Ana Sayfa Blog Sayfa 813

Scotty, yemek teslimat hizmetinin faaliyetlerini sonlandırdı

Sizlerle geçtiğimiz haftalarda kurucusu Tarkan Anlar’ın girişimcilik hikayesini paylaştığımız yerli girişim Scotty, yemek teslimat hizmetinin faaliyetlerini sonlandıracağı bilgisini aldık, ayrıca sosyal medya hesaplarından da resmi açıklama yapıldı.

Bu sabah uygulamaya gelen güncelleme ile de yemek bölümünün kaldırıldığını gördük.

Scotty resmi açıklaması:

“Teknoloji ile şehir hayatını kolaylaştırmayı amaçlayan mobil uygulama Scotty olarak, Nisan 2017’den bu yana hizmet veriyoruz. Yolculuk, Kurye ve Yemek hizmetimizle bugüne kadar 4 milyonu aşkın işlem gerçekleştirerek kullanıcılarımızın zaman ve bütçe açısından tasarruf etmesini sağladık.

2020 verimli büyüme stratejimizi yemek hizmetimizi durdurmak ve Yolculuk-Kurye hizmetleirmize daha fazla odaklanarak kendimizi daha da güçlendirmek olarak belirledik. Scotty olarak bundan sonra da Yolculuk ve Kurye hizmetimizle şehir hayatını kolaylaştırmaya ve motosikletli şehirler yaratma hedefimize doğru adım adım ilerlemeye devam edeceğiz.”

Saygılarımızla,

Scotty.

Şirketlerin içerisine konumlanan mini market Rofoods, 660 bin Euro yatırım aldı

Yapay zekâ ve mobil ödeme teknolojilerini kullanarak işyerlerinde ve rezidanslarda self-servis market işletmeciliği yapan yerli teknoloji girişimi Rofoods, 660 bin Euro yatırım aldı.

Yapılan bu yatırım turuna; Selim Edin, Kenan Çolpan, Erdal Kesrelioblu, Fırat İşbecer, İsmail UzelliUmur Özal ve birkaç yabancı yatırımcı katıldı.

Kasiyersiz hizmet veren Rofoods mikro marketler, kullanıcılarının sandviç, yemek, kahve gibi 300’ün üzerinde yiyecek ve içecek çeşidine 7/24 ulaşmasını sağlıyor. Mikro marketler bu sayede şirket çalışanlarının da ihtiyaçlarını karşıladığından, çalışanların memnuniyetini ve verimliliğini arttırıyor.

Rofoods aldığı bu yatırımı ağırlıklı olarak büyümede ve yeni marketlerin açılışında kullanacak. Bunun yanında sahip oldukları teknolojileri geliştirmek için de bir bütçe ayırdılar.

Rofoods’in hedefi teknolojiyi iyi kullanan bir perakende zinciri olmak ve işyerinde çalışan memnuniyeti ve verimliliğini artırmak için işyerinde sunulan yeme-içme hizmetini en iyi şekilde geliştirmek.

Rofoods kurucu ortağı ve CEO’su Güven Hanege: “Rofoods’u bir sonraki aşamaya taşımak, yakaladığımız hızlı büyüme ivmesini sürdürmek için gerekli olan bir yatırımdı. Girişimimizin eriştiği büyüme hızı, ekip ve yatırımcılarımızın bize olan güveni sayesinde bu yatırım turunu planlarımıza uygun olarak kapattık. Bu yatırımla, işimize ve büyümeye konsantre olup planlarımızdaki bir sonraki kilometre taşı olan erişilen kişi sayısını 2 katına çıkarmayı hedefliyoruz.” dedi.

Rofoods’la ilgili yeni gelişmeleri sizler için paylaşmaya devam edeceğiz.

Kitlesel fonlamaya açılan akıllı kilit Onlock, büyümek için desteklerinizi bekliyor

Saniyeler içerisinde mevcut kapı kilitlerine veya çekmece/dolaplara entegre olabilen, bu sayede yönetilebilen ve izlenen bilen bir alan sağlayarak kullanıcılarına daha güvenli bir yaşamı daha kolay sağlayan IoT tabanlı yerli girişim Onlock, kitlesel fonlama platformu Arıkovanı’dan fonlamaya açıldı.

