Sizlere daha yeni paylaştığımız Fincube’ün ilk dönem girişimleri arasına seçilen Kassa, QNB Finansbank’tan 200 bin dolar yatırım aldığını açıkladı. Bu haberi ilk kez egirişim olarak duyurmanın mutluluğunu yaşıyoruz.
Bu yatırımın QNB Finansbank‘ın yakında kuracağı fon üzerinden yapılması planlanıyor. Çünkü teknik olarak bir bankanın doğrudan yatırım yapması henüz regülasyonlar nedeniyle mümkün değil. Ancak dediğimiz gibi yatırım QNB Finansbank olarak gerçekleştirildi.
Yatırımla ilgili daha fazla detay aldıkça paylaşacağız.
Kurucusu olduğu Mekanist’i Türkiye’ye giriş yapan rakibi Zomato‘ya satan (Exit) ve şu anda da tüm çalışmalarını ikinci girişimi English Ninjas üzerinde sürdüren Ali Servet Eyüboğlu, bize hem önceki girişiminde hem de mevcut girişiminde yaşadığı herşeyi anlattı. İki girişimiyle toplamda 6’dan fazla yatırıma imza attı.
Şimdi Ali Servet Eyüboğlu’nun girişimcilik serüveni boyunca neler yaşadığını, exit sürecini, yatırımları nasıl aldığını birlikte izleyelim. Sorularınız varsa yorum olarak iletmeyi unutmayın. İyi seyirler!
Fincube’ün ilk dönem girişimleri arasına seçilen Kassa, kişilerin sosyal çevresiyle birlikte yaptıkları harcamaların takibini sağlayan bir mobil platformdur.
Kassa ile kendinize bir tatil grubu oluşturabilir ve gruba davet ettiğiniz kullanıcılarla eş zamanlı olarak harcamalarınızı girebilirsiniz. Bir kişi uçak biletini alırken, başka bir kullanıcı da konaklamayı ödemiş olabilir. Tüm bunların sonucunda Kassa, kimin kime ne kadar borçlandığını söyler. 100 binin üzerinde kayıtlı kullanıcısı bulunan girişimin Almanya, Hollanda ve İngiltere’de kendi dilleri üzerinde yayında.
Irmak Günayer tarafından 2016 yılında İstanbul’da kurulan Kassa, ilk melek yatırımını 2017 yılının Haziran ayında Mehmet Sözen‘den aldı.
Irmak Günayer, Kurucu – Kassa (Fotoğraf: egirişim)
Hesap tutma trendi
Kassa, değişen bankacılık alışkanlıkları ve para saklama teknolojileri konusunda önce Türkiye’de, daha sonra da Dünya’da yeni bir soluk getirmeyi hedefliyor. Özellikle insanların birbirleriyle yaptıkları ortak harcamaların, eticaret’in hayatımıza girmesiyle beraber daha da hızlandığını gözlemliyoruz. Bu konudaki açığı kapamak girişimin öncelikli hedefleri arasında yerini almış.
Kişiler arasındaki alacak, verecek takibinin tarihçesi çok eskiye dayansa bile, dijital sürümlerin çıkıp kullanıcıların hizmetine sunulması yaklaşık olarak 5 yıllık bir dönemi kapsıyor. Mobil kullanımın yaygınlaşmasıyla beraber kişisel hesap tutmadan, grup halinde hesap tutma ve bunu da anlık yapma bir trend halinde tüm dünyaya yayılmaya başladı. Bu şirketler de bulundukları ülkelerin kendi bankacılık kanunları ve regülasyon yapıları nedeniyle genelde kendi bölgelerine göre lokalize olmuş durumdalar.
