Ana Sayfa Blog Sayfa 991

TROY, Discover ile gerçekleştirdiği iş birliği sayesinde tüm dünyada kullanılabilecek

Bankalararası Kart Merkezi’nin (BKM) Nisan 2016’da hayata geçirdiği Türkiye’nin ödeme yöntemlerinden biri olarak tanımlanan TROY‘un, 185 ülkede, 41 milyonun üzerinde alışveriş noktasında ve 1,9 milyonun üzerinde ATM’de geçerli global bir ödeme kuruluşu olan Discover ile gerçekleştirdiği iş birliği sayesinde, TROY logolu kartlar yurtdışında yapılacak işlemlerde de geçerli olacak. Kalkınma Bakanlığı Orta Vadeli Program’da da yurtiçi tasarrufların artırılmasında yerli ödeme sistemi olarak önemli bir araç olacağı belirtilen TROY’un katkıları bu iş birliği ile daha da genişleyecek.

Soner Canko “Kullanıcı ihtiyaçları bizi yönlendiriyor”

BKM Genel Müdürü Dr. Soner Canko iş birliğiyle ilgili olarak “BKM olarak bizim hedefimiz her zaman kart kullanıcılarımızın ihtiyaçlarına en doğru ve hızlı şekilde cevap vermek. Discover gibi uluslararası bir ödeme kuruluşuyla gerçekleştirdiğimiz iş birliğinde de bu ihtiyaçları karşılama düşüncemiz var. Çünkü, BKM’nin 2016 yılı verilerine göre banka ve kredi kartlarının en çok kullanıldığı yerler arasında A.B.D ve Avrupa ülkeleri yer alıyor. Yurtdışı seyahatler sırasında yapılan harcamaların yanı sıra Türk kart kullanıcıları tarafından yurtdışı kaynaklı işlemlerin yarısı da online olarak e-ticaret sitelerinden yapılıyor. Şimdi TROY logolu kartlarımızın yurtdışında da kullanabilir hale gelmesi ile birlikte, kart kullanıcıları gerek seyahatlerinde gerekse online olarak dünya genelinde işlem yapabilecekler” dedi.

Discover Uluslararası İş Geliştirme Kıdemli Başkan Yardımcısı Joe Hurley ise, “Avrupa’nın en büyük kartlı ödemeler pazarına sahip Türkiye aynı zamanda turizm açısından da büyük ve önemli bir ülke. Bu anlaşmanın yurtdışına seyahat eden Türk kart kullanıcıları ve Türkiye’yi ziyaret eden Discover kart sahipleri için de güzel bir başlangıç olacağını vurgulayarak “BKM ile yapılan bu anlaşma, aynı zamanda Discover’ın dünyada farklı ülkelerde faaliyet gösteren yerel kartlı ödeme sistemlerine yönelik iş birliği stratejisini de tamamlayan önemli bir adım” dedi.

TROY, “Nakitsiz Toplum” için önemli bir araç

Türkiye’nin Ödeme Yöntemi TROY’un Türkiye kartlı ödemeler pazarında sahip olduğu kritik rolden bahseden Canko, “Son 20 yılda kartlı ödeme anlayışını hızla benimseyerek,
-nakitsiz ödemeler toplumu- hedefini gerçekleştirmeye çok yaklaşan ve Avrupa’nın en büyük kartlı ödeme pazarı olan Türkiye, yıllar boyunca ilham verdiği ödeme sistemleri dünyasına artık “kendi markasıyla” yön veriyor. Türkiye’nin Ödeme Yöntemi TROY’un kaynağında yatan vizyon, tek başına TROY’u değil kart pazarının tamamını büyüterek nakitsiz toplum anlayışını hayata geçirmek. Bu nedenle bugüne kadar bir banka hesabı ya da kartına sahip olmamış 20 milyonu aşkın kişiye “yerli” bir çözümle ulaşmayı hedefliyoruz” diyerek TROY logolu kartlarının yıl sonu itibarıyla 1 milyon adede ulaşmasını beklediklerini belirtti.

