Ana Sayfa Blog Sayfa 758

Kaspersky Innovation Hub oyun girişimlerinin başvurularını bekliyor

Kaspersky, oyun geliştiricilerine ve oyunculara güvenlik sağlayacak hizmetler geliştirmeyi hedefliyor. Kaspersky Innovation Hub (Kaspersky iHub), belirli konularda uzmanlaşmış girişimleri Open Innovation Program girişimi bünyesine katmak için seçmelere başladı. Bilgi güvenliği ile bilgisayar oyunlarını bir araya getiren çözümler geliştiren tüm ekipler ve bireysel geliştiriciler seçmelere katılabiliyor.

Kaspersky Innovation Hub bu çalışmayla şu alanlarda geliştirilmiş projeler arıyor:

  • Oyuncuları, kazandıkları ödülleri, katettikleri aşamaları ve oyunlara ait tüm kayıtlarını koruyan araçlar.
  • Siber sporlarda ve çevrim içi oyunlarda hile yapılmasına karşı hile önleme çözümleri.
  • Oyun arkadaşı bulmayı kolaylaştıracak hizmetler.
  • Farklı platformlar için tasarlanan sesli görüşme ve topluluk yönetimi araçları.
  • Nöral ağları kullanarak oyun sonrası videoları aramaya ve analiz etmeye yarayan araçlar.
  • Cihazları ve oyun bileşenlerini yönetmek için yeni özellikler sunan sesli asistanlar ve VR/AR yönetim araçları.
  • Donanım ve yazılım ortamı için oyun modu ve ayarları, Rahatsız Etme modu.
  • Mobil yayınlar için güvenli araçlar, veri aktarımı ve içerik üretimi için güvenli hizmetler.
  • İçerikleri ve oyun ödüllerini korumak için dijital hak yönetimi.

En iyi projeler Kaspersky ile pilot uygulama için yarışacak ve uluslararası pazara açılma fırsatı elde edebilecek. Bu girişimler ayrıca teknik ve kurumsal konularda danışmanlık alacak. Pilot sürüme geçmeyi başaran projeler Kaspersky iş ortağı kanalına (dağıtımcıların ve bayilerin yer aldığı) ve onların müşterilerine erişebilecek.

Son Başvuru: 31 Mayıs 2020

Bu yılki seçmeler, dünyanın en önde gelen kurumsal inovasyon platformlarından biri olan F6S’in desteğiyle gerçekleştiriliyor. Teknik ve kurumsal inceleme Kaspersky analistleri tarafından yapılacak. Projelerin yatırım potansiyeli ise F6S Corporate Innovation Analyst Insights hizmeti aracılığıyla değerlendirilecek.

Başvuru: kaspersky.com/blog/gaming-campaign-may-2020/

Seçilen girişimler Selection Day etkinliğindeki finalde projelerini jüriye sunacak. Etkinlik 30 Haziran tarihinde internet üzerinden gerçekleşecek.

Sayaçları online okuyacak Apsiyon, fiziksel okumalardaki yanlış fatura kesilmesini engelleyecek

‘Site Yöneticisinin Dijital Asistanı sloganıyla Türkiye genelinde 750 binden fazla konuta hizmet veren Apsiyon, şirketin kendisinden aldığımız bilgi doğrultusunda hayatı kolaylaştıran bir yeniliği duyurdu.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan ‘Yetkili Sayaç Okuma Belgesi’ alan Apsiyon sayaçları uzaktan ve online okuyarak, fiziksel okumalardan kaynaklanan yanlış fatura kesilmesinin önüne geçiyor.

Toplu yaşam alanı yöneticilerine CRM’den finans yönetimine, bakım takibinden dijital güvenlik sistemlerine kadar entegre çözümler sunan Apsiyon, merkezi ısıtma ve sıhhi sıcak su sistemlerinde, “Isının ve Sıcak Su Giderlerinin Paylaşılmasına İlişkin Yönetmelik” kapsamında ‘Yetkili Sayaç Okuma ve Dağıtım Şirketi’ oldu.

