Ana Sayfa Blog Sayfa 1006

Hibe ettiği Tesla aracın çürüdüğünü dile getiren Ali Ağaoğlu’na, İTÜ’den yanıt geldi

İstanbul Teknik Üniversitesi, Ali Ağaoğlu’nun 6 yıl önce üniversiteye hibe ettiği, ancak otoparkta çürümeye terk edildiğini iddia ettiği Tesla marka otomobille ilgili bir açıklama yaptı.

Ağaoğlu 6 yıl sonra otomobilinin başına gelenleri şu şekilde anlattı:

“2010 yılında Tesla Roadster elektrikli otomobili Türkiye’ye ilk kez getiren ben oldum. Daha birkaç ay kullanmıştım ve çok sevmiştim ki, İTÜ’nün makina fakültesi dekanı beni aradı. Aracı bir haftalığına öğrencilerinin incelemesi için benden istiyordu. Teklifini reddettim. Birkaç gün sonra İTÜ’nün rektörü Muhammed Hocayı bu kez ben aradım. ‘Hocam bu aracı Üniversitenize hibe ediyorum. Bir tek şartım var. Bundan daha iyisini yapın, Türkiye’nin ilk yerli elektrikli aracını geliştirin. Size söz, şirketimin araç filosu için 500 adet aracı da ben satın alacağım’ dedim. Kabul ettiler ve ben de törenle aracı İTÜ’ye hediye ettim.

Tesla’nın teslim töreninde, ‘Ben bu aracı yurt dışından farkındalık yaratmak için getirttim. Gelecek 20 yılda trafikteki araçların yarısı elektrikli araçlardan oluşacak. Tesla Roadster’in İTÜ’nün bu konudaki Ar-Ge çalışmalarına ciddi katkı sağlayacağını düşünüyorum’ demiştim. Ancak aracın teslim edilmesinin üzerinden yaklaşık 6 yıl geçmesine rağmen otomobille ilgili yapılan çalışmalar hakkında hiç bir bilgi sahibi olamadık. Zaman zaman gazeteciler soruyor, ‘Bilmiyoruz’ diyorduk. Sonunda Tesla’nın başına ne geldiğini anlamak için arkadaşlarımız üniversiteye gitti.

Öğrendiğimize göre, Tesla’yı teslim ettiğimiz tarihte İTÜ’de rektör değişimi yaşanmış ve bizim Tesla rektörlük binasının otoparkında çürümeye terkedilmişti. Araca el sürülmediğinden pilleri tükenmiş, şarj sistemi de arızalanmıştı. Kısa bir araştırmayla 50 bin dolar masraf çıkardığı anlaşılmıştı.

Yönetimin Tesla’dan nasıl kurtulacağını düşündüğü günlerden birinde, ABD’li ünlü bir üniversiteden İTÜ’yü ziyarete gelen bilim adamlarına kampüs gezdiriliyordu. Tam Tesla’nın önünden geçerken konuk heyet heyecanlanıyor.

‘Gerçekten üniversiteniz bir Tesla’ya mı sahip. Bizim bile böyle bir imkânımız yok. Siz çok önemli bir üniversite olmalısınız.’ diyor

Konuk bilim adamlarının tepkisi üzerine Yönetim Tesla’nın kıymetini anlıyor ve aracı mekatronik atölyesine taşıyor. Bu kez de aracın tamiri için bütçe bulunamıyor ve araç yine kaderine terkediliyor.

Biz bu durumu tespit edince bir dilekçeyle aracın iadesini istedik. Yönetim sıcak baktı ama İTÜ’nün hukuk servisi, ‘envantere hibe olarak giren aracın iadesinin imkânsız olduğunu’ söyledi.”

“Tesla Otoparkta Çürüyor” şeklinde çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığı belirtilen İTÜ açıklamasında şu ifadeler kullanıldı:

“Tesla Roadster, 28.02.2012 tarihinde İstanbul Teknik Üniversitesi ‘ne (İTÜ) araştırma amaçlı kullanılmak üzere bağışlanmıştır. 2012 yılından itibaren Tesla Roadster, öğrencilerin eğitimi ve araştırma faaliyetleri için kullanılmaktadır.