Onlock’a desteğinizi bu bağlantı üzerinden verebilirsiniz.

Onlock’un ana ürünü olan “Smart Door Lock” bir elektronik kapı kilididir. Bu ürün satın alan kullanıcıların daha güvende hissetmesine sağlarken, aynı zaman daha kolay yönetilebilir bir kapı sunmaktadır. Bu sayede uzaktaki evini kiralayabilecek, eve giriş çıkış yapan çocuğunu izleyebilecek, evinde çalışan temizlikçi-bakıcı gibi destek personelleriniyle güvenli şekilde kapı giriş yetkisini paylaşabilecektir.

4 kurucu ortak ve 3 çalışan olmak üzere 7 kişiden oluşan girişim, 2016 Mart’ında TÜBİTAK desteğiyle kurulmuştur. 2018 Eylül ayı içerisinde 115 bin dolar tohum yatırımı almıştır.

3 adet patent, 1 adet marka tescili bulunan Onlock, bankaların kullandığına benzer geliştirilmiş bir şifreleme algoritması kullanıyor. Bu sayede çift katmanlı koruma sunarak müşterilerine daha güvenli bir alan sağlıyor.

50’şer bin TL ödül verilen İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödülü 2019 yılı kazananları

İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödülü geleceği şekillendiren değişim öncülerinin oldu
Kale Grubu’nun yeni nesil sosyal girişimcileri teşvik etmek amacıyla Ashoka Türkiye ortaklığında bu yıl üçüncüsünü düzenlediği İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödülü sahiplerini buldu.

Erken Aşama kategorisinin kazananı bilgisayarsız kodlama girişimi Tospaa, İleri Aşama kategorisinin kazananı Toyi, İş Birliği kategorisinin kazananı ise Kodluyoruz oldu.

Her bir girişime 50.000 TL nakit ödül

Bu sene de başvurular, herhangi bir konu sınırlaması olmaksızın, belli bir bölgede pilot uygulaması bulunan Erken Aşama ve geniş bir bölgede uygulaması bulunan İleri Aşama ile alanında bir ilke imza atarak kurumlar arasında geliştirilen projelerin kabul edildiği İş Birliği kategorisinde değerlendirildi. İlk iki yılda olduğu gibi Türkiye’nin dört bir yanından çok sayıda başvuru alarak birçok sosyal girişimciye ulaşılan İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödülü’nü alan her bir sosyal girişimci 50.000 TL ödül kazandı.

Kazanan sosyal girişimciler

İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Erken Aşama Ödülü

Tospaa: Tasarladığı oyun ile kodlama ve bilgi-işlemsel düşünmenin temel kavramlarını teknolojiden bağımsız bir şekilde öğreterek kodlama eğitiminin erişilebilir olmasını sağlıyor. 2017 yılında ikinci versiyonu yayınlanan ve ücretsiz olarak erişilebilen Tospaa Bilgisayarsız Kodlama Oyunu, 80 binden fazla çocuğa ulaşarak kodlama eğitimini daha erişilebilir hale getirdi.

İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik İleri Aşama Ödülü

Toyi: Çocukların hayal güçlerini ve yaratıcılıklarını desteklemek için oyun deneyimleri tasarlayan bir sosyal girişim olan Toyi, çocukların etraflarındaki her şeyi oyuncağa dönüştürmelerini sağlayan bir yaratıcı oyun kiti sunuyor. Toyi; şehir yaşamı, okul başarısı baskısı, ebeveyn yönlendirmeleri ve oyuncak sektörünün kısıtları yüzünden yaratıcılıklarını kullanamayan tüm çocukların bu yaklaşımdan ve üründen faydalanabileceğini fark ederek geliştirildi.

İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik İş Birliği Ödülü

Kodluyoruz: Türkiye’de dünya çapında yazılımcılar yetiştirmek için çalışan, ülkemizi bir teknoloji geliştirme merkezi yapmayı hedefleyen Kodluyoruz, teknoloji ve bilişim alanında yeteneği olan ancak eğitim ve deneyim açısından yeterli görülmeyen gençler için atölyeler, bootcamp’ler ve online açık kaynaklar aracılığıyla gençlere yazılım eğitimleri sunuyor. Bu eğitimlerde katılımcıların yazılım alanında iş bulabilecek teknik seviyeye ulaşması, iş hayatında ihtiyaç duyabileceği pratik bilgileri edinmesi hedefleniyor.

En büyük destek: Ashoka Türkiye

İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödülü’nün proje ortağı Ashoka Türkiye, hem ödül programının içerik ve süreç tasarımında hem de sosyal girişimcilik ekosistemine ulaşılmasında Ülke Direktörü Zeynep Meydanoğlu öncülüğünde büyük destek verdi.

Getir, bir günde 52 bin müşterisine 350 bin ürün teslim etti

Yakında hikayesini yayınlacağımız market ürünlerini sipariş verebileceğiniz teknoloji girişimi getir, 8 Aralık 2019 Pazar günü verilerine göre 350 bin ürünle 52 bin müşteriye hizmet verdiğini duyurdu.

Nazım Salur ile geçtiğimiz haftalarda getir’in hikayesini ve geleceğini konuştuk. İyi bir video içerik ürettik. Önümüzdeki günlerde yayınlamayı planlıyoruz.

Ocak’ta 6. dönemi başlayacak olan Workup’a şimdi başvurabilirsiniz

Türkiye İş Bankası’nın girişimcilik birim müdürü ve Workup Girişimcilik Programı‘nın yöneticisi Emre Ölçer ile 5. Demo Day gününde, dönemin nasıl geçtiğini konuştuk ve yeni dönemle ilgili bilgi aldık.

Workup’ın 6. dönemi yakında başlıyor ve yeni girişimlerini seçmeye devam ediyor. Başvurunuzu workup.ist adresi üzerinden yapabilirsiniz.

Workup Girişimcilik Programı’na başvurunuzla ilgili sormak istediğiniz soruları, yorum olarak gönderebilirsiniz.

1.2 milyon TL yatırım alan bir girişimin batış hikayesi: Bilemezsin

Demirören Ventures’tan 1.2 milyon TL yatırım alan ve 1.5 milyon dolarlık değerlemesi olan bir girişim Bilemezsin‘in kurucu ortağı Berkan Cesur, girişimin batış hikayesini anlattı.

Kurucu ortaklar arasındaki sorunlardan, girişimciliğin getirdiği zorluklardan bahseden Berkan, girişimcilere yol haritası olacak önemli bilgiler verdi.

İnovasyon tutkunlarının ruhunu yansıtan etkinlik: Slush

Bugün egirişim’e konu olan Gürol Üzenç, Teknopark İstanbul’un kuluçka merkezi Cube Incubation’da yönetici olarak görevini sürdürüyor. Kendisi katıldığı etkinlik Slush‘la ilgili egirişim’e özel bir yazı kaleme aldı.

“Hayatta kalanlar, değişime en iyi şekilde ayak uyduranlardır.” Darwin’in bu sözü insanlar, şirketler, girişimler ve tabi ki de etkinlikler için her zaman geçerli. Teknolojiyi en önde takip eden; hatta sürekli henüz var olmayanı hedefleyen, çağın öncüleri girişimcilerinin ve inovasyon tutkunlarının değişen talepleri bugüne kadar süregelen etkinlik kültürünü de kökünden değiştiriyor. Buna belki de en güzel örneği geçtiğimiz hafta (21-22 Kasım tarihlerinde) Teknopark İstanbul olarak katıldığımız dünyanın en büyük girişimcilik etkinliklerinden SLUSH’ ı örnek gösterebiliriz. Gerek etkinlik öncesi gerekse etkinlik günlerinde yaşadığımız farklı deneyimlerle ve keşke bu tür organizasyonlar daha da fazla olsa dediğimiz serzenişlerimizle Slush’ın girşimcilik ekosisteminin ruhunu yansıtan bambaşka bir etkinlik olduğunu düşünüyorum.

