Ana Sayfa Blog Sayfa 829

MenaPay, iki farklı blockchain altyapısını tek uygulamada kullanıma açtı

Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerini kapsayan MENA Bölgesinin ilk blockchain tabanlı ödeme sistemi olarak konumlanan MenaPay, iki farklı blockchain altyapısını bir uygulamada kullanıma açtı.

Ethereum ve Stellar

MenaPay kullanıcıları Ethereum ve Stellar altyapılarındaki farklı tokenlarını tek bir uygulamada saklayabilecek ve yönetebilecek.

MenaPay’in 20 kişilik yazılım ve geliştirme ekibi yaklaşık 2 buçuk ay süre ile çalıştı. Yapılan yeni yatırım ve geliştirme ile güncellenen MenaPay uygulamasında kullanıcılar artık farklı blockchain altyapılarında üretilmiş ve çalışan kripto paralarını tek bir şifre ile girdikleri dijital cüzdanlarında saklayabiliyor ve yönetebiliyorlar.

Tek Mnemonic ile 2 farklı cüzdan

Yapılan çalışmaların teknik detayları hakkında da bilgi veren Çağla Gül Şenkardeş şu detayları aktardı: “Uygulama içerisinde iki farklı blockchain altyapısı için iki farklı cüzdan oluşturmamız gerekiyor. Blockchain altyapıları birbirinden farklı olduğu için de farklı public key ve private key formatları kullanılıyor. Kullanıcının uygulamayı silmesi veya başka bir telefondan kendi dijital cüzdanına erişmek istemesi senaryosu gereği kullanıcılarımıza ‘mnemonic’ kelimeler veriyoruz. Farklı blockchain altyapıları için farklı mnemonic kelimeler vermenin kullanıcı deneyimi açısından çok zorlayıcı olduğunu yaptığımız araştırma ve gözlemlerimiz sayesinde fark ettiğimizden beri hızlı bir şekilde bu alana yatırım yapma kararı aldık. Bu kararımızı yaklaşık 3 aylık bir çalışma sonunda hayata geçirdik. Bizim uygulamamızın altyapısı artık aynı mnemonic kelimelerden farklı formatta anahtar ikilileri üretebiliyoruz. Stellar ve Ethereum blockchain altyapıları için farklı kütüphanelerden destek alıyoruz.” dedi.

Küresel 3D yazıcı pazarının yeni oyuncusu Zaxe, yeni Z1 ve Z1+ modellerini tanıttı

Ticarileştirilmiş ilk yerli üretim 3 boyutlu yazıcı markası Zaxe, 2019’un son çeyreğine bir dizi yenilikle giriyor.

3D yazıcılar, her ne kadar geçmişi daha eskiye dayansa da günümüzün ve yakın geleceğin en heyecan verici teknolojilerinden biri. Havacılık, savunma sanayi ve sağlık başta olmak üzere hemen her sektörde aktif olarak kullanılan bu teknoloji, üretim süreçlerini kökünden değiştirmeye aday. Hem endüstriyel anlamda hem de son kullanıcı tarafında sayısız imkan ve avantaj sağlayan 3D yazıcılar, üretici ve tüketici kavramlarının da yeniden yorumlanmasına önayak olacak.

Üreten insanlar için 3D yazıcılar üreten marka

2015 yılında kurulan ve yüzde 90’ın üzerinde yerlilik oranı yakalayan Zaxe, Türkiye’nin dört bir yanında, başta eğitim ve sanayi kurumları olmak üzere pek çok alanda üretime katkı sağlıyor. X1 ve X1+ modelleri ülke genelinde 40’a yakın bayi tarafından dağıtılan markanın en önemli özelliklerinden biri, kullanım kolaylığı sunması. Kullanıcı odaklı arayüz, 3 adımda baskıya gönderme, kablosuz ağ bağlantısıyla birden fazla 3 boyutlu yazıcı kontrol etme gibi kolaylıklar sunan Zaxe Desktop uygulaması; bu teknolojinin toplumun geneline yayılması açısından da önemli bir görev üstleniyor. Windows ve Mac OS X uyumlu Desktop uygulamasıyla 3 boyutlu yazıcı kullanımı karmaşık olmaktan çıkıyor.

