Ana Sayfa Blog Sayfa 716

TOBB verilerine göre yılın ilk yarısında 2.957’si inşaat olmak üzere 18 bin şirket kapandı

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) verilerine göre, 2020’nin ilk yarısında kapanan şirket sayısında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12’lik artış görüldü. Geçen yıla kıyasla kapanan şirket sayısında en fazla artış yaşanan sektör %79 ile madencilik olurken ikinci sırada %66 ile gayrimenkul faliyetleri ve üçüncü sırada ise %40 ile ulaştırma ve depolama şirketleri yer aldı. Adetsel bazda ilk 6 ayda 6 bin 905 toptan ve perakende ticaret şirketi kapanarak, toplam kapanan şirketlerin %30’undan fazlasını oluşturdu. Özellikle inşaat gibi geniş paydaşların olduğu sektörlerde şirketlerin kapanması domino etkisi oluşturdu.

“2 bin 957 inşaat şirketi kapandı”

Kapanan her şirketin farklı sektörlerdeki paydaşları üzerinde olumsuz bir etki oluşturduğunu ifade eden Ekonomi Politikaları Uzmanı Dr. Aziz Murat Hatipağaoğlu, “İnşaat sektöründe koronavirüs salgınıyla ilk kez karşılaştığımız Mart ayından Haziran ayındaki normalleşmeye kadar geçen sürede ekonomik olarak ciddi bir daralma yaşandı. Kapanan inşaat şirketleri, madencilik, taş ocakları ve gayrimenkul sektörlerini doğrudan etkiledi. Mali açıdan daha zayıf olan şahıs şirketlerinde bu durum daha net görüldü. Yalnızca 2020’nin ilk ayında 2 bin 957 inşaat şirketi kapanırken bunların 1.934’ünü müteahhit olarak sınıflandırılabilecek bireysel inşaat şirketleri oluşturdu. Buna bağlı olarak birçok tedarikçinin de işleri durma noktasına geldi. 2020’nin ilk yarısında yaşanan tüm bu sorunların 2020’nin ikinci yarısında devlet destekleriyle birlikte kapatılabileceğini düşünüyorum.” dedi.

“2020 şirketler için sınav niteliğinde”

Bu zor dönemden başarıyla çıkan şirketlerin önümüzeki dönem için büyük bir potansiyele sahip olduğunu söyleyen Dr. Aziz Murat Hatipağaoğlu, “Artan talepler ve bu talepleri karşılayacak şirketlerin sayısının azalması, şirketlerin yeni döneme ivme yakalayarak girişini sağlayabilir. Bunun haricinde koronavirüs salgınıyla birlikte yakın coğrafyamızdaki birçok ülkenin sınırlarını kapatarak içe kapanması yeni iş fırsatlarını da beraberinde getiriyor. İhracat için şirketlerimizin iş süreçlerini geliştirmesi bu dönemin en büyük öğretilerinden biri oldu.” açıklamasında bulundu.

Elektrikli scooter girişimi Martı, 25 milyon dolar yatırım aldı

Paylaşımlı elektrikli scooter girişimi Martı, bugün 25 milyon dolar yatırım aldığını resmi olarak duyurdu. Yapılan açıklamaya göre milli hedefler doğrultusunda yürümeye devam ettiklerini dile getirdiler. Yatırımı kimden aldıklarıyla ilgili bir açıklama yapılmadı.

“Martı ailesi olarak, yerli ve milli bir teknoloji şirketi olmanın verdiği güç ile yolumuza devam ediyor, çalışmalarımızı hız kesmeden sürdürüyoruz.”

Martı’nın hikayesini Oğuz Alper Öktem anlattı:

Kuruldukları 2018 yılından bu yana yerli ve yabancı yatırımlara ek olarak; 2020 yılı içerisinde tamamlanılan bu 25 milyon dolar yatırım ile, geçtiğimiz aylarda para yaktık söylemlerine aslında neden bu kadar bu durumun önemli olduğunu anlatmış oldular. 2019 yılında 212 ve Wamda‘dan yatırım almıştı.

Hatırlarsanız Martı kurucusu Oğuz Alper Öktem, 2019 yılının sonunda “Martı için Ekim-Kasım ve Aralık aylarında 4.85 milyon dolar para yaktık.” demişti.

Martı’nın geçtiğimiz aylarda duyurduğu yerli üretim scooter’ı: Anadolu-1

Martı kurucusu Oğuz Alper Öktem, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının milli teknoloji hamlesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının mikromobilite’ye gösterdiği destek, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının ulaşım alanındaki dijital gelecek vizyonu doğrultusunda, Türkiye’de alanlarındaki en büyük ölçekli yatırım turlarını yapmanın haklı gururunu yaşadığını dile getirdi. Bir Turcorn olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini ayrıca belirtti.

“Amacımız Türkiye’nin Martı’sını yurtdışında da uçurmak!”