25.000 katılımcı, 3.500 startup, 2000 yatırımcı, 350 araştırmacı ve neredeyse her yerde bizi karşılayan 2400 gönüllü çalışanın yer aldığı bu nitelikli etkinliği; bir girişimci ve Türkiye’nin en büyük kuluçka merkezi olmayı hedefleyen Teknopark İstanbul’un Kuluçka Merkezi Yöneticisi olarak değerlendirmek faydalı olacak.

B2B görüşmelere başlamasına imkan sunan bir fırsatlar ağı: Matchmaking Uygulaması

Etkinliğe dair sorulması gereken ilk soru belki de; 70 milletten insan; neredeyse 1000 euro katılım ücreti ödeyerek, 0 derece sıcaklıkta neden güneşin doğmadığı memleket Finlandiya’daydık? olmalı. Bunun en önemli nedeni günler öncesinden aldığımız, hiç de sıkıcı olmayan ve periyotları farklılaşan e-mailler olabilir. Bir e-mail ne kadar etkileyici olabilir ki dediğinizi duyar gibiyim ama bir işi profesyonelce yaptığınızda bir e-mail çok çok etkileyici olabilir. Oraya gitmeden önce etkinlik portalında bir profil oluşturabilmemiz, mobil web browser üzerinde çalışan aplikasyonla etkinlik takvimine ulaşabilmemiz, fuar alanını inceleyebilmemiz ve 10.000’den fazla profili barındıran matchmaking uygulamasını kullanabilmemiz etkinliğe katılımımızı etkileyen diğer unsurlar arasında yer alıyor.

Matchmaking uygulamasına profil oluşturmak yalnızca 2 dakikada ve üstelik herkes için yeterli bilgiyi sağlamış oluyorsunuz. Potansiyel partnerlerinizden oluşan, herkesin network için orada bulunduğu, randevu isteyip, mesaj atabildiğiniz global network erişimi için oldukça ideal bir uygulama. Öyle ki insanların açılış törenini bile izlemeyip; B2B görüşmelere başlamasına imkan sunan bir fırsatlar ağı olarak tanımlamak yanlış olmaz. Aplikasyon üzerinden ajandanıza kaydettiğiniz oturumda ve B2B görüşmeler öncesinde size hatırlatma mailleri geliyor. Hatta “geleceğin trendleri” ne benzer konuda bir sunumu dinledikten hemen sonra sunuma dair temel bilgi notların telefonuza mail olarak gelmesi gerçekten tatmin edici.

Etkinliği tamamlayan kelimeler: siyah, karanlık, neon ve en fazla da truss

Etkinlik gününden bahsedecek olursak; giriş alanından itibaren tüm dekor ve ortam/alan tasarımı tek kalemden, tek kurgudan çıkmış ve her alan bütünüyle çok “cool” bir hava taşıyor. Tasarım anlamında anahtar kelimeler: siyah, karanlık, neon ve en fazla da truss. Etkinlik alanında hiçbir tavan aydınlatması kullanılmıyor; her yer siyah truss sistemiyle donatılmış; geneliyle karanlık, truss sisteminden yer yer aydınlatma loş ve etkileyici bir ortam sağlanmış. Yaka kartlarımız da alışılagelmişten büyük, ama karanlıkta ya da o her yerde olan neon ışıkta parlama özelliğine sahip. Etkinlik haritasına baktığımızda; 2 büyük vestiyer alanı, 5 sahne, büyük bir yemek alanı, saklı bahçe, devasa B2B alanı, 2 buluşma noktası/alanı, startup ve çeşitli firmaların stant alanları ve sauna alanından oluşuyor ve her yer mütemadiyen insan kaynıyor. Etkinlik her daim dolu, tüm sahnelerde minumum seyirci var, çünkü her zaman dikkat çekecek bir şeyler var. Etkinlik alanında sıkılanlar atari alanında geçmişe dönerken, su sesinde istirahat etmek ya da sohbet etmek isteyenler saklı bahçede kendi ruh haline uygun yer bulabiliyor. Fin hamamı tercihi edecekler de sauna bölgesine yöneliyor.