Online okuma ile sosyal izolasyonun korunmasına da katkı sağlayan Apsiyon, anlık ve günlük okumalarla, fiziksel sayaç okumalarında, faturalarda yaşanan hatalara engel oluyor.

Corona döneminde, Cepte POS kullanımı en çok eczaneler ve ecza depolarında arttı

Ödeal’ın cep telefonlarını POS cihazına dönüştüren uygulaması “Cepte POS” kullanımı, bu zorlu süreçte en çok ve büyük farkla eczaneler ve ecza depoları tarafında arttı.
10-29 Şubat ile 10-29 Mart 2020’ye kadar olan dönemin incelemesinde, geçmiş dönemlere kıyasla en yüksek düşüş turizmde oldu.

Türkiye’yi ‘Cepte POS’ ve “Yazarkasa POS” uygulamalarıyla tanıştırarak Türkiye’de bir ilki gerçekleştiren Ödeal, kendi çözüm ve uygulamalarında yaşanan değişimi paylaştı. Söz konusu sonuçlar, koronavirüs nedeniyle geçtiğimiz bu zorlu günlerde, ödeme sistemleri sektörüne ve genel ticarete de ayna tutuyor. 81 ilde 35 bini aşkın mikro işletme ve KOBİ statüsünde üyesi olan Ödeal’ın verileri, sektörel çeşitliliğin yanı sıra; bir anlamda Türkiye genelini yansıtması açısından da değerli.

Cepte POS’ta en yüksek işlem hacmi artışı, eczaneler ve ecza depolarında yaşandı

Firma tarafından yapılan açıklamada, 10-29 Şubat ile 10-29 Mart 2020 dönemlerinde, Cepte POS’a üye firmalar üzerinden yapılan araştırmada, kullanım artışına göre, “eczane ve eczane depolarının” büyük bir farkla ve yüzde 100’ün üzerinde işlem hacmi artışıyla ilk sırada yer aldığı belirtildi. Bu sektörü “lokanta-restoran-cafe-pastane” ve “tarım-hayvancılık-ilaçlama” sektörlerinin takip ettiği vurgulandı. Cepte POS işlem hacminde en yüksek düşüş ise “turizm” ve “finans”’ta yaşandı.

Ödeal’ın yazarkasa müşterileri bağlamında, iş hacmini en çok artıran sektörler ise sırasıyla “bisiklet-motosiklet-tamir/bakım”, “kırtasiye-ofis-makine”, “mühendislik-doğalgaz-enerji-ısıtma”, “temizlik firmaları-temizlik ürünleri-halı yıkama-oto yıkama” ve “manav/meyve-sebze” sektörleri oldu. Söz konusu sektörlerde iki dönem arasında yüzde 80 ve üzerinde işlem hacmi artışı görüldü.

Yazarkasada en yüksek düşüş fotoğraf stüdyoları-kamera sektöründe

Yazarkasa kullanan üye işyerlerinde “fotoğraf stüdyoları-kamera”, ”eğitim-kurs”, “spor tesisleri” ve “çiçekçilik”, iş hacmi en çok düşen sektörler oldu.

Konuyla ilgili bir açıklama yapan Ödeal kurucu ortağı Fevzi Güngör, öncelikle Koronavirüs (covid-19) nedeniyle hayatını kaybeden tüm insanlara baş sağlığı, yakınlarına sabır ve hastalananlara acil şifalar dileyerek; “Uzaktan güvenli ödemeye olanak sağlayan Cepte POS gibi dijital ürün ve hizmetler özellikle son dönemdeki olağanüstü gündem nedeniyle keskinleşen tüketici hassasiyetlerine yanıt vermesi nedeniyle öne çıkıyor.” dedi.

265 bin üzerinde öğrenci ve akademisyen Teams uygulaması ile uzaktan eğitime başladı

Microsoft’un uzaktan çalışma platformu Teams, eğitim kurumlarına özel çevrimiçi eğitim çözümleri sunmaya devam ediyor. Masaüstü bilgisayarlarda ve tarayıcılarda, iOS ve Android cihazlarda her yerden ücretsiz kullanım imkânı sunan Microsoft Teams ile çevrimiçi sınıflar kuruluyor, ders programları ev ödevleri uzaktan, verimli ve güvenli bir şekilde sürdürülüyor. Uzaktan eğitimin gündeme alınmasıyla Türkiye’deki lise üniversitelerde yaklaşık 265 bin öğrenci ve akademisyen de Teams üzerinden derslere başladı.