Kassa’nın değer önerisi
Kassa’nın kurucusu Irmak, girişimin değer önerisini; “İster bireysel, ister arkadaşlarınızla harcamalarınızın hesabını tutmak bizce sıkıcı bir iş. Bir uygulamada bunu tek başınıza yapıyorsan belli bir yerden sonra sıkılıp bırakıyorsunuz. Bu sebeple biz Kassa’yı kullanıcıların etkileşime girebilecekleri bir sohbet (chat) uygulaması gibi kurguladık. Bu anlamda harcama takip uygulamaları arasında Kassa’nın en temel ayrımı sohbet özelliğidir. Sohbet diyince aklınıza hemen WeChat gelebilir ama unutmayın ki WeChat bir bütçe uygulaması değil, içerisine ödeme yöntemlerini dahil etmiş bir sohbet uygulamasıdır. Bu nedenle farklı yönlere evrdildiğimizi düşünüyoruz.” dedi.
Irmak Günayer “B2C Fintech işi yapıyorsanız uzunca bir süre para kazanmamayı kabul etmeniz gerekiyor.”
“Özellikle B2C Fintech işi yapıyorsanız uzunca bir süre para kazanmamayı kabul etmeniz gerekiyor. Öncelikle bizim işin en büyük zorluğu ve belki de bir sürü insanın yolun başından dönmesinin sebebi bu.
Hele ki, kullanıcı alışkanlıkların değiştirmeyi iddia eden bir ürün yapıyorsanız işiniz iyice zor. Kullanıcıyı, yatırımcınızı hatta arkadaşlarınızı, eşinizi, ailenizi, kısacası etrafınızdaki herkesi teker teker bunun olabileceğine ikna etmeniz gerekiyor.
İşin diğer zor bölümü hukuk ve regülasyon. Lisansınız olmadan paraya dokunmanız mümkün değil. Ama lisans da bir girişim için çok pahalı. Bu sebeple kanunları çok iyi öğrenmeli ve buna göre stratejik adımlar atmanız gerekmeli. Eğer hukukçu değilseniz bu da işin sıkıcı ve karışık adımlarından biri.”
Kassa’nın Türkiye’nin ekonomisine katkısı nedir?
Dünya’daki alternatiflerimizin hepsi “unicorn” diye tabir edilen 1 Milyar Dolar şirket değerini geçen ve toplumun ödeme alışkanlıkları konusunda ülkelerine çağ atlatan şirketler. Biz de bu vizyonla Türkiye’deki ödeme ve para transferi alışkanlıklarını dünya standartlarına taşımak istiyoruz. Bu kapsamda kayıt dışı dolaşan nakit paranın bir bölümünü kayıt altına almak hedeflerimizden bir tanesi. Bununla beraber nakit paranın dolaşımını kolaylaştırmak ve dolayısı ile ticareti ve para transferlerini basitleştirmek temel hedeflerimiz arasında. Tüm bunların ülke ekonomisine direkt ve endirekt katkıları olacağını öngörüyoruz.
İş Bankası’nın hızlandırma programı Workup‘ın dördüncü dönemine kabul edilen girişimlerden Givin, alışverişlerinizi bağışa dönüştüren bir mobil uygulamadır.
Givin‘in mobil uygulaması üzerinden ünlü isimlerin eşyalarını satın alabilir ve elde edilen gelirin kendi seçeceğiniz Sivil Toplum Kuruluşu’na bağışlayabilirsiniz. Ayrıca bu alışverişleriniz sayesinde çeşitli hediyeler, ödüller vb. kazanabilirsiniz. Siz de kendi eşyalarınızı Givin’e bağışlayıp katkı sağlayabilirsiniz.
QNB Finansbank’ın hızlandırma programı Fincube‘ün ilk dönem girişimleri arasına seçilen Stokbankası, hızlı tüketim sektöründeki perakendeci ve tedarikçilerin dijital ortamda ticaret yapmalarını sağlayan bulut tabanlı yazılım girişimidir.
