Ana Sayfa Blog Sayfa 828

Netflix, Türkiye’den çekileceğine yönelik iddialara yanıt verdi

İnternette yayın yapan Netflix, BluTV ve puhuTV gibi platformların Radyo ve Televizyon Üst Kurumu (RTÜK) denetimine girmesiyle birlikte yayın platformları başvurularını tamamlayarak lisans başvuru sürecini başlattı. Lisans başvurularıyla ilgili ortaya çıkan bazı haberler, Netflix’in lisans başvurusunu gerçekleştirmediği ve Türkiye’den çekileceği yönündeydi.

RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, bu iddiaları yalanlayarak 600’den fazla dijital platformun RTÜK’e lisans başvurusunda bulunduğunu ve bunların içinde Netfilix’in de yer aldığını belirtmişti. Bu kez ise Netflix tüm iddialara ilişkin bir basın açıklaması yayınladı.

‘Türkiye’deki yatırımlarımızı artırmaya devam ediyoruz’

Netflix tarafından yapılan basın açıklamasında şirketin olağan süreç doğrultusunda RTÜK’e lisans başvurusu yaptığı belirtilirken Türkiye’ye yapılan yatırımların artarak devam edeceği dile getirildi. Platformun RTÜK denetimine girmesi üzerine Netflix içeriklerin çocuklar üzerinde olumsuz etki bırakmaması için ekstra hassasiyet göstermek için çalıştıklarını belirtti. Şirket, tüm bunları yaparken yetişkinlerin de tercih ettikleri içerikleri keyifle izlemesini sağlayacaklarını açıkladı.

Türkiye’de 1.5 milyon Netflix üyesi var

Ayrıca bu açıklamayla birlikte Türkiye’de ilk kez kaç Netflix üyesi olduğu da açıklandı. Yapılan açıklamada Türkiye’de 1.5 milyon Netflix üyesinin bulunduğu ve bu sayının giderek arttığı belirtiliyor.

Netflix tarafından yapılan basın açıklamasının tamamı şu şekilde:

“İnternet yayınlarına yönelik getirilen yeni düzenlemenin gerektirdiği üzere lisans başvuru sürecimizi başlattık. Türkiye’de sayıları gittikçe artan 1,5 milyon üyeye sahibiz. Üyelerimizin dünyanın dört bir yanından sunduğumuz zengin içerik çeşitliliğine ve Türkiye’den dünyaya taşıdığımız yerel hikayelere değer verdiğine inanıyoruz. Bu nedenle bir yandan Türkiye’deki yatırımlarımızı artırmaya devam ediyor, diğer yandan da sunduğumuz ebeveyn kontrollerini daha da güçlendirecek adımlar atmak üzere yetkililerle görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Hedefimiz, üyelerimizin tercih ettikleri içeriklere keyifle ulaşmalarını sağlarken çocuklarımızı yaşlarına uygun olmayan içeriklerden etkin bir şekilde koruyabilmek.”

TechXtile Start-Up Challenge 2019 – 11 Eylül 2019

Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) tarafından 22-23 Ekim tarihlerinde Bursa’da gerçekleştirilecek olan 11.  Uluslararası Ar-Ge Proje Pazarı kapsamında düzenlenen Techxtile Start-Up Challenge programına başvurular devam ediyor.

Son Başvuru: 11 Eylül 2019

Tekstil alanında ihracatta katma değerin artırılması, yeni teknoloji ve metotların üretim süreçlerine kazandırılması, yenilikçi ürünler tasarlanması, yeni girişimci ve tasarımcıların teşvik edilmesi ve üniversite-sanayi iş birliğinin güçlendirilmesi amacıyla düzenlenen TechXtile Start-Up Challenge programına başvurular, 11 Eylül Çarşamba günü sonlanacak.

Kimler başvurabilir?

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı veya yabancı uyruklu 18 yaşını tamamlamış öğrenciler, mezunlar, araştırmacılar, kamu veya özel kurum çalışanları, girişimci adayları, inovasyon yapan ekipler, start-up sahipleri veya kurucuları bireysel veya ekip katılımı şeklinde “TechXtile Start-Up Challenge”a başvurabilir.

