Ana Sayfa Blog Sayfa 910

Apple 1 trilyon dolar değere ulaştı

Sonunda beklenen gerçekleşti. Google’ın yarışa dahil olmasının ardından Apple da 1 trilyon dolar değerleme yarışında sona geldi. Bu sayede 1 trilyon dolara ulaşan ilk teknoloji şirketi oldu. Bu hafta elde edilen kazançtan sonra Apple’ın hisse fiyatı NASDAQ Borsası’nda 207.05 dolar dolaylarında işlem görmeye başladı.

Akıllı telefon satışlarının durulmaya başladığı şu zamanlarda bile şirket ürettiği iPhone X’ler sayesinde satış rakamları artıyor. Öyle ki, satışlar %1 oranında artmış gözükse de Apple’ın toplam geliri %20 oranında arttı. iPad satışları zaman zaman iniş çıkış yaşasa da Mac satışları devamlı olarak düşmeye başladı.

Fakat önümüzdeki birkaç sene içerisinde Apple tüm kurumsal şirketlerin önemli bir parçası olmayı hedefliyor. Bunu düşünmesindeki en önemli etken ise şirketin tüm hizmetlerinin (Apple Music, iCloud, Apple Pay gibi) giderek popülerleşmesi. Kullanımları sürekli artan bu hizmetler şirkete bu sene 9.6 milyar dolar gelir kazandırdı. Hizmetlerin yanı sıra iPhone satışları Apple’ın en önemli kazanç kapısı.

Apple yıllardır piyasa değeri konusunda dünyanın en büyük şirketlerinden biri oldu. Bunu sürdürmek için ise günden güne gelişiyor. Fakat bu kazançlar günden güne antitröst (rekabet hukuku) sorunlarına neden oluyorlar. Yani şirketler yeri geldiğinde ekonomik ve politik olarak güçlerini kullanabiliyorlar. Örnek vermek gerekirse Mark Zuckerberg ABD’deki 2017 seçimlerini etkilemekle yargılanmıştı. Apple CEO’su Tim Cook ise birçok siyası liderden daha güçlü konumda. Biz yine de teknoloji devlerinin bu güçlerini iyiye kullanmasını umalım.

Anonim, sesli ve canlı sohbet uygulaması: BlindID

Geçtiğimiz günlerde yatırım aldığını açıkladığımız BlindID kurucu ortağı Adil Zehir ile girişimi üzerine güzel bir röportaj yaptık. Bize girişimiyle ilgili faydalı bilgiler verdi.

Yatırım imzalarının atıldığı fotoğraflar egirişim tarafından çekilmiştir. Biz ekosistemin kalbinden, haberin kaynağından sizlere içerik üretiyoruz.

Albaraka Türk’ün şubesiz dijital bankacılık hizmeti Insha, Almanya’da kullanıma sunuldu

Albaraka Türk’ün Mayıs ayında projesini duyurduğu faizsiz dijital bankacılığın yeni yüzü “insha” Almanya’da kullanıcıların hizmetine sunuldu. Şubesiz ve tamamen dijital bankacılık hizmeti olan insha uygulamasını App Store ya da Google Play’den indirebilirsiniz.

insha, ilk etapta Almanya’da, ilerleyen dönemlerde ise kıta Avrupa’sında dijital katılım bankacılığı hizmetleri verecek. Kullanıcılar, bankaya gitmeden, çok kısa bir sürede herhangi bir evrak imzalamadan ücretsiz bir şekilde hesap açabilecekler. Ayrıca insha uygulamasına sahip olanlar, ATM’lerden ayda üç defa çekim ücreti ödemeden para çekme, SEPA (Single Euro Payments Area) bölgesinde 10 adete kadar ücretsiz para transferi, Mastercard altyapılı insha Debit Kart ürününden de ücretsiz olarak yararlanabilecek.

Tamamen dijital süreçler ve dijital ürünlerden meydana gelen insha fiziksel evrak ve şubeye gitme zorunluluğunu ortadan kaldırıyor. Finansal hizmetlerin yanı sıra kullanıcıların günlük hayatlarına da odaklanarak hayatı kolaylaştıran bir dizi hizmet de sunan insha, kullanıcılarına Almanca, Türkçe ve İngilizce dillerinde sesleniyor. İlerleyen dönemlerde Arapça da dil listesine eklenecek. Kullanıcılar insha uygulamasına Appstore ve Google Play’de uygulamayı indirerek erişebiliyor. www.getinsha.com web adresinden de ürün ve hizmetler ile ilgili detaylı bilgi alabiliyorlar.