Perakendeciler Stokbankası aracılığıyla verilerini buluta taşıyarak, sistem önerileri ile oluşturdukları siparişleri tedarikçiye bulut üzerinden kolayca gönderebiliyor ve ayrıca tedarikçilerin de perakendecilerdeki stok, satış ve rakip analizini anlık olarak yapmasına olanak tanıyor. Böylece bakkal gibi küçük işletmelerin veya küçük market zincirlerinin tedarikçiden kolayca sipariş vermesini sağlıyor.
Temmuz 2016’da Tuncay Kara tarafından İstanbul’da kurulan girişime geçtiğimiz yıl Ozan Kara da katıldı.
Ozan Kara – Kurucu Ortak, Stok Bankası
Stokbankası mevcutta 14 yerel zincir ile çalışmakta ve 125 üreticinin karar destek sürecine etki etmektedir. Şu ana kadar 160 bin siparişe aracılık ederek aylık 32 Milyon TL siparişe aracılık etti.
Türkiye’de hızlı tüketim sektörü 160 milyar dolarlık hacme sahip. Yaklaşık 120 bin bakkal ve 500’ün üzerinde ise yerel zincir bulunuyor. Türkiye merkezli başlayan Stok Bankası, ilk olarak orta ölçekli zincir perakendeleri hedefliyor. Önümüzdeki dönemlerde ise bakkalların yoğun olduğu pazarlara girmek istiyor.
Kuruculardan Ozan, egirişim’e girişimiyle ilgili şu açıklamayı yaptı: “2016 yılında beta sürüm olarak ilk satışımızı 2017 yılında ise paket program halinde satmaya başladık. Artan maliyetlerden dolayı kar marjı çok düşen perakendeci ve tedarikçilerin verimliliklerini artırarak değer ürettiğimize inanıyoruz.”
Türkiye’deki girişimleri paylaştığımız serimizde bugün size Stokbankası’nı anlattık. Yeni girişimlere yer vermeye devam edeceğiz. Stokbankası’yla ilgili gelişmelere de artık egirişim üzerinden ulaşabilirsiniz.
Tarvenn’den yatırım alan mobil oyun firması Studio Billion, gerçek zamanlı ve gerçek insanlara karşı oynayabileceğiniz “Kelime Avcıları” oyununu yayınladı.
Mobil oyun kategorisinin en çok talep görenlerinden birisi hiç kuşkusuz kelime oyunları. Her geçen gün uygulama mağazalarındaki kelime oyunları hızla artarken, Studio Billion ekibi geliştirdikleri Kelime Avcıları oyunu ile kullanıcılarına hem çevrimiçi hem de çevrimdışı bir deneyim sunmasıyla diğer kelime oyunlarından ayrılıyor. Kullanıcılar çevrimdışı olarak internete gereksinim duymadan kelime bilgilerini ölçebilirken, çevrimiçi olarak gerçek oyuncularla kelime bilgilerini yarıştırabiliyor.
Kelime Avcıları, kullanıcılarına online ve offline seçeneği ile eğlenceli bir bulmaca oyunu deneyimi sunuyor. Kullanıcılar; genel kültürden tarihe, spordan müziğe birçok kategoriyi içeren bulmacalarda kendilerini sınarken yeni kelimeler öğreniyor. Amaç, altıgen peteklerden oluşan harfleri, verilen kategoriye göre birleştirip uygun kelimeyi bulmak ve en yüksek puana ulaşmak. 1500’den fazla bölüm ve 10.000’den fazla kelime ile Türkçe ve İngilizce olarak oynanabilen Kelime Avcıları’nda kullancılar, istedikleri zaman oyun içinden dil değiştirerek kendini sınayabiliyor. Sürekli yeni kelimeler, bölümler ve özellikler eklenmeye devam eden oyun için kısa süre içerisinde Almanca ve İspanyolca seçenekleri de yayınlanacak.