Türkiye’nin önemli gündem maddelerinden uzaktan eğitimde teknoloji, bağlantılı cihazlar, güvenlik ve kurumsal uygulamalar büyük rol oynuyor. Daha çok evden çalışma ve toplantı çözümlerinde öne çıkan Microsoft Teams platformu, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de eğitim kurumlarının uzaktan eğitime geçme sürecine destek oluyor. Office 365 içinde sunulan Microsoft Teams ile iş birliğine dayalı sınıflar oluşturmak ve profesyonel öğrenme topluluklarıyla bağlantı kurmak mümkün oluyor. Teams’te her eğitim seviyesine göre çevrimiçi derslikler oluşturulabiliyor. Uzaktan eğitimin etkili ve güvenle sürmesi için, Teams’te ders planlama, ödev takibi, öğrencilerle içerik ve kaynak paylaşma, ders kaydı, düzenli öğretmen toplantıları oluşturma ve web seminerleri düzenleme gibi eğitim çözümleri sunuluyor. Ayrıca kurumlara Microsoft Eğitimci Merkezi Üzerinden çevrimiçi eğitimci desteği, sertifika eğitimleri ve kaynak yardımı da sunuluyor.

Bu hafta itibarıyla Türkiye’de lise dengi 16 eğitim kurumunda ve 7 üniversitede yaklaşık 265 bin öğrenci Teams ile uzaktan eğitime hızlı bir geçiş yaptı. Üniversitelerde rektörlük tarafından Teams ile ders işlemeye yönelik tanıtım videoları oluşturdu ve öğrencilerle paylaşıldı. Okulların IT yöneticilerine ve eğitmenlerine Microsoft uzmanlarından kurslar verildi.

Her yerde güvenli kullanım

Bugün her ölçekten binlerce şirket ve eğitim kurumu, Teams’in ekip çalışması için önemini ve faydasını daha hızlı keşfediyor. Fortune listesindeki en büyük 100 şirketin 93’ü ve dünyanın dört bir yanındaki 44 milyon kişi günlük iş operasyonlarında Teams’ten faydalanıyor. Teams, her alanda herkese kolaylık sağlamaya devam ediyor. Dünyanın en eski yüksek eğitim kurumu olan İtalya’daki Bologna Üniversitesi, 80.000 öğrencisini yalnızca 4 günde çevrimiçi eğitime taşıdı. Amerika’da bulunan St. Luke Hastanesi hastalarıyla Teams üzerinden görüşüyor. Japonya’daki Osaka Şehrine Nisan ayında çalışmaya başlayacak olan yüzlerce çalışan, oryantasyon ve iş eğitimlerini Teams üzerinden alacak.Teams, Microsoft Kimlik ve Erişim Yönetimi, Azure Güvenlik Merkezi, Azure Gelişmiş Tehdit Koruması ve Windows Defender gibi etkin uygulamalarla güvenli bir kullanım sunuyor.

Microsoft Sertifika Programları da Teams’e taşındı

Microsoft, sertifika programları dahilinde testlerin yürütüldüğü merkezleri kapandığını bunların yerine çevrimiçi gözetim merkezleri oluşturulduğunu duyurdu. İş yaşamında çalışanlara büyük avantajlar sunan, yeni yetenekler kazandıran ve tüm dünyada geçerliliği olan Microsoft Sertifikalarını almak için eğitim programlarına kayıtlı üyeler, sınav tarihlerini de erteleyebilecek. Sertifika programı uygulayan eğitim kurumları için yeni bir danışma hattı kurulurken programlar dâhilinde yer alan tüm birebir dersler sanal eğitimcilerle verilmeye başlanacak.

Avon satış temsilcileri artık ödemelerini yerli fintech Paym.es üzerinden yapabilecek

Avon satış temsilcileri artık ödemelerini yerli fintech girişim Paym.es aracılığıyla akıllı telefon üzerinden online olarak istedikleri platformdan alabilecekler.

