Ana Sayfa Blog Sayfa 820

UnionPay kullanıcıları ülkemizde QR ile ödeme yapabilecek

Türkiye İş Bankası ve UnionPay International arasında yapılan anlaşmayla, UnionPay mobil uygulama kullanıcıları, İş Bankası üye işyerlerinde UnionPay QR kodunu okutarak ödeme yapabilecek. İş Bankası’nın Maximum İşyerim uygulamasını indiren üye işyerleri de UnionPay QR seçeneği ile kolayca ödeme kabul edebilecek.

Konuya ilişkin açıklama yapan İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Yalçın Sezen, “Türkiye’yi ziyaret eden Çinli turistlerin sayısının her geçen yıl artmasıyla birlikte UnionPay logolu kartlarla yapılan işlem hacimleri de önemli ölçüde arttı. UnionPay ile süregelen işbirliğimize eklemiş olduğumuz QR kodu ile ödeme işbirliği, Çinli tüketicilerin QR teknolojisine dayanan mobil ödeme alışkanlıkları ve beklentileri göz önüne alındığında, kendi ülkelerinde yaşamış oldukları ödeme deneyimlerini ülkemizde de devam ettirebilmeleri adına büyük önem arz ediyor. Maximum İşyerim uygulamasını kullanan üye işyerlerimiz UnionPay QR seçeneği ile Çinli turistlerden ödeme kabul edebilecek. Bu işbirliği sayesinde, UnionPay mobil uygulamasını kullanan Çinli turistlerin QR ile ödeme hizmetini İş Bankası aracılığı ile ülkemizde de alacak olmaları, başta turistik bölgelerdeki yerel işletmeler olmak üzere işyerlerinin hacimlerine önemli ölçüde katkı sağlayacak” dedi.

Yalçın Sezen, İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı

Önemi gitgide artan uluslararası ticarete de vurgu yapan Sezen, sözlerine şöyle devam etti: “Üye işyeri altyapımızla desteklediğimiz farklı ödeme yöntemleriyle, yerel işletmelerimizin gerek ülkemize gelen turistlere daha kolay satış yapmasını gerekse uluslararası pazarlara erişimini kolaylaştırarak e-ihracat hacimlerinin artmasını desteklemek için çalışıyoruz. Ülkemize gelen turist sayısında ve de turist çeşitliliğinde yaşanan artış, yerel işletmelerimizin gelen turistlere kolay satış yapabilmesi için farklı ülkelerden gelen daha geniş müşteri kitlesine onların geldikleri ülkelerdeki farklı ödeme alışkanlarına cevap verecek teknik imkana sahip olmasını gerektiriyor. Bu bakış açısı ile günden güne sürekli olarak büyüttüğümüz uluslararası yerel ödeme yöntemlerini desteklemeye yönelik işbirliklerimizin en büyük halkası olan UnionPay işbirliğimiz ile birlikte Çinli turistlerin yoğun olarak tercih ettikleri UnionPay mobil ödeme uygulaması ile Türkiye’ye geldiklerinde hızlı ve güvenli ödeme yapabilmelerini, böylece tatilleri boyunca kendilerini evlerinde hissetmelerini sağlıyoruz.”

UnionPay International Orta Doğu Bölgesi Genel Müdürü Han Wang, “UnionPay olarak Türkiye’de bir mobil ödeme köprüsü kurmaktan çok memnunuz. İş Bankası ile yapılan QR kod kabulündeki bu önemli işbirliği, UnionPay kart sahiplerinin Türkiye’ye olan seyahatlerindeki ödeme deneyimlerini zenginleştirecektir’’ dedi.

StartersHub yurtdışı merkezli Asya.ai, Knowt ve Flixier’a yatırım yaptı

Erken aşama teknoloji yatırım fonu StartersHub, 2020 yılına hızlı başlayarak yurtdışı merkezli 3 girişime yatırım yaptı.