İster çevrimiçi İster çevrimdışı oynama fırsatı
Kelime Avcıları, kullanıcılarına hem çevrimiçi hem de çevrimdışı bir deneyim sunmasıyla diğer kelime oyunlarından ayrılıyor. Kullanıcılar çevrimiçi olarak gerçek oyuncularla gerçek zamanlı kelime bilgilerini yarıştırıyor. Çevrimiçi gerçek oyuncularla oynadıkları maçları kazanarak rütbe atlayabiliyorlar ve seviyelerine uygun kişilerle yarışıyorlar. Kelime Avcıları, çevrimiçinin dışında çevrimdışı bir deneyim imkanı da sunuyor. Kullanıcılar internetsiz oynanabilen kariyer modunda bölümleri geçerek yeni haritaları keşfediyor ve rütbe atlıyor.
“Hedefimiz küresel pazarda yakaladığımız başarının üstüne koyarak devam etmek”
İlk oyunları Spin Warriors İstanbul ile özellikle küresel pazarda tahminlerinin üstünde bir başarı elde ettiklerini vurgulayan Studio Billion ekibi, Kelime Avcıları için hedeflerinin bu başarının üzerine çıkmak olduğunu belirtiyor. Tarvenn Ventures gibi uluslararası bir yatırım şirketinin de desteğini alarak çok daha profesyonel ve güçlü bir ekip olduklarını belirten 19 yaşındaki genç girişimciler Cevdet Ümit Aparı, Ömer Aslan ve Eşref Bektaş, Kelime Avcıları’nın hem Türkiye’de hem küresel pazarda çok başarılı olacağına emin olduklarını ifade ediyor.
Kelime Avcıları oyununu Android için buradan, iOS için ise buradan ücretsiz olarak indirebilirsiniz.
Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumu (BDDK), kredi kartıyla taksitli alışveriş ile ilgili önemli bir düzenlemeye gitti. BDDK tarafından yapılan yeni düzenleme, birçok üründeki taksit sayısını arttırarak taksit sınırlamalarını genişletiyor.
BDDK’nın 12 Haziran tarihinde verdiği kararla birlikte en dikkat çeken taksit artışı elektronik alımlarında yaşandı. Elektronik ürün alımlarındaki 3 aylık taksit sınırı 6 ay olarak güncellendi. Fiyatı 3500 TL’ye kadar olan televizyonlarda ise 9 aylık taksit sınırı 12 ay taksite çıkarıldı. Vergi ödemelerindeki 9 aylık taksit sınırı 12 aya, hava yolları ve konaklama ile ilgili yurtiçine yönelik harcamalarda 12 ay olan taksit sınırı 18 aya,mobilya alımlarındaki 12 aylık taksit limiti de 18 aya yükseltildi. Ayrıca kurumsal kredi kartlarının 12 aylık taksit sınırı da 18 ay olarak belirlendi.
Asgari ödeme oranı %30 olarak belirlendi
Daha önce limiti 15 bin TL’ye kadar olan kredi kartlarında asgari ödeme tutarı, dönem borcunun %30’u olarak belirleniyordu ancak kart limiti yükseldikçe asgari ödeme tutarının oranı yükseliyordu. BDDK’nın yeni düzenlemesiyle birlikte kart limiti fark etmeksizin, kredi kartı kullanıcıları kredi kartı borcunun %30’unu asgari ödeme tutarı olarak ödeyecek. Ancak bu oran, yeni kredi kartlarında %40 olacak. Kredi kartları alındıktan 1 yıl sonra asgari ödeme oranı %30’a düşecek.
Türkiye İş Bankası’nın girişim hızlandırma programı Workup’ın 4. dönemi, bugün gerçekleştirilen ve bizim de bizzat katıldığımız demo day ile tamamlandı.
11 girişimin sahne aldığı bu günde girişimler, yaklaşık 6 aylık süreç içerisinde neler yaptığını ve geldiği noktayı anlattılar. Birbirinden güzel sunumların yapıldığı etkinlikte, biz de vlog içerik ürettik. En kısa zamanda onu da ayrıca nasıl geçtiğiyle ilgili yayınlayacağız.