İstanbul Teknik Üniversitesi, aynı zamanda elektrikli araçlar konusunda çeşitli çalışmalar yapmaktadır. Bunun son örneği İTÜ Teknokent bünyesinde bulunan Derindere Motorlu Araçlar’ın (DMA) üretmeye başladığı elektrikli araçların pillerinin şarj istasyonuna gerek olmadan şarj edilebilmesidir.

İTÜ, araç bataryasının uzun mesafe gitmesine imkan vermeyen araçlardan yola çıkarak bugün tek şarjla 450 kilometre yol alabilen araçları ülkemize kazandırmıştır.

Son günlerde bazı yayın organlarında “Tesla Otoparkta Çürüyor” şeklinde çıkan asılsız haberleri üzüntüyle takip etmekteyiz. Basın mensuplarına kapısı her zaman açık İTÜ, aracı görmek isteyen medya çalışanlarını da bu süreçte asla geri çevirmemiştir. Bugüne kadar defalarca basın mensupları aracı incelemiş ve talep ettikleri bilgilere ulaşmıştır. Ayrıca araştırma için hediye edilen bir aracın sürekli gündeme taşınması ve geri istenmesi Türk kültürü ve gelenekleriyle de bağdaşmamaktadır.

Aracımızın bugün çekilen fotoğrafını ve videosunu sizlerle paylaşıyoruz ve aracı görmek isteyen basın mensuplarını kampüsümüzde İTÜ tarafından geliştirilip üretilen yüzde 100 elektrikli minibüsümüzle dolaşmaya davet ediyoruz.”

Uber, Türkiye’de 1,5 milyon kez indirildi ve son bir yılda 4.3 kat büyüdü

80 ülkede 650’den fazla şehirde faaliyet gösteren Uber, Türkiye’de de yolcular ve sürücü ortakları tarafından yoğun bir talep ile karşılaşarak büyümeye devam ediyor. Dünyada 2 milyondan fazla sürücü ortağı ile hizmet veren Uber teknolojisi aracılığıyla günde yaklaşık 10 milyon yolculuk gerçekleşiyor. Uber, 2010 yılında kullanıcılara şehir içinde güvenilir, hesaplı ve alternatif ulaşım yolları sunma, sürücülere ise ek gelir sağlama amacıyla kuruldu.

İş hacmini çok iyi bir performansla büyüten Uber, 1,5 milyon kez indirildi ve Türkiye’deki aylık yolculuk sayısını son bir yılda 4.3 kat artırdı. Dünya genelinde de hızlı büyümesini sürdüren Uber geçtiğimiz yıla oranla global seviyede yolculuk hacmi ve ciro anlamında iki kat artış yakaladı. Türkiye’de şimdiye kadar 1,5 milyon kez indirilen mobil uygulamanın, bugün sadece Avrupa’da, 11 milyonu aşkın aktif kullanıcısı bulunuyor.

Uber’in Avrupalı kullanıcı sayısı geçen yılın Eylül ayından bu yana neredeyse ikiye katlandı. Türkiye’de ise hem turistler hem de yerel halk tarafından talep her geçen gün artıyor. Son 3 ayda 79 farklı ülkeden gelen Uber kullanıcıları İstanbul’daki şehir içi yolculukları için Uber’i tercih etti.

Uber 2018’de de yakaladığı ivmeyi artırarak sürdürecek

Neyran Bahadırlı, GM – Uber Türkiye

Geçtiğimiz yaz Haziran-Ağustos ayları arasında yarım milyondan fazla tekil kullanıcı Türkiye’de Uber uygulamasını açtı.

İstanbul’daki büyümesi hızla devam eden Uber’in yaz aylarına özel hizmet verdiği Bodrum ve Çeşme bölgelerinden sonra Türkiye’de yeni illere de açılması bekleniyor. Uber Türkiye Genel Müdürü Neyran Bahadırlı, konuyla ilgili;

İnsanların şehir içi ulaşım tercihlerinin değişimine tanık olduğumuz bu çağda, artık kişisel araç sahibi olmanın gerekmediği bir geleceğin mümkün olduğunu görüyoruz. Toplu taşımaya ek olarak Uber gibi uygulamaların kullanılması şehirlerde ulaşımda teknolojinin yaygınlaşmasını sağlarken, trafik sorununa çözüm getirerek hava kirliliğini ve park yeri ihtiyacını da azaltacaktır. Hızla gelişmeye devam eden ülkemizde Uber olarak bizler de buna katkı sağlamak için çalışıyoruz.” diyor.