Başvuru

Başvuru ve detaylı bilgi için: https://www.techxtile.net/

Değerlendirme sonucunda finale kalan finalistler;

  • Milano’da 10 gün sürecek Kuluçka ve Hızlandırıcı Programa katılım
  • 1 yıl süresince profesyonel mentorluk desteği
  • ULUKOZA programı ile 200 bin TL TÜBİTAK hibesine hak kazanma fırsatı
  • Patent başvurusu ve yüzde 100 firma kuruluş desteği
  • Şirket kurma masraflarının karşılanması, bir yıllık muhasebe desteği
  • Bursa Teknik Üniversitesi Kuluçka Merkezi imkânlarından faydalanmak

gibi ödüllerin sahibi olmaya hak kazanacak. Girişimciler, potansiyel müşterileri ile tanışabileceği bir platformda bulunma ve Türkiye’deki girişimcilik ve yatırım ekosisteminin önde gelen temsilcilerine projelerini sunma fırsatı yakalayacaktır.

Program kapsamında odaklanılacak alanlar

Techxtile Startup Challenge kapsamında tekstilde bilişim, yenilikçi malzemeler, teknik tekstiller, sektöre özel uygulamalar, yeni üretim süreçleri ve çevreci ve sürdürülebilir alanlar da projeler kabul edilecek olup, proje konularına ilişkin bazı örnekler aşağıda listelenmiştir.

  • Üretimde randıman ve kapasite kullanımını artıran sistemler (yönetsel raporlama, analizler, vb.)
  • Önlenebilir bakımlar,
  • Yüksek hızda veri toplamak,
  • Bu veriyi işlemek,
  • Üretimde kullanılan yeni algoritma, yazılım ve uygulamalar,
  • Kalite kontrol ve sıfır-hata verimlilik yazılımları,
  • Hızlı ve kolay uygulanabilir ERP yazılımları,
  • Üretimde ileri otomasyon, robotik uygulamalar,
  • Proses optimizasyonu,
  • Dijitalleşme,
  • Endüstri 4.0,
  • 3D modelleme yazılımları,
  • Yapay zeka uygulamaları,
  • Yeni polimerler, biyo polimerler,
  • Yüksek performanslı lifler ve tekstiller,
  • Yeni elyaf teknolojileri,
  • Nano lifler, tekstilde nano malzemelerin kullanımı
  • Kompozitler,i preformlar ve preregler,
  • Teknik tekstiiler,
  • Koruyucu tekstiller,
  • Fonksiyonel tekstiller,
  • Giyilebilir teknolojiler, akıllı tekstiller
  • Negatif iyon uygulamaları
  • Fotovoltaik tekstiller,
  • Plasma teknolojileri,
  • Akustik özellikli (ses izolasyonu) kumaşlar, tekstiller,
  • Kasları taklit edecek tekstiller (enhanced textile),
  • Doğal malzemeler,
  • İplik, boya ve kimyasallarda yeni ve milli hammadeler,
  • Yenilikçi iplik çekim makineleri,
  • Yenilikçi reçeteler, reçetelerde standardizasyon yaklaşımları, melanjlar,
  • Spinning’de yeni yaklaşımlar,
  • Fosfatsız çevreci yaklaşımlar
  • Biyobozunur malzemeler
  • Tekstilde yenilenebilir enerji uygulamaları, akıllı enerji yönetimi, enerjide tasarruf,
  • Karbon ayak izine dair yenilikçi uygulamalar, yazılımlar
  • Atık su uygulamaları, yeni arıtma yöntemleri, arıtmada küçük ve kompakt sistemler,
  • yöntemler,
  • Kimyasal malzemelerde izlenebilirlik uygulamaları, yazılımları,
  • Susuz boyama yöntemleri,
  • Yenilikçi üretim teknolojileri (apre, boyahane ve diğer)
  • Ozon kullanımını artıran yeni prosesler,
  • Koku giderici, kozmetikli malzemeler, kir tutmazlık,
  • İthal kimyasal ve diğer malzemelerin yerelleştirilmesi,
  • Kenevirde işlenebilirlik ve yeni üretim yöntemleri,
  • Geri dönüşümlü ve /veya organik tekstiller, doğal lifler.

DüğünBuketi.com, 4 yatırımcıdan 10 milyon TL değerlemeyle yatırım aldı

Evlenecek çiftlerin düğün firmalarından fiyat teklifleri alarak seçim yapmalarını sağlayan DüğünBuketi.com‘un kurucuları yatırım aldığını egirişim ile paylaştı.

Bu yatırım turuna; Atanova Ventures ile beraber Startupfon.com melek yatırımcılarından Doruk Pala, TR Angels yatırımcılarından Atakan Atalar ve melek yatırımcı Deniz Güvenen‘den 10 milyon TL değerleme ile yatırım aldı.