2019 yılı itibariyle yatırım modelini değiştirerek kendini erken aşama teknoloji yatırım fonu olarak konumlandıran StartersHub, 2020’ye hızlı başladı. Yeni yatırım stratejisi kapsamında Türkiye başta olmak üzere Orta ve Doğu Avrupa ülkelerindeki girişimlerini yakından takip eden yatırım fonu, Litvanya’dan Asya.ai, Romanya’dan Flixier ve ABD’den Knowt adlı 3 girişime yatırım yaptığını açıkladı.

Asya.ai: Çiftler arasındaki bağı güçlendirmek için mobil uygulama

Günümüzde hayatın her alanına dokunan dijitalleşme ilişkileri de etkiliyor. StartersHub’ın yatırım yaptığı Asya.ai de bu dönüşümden hareketle çiftler arasındaki bağı güçlendirmek için yapay zeka temelli bir algoritma kullanıyor. Uygulama, çiftler arasındaki konuşmaların kaydını alıp, yapay zeka teknolojisiyle anlık olarak analiz ederek geri bildirimlerde bulunuyor. Hem anlamsal hem de duygusal çıkarımlarda bulunan uygulama, bir ilişki koçu gibi ses düzeyine, vurgulara, genel tavıra ve söylenen sözlere dair uyarılarda bulunarak mutlu ilişkiye giden kapıyı aralamak için tavsiyelerde bulunuyor. Beta test sürecinde olan Asya.ai, çoğunluğu Litvanya, İngiltere, ABD ve Norveç olmak üzere 1.000’den fazla kullanıcı tarafından kullanılıyor. Uygulama geliştiriciler, StartersHub’dan alınan yatırımı yapay zeka temelli duygu tanıma motorları geliştirmek ve pazarlama faaliyetleri için kullanacak.

Knowt: Yapay zeka öğrencileri aldıkları notlardan sınav yaparak öğrenmeyi hızlandırıyor

İki üniversite öğrencisi tarafından kurulan ABD merkezli Knowt ise eğitim teknolojileri alanında bir girişim olarak karşımıza çıkıyor. StartersHub’ın radarına takılan girişim, yapay zeka ve makine öğrenimini kullanarak bir öğrencinin kendi not aldığı ders notlarından hazırladığı sorularla öğrenme sürecine destek oluyor. Öğrenciler dilerse el yazısıyla aldıkları notlarını Knowt ile tarayarak dijitale taşıyor yahut bilgisayarlardaki notlarını sisteme yüklüyor. Uygulama ise makine öğrenmesiyle konuyu anlamlandırarak çoktan seçmeli, boşluk doldurma ve açık uçlu olmak üzere 3 farklı soru üretiyor. Bu sayede öğrencilerin sınavlara hazırlanma süreçlerinde onlara destek oluyor. Şu an için yalnızca İngilizce hizmet veren uygulama ABD, Hindistan, İngiltere olmak üzere 6-25 yaş arasındaki toplam 4 bin kullanıcı tarafından kullanılıyor.

Flixier: Online video düzenleme aracı ile 1 dakikada videolar hazır

StartersHub’ın yatırım yaptığı bir diğer girişim ise online video düzenleme aracı Flixier oldu. Romanyalı girişim, web tarayıcısı üzerinden videoların düzenlenmesini sağlarken, sadece 1 dakikada render alınmasına imkan sunuyor. Hazırlanan videolar link aracılığıyla saniyeler içinde paylaşılarak farklı bir dosya paylaşım servisine ihtiyacı da ortadan kaldırıyor. Bu sayede video prodüksiyon ekiplerine ciddi zaman kazandırıyor. Videoya dair yorumlar ve revizeler ise saniye saniye video sahnelerine not düşülerek yanlış anlaşılmaların önüne geçilmesini de sağlıyor. 100 ülkeden toplam 3600 kullanıcıya sahip Flixier’ı özellikle Youtuber’lar ve pazarlama alanındaki profesyoneller tercih ediyor. Flixier, StartersHub’ın yatırımını ise global pazarlara daha hızlı yayılmak için pazarlama çalışmalarında değerlendirecek.