Yarım saati aşmayan paneller

Panellerin uzunlukları ise oldukça ideal. Günümüzde video izleme alışkanlıkları 1 dakikanın altına düşmüşken; uzun uzadıya panellerin ne yazık ki artık kimsede cazibesi bulunmuyor. Bu yüzden Slush’ta aynı anda gerçekleşen birden fazla etkinlikte en uzun oturum sadece yarım saat sürüyor. Yüzlerce yıldır konferanslara katılım gösteren insanlık artık farklı ortamlar, farklı deneyimler arıyor. Hele kitle kural tanımayan girişimcilik ekosistemi ise bu kişileri formal alanlarda oturtmak mümkün olmuyor. Çünkü konferans salonlarında oturmaktan, onlarca yıldır proje konuşmaktan artık hepimiz sıkıldık. Bu sebeple boks ringine benzeyen Saga Sahnesi, farklı estetik donatılarla kuşatılmış ve led ekran algımızı değiştiren ana sahne (Founder Stage) bizleri mekânsal olarak kendine bağlıyor. Dikkat çekici konularla birlikte bir o sahneye, bir diğer sahneye koşup adete köşe kapmaca oynayabiliyorsunuz.

B2B alanlar bulunmaz işbirliği fırsatları sunuyor

Slush’ın B2B alanına apayrı değinmek gerekiyor. “İşi olmayan giremez” tabelası yerine girişinde yetkililerin bulunduğu ve sizin uygulama ekranınızdan randevunuzu görerek içeri girebildiğiniz; renklendirilmiş ve numaralandırılmış bire bir görüşme kabinleri, yüzlerce masa bulunuyor ve hepsinde rezervasyon zorunlu. Görüşme periyotları da yine kısa ve net: yarım saat sürüyor. Yukarı da değindiğim global network erişimi için mükemmel bir çözüm olarak gördüğüm machmaking uygulaması; global anlamda potansiyel yatırımcınız, hızlandırıcınız, mentorunuz ve/veya partneriz ile yapabileceğiz onlarca birbirinden verimli B2B görüşmeler sunuyor. Gerçekten benim gibi iletişim canlısı ve diyaloğa inanan biriyseniz bulunmaz işbirliği fırsatları yakalayabilirsiniz.

Potansiyelimizi göstermemek hiç içimize sinmiyor

Pek çok start up, hükümetleri ve/veya hükümetlerin desteklediği kurumlar ile birlikte ülkelerinden toplu olarak katılım gerçekleştirmiş. Japonya, Rusya, İtalya, Çin, Kore, Polonya, Fransa, İrlanda, Hindistan, Tayvan, İsviçre ve hatta Tataristan. İçlerimizde bizlerin neden toplu olarak orada olamadığına dair burukluk yaşanıyor. Ne toplu olarak, ne de tekil ülkemizden hiç bir start up’a denk gelemiyoruz (bir girişimcimiz bir konuşmaya davetli olarak gelmiş, onu saymazsak). Uluslararasılaşmaya bu kadar ihtiyacımız varken; olanı global arenalara taşımamak ve potansiyelimizi göstermemek hiç içimize sinmiyor.

Eğitim teknolojileri ile girişimciliği buluşturan program: NEXT 2020

Amerikan Büyükelçiliği ve Zorlu Holding desteğiyle, Türkiye Girişimcilik Vakfı ve Mef Üniversitesi ortaklığında, eğitim teknolojileri alanında farkındalık yaratmak ve eğitim alanındaki problemlere inovatif çözümler üretmek amacıyla hayata geçirilen NEXT 2020 projesinin ilk tanıtımı Prof. Dr. Erhan Erkut‘un katılımıyla gerçekleşti.

