyor, bu oran 40’lı yaşlardaki katılımcılarda %49’a düşüyor.
  • 20’li yaşlardaki bireylerin çoğu cihaz kullanmamayı en çok isteyen grup ancak bununla birlikte cihaz kullanmadıklarında en çok tedirginlik yaşayan da %52’lik bir oranla yine bu grup.

En iyiyi anne ve babalar biliyor

  • Ebeveynler tatildeyken cihazların evde bırakılması gerektiğine inanıyor, %51’i tatilde cihaz kullanmamayı planlıyor. Bu oran çocuğu olmayan kişilerde %35. Ebeveynlerin %82’si teknolojik cihazlardan uzak durmada başarılıyken çocuksuz bireylerin %78’i bunu başardığını belirtiyor.
  • Ebeveynlerin %77’si seyahatteyken çocuklarına internet bağlantılı cihaz kullanma izni veriyor, %73’ü bu kullanımı kontrol altında tutuyor.
  • Ebeveynler çocuksuz bireylere göre teknolojik konularda daha bilgili ve %64’e %54 oranla Wi-Fi bağlantılarının güvende olup olmadığını bilme konusunda daha başarılılar.

Siber Güvenlik yazılımı McAfee’den kişisel bilgilerin güvende olduğu bir tatil için öneriler

  • Güvenli ağları tercih edin: Evden uzak olduğunuzda güvenli bir ağa bağlandığınızdan emin olun ve herkese açık ya da güvenli olmayan Wi-Fi ağlarını kullanmayın. Herkese açık bir ağı mutlaka kullanmanız gerekiyorsa McAfee Safe Connect gibi Sanal Özel Ağ (VPN) kullanın. VPN kişisel bilgilerinizi korumanızı ve cihazınızdan verilerin direkt olarak bağlandığınız noktaya ulaşmasını sağlar.
  • Cihazlarınızı güncelleyin: Cihazınızı korumak için birkaç temel önlemi aldığınızdan emin olun. Cihazlarınızın işletim sistemleri ve uygulamalarını güncel tutun. Eski yazılımları kullanmak sizi potansiyel güvenlik risklerine açık hale getirir.
  • Cihazlar arası güvenlik önlemleri alın: Cihazlarınızı en son çıkan yazılımlarla güncelledikten sonra kapsamlı bir güvenlik uygulaması yükleyin. McAfee LiveSafe gibi bir çözüm virüslere ve diğer istenmeyen zararlı yazılımlara karşı cihazlarınızı korur.
  • Cihaz yerini tespit eden bir uygulama kullanın: Bağlantılı cihazlarınızı, özellikle de tatildeyken, kaybetmek sizi zor durumda bırakabilir. Yer tespit eden uygulamalar kayıp ya da çalıntı durumunda cihazınızı bulmanıza, kilitlemenize hatta cihazdaki kişisel verilerinizi silmenize yardımcı olur.

Araştırma Metodolojisi

Mart 2017’de McAfee, MSI Internetional’ı Almanya, Amerika, Avustralya, Fransa ve İngiltere’den her gün bağlantılı cihazlar kullanan 9.500 kişi ile online bir araştırma yapmak üzere görevlendirdi. Araştırmaya katılan kişiler 18-55 yaşları arasında ve eşit kadın-erkek oranına sahip.

İngilizce Kitap Kulübü, seviyenize göre aylık abonelik sistemiyle kitap gönderiyor

Türkiye’de son zamanlarda aylık abonelik sistemiyle çalışan girişimlerin ortaya çıktığını görüyoruz. Bir yenisi ve farklı olanı ise İngilizce Kitap Kulübü‘dür. Aylık abonelik sistemiyle çalışan bu kulüp, abonelere her ay kendi seviyelerinde 3 adet İngilizce okuma kitabı gönderiyor. Seviyesini bilmeyenler için de başlangıçta seviye belirleme testi yapıyor.

Bu kulüpte kitaplar; Oxford, Cambridge, Penguin gibi alanında uzman yayınevlerinden seçiliyor. Abonelik süresince sadece kitap gönderimin ötesinde, bir danışmanlık hizmeti de vererek, sistemden maksimum fayda almanızı sağlıyor.