BIC Angels, 2017 yılında 15 girişime toplamda 1.7 milyon TL yatırım yaptı

Türkiye’de girişimlere aktif olarak yatırım yapan BIC Angel Investments, 2017 yılı rakamlarını açıkladı. Sizlere BIC Angels’ın yaptığı yatırımları yıl boyunca paylaşmıştık.

BIC Angels’ın 2017 yılı içerisinde gerçekleştirdiği toplam 1 milyon 714 bin TL’lik 15 yatırımın, 7 si BIC101 Hızlandırma Programı girişimlerine yapıldı. BIC101 dahilinde ürünlerinin yalın versiyonunu tamamlamış; ancak pazarı yeteri kadar test edilmemiş bir iş modeline sahip erken aşama girişimlere; yatırımın yanında Mentors Network Türkiye işbirliği ile mentor ve uzman desteği ve ortak çalışma alanı sağlandı.

Bu sene BlindID, Evdemimar, Fithletic, Hello7, iCaked, Letz ve Localdrive; toplam 295.000 TL tohum yatırımla BIC101 ailesinin yeni üyeleri oldu.

BIC101 girişimlerinden BlindID, CEOtudent, Influanza ve LocalGuddy ise toplamda 686 bin TL devam turu melek yatırım aldı.

BIC101 devam turu melek yatırımlarına ek olarak, 4 melek yatırım aşamasındaki girişime toplam 733.000 TL melek yatırım gerçekleştirdi. Türkiye’deki yatırımların yanında, Almanya ve Türkiye ekosistemleri arasında bir köprü olmak fikriyle çıkılan yolda da emin adımlarla ilerlemeye devam ediyor.

2017 yılında 5 girişim ile Nisan ve Aralık aylarında 2 farklı Berlin programı düzenlendi.

Sizlere gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz.

Proline Ventures, 2018 yılında Akıllı Şehir girişimlerine destek vermeye devam edecek

Proline İcra Kurulu Başkanı Mehmet Doğanyiğit, yurtiçi ve yurt dışında gerçekleştirdikleri katma değeri yüksek projelere devam ederek 2018 yılında bölgesel güç olma yolunda emin adımlarla ilerlemek istediklerini belirtti. Doğanyiğit, 2017 yılı performansını değerlendirirken 2018 yılı hedefleri ile ilgili de önemli açıklamalarda bulundu.

Türkiye ve bölgede ciddi büyüme hedeflerine sahip Proline’ın 2017 yılı içerisinde önemli atılımlar gerçekleştirerek sadece ulusal değil uluslararası projeleri de hayata geçirdiğini belirten Doğanyiğit, Ar-Ge faaliyetleri kapsamında yatırımlara önem vererek yakaladıkları ivme ile 2018 yılında önemli projelere imza atacaklarını söyledi.

Proline’ın 2017 yılı içerisinde anlaşmasını imzaladığı önemli projelerden bir tanesi olan İstanbul Yeni Havalimanı’nın alan güvenliği hakkında konuşan Doğanyiğit, “İstanbul Yeni Havalimanı projesi; 2016 yılında yatırımlarını yapmış olduğumuz alan güvenliği konusunda önemli bir başarı hikâyesi oldu. Bu projeden hareketle; 2017 yılının ikinci yarısında, günümüzün gelişen teknoloji trendlerini dikkate alarak geliştirdiğimiz ürün ve çözümlerimiz ile katma değeri yüksek projelere odaklanma kararı aldık.” dedi.

“Akıllı Şehir girişimlerine destek vermeye devam edeceğiz”

Kendi geliştirdikleri ve ekosistemdeki tüm yatırım modellerinden farklı olan “SmartMix” modeli ile startupları büyütme hedefi taşıdıklarının altını çizen Doğanyiğit, “Proline Ventures olarak ilk yaşımızı önemli başarılar ile geride bıraktık. Donanım ve yazılımın entegre olduğu ürünler geliştiren startupları takip ettiğimiz 2017 yılında, yüksek inovasyona sahip projelere odaklanarak yatırım yapabileceğimiz nitelikteki startuplarla uzun soluklu bir yolculuğa çıktık.