Öktem “Endonezya’nın Gojek’i, Çin’in Didi’si gibi Türkiye’nin teknoloji devi: Martı olmak en büyük hedefimiz. Ülkemizde mobilite sektörünü kalkındırmak, vatandaşlarımıza konforlu ve çevreye duyarlı çözümler sunmak, yurtdışına örnek olmak ve önümüzdeki 3 yıla kadar milyarlarca dolar değer yaratmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Bu noktada bize destek olan tüm büyükşehirlerimize minnetlerimizi sunuyoruz. Global teknoloji dünyasında ülkemizi onurla temsil ettiğimiz bu yolda, 1000’e yakın çalışanımız ile bizi pandemiye rağmen yalnız bırakmayan 3 milyon kullanıcımıza hep en iyi hizmeti sunmak için çalışıyoruz.” dedi.

32 milyon dolarlık yatırımını resmi olarak duyuran Insider kurucu ortağı Hande Çilingir ile özel röportaj

Yapay zeka destekli çok kanallı büyüme yönetimi platformu hizmeti sunan yerli girişim Insider, Seri C yatırım turunda; Silikon Vadisi temelli Riverwood Capital liderliğinde; Sequoia, Wamda ve Endeavor Catalyst’ten 32 milyon dolar yatırım aldığını bugün resmi olarak duyurdu.

Mart 2018’de ise 11 milyon dolarlık Seri B yatırımından sonra kurucu ortaklardan Hande Çilingir ile özel bir röportaj yapmıştık.

Insider’ın bu tur ile beraber bugüne kadarki toplam yatırım miktarı 47 milyon dolara ulaştı. Bu yatırım, Insider platformunun yeteneklerini geliştirmek, Ar-Ge ekibini üst düzey mühendisler ile daha da güçlendirmek ve şirketin global satış ve pazarlama departmanlarına yatırım yapmak için kullanılacak.

Hande Çilingir ile 32 milyon dolarlık özel röportaj

Insider Kurucu Ortağı ve CEO’su Hande Çilingir, Insider’ın kurulduğu ilk yıllardan itibaren, her 6 ayda bir yapılan değerlendirmeler sonucunda; fark yaratan ekip üyelerine hissedar (share‘owner’) olma imkanı tanıdıklarını belirtti. Bu yatırım kapsamında, Insider hissedarlarına, hisselerini nakite döndürebilmeleri için 1 milyon dolarlık (6.8 milyon TL) bir bütçe ayrıldığını ekledi.

Günümüzde dijital pazarlama uzmanlarının çoğu aynı problem ile karşılaşıyor: “Birleştirilmiş” ve “çok kanallı” olduğunu iddia eden çok fazla platform olmasına rağmen, çoğu zaman müşteri verileri tam anlamıyla birleştirilemiyor ve dijital kanallar yeterince gelişmiyor. Tüm kanalları birleştiren bütünleyici bir çözümden ziyade, spesifik kanallardaki belirli problemlere odaklanan bir çözüm anlayışı sunuluyor. Günün sonunda bu durum pazarlama alanında yatırımın geri dönüşünü limitleyen memnuniyetsiz müşteri deneyimlerine yol açıyor.

Insider’ın yapay zeka destekli Çok Kanallı Büyüme Yönetim Platformu, pazarlama uzmanlarının dijital kanallarını tek bir platform ile entegre etmesine, kullanıcı verilerinin birleştirilmesine, kullanıcıların gelecek davranışlarını makine öğrenimi destekli bir öneri motoruyla tahmin etmesine ve kişiselleştirilmiş deneyimler sunmasına olanak sağlıyor. Insider, farklı etkileşim kanallarındaki online ve offline kullanıcı verilerini tek bir platform üzerinde birleştirerek ve piyasadaki en geniş ürün özelliklerini sunarak, dijital pazarlama uzmanları tarafından özgün ve eşsiz görülen bir “çok kanallı büyüme platformu” olma özelliğini taşıyor. Platform, 15’ten fazla yapay zeka algoritması sayesinde müşteri segmentlerinin dönüşüm sağlama, satın alma ve kaybedilme olasılıklarına yönelik tahminlerde bulunarak; dijital pazarlama uzmanlarının müşteri deneyimlerini iyileştirmelerini sağlıyor.

Insider, sadece dakikalar içerisinde gerçekleşen ve son derece kolay olan entegrasyonu ile pazarlama departmanlarının teknik ekiplere olan bağlılığını ortadan kaldırıyor. Özetle,Insider dijital pazarlama uzmanlarının kullanıcı ediniminden (acquisition), kullanıcı dönüştürmeye (activation), sadık kullanıcı kitlesi yaratmaktan (retention), kar getirisine (revenue) kadar satış döngüsünün her evresindeki pazarlama faaliyetlerine dokunarak; dönüşüm oranı (CR), müşteri edinme maliyeti (CAC), müşteri yaşam boyu değeri (LTV), ortalama sepet tutarı (AOV) gibi önemli büyüme metriklerini yönetmelerini sağlıyor.