3 kişiyle yola çıkan Zaxe bugün her biri alanında uzman 20 kişilik bir ekiple hizmet veriyor. 1200 metrekare alana yayılan merkez ofiste tasarım, üretim, pazarlama, teknik servis, gönderim gibi iş kalemlerinin tek elden yürüyor. İlk yerli üretim 3D yazıcı markası olmanın sorumluluğunu ve bilincini taşıyan Zaxe kurucuları ve uzman ekibi aynı zamanda, Türkiye’de üretimi teşvik eden etkinliklerde 3D yazıcı teknolojisini anlatarak bu alanda farkındalık oluşmasına katkıda bulunuyor.

Yeni dönem, yeni atılımlar: Z1 ve Z1+

Zaxe 2019’un son çeyreğine yeniliklerle giriyor ve 2020 için hedef büyütüyor. Bugüne kadar B2B pazarına hitap eden X1 ve X1+ modellerine Z1 ve Z1+ modellerini de ekleyerek son kullanıcı tarafında da iddiasını ortaya koyuyor. Söz konusu modellerin lansmanı önümüzdeki aylarda yapılacak.

3D baskı sürecinin önemli unsurlarından olan filament üretimi ve satışı da yapan Zaxe, her yönüyle kullanıcı dostu bir deneyim yaşatmayı amaçlıyor. Uzun yıllar çeşitli global yatırımlarda görev alıp, son olarak Londra merkezli dijital bir Çin yatırımının Doğu Avrupa ve CIS Ülkeleri Global Direktörü olarak edindiği 10 yılı aşkın yöneticilik deneyiminin ardından Zaxe’de Yönetici Ortak görevini üstlenen Dr. Emre Akıncı, şirketin yeni dönemi için yurtdışını işaret ediyor.

Las Vegas’ta düzenlenen ve dünyanın en büyük teknoloji etkinliklerinden biri olan CES’te de (Tüketici Elektroniği Fuarı) boy gösteren ve yoğun ilgiyle karşılanan şirket; eğitim, mühendislik, üretim, sağlık ve mimari alanlarına yoğunlaşmayı planlıyor. Akıncı’ya göre 2020 Zaxe’nin altın yılı olacak:

“Sürdürülebilir pazarlama hedeflerimiz ışığında, hitap ettiğimiz sektörleri genişletmek ve pazarda yeni alanlar açmak istiyoruz. Duyuracağımız yeni modellerle birlikte hem B2B’deki yerimizi sağlamlaştıracağız hem de B2C tarafında kendimize büyük bir alan yaratacağız. Türkiye’nin ilk yerli 3D yazıcı üreticisi olarak, global bir markaya dönüşmenin gururunu yaşayacağız ve yaşatacağız.”

İnovasyon danışmanlık şirketi inValue, Dogma Alares tarafından satın alındı

Kurumsal şirketlerin geleneksel proje yönetim şekillerini yeni nesil girişim metotlarıyla uygulayan inValue, PwC ve Accenture’un eski yönetici ortaklarının kurduğu Dogma Alares tarafından şirket çatısı altına alındı. Satın alınma değeriyle ilgili bir açıklama yapılmadı.

Uzun yıllardır önde gelen danışmanlık şirketlerinde üst düzey yöneticilik ve ortaklık görevlerini üstlenen Kıvanç Emiroğlu ve Erdal Güner tarafından kurulan ve bir merkezi de Londra’da bulunan Dogma Alares, danışmanlık hizmetlerinde yeni nesil anlayış ve uygulamalara duyulan ihtiyacı karşılamak hedefiyle kuruldu.

Dogma Alares’in ortakları Emiroğlu ve Güner, geleneksel danışmanlık yaklaşımının verimsizleştiği, icraata geçemeyen projelerin, 100 sayfalık uzun raporların artık ihtiyaca yanıt veremediği görüşünden yola çıkarak kurdukları Dogma Alares’in büyümesi çerçevesinde inovasyon danışmanlık firması inValue’yu da bünyelerine kattılar.