“Avrupa pazarına giriş stratejisinin ilk adımı”

insha projesinin Avrupa pazarına giriş stratejilerinin ilk adımı olduğunu belirten Albaraka Türk Genel Müdürü Melikşah Utku, “Albaraka Türk olarak dünyanın en iyi katılım bankası olma vizyonumuz doğrultusunda dijitalleşmeye önemli yatırımlar yapıyoruz. Bunun bir yansıması olarak hayata geçirdiğimiz insha projesinin ilk adımını 20 milyon Müslümanın yaşadığı Avrupa’da atmaktan son derece mutlu ve gururluyuz. Gerek Avrupa’da yaşayan Türk vatandaşlarımızın gerekse diğer ülke Müslümanların yaşadığı bankacılık sorunlarına bir çözüm getirmek, dünyanın en iyi katılım bankası olma vizyonumuzu bir adım daha ilerletmek ve en önemlisi de katılım bankacılığını küresel anlamda geliştirmek amacıyla “insha” gibi yenilikçi bir uygulama hayata geçiriyoruz.” açıklamasında bulundu.

“Yenilikçi insha Uygulaması ile hayatı kolaylaştıracağız”

Tamamen dijital süreçler ve dijital ürünlerden meydana gelen insha uygulamasının fiziksel evrak ve şubeye gitme zorunluluğunu ortadan kaldırdığını ifade eden insha Yönetici Direktörü Yakup Sezer, “insha ile kullanıcılara finansal ihtiyaçlarını birkaç dakika içerisinde çözme imkânı sunarken, aynı zamanda kullanıcılarının günlük hayatlarına odaklanarak onlara hayatlarını kolaylaştıracak bir dizi uygulamayı da adım adım hayata geçirmeyi hedefliyoruz. insha kullanıcıları bu yenilikçi yaklaşımla hem finansal hizmetlerini kolayca karşılayabilecek hem de arkadaşlarıyla sohbet eder gibi sıcak ve samimi destek alabilecekler.” dedi.

GSEA yarışmasında Türkiye’yi temsil eden Berat Kjamili, Sosyal Girişimcilik ödülünü kazandı

Entrepreneurs’ Organization (EO) Türkiye girişimcilik iklimini geliştirmeye yönelik çalışmalarına devam ediyor. EO Türkiye’nin organize ettiği Global Student Entrepreneur Award’ın Türkiye ayağını kazanan genç girişimci Berat Kjamili, 2000 öğrenci girişimcinin başvurduğu, 54 ulusal şampiyonun finale katılmaya hak kazandığı Global Student Entrepreneur Award’da EO Türkiye’yi temsil etti. Kjamili, girişimi Q Zenobia ile 56 ülkeyi geride bırakarak, en prestijli ödüllerden biri olan Sosyal Girişimcilik Ödülü’nü kazandı.

Ayrıca, Avrupa’daki girişimlerin yaşadığı zorlukların üstesinden gelmek için çalışan ABD Merkezli program YTILI programında Kaan Akın ve Berat Kjamili‘nin Türkiye’yi temsil edeceğini de paylaşmıştık.

Gençlerin girişimciliğe yönlendirilmesinde en kapsamlı yarışma: GSEA

1998’den beri organize edilen GSEA, öğrenim süresi içinde kendi işini kurmuş öğrencilere yönelik en kapsamlı uluslararası yarışma olma özelliğini taşıyor. Yarışmaya lise, üniversite ve lisansüstü seviyesinde öğrenim gören kişiler katılabiliyor. Öğrencilik yaşamı süresince, inovatif, karlı, sosyal sorumluluk sahibi ve etik standartlara uygun şirketler kurarak onları işleten kişileri küresel anlamda görünür kılmak ve böylece daha çok öğrencinin girişimciliği bir kariyer rotası olarak benimsemesini sağlamak amacıyla düzenleniyor. GSEA, öğrenci girişimcileri global rakipleri ile bir araya getirerek, onlara erken evrede kendini geliştirme, medyada yer alma ve para ödülü kazanma imkanı sunuyor.