24 ülkede konumlanan Insider, lokal ekipleri ile; UNIQLO, Singapore Airlines, Marks & Spencer, Estée Lauder, Virgin, Samsung, Carrefour, Dominos, Toyota, Newsweek, Avon, MediaMarkt, AVIS, Allianz, BBVA, IKEA ve CNN gibi sektör liderlerini içeren 800’den fazla global markanın dijital hedeflerine hızlı ve verimli bir şekilde ulaşmasına destek oluyor.

Insider CEO’su ve kurucu ortağı Hande Çilingir, farklı yatırım şirketlerinden cazip teklifler almalarına rağmen ek yatırım alma konusunda acele etmediklerini belirtti. “Ek yatırım arayışını, ancak çıtayı tamamen yeni bir seviyeye yükseltmeye hazır olduğumuzda doğru bir hamle olarak gördük. İçerideki yeterli sermayeyle dönen yapımız, hedeflerimize ulaşma yolunda her zaman daha yaratıcı olmamızı sağladı. Şu ana kadar Asya Pasifik’teki yüksek potansiyeli olan pazarlardaki payımızı artırmaya odaklandık. Asya Pasifik’te; Samsung, UNIQLO ve Singapore Airlines; Avustralya’da Qantas; Avrupa’da Marks & Spencer, Estee Lauder ve Carrefour gibi sektör öncüleri ile çalışıyoruz. 24 ülkede faaliyet gösteren 550+ kişilik ekibimiz ve 250’yi aşkın mühendis kadromuz ile ABD pazarına girmeye hazırız. ABD pazarında en önemli ayırt edici noktamızın; dijital pazarlama uzmanlarını en çok zorlayan noktalara dokunan yapay zeka destekli çözümlerimiz ve dinamik bakış açımız olacağına inanıyoruz.” dedi.

Pandeminin başlangıcı ile beraber dünya çapında e-ticaret ve medya şirketlerine olan talep hızla arttı. Insider’ın koşullara hızlı adapte olan dijital satış ve partner yönetim ekipleri, markaları artan trafiği ve yeni dijital davranışları yönetme konusunda yönlendirerek, büyümelerini devam ettirmelerini sağladı. Pandemi sonrası markaların her zamankinden daha fazla dijitalleşme ihtiyacı hissetmesi ile beraber, online tüketim artışı ve ertelenen satın alma işlemlerinin de yeniden önceliklenmesiyle, Insider büyüme hızının artarak devam edeceğini öngörüyor.

Insider kısa bir süre önce, Çok Kanallı Pazarlama Platformlarına yönelik olan Gartner Magic Quadrant 2020 raporunda yerini aldı. Aynı zamanda, %100 kullanıcı değerlendirmelerine dayanan G2Crowd Mobil Pazarlama Yazılımları Tablosu’nda 14 çeyrek boyunca 1. sırada yer alarak liderliğini korudu.

Arya Retreat 2020 dönüşüm yolculuğuna devam edecek 5 girişim açıklandı

Arya Kadın Yatırım Platformu’nda; kadın liderliğindeki şirketleri, kadının gücüne inanan yatırımcılarla ile bir araya getiriyor. Girişimcilere yatırım bulmaktan öte, girişimci-yatırımcı ekosistemini tüm etki alanları ile güçlendirirken, aynı zamanda sosyal etkiyi de artırmak için birbirinden farklı organizasyonlar düzenliyor.

Arya ile işini #dönüştür…

Türkiye İş Bankası ve Fark Holding desteğiyle 4 senedir gerçekleştirilen Arya Yatırıma Hazırlık Hızlandırma Programı‘yla, bugüne kadar 80 girişim desteklendi ve 8 girişime 2 milyon dolar yatırım yapıldı. Bugün yatırım yapılan girişimlerin değelermesi 30 milyon dolara ulaştı.

Bu yıl beşincisi gerçekleştiren Arya Yatırıma Hazırlık Hızlandırma Programı ile hem kendini hem de işini dönüştürmeye hazır girişimciler mezun oldu. 4 hafta boyunca yatırım almaya yönelik online eğitim, mentorluk ve koçluk alan girişimciler, Pre-Retreat etkinliğnde jürinin ve yatırımcıların karşısına çıkarak girişimcilik yolundaki hikayelerini Arya ile devam ettirme şansı yakaladı.

Hava kirliliğini ölçümlemeye yönelik insansız ve inovatif teknolojiler üreten NutzenTech ekibi 1. olurken, Kadınların Elinden, Triwi, Accouchee ve Evimdeki Psikolog ilk 5’e giren girişimler arasında yer alarak Arya Retreat 2020’de sahnede yatırımcı karşısına çıkma şansı yakaladı ve aynı zamanda HK Süreç ve Yönetim Danışmanlığı şirketinden yönetim & süreç danışmalığı ve Action Coach Türkiye’den ActionCLUB Girişimci MBA’i programı ödülünü almaya hak kazandı.

Yapılan jüri oylaması sonucunda çok az puan farkı ile 6. ve 7. olan Hergele ve Original Seconds ekipleri Arya Retreat 2020 etkinliğinde, yarışma kapsamı dışında tekrar sahneye çıkma şansı yakalayarak, yatırımcılarla bir araya gelecek.