Boyner, mağazadan eve paket teslimat hizmetini duyurdu

Boyner, eticaret dünyasından alışık olduğumuz eve teslimat hizmetini, mağazadan alışveriş yapan müşterilere de sunmaya başladı.

Boyner’in mağazadan eve paket teslimatı projesi sadece Boyner alışverişini değil AVM içindeki başka mağazalardan yapılan alışverişleri de kapsıyor. Bu anlamda sektörde bir ilki gerçekleştiren Boyner, ilk olarak İstanbul’da 10 mağazada başlattığı bu hizmetini kısa süre içinde diğer mağaza ve şehirlere de yaygınlaştırmayı hedefliyor. Boyner, bu projenin devamı olarak müşterilerin aldığı hediyeleri de verecekleri adrese ulaştırıyor.

Paketleri taşıma zahmeti ortadan kalkıyor

Çok katlı mağazacılık kavramından yenilikçi perakende konseptlerine kadar Türkiye’de mağazacılık alanında pek çok “ilk”e imza atan Boyner, ayrıcalıklı hizmetleriyle müşterilerini mutlu etmeye devam ediyor. Müşterilerin beklentilerini göz önüne alarak hayata geçirilen eve teslimat hizmeti ile mağazalardan yapılan alışverişlerden sonra, alışveriş yorgunluğu üzerine paketleri taşıma zahmeti ortadan kalkıyor.

Eve teslimat uygulaması ilk aşamada, İstanbul’daki Nautilus, Capitol, Akasya, Emaar, Metropol İstanbul, Marmara Forum, Marmara Park, Mall Of İstanbul, Cevahir ve İstinye Park AVM’deki Boyner mağazalarında başladı. Kısa süre içinde diğer Boyner mağazalarında da uygulamaya alınacak eve teslimat servisinden faydalanmak için Boyner’den en az 99 TL’lik alışveriş yapmak yeterli.

Hediye teslimatı servisi de başladı

Boyner, eve teslimat projesinin devamı olarak müşterilerinin hayatını kolaylaştıracak bir başka hizmeti daha devreye aldı. Müşteriler, aldıkları hediyeleri de Boyner aracılığıyla verecekleri adrese teslim ettirebiliyor. Boyner, eve teslimat hizmetinde olduğu gibi ilk olarak İstanbul’da seçili mağazalarda başlattığı bu hizmeti diğer mağaza ve şehirlere de yaygınlaştırmayı hedefliyor.

Avrupa merkezli açık bankacılık platformu Tink 90 milyon euro yatırım aldı

Dünyanın önde gelen bankaları ve finans şirketleri, bankacılığın geleceğini değiştirecek açık bankacılık ile ilgili fırsatları yakalamak için büyük bir çaba sarf ediyor. Bazı bankalar kendi bünyesinde açık bankacılık platformları geliştirirken birçok büyük finans kuruluşu, açık bankacılık girişimlerine yatırım yapmayı tercih ediyor.

Açık bankacılık alanında faaliyet gösteren girişimlerle ilgili en yakın yatırım haberi Tink’ten geldi. İsveç’te kurulan Avrupa merkezli açık bankacılık platformu Tink, 90 milyon euro yatırım aldı. Şirketin yeni yatırım turuna Dawn Capital, HMI Capital ve Insight Partners liderlik etti. Ayrıca yeni turdaki yatırımcılar arasında İtalya’nın lider finansal hizmetler ağı Poste Italiane de yer aldı.

Şirket sadece 11 ay önce 56 milyon euro yatırıma ulaşmıştı

Tink’in aldığı yeni yatırımla birlikte pazarda çok daha etkin bir oyuncu olacağı belirtilirken şirketin bir önceki yatırım turu da geleceğinin parlak olduğuna ilişkin beklentileri yükseltiyor. Tink sadece 11 ay önce 56 milyon euro yatırım almıştı. Şirketin bu turdan önceki yatırımcıları arasında Heartcore Capital, ABN AMRO Ventures ve BNP Paribas’ın girişim kolu Opera Tech Ventures yer alıyordu.