Bu girişim iki İngilizce öğretmeni Çağrı Menteş ve Mihriban Menteş tarafından bu yılın Mayıs ayında hayata geçirildi. Altyapı olarak Startsub abonelik paketini kullanıyorlar. Girişim ilk olarak 10 bin üyeye ulaşmak istiyor ve gelişme durumlarına göre yurtdışında da bu modeli denemeyi düşünüyor. Şu an gelir modeli abonelik satışı.

Girişimle ilgili gelişmeleri sizlere aktarmaya devam edeceğiz.

Yemexpress, restorana giderken önden sipariş vermenizi sağlayan girişim

Yemexpress insanların restorana gitmeden yiyeceği yemekleri restorana gelmeden önden sipariş vermesini sağlıyor. Bu uygulama ile kullanıcılar restoranda yemek beklerken zaman kaybetmiyor ve restoranın da yoğunluğu azaltıyor.

Üsküdar Fikir Sanat Merkezi‘ne kabul edilen girişim, Mert Alarçin tarafından Ocak 2017 ‘de İstanbul da kuruldu. Uygulamanın yazılımının bir kısmını outsource ediliyor, bir kısmını da kurucunun kendisi yapıyor. Girişim yakın zamanda online olacak.

Yemexpress, şu anda İstanbul’da Üsküdar ve Kadıköy‘de pilot olarak anlaştığı birkaç restoran test olarak kullanılıyor. Hedefi ise öncelikle İstanbul’daki pazara büyük ölçüde hakim olup sonrasında Türkiye’deki diğer illerindeki restoranlara ve büyük hedef olarak da globale açılmak istiyor. Uygulamayı Play Store‘dan inderebilirsiniz. iOS’ta ise yakın zamanda yayınlanacağının bilgisini aldık.

Gelir modeli olarak, sipariş başına komisyon elde etmek istiyor.

Üsküdar Fikir Sanat Merkezi girişimlerini yayınlamaya ve Yemexpress‘le ilgili gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz.

İnternet sitelerimizde Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na uygun hareket ediyor muyuz?

Bu haftaki konuk yazarlarımızdan Av. Elif Petek Özlü bize İnternet sitelerimizde Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na uygun hareket ediyor muyuz? konusunu anlatacak.

Girişimciler ve son tüketiciler için – aslında günümüzde herkes için – en temel işlem aracının web siteleri olduğu aşikar. Peki bu web sitelerini işleten gerçek veya tüzel kişiler olarak, kullanıcılara ait her türlü kişisel veriye ilişkin birçok sorumluluğumuz olduğunun farkında mıyız?

Birçok web sitesinde veya mobil app’te üyelik kaydı alma aşamasında ve hatta ürünün test edilmesi aşamasında toplanan ve kaydedilen kişisel veriler, web sitesini işleten kişiler bakımından sorumluluk doğurur. Bu sorumluluk, başta 7 Nisan 2016 tarihinde yürürlüğe giren Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ile Türk Ceza Kanunu’nun kişisel verilere ilişkin hükümleri olmak üzere, sektörel bazlı birçok farklı mevzuattan kaynaklanmaktadır.

Peki kişisel veri ne demek?

Kişisel veri, kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgiyi ifade etmektedir. Örnek vermek gerekirse; isim, soyisim, T.C. kimlik numarası, telefon numarası, e-posta adresi, IP adresi, cinsiyet, ırk, din, siyasi düşünce veya medeni duruma ilişkin bilgilerin tamamı kişisel veri kapsamındadır. Kişisel veriler; (i) hukuka ve dürüstlük kurallarına uygun olma, (ii) doğru ve gerektiğinde güncel olma, (iii) belirli, açık ve meşru amaçlar için işlenme, (iv) işlendikleri amaçla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olma (v) ilgili mevzuatta öngörülen veya işlendikleri amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza edilme ilkeleri kapsamında işlenmek zorundadır.