Türkiye’nin 81 ilinde ikamet eden on binlerce Avon temsilcisinin hayatını kolaylaştıracak bu iş birliği ile temsilciler, 20 saniye gibi kısa bir süre içerisinde satmayı planladıkları ürünlere ilişkin satış linklerini kendilerine özel Paym.es Paneli’nde hazırlayıp ilgili ödeme linklerini alıcılarıyla paylaşabilecekler.

Satışını gerçekleştirecekleri Avon ürünün bilgilerini eklendikten sonra karşı tarafa iletecekleri bir link elde eden temsilciler, bu linki alıcıya SMS, Instagram, Facebook, WhatsApp, Twitter gibi online platformdan iletebilecekler. Ödemeler ise ertesi iş günü temsilcilerin hesabına aktarılacak.

Yaşadığımız Korona Virüs sürecini de dikkate alan Paymes ve Avon bu iş birliğini; hem Avon müşterilerinin hem de temsilcilerinin sağlığını korumak için önemli bir adım olarak yorumluyor. Ek olarak bu dönemde birey ve kurumların tahsilat kabiliyetlerinin zorlaşması, müşterilerin nakit ödemeden kaçınması gibi süreçler de bu iş birliğinde kritik bir rol oynuyor.

Paymes Kurucu Ortağı Şehlem Akbulut: “Öncelikli olarak tüm dünyada bu kadar fazla kadına dokunan bir firma ile iş ortaklığı yapmak firmamız için çok değerli. İnsanlar artık hijyen kuralı gereği ödemelerini online kanallardan yapmaya özen gösteriyor, satıcılar da aynı şekilde korona salgının olduğu bugünlerde satışlarının etkilenmemesi için tamamen online mecralara yöneldi. Avon’la gerçekleştirdiğimiz işbirliği ile Avon temsilcilerinin ticarete ara vermeden, bu süreçten gelirlerini devam ettirerek etkilenmemelerini sağlamayı amaçlıyoruz.Dolayısıyla Avon’la gerçekleştirdiğimiz bu iş birliğini çok önemli bir örnek proje olarak görüyoruz. Bu süreç iş yapış şekillerini değiştireceği gibi ödeme yöntemleri anlamında da köklü değişikliklere neden olacak. Biz var olanı yapmak yerine yeni geliştirmeler yapmaya odaklı bir şirketiz ve bu nedenle yeni çalışmalara ve iş birliklerine imza atmaya devam edeceğiz.” diyor.

Dysapp: Dislektik çocuklar için eğitim odaklı mobil uygulama

Dislektik çocukların okuma, yazma ve aritmetik gibi akademik alanlardaki hata oranlarını azaltıp başarı oranlarını arttıran mobil uygulama Dysapp kurucuları Esra Ablak ve Deniz Öztürk ile girişimin hikayesi üzerine video içerik ürettik.

İzmir Ekonomi Üniversitesi‘nde okuyan iki öğrenci olan kurucular, yine aynı üniversitenin girişimler için ön kuluçka programı DesignX‘te çalışmalarına başladı. Bir ödev ile başlayan bu süreç, daha sonrasında sosyal girişime dönüştü.

Sizleri şimdi Esra ve Deniz’in hikayesi ile baş başa bırakalım.

Girişimcilerle ürettiğimiz video içeriklere hız kesmeden devam edeceğiz.

COVID-19 ile her tür dijital içeriğin tüketimi iki kat artış gösterdi

Tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 salgını sonrasında dijital teknolojilerin kullanım oranları, dijital içeriklerin ise tüketim oranları hızlı bir artış gösteriyor. İnternet kullanımının üzerine binen yük karşısında kritik uygulamaların ve bilgiye erişimin kesintiye uğramaması için video izleme siteleri, mobil uygulamalar ve oyunlar kalite düşüşü gibi önlemler alıyorlar. Evden çalışma modelleri için birçok şirket hızlı bir adaptasyon süreci yaşıyor.