Sahip olduğu dört API ile şu anda bankalara hesap birleştirme, ödeme başlatma, kişisel finans yönetimi ve veri zenginleştirme konularında hizmet veren Tink, aldığı yeni yatırımla birlikte Avrupa’nın en büyük açık bankacılık platformu olmak istiyor. Şirketin şu anda 300’e yakın çalışanı bulunuyor.

GoDaddy, girişimcilere verdiği desteğin bir yansıması olan GO isimli yeni logosunu açıkladı

Dünyanın dört bir yanındaki girişimcilerin online dünyada başarılı olması için gerekli araç ve yardımı sunan GoDaddy, dünyanın dört bir yanındaki, girişimci olarak kendi yolunu çizen kişi ve kuruluşlara sağladığı desteği temsil eden yeni logosunu yayınladı.

GoDaddy’nin “GO” isimli yeni logosu şirketin farklı geçmiş ve kültürlerden girişimcileri her alanda destekleyişinin, insan ve teknolojiyi bir araya getirerek sunduğu ürün ve hizmetlerin neşeli bir yansıması olarak konulandırılıyor.

GoDaddy CMO’su Fara Howard, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “GoDaddy, kapsayıcı girişimcilik konusunda öne çıkan bir marka olarak çalışma şeklini değiştirmek isteyen, fikirlerini hayata geçirerek daha iyi bir yaşam sürmeyi hedefleyen herkese yardımcı oluyor. Online dünyaya ilk adımı atmaktan ilk siparişlerini göndermeye veya yeni bir pazarlama kampanyası oluşturmaya kadar girişimcilerin yolun neresinde oldukları fark etmeksizin GoDaddy tavsiyeler, destek ve başarılı olmak için ihtiyaçları olacak araçları sağlayarak onlara yol gösteriyor.”

GoDaddy’nin bunu başarabilmesinin özünde girişimcilerin fikirlerini online ortamda hayata geçirmesine yardımcı olan sezgisel ürünler ile eşsiz rehberlik hizmetleri yer alıyor. GO, GoDaddy’nin teknoloji ve insanlığı bir araya getirerek müşterilerinin yeni fırsatlar değerlendirmesine yardımcı olmaya olan bağlılığını pekiştiriyor:

  • GoDaddy’nin dünya genelinde 6 binden fazla çalışanın görev aldığı GoDaddy Destek Ekipleri bulunuyor ve onlar müşterilerle ayda yaklaşık 2 milyon görüşme yapıyor. GoDaddy, destek ekipleriyle müşterilerine işlerine isim verme, iş kurma, işlerini büyütme ve yönetme gibi adımlardan oluşan yolculukları boyunca yardımcı bilgi ve desteği sunuyor.
  • GoDaddy, girişimcilerin online dünyada büyüme ve ilerleme elde etmesine yardımcı olacak yeni ürünler geliştirmeye de devam ediyor. Bunun en yeni örneklerinden biri olan Web Siteleri + Pazarlama Araçları, kolay kullanılabilir web sitesi kurulum aracı ile online pazarlama araçlarını bir araya getiriyor.

KolayBi ile Paynet iş birliği, KOBİ’lere yeni bir çözüm sunacak

Türkiye’deki girişimlerin büyük kurumlarla yaptığı iş birliklerini sizlerle paylaşmak bizi oldukça heyecanlandırıyor. Ekonomiyi etkileyecek ve büyütecek girişimlerin artması da en büyük temennimiz.

KOBİ’lerin dijitalleşme sürecini destekleme hedefi ile kullanıma sunulan ön muhasebe programı girişimi KolayBi’ ile ödeme hizmeti sağlayıcılarından Paynet, işletmelerin finansal ihtiyaçlarını kolaylaştıran bir iş birliğine imza attı.

Yapılan iş birliği kapsamında, bulut tabanlı KolayBi’ programını kullanan işletmeler aynı platform üzerinden Paynet’in güvenli altyapısı ile tüm kredi kartlarından taksitli ya da tek çekim ödeme alabilecek.