Kurumların yeni silahı: Rekabette başarının sırrı startup iş birliği

Özyeğin Üniversitesi Girişimcilik Merkezi tarafından 5’incisi gerçekleştirilen Kurumiçi Girişimcilik Konferansı’nda bu yıl startup işbirlikleri masaya yatırıldı. “Kurumların yeni silahı: Rekabette başarının sırrı startup işbirliği” temasıyla düzenlenen konferansta ekonomiye yön veren liderler deneyimlerini paylaşarak kurumiçi girişimcilik konusundaki son trendleri ele aldı.

Erol Bilecik “Bu yüzyıl Girişimcilik Yüzyılıdır”

Konferansın açılış konuşmasını yapan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, şunları söyledi: “Artık girişimciliği bir kültür olarak benimsemeyenler, çağın kaybedenleri, geride kalanları, oyunda kalamayanları ve yok olanları oluyor. Gerçek bu kadar net ve açık bir şekilde karşımızda duruyor. Bu yüzyıl, ‘Girişimcilik Yüzyılıdır.’ Oyunda Kalmanın en önemli kuralı da girişimciliği tüm boyutlarıyla benimsemektir. Kurumiçi girişimciliği desteklemeyen kurumlar, kısa bir süre içerisinde buzluğu olmayan bir buzdolabı ya da internete bağlanma özelliği olmayan bir bilgisayar kadar yabancı, demode ve oyun dışı görülecekler. Bu dönüşümün dışında kalmak gibi bir lüksümüz yok. Bunun için de çalışanlarımızı üretmeye, keşfetmeye ve şirketin normal çalışma süreçlerine alternatif yenilik test süreçlerine katılmaya teşvik etmeli, desteklemeliyiz.”

“Ekonomik ve toplumsal fayda yaratıyoruz”

Türkiye’de alanında ilk örnek olan Kurumiçi Girişimcilik Konferansı’nı bu yıl 5. kez düzenliyor olmaktan onur duyduklarını belirten Özyeğin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Esra Gençtürk ise “Bir eğitim kurumu olarak kurumiçi girişimciliğin rekabetteki önemi hakkında farkındalığı artırmak ve bu tür girişimleri teşvik ederek ekonomik ve toplumsal fayda yaratmak bizim de görevimiz. Yenilikçi ve girişimci yaklaşımımızla örtüşen ve her sene farklı bir tema etrafında şekillenen, görüş ve deneyimlerin paylaşıldığı bu etkinlikle, katılımcı kurumlara değerli kazanımlar sağlayacakları bir ortam sunmayı önemsiyoruz. Beş yıldır düzenlediğimiz bu konferanslarda liderler, katılımcıların vizyonlarını geliştiren bilgilendirici, zengin bir içerik sunuyor. Aynı zamanda yine bu konferans sayesinde üst düzey yöneticiler ve girişimciler bir araya gelerek iletişim olanağı buluyorlar. Konferansa katılımın her yıl biraz daha arttığını görmek bizim için çok sevindirici bir gelişmedir” dedi.

“Şirketler girişimcilik dünyasını rakip değil, fırsat olarak görmeli”

“5 yıldır düzenlediğimiz bu konferans ve beraber çalıştığımız 30’a yakın kurumdan elde ettiğimiz tecrübe, bize bir kurumun yenilik yaparak rekabette başarılı olabilmesi için kurumiçi girişimciliğe dönemsel bir program gibi bakmaması gerektiğini gösteriyor. Esasında amaç bir dönüşüm sağlamaktır” diyen Özyeğin Üniversitesi Girişim Fabrikası Kurucu Direktörü İhsan Elgin de sözlerine şöyle devam etti: “Girişimcilik dönüşümü olarak tanımladığımız bu katalizör sayesinde, ağırlaşan kurumların kuruldukları ilk günlerdeki gibi çevik hareket etmesi, mevcut işini sürekli yenilemesi ve yeni işler denemesi mümkün olacaktır. Bunun için de CEO ve Yönetim Kurulu başta olmak üzere, şirketin iş yapışından, eleman seçimi ve ödüllendirmesine kadar bütünsel bir şekilde değişmesi gerekir. Aynı zamanda şirketler, hızla büyüyen girişimcilik dünyasını ve startupları da kendine rakip olarak değil; rekabette hızla hareket etmek için bir iş birliği fırsatı olarak görmelidir. Bu sebeple, kendi girişimcilik ekosistemini yaratmak, kaynaklarını ve yetkinliklerini startuplara açarak yenilikler üretmek temel rekabet stratejisi olmalıdır.”