DüğünBuketi.com, evlenecek çiftlerin en uygun düğün firmalarını bulmalarını amaçlayan bir girişimdir. Bu portal sayesinde mekanlardan, organizasyon firmalarına, fotoğrafçılardan, gelinlik için moda evlerine kadar tüm seçeneklere ulaşıp fiyat teklifi alabiliyorsunuz. 2016 yılında İzmir‘de kurulan girişim 2017’de İstanbul‘da, 2018’de ise Ankara‘da faaliyete geçmiş. 2019’da Adana, Antalya, Aydın, Bursa, Kocaeli ve Muğla gibi Anadolu illerine operasyonlarını genişletmiş.

DüğünBuketi.com’dan yapılan açıklamaya göre; girişim kurulduğu yıldan bu yana her yıl trafiğini 3 kat arttırmış, gelirini de buna paralel olarak 3 kat yükseltmiş. Paylaşılan diğer verilerle de; İstanbul, Ankara ve İzmir’de her yıl 165 bin çift evleniyormuş. Evlenen her dört çiftin düğün süresince ziyaret ettiği adreslerinden biri DüğünBuketi.com’muş. Her ay ortalama 500 bin ziyaretçi, bu portal içerisinde düğün firması arıyormuş.

Üye düğün firmalarının geliri 2 milyon lira

Edindiğimiz bilgiye göre sadece İstanbul, İzmir ve Ankara’da çiftlerin düğün organizasyonu için ayırdığı bütçe toplamda ortama 8.25 milyar liraymış. Çiftler DüğünBuketi.com’dan ücretsiz yararlanırken, düğün firmalarının sisteme katılabilmeleri için ücretli üye olmaları gerekiyormuş. DüğünBuketi.com ise yaklaşık 2 milyar liralık bütçenin üyelerine ulaşmasını sağlıyormuş. İş garantisi verilen portalda eğer bir firma üyeliği süresince iş alamazsa, ücret iadesi veya ücretsiz üyelik yenilemesi yapılıyor.

Girişimciler yurt dışına açılmak için yeni yatırımlar alacaklar

Kurucusu Bilgehan Yılmaz ürünlerini yalın girişim modeliyle geliştirdiklerini belirtiyor. Başlangıçta sadece düğün mekanlarına ulaşılabilen bir siteyken düğün planlamasında ihtiyaç olan her şeyi barındıran bir portala adım adım dönüşmüşler. Sadece düğün için değil kına organizasyonundan gelin hamamına, doğum günü partilerinden baby shower organizasyonlarına, toplantı salonu kiralamaktan mezuniyet kutlamalarına kadar diğer davetler için de kullanılan bir portal haline gelmişler. Balayı sektöründe de Türkiye’nin en çok tercih edilen portallarından biri olmak için çalışmalara başladıklarını öğreniyoruz.

Yılmaz, gelen yatırımı nasıl değerlendireceklerini şöyle anlatıyor: “Kısıtlı kaynaklarla kısa sürede iyi bir noktaya gelmemize rağmen henüz yolun başındayız. İçerik üretimine yatırım yaparak aylık 1 milyon ziyaretçiye ulaşmayı ve mevcut teknolojimizi geliştirerek dönüşüm oranlarımızı iki kat artırmayı planlıyoruz. Bu sayede Türkiye’deki gelirlerimizi 2022 sonuna kadar en az 10 kat artırmayı hedefliyoruz.” Bilgehan Yılmaz, bu yatırımla birlikte Türkiye’deki büyümelerini daha da hızlandırmalarının yanında yeni yatırımlarla Amerika, Avrupa ve Arap ülkelerine de açılmayı planladıklarını söyledi.

DüğünBuketi.com’un aldığı yatırım sonrası nasıl ilerleyeceğini hep beraber göreceğiz. Yeni gelişmeler oldukça paylaşacağız.

Huawei Mate 30 ailesi 19 Eylül’de tanıtılacak

Son dönemlerde Amerika Birleşik Devletleri’nin uyguladığı ticari ambargo haberleriyle gündemden düşmeyen teknoloji devi Huawei‘nin yeni akıllı telefonları Mate 30 ailesinin tanıtım tarihi belli oldu. Huawei’nin yeni amiral gemisi modelleri Huawei Mate 30 ve Huawei Mate 30 Pro, 19 Eylül 2019 tarihinde Münih‘te gerçekleştirilecek uluslarası basın lansmanıyla duyurulacak.