KolayBi’ tarafından müşterilerden bu hizmet için herhangi bir entegrasyon ücreti talep edilmeyeceği gibi, Paynet’in hali hazırda üye işyerlerine sunduğu teknolojik ve finansal faydalarına da erişim imkanı verilecek. KolayBi’nin her sektöre uyumlu geliştirilmiş çözümleri ile işletmeler; cari hesap takibi, fatura takibi, stok yönetimi, gelir gider takibi, e-fatura/e-arşiv ve online banka entegrasyonuna ek olarak Paynet’in güvenli altyapısından online ödeme alarak ticari süreçlerinin önemli bir kısmını düşük maliyetlerle dijitalleştirmiş olacak.

Paynet; uzaktan ödeme almanın en hızlı yolu PayLink, ödemelerin anlık olarak izlenebildiği ve tüm tahsilat akışının yönetilebildiği PayPortal, mobil cihazları POS cihazına dönüştüren Paynet CepPOS ve ana firmaların bayileri ile olan cari hareketlerini izleyebildiği ve yönetebildiği PaySmart gibi ürünleri ile binlerce KOBİ ve kurumsal ölçekli işletmenin hayatını basitleştiren bir şirkettir.

Turkcell Yapay Zeka İlkeleri’ni açıkladı, geleceğe yedi büyük taahhüt verdi

Dijital operatör Turkcell 2020’lerden itibaren teknolojideki gelişmelerin odak noktası olması beklenen yapay zeka çalışmalarında uyacağı yedi ilkeyi açıkladı. Türkiye’de bu adımı atan ilk kurum olan Turkcell, yapay zeka etiğine katkı sağlayan küresel oyuncular arasına katıldı.

Türkiye, önümüzdeki 10 yıl boyunca teknoloji alanında çok konuşulacak ve ülkelerin küresel liderlik iddiasını etkileyecek kavramlardan yapay zekada bir dönüm noktasına şahitlik etti. Turkcell yedi maddelik Yapay Zeka İlkeleri ile iş süreçlerinde de kullandığı ve geliştireceği teknolojilerin etik ve sorumlu şekilde kullanılacağına dair taahhütlerini açıkladı. Türkiye’de ilk kez atılan bu adım, dijital operatör Turkcell’i global dev şirketler arasında da öncülerden biri yaptı.

İlkeler yapay zekanın sesi ile dünyaya duyuruldu

Dünya çapında pek çok sektörde köklü değişim yaratacak olan yapay zeka, özellikle tüketicilerin davranışlarını takip ederek onların ihtiyaçlarını henüz ortaya çıkmadan gidermek, sistemlerde oluşması muhtemel aksaklıkları öngörerek engellemek, yüksek ve kesintisiz fiziksel güç gerektiren işleri hatasız tamamlamak gibi devrim niteliğinde işlevler sunuyor. Özellikle son beş-altı yılda hızlanan çalışmalar bir yandan da kitlesel iş kaybı, kişisel veri güvenliği ve makinelerin bir tehdide dönüşmesi gibi endişeler de yaratıyor.

Turkcell hukuk ve regülasyon ekibi bir taraftan bu endişeleri gidermek diğer taraftan da yapay zekanın olumlu etkilerini artırmak için uzun süredir UNICEF, WEF (Dünya Ekonomik Forumu), IEEE (Uluslararası Elektrik ve Elektronik Mühendisliği) gibi küresel organizasyonlarla iş birliği yapıyor. Yapay zekanın ilkelerin ve geleceğinin tartışıldığı uluslararası platformlarda aktif rol alan Turkcell’in katkı sağladığı çalışmalar arasında çocuk hakları ve yapay zekaya ilişkin küresel ilkeler, yüz tanıma sistemlerinin sorumlu kullanımı ile duyguları işleyen yapay zeka sistemlerinde etik standartların belirlenmesi gibi çalışmalar bulunuyor. Kişisel Veriler Koruma Kanunu’na göre titizlikle hareket eden Turkcell, ayrıca bu alanı temel insan haklarının önemli ve gelişmeye açık bir unsuru olarak görüyor.