Türkiye’de ilk defa eğitim teknolojileri ile girişimciliği buluşturan program olma özelliğini taşıyan NEXT 2020, eğitim teknolojileri alanında farkındalık yaratmak ve eğitim alanındaki problemlere inovatif çözümler üretmek amacıyla hayata geçirildi.

NEXT 2020 programı kapsamında iki ay boyunca seçilen takımlar ya da kişiler “Girişimciye Dönüş” ile fikirlerini iş modellerine dönüştürüp hayata geçirmek üzere çeşitli eğitimler alacaklar. Program boyunca ve sonrasında ekipler, mentorlar eşliğinde fikirlerinin iş modeli ve tekniği üzerinde çalışacaklar. ​Mentorluk seansları Demo Day’e kadar belirli aralıklarla devam edecek. Kişiler ya da takımlar iki ay sürecek online girişimcilik eğitimlerinden sonra İstanbul’da üç gün sürecek bootcamp’e katılmaya hak kazanacak ve burada daha önce online girişimcilik eğitimlerinde oluşturdukları iş fikirlerini mentorler eşliğinde bir sonraki seviyeye taşıma imkanı elde edecekler. Bootcamp’e katılmaya hak kazanan 15 takımdan ön jüri elemesiyle Demo Day’e katılmak için sekiz takım seçilecek. Final jüri aşamasına geçmeye hak kazanan sekiz takım demo ve sunumlarını gerçekleştirecekler. Jüri değerlendirmesiyle ​seçilecek olan ​maksimum üç takım ücretsiz inkübasyon merkezi almaya hak kazanacak ​ve​ ​mentorluk almaya devam edecek.​ Projelerini​ daha da geliştirmek üzere​​ ​Girişimcilik Vakfı, takımlara destek olmaya devam edecek. Kazanan birinci takıma 15.000 TL para ödülü ve ilk üç takıma ücretsiz inkübasyon ve süreçleri boyunca mentorluk desteği sağlanacak.

NEXT 2020 programına kimler katılabiliyor?

Programa, eğitim teknolojileriyle ilgili fikri olan ve bu fikrini iş fikrine dönüştürmek isteyen üniversite öğrencileri katılabiliyor. Programa ister bireysel ister maksimum üç kişi olmak üzere ekip olarak başvurulabiliyor. Türkiye’nin her yerinden başvuru yapılabilen programa, İstanbul dışından başvuracak kişiler için konaklama ve ulaşım masrafları program tarafından karşılanıyor.

Proje hakkında konuşan GİRVAK Genel Müdür Mehru Aygül şu açıklamaları yaptı: “NEXT 2020 ile İleri Teknolojiler, Özel İhtiyaçlar Eğitimi, Yaşam Boyu Öğrenme ve ESTEAM ana başlıkları altındaki sorunlara çözümler üretmeyi hedefliyoruz. Bu konu başlıklarından birinde bir fikriniz varsa bizimle bu fikrinizi iş fikrine dönüştürebilir, hayalinizi daha da ileriye taşıyabilirsiniz.”

“Hedefimiz, eğitimde tekno-girişimciliği desteklemek”

Prof. Dr. Erhan Erkut ise konuşmasında şunları söyledi: “Tüm dünyada eğitim hızla evriliyor. Tetikleyici güçler: bilgi patlaması, maliyetler, eşitsizlikler, Z kuşağı, teknoloji, ve girişimciler. Gelecekte eğitimde daha az kürsüden anlatma, daha çok teknoloji yardımıyla kendi kendine veya küçük gruplarla öğrenme olacak. Eğitim kurumlarında atalet çok yüksek olduğundan, değişimi ancak girişimciler gerçekleştirebilir. Şu anda dünyada girişimcilerin hedeflediği temel sektörler arasında eğitim de var. Dünyanın en büyük eğitim sistemlerinden birisi olan Türkiye’de bu programla eğitimde tekno-girişimciliği desteklemeyi hedefliyoruz.