“Yarına yön vermek için dönüşmek zorundayız”

Allianz Türkiye CEO’su Aylin Somersan-Coqui, şirketlerin, yarınlarına yön vermek için derinleşen rekabet dinamiklerine karşı artık hızlıca dönüşmek zorunda olduklarını belirtti. Dönüşüm için ise mevcut iş yapış biçimini sorgulamak ve yeniden tanımlamak gerektiğine vurgu yapan Aylin Somersan Coqui “Kurumiçi girişimcilik” ihtiyaç duyulan tanımın ta kendisidir. Biz çalışanlarımızın, ‘girişimci’ ruhuyla davranma yeteneği kazanmasının yanı sıra müşteriyi ve pazardaki potansiyeli sürekli gözlemleyen, olaylara bütünsel bakarak hızlı aksiyona geçebilen bireyler olmalarını istiyoruz. Allianz Türkiye’nin her bir biriminin, müşterilerin hayatlarını kolaylaştıracak, onların yeni nesil sigortacılık ihtiyaçlarına cevap verecek projelerin gerçekleştirilmesi yönünde, gerek kurumiçi girişimci potansiyelini harekete geçirmesini, gerekse kurum dışındaki girişimcilerle işbirliği yapmasını hedefliyoruz. Bu yüzden kurumiçi girişimciliği yalnızca bir program olarak değil bir kültür dönüşümü vizyonuyla ele alıyoruz” dedi.

“Kurumlar çalışanlarının girişimciliği ölçüsünde yenilikçi olabilir”

BASF Türk CEO’su Buğra Kavuncu ise şirketlerin yaratıcı çalışanlara muhtaç olduğunun altını çizerek, şunları söyledi:

“Kurumlar çalışanlarının yaratıcılığı ve girişimciliği ölçüsünde yenilikçi olabilirler. Çalışanlarına yetki ve özgürlük tanıyan, onlara hata yapma lüksü tanıyan kurumlar girişimci bireyler için çekici olurlar. Bir kurum için mevcut fırsatlar ve iş potansiyelleri en çok çalışanlar tarafından görülür. Bu fırsatların değerlendirilmesi ise ancak girişimci yaklaşıma sahip çalışanlarla mümkündür. Kurumlar yeni fırsatları görmek ve değerlendirmek için girişimci karakterde çalışanlara ve yaklaşıma muhtaçtır.”

“İnovasyonda başarı için tüm paydaşların senkronize çalışması şart”

Aygaz CEO’su Gökhan Tezel de “Co-creation olmadan puzzle’ın büyük parçası eksik kalıyor. İnovasyonda başarı sadece iç kaynaklar ile değil, tüm paydaşların bir arada senkronize çalışıp birlikte değer yaratmasıyla gerçekleşiyor” diye konuştu.

Her yıl artan bir ilgi ve katılımla gerçekleşen; BASF, ENERJİSA, Allianz, Türkiye İş Bankası, BKM Express, startups watch ve Core Strateji şirketlerinin yanı sıra Ekonomist ve StartUp yayın organlarının da sponsor olarak destek verdiği 5. Kurumiçi Girişimcilik Konferansı’na bu yıl 100’e yakın şirket katıldı.

