Ana Sayfa Blog Sayfa 831

Köpek sahipleri için aylık kutu abonelik girişimi: Havhav

Yerli girişimlerden Havhav, köpek sahipleri için içerisinde oyuncak, eğitim materyali, ödül maması veya sürprizlerin bulunduğu bir aylık kutu abonelik sistemidir.

Umut İlhan tarafından 2017 yılının sonunda İzmir’de kurulan girişim Havhav’a daha sonradan Tamindir kurucusu Caner Bayraktar da katıldı.

25 kutuyla başlayan macera, şu an 1000’in üzerinde kutu teslimatı ile devam ediyor. Havhav ilk kutusunu 13 Kasım 2017’de göndermiş.

Girişimin fikir olarak nereden çıktığını sorduğumuzda; “Her birimiz kedi ve köpek anne babası genç bir ekibiz. Bu iki tutkumuzu birleştirerek HavHav’ı kurduk. Çünkü yoğun çalışan pek çok kedi köpek ebeveyni gibi biz de çocuklarımıza yeterli zamanı ayıramıyorduk. HavHav, “Bu boşluğu nasıl doldurabiliriz?” sorumuzun yanıtı olarak bu girişim doğdu.” yanıtını aldık.

Abonelik altyapısı için İstanbul merkezli Startsub‘dan hizmet alan girişim, geçtiğimiz aylarda Wufwuf adı ile İngiltere pazarına açıldı. Yatırım almadan özsermaye ile kurulan girişim, özellikle Avrupa pazarında büyümek için bu yıl içerisinde yatırım görüşmeleri yaptığını da dile getirdi.

Girişimi büyütme sürecinde ne tür zorluklar yaşadınız?

Umut bu soruyla ilgili “Öncelikle içine adım attığımız sektör de yeni olduğu, keşfedilmiş topraklar olmadığı için yolumuzu kendimiz bulmak, kurallarını kendimiz koymak zorunda kaldık. Global markalar dışında referans alabileceğimiz bir örnek yoktu. Yaptığımız her hata, aldığımız en büyük ders oldu.

Yine en büyük sorunlarımızdan biri oyuncak tedariğiydi. Herkes Çin’e bel bağlamışken, biz kendi çözümümüzü üretmeyi tercih ettik. Ve oluşturduğumuz kutu konseptlerine uygun peluş oyuncakları kendimiz üretmeye başladık. Hatta İngiltere’deki girişimimiz WufWuf’a da ürettiğimiz oyuncakları ihraç ediyoruz.” dedi.

Havhav’la ilgili yeni gelişmeler oldukça paylaşmaya devam edeceğiz.

Siber güvenlik odaklı girişim Kondukto, 500 Istanbul’dan yatırım aldı

“Bizim hikayemiz Cenk’in aile şirketi olan Endpoint Labs’den başlıyor. Cenk orada uygulama güvenliği alanında hem ürün satışı hem de danışmanlık hizmetleri verirken sektördeki ihtiyacı fark ediyor ve öncelikle kendi işini kolaylaştırmak amacıyla ürünün ilk versiyonunu geliştiriyor. Daha sonra ürünün potansiyelini fark edince ikimiz bir araya geldik ve yaklaşık 1 yıl 3 aydır ürünü geliştiriyoruz. Ben bundan önce Adphorus’ta finans direktörü olarak çalışıyordum ve orada exit ile biten macerada operasyon tarafında da pek çok alana dokunma fırsatım olmuştu. Cenk ile küçük basketbol takımından çocukluk arkadaşıyız. Her zaman bazı projeleri konuşurduk ama bu sefer zamanlama olarak doğru zamanı yakaladık diyebiliriz.” Can Taylan, Kurucu Ortak

Can Taylan Bilgin ve Cenk Kalpakoğlu tarafından kurulan Kondukto, girişim sermayesi fonu 500 Istanbul‘dan yatırım aldığını açıkladı. Değerleme veya miktar açıklanmadı.

Kondukto, siber güvenliğin uygulama güvenliği tarafında çözüm sunan bir üründür. Dünyada Application Security Testing Orchestration (ASTO) adıyla anılan, geçtiğimiz 2-3 senede dünyada ismini duyurmaya başlayan sektör. Gartner ve Forrester gibi sektör raporları yayınlayan kuruluşların son raporlarında alttan gelen ve ümit vaad eden bir sektör olarak da gösteriliyor. Network güvenliği tarafında daha uzun zamandır var olan SIEM ya da SOAR araçlarının application security tarafındaki muadili olarak nitelendirebiliriz.