2018 yılında “Akıllı Şehirler” alanında teknoloji üreten, yüksek teknolojiyi odağına almış startupları ve projeleri desteklemeye devam edeceğiz. Proline Ventures ile küresel girişimcilik ekosisteminde sadece bir oyuncu olmayı değil, ekosistemin dinamiklerini değiştirip Türkiye’den dünya liginde startuplar çıkarmayı amaçlıyoruz.” şeklinde konuştu.

Yeni nesil sağlık sigortası için Girişimcilik Vakfı ve Allianz Türkiye bir araya geldi

Girişimcilik Vakfı (Girvak) ve Allianz Türkiye’nin işbirliğiyle düzenlenen çalıştayda yeni nesilin sağlık sigortası alanındaki ihtiyaç ve beklentileri masaya yatırıldı.

Girişimcilik Vakfı ve Allianz Türkiye’nin 22 Aralık tarihinde Kolektif House’ta gerçekleştirdiği çalıştayda sağlık sigortasının geleceği masaya yatırıldı. Türkiye’nin her yerinden 94.000 kişi arasından seçilen 20 gencin ve Allianz yöneticilerinin katıldığı etkinlikte açık inovasyon metodu kullanılarak sağlık sigortası sektörü için yeni yaklaşımlar tasarlandı.

Değişen müşteri profili ve ihtiyaçları karşısında sigorta şirketlerinin izlemesi gereken yolların ele alındığı çalıştayda hedef müşteri segmentinin belirlenmesi, değer teklifi çalışması, değer teklifi inovasyonu soruları gibi maddeler üzerinde tartışıldı.

Girişimcilik Vakfı Fellow Programı’na dahil olan gençler, takımlara ayrılarak Allianz çalışanlarının tecrübe ve uzmanlıklarından yararlanarak ilgili konularda çözüm önerileri geliştirdi ve yeni ürün, hizmet ve iş modelleri tasarladı. Takım liderleri arasında; Allianz Türkiye’den Melike Demirel, Şahika Özcan, Erkan Işıksal, Mustafa Humanızlı, Özlem Ateş, Müge İrfanoğlu, Ayşe Seda Düğmeli, , Meral Tüken ve Cemal Çırpılar yer aldı. Allianz Türkiye İnovasyon Ofisi’nin organize ettiği çalıştayın akış sahipliğini Core Strateji yaparken, kolaylaştırıcılık görevini ise Özyeğin Üniversitesi Girişimcilik Fabrikası Direktörü İhsan Elgin yürüttü

Girvak Yönetim Kurulu Başkanı Sina Afra, “İçinde bulunduğumuz dönemde hızla yaşanan dönüşüm en çok finans ve sigorta şirketlerini etkiliyor. Değişen müşteri talepleri bu dönüşümü zorunlu kılıyor. Bu çalıştayı da Girişimcilik Vakfı Fellow Programı’na dahil olan gençlerin farklı bakış açılarıyla sağlık sigortasının geleceğine fayda sağlayacaklarına inandığımız için düzenledik. 2015’ten bu yana destekçimiz Allianz ile değer yaratan projeler üretmeye devam ediyoruz. İşbirliğimizin 2018 yılında da büyüyerek devam edeceğini umuyoruz” dedi.

Allianz olarak kurumların varlıklarını sürdürmelerinin finansal veya teknik altyapıdan çok değişen trendlere uyum sağlamalarına dayandığını belirten Allianz Türkiye CEOsu Aylin Somersan-Coqui “Sektörümüzün lideri olarak öncülük etmemiz gereken alanlardan birisi de sürdürülebilirlik modelimizin merkezine oturan inovasyon ve girişimcilik. Kurum kültürümüzü dönüştürme odaklı çabalarımızla genç bir yaş ortalamasına sahip çalışanlarımızın teknoloji ve müşteri odaklı inovasyon kaslarını güçlendirirken bir yandan da ekosistemde öne çıkan girişimciler ve oyuncular ile işbirliği yapıyoruz.” şeklinde konuştu.

Bi’ekran: Perakende mağazaların satış performansını artıran iş zekası platformu

Bi’ekran, her gün yüklü miktarda veri üreten perakende mağazalarının net karlılığa etki eden performanslarını izlemesi için oluşturulmuş, görsel veri bazlı bir iş zekası uygulamasıdır. Sektördeki en güncel analizler ile hızlı ve veribazlı aksiyon almanızı sağlar. Mağaza personeliniz için akıllı koçluk uygulamaları ile iş zekanıza katkıda bulunacak metrikleri ve analizleri günlük olarak web üzerinden takip etmenizi sağlar.