Markalar ile Influencer’ları bir araya getiren Influanza, BIC Angels’tan 290 bin TL yatırım aldı

Influanza, sosyal medya influencer’ları ile onların içeriklerine sponsor olmak isteyen markaları ve dijital pazarlama uzmanlarını buluşturan online bir pazar yeridir. Instagram, YouTube, Twitter, Facebook ve blog’larda özgün bir içerik üretenler ile kendi ürün ve hizmetlerini pazarlamak isteyenlerin ortak buluştuğu bir noktadır.

2016 Eylül ayında Selçuk Kızıltuğ ve Ali Demirci tarafından kurulan Influanza, BIC Angels tarafından yürütülen BIC101 hızlandırma programı ile 60 bin TL tohum yatırım aldı ve programdan mezun oldu. Haziran 2017 ayında Berlin’de Influanza Marketing Services GmbH resmi adıyla şirket kuruldu. Aldığımız bilgilere göre de yine BIC Angels’tan, follow up niteliğinde 290 bin TL’lik bir yatırım daha aldı. Böylelikle 350 bin TL’lik toplamış oldu.

Bu yatırımla beraber; Joachim Behrendt, Ali Çebi, Emre Narin, Mehmet Onarcan, Ralf Rıfat Ruso, Tuğra Gönden, Ergün Kış, Rıfat Nasi ve Çiçek Uçakan Yetiş girişimin yatırımcıları arasına girdi.

“Influanza aldığı bu yatırımı, kullanıcı deneyimi için büyük bir ölçüde ürün geliştirme ve pazarlamada kullanacak.”

Influanza’ya üye olmak her zaman ücretsizdir ve herhangi bir bağlayıcı sözleşme yapılmaz. Influanza üyeleri, sürekli yeni iş birlikleri gerçekleştirerek hem kişisel büyümelerini hem de gelirlerini artırırlar.

Influanza’da markalar; yaş, cinsiyet, lokasyon ve kategori hedeflemeleri ile platform üzerinden kampanya oluşturur. Kampanya detaylarında proje sahipleri kendilerinden, ürün veya servislerinden ve kampanyalarındaki hedeflerinden bahsederler. Kampanya ile ilgilenen üyeler bütçe beklentileri ve paylaşım hakkında ön bilgilendirme ile tekliflerini iletirler. Kampanya sahibi bu teklifleri inceleyebilir, reddedebilir,  kabul edebilir ve detaylar hakkında konuşmaya başlayabilir. Kampanya sahipleri sadece içeriği onayladıklarında ödeme yaparlar.

Şu an için web uygulaması olarak hizmet veriliyor. Ekim sonu ile yeni versiyonunu yayına aldı ve 2018’in Ocak ayına kadar iOS ve Android uygulamalarınu da duyurmayı planlıyor.

Yeni yatırımları paylaşmaya devam edeceğiz.

Geleceğin Patronları yarışmasının kazananı Bead oldu

QNB Finansbank Geleceğin Patronları yarışması bugün Finansbank Kristal Kule’de gerçekleştirilen etkinlik ile tamamlandı. Birbirinden değerleri 7 girişim jüriye karşı sunum yaptı. Yarışmanın jüri üyeleri olarak; Emin Çapa, Cavit Yantaç, Mehmet Buldurgan, Enis Erkel, Berrak Kutsoy, Oğuz Bardak, Sinan Şahinbaş ve Bora İşbulan yer aldı.

Öncelikle bu yarışmada ilk 10’a kalan ancak finale yükselemeyen bir girişim olan Tolkido‘ya, projesinden ötürü Jüri Özel Ödülü verildi.

Bu yıl dördüncüsü düzenlenen Geleceğin Patronları yarışmasının kazananı ise Şirket Ortağım’dan da yatırım alan Bead oldu. Bead, ticari binaların otomasyon sistemini insan davranışları, kullanım alışkanlıkları ve insan yoğunluk oranları ve alanlarına göre yöneten bir yapay zeka teknolojisidir.