EO Türkiye, gençleri girişimciliğe teşvik ediyor

EO Türkiye’nin girişimine sağladığı katkıları aktaran Sosyal Girişimcilik Ödülünü kazanan Berat Kjamili, “EO ile tanışmam Küresel Öğrenci Girişimci ödüllerinin Türkiye ayağına katılmam ile başladı. EO Türkiye tarafından, en iyi öğrenci girişimci seçilip Kanada finallerinde Türkiye’yi temsil etmeye hak kazandım. Kanada finallerinde EO Türkiye başkanı Arhan Kayar ve ekibi de beni bizzat destekledi. Sosyal Girişimcilik Ödülü ile ise Türkiye’ye geri döndük. Dünyadaki iş dünyası içerisinde, böylesine büyük bir deneyime, güce ve etkiye sahip bir kurumdan bu ödülü almak benim için büyük onur ve motivasyon kaynağı oldu.” dedi

Q Zenobia big data (büyük veri) analizleri ile yabancı uyrukluların sorunlarını tespit ediyor

Mülteci merkezi” olarak çalışan mobil uygulama Q Zenobia’nın yaratıcısı Berat Kjamili girişiminin anlatırken yabancı uyrukluların problemlerine çözüm geliştirilmesinin önemini vurguluyor. “Bugün Türkiye’de 3,5 milyon kayıtlı yabancı uyruklu kişi var. Bunlara ek olarak 2 milyon kişinin daha olduğu tahmin ediliyor. Bu kişilere yönelik çıkarılan yasalar, bu kişilerin hakları, iş imkanlarına erişimleri, sağlık, eğitim, vb. hizmetlere erişimleri gibi alanlarda kimi belirsizlikler söz konusu. Kısacası içinde bulunduğumuz bilgi çağında, yabancılar, sığınmacılar ve mültecilerle ilgili “bilgi” eksik. Q Zenobia bu sorunu kendine temel alıyor ve bilgi kirliliğinin önüne geçmek için günümüzün önemli tekniklerinden big data analizlerini kullanıyor. Bu analizler ile bu kişilerin ihtiyaçlarının görünürlüğünü artırmayı hedefliyor. Bu veriler Q Zenobia’nın anlaşma yaptığı kurumlar, STK’lar ve şirketlerle yüzdelik olarak paylaşılıyor. Gelir modelinin odağında yer alan big data analiz raporları ile dolaylı olarak yabancıların sorunları tespit edilmiş oluyor ve bunlara yönelik kurumlar tarafından çözüm geliştirilmesinin önü açılıyor.”

Görünürlüğü artırmayı hedefliyor

Kjamili, mültecilerin uygulama sayesinde iş olanakları, mülteci haberleri gibi birçok bilgiye ulaşabilmelerinin çok büyük fayda sağladığının altını çiziyor. “Yabancılar bu uygulamaya üye olduklarında kendilerini ilgilendiren en son gelişmeleri takip edebiliyorlar. Onlarla ilgili yeni bir yasa çıktığında, kendilerine yönelik yeni bir hak tanındığında, dünyada onlara etkisi olacak bir gelişme olduğunda bilgilendiriliyorlar ve bu tarz kişiselleştirilmiş haberlere ulaşabiliyorlar. Ayrıca kendi yeteneklerini ve becerilerini buraya kaydederek olası işverenlerle buluşma imkânı da elde edebiliyorlar.”

Lonca Girişimcilik Merkezi, 3. dönem başvuruları açıldı

Türkiye’deki girişim hızlandırma programları ve kuluçka merkezlerindeki tüm gelişmeleri paylaşmaya devam ediyor, açık başvurularını anında yayınlıyoruz.

Son Başvuru Tarihi: 9 Eylül 2018

Teknoloji odaklı yeni fikirlerin desteklenmesi amacıyla Kuveyt Türk tarafından kurulan Lonca Girişimcilik Merkezi’nde üçüncü dönemin başvuru kabul süresi başladı. Genel ve FinTech olmak üzere iki ayrı kategorideki başvurular 9 Eylül 2018 Pazar gününe kadar yapılabilecek. Girişimciler, altı ay boyunca eğitim ve mentorluğun yanı sıra çok lokasyonlu kuluçka hizmeti, hibe ve Ar-Ge desteği gibi ayrıcalıklardan da yararlanabilecek.