inValue ve Dogma Alares; dijitalleşme, veriden öğrenme, yeni nesil girişim dünyasının kurumları etkilemesi, iş yapış şekillerinin değişmesi gibi konularda önemli bir oyuncu olarak hizmet sunacak. Sonat Kaymaz‘ın kurduğu, Ömer Erkmen‘in lider mentor olduğu inValue, geliştirdiği “inValue Metodu” ile 5 modüllük proje uygulama yapısını farklı projelerde başarıyla uyguladı. Metodu, 8 ay gibi kısa bir sürede Türkiye’nin en büyük 50 şirketinin 8 tanesiyle toplam 13 projede başarıyla uygulayan inValue’nun geliştirdiği model ve uygulamaları bünyelerine katmakla birlikte, Dogma Alares’in ölçeklendirebilme kapasitesiyle birleşmiş oldu. Bu birliktelik, şirketlerin dijital büyüme ve dönüşüm projelerinin uygulanması ve verimliliği konusunda zorluk yaşayan şirketler için etkili olacak.

Kısa süre önce yayınladıkları manifestoda dört yetkinliğin bir araya gelmesiyle yeni nesil bir danışmanlık hizmetinin verileceğini duyuran Dogma Alares bünyesinde inValue takımı dışında sırayla; yeni nesil yönetim danışmanları (problem çözme kapasiteleri), makine öğrenmesi ve yapay zeka geliştirme uzmanları (veriyi  bulma ve yorumlama), servis tasarımcıları (müşteri odaklı düşünme ve uygulama) ve full-stack uygulama geliştiriciler (IT departmanlarının işini kolaylaştıracak bulut tabanlı yazılım yapma yetkinlikleri) yer alıyor.

KOBİ’leri depolama, paketleme ve kargolama hizmeti sunan Amazon Lojistik açıldı

KOBİ’leri depolama, paketleme ve kargolama zahmetinden kurtaran Amazon Lojistik, Amazon.com.tr’de satış yapan Türk işletmelerinin hizmetine açıldı.

Satıcı adına ürünü muhafaza eden, paketleyen ve kargo işlemleriyle ilgilenen hizmetiyle Amazon, Türk KOBİ’lerin işlerini büyütmeye odaklanıyor. E-ticaret ekosistemini büyütecek hizmetiyle Amazon.com.tr, alıcı ve satıcılar için hızlı, güvenilir ve kolay e-ticaret deneyimini geliştirmeye devam ediyor.

Amazon’un müşteri hizmetlerinden yararlanma

Satıcı tarafından Amazon’a yollanan ürünler, belirli bir düzene göre sıralanıp listelendikten sonra satışa hazır hale geliyor. Siparişi KOBİ adına alan Amazon, süreci ve satış işlemlerini yöneterek alıcı ve satıcı için güvenilir ve kolay e-ticaretin yolunu açıyor. Ürünün paketlenmesi, kargo aracılığıyla müşteriye teslim edilmesi, satış sonrası destek ve iade gibi süreçlerin tamamını da satıcı adına yöneten hizmetiyle Amazon, satıcılara envanterlerini ve toplam satışlarını takip etme kolaylığı da sunuyor. Zaman ve para tasarrufu sağlayan bu hizmetle işletmeler bireysel nakliye masrafından ve ürünleri ayrı ayrı paketleme zahmetinden kurtuluyor.

Amazon Lojistik hizmetinden faydalanan işletmeler aynı zamanda Amazon’un müşteri hizmetlerinden de yararlanabiliyor. Tüm müşteri geri dönüşlerini işletme adına yöneten Amazon, işletmelere zaman tasarrufu sağlıyor.

Amazon teslimat ayrıcalığıyla satılan ürünlere hızlı erişim imkanı da sağlayan Amazon Lojistik, müşterilerine koşulları sağlayan birçok ürün için ücretsiz teslimat ve İstanbul içinde geçerli aynı gün teslimat hizmeti de dahil olmak üzere tüm nakliye seçeneklerinden de yararlanma imkanı sunuyor.

Amazon Lojistik satıcıların zamandan ve paradan tasarruf etmelerinin yanı sıra şu avantajlarla işlerini büyütmelerini sağlıyor:

  • Kusursuz müşteri deneyimi – Amazon Lojistik işletmeler adına toplama, seçme, paketleme, nakliye, müşteri hizmetleri ve iade süreçlerinin tamamıyla ilgilenir.
  • Büyüme potansiyeli- Bir işletmenin Amazon Lojistik’e dahil olmak için bir minimum ürün adedi yoktur. Zaman tasarrufu sağlamak için lojistik hizmetlerinin tamamını işletme adına yürütülür, işletmeye sadece işine odaklanmak kalır.
  • Kullandıkça öde- Amazon Lojistik için, satış komisyonuna ek olarak, sadece ürünlerin depolanması için gereken tam alan için ödeme yapılır, yalnızca ürünler sipariş edildiğinde lojistik ücreti ödenir.
  • Servis ile ilgili detaylı bilgi almak isteyen Türk işletmeleri services.amazon.com.tr sitesini ziyaret edebilir.

