Ana Sayfa Blog Sayfa 945

GittiGidiyor, Türkiye’nin en iyi işveren markası oldu

Her yıl 60’tan fazla ülkede 8 bine yakın işletme ve 20 milyondan fazla çalışanı temsil eden analizlerle dünyanın en geniş kapsamlı kurum kültürü araştırmasını yapan Great Place to Work Enstitüsü, şirketleri “güvenilirlik, saygı, hakkaniyet, gurur ve takım ruhu” boyutlarıyla ele alarak hazırladığı “Türkiye’nin En İyi İşverenleri 2018” listesini açıkladı. Bu yıl 6’ncısı açıklanan, farklı sektör ve çalışan sayısı kategorilerinde 162 şirketin katıldığı değerlendirmenin sonucunda, 50-250 çalışan kategorisinde birincilik, Türkiye’nin lider e-ticaret platformu GittiGidiyor’un oldu.

Bir eBay şirketi olan GittiGidiyor’un kurumsal kimliğinin temelinde eşitlik, çeşitlilik ve güven kültürü son derece önemli bir yer tutuyor. GittiGidiyor, çalışanlarına bu bakış açısıyla sunduğu çalışma ortamıyla, şirketleri kurum kültürü ve şirket çalışanlarının deneyimlerine göre analiz eden Great Place to Work’te birinciliği elde etti.

Elde ettikleri birinciliği değerlendiren GittiGidiyor Genel Müdürü ve eBay MENA Bölge Direktörü Öget Kantarcı, “Gönülden inandığım bir doğru var ki, şirketlerin başarılı olması yalnızca finansal sonuçlarına bağlı değil. Çevrenizdeki insanlara ve hayata ne kattığınız, hangi değerleri ortaya koyduğunuz son derece önemli. Biz her şeyden önce tüm çalışanlarımıza saygı duyuyor ve onlara değer veriyoruz. GittiGidiyor için emeğini ortaya koyan herkesin kendisini iyi hissedeceği koşullarda çalışmayı hak ettiğini biliyoruz. İşyerinde eşitliğe, güvene ve çeşitliliğin önemine inanıyoruz. Bu ödül, çalışanlarımıza verdiğimiz değeri uluslararası standartlarda simgelemesi nedeniyle çok kıymetli” dedi.

GittiGidiyor, Fırsat Eşitliği ve Kadınların Desteklenmesi Özel Ödülü’nün de sahibi
Great Place to Work Enstitüsü, 2018’de çalışan sayısına göre 5 ayrı kategoride verdiği ödüllerin yanı sıra 6 özel ödül ve 3 sektör ödülünün sahiplerini de açıkladı. 2017’de yapılan araştırmada 2’nci seçilen GittiGidiyor, aynı zamanda iki yıl art arda Diversity (Çeşitlilik) Özel Ödülü’nün de sahibi olmuştu. Bu yıl 50-250 çalışan kategorisinde birincilik ödülünü alarak “Türkiye’nin En İyi İşvereni” olan GittiGidiyor, ayrıca kadınları iş hayatı ve sosyal yaşamda güçlendirmeye yönelik çalışmalarıyla Fırsat Eşitliği ve Kadınların Desteklenmesi Özel Ödülü’ne de layık görüldü.

Amazon, genişlemesini aşırı vergi yükü sebebiyle durdurdu

Amazon şaşırtıcı bir şekilde büyümeye devam etse de aksilikler peşini bırakmıyor. Perakende devi bu hafta Seattle Şehir Konseyi ile, açıklanması beklenen şehir vergileri yüzünden karşı karşıya geldi ve ikinci genel merkezinin, Kuzey Amerika inşaatını durdurdu.