19 yıllık perakende ve ürün yönetimi tecrübesi olan kurucu Selin Sarıkaya, 7 yılını mağazacı olarak geçirdi. Gördüğü en kritik problemden biri, mağaza personelinin veri okur–yazarlığının kısıtlı olması ve bu sebeple de cironun haricinde diğer metriklere hakim olamamasıydı.

Bu problemi çözmek için StoreCard ve MyRegion uygulamalarını çalıştığı organizasyonlar için 2011 yılında hazırlamaya başladı. Böylelikle mağaza personeline perakende matematiği öğrenmelerine gerek kalmadan, sonuç odaklı hareket edebilecekleri raporlar teslim etmeye başladı. Bölge müdürlerini mağaza ziyaretlerinde görsel tetkik, etiket kontrolü, teknik destek gibi kontrollerin bir adım ötesine geçirdi, satış-karlılık-dönüşüm ve kategori bazlı öngörülerle mağazalarını yönetmelerini, net karlılığa etki eden kritik bilgilere haftalık bazda erişmelerini sağladı.

2015-2016 yıllarında farklı markalar için danışmanlık hizmetleri veren girişimci, 2017 yılında bu çalışmayı danışmanlık olarak verdiği hizmetlerin sürdürülebilir olması ve en önemlisi perakendenin bel kemiği olan orta küçük boy mağaza yatırımcıları için SaaS’a taşımaya ve bu raporları günlük olarak verebilecek bir altyapı oluşturmaya karar vererek Bi’ekran‘ı Şubat 2017‘de hayata geçirdi.

Yerelde bi’ekran ürünleri ile organize perakende sektörünün küçük ve orta boy oyuncuları için ilk akla gelen mağaza ekranı olmak istiyor. Kullanıcı bazlı tasarlanan, mağazalarda görev alan tüm seviyeler için okunaklı, kolay, rafine ve hafif mağaza IQ’su sağlayan ürün gamıyla Anadolu’daki yatırımcılar başta olmak üzere, orta ve büyük perakendecilere ulaşmayı hedefliyor. Global pazara çıkış için, başta Türk markalarının yurtdışındaki mağazalarında bi’ekran ürünlerini yerleştirme hedefleri var. Uzun vadede, yakın coğrafyalardaki franchise yatırımcılarına ulaşmayı ve çok uluslu perakende zincirlerine hizmet vermek de hedefleri arasında. Hali hazırda 36 farklı dilde hizmet verebiliyor.

Gelir modelimiz kiralanabilir SaaS modelidir. Şu anda 5 başka markanın StoreCard’larını hazırlıyor. Mart 2018’de iki markayı daha portföylerine almak için çalışmalara başladı.

Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz.

Kolay Restoran: Restoranların sipariş, adisyon ve satışlarını takip edebilecekleri uygulama

Kolay Restoran, restoran, cafe, bar v.b. işletmelerin masa başında sipariş alma, adisyon takip ve raporlama süerçlerini kolaylaştıran ve hızlandıran bulut tabanlı bir yazılım servisidir. İşletmelere giriş bariyeri düşük, donanım bağımsız, kurulumu kolay / tak çalıştır bir yazılım servisi sağlıyor. Böylece işletmelerin, sipariş süresini azaltarak, adisyon kağıdı derdinden kurtarıyor ve satış rakamlarını anlık olarak takip edebilmerini ve raporlamalarını sağlıyor.

Restoranlar için kolay yönetim

Kafe işleten bir arkadaşlarının lisans ücretlerinin pahalı olmasından ve el terminali pilinin 3 ayda bir bozulmasından şikayet etmesi ile “Bir sürü para vereceğim, ben emin olamadım, sen anlarsın hangi yazılımı alayım?” demesiyle ortaya çıkan Kolay Restoran, bir kaç hafta içerisinde ürünlerini MVP olarak sorunu yaşayan kafeci arkadaşlarına sundu. Restoranların süreçlerini hızlandırma ve kolaylaştırma fikri böylece ortaya çıkmış oldu.

Ocak 2017‘de Boğaziçi’li iki kurucu ortak Lütfi Altın ve Temuçin Som tarafından kuruldu.