Herhangi bir yolla toplanan ve kaydedilen kişisel veriler hakkında veri sahibi kişilere gerek e-posta, gerekse ilgili web sitelerine konulacak kişisel veri politikaları – ve eğer toplanıyorsa çerez politikaları – aracılığıyla bilgi verilmeli ve tüm bu işlemler için kişilerin açık rızaları alınmalıdır. İlgili verilerin ne şekilde saklandığı da en az açık rıza alma şartı kadar önemlidir. Örneğin basit bir excel dosyasına girilen verilerin, 12345 gibi bir şifreyle korunması ne yazık ki yeterli değildir. Verilerin yanlış ellere geçmemesi adına gereken en yüksek özenin gösterildiğini ve bu kapsamda alınabilecek tüm idari/teknik önlemlerin alındığını ispatlayabilmek, olası bir uyuşmazlıktan sağ çıkabilmenin ön şartlarındandır. Bunun yanı sıra, ortaklık veya şirket dahilinde bir veri sorumlusu belirleme ve veri sorumluluları siciline kaydolma gibi farklı yükümlülükler de söz konusudur.

Önemle belirtmek gerekir ki, kişilere ticari içerikli kısa mesaj veya e-posta gönderebilmek için alınan izin ile kişisel verilere ilişkin olarak alınan açık rıza da birbirinden farklılık göstermektedir. Kişisel verilerinin toplanmasına ve saklanmasına izin veren kişi, kendisine ticari içerikli SMS veya eposta gönderilmesini de onaylamış sayılmamakta; bunun için kişiden ayrıca onay alınması gerekmektedir.

Kişisel verilere yönelik düzenlemelere aykırı davranılması halinde, ilgili kanunlarda 1 milyon Türk Lirasına varan idari para cezası ve en az 1 yıl süreli hapis cezası gibi yaptırımlar öngörülmüştür. Kişisel Verileri Koruma Kurulunun toplandığı ve çalışmalarını hızla devam ettirdiği de göz önünde bulundurulduğunda, tüm girişimcilere tavsiyemiz, web sitelerinin ve diğer iletişim araçlarının kişisel verilere ilişkin düzenlemeler bakımından hukuka uygunluğunun denetlenmesi için vakit kaybetmeksizin hukuki destek almaları yönündedir.

Bulut tabanlı akıllı siber güvenlik girişimi LOKI, 100 bin dolar yatırım aldı

Hackquarters hızlandırma programı girişimlerinden LOKI, 100 bin dolar çekirdek yatırım aldı. Bu yatırıma; Namık Kural, Alican Apa, Emre Apa, Melih Apa, Sait Kayahan, Hale Umul ve Sacit Sungu katıldı. LOKI; bulut tabanıyla kafe, restoran, ofis ve evlerdeki internet güvenliğini kolayca çözmeyi hedefliyor.

İzmir’li Türk mühendisler Ahmet Polat ve Sercan Tarakçıoğlu tarafından kurulan girişim, İnternet üzerinden gelecek tehditleri engelliyor. LOKI ile kullanıcılar, teknik bir kişiye ihtiyaç duymadan bulundukları yerdeki internet hizmetini basit bir arayüzle güvenli hale getirebiliyor, ağ trafiğini rahatça izleyebiliyor ve kişilere ayrı yetkiler tanımlayabiliyor.

LOKI‘nin hedef müşterilerini kafe, restoran, ofis, ve paylaşımlı alanlar gibi KOBİ’ler ile kurumsal şirketlerin şubeleri oluşturuyor. Girişimin öne çıkan özellikleri; kullanıcı ve grup bazlı yönetim, anti virus, güvenlik duvarı, 5651 sayılı kanuna uygun yasal loglama ve entegre VPN hizmeti.

Ocak 2016 itibariyle geliştirilmeye başlanan LOKI’nin ilk versiyonunu İzmir Teknopark bünyesinde bulunan Classboom Kuluçka Merkezi ve bu kuluçka içerisindeki girişimler kullanmaya başladı.

LOKI aldığı bu yatırım ile, ürünlerinin ilk serilerini tamamlayarak ilk etapta 50 noktada hizmet vermeyi planlıyor.

Girişimle ilgili gelişmeleri ve Hackqurters’ın yapacağı tüm yatırımları paylaşamaya devam edeceğiz.