Yeni yasa Seattle konut krizini ele almak için tasarlandı ve bu yasa ile birlikte uygun fiyatlı konutların finanse edilmesi amaçlanıyor. Seattle Konseyi’nin, büyük şirketlerden yılda 20 milyon dolar gibi bir vergi ücreti talep etmesi bekleniyor. Ayrıca işverenlerden saat başına 26 sent ya da her yıl çalışan başına 500 dolar almayı planlıyor. Bu yasa teklifiyle Amazon’un yeni  merkezine taşınmasını engellemek ve şu an var olan merkezinde kalmasını sağlamak amaçlanıyor.

Şirket sözcüsü, The New York Times ile yaptığı söyleşide bu durumu ‘seçenekleri değerlendirme’ olarak tanımlıyor ve ekliyor; ‘Bütün inşaatın durdurulması planı seçim sonuçlarına bağlıydı. Taşınma işi görünüşe göre Seattle Şehir Konseyi’ni hazırlıksız yakaladı.’

Seattle, neden Amazonun kalmasını istiyor?

Şehrin gelir kaynağı olan Amazon, eğer yeni merkezini Kuzey Amerika’da açarsa Seattle’daki eleman alımlarını artık durduracak, birçok eleman ikinci merkeze geçiş yapacak ve kentin ekonomik hayatında yavaşlamalar meydana gelecek. Amazon tüm bu engellere rağmen hala inşaatı devam ettirirse de Seattle merkezi ağır vergi yükü altında çalışma hayatına devam edecek.

Kentin belediye başkanı Jenny Durkan bir gazeteye verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı. ‘Amazon’un bu kararının çok fazla iş kolunu etkilemesinden dolayı derin endişe duymaktayız. Bunun yanında acilen şehrin evsizler ve ekonomik kriz sorunlarına çözüm getirmeliyiz.’

Sonuç olarak kent yetkilileri, şehrin gelir kaynağı Amazon’un taşınmasını engellemek için ellerinden geleni yapıyor. Amazon’a göre ise ana merkezleri hangi toprakta olursa olsun asıl önemli olan binalarına gelen kurumsal vergi miktarlarına indirim yapılması.

Fitbit, 2018 yılı ilk çeyrekte beklenen satış miktarını yakalayamadı

Akıllı fitness cihazları üreten girişim Fitbit ilk çeyrek için kazanç beklentilerini biraz aşabildi. Wall Street’in beklentisi olan 247.3 milyon doların aksine, 247.9 milyon dolar kazanan şirket buna rağmen geçtiğimizin senenin çok gerisinde kaldı.

Sadece Fitbit değil, çoğu fitness cihazları satışlar konusunda düşüşe geçti. 2.33 milyon cihazın satılması hedeflenirken, 2.2 milyon satış olması bunu gösteren en net örnek. Bu satışların düşmesinin sebeplerinden biriyse akıllı saatler. Peki neredeyse her ihtiyacınızı görebilecek bu akıllı saatler, fitness cihazlarının önüne geçebilecek mi?

Fitbit’in en güçlü yanı aslında yaptıkları işin akıllı saatlere benzer olması. Kısacası akıllı saat yapmayı bilen bu şirket geçtiğimiz sene Ionic ve Versa adında sporunuzu daha verimli hale getirecek iki cihaz çıkararak bu işte iyi olduklarını kanıtlamışlardı. Google ile birlikte kullanıcıların sağlıklarıyla alakalı bilgilerin doktorlar tarafından kolayca erişebileceği yeni bir cihaz üzerine çalışacakları açıklanan Fitbit’in hisseleri de bu haberle beraber ani bir yükseliş yaşadı.

“Kullanıcılarımızla olan iyi ilişkimizi her zaman devam ettirecek ve insanların daha sağlıklı olabilmesi için, cihazlarımızda kullanabileceğimiz yeni teknolojieri araştırmaya devam edeceğiz.” diyen CEO James Park, Fitbit’in fitness ve sağlık sektöründe daha da yükseleceğinden emin. Zaten Google ile yapmış oldukları anlaşmadan da belli olduğu gibi, Fitbit satışlarını da yükselterek, insanların sağlıklarına fayda sağlamaya devam edecek.

