Ana Sayfa Blog Sayfa 678

Apple Watch Series 6’nın özellikleri ve fiyatı

Apple, bugün Time Flies mottosuyla düzenlediği etkinliğinde yeni Apple Watch Series 6, Apple Watch SE ve 4. nesil iPad Air‘ı duyurdu.

Etkinliğin önemli cihazlarından biri Apple’ın Watch Series 6‘yı duyurdu. Bu ürünün en önemli özelliklerinden biri uyku takibi yapabiliyor olması oldu. Yeni Apple Watch 6, kandaki oksijen oranını ölçebiliyor ve gelişen özellikleriyle bir önceki Apple Watch 5’e göre yüzde 20 daha hızlı çalışıyor.

Apple Watch Series 6 sadece sahip olduğu teknik özelliklerle değil görünüm tarafında da önemli yenilikler barındırıyor. Yeni Apple Watch, altın yeni mavi ve kırmızı renk seçenekleri olmak üzere toplamda beş renk seçeceğiyle karşımıza çıkıyor.

Apple Watch Series 6’nın gövdesi tamamı geri dönüştürülebilir alüminyum malzemeden yapılmış. Yeni renk seçeneklerine sahip spor kayışlar ve yeniden tasarlanan deri kayış, Apple Watch Series 6’nın yeni tasarımıyla uyum sağlıyor.

iPhone 11 Pro’nun işlemcisi Apple Watch için özelleştirildi

Yeni Apple Watch Series 6’da kullanılan Apple Silicon 6 işlemcisi, iPhone 11 ve iPhone 11 Pro modellerinde veren Apple A13 Bionic işlemcisinin Apple Watch için optimize edilmiş hali olarak karşımıza çıkıyor.

Apple Watch Series 6’nın ekranında da önemli bir geliştirme bulunuyor. Her zaman açık ekrana sahip olan Apple Watch Series 6 bir önceki modele göre 2.5 kat daha parlak bir ekran sunuyor. Böylelikle açık havada saati daha net görmek mümkün oluyor.

Apple Watch için yeni tasarlanan Apple Fitness+ uygulaması, yoga, dans, bisiklet gibi birçok farklı aktiviteyi en iyi şekilde takip etmenizi sağlıyor. Fit ve sağlıklı kalmanızı sağlayan uygulamada iPhone, iPad ve Apple TV üzerinden aktivite videolarını izleyebiliyor ve bu videolardaki aktiviteleri uygularken takibini Apple Watch üzerinden gerçekleştirebiliyorsunuz. Fitness+ uygulaması, Apple Music ile entegre çalışarak aktiviteye özel uyumlu çalma listelerini de sizinle buluşturuyor.

Apple, yeni Apple Watch Series 6’yı cuma gününden itibaren satışa sunacak. Yeni Apple Watch’ın Türkiye’de ne zaman satışa çıkacağı ve fiyat etiketi ise henüz bilinmiyor. ABD fiyatı 399 dolar olarak açıklandı. Türkiye fiyatı açıklandığında ise güncellemeyi yapacağız.

Microsoft, veri merkezlerinin su altına taşınması noktasında yaptığı testlerde başarılı oldu

Microsoft, yenilenebilir enerji çalışmaları kapsamında doğal enerjiyi verimli kullanmak ve soğutma maliyetlerini düşürmek için test amaçlı olarak denizin dibine 2018 yılında bir veri merkezi yerleştirdi.

Denizcilik uzmanları, İskoçya’nın Orkney Adaları açıklarındaki deniz tabanından algler, midyeler ve deniz şakayıklarıyla kaplı nakliye konteyneri boyutunda bir veri merkezi kurdu.

Sualtı veri merkezleri konseptinin uygulanabilir olduğu kadar lojistik, çevresel ve ekonomik açıdan pratik olduğunu kanıtlayan yıllarca süren bir araştırmanın son aşaması başlatılmış oldu.

Microsoft’un Project Natick ekibi, 2018 baharında Kuzey Adaları veri merkezini, deniz tabanının 117 fit derinliğine konuşlandırmıştı. 2018’den sonraki iki yıl boyunca ekip üyeleri, veri merkezi sunucularının performansını ve güvenilirliğini test etti ve izledi.

Ekip, okyanus tabanında kapalı bir konteynırın veri merkezlerinin genel güvenilirliğini artırmanın yollarını sağlayabileceğini varsaydı. Karada, oksijen ve nem kaynaklı korozyon, sıcaklık dalgalanmaları ve kırılan parçaları değiştiren kişilerin neden olduğu çarpma ve sarsıntıların tümü, ekipman arızasına katkıda bulunabilecek değişkenlere karşı her şeyi test ettiler.