Turkcell Yapay Zeka İlkeleri

1. Çevre ve İnsan Odaklıyız

Yapay zeka çözümlerimizi insan onuruna, temel hak ve özgürlüklere saygılı olarak, BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na katkı sağlayarak ve daha yaşanabilir bir dünya oluşturmak amacıyla geliştiririz.

2. Profesyonel Olarak Sorumluyuz

Yapay zeka çözümlerimizin sosyal refaha ve kamu yararına katkısını gözetiriz. Geliştirilen teknolojiden kimin sorumlu olacağını ortaya koyarız. İnsan kontrolünde ve denetiminde olmasına ve ilgili tarafların geri bildirimlerine açık olmasına özen gösteririz.

3. Veri Gizliliğini Gözetiriz

Kişisel verilerin korunması için gerekli tedbirleri alırız. Kişisel verilerin işlenmesi konusunda Turkcell Gizlilik Politikası’na uyarız.

4. Şeffafız

Ölçütlerimizin, süreçlerimizin ve teknolojilerimizin doğurabileceği sonuçların öngörülebilir, açıklanabilir olmasını hedefleriz.

5. Güvenliği Esas Alırız

Yapay zeka çözümlerimizin kötüye kullanımını önlemeyi amaçlar, güvenlik testlerine tabi tutarak olası riskleri tespit etmeyi ön planda tutarız.

6. Adil Davranırız

Ayrımcılık yapmayız; eşitlik ilkesi çerçevesinde kapsayıcı şekilde hareket ederiz.

7. Daha İyi Bir Gelecek için Paylaşır ve İş Birliği Yaparız

Yapay Zeka teknolojileri ile ilgili tecrübelerimizi daha iyi bir gelecek için paylaşır, iş birlikleri için heyecan duyarız.

MenaPay, ZULA oyunu içerisinde satın alma işlemlerinde kullanılmaya başlandı

Dünyanın farklı coğrafyalarında başarılı projeler hayata geçiren MenaPay, dijital oyun sektöründe iş birliği yaptığı firmalara bir yenisini ekledi.

InGame Group çatısı altındaki MadByte Games tarafından geliştirilen ülkemizin en çok oynanan oyunlarından biri olan MMO FPS oyunu Zula’da, oyuncular artık çok pratik bir ödeme yöntemi olan MenaPay’i de kullanabiliyor. Zula Online karakterini güçlendirmek isteyen oyuncuların, Zula Altın satın alarak hesaplarına yükleme yapmaları gerekiyor. MenaPay’in sabit kripto parası MenaCash ile QR kod kullanarak birkaç saniyede Zula Altın satın alınabiliyor.

Blockchain teknolojisi ile oyun esnasında hızlı ödeme

Nakit parayı dijitalleştirerek cep telefonuna taşıyan MenaPay, ZULA oyuncularına oyun esnasında kesinti yaşamadan hızlı bir şekilde ödeme yapma deneyimini sunuyor. QR kod okutarak birkaç saniye içinde hızlı ve güvenli ödeme yapma imkânı sunan MenaPay, dijital dönüşümün en belirgin şekilde yaşandığı oyun sektöründe hızla büyümeye devam ediyor.
Oyun sektöründen küresel ölçekli çok farklı firmalarla yapılan iş birliklerinin ardından yerli bir oyun firması ile de çalışan MenaPay, büyük bir pazar olan ve çok fazla sayıda oyuncunun yer aldığı oyun sektörüne özel yeni çözümler sunma hazırlanıyor. Teknoloji ve altyapı geliştirmelerine öncelik veren MenaPay dijital dönüşüm ve gelişmelerin çok etkili yaşandığı oyun sektöründe kullanıcı deneyimini iyileştirme odaklı çalışmalarını hayata geçirmeyi planlıyor.

McKinsey Türkiye’nin ‘İşimizin Geleceği: Dijital Çağda Türkiye’nin Yetenek Dönüşümü’ raporu

McKinsey & Company, son 10 yıldır dünya genelinde işlerin geleceği ve yetenek dönüşümü alanında çalışmalara imza atıyor. McKinsey Türkiye ve McKinsey’nin iş ve ekonomi araştırma kolu McKinsey Global Enstitüsü iş birliği ile hazırlanan “İşimizin Geleceği: Dijital Çağda Türkiye’nin Yetenek Dönüşümü” raporu; otomasyon, yapay zekâ ve dijital teknolojilerle birlikte yaşanan değişimi ve bunun işgücü üzerindeki etkilerini inceliyor.