Lisa, Instagram’da hangi fotoğrafın daha çok etkileşim alacağını tahmin ediyor

Yerli girişim Lisa, hangi fotoğrafın daha fazla etkileşim alacağını paylaşım yapmadan önce öngören, makine öğrenmesi tabanlı bir uygulamadır. Şu anda Instagram odaklı çalışan algoritmasıyla paylaşmakta kararsız kaldiğiniz görselleri Lisa‘ya sorarak hangisini paylaşmanız gerektiğini görselin içeriğine uygun ürettiği hashtaglerle görebilirsiniz.

Tarık Demir ve Orkan Yılmaz tarafından Şubat 2016’da uygulama üzerinde çalışılmaya başlandı. 7 ay gibi bir sürede backend ve algoritma geliştirmeleri yapıldı.

Microsoft Azure, Opencv, AWS altyapıları kullanılarak geliştirilen ürün, MVP’sini websitesi olarak Kasım 2016’da yayınladı. Daha sonraki süreçte gelen geri bildirimler ile gerekli geliştirmeleri yaptıktan sonra Şubat 2017‘de iOS uygulaması çıkarıldı ve App Store’a girdi. Uygulamanın 70’ten fazla ülkeden 5000’e yakın kullanıcısı var.

Girişimin hitap ettiği kitle Instagram kullanıcıları olduğu için, ilk günden itibaren global anlamda büyüme hedeflemektedir. Görsel içerikleri puanlayan yurtdışı kaynaklı birkaç ürün bulunsa da Lisa’nın fark oluşturduğu ve geliştirilmeye devam eden özelliği, sosyal
medya platformlarında özelleştirdiği algoritmalarıdır.

Ücretsiz olarak kullanılabilen uygulamada gerekli aşamaya gelindiği zaman freemium gelir modelini yerleştirilecek ve uygulama içi satın alma (inapp purchase) sistemiyle gelir elde etmeye baslayacak.

Girişimle ilgili gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz.

Global girişimlerin yolu iyi eğitimden geçer

BIC Angels ve Boğaziçi Üniversitesi Girişimcilik Merkezi’nin Türkiye’de girişimcilik ekosistemini sağlıklı bir şekilde büyütmek amacıyla 2014 yılından beri gerçekleştirdikleri “StartNowHow” seminerlerinin üçüncüsü gerçekleştirilen son etkinlikle tamamlandı.

Eylül 2017’den bu yana, KolektifHouse Levent’te her ay gerçekleştirilen seminerlere katılan girişimcilere sertifikaları BIC Angels kurucusu Dr. Joachim Behrendt tarafından verildi. Seminerler dizisinin yüzde 70’ine katılım gösteren 10 genç girişimci sertifika almaya hak kazandı.

Üniversite öğrencileri, akademisyenler, iş dünyasının önemli isimleri, girişimciler ve startup’ları bir araya getiren StartNowHow Girişimcilik Seminerleri üç yılda 30 etkinlik düzenleyerek önemli bir ihtiyacı karşılayan platform oldu. Kolektif House ve Boğaziçi Üniversitesi Girişimcilik Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin destekleri ile BIC Angels tarafından yürütülen seminerlere Eylül 2016’dan bu yana 400’ü aşkın kişi katıldı. Katılımcılar hukuk, finans, pazarlama, melek yatırım, Pazar araştırması, iş modeli planlama, yatırımcı sunumu yapma, startup değerlemesi ve yatırım süreci gibi girişimcilik hakkında merak edilen her konu hakkında 10 ay boyunca eğitim aldılar. Türkiye startup ekositeminden her ay farklı bir ismi ağırlayan seminerlere Kolektif House Levent ev sahipliği yaparken, girişimciler BIC Angels ekibi ile tanışma ve iş planlarını anlatma fırsatı buldular. Boğaziçi Üniversitesi’nde Girişimcilik dersleri de veren Dr. Joachim Behrent her seminerde farklı bir konu hakkında girişimcileri bilgilendirirken, sorularına yanıt verdi.