“En büyük gücümüz; inovasyon, teknoloji, tasarım ve girişimcilik”

Zorlu Grubu’nun gücünü inovasyon, teknoloji, tasarım ve girişimcilikten aldığını dile getiren Zorlu Holding Kurumsal İletişim Genel Müdürü Aslı Alemdaroğlu “Girişimciliğe ve inovasyona verdiğimiz önem sayesinde şirketlerimiz Türkiye’den dünyanın 155 ülkesine teknolojik ürünler ihraç ediyor. Vestel Ventures ile start-uplara yatırım yapıyor, kurum içi girişimcilik programımızla 30 bin kişilik Zorlu Grubu içerinde inovasyonu her zaman canlı tutuyoruz. Girişimci ruhumuzu toplumsal sorumluluk anlayışıyla yeniden yorumlayarak kuruculularından biri olduğumuz sosyal inovasyon platformu imece ile sosyal girişimciliği destekliyoruz. Buradan hareketle eğitim teknolojileri alanında farkındalık yaratmak ve eğitim alanındaki problemlere inovatif çözümler üretmek amacıyla hayata geçirilen NEXT 2020 projesini desteklemekten memnuniyet duyuyoruz ” dedi.

Workup Girişimcilik Programı’nın beşinci döneminden mezun olan 9 girişim

Türkiye İş Bankası’nın girişim hızlandırma programı Workup‘ın beşinci döneminden 9 girişim, İş Kuleleri’nde gerçekleştirilen bizim de sizler için aktif olarak sosyal medya üzerinden içerik ürettiğimiz demo day’de mezun oldu.

Beş dönemdir egirişim olarak yakından takip ettiğimiz bu program, bugüne kadar 50’ye yakın mezun verdi. Yakın bir süreçte 6. döneme de merhaba diyeceğiz.

Workup’ın beşinci dönem mezun girişimleri

  • Agrovisio: Uydu görüntüleriyle toprağı, ürünü ve iklimi takip eden ve gerçekleştirdiği toprak analizleriyle sürdürülebilir ve planlanabilir bir tarımın yolunu açan SaaS tarım teknolojisi girişimi.
  • Cameralyze: Kamera görüntülerini analiz ederek, elde ettiği sonuçlarla önerilerde bulunan yapay zekâ destekli sanal asistanları geliştiren girişim.
  • FakeFind: İnternette açılan sahte hesapları tespit etmeyi ve sosyal medyayı daha güvenilir bir şekilde kullanmayı sağlayan mobil uygulama.
  • Vidyou: Eticaret ve pazaryerlerinin yüzbinlerce ürününü saniyeler içerisinde otomatik videoya dönüştüren ve otomatize eden video pazarlama platformu.
  • Qubitro: IoT projelerinin geliştirme sürecini hafifleterek bireysel ve kurumsal kullanıcılar için gerekli tüm senaryoların kodlama ve kurulum yapılmadan hayata geçirilmesini sağlayan bulut platformu.
  • Teamfluencer: Nano-influencerların sosyal medya hesaplarında toplu bir şekilde paylaşımda bulunarak markaların tanıtımını organik bir şekilde gerçekleştiren topluluk bazlı pazarlama teknolojisi platformu.
  • Verilogy: Şirketlerin ve avukatların KVKK ve GDPR gibi karmaşık veri koruma regülasyonlarına uyum sağlayarak kişisel veri akışlarını yönetmelerini ve raporlamalarını sağlayan SaaS yazılımı.
  • Gamer Arena: Çeşitli dijital oyunlarda benzer yetenekteki rakipleri turnuva ve düello ortamında karşı karşıya getirerek oyunculara para kazanma ve kendilerini ispatlama imkânı sağlayan rekabetçi e-spor platformu.
  • HoloNext: Firmaların ve maker’ların Artırılmış Gerçeklik (AR) deneyimlerini kolayca tasarlayabilmelerine ve farklı platformlar üzerinden görüntülemelerine yardımcı olan SaaS tabanlı AR içerik geliştirme platformu.