TV izleme ve internet kullanım oranları arttı

Bireyler ve kurumlar olarak elimizdeki teknolojilerden en iyi biçimde faydalanmaya çalıştığımız bu dönemi değerlendiren Adform Türkiye Genel Müdürü ve MEA, APAC Bölgeleri Satış Direktörü Cem Eroğlu, “COVID-19 dijitaldeki kullanım oranlarını iki kat artırdı. İnsanlar dışarı çıkmadıkları için TV ve internet kullanım payları büyüdü. Haber sitelerinde iki kata kadar artış var, e-ticarette ziyaretçi trafiği ciddi oranda arttı. Tüketici davranışları da değişiyor. Pazar şu anda bunlara ihtiyaç duyuyor ama bu sadece dijitalleşmeden değil, daha çok ihtiyaçtan” dedi.

Eroğlu, kurumların iç iletişim tarafında online kanalları yeterince kullanamadığını belirtirken, çalışanların motivasyonunun da dijitalleşmeyle ilgili olmaya başladığının altını çizdi. Eroğlu, sözlerine “Bugün anlıyoruz ki yeteri kadar yatırım yapamayanlar bilgi akışından da mahrum oluyorlar. Otomasyon sistemlerinin önemi iyice belirginleşti. Bu anlamda, bir yol ayrımından da söz edebiliriz. Dijitale hemen yatırım yapanlar artık hemen meyvesini toplayabilecekler. Yapmayanlar ise adaptasyon sorunuyla karşılaşacaklar” şeklinde devam etti.

Davranışları değerlendirme biçimi değişmeli

İçinde olduğumuz evde kalma sürecinin dijitali yaşam biçimi olarak dayattığını vurgulayan Eroğlu, bu sürecin yeni ve bambaşka bir tüketici davranışı ortaya çıkaracağı görüşünde. Markaların buna ne kadar hazır olup olmadığını göreceğimizi belirten Eroğlu, “Şu anda tüketiciler sadakat kararlarını gözden geçirecek bir noktadalar. Fiyat karşılaştırma sitelerindeki trafiğin artmasından, tüketicinin düşünmek için daha fazla zamanı olduğunu görüyoruz. Reklam ekosisteminin tüm tarafları olarak bu gelişmeleri cihazdan bağımsız da yorumlamamız lazım. Cihazlar arası etkileşim ve kullanıcının cihazlar arası değişimini tespit edebilmemiz lazım. Adform olarak yaptıklarımızdan biri bu. Büyük ekranda insanlar daha fazla etkileşime geçiyor, mobilde ise etkileşim sonrası kararları alıyorlar. Şu anda büyük bir fırsat var bazı endüstriler için. Mobil bankacılık mesela. Mobilin önemi sadece içerik mecralarında veya tüketiciler özelinde değil, telefon üzerinden yapılacak işlemlerin farkındalığıyla da sonuçlanmalı. Telefona adapte olmamış tüketicilerin pişmanlık yaşayacağını düşünüyorum” dedi.

Ekranı olan her cihazda reklam görebileceğiz

Dijitalin kullanımındaki yoğunluk, yeni nesil cihazlarda da görülüyor. Akıllı TV’ler, akıllı saatler gibi giyilebilir cihazların kullanımındaki artışın yeni nesil diğer ekranlı cihazları da büyütmekte faydalı olacak. Eroğlu, durumu şöyle değerlendirdi: “Artık ekranı olan her cihaz reklam gösterebilir. Bu da reklam kalitesini artıran, içerik tipini değiştiren bir gelişme. Ekranı olan her cihazda reklam görmeye ve bugüne kadarkinden daha hedefli reklam görebilmeye başlayacağız. Tüketiciler de aslında ilgilendikleri reklamları görmek istiyorlar, IAB verilerine göre tüketicilerin yüzde 71’i kendi ilgi alanlarını ve alışveriş alışkanlıklarını hedefleyen reklamları tercih ediyor. Ayrıca, her 4 kişiden 3’ü daha az sayıda ama daha kişisel reklamlar görmek istiyor.” (Akıllı TV envanterindeki artış ve hedefli reklamcılık iyi değerlendirilmeli.)