Arya Retreat 2020 dönüşüm yolculuğuna devam edecek girişimler:

NutzenTech: Hava kirliliği ölçümleme, kaydetme, görüntüleme, işleme, haritalama ve sınıflandırmaya yönelik, çevreci, insansız hava aracı üreten bir teknoloji firmasıdır.

Kadınların Elinden: 2018 yılından bu yana Anadolu’daki kadın üreticilere yönelik pazar yeri sunan, bir sosyal girişimdir.

Triwi: Kadınların erken meme kanseri teşhisinde, elle muayenelerini daha konforlu yapmalarını ve farkındalıklarını artırmayı planlayan bir akıllı sütyen tasarlayan girişim ve giyilebilir teknolojik çözüm üreticisidir.

Accouchee: Hamilelik ve sonrasında, sosyal ve mesleki hayatlarını sürdürmek isteyen anneler için, şık ve fonksiyonel tasarımlar sunan bir giyim markasıdır.

Evimdeki Psikolog: Terapi almanın önündeki engelleri kaldırarak psikolojik desteği herkes için, her yerde ve her zaman erişilebilir kılan bir online terapi platformudur.

Bundle’da Fairy’nin ‘Boşa Harcama’ projesi 24 saatte 50 bin kişiye ulaştı

Fairy, “Boşa Harcama” projesi için Bundle’ın markalı hikaye anlatımı çözümü Bundle Studio‘nun gücünden faydalandı.

Bundle Studio, kullanıcılarının yılda 500 milyondan fazla içerik tükettiği mobil habercilik uygulaması Bundle’ın markalı hikaye anlatımı ve doğal reklam üzerine yoğunlaştığı kreatif içerik stüdyosudur. Günlük ortalama 290 bin aktif kullanıcıya sahip Bundle, Bundle Studio içeriklerini uygulama içinde öne çıkararak, markalar için önemli bir iletişim potansiyeli yaratır.

Fairy de yeni projesi için bu potansiyelin gücünden faydalandı. Gıda israfı konusunda kamuoyu ve farkındalık yaratmak amacını taşıyan “Boşa Harcama” projesi için Bundle Studio tarafından hazırlanan orijinal içerik, %3,3 CTR ile 925.000 kişiye ulaştı, 3.000.000 erişim aldı ve 2456 kez paylaşıldı.

Bu kadar kıymetli bir projeyi, sektör ortalamalarının üzerinde bir performans ile yayınlamak bizi ayrıca gururlandırıyor.

Türkiye’nin en sevilen haber uygulaması Bundle, 20 ülkeden 22 farklı kategoride 13 binin üzerinde kaynak ile kullanıcılara kişisel haber akışlarını oluşturma imkanı sunuyor; günün önemli gelişmelerini ise anlık bildirimlerle kullanıcılarına iletiyor.

Oyun girişimciliği yarışması Next Game Startup’ta ön elemeyi geçen girişimler 25 Temmuz’da açıklanıyor

INTEL ESL Gaming Fest 2020 kapsamında İzmir Büyükşehir Belediyesi desteği ile düzenlenen oyun girişimciliği yarışması Next Game Startup’a Türkiye’nin 41 ilinden ve yurt dışından yaklaşık 350 oyun geliştiricisi katıldı.

INTEL ESL Gaming Fest 2020 kapsamında, genç ve yetenekli oyun geliştiricilerini desteklemek amacıyla düzenlenen Next Game Startup yoğun ilgi gördü.

Ön elemeyi geçen takımlar 25 Temmuz’da açıklanacak

Aylardır hazırlanan yarışmacılar, geliştirdikleri oyunların demolarını yarışma ekibine gönderdiler ve ön eleme sonuçlarının açıklanmasını beklemeye koyuldular. Yarışmaya katılan 91 proje arasından jürinin yapacağı değerlendirme sonucunda başarılı bulunan projeler ön elemeyi geçecek. Ön elemeyi geçen takımlar 25 Temmuz’da açıklanacak.

Yarışmada başarı gösteren girişimlere İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından 50.000 TL’lik nakit ödül, oFON tarafından 1 milyon TL’lik avans fonlaması desteği ve INTEL, ESL, İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZFAŞ (İzmir Fuarcılık Hizmetleri Kültür ve Sanat İşleri Tic. A.Ş.) ve tüm iş ortakları tarafından sağlanacak hizmetlerle 200.000 TL proje desteği ile toplamda 1 milyon 250 bin TL değerinde destek sağlanacak. Bunun yanında pazarlama alanında yapılacak desteklerle başarılı ekipler yatırımcılara kolayca ulaşabilecek. Ayrıca yarışma süresince sektörün önde gelen profesyonellerinden mentorluk desteği alacak yarışmacılar kendini geliştirme fırsatı da bulacak.

INTEL ESL Gaming Fest, 2015 yılından beri her yıl düzenleniyor. Bu seneki festivalin finalleri Eylül ayında İzmir Enternasyonal Fuarı’nda gerçekleşecek.

Next Game Startup’a katılan ve finale kalan 10 ekip, sunumlarını İzmir’de fuar alanında yapacak ve ardından dereceye giren takımlar açıklanacak.