> İşimizin Geleceği Türkiye Raporu Özeti (PDF)

McKinsey Global Enstitüsü, dijital teknolojilerin benimsenmesini gelecekteki ekonomik büyümenin en önemli faktörü olarak görüyor. Araştırmalara göre, 2030 yılına kadar potansiyel verimlilik artışının yüzde 60’ı bu alandan gelecek. Türkiye için de durum farklı değil. Otomasyon, yapay zekâ ve dijital teknolojilerin ülke ekonomisini güçlendirme potansiyeli var. Bu potansiyeli gerçekleştirmek için işgücü ile ilgili fırsatların ve zorlukların iyi anlaşılması Türkiye’deki işgücünün yaklaşmakta olan dönüşüme hazırlanması açısından son derecede önemli.

McKinsey Türkiye, geçtiğimiz 6 ay boyunca 250 çalışanı ve McKinsey Global Enstitüsü’nün ortaklığı ile getirdiği uzmanlık ve deneyimle “İşimizin Geleceği: Dijital Çağda Türkiye’nin Yetenek Dönüşümü” raporunu hazırladı. Çalışmada, 800 meslek ve 2.000 iş aktivitesi 18 yetkinlik bazında analiz edildi ve her bir aktivite için detaylı otomasyon potansiyeli belirlendi. Ülke geneline ait ayrıntılı meslek ve maaş verileri ile eğitim, enerji, altyapı, teknoloji ve makroekonomiyle ilgili Türkiye’ye özgü göstergeleri de içeren zengin bir veri seti kullanıldı. Çıkan sonuçlar 46 ülke sonuçları ile kıyaslandı. Çalışma, en büyük 15 sektör için detaylandırıldı. Sonuçları yorumlamak, olası etkilerin netleştirilmesini sağlamak ve paydaşlar tarafından atılabilecek potansiyel adımlar ile ilgili fikir alışverişinde bulunmak için iş dünyası, akademi çevreleri, medya, sivil toplum ve kamu temsilcileriyle görüşmeler yapıldı.

McKinsey’nin paylaşmış olduğu verilere göre, dünya genelinde mevcut teknolojiler işlerin %50’sinin otomasyonla yapılmasına olanak sağlayacak nitelikte. Türkiye’de mevcut teknolojilerle her 10 meslekten 6’sı %30 oranında otomatize edilebilir durumda. Bu doğrultuda çalışma, 2030 yılına kadar Türkiye genelinde ortalama %20-25’lik bir otomasyona geçiş seviyesini temel alarak gerçekleştirildi.

Bu çalışmalar ışığında, Türkiye’nin gelecek 10 yıl içerisinde otomasyon, yapay zekâ ve dijital teknolojilerin yaratacağı ekonomik fayda ve sosyal değişimler ile 3,1 milyon iş artışı yaratma potansiyeli olduğu öngörülüyor. 7,6 milyon iş kaybolarak yeni işlere dönüşebilecek ve 2030 yılına kadar 8,9 milyon yeni iş oluşabilecek. Ayrıca, başta teknolojiyle ilgili alanlarda olmak üzere, tamamı yeni 1,8 milyon iş oluşturulabilecek. Örneğin dijital hizmet tasarımcıları, sürdürülebilir enerji uzmanları, siber güvenlik uzmanları ve yapay zekâ destekli sağlık bakım teknisyenleri gibi yeni rollerin yaygınlaşması bekleniyor.