İkinci el araç alım satım servisi VavaCars, Türkiye’de faaliyetlerine başladı

Türkiye’nin ve dünyanın en güvenilir otomobil alım satım servisi haline gelmek hedefiyle, Petrol Ofisi’yle kardeş bir şirket olarak kurulan VavaCars, herkesin güvenle, eşi benzeri olmayan bir hızla ve şeffaf biçimde otomobilini satabileceği bir hizmet modeli ile yaratarak, ikinci el otomobil piyasasına iddialı bir giriş yaptı.

Alım süreçlerini online bir model ve Satın Alma Merkezleriyle başlatan VavaCars’ın, önümüzdeki dönemde Türkiye’nin ardından başka ülkelerde de operasyon planları bulunuyor.

Aracın uzmanlarca belirlenen değeri 3 saatte hesaba yansıyor

Şirket, tamamen şeffaf bir süreç, rekabetçi fiyatlar ve güvenli bir alışveriş deneyimi ile kullanıcılardan araçları satın alıp, piyasaya yeni bir soluk getirmeyi amaçlıyor. VavaCars ile araç satmanın ilk adımı şirketin web sitesi www.vava.cars adresini ziyaret ederek, birkaç soru ile arabanızın ilk tahmini değerini öğrenmek. Bu fiyatı makul bulduğunuz takdirde, en yakın VavaCars Satın Alma Merkezi’ne giderek, uzmanlarca arabanızın kesin değerini öğreniyorsunuz. İstanbul’da 5 noktada Araç Satın Alma Merkezi var.

Beş yıldızlı bir otel konforunda ve modern çizgilere sahip VavaCars Satın Alma Merkezi’nde her şey şeffaf olarak tasarlanmış. Müşteriler çaylarını yudumlarken, şeffaf duvarın ardındaki araç değerlendirilme sürecini şeffaf biçimde takip edebiliyor. Bu şeffaf fiyat belirleme sürecinin ve gerekli noter prosedürlerinin ardından, müşterilerin verilen teklifi onaylamaları durumunda, yaklaşık 3 saat sonunda teklif edilen fiyat hesabına yansımış oluyor.

VavaCars Türkiye CEO’su Lawrence Merritt

VavaCars’dan 3 basit ve güvenli adım

Ücretsiz Değerleme: Vava Cars’ın kurduğu teknolojik altyapı sayesinde aracını satmak isteyen kullanıcılar ilk olarak, vavacars.com.tr adresine otomobilinin bilgilerini girerek, hızlıca ücretsiz bir değerleme alabiliyor.

Ücretsiz ekspertiz: Verilen ortalama değeri uygun gören kullanıcılar sonrasında VavaCars araç alım noktalarından birine gelerek, araçlarını şeffaf bir ekspertiz sürecine tabi tutuyorlar.

Üç saat içinde ödeme: Ekspertizde sonrasında otomobile nihai bir değerleme bedeli sunuluyor. Otomobiline sunulan fiyatı kabul eden kullanıcılar, Vava Cars yetkililieri ile birlikte şeffaf satış sürecine geçiyor. Yaklaşık 3 saat içinde süreç tamamlanıyor ve sunulan fiyat teklifi aracı satan kişinin banka hesabına yatırılıyor.

Kriterler dahilindeki tüm araçlar satın alınıyor

VavaCars’ın araç alımları konusunda, belirlediği birtakım kriterler bulunuyor. İlk kriter yaş ve kilometre. Buna göre söz konusu araçların, 2011 modelden yaşlı, 130.000’den fazla kilometreye sahip olmaması gerekiyor. Değer olarak ise 30.000-300.000 TL bandında araçlar değerlendiriliyor.