Can Taylan “Dünyada şu an bu alanda ürünü olan yaklaşık 10 tane firma sayabiliyoruz. Çoğunnun hikayesi de bizimkinde olduğu gibi danışmanlık hizmeti verirken ihtiyacı görüp geliştirilen bir ürünle başlıyor.”

Kondukto hangi sorunları çözüyor?

Can Taylan şu şekilde cevapladı:

  1. Kurumsal şirketlerde çok büyük yazılım ekipleri olmasına rağmen Security Engineer sayısı çok düşük (her 100 geliştirici için 3-4 güvenlik mühendisinden bahsedebiliriz). Dolayısıyla yazılan kodların güvenliğinden emin olabilmek için bir çok farklı uygulama güvenlik tarayıcısı aynı anda kullanılıyor. Her bir tarayıcı onlarca hatta bazen yüzlerce sayfalık bulgu raporları oluşturuyor. Zaten ufak olan güvenlik ekipleri bu bulgu yığınının arasından hangilerinin önceliklendirilmesi gerektiğinin analizini yapmak durumunda kalıyor ki bu şu an oldukça manuel olarak işleyen bir süreç. Biz burada kullanılan tarayıcılara entegre olarak bulguların konsolidasyonunu ve analizini otomatize ederek hızlandırıyoruz.
  2. Bulgular tespit edildikten sonra bulguların çözümü de oldukça manuel işliyor şu anda. Yazılımcılara pdf ya da excel spreadsheet’i olarak gönderilen bulgular yazılımcılar tarafında büyük dirençle karşılanıyor. Yazılımcı camiası pdf ve spreadsheetlerle çalışmaya alışkın değil ve bu iki ekibi (güvenlik ve yazılım) ortak bir noktada birleştirecek bir platforma ihtiyaç var. Biz burada da devreye girip kodun hangi kısmında bir güvenlik zaafiyeti varsa, o kodu yazan yazılımcıyı otomatik olarak tespit edip kurumda kullanılan ticket sistemi üzerinde yine otomatik olarak o yazılımcıya atanmış bir ticket açabiliyoruz.
  3. Software development life cycle’da güvenlik açıkları ne kadar geç tespit edilirse çözümü de o kadar zaman alıyor ve maliyetli oluyor. Bu noktada automated testleri bu life cycle’ın her aşamasına yayarak zaman ve para kaybının önüne geçebiliyoruz. Yine belli güvenlik kriterlerini (müşteriler tarafından custom belirlenebilen) yerine getirmeyen projelerin canlıya alınmasını engelleyerek, güvenliği yazılım sürecinin bir parçası haline getiriyoruz.

Girişimi yakından takip etmeye başladık. Yeni gelişmeler oldukça paylaşmaya devam edeceğiz.

Bir girişimin büyümesine adım adım şahit olmak: Thread in Motion

Geliştirdiği giyilebilir teknoloji platformu ile endüstriyel alanları dijitalleştirerek optimize eden yerli yüksek teknoloji girişimi Thread in Motion, artık kendi ofisine geçmek için gün sayıyor. Bu haberi ilk kez vermekten mutluluk duyuyoruz ve ilk ofis turunu çekmek için de sabırsızlanıyoruz.

Görseldeki yeni ofisinin girişi bize girişimin kurucu ortağı ve CEO’su Kadir Demircioğlu’ndan dün gece geldi. Bir girişimin büyüme sürecine ortak olmanın verdiği duygu pahabiçilemez. Türkiye Girişim Ekosistemi’nin gelişmesi için biz de ekosistemdeki gelişmeleri, yeni girişimleri, başvuruları, girişimcilik programlarını vs. paylaşarak bir farkındalık oluşturmak için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.

Bir girişimin egirişim içerisindeki hikayesi: Thread in Motion

StartersHub’da çalışmalarına başlayan Thread in Motion, ilk yatırımını StartersHub, seri üretimde işbirliği yaptığı Reisoğlu İplik ve melek yatırımcı Ebru Dorman’dan 350 bin dolar olarak aldı.

Temmuz 2017’de gerçekleştirilen Mercedes-Benz Türk startup yarışmasında büyük ödülü alan üç girişimden biri olmaya hak kazandı. Yine aynı yılın Temmuz ayında StartersHub XO girişim hızlandırma programına seçildi.