BKM verilerine göre 2020 yılının ilk yarısında 500 milyar TL’lik kartlı ödeme gerçekleşti

BKM 2020 yılının ilk 6 ayına ilişkin verilerini açıkladı. BKM’nin açıkladığı verilere göre yılın ilk yarısında 500 milyar TL’lik kartlı ödeme gerçekleşirken, elektronik eşya ve market sektörleri en fazla kartlı ödeme artışı görülen sektörler oldu. İnternetten ödemeler hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olurken, yılın ilk 6 ayında yapılan temassız ödeme adedi de geçen yılın aynı dönemine göre 3 katına çıktı.

Kartların kullanım alanı genişliyor

Bankalararası Kart Merkezi’nin (BKM) açıkladığı verilere göre haziran sonu itibarıyla Türkiye’de 71,9 milyon adet kredi kartı, 172,9 milyon adet banka kartı bulunuyor. Buna göre, 2019 yılının haziran ayı ile kıyaslandığında kredi kartı sayısında %6’lık artış, banka kartı sayısında ise %11’lik artış görüldü. Toplam kart sayısı ise 245 milyon adede ulaşarak geçen yılın aynı dönemine göre %9 oranında artış gösterdi.

Günümüzde vergiden bireysel emeklilik ödemesine, uzaktan alışveriş imkanı sunan e-ticaretten sigorta ödemelerine ve hatta bağış ödemelerine kadar hayatın her alanında kartlarla ödeme yapılabiliyor. Bunun sonucunda, teması ve para üstü derdini ortadan kaldıran, zaman kazandıran ve üzerimizde nakit taşımamıza gerek kalmadan günlük hayatımızı kolaylaştıran kartlı ödemeler giderek yaygınlaşıyor. Pandemi döneminin de etkisiyle ödeme davranışları değişmeye devam ederken 2020 yılının ilk altı ayında kartlarla toplam 500 milyar TL tutarında ödeme yapıldı. Bu değer, önceki yılın aynı dönemine göre kartlı ödemelerde toplamda %10 büyüme olduğuna işaret ediyor. Bununla birlikte, 2020’nin ilk altı ayı 2019’un aynı dönemi ile kıyaslandığında, banka kartları ile yapılan ödemelerdeki yıllık büyümenin %32’yi bulduğu görülüyor.

Kartlı ödemelerin, yılın ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine göre en hızlı arttığı sektörler elektronik eşya ve market sektörleri oldu

Kartlı ödemelerde, 2020 yılının ilk altı ayında geçen yılın aynı dönemine göre en fazla artışın hangi sektörlerde gerçekleştiği detaylı incelendiğinde, pandemi döneminde bireylerin hayat şartlarındaki değişimin kartlı ödemelerdeki etkisiyle beraber, “elektronik eşya”nın %43, “market-gıda”nın %33, “kamu/vergi ödemeleri”nin %20, “yapı malzemeleri”nin %16 ve “sigorta” sektörünün %14 büyüme ile ön plana çıktığı görülüyor.

İnternetten kartlı ödeme tutarı %24 artarak 107 milyar TL oldu

Dijital dönüşüm hızla devam ederken pandemi döneminde hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelen internetten kartlı ödemeler hızlı yükselişini sürdürdü. BKM verilerine göre 2020 yılının ilk altı ayında toplam 107 milyar TL tutarında internetten kartlı ödeme yapıldı. Buna göre internetten kartlı ödemelerde, 2019’un ilk altı ayı ile kıyasla, %24 oranında artış gerçekleşti. Yine 2019’un ilk altı aylık döneminde toplam kartlı ödemelerin %18’ini oluşturan internetten kartlı ödemelerin bu yılın ilk altı ayında payını arttırarak %21’e ulaştığı görüldü. Bu trende göre, 2020 yılı sonunda her 4 TL kartlı ödemenin 1 TL’sinin internetten yapılacağı öngörülüyor.

Yılın ilk 6 ayında yapılan temassız ödeme adedi 2019 yılının toplamını geçti

Hızlı, kolay ve hijyenik olması ile son dönemde yükselişte olan temassız ödemelerde, 2020’nin ilk yarısında gerçekleşen işlem adedi, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre 3 katına çıktı ve 563 milyona ulaştı. 2019 yılında toplam 502 milyon adet temassız ödeme gerçekleştiği göz önünde bulundurulduğunda, yılın ilk 6 ayında geçen yılın toplamında yapılan temassız ödeme adedi de geçilmiş oldu. Mağaza içi ödemelerde temassız ödemelerin payı ise %22’ye yükseldi. Geçen yılın aynı döneminde %7 olan bu oranın bu seviyeye gelmesi temassız ödemelerin hayatımızın vazgeçilmez ödeme araçlarından biri haline geldiğini gösterirken, artık mağaza içi her 5 kartlı ödemeden 1’inde temassız ödemeler tercih ediliyor.