Entegre platformla sahteciliği önlüyor ve reklam kalitesini artırıyor

Bugün kurumlar açısından önemli bir problem de reklam sahteciliği. Dünya Reklamcılar Federasyonu’nun (WFA) verilerine göre reklamların %30’u tüketiciler tarafından görülmüyor. Yeterli korumaya sahip olmayan reklam çözümleri reklam sahteciliğinin yapılmasına sebep oluyor ve bu da online reklamcılığa her yıl 21 trilyon zarar veriyor. Halbuki doğru teknoloji ortakları ile çalışmak, reklam satın almalardaki kaliteli envanterin önceliklendirilmesini sağlıyor. Kendi anti fraud (dolandırıcılık) çözümleri olan iş ortaklarıyla çalışmak gerekiyor. Avrupa’nın en büyük reklam teknolojileri şirketi olan Adform, entegre platformuyla tüm uygulamalarda tek noktadan ve doğru bir raporlama sağlayabiliyor.

İdeasoft, Türkiye eticaret pazarında yapılan satışların canlı haritasını yayınladı

Eticaret şirketlerine alt yapı sağlayan yerli şirket İdeasoft, Türkiye eticaret pazarındaki anlık satış verilerinin olduğu canlı haritayı yayına aldı.

canli.ideasoft.com.tr adresinden ulaşabileceğiniz verilerde, yaklaşık her 1.5 saniyede bir neyin satın alındığını görebiliyorsunuz. Bu verileri İdeasoft paketi kullanan müşterilerin, web siteleri üzerinden yapılan satışları gösteriyor. 2020 yılı içerisinde toplam İdeasoft platformu aracılığıyla satılan ürün adedi 11 milyona yaklaşmış durumda.

Corona Virüs salgınına karşın alınan tedbirlerin ardından fiziki temas gerektiren tüm faaliyetler azalırken tüketiciler, temassız ticaret olarak adlandırılan e-ticaret sitelerine yöneldi. Özellikle online alışverişlerde sepetlerin içeriği hızla değişti. Türkiye’nin lider e- ticaret altyapı sağlayıcısı IdeaSoft, Mart ayıyla birlikte online ticaret alışkanlıklarındaki değişimi ortaya koymak adına 8.000’den fazla e-ticaret sitesinin siparişlerini inceleyerek Ocak ayıyla kıyasladı. Virüsten korunmanın yollarını arayan vatandaşların yoğun ilgisiyle dezenfektan satışları %5.413 artış gösterdi. Yoğun talep, fiyatları da etkiledi; Mart ayında maske fiyatları ortalama %520, ateş ölçer fiyatları ise %139 arttı.

Hijyen ürünlerindeki artışın yanı sıra, ateş ölçer siparişleri 6,5 katına çıktı

IdeaSoft’un koranavirüsün e-ticarete ve tüketim alışkanlıklarına etkisini incelediği raporda Mart ayında internetten satın alınan dezenfektan, maske, kolonya, eldiven ve ıslak mendil olmak üzere hijyen ürünleri sayısı 6,5 kat arttı. Adet bazındaki %5.413’lük rekor artışla ilk sırada yer alan dezenfektan ürünlerini %3.224 artışla maske, %1.148’le kolonya, %512’yle ateş ölçer ve %286’yla eldiven çeşitleri takip etti. Bağışıklık sistemini güçlendirmek isteyenler ise vitamin ve takviye gıdalara yöneldi. Ocak ayına kıyasla bu kategoride satılan toplam ürün adedi Mart ayında %177 arttı.

Araştırmada talebin arttığı ürünlerin birim fiyatlarında da değişim gözlendi. Ocak ayına kıyasla Mart ayında rekor fiyat artışı gösteren ürün %502 ile maske oldu. Maskeyi %139’luk fiyat artışıyla ateş ölçer, %64 ile eldiven ve %55 ile ıslak mendil takip etti.