Sunu yapan diğer girişimler:

Salesmot: Firmaların satış süreç yönetimini kolaylaştıran oyunlaştırma temelli bir bulut yazılımdır.

Others: Bireysel ve kurumsal geçici işlerini yaptırmak isteyenlerle, bu işleri yaparak ek gelir elde etmek isteyen yetenekli üniversite öğrencilerini bir araya getiren bir pazar yeridir.

Uservision: Firmaların hızlı ve doğru bir şekilde hedef kullanıcılara ulaşmasını ve onlardan uzaktan iç görü alınmasını sağlayan markaların ve ajansların niteliksel geri bildirim alabileceği en etkili platformdur.

Viravira: Farklı kaynaklardan topladığı binlerce tekneyi son kullanıcıların ve tur operatörlerinin erişimine sunan Türkiye’nin ilk online tekne kiralama platformudur.

Tiny miny: Bebekleri ile seyahat eden ailelerin hayatlarını kolaylaştırmak için, seyahat sırasında kullanabilecekleri bebek ürünleri kiralama hizmetidir.

Bir yudum kitap: İnsanların okuma ihtiyacını karşılamak üzere, her yıl internet üzerinden en az 1 kitap satın almış 8.000.000 kişiyi hedefleyen, kitapları pasajlara bölerek ya da her gün yeni bir kitap pasajı paylaşarak, kısa süreli fakat düzenli okumalar yapmaya imkân vermesiyle farklılaşan, 216.000 aboneye sahip yenilikçi bir kitap okuma platformudur.

PayU’nun yatırımları yarım milyar doları geçti

16 ülkede faaliyet gösteren PayU, bağımsız dijital havale şirketi Remitly’e yatırım yaptı. Remitly, bu yatırımla D serisi fonunu 115 milyon dolara kadar yükselteceğini duyurdu. PayU CEO’su Laurent Le Moal da bundan böyle Remitly’nin yönetim kurulunda yer alacak. PayU Türkiye CEO’su Emre Güzer, dünya çapında yarım milyar doları geçen yatırımlarına yenilerini eklemeyi sürdüreceklerini açıkladı.

Dünyanın en önemli medya ve e-ticaret markalarını bünyesinde bulunduran Naspers’ın bir iştiraki olan PayU, bağımsız bir dijital havale şirketi olan Remitly’ye yatırım yaptı. Gelişmiş ülkelerden düşük ve orta gelirli ülkelere yapılan havale kaynaklarına odaklanan Remitly bu gelişme ile birlikte D serisi fonunu 115 milyon dolara kadar yükselteceğini duyurdu. PayU’nun yatırım turuna liderlik yapacağı sürece, Remitly’nin diğer yatırımcıları Stripes Group, DFJ ve DN Capital da katılacak. PayU CEO’su Laurent Le Moal ise bu yatırımın bir sonucu olarak Remitly’nin yönetim kuruluna katılacak.

“Farklı ve gelişmiş hizmetler sunmak için adımlar atmaya devam edeceğiz”

PayU Türkiye CEO’su Emre Güzer; Kreditech, Citrus Pay, Zestmoney ve Creditas’a yapılan ve toplamı yarım milyar doları geçen yatırımlarına yenilerini eklemeye devam edeceklerini vurguladı. Önceliklerini e-ticaret ekosistemini büyütmeye yönelik hamlelerle belirlediklerini ifade eden Güzer; “PayU olarak önceliğimiz e-ticaret. Bununla birlikte bu sektörü büyütmek ve dünya çapında farklı ve gelişmiş hizmetler sunmak için farklı adımlar atmaya devam ediyoruz. Türkiye’de finteklerin önemi yeni yeni anlaşılıyor. Oysa paranın dâhil olduğu her noktada hem son kullanıcıların hayatlarını kolaylaştıracak hem de kurumlardaki iş akışını hızlandıracak çözümler bulmak mümkün. PayU olarak her işi kendimiz yapmaya çalışmıyoruz. İçinde bulunduğu sektörün en iyilerini bulup onlarla iş ortaklığı kurmanın daha değerli olduğuna inanıyoruz. Bu sayede herkes uzmanlık alanını geliştiriyor ve karşılıklı deneyimlerden de yararlanarak daha güçlü çalışmalar yapabiliyor” dedi.