Mate ailesinin yeni üyelerine sahne olacak lansman ‘Olasılıkları yeniden düşün’ mottosuyla gerçekleşecek.

Mate 30 ailesinde Google servisleri olmayacak

Huawei Mate 30 modelleri Amerika Birleşik Devletleri’nin ambargo kararından sonra Google servislerinin olmayacağı ilk cihazlar olarak karşımıza çıkıyor. Şu ana kadar görünen o ki, aksi gerçekleşmezse Huawei Mate 30 ve Huawei Mate 30 Pro modellerinde Google Play Store başta olmak üzere birçok uygulaması yer almayacak. Kullanıcılar, uygulamalarını Huawei App Gallery isimli uygulama mağazası üzerinden edinecek.

İlginizi Çekebilir: Huawei’nin yeni işletim sistemi HarmonyOS nedir?

Google servisleri yüklü olmasa da telefonun ticari olmayan tüm geliştiricilere açık kaynak Android sürümüyle birlikte geleceği tahmin ediliyor. Huawei’nin kendi geliştirdiği HarmonyOS işletim sistemine sahip Mate 30 modellerinin ise ilk kez Çin’de kullanıma sunulacağı ihtimali üzerinde duruluyor.

Huawei’nin merakla beklenen yeni telefonlarıyla ilgili detayları resmi lansmanın hemen ardından egirişim’de sizlerle paylaşacağız.

Peak’in geliştirdiği mobil oyun Toon Blast, Japonya pazarında en çok indirilen oyun oldu

Mobil uygulama pazarının dünyadaki en büyük oyuncuları arasında bulunan Peak, büyüklüğü 100 milyar doları aşan pazardaki başarılarına bir yenisini daha ekledi. Şirketin imzasını taşıyan mobil oyunlardan Toon Blast, Amerika ve Avrupa’dan sonra şimdi de dünyanın en büyük üçüncü mobil uygulama pazarı Japonya’nın en çok indirilen oyunu oldu.

Ömer İnönü

Japonya’nın Çin ve ABD’nin ardından dünyanın en büyük üçüncü mobil uygulama pazarı konumunda bulunduğunu söyleyen Peak Strateji Direktörü Ömer İnönü, Peak’in mobil uygulamalardan en çok gelir elde eden şirketler sıralamasında dünyada 26’ncı sırada yer aldığını anımsattı.

Yapay öğrenme kullanan nöroprotezler Boğaziçi Üniversitesi’nde geliştiriliyor

Nörobilimin önemli uygulama alanlarından biri de hareket ve duyu işlevini kaybetmiş kişiler için tasarlanan nöroprotezler. Geliştirilen son teknolojiler sayesinde hastaların beyinlerine veya sinirlere yerleştirilen implantlar yardımıyla nöronlarda oluşan hareket komutları algılanıyor ve bir robot kol hareket ettirilerek cisimlere erişmek, onları kavrayarak kullanmak mümkün olabiliyor. Ayrıca sinir sistemine duyusal bilgi de verilebiliyor. Nöroprotez teknolojisinin her geçen gün hızla geliştiği günümüzde Boğaziçi Üniversitesi’nden bir grup bilim insanı Avrupa’dan araştırmacıların yer aldığı konsorsiyum bünyesinde, bu alanda yeni teknolojiler üzerine araştırmalar yapıyor.

Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nde öğretim üyesi olan Prof. Dr. Burak Güçlü’nün kurucusu olduğu Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü Dokunma Duyusu Araştırma Laboratuvarı’nda yürütülen projede, nöroprotez alanında en yeni teknolojilerden biri olan “Grafen Teknolojisi” kullanılıyor.

İsveç, İspanya, Fransa ve Türkiye’den araştırmacıların yer aldığı bir konsorsiyum bünyesinde yürütülmekte olan bu proje sayesinde yakın bir gelecekte nöroprotezler için yeni nesil biyo-uyumlu elektrodların hayatımıza girmesi bekleniyor.

Nöroprotezlere duyu özelliği kazandırılması yönünde çalışmalar yapan Burak Güçlü, İspanya ve İsveç’ten araştırma merkezilerinin yanı sıra TÜBİTAK desteğiyle Boğaziçi Üniversitesi’nin Türkiye’den tek ortak olarak yer aldığı yeni projede nöroprotezlerde yeni nesil Grafen teknolojisini denendiğini belirtti. Grafen vücut içinde iyonik sıvılarda yapısı bozulmadan kalabiliyor, hücrelere zarar vermeden temas sağlayabiliyor ve esnek yapılarda üretilebiliyor. Bu özellikleri sayesinde elektriksel, mekanik ve biyokimyasal açıdan üstün elektrodlar yapılabildiği gibi doku-organ iskeleleri, biyoalgılama ve ilaç salım sistemlerinin geliştirilmesinde önemli rol oynaması bekleniyor.