Kolay Restoran, işletmelerin rakamlarını bilmesini, servis kalitesini arttırmayı ve satışları üzerinden analiz yapabilmesini sağlamak hedefliyor. Bu uygulamayı kullanan restoran işletmelerinin verimini arttıran bir yazılım servisi olarak ilk akla gelmek istiyor. Girişimin mevcutta 50 aktif restoran kullanıcısı bulunuyor.

Henüz yatırım almayan girişim, 2017 yılının 1. Dönem Sabancı Üniversitesi’nin SUCool girişim hızlandırma programına katıldı. 2017 Eylül ayında TÜBİTAK 1512 BİGG kapsamında başlayan bir ARGE proje ile 150 bin TL’lik hibe destek süreci içerisinde çalışmalarını sürdürüyor.

Kolay Restoran’nın Türkiye ekonomisine katkısı

İşletmelerin servis kalitesini arttırmak istiyoruz. Küçük işletmelerin de veri bazlı düşünerek plan yapmasını için altyapılar sağlayarak, verimliliklerini arttırmak istiyoruz.

Lüleburgaz Belediyesi, 2018 yılında girişimcilik faaliyetlerine başlıyor

Lüleburgaz Belediyesi, 2017-2021 Stratejik Planı çerçevesinde ‘’Her yerde her şeyde herkes için inovasyon ve tasarım” sloganıyla 2018 yılını ‘İnovasyon ve Tasarım Yılı’ ilan etti. Lüleburgaz Belediyesi, tüm birimlerinden yöneticilerin katıldığı iç paydaşlar ve Trakya Kalkınma Ajansı ile Kırklareli Üniversitesi Lüleburgaz Meslek Yüksek Okulu akademisyenlerinin de dahil olduğu dış paydaşlarla Temalı Yıl’a özel çalıştaylar ile hazırlıklarını tamamlamıştır.

Peki neden İnovasyon ve Tasarım yılı ilan etti?

Dünyada ve Türkiye’de ekonomiye değer katan ve halkın yaşam kalitesini arttıran en değerli kavramlar inovasyon ve tasarımdır. İnovasyon değer yaratan bir yeniliğin herkes tarafından kullanılması ve yayılması anlamını taşır. Tasarım ise bu kullanımın herkes tarafından hissedilecek ve kolaylıkla anlaşılacak şekilde yapılmasını sağlar. Trakya bölgesinde girişimciliğin desteklenmesi, girişimcilik ekosisteminin kurulması, inovasyon, tasarım ve girişimcilik kültürünün Lüleburgaz’a yerleştirilmesi için Belediye meclisimiz tarafından 2018 yılı İnovasyon ve Tasarım Yılı ilan edildi.

Bu yıl için nasıl hazırlandı?

Temalı yıl için yapılan çalışmalar; Belediye çalışanları, inovasyon ve girişimcilikle alakalı eğitim vermek için gerekli yetkinliklerle donatıldı. 5 gün süren özel bir kampta girişimcilik ekosisteminin nasıl işlediğinden, iyi ve faydalı girişimlerin nasıl oluşturulması gerektiğine kadar pek çok önemli yöntemleri öğrendiler.

İlk kampın ardından yapılan iki kampta da çalışanlar, Lüleburgaz’a büyük değer katacak temalı yılda birlikte çalışılacak bütün paydaşları çıkarıp analiz ettiler. Paydaşların vatandaşa nasıl katkı vereceğini tartıştılar. Temalı yılla ilgili yapılacak yenilikçi, değer yaratan, vatandaşların katılımını en üst düzeyde sağlayacak her türlü faaliyeti planladılar.

2018 yılı İnovasyon ve Tasarım Yılı’nda çalıştaylar, yarışmalar, eğitimler, paneller, sergiler vb. inovasyon, tasarım ve girişimcilik konularında yıla özel birçok etkinlik planlandı. Temalı yıl boyunca hem öğrenecek, hem uygulayacak hem de birlikte tartışıp yeni kavramları öğrenerek ilham alacak. Kentin her noktasında bu hissedilecek. Temalı yıl boyunca baktığınız her yerde şaşırtıcı ve ilham verici tasarımlar, eğlenceli yarışmalar, yenilikçi girişimler, katılımcı kadınlar ve çocuklar göreceksiniz.

Lüleburgaz’ın iklimi neden ‘Girişimcilik Ekosistemi’nin kurulması için uygun?