“İnternette nelerin satıldığı artık anlık olarak takip edilebiliyor”

Evde kalmanın ve fiziksel teması en aza indirmenin büyük önem taşıdığı günümüzde e-ticaretin bir çıkış yolu olarak görüldüğünü belirten Seyhun Özkara, KOBİ ve girişimcilere destek olmak için canlıya aldıkları siteye değindi. Özkara, “IdeaSoft olarak tüketicilerin büyük oranda alışverişlerini e-ticaret üzerinden yaptığı bu dönemde KOBİ ve girişimcilere kılavuzluk etmek adına Türkiye’nin e-ticaret yolculuğunu anlık olarak ve şeffaf bir şekilde takip edebilecekleri bir site kurduk. canli.ideasoft.com.tr adresinden ulaşılabilen bu site ile Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek şu anda internetten nelerin satıldığını, ürünlerin en çok talep gördüğü illeri, hangi ürünün hangi fiyata satıldığını görmelerini sağlıyoruz. Bu sayede özellikle içinde bulunduğumuz bu zorlu salgın sürecinde e-ticaret faaliyetlerini desteklemeyi ve temassız ticaretin ülke ekonomimize katacağı değeri artırmayı hedefliyoruz’’ dedi.
Siteyi incelediğimizde görsel olarak gösterilen satışlardan daha fazla ürün satıldığının farkındayız. Çünkü aşağıdaki sayaç, yaklaşık 20 saniyede bir yukarıdaki görsellerde çıkan ürünlerden çok daha fazla bir adette ilerliyor. Görselleri göstermelerindeki amaç; kullanıcıların hangi ürünlere talep olduğunu göstermesidir.

Figopara: Vadesi gelmemiş ödemeler için şirketlere bankalar ile finansman sağlayan platform

Yerli fintech girişim Figopara, firmaların ihtiyacı olan işletme sermayesini genişletmek amacıyla kurulmuş bir tedarikçi finansmanı platformudur.

Koray Gültekin Bahar, Ahmet Bilgen, Endeavor, IFC ve Revo Capital ortaklığında İstanbul’da B2B odaklı kurulan girişim, Mart 2016’da projesinin yazılmasına başlandı ve Kasım 2016’da Figopara adını aldı. Şu anda yeni açılan Kolektif House Ataşehir lokasyonunda 12 çalışanıyla faaliyetlerine devam ediyor.

Figopara, vadesi gelmemiş ödemeleriniz için size banka tarafından finansman sağlanmasına yardımcı oluyor. Bu ödeme size yine banka tarafından yapılıyor. Figopara bu noktada aracı bir rol üstlenerek işin dijitalleştirilmesini sağlıyor.

Örnek vermek gerekirse; Müşteri tarafından onaylanmış fatura olmak koşuluyla, 60 günde alacağın 50.000 TL, size 48.000 TL olarak banka tarafından ödenecek. Eğer onaylarsan, bu tutar senin hesabına yatırılacak. Artık fatura da banka kontrolüne geçecek. Kullanıcı tarafından onay verildiğinde işlemler kısa sürede gerçekleşiyor. Siz de 2000 TL fark ödeyerek faturayı hemen tahsil etmiş oluyorsunuz. Not: Rakamlar örnektir.

Bu noktada bankalar ve kurumlar ile entegreli olarak çalıştığından, size gelecek olan ödemenin kesin olarak ödemeyi alacağınız kurum tarafından doğrulanmış olması gerekiyor. Yüklediğiniz her faturanın ödemesini alacağınız anlamına gelmiyor. Fatura güvenirliliği bu açıdan oldukça önemli bir durum.

Sistemin tüm adımları tamamen online olarak işliyor:

  1. Üyelik oluştur,
  2. Faturanı yükle,
  3. Faturan alıcı tarafından doğrulansın,
  4. Teklif Al ve Ödeme Adımı

Aldığımız bilgiler doğrultusunda Figopara, 550 milyon TL’lik işlem hacmine, 60.000’in üzerinde işleme ve 1000’in üzerinde kayıtlı tedarikçiye ulaştı. Ekip olarak pazarda büyüme hızlarını artıracak yeni geliştirmeleri de tamamlamak üzere olduğunun bilgisini aldık. Tedarik zinciri çok büyük olan 5 büyük firma ile çalışıyorlamış.