Lala ekibi

Genç ve eğitimli girişimciler başarının adresi olacaklar

BIC Angels kurucusu Dr. Joachim Behrendt, StartNowHow Girişimcilik Seminerleri’nde gençliğin girişimciliğe ilgisinin kendilerini memnun ettiğini belirterek, Türkiye’nin global ekonomide rekabet edebilecek start-upların iyi eğitimli gençler ile mümkün olabileceğini söyledi. Behrendt, gerek StartNowHow seminerleri, gerekse BIC Angels’ın erken aşama girişimciler için hazırladığı hızlandırma programı BIC101 ile Türkiye’de girişimciliğe destek olmaya devam ettiklerini söyledi. Türkiye ekonomisinin genç girişimcilerin omuzları üstünde yükseleceğine inandığını söyleyen Dr. Joachim Behrendt, BIC Angels yatırımcılarının her zaman yeni fikir ve girişimcilere açık olduğunu belirtti. Girişimini BIC Angels veya BIC101 Hızlandırma Programı ile paylaşmak isteyenler her zaman www.bicangels.com websitesinden bilgi alabilir ya da başvurularını [email protected] adresine iletebilirler.

İyi bir ekip her şeyden önemli

BIC Angels’ın başarılı yatırımlarından biri olan LALA Eğitim’in Kurucu Ortaklarından Eray Erdoğan son StartNowHow seminerinde katılımcılara bir girişimci olarak başarı ve başarısızlığın ne anlama geldiğinden bahsetti. Özellikle başarısız denemelerinin bugünkü başarılarına olan büyük katkısının altını çizen Eray Erdoğan, girişimci olmak isteyenlere bu uzun yolda risk almaktan korkmamalarını önerdi. Erdoğan bugün LALA olarak 95 binin üzerinde kullanıcıya ulaşan bir yapı haline gelmelerinde iyi ve uyumlu bir ekip kurmanın ne kadar önemli olduğunu anlattı. Herkesin başarılı olabileceği bir alanın olduğunun söyleyen Erdoğan önemli olanın onu bulup çıkarabilme gücü olduğunu söyledi.

Bukoli 30 Haziran’da kapanıyor

Eticaret sektörüne yeni bir teslimat anlayışı getiren Bukoli, müşterilerine gönderdiği bir eposta ile 30 Haziran 2017‘de kapanacağını duyurdu. Bu tarihe kadar verilen siparişlerin teslimatına devam edecek. Geçtiğimiz günlerde Markafoni’nin de yine aynı tarihte kapanacağının haberini paylaşmıştık. Türkiye eticaret sektöründe yaşanan beklenmedik bu olumsuz gelişmeler, sektörün kendisini nasıl etkiler bunu ancak zamanla anlayabiliriz.

Bukoli’nin müşterilerine gönderdiği eposta;

“Değerli müşterimiz,

Şirketimizin inovatif iş modellerinden biri olarak 2014 yılında faaliyete geçen ve geliştirmek için hepimizin canla başla çalıştığı Bukoli operasyonunu bugün itibarı ile sonlandırıyoruz.

Bukoli’yi tüm taraflar için en fazla değer yaratacak şekilde sürdürmemiz mevcut pazar koşullarında maalesef mümkün olmadı.

Bugüne kadar büyük bir mutluluk ve heyecanla sürdürdüğümüz iş birliği için size teşekkür ederiz. Bu süre zarfında, sizin işiniz için değer yaratmış ve büyümenize katkıda bulunabilmiş olmayı ümit ediyoruz. Bunu başarabildiysek ne mutlu bize!

Sitenizdeki teslimat seçim opsiyonları arasından Bukoli’yi ivedilikle kaldırmanızı rica ediyoruz.

Bukoli operasyonuna son verme kararımızın işiniz üzerinde herhangi olumsuz bir etkisi olmaması için gerekli tüm önlemler tarafımızdan alındı. 30 Haziran 2017 tarihine kadar siteniz üzerinden verilen Bukoli opsiyonlu tüm siparişleri teslim etmeye devam edeceğiz.

Borusan Lojistik olarak inovasyona yatırım yapmaktan, katma değeri yüksek yenilikçi hizmet ve iş modellerini hayata geçirmekten vazgeçmeyeceğimizi özellikle bilmenizi isteriz.

Dijital teknolojileri en etkin şekilde kullanan yeni hizmetlerimiz ve iş modellerimizle yollarımızın bir gün tekrar kesişeceğine içtenlikle inanıyoruz.

Bize olan güveniniz için teşekkür eder, çalışmalarınızda başarılar dileriz.

Saygılarımızla”