Genel kategoriye yazılım, bilgi güvenliği, robotik, büyük veri, nesnelerin interneti (IoT), mobil uygulama, öğrenen cihazlar (machine learning), sanal gerçeklik (VR), artırılmış gerçeklik (AR), oyun geliştirme veya görüntü işleme üzerine bir projeye sahip olan tüm girişimciler başvurabiliyor. FinTech kategorisinde ise ödeme sistemleri, blockchain, dijital cüzdan, API bankacılığı, bireysel finans yönetim araçları, kitle fonlama gibi finansal teknolojiler üzerine geliştirilen projeler değerlendiriliyor. Başvurularda, girişimin geniş bir pazar büyüklüğüne hitap etmesi, bir gelir ya da fayda modelinin olması gibi birçok kriter gözetilerek değerlendirme yapılıyor.

Lonca Girişimcilik Merkezi 1. dönem mezunları

Uluslararası yarışmalara katılım şansı

Lonca Girişimcilik Merkezi’ne yapılan yüzlerce başvuru arasından seçilen girişimci ekiplere altı ay boyunca destek sağlanıyor. Proje kapsamında startup’lara eğitim, proje bazlı mentorluk, çok lokasyonlu kuluçka hizmeti, 10 bin TL’ye kadar hibe desteği, cihaz geliştiren girişimcilere Ar-Ge desteği, özellikle FinTech’ler için API gibi birçok ayrıcalığın yanı sıra girişimcilere uluslararası yarışmalarda Türkiye’yi temsil etme imkânı da sunuluyor. Ayrıca Lonca girişimcileri, startuplara yatırım amacıyla Kuveyt Türk ve Vakıf Katılım ortaklığında kurulan Teknogirişim Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’na başvuru konusunda önceliğe sahip olacaklar.

Projeler iş dünyasıyla buluşuyor

Workinton iş birliğiyle hayata geçirilen Lonca Girişimcilik Merkezi’nde, girişimcilere Workinton’un İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa’daki 15 farklı lokasyonunda uygun çalışma ortamları sağlanıyor. Altı ayın sonunda topluma, sektöre ve Kuveyt Türk müşterilerine faydalı olacağı düşünülen uygulamalardan bazıları Kuveyt Türk tarafından projelendirilip iş süreçlerine dâhil ediliyor. Ayrıca KOBİ ya da ticari müşterilere yönelik ürün ve hizmet üreten girişimcilerin, ilgili müşteri kitlesiyle buluşmasına ve onlara satış yapmasına yardımcı olunuyor. İlk döneminde 10 girişimciye destek veren Lonca Girişimcilik Merkezi, ikinci döneminde 400 başvuru arasından kabul ettiği 9 girişimci ekiple hâlihazırda eğitimlere devam ediyor. Lonca Girişimcilik Merkezi üçüncü dönemde 11 girişimci seçmeyi hedefliyor.

Başvurunuzu bu sayfadaki bağlantıdan yapabilirsiniz.

Ericsson Türkiye, LTE-Advanced teknolojilerine yönelik yerel geliştirme çalışmalarını başlattı

Ericsson Türkiye, şirketin LTE-Advanced teknolojilerine yönelik yerel geliştirme çalışmalarını başlattığını açıkladı. Şirket, ayrıca halihazırda ‘Yerli Malı’ Sertifikasına sahip yerel IT yazılım çözümleri üretti.

Bu yerel çözümler, Ericsson’un Türkiye’deki Ar-Ge ekipleri tarafından üretildi ve geliştirildi.

Ericsson Türkiye Genel Müdürü Ralf Pichler konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Bugün, Ericsson Türkiye için önemli bir dönüm noktasını temsil ediyor. Bu ülkenin büyük yeteneklerinin yer aldığı bir ekiple, Ericsson’un öncü LTE-Advanced teknolojilerine yönelik yerel geliştirme çalışmalarının başladığını açıklamaktan gurur duyuyorum.

Çözümlerimiz, Türkiye’deki müşterilerimizin özel ihtiyaçlarına yöneliktir. Türkiye’deki operatörler tarafından kullanılmakta olan yerli IT ürünlerimiz, Türkiye’deki Ericsson Ar-Ge ekipleri tarafından tasarlanmış ve geliştirilmiştir. Türkiye’nin 2023 hedeflerine katkıda bulunmak için yerel teknolojiler geliştirmeye kararlıyız.”

Ericsson Ar-Ge, İstanbul, Ankara ve İzmir ofislerinde 450’den fazla Türk mühendis ve 150’den fazla Türk teknik destek çalışanı ile Bilgi ve İletişim Teknolojisinin çeşitli alanlarında faaliyet gösteriyor. Ericsson Ar-Ge’nin 30’dan fazla TÜBİTAK sertifikalı projesi bulunuyor. Ayrıca, Ericsson’un İstanbul, Ankara ve İzmir Ar-Ge merkezleri 135’ten fazla Ar-Ge projesini yönetiyor.