Lüleburgaz Trakya’nın coğrafi merkezinde, sosyal ve kültürel iklimi, ekonomik parametreleri, gelecek öngörüleri, strateji geliştirebilme ve uygulama kabiliyetleri, teknolojik alt yapısı, bu gelişimi destekleyebilecek güçlü yerel yönetimin varlığı ile bölgede girişimcilik ekosistemin kurulması için önemli “fırsatlar” sunmaktadır.

2018 İnovasyon ve Tasarım Yılı Lansmanı 25 Aralık 2017‘de yapılacak ve gelecekte alev topuna dönüşecek ateşin ilk kıvılcımı yakılacaktır.

Detaylı bilgi için: İnovasyonvetasarim.com

Girişimcilerin ringe çıkacağı Get in the Ring yarışması, Bilkent CYBERPARK’ta düzenlenecek

Uluslararası bir organizasyon olan Get in the Ring, geride bıraktığımız 1 Nisan 2017 tarihinde gerçekleşmişken, heyecanla beklenen yeni tarih 17 Şubat 2018 olarak belirlendi.

2017 yılında ilk defa Ankara’da düzenlenen organizasyona, geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da CYBERPARK, Connected2me, Cybersoft ve Pegasus ana sponsorluğu, Miron altın sponsorluğu ve Datateam gümüş sponsorluğu ile ev sahipliği yapacak.

Girişimciler ringe çıkacak!

Ülkemiz genelinde inovatif, ölçeklenebilir iş fikirlerinin katılımını kabul edecek olan Get in the Ring Ankara CYBERPARK etkinliğinde seçilen girişimciler ringe çıkacarak iş fikirleri ile mücadele edecekler.

15 yılı aşkın tecrübesi ile girişimcilik alanında ulusal ve uluslararası ödüllü birçok program yürüten Bilkent CYBERPARK, gençlerin girişimcilik becerilerini geliştirmeleri ve uluslararası sahada boy gösterebilmeleri için onlara bir kez daha büyük fırsat sunacak.
Bu sene yerel yarışmada iş fikirlerini birbiri ile yarıştıran girişimciler arasından finalistler belirlenecek ve jüri tarafından ödüle layık görülecek finalist, Lizbon’da düzenlenecek global yarışmada ülkemizi temsil edecek.

Ekonomik ve teknolojik gelişmeler beraberinde zorlaşan rekabet koşullarından dolayı yerel boyutla sınırlı kalan girişimciler, Get in the Ring’de CYBERPARK desteği ile global pazara açılacak!

Global finalde diğer ülkelerin finalistlerine havlu attıracak girişimci başvurularını sadece Ankara’dan değil, tüm Türkiye’ye açık.

Başvuru ve detaylı bilgi için Get in the Ring – Ankara adresini ziyaret edebilirsiniz.

Sabancı SUCool Demo Day 2017 ikinci döneminden mezun olan 6 girişim

Sabancı SUCool girişim hızlandırma programına 2017 yılı ikinci dönemine seçilen 9 girişimden 6 tanesi bugün gerçekleştirilen Demo Day ile mezun oldu.

SUCool Demo Day 2017 yılı ikinci dönem sahnesine çıkan ve mezun olan 6 girişim:

Bakkaldan: Tek tuşla mahalle bakkalınıza sipariş vermenizi sağlayan mobil uygulama.

Expertneed: Butik danışmanlık firmaları ile ilgili danışmanlık hizmetine ihtiyaç duyan potansiyel müşterilerin buluştukları pazar yeri.

Luxury Insider: Gelişmiş kullanıcı analiz araçları sayesinde lüks markalar ile doğru kullanıcıları eşleştirerek, kullanıcılara eşsiz deneyimler sunan dijital ayrıcalık platformu.

Reminis: Zamanda ve mekandan bağımsız olarak, başkaları tarafından çekilmiş fotoğraflarınızı yüz tanıma teknolojisi ile bulup size getiren uygulama.

Spechy: Kurumsal işletmeler için chat, video araması, mail, sosyal medya gibi farklı kanallardan yönetilen müşteri ilişkilerini tek platformda birleştiren omni-channel sistemler.

Workinlot: Kullanıcıların girişimciliği deneyerek öğrenebileceği, dijital, sosyal, oyunlaştırılmış bir hızlandırma platformu.