Prof. Dr. Güçlü, Avrupa Birliği’nin günümüzde bilimsel araştırmalar açısından en önemli yatırım alanı olarak kabul ettiği Grafen teknolojisi hakkında şu bilgileri verdi: ‘’Grafen, karbon atomunun bal peteği örgülü tek tabaka halinde düzlemsel yapısına verilen bir isim. Karbonun bir tür hali diyebiliriz. Boyutlarına göre çelikten 100 kat daha kuvvetli ve bugüne dek elde edilebilen en ince madde olması açısından dikkat çekiyor. Özellikle grafen oksit türevlerinin teknolojide sayısız kullanım alanı var. Örneğin şeffaf bükülebilir elektronik devrelerden tutun, minyatür biyosensörler ve ilaç salınım sistemleri yapmak, doku yenilenmesinde yardımcı malzeme olarak kullanmak mümkün. Bizim projede özellikle beyin ve sinirlerle iletişim kuracak arayüzlerde elektrod olarak kullanımıyla ilgileniyoruz.”

Geleceğin yatırım alanı: Grafen

Prof. Dr. Burak Güçlü, grafen teknolojisinin nöroprotez alanındaki önemini şu sözlerle ifade ediyor: “Avrupa Birliği’nin günümüzde beyin araştırmaları ile birlikte en fazla yatırım yaptığı alanların başında Grafen’in kullanıldığı alanlar geliyor. Biz de ortaklarından biri olduğumuz ERA-NET çağrısı kapsamındaki AB projesinde yeni nesil grafen elektrodlarla çalışıyoruz. Bunlar hali hazırda piyasada ticari olarak bulunmuyor. Bu nedenle bundan önceki deneylerde hep metal elektrodlar kullandık. Metal elektrodların elektriksel iletkenlik özellikleri çok iyi ama biyolojik uyumlulukları zayıf. Bu sert cisimler mikro düzeyde hareketli olan biyolojik yapılarla uyumlu olmuyor. Kimyasal açıdan sıkıntı yaratmayan metaller olsa bile mekanik sürtünme dokuda bağışıklık tepkisinin yüksek olmasına neden oluyor ve elektrod uzun ömürlü kullanılamıyor. Metallerden ziyade daha esnek ve yumuşak malzemeler geliştiriliyor. Grafenin türevleri ve iletken polimer malzemelere şu sıra çok yoğun ilgi var. Gelecekte cihazlarla bedenimizin temas kurduğu arayüzler bu malzemelerden oluşacak. Şu anda grafen teknolojisi hayvanlarda denenecek düzeye geldi. GRAFIN adlı projemizdeki Katalan Nanobilim ve Nanoteknoloji Enstitüsü bu teknolojiyi elektrodlara uygulayabilen uzman merkezlerden biri. Ürettikleri elektrodlar diğer İspanyol ortak Universitat Autonoma de Barcelona’da sinirler üzerinde, Boğaziçi Üniversitesi’nde ise beyin üzerinde test ediliyor. İsveç’te Chalmers Teknoloji Üniversitesi elektrodları kemiğe entegre nöroprotezler için kullanıyor. Fransız ortak Axonic firması da elektrodlara nörostimulasyon cihazları açısından kullanım alanı açmaya çalışıyor.”

Tümüyle yerli kaynaklar kullanılarak geliştirilen protez elden ilham alındı

Boğaziçi Üniversitesi’nde ayrıca Türkiye’de ilk defa tümüyle yerli kaynaklar kullanılarak insan anotomisinden esinlenen bir Protez El (Antropomorfik Hibrit Protez El) geliştirme yönünde de çalışmaların sürdüğünü aktaran Prof. Dr. Güçlü, “Biz Dokunma Duyusu Araştırma Laboratuvarı’nda bu elin biraz daha alt bir versiyonunu alarak üzerini kuvvet ve bükülme sensörleriyle kapladık. Bu sensörler kalibre edildi ve aynı anda birçok sensörden veri toplandı. Bu elin yapabildiği hareketler biraz kısıtlı fakat silindirik objeleri kavrarken sensör verisi toplanabiliyor. O veriyi bazı matematiksel işlemlerden geçirerek işledik ve yapay öğrenme algoritmalarının çıktılarına göre el artık kavradığı objenin yumuşak mı sert mi olduğunu algılayabilir hale geldi. Aynı zamanda sadece duyusal bilgiye dayanan sınıflandırmayla parmakların hareketi de takip edilebiliyor. Duyusal bilgi nöroprotezlerde sinirsel işlevleri olmayan kişiler için çok önemli. Laboratuvarımızda literatürde ilk defa olarak bu amaçla yapay öğrenme yöntemi kullanılmıştır. Bu çalışmaların sonunda obje ve hareket bilgisi kişiye duyusal geribesleme olarak aktarılacaktır.” diye ekledi.