Koray Gültekin Bahar: “Birçok finans kurumuyla entegre olmak ve şirketlerin varlıkları üzerinden skorlama yapmak, bizi rakiplerimizden ayıran en temel 2 özellik.” dedi.

Yakında Figopara’yla ilgili yeni haberler vereceğiz. Ayrıca yeni gelişmeler oldukça paylaşmaya devam edeceğiz.

Red Hat’in yeni başkanı ve CEO’su Paul Cormier oldu

Açık kaynak çözümlerinde dünya lideri Red Hat, Paul Cormier‘i 6 Nisan’dan itibaren yeni Başkanı ve CEO’su olarak belirledi. Yeni görevinden önce Red Hat’in Ürünler ve Teknolojiler Başkanı olarak görev alan Cormier, IBM’in Başkanı olan Jim Whitehurst’un yerine geçti.

2001’de Red Hat ekibine katılan Cormier’in liderliği ve vizyonu, gerçekleştirdiği büyük strateji değişikliklerinin ve şirketin ürün ve hizmet portföyünün büyümesindeki itici güç oldu. Cormier, Red Hat’i açık kaynak şirketinden kurumsal teknolojilerin temeli haline getiren abonelik modelinin de öncülüğünü yaptı. Böylece ilk başta ücretsiz indirilebilen bir işletim sistemi olan Red Hat Linux da bugün Fortune 500 listesinde yer alan şirketlerin yüzde 90’ınına güç veren en sektörün lider kurumsal Linux platformu olan Red Hat Enterprise Linux’a dönüştü.

Cormier aynı zamanda Red Hat’in 25’ten fazla satın alımına liderlik ederek şirketin Linux kökeninin ötesine geçmesini sağladı ve BT sektörünü temelden değiştiren açık kaynak inovasyonlarını bir araya getirerek eksiksiz, modern bir BT ürün yelpazesinin oluşmasına yardımcı oldu. Gerçek kurumsal seviye açık kaynak ürünlerine erişim imkanı ve değişen iş modelleri, açık kaynak çözümlerini yazılım sektöründe inovasyonun bir numaralı kaynağı haline getirerek, gelişmelerin kapalı lisans sağlayıcılarının tek başına sunabileceğinden daha hızlı gerçekleşmesini sağladı.

Cormier, 10 yıldan uzun süredir açık hibrit bulut vizyonuna liderlik ederek müşterilere bütün uygulamaları, her yerde, sınırdan çıplak metal sunuculara ve çoklu genel buluta kadar tüm platformlar üzerinde tutarlı bir şekilde ulaştırma esnekliği sundu. Bu vizyon sayesinde sektörün en kapsamlı kurumsal Kubernetes platformu olan Red Hat OpenShift, birçok sektörde hizmete alınan hibrit bulutun temelini oluşturdu. Cormier aynı zamanda sektörde büyük değişikliklere neden olan iş ortaklıklarına da imza attı. Hizmete alınabilecek daha fazla hibrit bulut seçeneği sunmak için Microsoft’la sektörde bir dönüm noktası olarak sayılan işbirliği de bunlardan birisi. Red Hat’in IBM ile birleşmesinde de kilit rol oynayan Cormier, bağımsızlığını ve tarafsızlığını koruyarak Red Hat’in büyümesine ve hızlanmasına odaklandı.

Jim Whitehurst, Red Hat’teki görev süresi boyunca Red Hat’in büyümesini ve teknoloji sektöründeki etkisinin artmasını sağladı. Bu kapsamda 500 milyon dolardan fazla olan gelirleri şirketin 2018 mali yılında 3 milyar dolar seviyesine çıkardı ve Red Hat, 2019’da IBM tarafından 34 milyar dolara satın alındı. Red Hat, Whitehurst’un liderliğinde Forbes’un “Dünyanın En İnovatif Şirketleri” listesinde 6 kere, 2019 ve 2020 yıllarında da Fortune’un “En Çok Takdir Edilen Şirketler” listesinde yer aldı. IBM’in CEO’su olan Arvind Krishna’nın yerine geçerek IBM’in Başkanı olan Jim Whitehurst, aynı zamanda Red Hat’in Yönetim Kurulu Başkanı oldu.