Estonya, kamu hizmetlerinde yapay zeka teknolojilerini kullanmaya başladı

1991 yılında Sovyetler Birliği’nden ayrılarak yeniden bağımsızlığını kazanan Estonya, son 20 yılda yaptığı atılımlarla geleneksel bir devletten dijital bir topluma doğru evrilmeyi başardı.

Dünyanın en gelişmiş dijital toplumu olma vizyonuyla bu alanda uzun yıllardır çalışmalar gerçekleştiren Estonya’nın yapay zeka stratejisi “KrattAI” bugün ise büyük bir dönüşüme hizmet ediyor. KrattAI, Estonya Hükümeti’nin 2014 yılında hayata geçirdiği e-oturum (e-residency) programından sonraki en büyük inovasyon projesi olarak da ayrıca dikkat çekiyor.

Estonya, vatandaşlarının kamu hizmetlerinin yüzde 99’unu dijital olarak alabilmesi için devreye aldığı yatırımlarla bugün birçok hizmeti dijital ve yapay zeka teknolojilerinden yararlanarak sunabiliyor. Teknoloji dünyasının saygın yayınlarından Wired’ın araştırmasına göre Estonya, dünyada en gelişmiş dijital toplumuna sahip bulunuyor ve ülkenin dijital devlet alanında küresel anlamda lider olduğu belirtiliyor.

Estonya’nın ulusal yapay zeka stratejisi: “KrattAI”

Estonya hükümeti yapay zeka stratejisi “KrattAI”yı oluşturmadan önce ilk olarak yapay zekanın (AI) kamu ve özel hizmetlerde kullanımını ve getirilerini araştırdı. Bu planı hayata geçirmekteki zorlukları yok etmek içinse yasal bir stratejik çerçeve oluşturulmasına karar verildi. Sonrasında bu stratejinin tam olarak hayata geçirilmesi ve kamu hizmetleri için kullanılmasına yönelik 2019-2021 döneminde 10 milyon avroyu aşkın yatırım yapılmasını kararlaştırdı.

“KrattAI”, aslında yapay zeka çözümlerinin devlet ve kamu hizmetlerinde yaygın olarak kullanılması, böylece verimlilik ve kolaylık yaratılmasını amaçlıyor. Estonya vatandaşlarının yapay zeka tabanlı sanal asistanlarla devlet dairelerindeki işlerini kolayca halletmesi amaçlanıyor. Bu strateji kapsamında şu an 30’u aşkın yapay zeka hizmeti halka sunuluyor. Tarım alanları ile ilgili analizlerin yapılmasından, pasaport başvurularına kadar birçok hizmet bu yolla gerçekleştirilebiliyor.

Estonya, Türk girişimciler için de yeni fırsatların kapısını aralıyor

Dijital dönüşüm ve girişimciliğe yaptığı yatırımlarla bugün dünyanın en iyi girişim ekosistemine sahip olan ve 1,3 milyonluk nüfusuna rağmen değeri 1 milyar doların üzerinde 4 genç teknoloji şirketi (unicorn) çıkaran Estonya, Türk girişimciler için önemli fırsatlar sunuyor.

Estonya’nın dünyada ilk kez uygulamaya geçirdiği, dünyanın herhangi bir ülkesinin vatandaşlarına resmi dijital kimlik elde etme hakkı sunan e-Residency (e-Oturum) programı, dünyanın herhangi bir yerinden Avrupa Birliği (AB) pazarında kurulmuş bir şirket olma avantajları sunarken, AB üyesi ülkelerle AB ortak pazarının sağladığı imtiyazlar ile ticaret yapma imkanı tanıyor. Programa Türk girişimcilerin ve yatırımcıların ilgisi giderek artıyor. COVID-19 süresince Türk vatandaşları Estonya’da uzaktan şirket kuranlar arasında en tepelerde yer aldılar.

Bugüne kadar 2600’ü aşkın T.C. vatandaşı ‘e-Oturum’ aldı

AB ortak pazarında iş yapmak isteyen ve diğer şirketlerle rekabet ederken geride kalmamak isteyen Türk girişimciler Estonya’nın e-Residency (e-Oturum) programı yoğun ilgi gösteriyor 2600’ü aşkın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının ‘e-Oturum’ aldığı program, dünya çapında 65 binin üzerinde kişiye ulaşırken, şimdiye kadar Türkiye’den e-Oturum (e-Residency) yoluyla kurulan şirketlerin sayısı ise 650’yi aştı.

Program, e-Residency ile kurulan bir AB şirketinin, sadece Avrupa’da faaliyet göstermesini kolaylaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda dünya çapında iş yaparken AB’nin hukuki çerçevesinden de yararlanmasına olanak sağlıyor.

Maserati tarihinin ilk elektrikli aracı: Ghibli Hybrid

Maserati, uzun zamandır beklenen Ghibli Hybrid’i dünya çapında düzenlenen online bir lansmanla tanıttı. Pazara sunulduğu 2013 yılından bu yana 100 bin adedin üzerinde üretilen efsanevi model Ghibli’nin hibrit versiyonu, Maserati tarihininin ilk elektrikli modeli olacak. Maserati’nin elektrifikasyon temelli yeni otomobil üretimi stratejisinin ilk örneği olan Ghibli Hybrid, Eylül ayından itibaren Torino’da yer alan Avvocato Giovanni Agnelli Fabrikası’nda üretilmeye başlanacak.