Projede kullanılan sensörlerin deri içinde ve kas ve eklemlerdeki mekanik reseptörlerin işlevini gördüğünü belirten Güçlü, bu tip protezler çoğunlukla uzuvlarını kaybetmiş insanlarda kullanılacağı için hastalara eksik sinir uçlarındaki duyu hissini de sağlayacağını ifade ediyor. Geliştirilen nöroprotez objeyle kontağı, objenin şeklini, sertliğini ve elin pozisyonunu anlayabilecek.

BV Kripto Fonu yatırımcısına özel mobil uygulama: BV Crypto

BV Kripto Fonu yatırımcısına özel uygulama BV Crypto, AppStore ve Google Play’de!

Başarılı şirket satışları gerçekleştiren girişimcilerin teknoloji girişimlerini desteklemek, yerli ve milli teknoloji şirketlerine yatırımlar yapmak üzere kurduğu Boğaziçi Ventures, Kripto paralara yatırım ve saklama hizmeti veren BV Kripto Fonu’na ait BV Crypto uygulamasını App Store ve Google Play‘den indirebilirsiniz.

BV Crypto uygulaması, BV Kripto Fonu yatırımcılarına, Boğaziçi Ventures tarafından saklama ve kripto para alokasyonu yapılan portföylerinin anlık olarak durumunu, fon içindeki kripto paraların anlık fiyatlarını ve kripto dünyasına ait haberleri izleme imkanı sunuyor.

Boğaziçi Ventures

BV Crypto

Boğaziçi Ventures’ın, içerisinde başta siber güvenlik uzmanlarının bulunduğu çok uluslu bir ekip tarafından tasarlanan BV Crypto uygulamasına IOS ve Android marketlerden ulaşmak mümkün. BV Yatırımcı İlişkilerinden Sorumlu Partneri Tuna Ercilli uygulamanın Temmuz 2019 tarihinde hayata geçirildiğini belirterek “Bu metodoloji ve uygulama sadece Türkiye’de değil, tüm Ortadoğu coğrafyasında da bir ilki hayata geçirmiştir, özellikle uygulama içindeki yatırımcı aplikasyonunun da ülkemizde bir benzeri daha bulunmuyor. BV Crypto aracılığı ile kripto paralara yatırım yapmak isteyen fakat hangi kripto parayı nasıl alacağı ve nasıl güvenli şekilde saklayacağı konusunda çekinceleri olan tüm yatırımcıların sorunlarını çözdüğümüz gibi, aplikasyonlar üzerinden şeffaf bir şekilde anlık portföylerini takip etme imkanını da vermiş oluyoruz.” dedi.

Kripto para geleneksel sermaye portföyünde

Tuna Ercilli, geleneksel yatırım araçlarının yerini hızla yenilikçi alanlara bıraktığı günümüz Yatırım dünyasında, geleneksel sermayenin de yeni alanlara kaymaya başladığına dikkat çekerek, “BV Kripto Fonu, başta Bitcoin olmak üzere kripto para yatırımcıları ve geleneksel sermayenin içinde bulunduğu geniş bir yatırımcı çevresi için de yüksek getiri vaat eden kripto dünyasına maksimum güvenlikle giriş sağlayan bir kapı özelliğine sahip.” dedi.

Tuna Ercilli

Cepteki yatırım aracı

BV Crypto uygulaması yatırımcının fonuna ait; performans grafiği, giriş tarihi, pay adedi, giriş fiyatı, anlık fiyat, girilen günden itibaren yüzdesel getiri, fonun içindeki alokasyon, fonun içindeki kripto paraların fiyatları ve yüzdesel ağırlıkları gibi bilgilerle beraber, fondan çıkış için işlem ofisine aktarılmak üzere çıkış emri veren çıkış butonunu da içeriyor. Aplikasyonun haberler bölümünde ise kripto dünyasına ait gelişmelere yer veriliyor.