“Kullanıcılar için yeni hizmetleri birlikte geliştireceğiz”

PayU CEO’su Laurent Le Moal ise, dünyadaki yüz milyonlarca hane ve küçük ticaret acentesinin geleneksel bankacılık hizmetlerine erişiminin olmadığını ifade etti. Moal sözlerine şöyle devam etti: “Biz, bu yetersiz hizmet alan nüfusun finans hizmetlerinden faydalanabilmesi anlamında teknolojinin potansiyelinin çok büyük olduğuna inanıyoruz. Remitly bu noktada sahneye çıkmaya hazır. Remitly’e yaptığımız bu mühim yatırım, son dönemlerde Kreditech ve Citrus Pay’e yaptığımız 100 milyon dolar ve üzeri bireysel yatırımların ardından geldi. Bu yatırımlar, fintek ekosistemindeki lider kurumsal risk sermayesi yatırımcısı olma hedefimize olan bağlılığımızın ispatıdır. Kullanıcılar için yeni ürün ve hizmetler geliştirmek üzere Remitly ile çalışmayı sabırsızlıkla bekliyoruz.”

Segmentify, ACT Venture Partners liderliğinde 700 bin Euro’luk ikinci yatırım turunu kapattı

E-ticaret sitelerinin dönüşüm oranlarını artırma vizyonu ile 2015 yılı Temmuz ayında e-ticaret kişiselleştirme platformu geliştirmek üzere faaliyete geçen Segmentify, ACT Venture Partners liderliğindeki yatırımcılardan 700 bin Euro alarak ikinci yatırım turunu tamamladı.

ACT Venture Partners’ın liderliğinde ve GirişimTürk’ün de katılımıyla yapılan 700 bin Euro’luk bu yatırım ile Segmentify kuruluşundan bugüne kadar almış olduğu yatırım miktarı 1 Milyon Euro’nun üzerine çıkmış oldu. Aralarında n11.com, hepsiburada.com ve Boyner  gibi Türkiye’nin önde gelen markalarının da yer aldığı e-ticaret sitelerine kişiselleştirme hizmeti sunan Segmentify, aldığı son yatırımla yurt dışında büyüme faaliyetlerini hızlandıracak.

Halihazırda Berlin, Fransa ve Dubai’de açtığı ofislerle sekiz ülkeden 100’ü aşkın e-ticaret sitesine hizmet sunan Segmentify, operasyonlarını Avrupa ve MENA bölgesinde yaygınlaştırarak büyümeye devam edecek.

Segmentify kurucu ortaklarından Murat Soysal “bir yıl içinde gelir ve müşteri bazında 3 kat büyümeyi hedefliyoruz ve aldığımız bu yatırım ile operasyonel faaliyetlerimizi büyütürken, kişiselleştirme platformu tarafında müşterilerimize katma değer yaratacak yeni hizmetler sunmak için çalışmalara devam edeceğiz” diyor.

Görsel tanıma girişimi SnapBuy, SaaS modelini geçiş yaptı

2016 yılında Şirket Ortağım Melek Yatırım ağından aldığı yatırımı duyurduğumuz görsel tanıma girişimi SnapBuy, SaaS modeline geçiş yaptı.

SnapBuy, potansiyel müşterilere katalog, dergi, gazete, billboard gibi mecralarda anlaşmalı ürünleri beğendikleri anda satın alma imkanı veriyor. Bu sayede mobil kanaldan satın alma odaklı bir trafik yaratılırken, inovatif bir yöntemle dönüşüm oranı da artıyor.