Rakamlarla 2. El Otomobil Pazar Verileri

Mordor Intelligence’ın yakın tarihte yaptığı bir araştırmaya göre, dünyada ikinci el araç piyasasında 2018’den 2024’e gelindiğinde, %12.8’lik bir büyüme oranı gerçekleşmesi bekleniyor.

Türkiye’de ikinci el araç piyasası 2018’de %5 büyüdü.

  • Otomotiv Distribütörleri Derneği’nin açıkladığı Ağustos 2019 rakamları çarpıcı. 2. el araç pazarı geçtiğimiz ay içinde %18 büyüdü.
  • Sıfır otomobil satışları 2017’den bugüne yaklaşık %60 daralırken, 2. el otomobil pazarı %5,15 büyüdü.
  • 2018 yılında satılan her sıfır otomobile karşılık 9,05 adet 2. el otomobil satılırken, 2019 yılında bu oran 15,07 adete çıktı.
  • Sıfır otomobil başına satılan 2. el otomobil sayısı İstanbul’da 3,98’den 7,42 adete çıkarken, Ankara’da 11,80 adetten 17,24 adete çıktı.
  • Türkiye’deki 2. el araç piyasasında İstanbul %45’lik bir paya sahip.

Softtech tarafından geliştirilen TekCep ile tüm ticari hesaplarınızı İşCep üzerinden görüntüleyin

Türkiye’nin en büyük yazılım şirketlerinden biri olan Softtech tarafından geliştirilen ve Türkiye’de ticari bankacılıkta bir ilk olan TekCep hizmeti ile Türkiye İş Bankası’nın tüzel kişi firma müşterileri, farklı bankalardaki hesap hareketlerini ve bakiyelerini İşCep üzerinden takip etme imkanı buluyor.

İş Bankası müşterisi firmalar, TekCep hizmeti sayesinde, vadeli-vadesiz hesaplarının bulunduğu diğer bankaların dijital kanallarına girmelerine gerek kalmadan veya e-postalarına bakmadan, tek bir ekrandan hesap hareketlerini görebiliyor.

Halihazırda tüm bankaların müşterilerine sağladığı, hesap hareketlerinin müşterinin talep ettiği ortama veri olarak aktarıldığı online hesap ekstresi hizmetleri, İş Bankası müşterilerine tek ekran üzerinden sunulmuş oluyor. Şu anda sadece İşCep üzerinden kullanılabilen hizmet, ilerleyen dönemde İş Bankası İnternet Şubesi kanalıyla da kullanılabilecek.

Softtech’in teknolojik gücünün İş Bankası’nın yaygınlığı ve yenilikçi yaklaşımı ile birleştiği TekCep hizmeti, bankacılığın geleceği olan ve günümüzde adımları atılan “açık bankacılık” için Türkiye’de gerçekleştirilen en önemli adımlardan biri olarak değerlendiriliyor.

Microsoft’un olanaklarından faydalanabileceğiniz Head Start portalı ile girişiminizi büyütün

Dünyanın teknoloji üreten en büyük şirketlerinden Microsoft, girişimciliği geliştirme ve mevcut girişimlerin daha başarılı olması için dünya çapında hayata geçirdiği Head Start portalını Türkiye’de duyurdu.

Siz de girişiminizle Head Start’ın portalında bu bağlantı üzerinden mentorluk için randevu talebinde bulunabilirsiniz.

Head Start’ın amacı şirketinizi hızlandırmanızı sağlamak üzere sunulabilecek tüm olanak ve avantajları sağlamaktır. Sizi, varmak istediğiniz yere ulaşmanıza yardımcı olabilecek mentorlar, gurular ve eğitimler ile bir araya getiriyor. Bu mentorlar arasında Microsoft’un kendi profesyonel çalışanları da yer alıyor.

Head Start portalında sizi neler bekliyor?

Kurslar: Kişisel bir yaklaşıma sahip dijital eğitim merkezi Cloud Society’ye ücretsiz erişim edinebilirsiniz.

Yardımlar: HeadStart’a kayıt olarak dijital danışmanlıklara, eğitimlere, canlı etkinliklere, toplantılara ve daha fazlasına anında erişebilirsiniz.

İş Ortakları: Kuruluşunuzun buluta sorunsuzca geçmesine yardımcı olabilecek Microsoft İş Ortaklarını keşfedin.