Agrovisio: Yapay zeka ile tarım alanlarını takip ederek verimliliğini arttıran girişim

Türkiye’deki girişimleri paylaştığımız serimizde gözümüze çarpan girişimlerden Agrovisio; Uydu görüntülerini ve Türkiye’de ilk olarak konumlandırdıkları toprak haritalarını, yapay zeka yardımı ile üreticinin verim potansiyelini daha tohumlar toprağa verilmeden tespit ederek yükseltiyor, tedarikçinin de fiyat ve verim sorularını daha ürünler hasat edilmeden yüksek isabetle cevapladığını iddia ediyor.

Sizlerle girişimleri paylaşırken olabildiğince anlaşılabilir olmaya dikkat ediyoruz. Agrovisio girişimini ilk etapta anlamak zor olabilir. Tarımı geliştirme ve topraklardan daha iyi verim elde edilmesini sağlayan bir girişim olarak da dile getirebiliriz.

Workup Girişimcilik Programı‘nın beşinci dönemine kabul edilen Agrovisio, Aralık 2017’de ODTÜ Teknokent’te ODTÜ’lü üç girişimci Osman Baytaroğlu, Emre Tunalı ve Caner Çalık tarafından kuruldu. Ekip yaklaşık 10 kişiden oluşuyor.

Agrovisio, her sezon tarla tarla hangi ürünlerden verim alınabileceğini söylüyor, ürünlerin gelişimleri sırasında oluşabilecek riskleri gün gün hesaplıyor, on binlerce dönüm tarlayı otomatik olarak tespit edip sınıflandırarak ekili alan, verim, rekolte ve hasat bilgilerini sunuyor.

Özetle; Ekimden hasata tarımın ihtiyacı olan sürdürülebilirlik, öngörü ve planlama ihtiyacını karşılıyor.

Girişimin hedefi, her yerden ve her zaman erişilebilen, gerçek zamanlı olarak güncellenen, tarla ölçeğinden ulusal ve uluslararası ölçeğe sonuçlar üretebilen, kişiye ve kuruma göre özelleştirilebilen, sonuç olarak da sunduğu veriler üzerinden aksiyon alarak çözüm üretebilen bir tarımsal karar destek platformu olmak. Bu konuda mühendislik çalışmalarını ODTÜ Teknokent’te sürdürüyor.

Dile getirdiğimiz gibi Türkiye’de çalışmalarına başlayan girişim, burada istediği sonuçları aldıktan sonra, komşu ülkelerdeki; buğday, arpa, pamuk, mısır, ayçiçeği gibi stratejik tarım ürünlerine odaklanarak ölçeklenebilir, sistemli ve hassas çözümler üretmek istiyor.

Tarım, ülkelerdeki dağınık yapısı, tarım alanlarının uzaklığı ve tarım pratiklerinin gelenekselliği sebebiyle teknolojiye en uzak kalmış sektörlerden biri. Bu durum tarımı, yenilikçi çözümler ile dönüşüm potansiyeli en büyük sektör haline getiriyor. Agrovisio ise tarımda doğru bilgiye dayalı güvenilir kararlar alması için paydaşlara yardımcı oluyor.

Agrovisio ile satışını Haziran 2019’da gerçekleştirdi. Aylık ortalama %200 olarak büyüyor. Bu büyümenin açık rakamlarını da ilerleyen dönemlerde ayrıca paylaşacağız.

2017 yılında ClimateLaunchpad’in düzenlediği yarışmada ulusal ayakta 1. ve uluslararası çapta ise “Sürdürülebilir Toprak Kullanımı” temasında finalist olan Agrovisio, bu süreçte kısa bir ön kuluçka programı ile hayata başladı. Sonrasında ODTÜ Teknokent’te kuluçka programına kabul edildi ve son olarak da yukarıda bahsettiğimiz gibi Workup’ın beşinci dönemine seçildi.

Girişimin kurucu ortağı ve CEO’su Osman Baytaroğlu’na, girişimi büyütme sürecinde ne tür zorluklar yaşadığını sorduk. “Tarım gibi teknolojiden uzak kalmış ve geleneksel pratiklerini muhafaza etmeye meyilli bir sektörde yeni bir değer algısı yaratmanın ve yeni bir bilgi kaynağı sunmanın oldukça zor olduğunu tecrübe etmiş durumdayız. Bu süreçte ürün pazar uyumunu yakamak oldukça zorlu bir süreç olarak karşımıza çıktı. Öte yandan üreticiden tedarikçiye, perakendeciye ve hatta tüketiciye kadar önem arz eden bu bilgilerin yavaş yavaş tanıtımının yapılmasıyla birlikte ilgi ve talep hızlı bir şekilde artmaya başladı.” cevabını aldık.