Ericsson Türkiye Ar-Ge ekipleri, ülkedeki telekom hizmet sağlayıcıları için çözümler geliştirirken enerji, akıllı ulaşım, akıllı araçlar ve akıllı şehirler gibi diğer sektörlerdeki şirketlerin iletişim ihtiyaçlarını karşılamak üzere girişimlerde bulunuyor.

Google, Çin için sansürlenmiş bir arama motoru geliştiriyor

Arama motoru devi, Çin ile ilişkilerini yeniden güçlendiriyor. Bildiğimiz gibi Google, Çin’in sansür şartlarını kabul etmemek için 2010 yılında arama motoru ve ilgili hizmetlerini ülkeden çekmişti.  Daha sonra Çin pazarına geri adım atmak için hamlelerini hızlandırdı. ABD merkezli şirket Google, arama motorunun sansürlenmiş, bir versiyonunu Çin’de kullanıma almayı planlıyor.

Buna göre hükümet dostu arama motoru ülkede istenmeyen sitelere erişimi engelleyecek. Ve devletin bloke ettiği internet sitelerini Google arama motorundan çıkaracak. Projenin adı ise Dragonfly. Bunun için özel özel bir android uygulaması oluşturulması da diğer planlar arasında.

Hassas aramalar kara listeye alınacak ve böylelikle sakıncalı sonuçlar kullanıcıların karşısına çıkmayacak. Şu an Google ülkede engelli durumda. Sansürlenmiş arama motorunun önümüzdeki 6 ila 9 ay içerisinde ise başlatılması düşünülüyor.

Musical.ly, kardeş uygulaması olan TikTok ile birleşti

Kısa formatlı video uygulaması Musical.ly kendi dijital yıldızlarını ve tutkulu yaratıcı topluluklarını yarattı. Ve dünya genelinde oldukça popüler hale geldi. Fakat şirket isim olarak artık var olmayacak. Bugün itibari ile de Musical.ly bir bakıma sona erdi.

Kullanıcılar uygulamayı güncelledikten sonra Çinli internet devi ByteDance’in kısa video paylaşım uygulaması olan TikTok ile tanışacak. Bu uygulamada eskiden var olan içerik ve ayarlarını da görebilecekler. Ek bir özellik ise kullanıcılar platformda iki saatten fazla kaldığında uygulamanın kişileri uyarması olacak.

ByteDance, her iki uygulamanın kitlelerini birleştirmeyi amaçlıyor. Özellikle ABD’de oldukça popüler olan 4 yaşındaki Musical.ly yaklaşık 100 milyon kullanıcıya sahip.  TikTok ise henüz iki yaşında ve şimdiden 500 milyon kullanıcıyı aşmış durumda.

Musical.ly kurucu ortağı ve TikTok Kıdemli Başkan Yardımcısı Alex Zhu basına verdiği bir demeçte şu ifadeleri kullandı; ‘Uygulamanın ismi olan TikTok, bir saatin sesini, yani video platformunun kısa doğasını temsil ediyor. Kullanıcıların yaratıcılığını ve bilgisini yeni ismimizle yakalamak istiyoruz ve herkese hayatlarının en değerli anlarını hazineye dönüştürmeleri gerektiğini hatırlatıyoruz. Bu yüzden Musical.ly ve TikTok’un ortak misyona sahip olmaları da birleşmelerinde önemli bir etken.’

Her şeyin yanında anlaşmanın sağlanmasında maddi çekinceler de büyük rol oynadı. Çünkü reklamverenler Musical.ly ve TikTok arasında seçim yapmak zorunda kalıyordu. Uygulamaların birleşmesi de bu sorunun ortadan kalkması ve beraber daha fazla gelir elde etmek anlamına geliyor.

Starbucks, Çin’de kahve teslimatı için Alibaba ile anlaştı

Starbucks, Çin’deki hacmini genişletmek için ülkenin e-ticaret devi Alibaba ile iş birliğine gitti. Bahsedilen iş birliği, Starbucks’ın ülke genelinde daha popüler olmasını amaçlıyor.