Etkinlikler: Tüm sektörden endüstri liderlerinin yönettiği canlı interaktif ilham veren oturumları takip edebilirsiniz.

Head Start’ın öne çıkan özelliklerinden biri uzman mentor desteği. Startup’lar; iş geliştirme, teknik ve hukuk konularında uzman mentorlarla buluşuyor ve girişimlerinin daha hızlandırılmasında yardım alıyorlar.

Head Start Portalı

Eğer sizin de bir hikayeniz olmasını istiyorsanız, ücretsiz faydalanabileceğiniz bu portalına başvurunuzu gerçekleştirin.

SKA Etki Hızlandırıcı Programı’nın Demo Day sahnesinde yer alan 9 girişim

Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na ilişkin çözümler üzerinde çalışan startupları hızlandırmayı hedefleyen bir kamu-özel sektör ortaklığı olan SKA Etki Hızlandırıcı’nın Demo Günü İstanbul’da gerçekleşti.

UNDP ve T.C. Dışişleri Bakanlığı tarafından başlatılan SKA Etki Hızlandırıcı’nın kurucu ortakları arasında Bill ve Melinda Gates Vakfı, WFP, Eczacıbaşı Holding ve Limak Holding yer alıyor.

Etkinlikte; Türkiye, Hollanda, ABD, Ürdün, Filistin, Hindistan, Kenya ve Ruanda’dan 9 startup, 3 ay süren hızlandırıcı programı boyunca geliştirdikleri ürünlerini, uluslararası etki yatırımcılarının yanı sıra potansiyel kamu ve özel sektör ortaklarından oluşan seçkin bir kitleye sundu. Dört takım geçim kaynaklarına erişim ve dijital kimlik, beş takım ise taşınabilir su ve sanitasyon konularında mültecilere yönelik çözümlere odaklandılar.

Dijital Kimlik kategorisinden Gravity.Earth-Sertifier-Mark Labs konsorsiyumu ve Taşınabilir Tuvalet ve Sanitasyon Sistemleri kategorisinden change:WATER LABS, New York’ta gerçekleştirilecek BM Genel Kurulu sırasında Türkiye ve UNDP tarafından 23 Eylül 2019’da düzenlenecek yan etkinlikte, potansiyel küresel ortaklara sunum yapacak.

SKA Etki Hızlandırıcı’nın pilot grubuna Türkiye, Almanya, Belçika, Senegal, Kenya, Ruanda, Hollanda, Birleşik Krallık, Amerika Birleşik Devletleri, Filistin, Ürdün, Kolombiya, Macaristan ve Hindistan’dan 14 ülkede yerleşik toplam 25 startup katıldı. SKA Etki Hızlandırıcı, önümüzdeki aylarda kurucu ortak olarak özel sektörden ve uluslararası kuruluşlardan yeni ortakları bünyesine katacak.

Temiz Su ve Sanitasyon Problemlerine Yönelik Teknoloji Geliştiren Ekipler;

CHANGE:WATER LABS (Dr. Diana Yousef, Amerika): change:WATER Labs, günlük lağımın %90-95’ini agresif biçimde buharlaştıran (veya “sifon”layan) taşınabilir, atığı küçültücü tuvalet olan “iThrone”u geliştiriyor; bu sayede toplum temiz kalıyor, atık toplama maliyet, hacim ve sıklığı büyük ölçüde azalıyor, böylelikle yerelleşmiş sanitasyon hizmeti daha ölçeklenebilir ve sürdürülebilir hale geliyor. Sahip olduğu iki temel teknoloji şunlardır: (1) Sıvı ve katı atığın su içeriğini emen ve buharlaştıran düşük maliyetli buharlaştırıcı membran; ve (2) kötü kokuyu gidermek üzere havalandırmaya enerji veren “sidik enerjili” batarya. Tuvalet yalnız suyu korumakla kalmıyor, atıktan temiz suyu ayrıştırıyor.

AKYAS (Bara Wahbeh, Ürdün): AKYAS, herhangi bir zamanda, herhangi bir yerde kurulabilen, dışkıda bulunan patojenleri (3 gün içinde) dezenfekte ederek hastalık bulaşmasını önleyen komple sanitasyon sistemini kullanıcılara sunuyor. AKYAS sistemi 0 su, 0 enerji sarfiyatlı bir üründür; minimal maliyetle mevcut tesislere entegre edilebiliyor. AKYAS’ın amacı, dünyanın her köşesindeki insanlara güvenli ve makul fiyatlı sanitasyon çözümleri sunmaktır.