Sosyal medya hesapları üzerinden ödeme almanızı sağlayan çözüm: ParamTIK

ParamPOS’un lansmanını yaptığı yeni ürünü ParamTIK, kullanıcılarına tek bir link ile Instagram, Facebook ve diğer sosyal medya hesaplarını bir online satış mağazasına çevirmelerini sağlıyor ve müşterilerine, tek bir TIK’la sosyal medya üzerinden kaliteli bir alışveriş deneyimi yaşatma imkanı sunuyor.

İnternet kullanan herkesin sosyal medya, e-posta ve tüm dijital platformlardan ticaret yapabilmesini sağlayan ParamTIK, alışverişte güvenliği üst düzeyde tutarken, kullanıcıların satış kanallarını genişleterek daha fazla potansiyel müşteriye ulaşabilmelerini sağlıyor.

ParamTIK’ı nasıl kullanabilirsiniz?

ParamTIK’ı kullanmaya başlamadan önce bireysel başvuru adımlarının izlenerek bazı detayların “Param” ile paylaşılması gerekiyor. Başvuru adımlarının tamamlanması ve üyeliğin kabul edilmesinin ardından, kişiye özel açılan panele ürün/hizmet fotoğrafları yüklenip, ürün açıklaması ve fiyat bilgisi girildikten sonra kısa sürede ürün linki oluşturulabiliyor. Oluşturulan ParamTIK linki istenilen mecrada paylaşılarak ödemeler rahatça alınabiliyor.

Havale/EFT, Mail Order yerine ParamTIK yöntemi

ParamTIK kullanıcıları, teknik geliştirmeye ihtiyaç duymadan ürün linklerini panel üzerinden kolayca oluşturabiliyorlar. Oluşturdukları linki müşterileri ile Instagram, Facebook ve diğer sosyal medya mecraları, kısa mesaj, WhatsApp ve eposta aracılığıyla paylaşarak güvenle ödeme alabiliyorlar. ParamTIK sayesinde mail order, havale/EFT gibi geleneksel süreçlerin yerini hızlı ve güvenli bir ödeme alma süreci alıyor. ParamTIK, kullanıcılarını kolayca sanal POS sahibi yaparak, hesaplarına yatacak olan tutarları daha iyi izleyebilmelerini ve satışlarını daha etkin bir şekilde yönetebilmelerini sağlıyor.

Komisyon Oranları

Yapılan satış bedeli üzerinden düşük komisyon oranlarıyla hizmet veren ParamTIK, satış yapılmadığı takdirde kullanıcılarından herhangi bir sabit ücret talep etmiyor. Ayrıca ParamTIK üzerinden satın alma işlemi gerçekleştiren müşterilerin, kullanmak için herhangi bir üyelik ücreti ödemeleri de gerekmiyor.

ParamTIK’ın Önceliği Müşteri Memnuniyeti

TURK Elektronik Para Satış ve Marka Ortaklıkları Direktörü Özlem Gürsoy, konuyla ilgili; “Sunduğumuz yenilikçi çözümler ve müşteri memnuniyeti odaklı yaklaşımımız sayesinde kullanıcı sayımız hızla artıyor. Önümüzdeki dönemlerde müşteri odaklı yaklaşımımızı daha da geliştirecek ve yeni ürünlerimizle kullanıcılarımızın hayatlar​ı​na değer katmaya devam edeceğiz.” dedi.

Teknolojik gelişmeler, yeni trendler ve değişen müşteri beklentilerine hızla ayak uydurabilen ParamPOS, yeni ürünü ParamTIK ile sosyal medya üzerinden tek linkle satış yapmaya olanak sağlıyor, hızlı ve güvenilir ödeme alma hizmeti sunarak müşterilere kolay bir alışveriş deneyimi yaşatıyor.

Türkiye İş Bankası genel müdürü Adnan Bali, Workup’la ilgili düşüncelerini anlattı

Türkiye İş Bankası genel müdürü sevgili Adnan Bali ile kısa bir video içerik ürettik. Workup Girişimcilik Programı’nın demo day gününde egirişim’e konuk olan Bali, programla ilgili düşüncelerini egirişim’e anlattı.