Workup dördüncü dönemden mezun olan 11 girişim:
Alivex: Dış mekan spor aktiviteleri düzenleyen organizatörler ile katılımcıları bir araya getiren platform.
Gelir Modeli: Hizmet Bedeli/Komisyon
İş Türü: B2B
Givin: Şirketlerin ve bireylerin ürün ve hizmetlerini mobil uygulama üzerinden seçtikleri sivil toplum kuruluşu için bağışa dönüştürmelerini sağlayan girişim.
Gelir Modeli: Hizmet Bedeli/Komisyon
İş Türü: B2B, B2C
Gmply: Eğitim şirketleri ve bağımsız eğitmenlerin kendi interaktif eğitim videolarını hazırlayabilmelerini sağlayan video platform.
Gelir Modeli: Kullanıcı Başı Lisans
İş Türü: B2B, C2C, C2B
Grabono: İşletmeler ve müşterileri arasındaki bağlılığı uçtan uca sağlayan mobil uygulama.
Gelir Modeli: Aylık Üyelik Bedeli
İş Türü: B2B
Juphy: Şirketlerin, tüm dijital kanallarına gelen mesajlarını tek platformda yönetmelerini sağlayan SaaS girişimi.
Gelir Modeli: Üyelik Bedeli
İş Türü: B2B
PCI Checklist: PCI Checklist: Kredi kartı verisi işleyen, depolayan ve taşıyan işletmeler için zorunlu bir sertifikasyon olan PCI-DSS yetkilendirmesinin gerçek zamanlı süreç denetimlerini çevrimiçi gerçekleştiren platform.
Gelir Modeli: Abonelik
İş Türü: B2B
OtoParlat: Mobil uygulama üzerinden sipariş alarak araçları bulunduğu yerde su kullanmadan temizleyen girişim.
Gelir Modeli: Hizmet Satışı
İş Türü: B2B, B2C
Devfolio: Yazılım geliştiricilerinin kendi portföy web sitelerini oluşturmalarını sağlayan SaaS girişimi.
Gelir Modeli: Üyelik Bedeli
İş Türü: B2C
Securezi: Geliştirdiği yeni nesil IoT cihazlarıyla geleneksel güvenlik sistemi konseptini tak-çalıştır hale getiren, bu sayede kameralı alarm ve akıllı izleme hizmeti sunan girişim.
Gelir Modeli: Ürün Satışı ve Aylık Abonelik
İş Türü: B2C
Sertifier: Eğitimlerden sonra dağıtılan basılı sertifikaları akıllı sertifika adıyla dijital ortamda üreten, doğrulayan ve depolayan, entegre edilebilir web uygulaması.
Gelir Modeli: Sertifika Satışı
İş Türü: B2B
Tolkido: Otizmli çocukların yaşam alanlarında bulunan nesneleri ebeveynlerinin sesi ile seslendiren, kişiselleştirilebilir eğitim materyali.
Bir süredir sizlere de aktardığımız haberlerde olduğu üzere ABD Ticaret Bakanlığı’nın kararı sonrası Google, Huawei‘nin Android lisansını askıya almıştı ve ardından askıya alma kararını 90 gün ertelemişti. Huawei, bu ertelemeye rağmen bir süredir üzerinde çalıştığı kendi işletim sistemi üzerindeki çalışmaları hızlandırarak Android’e rakip olmaya hazırlanıyor.
Çin Hükümeti’ne yakınlığıyla tanınan Global Times’ın haberine göre, Huawei’nin Android’e rakip olarak kendi akıllı telefonlarında sunacağı yeni işletim sistemi ArkOS, diğer Çinli akıllı telefon üreticileri tarafından da denendi. Global Times, işletim sistemini Xiaomi, Oppo, Vivo ve Tencent gibi Çinli teknoloji devlerinin test ettiğini ve adeta hayran kaldığını öne sürüyor.