Girişim aldığı bu yatırımların hakkını veriyordu ve büyümesini hızla sürdürüyordu. Kadir Demircioğlu yeni ürün WIO‘yu ilk kez egirişim’de tanıttı.

Büyük yatırımın zamanı gelmişti ve Türkiye’nin önde gelen erken aşama teknoloji yatırımcılarından StartersHub’ın ve Vinci Girişim Sermayesi’nin liderlik ettiği turda Thread in Motion, melek Yatırımcılar Ebru Dorman, Onur Topaç ve Murat Balcı’dan 50 milyon TL değerleme ile yatırım aldı.

İlk paragrafta dile getirdiğimiz gibi yakında yeni ofisine geçecek olan girişimin ilk ofis turu ilk kez egirişim’de olacak. Yaklaşık 2-3 hafta daha zaman var. Detayları paylaşmaya devam edeceğiz.

DHL Express’ten kargo beklemek istemeyenler için akıllı dolap sistemi: DHL SwipBox

DHL Express, kargo beklediği için evden çıkamayan, evde bulunmadığında gönderisine gecikmeli olarak ulaşabilen tüketiciler için hayatı kolaylaştıracak yeni bir hizmet başlattı. Akıllı dolap sistemi DHL SwipBox ile müşteriler kendilerine gelen gönderileri Aytemiz Akaryakıt İstasyonları’ndaki dolaplardan diledikleri gün ve saatte güvenli bir şekilde teslim alabiliyor.

Uluslararası hava taşımacılığı şirketi DHL Express, son teslimat sürecinde operasyonel verimliliği ve müşteri memnuniyeti artıracak DHL SwipBox uygulamasını Türkiye’de de kullanıma sundu.

Halihazırda 42 ülkede kullanılmakta olan DHL SwipBox, evde kurye bekleme zorunluluğunu ortadan kaldıran ve gönderilere 7/24 güvenle erişme imkanı sunan akıllı bir dolap sistemi.

İlk etapta Aytemiz iş birliğiyle başlayan uygulama, İstanbul’da şahıs gönderilerinin ve ikinci gün dağıtıma çıkma oranlarının yüksek olduğu Esenyurt ile Kozyatağı’ndaki petrol istasyonlarına yerleştirildi.

DHL Express Türkiye Operasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Tonguç, yeni uygulamaya ilişkin değerlendirmesinde, “E-ticaret dünyasındaki hızlı büyüme, lojistik sektörünün iş süreçlerinde de önemli bir değişim yarattı. Daha önce B2B ağırlıklı bir çalışma sistemimiz varken şahıs alıcılara yönelik gönderiler giderek artmaya başladı. Yeni akıllı dolap sisteminin müşteriler tarafından benimsenmesi durumunda farklı lokasyonlarda da uygulamayı hayata geçirmeyi ve uzun vadede dağıtımın yanı sıra toplama amaçlı olarak da kullanmayı planlıyoruz” diye konuştu.

Akıllı dolap sistemi DHL SwipBox nasıl çalışıyor?

DHL SwipBox üzerinde farklı büyüklükte gönderilere uygun kilitli bölmeler yer alıyor. Müşteriler, kuryenin dağıtımı için evde beklemek ya da mesai saatleri içinde servis noktasına gitmek zorunda kalmadan gönderisini 7/24 kendisine yakın bir DHL SwipBox’tan teslim alabiliyor. Sistem, DHL Express’in On Demand Delivery (ODD) hizmetiyle entegre olarak çalışıyor. Müşteri satın alma yaptığı e-ticaret sitesi ODD kullanıcısı ise teslimat seçeneğini DHL SwipBox olarak belirleyebiliyor. Diğer durumlarda ise müşteri hizmetlerini arayarak gerekli yönlendirmeyi yapabiliyor. Ayrıca iki gün üst üste evde bulunamayan müşterilerin gönderileri otomatik olarak yakındaki DHL SwipBox’a yönlendiriliyor ve gönderi sahibine bilgi veriliyor. Kişiler kendilerine SMS olarak gelen kodu ve isimlerini girdikten sonra ekran üzerinde imza atarak ilgili kutuyu açıyor ve gönderilerini alıyor.

Üç girişimin İngiltere’ye gideceği The GREAT Entrepreneur Games’e 15 Eylül’e kadar başvurun

Türkiye’de ilk defa gerçekleştirilecek olan ‘GREAT Entrepreneur Games’, Birleşik Krallık’ın Uluslararası Ticaret Departmanı (DIT) tarafından 23 Ekim 2019’da İstanbul’da düzenleniyor.