B2B direkt satışın yanında SAAS modeline geçiş yapan SnapBuy, ürün katalogları veya ilgili içeriklerin web arayüzünden yüklenmesi ile hızlı ve kolay bir şekilde Görsel Tanıma uygulaması sağlıyor. Böylece ister SnapBuy’ın mobil uygulaması ile, isterseniz API entegrasyonu sayesinde kendi uygulamanız ile kolayca Görsel Tanıma yapabiliyorsunuz.

1 yıl içerisinde SAAS platformu üzerinde 100.000 ürün tanıma hedefine ulaşmak isteyen SnapBuy, şimdiden 160 freemium kullanıcıya ulaşmış durumda. SnapBuy’ın sıradaki hedefi 2. tur yatırımı ile pazarlama bütçesini büyüterek, global ölçekte özellikle medya ve perakende sektörlerinde yayılım sağlamak.

Red Bull Amaphiko Connect sosyal girişimcilerini bekliyor

Red Bull Amaphiko Connect etkinliği, Türkiye’den 40’a yakın girişimin bulunduğu e-platformdaki sosyal girişimcilere pratik bilgiler ve ilham veren fikirlerle dolu 2 günlük yoğunlaştırılmış bir eğitim programı sunacak.

Red Bull Amaphiko Connect, 2 – 3 Aralık 2017 tarihlerinde İstanbul, 4. Levent Sanayi Mahallesi’nde yer alan No:15’te gerçekleşecek. 2 Aralık Cumartesi günü 09.00 itibariyle başlayacak etkinlikte Sosyal bir marka yaratırken “Küresel Düşünmek”, Sosyal İş Modeli ve İş Planı Tuzakları, Finansman Yolları/Yöntemleri, Sosyal Girişimciler için Yasallaşma/Yapılaşma gibi başlıklarda konuşmalar yer alacak.

Günün sonunda ise Red Bull Music Academy mezunlarından Zeynep Erbay’ın DJ seti ve ardından The Away Days’in performansı katılımcıları bekliyor.

3 Aralık Pazar gününün programında ise Hikaye Anlatımı ve Dijital Hikayeleştirme gibi başlıklarda yine ilham verici workshop ve konuşmalar mevcut.

Etkinliğe bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

Elon Musk, bugün Cumhurbaşkanı ile görüşmek için Türkiye’ye geliyor

Tesla’nın kurucusu Elon Musk, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne geliyor. Saat 15.30’da Musk ve Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşme yapacak.

Tesla’yı kuran, Space X’in de sahibi olan Elon Musk’ın bir süredir Türkiye’ye geleceği iddiaları konuşuluyordu. Uydu ve uzay sektörünün önemli gelişmelerinin değerlendirildiği uydu konferansı, sergi ve ödülleri kapsayan Global SatShow; sektör uzmanları ve profesyonellerin yansıra teknoloji takipçilerini ve girişimcileri bir araya getiriyor. Musk’ın da bu etkinliğe katılacağı düşünülüyordu.

Musk’ın söz konusu etkinliğe katılacağı henüz kesinlik kazanmadı; ancak kurduğu Space X şirketinin etkinlikte bulunacağı kesinleşti. Bunun dışında Musk’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’la 15.30’da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir araya gelmesi planlanırken, konuşmada hangi konuların ele alınacağı henüz bilinmiyor.

Enerji sektöründe veri analizi yapan Reengen, Capria, idacapital ve Cem Tüfekçi’den yatırım aldı

Reengen, tesislerde ve elektrik şebekesinde dijital enerji dönüşümünü hızlandırmak için yola çıkmış bir yazılım şirketidir. Enerji ile IoT ve büyük veri analizi teknolojilerini buluşturarak enerji 4.0 olarak adlandırdığı geleceğin elektrik şebekesini oluşturmak için çalışmaktadır.