Android’e göre %60 daha hızlı
Ayrıca Global Times, yapılan testlerde Çinli üreticilerin Huawei tarafından geliştirilen ArkOS’i Android’ten %60 daha hızlı bulduğunu belirtiyor. Eğer içerik olarak da yeterli doygunluğa ulaşılırsa, Huawei’nin işletim sistemi Android’e rakip olabilir hatta Huawei ürünleriyle sınırlı kalmayarak diğer üreticilere de sunulabilir.
Huawei ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki ilişki nereye gidiyor?
ABD Ticaret Bakanlığı tarafından uygulanan ticaret yasağının bir süre ertelenmesi ve Google, SD Birliği, WiFi Birliği gibi organizasyonların Huawei lehine uyguladıkları kararlardan geri adım atması Huawei ve ABD ilişkilerinin tekrar normalleşeceği izlenimini yaratıyor. Bu ilişkilerin normalleşmesiyle Huawei, her ne kadar Android işletim sistemini daha önce de olduğu gibi lisanslı bir şekilde kullanabilir gözükse de bir noktada kendi işletim sistemini de devreye sokarak Android’e olan bağlılığını ortadan kaldırmak istiyor.
ABD Ticaret Bakanlığı’nın Huawei‘yi kara listeye eklemesiyle birlikte ticari engellere bağlı olarak Google, Huawei’nin Android lisansını askıya alma zorunluluğunda kalmıştı. Huawei’nin Android lisansının askıya alınması, şirketin açık Android kaynaklarını kullanabileceği ancak Google Play Store ve Gmail gibi birçok Google uygulamasını yeni telefonlarında sunamayacağı anlamına geliyordu.
Huawei için uygulanan Android lisansını askıya alma kararı kullanıcıları mağdur etmemek adına 90 gün daha ertelenmişti. Ancak Amerika Birleşik Devletleri, Çin ve Huawei arasında uzlaşma sağlanamazsa, Huawei 90 günlük sürenin bitiminde yeniden Android lisansının askıya alınması kararıyla karşılaşacak.
Bu durumun önüne geçmek isteyen Huawei yetkilileri ise Huawei’nin kendi akıllı telefonlarında dahili olarak sunduğu uygulama mağazası AppGalery‘i genişletiyor. Birçok Android uygulama geliştiricisi, Huawei tarafından AppGalery platformuna dahil edilerek uygulamalarını ücretsiz olarak AppGalery’de yayınlamaları sağlanıyor. Aynı zamanda Huawei, bu geçiş süreci boyunca geliştiricilere teknik destek de sunuyor.
Huawei kendi işletim sistemi için de hazırlıklarını sürdürüyor
Huawei’nin uygulama mağazasını genişletmesi, yeni Huawei telefonlarda Google Play’e erişilememesi durumunda Huawei kullanıcılarının daha geniş bir uygulama mağazasına erişmesine imkan tanıyacak. Böylelikle kullanıcılar Play Store erişimi olmadığı için Huawei telefon satın almaktan vazgeçmeyecek. Aynı zamanda uygulama geliştiricilerin Huawei’nin uygulama mağazası AppGalery’de olması, Huawei’nin duyuracağı olası bir yeni mobil işletim sistemi için de uygulamalarının uyumlu olması anlamına gelebilir.
Her ne kadar Amerika Birleşik Devletleri’nin daha ılımlı bir tavır sergilemesi ve Huawei’ye uygulanan karşı kararların kaldırılması, tekrar ABD şirketleriyle Huawei ilişkilerinin düzeleceğini işaret etse de, Huawei olası bir sorundan yara almadan kurtulmak için tüm planlarını harekete geçiriyor. Üstelik Huawei’nin kendi uygulama mağazası ve kendi işletim sisteminin çıkması ve yaygınlaşması, Google ve diğer Android ekosistemindeki üreticilere çok daha büyük bir zarar verebilir.