3S Landing Pad programı ile Silikon Vadisi’ne gidecek girişimler belli oldu

StartersHub, küresel ölçekli girişimcilik platformu Startupbootcamp ve beş üniversitenin bir araya gelerek oluşturduğu KOSGEB destekli uluslararası kuluçka merkezi Starcamp iş birliğiyle hayata geçirilen Silikon Vadisi’ndeki program 3S Landing Pad‘e seçilen 14 girişim belli oldu.

Her bir girişime 40 bin dolar!

Bu program kapsamında seçilen girişimler 6 ay boyunca Silikon Vadisi’nde herhangi bir ücret ödemeden mentorluk alacak, ofis imkanından faydalanacak ve ayrıca her bir girişime 40’ar bin dolarlık maddi ödül verilecek. Tabii ki, maddi ödülün yanı sıra verilen imkanların değerinin daha fazla olduğunu söyleyebiliriz. Programın ilk üç ayında girişimler mentorluk ağırlıklı bir süreç yaşayacak, ikinci üç ayında ise yatırımcılarla görüşme imkanı bulacak.

Demo Day olmayan bir program!

Girişimler program süresince veya sonunda, sahneye çıkıp sunum (pitch) yapmayacak. Demo Day yerine Demo Week olacak. Yani girişimler yatırımcılarla hafta boyu bire bir görüşerek yatırım alma fırsatı yakalayacak. Böylelikle kendisini tek bir sunumla anlatma gibi bir sınırlamayla karşılaşmayacak.

İşte 3S Landing Pad programına seçilen 14 girişim:

  • Buck.ai: Derin öğrenme yöntemleri kullanarak, tedarik zincirinde öngörüye dayalı tam otomasyon ile maksimum verimlilik sağlayan yapay zeka yazılımı.
  • Cabture: Taksi yolcularının ihtiyaç duyabilecekleri içerik, servis ve hizmetleri sunan “akıllı yolculuk” uygulaması ve ekran platformu.
  • Codela: Yazılımcıların iş görüşmelerine en doğru şekilde hazırlanmalarını sağlarken, şirketlere de programlama yeteneklerine göre uygun yazılımcı adaylarına ulaşmalarını sağlayan servis tabanlı platform.
  • Delphisonic: Demir yolları başta olmak üzere tüm mekanik sistemlerde yaşanacak arızaları yapay zeka, nesnelerin interneti, büyük veri ve telemetri teknolojilerini kullanarak önceden bildiren gerçek zamanlı önleyici bakım sistemi.
  • Gradtrain: 150 ülkeden kullanıcısıyla öğrenci adaylarını en uygun üniversiteye yerleştirmeye destek veren yapay zeka ile güçlendirilmiş rehberlik platformu
  • Kompas: Coğrafi mekansal tüketim alışkanlıklarını yapay zeka ve makine öğrenimi ile analiz ederek doğru hedef kitleye kişiselleşmiş reklam ve hizmet sunan yeni nesil şehir rehberi uygulaması.
  • Kuan Intelligence: blockchain altyapısıyla işletmelerin bir gün gibi kısa bir sürede maksimum güvenlikle uluslararası para transferlerini gerçekleştirebilmesini sağlayan bir ödeme platformu.
  • MallIQ: Sadakat programları, perakende, e-ticaret uygulamaları ve bankalar için, özellikle GPS’in çekmediği AVM gibi alanlarda sadece mobil telefon kullanarak, kullanıcıların alışveriş alışkanlıklarına ışık tutan konum tabanlı etkileşim ve analitik platformu.
  • Optiyol: Tedarik zincirinin stratejik, taktiksel ve operasyonel kademelerinde yaşanan sorunları matematiksel iyileştirme modelleri ve algoritmaları ile çözen yazılım.
  • Publicfast: Geliştirdikleri benzersiz algoritmalarla, markaları kampanyalarına özel en iyi geri dönüş alabilecekleri doğru blogger’lar ile buluşturan pazarlama ve reklam platformu.
  • Sensfix: Belediyelerin ve kurumsal şirketlerin demirbaşlarının arızalarını nesnelerin interneti ve yapay zeka teknolojileriyle önceden tespit eden konum tabanlı tamir ve bakım hizmeti sunan bulut tabanlı bir blockchain platformu.
  • Smart Mimic: Günlük hayatta kullandığımız çanta, kapı, bisiklet gibi çeşitli nesnelere yerleştirilen minik cihazlarla ve akıllı telefon uygulamasıyla 50’den fazla kullanım alanı bulunan uyarı ve güvenlik sistemi.
  • Verismart: Sosyal medya ve finansal verileri yapay zeka ile analiz ederek ”Müşterini Tanı” (KYC) süreçlerini otomatize eden blockchain tabanlı özgün dijital kimlik tanımlama platformu.
  • Wisboo: Şirketlerin, eğitim kurumlarının ve bağımsız uzmanların kolayca kendi online okullarını ve kurslarını açmalarını ve bu kursların tanıtılarak satış yapılmalarına olanak veren platform.

Hangi girişimler Teknogirişim Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’ndan yararlanabilecek?

Kuveyt Türk ve Vakıf Katılım ortaklığında “Teknogirişim Girişim Sermayesi Yatırım Fonu” kuruldu. İlk biz daha öncesinde ön duyurusunu yapmıştık.

Resmi duyurusunun bugün Borsa İstanbul‘da gerçekleştirilen gong töreni ile yapıldı. Biz de etkinlik alanından paylaşımlar yaptık ve bu fonla ilgili KT Portföy Yönetimi CEO’su Tayfun Özkan, bize fonla ilgili bilgiler verdi. Hangi girişimcilerin faydalanabileceği, yatırım tutarlarının ne kadar olacağını anlattı.

Soft Robotics, operasyonlarını büyütmek için 20 milyon dolar yatırım aldı

Massachusetts merkezli girişim Soft Robotics, bu hafta 20 milyon dolar yatırım aldı. Hassas paketleme robotları üreten şirkete yatırım yapanlar arasında; Scale Venture Partners, Calibrate Ventures, Honeywell Ventures, Tekfen Ventures gibi özel şirketler ve robotik devi ABB vardı.

Peki şirket neden bu kadar ilgi çekti?

Paketleme makineleri şu an endüstriyel rekabette başı çekiyor ve Soft Robotics’in hassas makineleri bu sektöre yeni bir yaklaşım getirdi. Robotik tutucuların kauçuk materyali onların daha yumuşak ve bundan dolayı da hareket kabiliyetlerinin daha fazla olmalarını sağlıyor. Bu da yiyecek paketleme sektörü için uzun zamandır aranan, önemli bir özellik.

Şirket, yeni yılla beraber yeme-içme kategorisinin perakende ve lojistikte aranan yıldızı haline gelmeyi planlıyor. Bunun yanında Yamaha ve Honeywell gibi melek yatırımcıların ilgisi, şirketle ileride bir ortaklığa gidilebileceğine dair beklentilere yol açtı. Doğru hava basıncı uygulaması ile sistem daha katı nesneleri tutabilmek için daha güçlü olabilir ve kısa zamanda bu ortaklık gerçekleşebilir.

Amazon gibi şirketlerin beklentileri nedeniyle Soft Robotics ürün bandını düşük maliyetlerle genişletmeyi amaçlıyor, bunun için ürün taşıma, paketleme gibi hızlı ve tekrar gerektiren yeni tasarımlarla kısa zamanda yatırımcılarının ve meraklılarının karşısına çıkacak.

Tesla, 2018’in ilk çeyrek kazanç raporlarını paylaştı

Tesla bugün 2018 ilk çeyrek kazanç raporlarını 3.4 milyar dolar gelir ile hisse başına 3.35 dolar kayıp ilanıyla paylaştı.

Birinci çeyrekte, Tesla’nın net zararları 784,6 milyon dolar (hisse başına 4,19 dolar) idi. Yani, geliri her zamankinden daha yüksek olmasına rağmen, aynı zamanda rekor kayıplar bildirdi. Eylül 2017’de, Tesla stoğu 389.61 dolarlık bir rekor kırdı.

Bunlar olurken Tesla’nın yatırımcılara yazdığı mektupta, Model 3 üretimine bazı güncellemeler sunarak, Nisan ayında üç hafta boyunca haftada 2,270 araba ürettiğini belirtti.

Aynı zamanda Tesla CEO’su Elon Musk ve CFO Deepak Ahuja herşeyin yolunda olduğuna dair şunları yazdı: “Grafik eğiminin bu aşamasında bile, Model 3 zaten ABD’de en çok satılan orta ölçekli premium sedan olma yolunda ve teslimatlarımız artmaya devam ediyor.”

Yatırımcı mektubunun devamında “Tüketicilere, daha iyi teknoloji, performans ve kullanıcı deneyimi sunarken içten yanmalı motor rakipleriyle karşılaştırıldığında, elektrikli araçların daha cazip olduğunu açıkça göstermiştir.” açıklamaları da yer alıyor.

Model 3 üretim güncellemeleri 

Nisan ayını bitirmeden önce Tesla, iki haftada 4.750 Model 3 aracını üretme rekoru kırdığını belirtti. Yatırımcıya yazdığı uzun mektubunda, “Sonuç olarak bu dünyanın yüksek kaliteli otomobillerini mümkün olan en kısa sürede ve etkin bir maliyetle üretebilen fabrikalara ve mümkün olabildiğince sıfır zararla sahip olmakla ilgilidir” diyor. “Otomasyon stratejimiz bunun anahtarıdır ve her zaman olduğu gibi buna bağlıyız.”

Elon Musk geçmişteki konuşmaların da Tesla’nın Model 3 otomobillerinin üretimi için otomasyona aşırı güvendiğini söylemişti.

Model S ve Model X talebi “çok güçlü” 

Model 3’e çok fazla dikkat edilmiş olmasına rağmen Model S ve Model X’e olan talebin hala oldukça güçlü olduğunu belirtti. Ayrıca ilk çeyrekte beklenenden fazla sipariş talebi aldığı da açıklamalar arasında yer aldı.

Tesla, 2018 için 100.000 teslimat hedefine ulaşması için bu sayının üçüncü çeyrekte artacağını söyledi.Her hamlesi ile dikkatleri üzerine çeken Tesla’nın bu süreci en az zarar ile atlatmasını ve ilerleyen günlerdeki verilerini merakla bekliyoruz.

Teknogirişim Girişim Sermayesi Yatırım Fonu, Borsa İstanbul’da GONG ile duyuruldu

Bugün Borsa İstanbul’da gerçekleştirilen; Kuveyt Türk ve Vakıf Katılım liderliğinde erken aşama girişimler için Teknogirişim Girişim Sermayesi Yatırım Fonu duyuruldu.

Katılım finans esaslarına uygun şekilde portföy yönetimi yapan KT Portföy tarafından kurulan “Teknogirişim Girişim Sermayesi Yatırım Fonu”, 4 Mayıs tarihinde Borsa İstanbul’da gerçekleştirilen Gong Töreni ile faaliyete başladı. Türkiye’nin önde gelen katılım bankaları Kuveyt Türk ve Vakıf Katılım tarafından yatırım yapılan ve bu bağlamda bankacılık sektöründe bir ilk olma özelliği taşıyan Teknogirişim Girişim Sermayesi Yatırım Fonu (GSYF) ile teknoloji, yenilik odaklı ve ölçeklenebilir iş fikirlerinin, katma değer ve nitelikli istihdam sağlama potansiyeli yüksek teşebbüslere dönüştürebilmelerinin desteklenmesi amaçlanıyor. Toplam fon büyüklüğü 10.000.000 TL olan Teknogirişim ile özellikle finansal teknolojiler, sağlık teknolojileri, ulaştırma teknolojileri ve diğer hizmet ve ticaret alanlarında teknolojik çözümler sunan girişim şirketlerine yatırım yapılması planlıyor.

“Teknogirişim GSYF”nin Türkiye’nin geleceğini girişimcilerle birlikte inşa etme hedefiyle kurulduğunun altını çizen KT Portföy Genel Müdürü Tayfun Özkan, “KT Portföy olarak kurulduğumuz ilk günden beri portföy yönetimi sektörüne katılım finans ilkeleriyle farklı ve yenilikçi bir soluk getirmeyi amaçlıyoruz. Bu minvalde katılım finansın ruhundan gelen girişimcilik, ortaklık ve birlikte kazanma kültürünü yaygınlaştırarak hem ülke ekonomisine hem de girişimcilik ekosistemine katkıda bulunmak hedefiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Türkiye’nin önde gelen katılım bankaları Kuveyt Türk ve Vakıf Katılım’ın yatırım yaptığı Teknogirişim GSYF”nin de bu hedefimize önemli bir katkı sağlayacağına inanıyoruz” dedi.

Konuya ilişkin bir değerlendirmede bulunan Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan ise şunları söyledi: “Girişimciliğin Türkiye ekonomisinin gelişiminde oynadığı önemli rolün bilinciyle uzun süredir girişimcilik ekosisteminin içinde yer almak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Türkiye’nin iki Ar-Ge merkezine sahip tek bankası olarak inovasyon ve teknoloji her zaman odağımızda oldu. Girişimcilik de bu ruhla örtüşüyor. Girişimcilik alanındaki ilk adımlarımızı geçen yıl gençlerimizin fikirlerini projelere dönüştürmelerine aracılık eden ilk “Hackathon”umuzu düzenleyerek attık. Ardından da 2017 Eylül ayında teknoloji odaklı, ölçeklenebilir iş fikirlerine sahip girişimcilerin, proje fikirlerini sürdürülebilir bir modelde ve ayrıca hızlı bir şekilde ticari faaliyete dönüştürmelerini sağlamak amacıyla “Lonca Girişimcilik Merkezi”ni kurduk. Teknogirişim GSYF’ye yaptığımız 5 milyon TL yatırımın ülkemiz ve girişimcilerimiz için hayırlı olmasını diliyoruz.”

Vakıf Katılım Genel Müdürü İkram Göktaş ise şöyle konuştu: ““Vakıf Katılım olarak Türkiye’nin geleceğinin dijitalleşmeden geçtiğine inanıyoruz. Bu sebeple kuruluşumuzdan itibaren dijitalleşmeyi ve teknolojiye yatırım yapmayı temel stratejimiz olarak belirledik. Bu doğrultuda henüz ikinci yılımız dolmadan bir Ar-Ge Merkezi kurarak ülkemiz için katma değeri yüksek projeler üzerinde çalışmalara başladık. Biz, eğer gerekli fırsatlar ve destekler verilirse ülkemizdeki girişimcilerin çok başarılı projelere imza atacağına, dünya çapında markalar çıkaracağına inanıyoruz. Bu düşünceyle, hiç zaman kaybetmeden üzerimize düşen ilk adımı atarak Teknogirişim Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’nu Kuveyt Türk ile birlikte kurduk. Katılım Bankacılığı sektörünün iki önemli temsilcisinin işbirliği ile hayata geçen bu fon, Türkiye’de Katılım Finans’ın gelişmesinde önemli bir yapı taşı olacaktır.”

Albaraka Türk’ten Avrupa’da faizsiz dijital bankacılık hizmeti: Insha

Dünyanın en iyi katılım bankası olma vizyonu hedefiyle adımlar atan Albaraka Türk, katılım bankacılığını küresel anlamda geliştirmek amacıyla Avrupa’da şubesiz ve tamamen dijital katılım bankacılığına ilk adımını Insha ile attı.