İtalya’nın Modena kentindeki Maserati Innovation Lab bünyesinde geliştirilen Ghibli Hybrid, Centro Stile Maserati (Maserati Tasarım Merkezi) tarafından dizayn edildi. Ghibli Hybrid’in tasarımında; hibrit teknolojili araçların temsil ettiği yeni dünyayı tanımlayan mavi renk göze çarpıyor, kapı kolları ve çamurluklarda ise krom detaylar yer alıyor. Efsane üç dişli mızrak logosu (Trident) önde daha belirgin konumlanırken, yine önde bulunan üç adet hava girişi, Brembo imzalı fren kaliperleri ve sütundaki yıldırım işareti de mavi dekoratif detaylarla renklendiriliyor. Arka bölümde marka kimliğinin bir parçası olan ve geçmişte üretilen konsept otomobillerden 3200 GT ve Alfieri’de yer alan “Bumerang” tasarımlı stop lambası dikkat çekiyor. İç mekanda ise mavi renk koltukların işlemeli dikişlerinde göze çarparken, üç dişli mızrak da koltuk başlıklarında, kapı döşemelerinde ve gösterge panelinde aracın Maserati karakterini vurguluyor. Otomobilin konsolunda ise spor direksiyon ve inox spor pedallar, spor deri ön koltuklarla tamamlanıyor. Vites bölmesinde iki adet bardak tutucu, bir 12 Volt soketi ve medya içeriklerine erişim sağlayan SD kart okuyucusu, USB soketi ve aux girişi bulunan iklimlendirme kontrollü akıllı telefon yuvası yer alıyor.

Zirvedeki sürüş konforu

Maserati, sahip olduğu DNA ile mükemmel bir uyum içinde olacak şekilde, öncelikle performansı iyileştirmeye, yakıt tüketimini ve emisyonları azaltmaya odaklanan hibrit bir çözüm seçti. Kullanılan hibrit teknoloji, hareket halindeyken otomobilin biriktirdiği kinetik enerjiden faydalanarak onu geri kazanıyor; yavaşlama ve frenleme sırasında elektrik enerjisine dönüştürüp aküye depoluyor. Ghibli Hybrid’de bulunan sıralı dört silindirli 2.0 litre hacimli turbo benzinli motor, yavaşlama ve fren anında kinetik enerjiyi elektrik enerjisine dönüştürerek enerji geri kazanımı sağlayan 48 Volt beslemeli elektrikli sistem ile destekleniyor. Maserati’nin 48 Volt hibrit sistemi; BSG (kayış marş jeneratörü), batarya, eBooster ve bir adet DC/DC dönüştürücü olmak üzere 4 ana bileşenden oluşuyor. Performans, verimlilik ve sürüş keyfi arasında kusursuz bir denge kuran bu sistem içerisinde alternatör görevi gören BSG, yavaşlama ve fren anında oluşan kinetik enerjiyi geri kazanarak bataryayı şarj ediyor. Bu çözüm kendi segmentinde benzersiz olmakla birlikte, performans, verimlilik ve sürüş keyfi arasında mükemmel bir denge oluşturmasıyla yeni nesil güç aktarma organlarında bir ilki temsil ediyor. Batarya ise sağlamış olduğu ek güç ile motoru destekleyen eBooster’i besliyor. Ghibli Hybrid; çok silindirli bir motorun gaz tepkilerini, dizel motorun alt devirdeki yüksek çekiş gücünü ve de keyifli bir sürüşü aynı potada birleştiriyor. 1.500 d/d’da 450 Nm tork üreten 330 HP gücündeki motor, yeni Ghibli Hybrid’e sadece 5,7 saniyede 100 km’ye ulaşma ve 255 km/s maksimum hıza ulaşma imkanını tanıyor. Ghibli Hybrid yolcuları, özel yankılayıcılarla optimize edilen egzoz sistemi sayesinde Maserati’ye özgü motor sesinin ve gaz geçişlerinin keyfini sürebiliyor.

“Maserati Connect” Programı ilk kez Ghibli Hybrid’de

Maserati, Ghibli Hybrid ile birlikte otomobil ve sürücü arasında bağlantı kuran yeni “Maserati Connect” programını da ilk kez devreye alıyor. Program kapsamında sürücüye her an bilgi aktarımı gerçekleşiyor. Yazılım paketlerini de güncelleyebilen program, aracın tüm mekanizma ve sistemlerini kontrol ederek acil durumlarda ilgili birimlerinin haberdar olmasını sağlıyor. Maserati Ghibli Hybrid, kişiselleştirilebilir kullanım seçeneklerine imkan tanıyan yeni nesil MIA (Maserati Intelligent Assistant / Maserati Akıllı Asistan) bilgi – eğlence sistemiyle, modern çağın tüm gereksinimlerini karşılıyor. Bir Android otomotiv işletim sistemi olan MIA ile daha önce 8:4 inç olan HD ekran, büyütülerek Ghibli Hybrid’de 10:1 inç olarak yer alıyor. Çerçevesiz tasarımıyla daha modern ve teknolojik bir görünüme kavuşan HD ekran dışında, ayrıca araçta dijital göstergelere ve yeni grafik arayüzüne sahip bir gösterge paneli de yer alıyor. Yeni Ghibli Hybrid, tüm yeni Maserati modellerinin elektrifikasyonuna yönelik planın ilk adımını temsil ediyor. Markanın ilk tamamen elektrikli otomobilleri, 2021’de sunulacak yeni GranTurismo ve GranCabrio olacak.