BLUE FILTER (Omar Badawi, Filistin): Blue Filter, kimyasal katkı maddeleri veya enerji kullanmaksızın nitratlar ve diğer zararlı maddelerin sudan arıtılması için doğal filtre üretiyor. Blue Filter, ürünlerinde yeşil malzeme kullanır; farkındalık hizmetleri ve su kalitesi çevrimiçi veya çevrimdışı testleri sağlıyor. Blue Filter ürünleri hem su hem de tarım sektöründe ağırlık ve boyut bakımından tüm müşterilere uyuyor.

GARV (Mayank Midha, Hindistan): GARV Toilets, yeterince hizmet verilmeyen yoğun nüfuslu topluluklara entegre WASH çözümleri sağlıyor. Girişim, imha edilemez, akıllı ve yapısal olarak taşınabilir umumi tuvaletin geliştirilmesiyle başladı. Hedef toplulukların çoğu, toplu sanitasyon kullanıyor ve bu tuvaletler çoğunlukla ya pis, sağlıksız ya da yağmalanmış durumdadır; bunun sonucunda insanlar açıkta ihtiyaç gideriyor, bu da ishalli hastalıklara yol açıyor.

NEPSER (Sertaç Karacaferoglu, Türkiye): Nepser, enerji tüketimi olmadan atıksu arıtımına odaklanmış bir şirket. Ürünü, yalnız doğa ve suyun gücünü kullanıyor.

Dijital Kimlik ve Geçim Kaynaklarına Erişimi Arttırmaya Yönelik Teknoloji Geliştiren Ekipler;

GRAVITY (Johannes Ebert, Kenya): Gravity, güvenli dijital cüzdanda güvenilir dijital kimlik bilgilerini herkesin alabileceği, saklayabileceği ve yönetebileceği “bulut” platformu sağlıyor. Çözümleri, tedarikçi, yardımcı hizmetler ve ödeme sağlayıcılardan gelen verileri kullanmak suretiyle, küçük işletmelerin daha ucuz krediye ulaşmasına katkı sağlıyor. Sağlayıcılar, GDPR’ye uygun biçimde verilerini parasallaştırabilir ve ödeme gücü daha yüksek müşterilerden yararlanabilir; ve borç verenler ise, kredi değerliğini daha iyi değerlendirmelerine yardım eden doğrulanabilir verilere kolay erişime sahiptir, böylece risk azalır ve müşteri tabanı genişler.

SERTIFIER (Mert Akın, Türkiye): Sertifier, kullanıcıların (örneğin üniversiteler, STK’lar, firma-içi eğitime gerek duyan özel sektör şirketleri vs.) akıllı sertifika ve açık rozetleri tasarlaması, dağıtması ve depolamasını sağlayan bir web uygulamasıdır. Sertifikalar blok zincir tabanlı bir sistem üzerinde, bu sertifikaları kazandıran becerileri temsil eden etiketler ile birlikte saklanıyor.

TYKN (Jimmy Snoek, Hollanda): Doğal veya insan kaynaklı afetlerden etkilenen insanların çoğu genellikle kendilerini, kimliklerini kanıtlamak için kolay yöntemlerden yoksun halde bulurlar; ve yardım veya kamu hizmetlerine erişmeleri zorlaşır. Tykn dijital kimlik platformu, kamu ve özel kuruluşların dijital kimlik vermelerini ve doğrulamalarını sağlıyor; bunun yanı sıra, kişisel veri kanıtlarını paylaşmak ve istemek için yenilikçi bir yöntem içeriyor. Kullanıcılara, her mobil cihazda çalışan ve kurumların dijital hizmetlerine gizli ve güvenli biçimde erişim sağlayan bir uygulama ve dijital kimlik cüzdanı veriliyor. Amaç, yardım sağlama sürecinde kimlik bileşenini dönüştürmek, tüm yardım zinciri boyunca değer yaratılmasını sağlamaktır.