Geçtiğimiz yıl Microsoft CEO’su Satya Nadella’nın Reengen’in “geleceği şekillendirecek yüksek teknoloji şirketlerinden biri” olarak göstermesinin ardından, Bill Gates ve IFC – International Finance Corporation gibi kurumlardan fonlanmış olan Seattle merkezli etki yatırım fonu Capria, karşılıklı görüşmeler sonucunda Reengen’in İstanbul’daki merkez ofisine geldi ve finansal yatırım anlaşması imzalandı. Bu yatırım, Reengen’in EMEA bölgesinin en hızlı büyüyen teknoloji şirketlerinden biri olması yolunda sağlam bir stratejik partnerliğin ilk adımı oldu. Capria ile birlikte Türkiye’deki yatırımcısı ve ortağı olduğu idacapital ve Soyak Holding A.Ş.’den Cem Tüfekçi de Reengen yatırımcıları arasına girdi.

Bulut tabanlı bir Enerji IoT Platformu sunan Reengen, gerçek zamanlı sensör verilerine göre şirketlere ortalama yüzde 10 enerji tasarrufu, yıllık 600 adam/saat operasyonel verimlilik sunuyor. Türkiye’nin dışında Hindistan, Brezilya, Meksika, İspanya ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerde de partner ağı üzerinden faaliyet gösteriyor.

Reengen’in sunduğu Enerji IoT Platformu, konutlar, ticari binalar, endüstriyel tesisler ve yenilenebilir enerji santralleri için bulut tabanlı enerji iş zekası çözümüdür. Veri bilimi odaklı IoT Platformu, hali hazırda 5 farklı ülkedeki binlerce binadan veri toplarken, tesisler için enerji tasarrufu, operasyonel verimlilik, enerji satın alma optimizasyonu ve kestirimci bakım katma değerlerini sağlar. Platform ve platforma entegre çalışan IoT haberleşme ünitesi ile protokolden bağımsız her sensör/cihaza bağlantı kütüphanesini oluşturabilme, karar destek mekanizması, büyük veri analizi ve uzaktan izleme/kontrol uygulamalarını içerir. Evrensel bağlantı kurabilme yetkinliği sayesinde, kritik güç sistemlerinin operasyonunu güçlendirir, talep tarafı yönetimini sağlar ve anormal enerji operasyonlarını teşhis ederek önüne geçer.

Gelişmiş kural motoru, web arayüzleri ve mobil uygulaması, sensör ve sayaçlardan gerçek zamanlı olarak toplanan enerji ve operasyonel verileri, tasarruf sağlayan ve çalışan verimliliğini artıran performans geliştirmelerine dönüştürmek için anlaşılır ve aksiyona dönüştürülebilir hale getirir. Farklı kaynaklardan aldığı veriyi sahip olduğu gelişmiş analitik kütüphaneleriyle değerlendirerek, müşteri özelinde modifiye edilebilen, anlaşılır arayüz ve raporlarla kullanıcısına sunar. Böylece doğru zamanda doğru aksiyonu kestirimci olarak almak için karar destek mekanizması görevi görür.

Reengen CEO’su Şahin Çağlayan, EMEA bölgesinde enerji odaklı veri analitiği alanında çok hızlı bir büyüme yakaladıklarını ve yeni pazarlara açılmayı hedeflediklerini paylaşıyor. Yeni yatırımcılarının katkısıyla da bu büyümeyi daha ileri bir seviyeye ulaştırmak istediklerini ekliyor. Reengen Kurucu Ortağı ve COO’su Burak Sefer, lisans parası almak yerine enerji yönetimine dönük bir SaaS ürünü sunduklarını ve genel olarak müşterilerinin üçüncü aydan itibaren yatırımlarının geri dönüşünü büyük ölçüde aldıklarını paylaşıyor. Reengen’in ürün ve servislerden sorumlu kurucu ortağı Utku Simitli ise önümüzdeki dönemde yazılım ve veri analitiği ekiplerini güçlendireceklerini söylüyor ve bu alanda çalışmak isteyen yeteneklere mesaj gönderiyor.

Girişimle ilgili gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz.