Ana Sayfa Blog Sayfa 939

İlköğretim öğrencilerinden saksıdaki nem oranına göre çiçek sulama robotu

Seyahate çıkarken yaşadığımız en önemli sorulardan biri de evdeki bitkilerle kimin ilgileneceği. Paniğe gerek yok! Dilediğiniz zaman dilediğiniz uzunlukta tatile çıkabilirsiniz.

İlköğretim öğrencileri Mehmet Akif Duman ile Fırat Karataş’ın icat ettiği robot sayesinde toprağın içine yerleştirilen nem sensörü toprağın nemini her salise sorguluyor. Sorgu sonuçlarını sistemin beynine gönderiyor. Beyin de sorgu sonuçlarına göre motora talimat vererek saksıya su pompalanmasını sağlıyor.

Eğer nem 600’den büyük ise sula; 600’den küçük ise tekrar sor!

“Eğer nem 600’den büyük ise sula; 600’den küçük ise tekrar sor” şeklinde bir yazılımla çalışan sistem, bitkinin su ihtiyacını anlayıp ona göre suluyor. Gerekmediği halde çiçeğe su verip köklerinin çürümesine yol açmıyor.

Sponsor arayan genç mucitler, her eve lazım icatlarının seri üretimini yaparak yurtiçi ve yurtdışında satışa sunmayı planlıyor.

Microsoft, Surface Hub 2’yi duyurdu

Surface Hub‘ı hatırlıyor musunuz? Aslında çoğumuz onun var olduğunu bile unuttu. Buna rağmen Microsoft, uzun süredir Surface Hub’ın ikinci versiyonu üzerinde çalıştıklarını duyurdu. Şirket henüz etkileşimli ekranlar için herhangi bir fiyat bilgisi paylaşmadı, ancak 2019’dan önce kullanılamayacağını biliyoruz. Tabi ki seçili müşteriler bu yıldan itibaren Surface Hub 2‘yi test etme şansına sahip olacak.

Genel olarak Surface Hub;

Surface Hub, içinde video konferanslarından, belgeler ile ortak çalışma yapabilmeye kadar birçok fonksiyonu barındıran, aşırı pahalı bir dijital beyaz ekran. Microsoft, Fortune 100 listesindeki şirketlerinin yarısı da dahil olmak üzere Surface Hub kullanan yaklaşık 5.000 şirket olduğunu açıkladı.

Şirket yeni çıkaracağı ekranların göreceği ilgi konusunda henüz net bir fikre sahip değil. Ama ikinci bir versiyon üzerinde çalışmak için yeterli ilgi var gibi görünüyor. Sonuç olarak Surface Hub; içinde Windows 10’u barındıran, dokunmatik dev bir ekran. Ayrıca özel Stylus Pen eklentisi ile kullanılabiliyor. Yani aşırı bir ilgi görmese bile iş dünyasının ihtiyaç duyduğu bir araç.

Önceki sürümle karşılaştırıldığında, Microsoft, çerçeve boyutlarını önemli ölçüde düşürdü. Artık modern 50,5 inç boyutunda, 4K+ çözünürlüğündeki bir TV ekranına benziyor. Beklenenin aksine VideoCam özelliği maalesef artık ekranda yok. Bu özelliği kullanmak isteyen kurumlar harici bir kamera ile ekrana bağlanmak zorunda.

En ilginç kısmı ise video konsept özelliği. Bir duvara asabilir, Surface Hub’ları bir araya getirerek daha büyük bir ekran oluşturabilirsiniz. Kullanıcılar artık sisteme parmak izlerini okutarak erişebilirler ki bu özellik tüm kişisel belge ve verilerin gizliliğini koruyabilir.

Microsoft, konu bilgisayarlara geldiğinde ibreyi arttırmaya çalışıyor, bu şirketlerin iş akışına uyabilecek önemli bir faktör. Şirketin bu alanda hala durmadığını görmek ise ilginç. Microsoft, yeni fikirlerle kamuoyunun karşısına çıkabiliyorken en önemli rakibi Mac ise hala önemli bir gelişme kaydedemedi.

Dofo ile milyonlarca alan adı bilgisine kolayca ulaşabilirsiniz

Dofo.com, “Alan adlarını keşfedin, İnterneti keşfedin!” sloganıyla 330 milyona yakın alan adının bilgisini yeni bir deneyimle kullanıcılara sunuyor. Kullanıcılar istedikleri alan adına ait tüm bilgilere kolay ve ücretsiz bir şekilde erişilebiliyor.

Dofo.com, internetin anahtarı olan alan adları için özelleşmiş bir arama platformu. Her gün alan adlarına dair milyarlarca veriyi analiz eden Dofo, bu bilgileri en sade ve anlaşılabilir şekilde sunuyor. Farklı girişimlerin belli bir ücret karşılığında sunduğu bilgilere de Dofo.com’da ücretsiz şekilde ulaşılabiliyor. Dofo, sunduğu detaylı bilgilerin yanı sıra, alan adı kaydı ve alan adı satışı için kullanıcılarını en doğru adreslere yönlendiriyor.

Alan adı sektöründe deneyimli bir ekip tarafından hayata geçirilen Dofo, uluslararası alanda taşları yerinden oynatma potansiyeline sahip. Dofo.com Kurucu Ortağı ve CEO’su Macit Tuna, Dofo’nun hangi probleme çare olduğunu kısaca şöyle açıklıyor;

Son kullanıcıların alan adı bilgilerine erişmesinin önünde çeşitli zorluklar vardı. Bilgiler dağınık ve teknik bir dille sunuluyor, üstelik bazı bilgilere ulaşmak için ücret ödenmesi gerekiyordu. Alan adı sektörüne yıllardır emek veren biri olarak ben de bu zorlukları bizzat yaşadım. Dofo.com’u işte tüm bu sorunları çözmek için geliştirdik. Bir yıllık çalışmayla çok hızlı, kolay ve tamamen ücretsiz bir arama platformu ile karşınızdayız.

Dofo.com’da neler yapılabilir?

Dofo.com’da alan adlarına dair merak edilen bir çok bilgiye kolayca ulaşılabiliyor. Herhangi bir alan adının kayıt durumu, kayıtlı ise kimin adına kayıtlı olduğu, alan adının kayıt tarihi, alan adı sahibinin diğer alan adları vb. bir çok bilgiye tek aramayla erişilebiliyor. Dofo, aranan alan adı kayıtlı değilse en uygun kayıt firmasına; alan adı satışta ise ilgili pazar yerine yönlendiriyor.

Dofo.com’un kullanıcılarına sunduğu en önemli özellik ise gelişmiş arama özelliği. Kullanıcılar istediği kelimeye, uzantıya ve satış durumuna göre sorgulama yapabiliyor. Tüm bu özellikler, Dofo’nun sadece whois sorgusuna veya kayıt / satış hizmetlerine odaklanan diğer girişimlerin önüne geçmesini sağlıyor.

“Milyarlarca veri işliyoruz”

Alan adı sorgulamalarında akla gelen ilk platform olmayı hedeflediklerini söyleyen Macit Tuna alan adı sektörü hakkında şu bilgileri paylaşıyor:

“Alan adı pazarı, veri ve işlem hacmi açısından oldukça büyük bir sektör. Biz de Dofo’da en yeni veri işleme araçlarıyla her gün milyarlarca veriyi işliyor ve analiz ediyoruz. Şu anda 30 milyondan fazla alan adının satışta olduğunu görüyoruz. Her gün binlerce alan adı yeni sahiplerini buluyor. Günlük kaydedilen yeni alan adı sayısı ise 300 bini geçiyor. Diğer yandan her gün 200 bine yakın alan adı yenilenmediği için siliniyor. Ekip olarak amacımız bu hızlı ve hareketli sektörün nabzını en iyi şekilde tutmak.”

Kapalı beta sürecinde yüzlerce kişi tarafından test edilen ve ilk sadık kullanıcılarını kazanan Dofo.com, Mayıs 2018 itibariyle tüm kullanıcılara hizmet veriyor. Dünyanın en büyük alan adı forumu NamePros’ta paylaşılan olumlu geri bildirimler, Dofo’nun doğru zamanda doğru yerde olduğunu gösteriyor.

Dofo, yakında yayına alacağı alan adı takip etme özelliği, kayıt firması sayfaları ve çoklu dil desteğiyle kullanıcılara sunduğu hizmeti bir üst seviyeye taşıyacak.

WhatsApp, grup konuşmalarını kolaylaştırmak için yeni güncelleme getirdi

WhatsApp’a günümüzde mesajlaşmak için en çok kullanılan uygulama diyebiliriz. Hali hazırda grup konuşması yapabildiğimiz uygulama yeni güncellemesi ile bu konuşmaları kolaylaştırmayı planlıyor.

Eğer Slack kullanıcısıysanız güncelleme size pek de yabancı gelmeyecektir. Slack’de bir mesaja etiketlendiğinizde yada mesajınıza cevap verildiğinde bunları kolayca görebilme şansınız var. Tek bir tıklama ile yapabildiğiniz bu işlem artık Whatsapp’a da geldi.
Öncesinde size verilen mesajı kaçırma ihtimaliniz çok yüksekti çünkü grup konuşmaları bazen tam bir karmaşa olabiliyor. Ama yeni güncelleme ile ekranınızda göreceğiniz “@” işareti ile etiketlendiğiniz mesajları kolayca görebileceksiniz.

WhatsApp her ne kadar mesajlaşma konusunda en önde olsa da, grup konuşmalarına getirdiği bu kolaylıkla şirket içi çalışma gruplarında daha çok tercih edilebilir olmayı hedefliyor.

Rackspace, hizmet kalitesini RelationEdge ile arttırıyor

Rackspace, sağladığı kaliteli hosting hizmetini, Salesforce SaaS uygulamalarını işletmelerin yönetmesini sağlayan RelationEdge şirketini satın alarak daha kaliteli hale getiriyor.

Rackspace geçtiğimiz yıl kurumsal uygulama yönetim hizmeti sağlayan TriCore‘u satın alarak hizmet alanını genişletmişti ve kalite konusundaki kararlılığı RealationEdge‘i satın alarak daha ileri taşıdığını da bu adımla gösterdi. Sürdürdükleri politika sayesinde daha fazla alt yapı yönetimi sağlamak isteyen kullanıcılar Rackspace’in müşteri kitlesini oluşturuyor.

Geniş müşteri ve çalışan sayısına sahip olan RelationEdge neden satıldı?

RelationEdge kurucusu ve CEO’su Matt Stoyka “Çok az fonla organik olarak muazzam bir miktar elde ettik, avantaj sağlayabileceğimiz alanda büyük bir fırsat var ama bunu yapmak için mevcut olandan daha fazlasına ihtiyacımız vardı, halkımız ve şirketimiz için doğru yeri bulmamız gerekiyordu.

Benzer bir kültür ve misyona sahip farklı şirketlerin birleşerek işleri ileriye taşımadaki bir başka örneği olan bu iki şirket, bundan sonraki yoluna RelationEdge markası kalarak devam edecek.

Rackspace şirketi mevcut liderliği altında önemli ölçüde bağımsızlıkla işletmeyi yürütmeyi planlıyor. Brossard, bunun nedeninin RelationEdge’ın mevcut marka bilinirliği olduğunu belirtti.

KryptEd kurucu ortağı Altuğ Öztürk ile yeni girişimini ve blockchain konuştuk

KryptEd kurucu ortağı Altuğ Öztürk ile yeni girişimini ve blockchain konuştuk. Bize girişimini detaylı olarak anlatan Altuğ, blockchain teknolojisi ve kripto paralarla ilgili de sorularımızı yanıtladı.

Aklınızda sorular varsa, yorum bölümüne yazabilirsiniz.

Albaraka Garaj ikinci dönemi için girişim başvuruları açıldı

Albaraka Türk’ün yenilikçi projelere sahip girişimcileri desteklemek üzere geçtiğimiz yıl kurduğu ve katılım bankacılığı alanında dünyanın ilk startup hızlandırma merkezi olma özelliği taşıyan Albaraka Garaj’da, ikinci dönem başvuruları başladı. Yenilikçi projelere sahip girişimcileri desteklemek, onlara yol göstermek hedefinde olan Albaraka Türk, yenilikçi fikri veya projesi olan, inovatif düşünen ve destek bekleyen girişimcileri Albaraka Garaj’a davet ediyor. Başvurunuzu bu bağlantıdan yapabilirsiniz.

Son Başvuru: 17 Haziran 2018

Albaraka Garaj’a başvurmak isteyen girişimciler, 17 Haziran 2018 tarihine kadar, albarakagaraj.com adresinden başvuruda bulunabilir. Uzman ekipler tarafından değerlendirmeden geçen girişimciler, davet edilerek jüri önünde projelerini anlatmaları sağlanıyor. Jüri onayından geçen projeler desteklenerek Albaraka Garaj’ın sunduğu imkanlardan faydalanabiliyor. Program dahilinde finansal desteğin yanı sıra danışmanlık hizmetleri de veriliyor.

Sunulan desteklerin tamamı karşılıksız ve herhangi bir hisse talep edilmiyor.

Katılım bankacılığı iş modelleri üzerine finansal teknoloji projesi bulunan girişimciler için ayrı bir hizmet veriliyor.

Albaraka Garaj’da ön plana çıkan projeler;

  • Finansal Teknolojiler,
  • İslami Finans Girişimleri,
  • Ödeme Teknolojileri,
  • Nesnelerin İnterneti,
  • Eğitim teknolojileri,
  • Büyük Veri,
  • Blockchain,
  • Mobil İş Modelleri,
  • Saas,
  • Reklam teknolojileri,
  • Kitle Fonlama,
  • Analitik Modelleme,
  • Yapay Zeka,
  • Chatbot,
  • Sigorta Teknolojileri, olarak sıralanıyor.

Değerlendirmede kriterleri arasında; girişimin ilk aşaması olan asgari uygulanabilir ürün veya hizmeti gerçekleştirmiş olması, ölçeklenebilir bir iş modeli, pazar potansiyeli ve güçlü bir gelir modeli gibi özellikler ön plana çıkıyor.

“İş fikirlerini ticari başarıya ulaştırıyor”

Bu yıl da yoğun başvuru olması beklenen Albaraka Garaj’da hedef gelecek vadeden projeleri ekonomiye kazandırmak. Başvuruda bulunan girişimci ve girişimci adayları, farklı proje ve ihtiyaçlarına göre özel olarak tasarlanan 12 haftalık yoğun bir mentorluk ve eğitim sürecinden geçiriliyor. Bu eğitimler ile girişimcilerin iş fikirlerini ticari başarıya ulaştırmaya amaçlayan Albaraka Türk; açık fikirli ve hayallerini gerçekleştirmek için gerekli motivasyon ve yeteneğe sahip, yenilikçi, teknoloji tabanlı ve ölçeklenebilir ürün ya da hizmet geliştiren ve bu girişimlerini büyütmeyi hedefleyen girişimcilere Albaraka Garaj’ın imkanlarını sunuyor.

Küresel enerji tesisi yazılımlarındaki kusur, kritik altyapı risklerini ortaya çıkarıyor

Kritik altyapı endişeleri dünyanın her yerinde hala gündemdeki yerini koruyor. Bu hafta güvenlik firması olan Tenable, küresel enerji yönetimi firması Schneider Electric tarafından kullanılan iki yazılım programındaki güvenlik açığını ortaya çıkartan bir araştırma yayımladı.

Bu araştırmayı yayımlamadan önce, bu açıkları Schneider Electric’e bildirip sistemlerini güncellemelerine rehberlik ederken; firmanın etkilenmiş yazılımlardaki güvenlik açıklarını kapatmasına imkan tanıdı.

Tenable CPO’su Dave Cole, “Kuşkusuz ki bu ciddi güvenlik açığı keşfi, organizasyonlar ve devlet kuruluşları için kritik altyapı güvenliğinin gündemde olduğu bir anda ortaya çıktı.” dedi. Ayrıca bu güvenlik açığının kısmen bilgi ve operasyon teknolojilerinin yeni kesişimlerinde bulunduğunu ekledi.

 Tenable bu kusurun, InduSoft Web Studio ve InTouch Machine Edition yazılımlarında bulunduğunu ve yazılımda uzaktan kod yürütmenin mümkün olduğunu açıkladı.

Bu yasal boşluk, kötü amaçlı kodun uygulanmasına izin vererek, hackerların bu etkilenmiş yazılımları kullanan herhangi bir tesise üst düzeyde erişimine neden olabilir.

Günümüzde kritik altyapı saldırıları yükselişte olup, bu saldırılar çarpıcı sonuçlara yol açabilir. Bir nükleer tesis veya güç şebekesinden taviz vermek istisnai sonuçlara yol açarken, saldırılar genellikle hackerların daha az riskli sistemlerde kullandıkları kural kitabını takip eder.

Saldırganlarla alakalı bilinmesi gereken en önemli şey ise saldırganların bir açığa ulaştıkları zaman ilk hedefleri uzun vadeli erişimin sağlanabileceğinden emin olmaktır.

Firmalar kritik altyapıyla ilişkili cihazlardan taviz vermeleri durumunda kendilerini tehlikede bulacaklardır. Yani, erişimi daha kolay hale getiren herhangi bir kusur ciddi bir endişe kaynağıdır.

Temizmezar.com: Kapsamlı mezar bakım hizmeti sunan girişim

İçerisinde yüksek teknoloji barındırmasının yanı sıra, karşımıza zaman zaman çözüm odaklı ve ticarileşmesi hızlı olan girişimlerin çıktığını da görebiliyoruz. Bunlardan biri ise Temizmezar.com.

Temizmezar.com: Temizlenmesinden, çiçeklendirmeye, taş döşemeye kadar bir çok hizmeti içerisinde barındıran, kısacası kapsamlı bir mezar bakım hizmeti sunan online girişimdir. Aldığımız bilgilere göre özellikle, yurt dışında yaşayıp sevdiklerinin mezar bakımını yapamayan kişilerden yola çıkılarak hayata geçirildi.

3 paket seçeceği olan Temizmezar’ın web sitesine girdiğinizde size uygun olan paketi seçiyorsunuz, gerekli (il, ilçe, mezarlık yeri, pafta-ada no vb.) alanları doldurduktan sonra hizmeti satın alıyorsunuz. Mezar alanına gitmenize gerek kalmadan tüm bakım işlemleri gerçekleşiyor. Mezarın son haline ise, bakımı yapan kişilerce panel üzerinden yüklenen fotoğraflar ile ulaşabiliyorsunuz. Taşın rengine, çiçeğin cinsine kadar bir çok seçim de yapabiliyorsunuz.

Bu girişim Bahattin Öktemer ve bir yazılımcı ile İstanbul’da kuruldu, çalışmalarına da bu ay (Mayıs 2018) başladı. İlk aşamada sadece İstanbul il sınırları içerisindeki mezarlarda hizmet vermeyi planlıyor. Yakında Anadolu’ya açılmak istiyor.

Kurucu ortak Öktemer: “İlk etapta yurt dışında yaşayıp, ülkemizi sık sık ziyaret edemeyen vatandaşlarımızın kolayca sevdiklerinin mezarlarını bize emanet edebileceği bir uygulama olarak konumlandırıyoruz.” açıklamasında bulundu.

Öktemer fikrin ilk çıkış noktasını iş şu şekilde anlatıyor: “Benim için hayatımdaki en önemli kadın anneannemdi ve kendisi 1996 yılında vefat etti. O günden sonra hep mezarıyla ilgilenmek, vefamı göstermek istedim ki mezarının Topkapı’da olmasına rağmen hayat koşuşturması, güncel yoğunluk gibi durumlardan maalesef ilgilenemedim ve içimde hep bir uhde kaldı. Sonrasında keşke böyle bir iş olsa da sevdiklerimizin mezarlarını temizletip, bakımını yaptırabilsek diye düşünürken bir anda durup bunu neden ben yapmayayım dedim ve fikrimi hayata geçirmeye karar verdim.

Biz de Türkiye’deki girişimleri paylaşmaya devam edeceğiz.

Bayer, Türkiye’deki startup ekosisteminin haritasını çıkaracak

Türkiye’de 60 yılı aşkın süredir İlaç, Tüketici Sağlığı, Hayvan Sağlığı ve Tarım Ürünleri alanında faaliyet gösteren Bayer, bu alanlardaki yenilikçi ve yaratıcı çözümlere odaklanmaya devam ediyor. Bayer, iş dünyasına yeni bir soluk getiren ve rekabeti yaratıcı bir şekilde yükselten Startup şirketlerini, 2018’de hayata geçen Grants4Apps Turkey Girişim Hızlandırma Programı gibi, uzun süredir uygulanan programlar ve çalışmalar ile destekliyor.

İnovasyonun tüm iş dünyasında etkili bir şekilde yaşatılması ve yaygınlaştırılabilmesi için hâlihazırda sağlık dikeyinde Türkiye’de kurulan Türk Start-up şirketlerinin tanıtılması amacıyla Bayer, bu şirketlerin tek bir görsel üzerinde isim ve logoları ile yer alacağı ve belli mecralarda paylaşılacağı bir çalışma hazırlıyor.

Startup’ınızı siz de gönderin!

Bayer, sağlık dikeyinde Türkiye’deki Start-up’ları bu çalışmada yer almaya davet ediyor. Yer almak isteyen firmaların yasal logo, şirket unvanı ve çalışma alanını [email protected] adresine göndermesi gerekiyor.

Bu firmaların unvan ve logoları, Türk Start-up şirketlerini tanıtmak amacıyla Bayer Türk tarafından hazırlanan listede yer alacak ve söz konusu liste yazılı ve görsel basında, sosyal medyada ve pek çok farklı mecra ve alanda paylaşılacak.