Çünkü ülkedeki tek kahve dükkanı zinciri onlara ait değil. Şirketin ülkedeki en önemli rakibi Luckin Coffee, Çin genelinde 500’den fazla şubeye sahip ve yakın zamanda 200 milyon dolarlık bir yatırım turunu kapattı. Ayrıca şirket; mobil ödeme kolaylığı, sürekli indirimler, sipariş ve teslimat özellikleri ile de öne çıkıyor.

Starbucks ise bu yarışta geri durmamaya kararlı. Yeni perakende stratejisi ile çevrimiçi ve çevrimdışı ticareti birleştirmeyi hedefliyor. Gerçekleştirilen iş birliğiyle Starbucks, teslimat platformu Ele.me ve süpermarket zinciri Hema da dahil olmak üzere Alibaba’nın çevrimiçi platformları ile ile Çin’deki hizmetlerini arttıracak.

Müşterilerin kahve dükkanına gitmeden de kahvelerine erişebilmelerini isteyen şirket, yakın zamanda Alibaba’nın satın aldığı gıda teslimatı platformu Ele.me ile çalışacak. Buna göre dağıtımlara Eylül ayında Pekin ve Şanghay başlanılacak. Yıl sonuna kadar ise ülkede 30 şehirde 2000’den fazla dağıtım özellikli şubeler açılacak.

Sipariş özelliği için ise Alibaba’nın alt kuruluşları Tmall ve Hema devreye girecek. Bu uygulamalardan direkt olarak Starbucks’ın sanal uygulamasına erişim sağlanabilecek. Bahsedilen uygulama ile 500 milyondan fazla kullanıcıya ulaşılması bekleniyor.

BlindID, 1,5 yılda değerlemesini 4 katına çıkardı ve 5 milyon TL değerleme ile yeni yatırım aldı

Geçtiğimiz yıl BIC Angels‘tan aldığı yatırımlarla gündeme gelen, anonim, sesli ve canlı sohbet uygulaması yerli girişim BlindID, çoğunluğu mevcut yatırımcılarından olmak üzere 5 milyon TL değerleme ile yeni bir tur yatırım daha aldı. Yatırım miktarı henüz açıklanmadı. Ancak biz yatırım haberini ilk aldığımızda, girişimin kurucu ortağı Adil Zehir ile iletişime geçtik ve özel bir video röportaj gerçekleştirdik.

Hızla büyümeye devam eden ve 1 milyon kullanıcıya yaklaşan BlindID, bu başarılı büyümesi ile değerlemesini 1,5 yılda 4 katına çıkardı. Aktif bir kullanıcı kitlesine sahip olan uygulamada günde yaklaşık 700 bin konuşma yapılıyor.

BlindID’nin kurucu ortağı Adil Zehir şu anda yurtdışı pazarlarda büyümeye odaklandıklarını ve yatırımla birlikte Eylül ayında birçok ülkede yoğun pazarlama çalışmalarına başlayacaklarını, 2018 yılı sonuna kadar kullanıcı sayısını yurt içi ve yurt dışı büyümesiyle 2 katına çıkarmayı hedeflediklerini paylaştı. BlindID’nin yayınlanmak üzere olan yeni güncellemesi ile puanlama sistemi ve kullanıcı seviyeleri geliyor.

Kullanıcıların yaptıkları konuşmalar sonrasında konuştukları kişi tarafından beğenilmeleri durumunda puanları artıyor ve belirli puanlara ulaşan kullanıcılar bir üst seviyeye geçerek daha uzun süre konuşma süresi, daha fazla arkadaş ekleme gibi ek haklar elde ediyor.

Ekosistemin aktif mentor ve yatırımcıları arasında yer alan Ömer Erkmen ve Mehmet Onarcan’ın lider mentor ve lider yatırımcılığı ile desteklenen BlindID, yatırımcılarının desteği, kurucuları ve çekirdek ekibinin kararlı çalışmaları sayesinde daha birçok kez başarıları ile haberlerimizde yer alacağının sinyallerini veriyor.

Bu turda BlindID’ye yatırım yapan yatırımcılar arasında Altay Tınar, Serdar Urçar, Uğur Çırak, Emre Teksöz, Tuğra Gönden, Rıfat Nasi, Ayhan Üstün, Merve Gürel ve Atakan Atalar yer alıyor.

Gelişmeleri her zaman olduğu gibi detaylı bir şekilde paylaşmaya devam edeceğiz.

Not: Fotoğraflar ve video egirişim tarafından çekilmiştir.