DIT’in Küresel Girişimci Programı (Global Entrepreneur Programme – GEP) öncülüğünde gerçekleştirilen bu girişimin amacı tüm dünyadan yüksek büyüme potansiyeline sahip girişimcileri ve inovasyon açısından zengin işletmeleri Birleşik Krallık’ta iş kurmaya yönlendirmek. GEP programının dinamik iş geliştirici ekibi (mentorleri) 2015’ten bu yana 1000’den fazla girişimci ve teknoloji şirketinin Birleşik Krallık’ta iş kurma sürecinde destek oldu. Bugün ise bu girişimlerden 350’si Birleşik Krallık’ta faaliyet gösteriyor.

İngiltere seyahat ödülü

İlk olarak 2012 Londra Olimpiyatları’nda başlatılan ‘GREAT Entrepreneur Games’, daha sonra Singapur, Avustralya, Şili, Arjantin, Meksika ve Polonya’da farklı versiyonlarla dünyaya yayıldı; ve şimdi Türkiye’de düzenlenecek.

Oldukça yenilikçi bir işleyişi olan oyunda, girişimciler özel olarak tasarlanmış bir uygulama üzerinden projelerine sanal çekirdek sermaye sağlamak için birbirleriyle yarışıyor. Adından anlaşılacağı üzere etkinlik, girişimcilerin pitchingleri esnasinda davetliler arasında yer alacak olan “yatırımcılar”dan bu uygulama üzerinden sanal yatırım almalarıyla oyunlaşıyor. Özel davet üzerine etkinlikte yerel ve küresel ekosistemden çok sayıda isim yer alacak. GEP’in tecrübeli iş geliştiricileri, katılımcılara projelerine nasıl yatırım çekebilecekleri konusunda tavsiyelerde bulunacaklar.

Günün sonunda en fazla sanal yatırım çeken üç girişimci oyunu kazanmış sayılacak ve İngiltere seyahati ile ödüllendirilecek. Kazanan girişimciler GEP tarafından düzenlenecek olan özel bir iş geliştirme programı ile girişim sermayeleri ve girişimcilik ekosisteminde network kurma fırsatı bulacaklar. Londra’da gerçekleşecek olan bu üç günlük programla girişimcilere, GEP iş geliştiricileri tarafından mentorluk sağlanıp küreselleşme yolundaki hedeflerini gerçekleştirebilmeleri için potansiyel müşterilerle tanıştırılacak.

Başvuru kriterleri

Aday şirketlerde aranan kriterler aşağıda yer alıyor:

  • şirketin işleyen bir ürüne (Minimum Viable Product) sahip bir Türk firma olması,
  • şirketin yenilikçi ve girişimci bir bileşeninin olması,
  • şirketi yarışmada temsil edecek kişinin İngilizce`yi akıcı bir şekilde konuşabiliyor olması,
  • şirketin küresel bir firmaya dönüşme hedefinin olması

Başvurunuzu bu bağlantıdan yapabilirsiniz. Elemeyi geçen adaylar en geç 7 Ekim 2019 tarihine kadar bilgilendirilecektir.

Elektrikli paylaşımlı scooter Martı, yakında üniversite kampüslerinde hizmet verecek

Sizlere geçtiğimiz haftalarda paylaştığımız Türkiye’nin ilk yerli ve milli mikromobilite startup’ı Martı, bayram tatili süresince İstanbul’da yoğun ilgi gördü. Martı’nın kurucusu Alper Öktem, halen İstanbul’da 3 bölgede hizmet verdiklerini, yakın zamanda yeni bölgelerde ve üniversite kampüslerinde kanat çırpmaya hazırlandıklarını belirtti.

Alper Öktem’in kurduğu mikromobilite startup’ı ‘Martı’ uzun tatilde, bayramı İstanbul’da geçirenlerin yoğun ilgisiyle karşılaştı.

Geçtiğimiz yıl ilk olarak Kadıköy‘de hizmete giren ve bu yıl Avrupa yakasında Beşiktaş ve Levent bölgelerinde faaliyete geçen Martı’ların tatil süresince İstanbullulardan gördüğü ilgiden son derece mutlu olduklarını kaydeden girişimin kurucu ortağı Oğuz Alper Öktem, Martı’nın yakında İstanbul’un farklı bölgelerinde ve bazı üniversite kampüslerinde kanat çırpmaya hazırlandığını ifade etti.