Bu değişim tüm çalışanları etkileyecek. Türkiye’de işgücünde bulunan 21,1 milyon kişinin mevcut mesleğinde teknolojiden tam olarak yararlanması için yetkinliklerini geliştirmesi gerekecek. Yeni yetkinlikler kazanma ve meslek değişimi nedeniyle otomasyon ve dijitalleşmenin etkisinin 7,6 milyon çalışan üzerinde daha fazla olması bekleniyor. Bu grup içerisinde 5,6 milyon kişinin farklı yetkinlikler geliştirerek rolünü değiştirmesi ve 2 milyon kişinin farklı sektörlerde çalışmak ya da yeni meslekler edinmek için yetkinlikler kazanması gerekecek. İşgücüne yeni katılacak 7,7 milyon çalışanın gerekli yetkinliklerle donanımlı olması önemli olacak.

2030 yılında, öngörülen yetenek dönüşümü gerçekleştiği takdirde, en büyük yetkinlik gelişiminin yüzde 63 oranı ile teknoloji yetkinliklerinde gerçekleşmesi bekleniyor. Sosyal yetkinliklerde yüzde 22 ve ileri seviye bilişsel yetkinliklerde yüzde 7 artış beklenirken; temel yetkinliklerin ve fiziksel yetkinliklerin sırasıyla yüzde 10 ve 8 oranında daha az kullanılacağı öngörülüyor. Dolayısıyla çalışanların teknoloji yetkinlikleri ile sosyal yetkinliklerini geliştirmeleri büyük önem taşıyor. Duygusal zekâ, yaratıcılık, yeniden öğrenme, girişimcilik, empati kurma, ileri iletişim ile teknolojiyi kullanma, ileri veri analizi ve teknoloji geliştirme gibi yetkinliklerin ön plana çıkması bekleniyor.

Apple yapay zeka odaklı girişim Xnor.ai’yi 200 milyon dolara satın aldı

Amerika Birleşik Devletleri merkezli teknoloji yayını GeekWire’ın yayınladığı rapora göre Apple, yapay zeka odaklı girişim Xnor.ai‘yi satın aldı. 2017 yılında kâr amacı gütmeyen Allen Enstitüsü tarafından kurulan Xnor.ai yüksek verimli makine öğrenimi algoritmaları geliştiriyor.

GeekWire tarafından yayınlanan raporda Xnor.ai’nin Apple tarafından 200 milyon dolara satın alındığı belirtilirken Apple ya da Xnor.ai satın alma bedeliyle ilgili sessizliğini korudu. Satın alma süreci öncesinde ya da sonrasında şirketler tarafından duyurulmazken Apple, Xnor.ai’yi satın aldığına yönelik iddiaları doğrularken genellikle küçük teknoloji şirketlerini satın aldıklarında amaçları ya da hedefleriyle ilgili bilgi paylaşımı yapmayı tercih etmediklerini belirtti.

2017 yılında 2.7 milyon dolar ve 2018 yılında 12 milyon dolar yatırım alan Xnor.ai’nin her iki yatırım süreci Madrona Girişim Grubu liderliğinde ilerledi. Seattle merkezli şirket her iki turda da istikrarlı bir şekilde büyümesini sürdürdü.

Xnor.ai’nin CEO’su satın alımdan sonra şirketten ayrıldı

Apple satın almasından sonra faaliyetlerine Apple’ın Seattle ofisinde devam edecek olan Xnor.ai, mevcut ofisinden taşınmaya hazırlanırken Allen Enstitüsü, şirketin kurucusu ve CEO‘su Ali Farhadi‘nin artık şirkette çalışmaya devam etmeyeceğini de doğruladı. Ali Farhadi, Allien Enstitüsü’nün bağlı olduğu Washington Üniversitesi‘ndeki doçentlik görevini sürdürecek.

Xnor.ai satın alması Apple için neden önem taşıyor?

Apple piyasaya sürdüğü cihazlarda yüz tanıma, doğal dil işleme ve arttırılmış gerçeklik gibi teknolojileri tamamen buluttan bağımsız olarak cihazın içine yerleştirilecek bir yonga ile yapmak istiyor. Bu teknolojilerin özel bir yonga ile kullanılması hem cihazlar için performans artışı sağlıyor hem de verilerin barındırılması konusunda buluta göre daha güvenli bir ortam sunuyor.