Albaraka Türk Genel Müdürü Melikşah Utku: “Yurtdışında dijital katılım bankacılığı alanındaki ilk adımını attığımız şubesiz ve tamamen dijital bankacılık uygulaması olan “Insha”, aynı zamanda Türkiye katılım bankacılığında da bir ilk olma özelliği taşıyor.”

Almanya Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu BAFIN tarafından tam bankacılık lisansı verilmiş olan Berlin merkezli finansal teknoloji firması Solarisbank AG’nin ana bankacılık altyapısı üzerine inşa edilen bankacılık hizmet kanalları ve modüler yapısıyla “Insha” önce Almanya’da sonrasında ise kıta Avrupa’sında katılım bankacılığı hizmetleri vermeyi hedefliyor.

Insha ilk etapta banka hesabı açma, hesap yönetimi, debit kart, ödemeler ve para transferi gibi temel bankacılık hizmetleri verecek. İkinci aşamada katılım bankacılığının temel ürünlerini sisteme dahil etmeyi planlayan Albaraka Türk, nihai aşamada ise bankacılık lisansı alarak katılım bankacılığını hem dijital hem geleneksel kanallardan Avrupa’da yaymayı hedefliyor.

Fiziksel evrak ve şubeye gitme zorunluluğu ortadan kalkıyor

Tamamen dijital süreçler ve dijital ürünlerden meydana gelen Insha fiziksel evrak ve şubeye gitme zorunluluğunu ortadan kaldırarak birkaç dakika içinde hesap açma imkânı sunuyor. Insha, sadece finansal hizmetler sunun bir uygulama değil, aynı zamanda kullanıcılarının günlük hayatlarına odaklanarak onlara hayatlarını kolaylaştıracak bir dizi uygulama da sunacak. Insha ilk aşamada Almanca, Türkçe ve İngilizce dillerinde müşterilerine seslenecek olup, ilerleyen dönemlerde Arapça’yı da dil listesine eklemeyi planlıyor.

Çin’in elektrikli otobüs sayısı Amerika’yı geride bıraktı

Çin, kendi deyimi ile geleceğin ‘yeni enerjisi’ için çalışmalarını hızlandırdı. Ülkenin güneydoğusunda yer alan Shenzhen şehrinde, geçen hafta tamamlanan hattın tamamı elektrikli araçlardan oluşuyor. Şehrin filolarındaki elektrikli otobüs sayısı, Amerika’daki Clean Technica adlı ulaşım şirketinin otobüs sayısını geride bıraktı.

Çin, Shenzhen şehrini 2009 yılında ulaşım için pilot şehir olarak seçmişti. Shenzhen Ulaştırma Komitesi 27 Aralık’tan itibaren sahip oldukları 16.359 otobüsün tamamının elektrikli modellere dönüştüğünü bildirdi. Ayrıca, şehrin tam 17.000 taksisi var ve %63’ü zaten elektrikli. Çin, şimdi ise bu şehirde var olan elektrikli ulaşım ağını tüm ülkeye yaymayı planlıyor.

Kaynak: Datawrapper

Ülke, elektrikli araçlarını piyasaya sürmek için yerli elektrikli araç üreticisi olan BYD’ye güveniyor. Şirket, Çin otomobil pazarının tam %20’sine sahip.

ABD’deki tipik bir binek otomobil yılda birkaç yüz depo akaryakıt alırken; otobüsler, çöp kamyonları ve kargo araçları binlerce depo dizel yakıt tüketiyor bunun yanında yıllık bakımlarıyla beraber yüksek maliyetlere sebep oluyor. Yetkililer, otobüslerde kullanılacak olan bataryaların yüksek maliyetlerini ise, daha az bakım ve düşük akaryakıt ihtiyaçları ile dengelemeyi planlıyor.

Elektrikli araçlara geçiş süreci ABD ve Avrupa’da, Çin’e nazaran daha yavaş ilerliyor. Los Angeles Antelop Valley Ulaşım önümüzdeki 5 yıl boyunca 85 BYD elektrikli otobüsü satın alarak ABD’deki ilk elektrikli araç filosuna sahip olmayı amaçlıyor.