“Zararı göze aldık”

Startup yatırımlarının ilk yıllarda kazandırmadığının altını çizen Öktem, “Martıların ömrü 1,5 ay. Her martıyı ortalama iki ayda bir yenilememiz gerekiyor. Bir Martı’nın maliyeti 3 bin TL’yi buluyor” diye konuştu.

Öktem, yurtdışındaki rakiplerinin günlük yolculuklarda şu anda yüzde 60 oranında zararla çalıştıklarını vurgulayarak, “Startup dünyasının gerçeği bu. Zarar etmeden kalıcı olamayız. Martı’nın şu anki performansı, uluslararası oyunculara göre yüzde 10 daha iyi. Biz Martı için doğru iş modelini bulduğumuza inanıyoruz. Alanında uzman kişilerden oluşan çok iyi bir ekip kurduk, Martı’yı güvenle uçurmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

Albaraka Türk’ten KOBİ ve müşteriler için dijital ödeme uygulaması: Alneo

Albaraka Türk’ün, KOBİ’ler için “POS”, KOBİ’lerin müşterileri için ise “Cüzdan” uygulamasından oluşan Türkiye’nin ilk yapay zekâ destekli kolay ve hızlı ödeme platformu Alneo uygulamasını Google Play veya App Store’dan indirip kullanabilirsiniz.

Girişim ekosisteminde hayata geçirdiği kuluçka merkezi Albaraka Garaj ile yakından takip ettiğimiz Albaraka Türk, hem bireysel hem de kurumsal müşterilerinin hayatını kolaylaştıran dijital platformlarını çeşitlendirmek için çalışmalarda bulunuyor. Bu kapsamda şubat ayında tanıttığı Türkiye’nin ilk yapay zeka destekli kolay ve hızlı ödeme platformu Alneo’yu geçtiğimiz aylarda Play Store’da erişime açan Albaraka Türk, iOS sistemini tercih eden tüketiciler için uygulamayı App Store’da da kullanıma sundu.

Alneo nedir?

Alneo, Albaraka Türk’ün üye işyerlerinin geleneksel POS cihazı kullanmadan tüm kredi kartlarından, zaman-mekân bağımsız, QR kod ve SMS gibi kanallardan doğrudan ödeme yapabildiği, Alneo üyesi müşterilerin de “Alneo Cüzdan” ile istediği kredi kartını kullanarak alışverişlerini rahatlıkla yapabilecekleri bir platform. Kullanıcılar ALNEO uygulamasını artık hem Google Play Store’dan hem de App Store’dan diledikleri gibi kolay ve zahmetsizce indirerek Android ve iOS işletim sistemli telefonlarında kullanabilecek.

Yerli girişim Octovan ile Emlakjet, hizmetlerinde birbirini destekleyecek

Yeni nesil emlak bulma sitesi Emlakjet, sektörü yeni iş ortaklıkları ile geliştirmeye devam ediyor.

Son olarak Workup’ın ilk dönem girişimlerinden Octovan ile yaptığı iş birliği ile ev arayan bireye aynı anda eşyalarını taşıtması için özel teklif sunacak. Böylelikle birbirini tamamlayan bir girişim ve bir şirket, hizmetlerinde birbirine destek olacak.

Octovan ile yapılan iş ortaklığı, ev arayışında olan kişilerin ‘nasıl taşınacağım’ sorununu çözmeye odaklanacak. Evden eve nakliyat hizmetine yeni bir soluk getiren Octovan, nakliyat hizmetlerini sorunsuz ve sabit fiyat imkanıyla kullanıcıları ile buluşturuyor. 2017 yılından bugüne kadar 5000’in üzerinde kullanıcıya hizmet veren firma nakliye sırasında değişen ücret skalasını sabit fiyat garantisi ile ortadan kaldırıyor.

Nakliye hizmetlerini belirli bir ön eleme sürecine tabi tutan Octovan bu sayede kullanıcılarını ev taşıma ve parça eşya taşıma ihtiyaçlarında en iyi nakliye firmaları ile buluşturuyor. Ev arayışında olan kişiler Emlakjet ilan sayfalarında yer alan ‘Promosyon kodu al’ butonuna tıklayarak Octovan’ın ‘Taşıyacağınız Evin Oda Sayısını Seçin’ sayfasına yönlendirilecek ve bu sayfa üzerinden; ev adresi, yeni evinin nerede olduğu, ne zaman taşınacaklarını, evlerinin oda sayısını seçerek sabit fiyat üzerinden ücretlendirmeye tabi tutulacaklar. ‘Devam et’ butonuna tıklanmasının ardından yönlendirilen ‘Ek hizmetleri seç’ sayfasından ise ücretli ek hizmet olarak verilen kolileme hizmeti, avize montajı, duvar montajı ve perde montajı gibi alternatifli hizmetleri seçebilecekler.