Girişimcilik Vakfı Fellow 2020 başvuruları 26 Temmuz’a kadar uzatıldı

Türkiye’de girişimcilik ekosistemini geliştirmek ve gençlere ilham vermek üzere kurulan Girişimcilik Vakfı‘nın Fellow 2020 Programı için başvuru süresi 26 Temmuz oldu.

Türkiye İş Bankası ana sponsorluğunda düzenlenen programa başvuran üniversite öğrencileri; bir yıl boyunca 500 TL burs alma, girişimcilik alanında ilham kaynağı olan rol modellerle tanışma, girişim elçileri olarak farklı etkinlik ve projelerde yer alma ve uluslararası girişim ağına katılma şansına sahip olacak.

Hibrit Model ile hem online hem de offline olarak içeriklere, uzmanlara, eşsiz bir network’e erişebilme ve yenilikçi metotları deneyimleyebilme şansına sahip olmak üzere Fellow 2020 Programı’na katılmak isteyen öğrenciler, 26 Temmuz’a kadar girisimcilikvakfi.org adresindeki başvuru formunu doldurarak başvurularını gerçekleştirebilecek.

Programın seçim süreci

Dünyada ve Türkiye’de eşi benzeri olmayan, bilimsel ve yenilikçi seçim süreci beş aşamadan oluşuyor. Önce online doldurulan CV’ler puanlanıyor, ikinci aşamada Girişimcilik Vakfı Fellow Programı’na dâhil olmak için “Motivasyonun ne?”, “Neden bu programda olmalısın?” sorularının cevaplarının anlatıldığı, maksimum üç dakikalık bir YouTube videosu hazırlanıyor. Ardından adaylar ön seçim komitesi ile online olarak mülakat yapıyor. Sonrasında beş dakika süren Visual Questionary ve ardından yönetim kurulu üyeleriyle yüz yüze mülakat gerçekleşiyor.

Fellow Programına kimler başvurabilir ?

Fellow Programına, Türkiye’de ikamet edip T.C. vatandaşı olan, bir üniversiteye girmeye hak kazanmış ve kayıt yaptırmış, üniversitelerin 1, 2, 3 ve 4. sınıflarında okuyan 17 – 24 yaşları arasındaki tüm gençler katılabiliyor.

Gençleri neler bekliyor?

Fellow Programı’na katılma şansı bulan gençler, program kapsamında ulusal ve uluslararası bir ağın parçası oluyor. Her iki ayda bir rol model alabilecekleri başarılı girişimcilerle bir araya gelerek onların hikâyelerinden ilham alma fırsatını yakalayacak olan girişimci adayları, üniversitelerinde girişim elçileri olarak görev alıyor. Seçilen Fellow’ların en önemli misyonları arasında kendi çevrelerinde girişimcilik kültürünü yaymak, çarpan etkisi yaratmak ve Girişimcilik Vakfı’nın “giveback” felsefesi doğrultusunda toplumdan aldıkları destekle kazandıkları deneyimi yine toplumla paylaşarak başarıyı çoğaltmak bulunuyor. Seçim sürecini başarıyla tamamlayan Fellow’lar aynı zamanda program kapsamında bir yıl boyunca aylık 500 TL burs almaya hak kazanıyor.

FellowUp etkinliklerinde tematik içerikler üzerine alanında uzman kişiler misafir ediliyor. Uzmanların çalışma alanlarındaki başarıları ve kendi öğrendiklerini gençler birinci elden dinliyor. Programa katılan gençler, istedikleri alanlarda kendilerini geliştirebilmeleri için çeşitli uzaktan eğitim araçlarına ve programlarına katılabiliyor. Ayrıca Fellowların kendi girişimlerini hayata geçirebilmeleri için ihtiyaç duyabilecekleri çeşitli hizmetlerden ücretsiz veya indirimle yararlanabilecekleri destekleri içeren GBOX da program boyunca erişime açık oluyor. Gençlerin girişimcilik ekosistemi içerisinde farklı etkinliklere katılabilmeleri ve farkındalık yaratıp kendi dünyalarına olumlu etki edebilmeleri için fuar, kongre ve atölyelere davet ediyoruz. GİRVAK, kurumsal işbirlikleri geliştirerek Fellowlarının inovasyon takımlarına, staj programlarına ve girişimcilik yarışmalarına katılımlarını kolaylaştırıyor.