ZAKA (Nick Mason, İngiltere ve Ruanda): ZAKA ID, dijital ve fiziksel hizmetlere derhal ve güvenli biçimde erişim ihtiyacı duyan bireylere yardım ediyor. Bunu yapmak için, müşterilerin kendi kimlik bilgilerini proaktif biçimde oluşturma, saklama ve kullanmalarına yardım eden güvenli mobil uygulama sağlıyor, kimlik bilgileri de kimlik verici makamlar veya güvenilen üçüncü taraflarca uygulama yoluyla otomatik olarak doğrulanıyor. Bu dijital kimlik cüzdanı, telefonu olan veya ilgili servis merkezlerine ulaşabilen kişilerin, gerekli kimlik bilgilerini zamanında ibraz edemedikleri için daha önce erişemedikleri hizmetlere erişmelerine yardım ediyor.

Bu program sayesinde Türkiye, girişimcilerin yaratıcılığı ve teknolojinin imkanlarıyla mültecilerin ihtiyaçlarının karşılanmasına katkıda bulunmaya yönelik çözümlerin test edildiği ortamı sağlamış oldu. Uzun vadede hedef, bu hızlandırma modelini, aynı zorlukları yaşayan ülkelerle paylaşmak ve dünyada sayıları 70 milyona ulaşan yerlerinden edilmiş kişilere yardım etmek.

Hamdi Ulukaya Girişimi’nin dördüncü dönem başvuruları açıldı

İlk başvurularını 2017 yılında almaya başlayan Hamdi Ulukaya Girişimi, girişimciler ve startup’lar için 2019 yılı başvurularının açıldığını duyurdu.

Chobani kurucusu Hamdi Ulukaya tarafından hayata geçirilen ve adını da kendisinden alan bu girişimcilik programı 24 girişimci ve 6 startup’ı, ABD ve Türkiye’deki eğitim, mentorluk süreçlerine dahil ederek, girişimcilerin hayallerini hayata geçirmeleri tarafında iyi bir adım, startup’lar için de globale açılma noktası önemli bir süreç sunuyor.

> Hamdi Ulukaya Girişimi programına bu bağlantı üzerinden başvurabilirsiniz.

Başvuru noktasında girişimcilerin ABD’ye gitme sürecinin olması akıllarında ingilizce şart mı sorusunu getiriyor. Özellikle bu kısmı söylemek gerekirse, girişimcilerin ingilizce bilmesi gerekmiyor. Girişimciler 1 yıl boyunca program kapsamında mentorluk alıyor, hedef takip toplantıları ile yine 1 yıl boyunca izleniyor.

Seçilen startup’lar ise Chobani’nin New York SoHo’daki Kuluçka Merkezi’nde kendilerine özel bir alanda şirketlerini geliştirme olanağından faydalanıyor.

Aylık 500 TL burs ve 1000 dolar hibe

Girişimci Destek Programının olanakları:

  • Aylık 500 TL burs
  • Tüm eğitim programı ve geziler
  • Grup yemekleri
  • Müze giriş ve kültürel etkinlik biletleri
  • Yurt içi ve yurt dışı ulaşım/konaklama
  • Pasaport ve vize masrafları
  • ABD eğitimi boyunca günlük 25 Dolar harçlık
  • Program sonrasında ilk 1 yıl içinde şirket kuran adayların, kuruluş masrafları için 1000 Dolar hibe

Startup Destek Programı’nın olanakları:

  • Tüm eğitim programı ve geziler
  • Grup yemekleri
  • Müze giriş ve kültürel etkinlik biletleri
  • Yurtiçi ve yurt dışı ulaşım/konaklama
  • Pasaport ve vize masrafları
  • ABD eğitimi boyunca günlük 50 Dolar harçlık
  • Amerika’da şirket kuruluş masrafları için 1000 Dolar hibe

20’den fazla ülkeye açılan akıllı atık toplama girişimi Evreka’nın hikayesi

2014 yılından bu yana ODTÜ Teknokent’te çalışmalarını sürdüren, 20’den fazla ülkede ürünü kullanılan, şehirlerdeki atıkları akıllı toplama üzerine SaaS geliştiren girişim Evreka kurucu ortağı Umutcan Duman‘ın hikayesini egirişim’e anlattı. Yaklaşık 30 çalışanı olan Evreka, büyüme noktasında iyi bir ivme yakalamış.

Evreka’yla ilgili yeni gelişmeler oldukça paylaşmaya devam edeceğiz.