Son aşamada ise ‘kodu al’ butonuna tıklanarak promosyon koduna ulaşabilecekler. Uygulamanın yalnızca İstanbul’da geçerli olacağı işbirliğinde; Emlakjet üzerinden edinilen promosyon kodu ile Octovan üzerinden yapılan % 10’luk indirimin üzerinden ikinci bir % 10 indirim sağlanacak.

Amerika Birleşik Devletleri Huawei yaptırımını 90 gün daha erteledi

Hatırlayacağınız üzere ABD Ticaret Bakanlığı verdiği bir kararla Huawei’nin Amerika Birleşik Devletleri merkezli şirketlerle ticari ilişkiler kurmasını yasaklamıştı. Daha sonra uygulanan bu yaptırım Huawei’yi zor duruma sokmamak için 90 günlüğüne askıya alınmıştı.

İlk 90 günlük sürenin dolmasıyla birlikte Amerika Birleşik Devletleri’nin Huawei yaptırımını yeniden askıya alıp almayacağı konuşulurken ABD Ticaret Sekreteri Wilbur Ross askıya alma kararının 90 gün daha uzatıldığını duyurdu. Bu kararla birlikte Huawei 90 gün daha ABD’li şirketlerle ticaret yapabilecek. Bu da şirketin 90 gün daha Android lisansına sahip olacağını gösteriyor.

Sonrasında ne olacak?

Şimdilik Huawei’nin Google başta olmak üzere diğer ABD merkezli şirketlerle olan ilişkileri üç ay boyunca daha problemsiz bir şekilde ilerlerken bu süre bittiğinde ABD’nin nasıl bir karar alacağı merak ediliyor. Geçtiğimiz gün ABD Başkanı Donald Trump’ın “Huawei iş yapacağımız bir şirket değil.” açıklaması akıllarda daha büyük soru işaretleri yaratıyor.

ABD Ticaret Bakanlığı yetkililerinin açıklamaları bu uzatma kararının Huawei’nin büyük zarara uğramadan kendini yaptırım uygulanması kararına hazırlaması için verildiğini belirtiyor. Eğer Çin ve ABD müzakereleri sonucunda iki taraf anlaşmaya varamazsa, Huawei’nin ABD olan ticari ilişkileri tamamen askıya alınacak. Bu da Huawei’nin Intel ve Qualcomm gibi şirketlerden teknoloji tedariği yapamasıyla birlikte Android lisansının da iptali anlamına geliyor.

İlginizi Çekebilir: Huawei’nin işletim sistemi HarmonyOS duyuruldu

Huawei kendi işletim sistemiyle yoluna devam edebilir

Eğer ABD ve Huawei ilişkileri normale dönmezse Huawei geçtiğimiz günlerde duyurduğu yeni işletim sistemi HarmonyOS ile yoluna devam edecek. Yaşanacak uygulama eksikliğini önlemek için uygulamalar Huawei’nin uygulama mağazası Huawei AppGallery’de yayınlanacak.

Yine de Huawei için uygulanan yaptırımın 90 gün daha ertelenmesi, şirketin ABD ile ilişkilerinin düzelebileceği anlamına geliyor.

Yeni Fikirler Yeni İşler girişimcilik programı 2019 yılı başvurusu

ODTÜ Teknokent tarafından girişimciliğin geliştirilmesi ve girişimcilere destek olmak amacıyla hayata geçirilen Yeni Fikirler Yeni İşler girişimcilik yarışmasının 2019 yılı başvuruları 22 Ağustos’ta sona eriyor.

YFYİ programına;

  • Lisans programı öğrencileri,
  • Yüksek lisans veya doktora öğrencisi,
  • Lisans, yüksek lisans veya doktora derecelerinden birini en fazla 5 yıl önce almış kişiler
  • 0-1 yaş startup şirketleri başvuruda bulunabilir.

Başvurunuzu bu bağlantıdan yapabilirsiniz.