Natick Projesi’ne liderlik eden Microsoft Özel Projeler araştırma grubunda proje yöneticisi Ben Cutler, Project Natick’ten alınan derslerin aynı zamanda Microsoft’un enerji, atık ve su ile ilgili veri merkezi sürdürülebilirlik stratejisinin de bir parçası olduğunu söyledi.

Azure görev sistemleri başkan yardımcısı William Chappell “Dünyayı irili ufaklı uç cihazlarla dolduruyoruz. Veri merkezlerini insan dokunuşuna ihtiyaç duymadan kadar güvenilir hale getirmeyi öğrenmek bizim hayalimiz.” dedi.

Sualtı veri merkezi konsepti, çalışanların hazır fikirleri paylaşmak için bir araya geldiği ThinkWeek etkinliği sırasında 2014 yılında Microsoft’ta sahneye çıktı.

Dünya nüfusunun yarısından fazlası kıyıya 120 mil uzaklıkta yaşıyor. Veri merkezlerini kıyı şehirlerinin yakınında su altına yerleştirerek, elde edilen verim ile hızlı ve sorunsuz web sörfü yapılabilecek, videoların akışı hızlanacak ve yüksek performanslı oyunlar oynanması sağlayacakmış.

Sürekli olarak çok soğuk olan yer altı sularının da enerji açısından verimli veri merkezi tasarımlarına olanak tanıdığı söyleniyor.

Microsoft’un Project Natick ekibi, 2015 yılında Pasifik Okyanusu’nda 105 günlük bir dağıtım sırasında su altı veri merkezi konseptinin uygulanabilir olduğunu kanıtlamıştı. Projenin ikinci aşaması, konseptin pratik olduğunu göstermek için lojistik, gemi yapımı ve yenilenebilir enerji alanlarında denizcilik uzmanlarıyla sözleşme yapmayı içeriyordu. Tüm bu çalışmalar sonucunda 2018 yılında çalışmalara başlandı.

Yosun, midye ve deniz anemonları

Northern Isles sualtı veri merkezi, deniz savunma ve deniz yenilenebilir enerji uzmanları olan Naval Group ve yan kuruluşu Naval Energies tarafından üretildi. Orkney Adası merkezli bir firma olan Green Marine, Microsoft’un Özel Projeler ekibinin iki yıl boyunca işlettiği veri merkezinin dağıtımı, bakımı, izlenmesi ve alınması konusunda Naval Group ve Microsoft’a destek verdi.

Kuzey Adaları, gelgit türbinleri ve dalga enerjisi dönüştürücüleri için bir test sahası olan Avrupa Deniz Enerjisi Merkezinde konuşlandırıldı. Buradaki gelgit akıntıları, en yüksek yoğunlukta saatte 9 mil hızla hareket ediyor ve deniz yüzeyinde fırtınalı koşullarda 60 fitten fazla hız sergiliyor.

Microsoft’un Özel Projeler araştırma grubunun teknik personelinin baş üyesi Spencer Fowers “Veri merkezinin ne kadar temiz olduğundan oldukça etkilendik. Üzerinde çok fazla sertleşmiş deniz materyali yoktu, çoğunlukla deniz pisliğiydi.” dedi.

Bakalım ilerleyen süreçlerde bu çalışmalar ne tür boyutlara ulaşacak, birlikte göreceğiz.

GoPro’nun yeni modeli Hero9, tüm dünyada 16 Eylül’de tanıtılıyor

Dünyanın önde gelen aksiyon kamerası markası olan ve günümüzdeki birçok spor dalında yaptığı sponsorlukları ile sık sık gördüğümüz GoPro’nun yeni modeli GoPro Hero9 yarın gerçekleştirilecek lansman ile tanıtılıyor.

Biz de egirişim olarak sizlere çıkacak bu yeni ürünle ilgili detayları yarın aktarıyor olacağız. Tam saatiyle ilgili henüz net bir açıklama yapılmasa da, 16 Eylül akşam saatlerinde yeni ürünün detayları netleşmiş olacak.

Sadece girişimcilik değil, teknoloji tarafında da önemli gelişmeleri sizlere aktarmaya başladık.

Postnick: Eticaret müşterilerinin adres bilgilerinin tek bir merkezden yönetilmesini sağlayan platform

Postnick, tüm dünyadaki kullanıcıların adres bilgilerini tek bir merkezi platformdan hızlı ve kolay yönetmelerini sağlayan bir uygulamadır.

Girişim, farklı ülkelerde farklı formatlara sahip adresleri, kendi oluşturduğu >>postnick’ler aracılığıyla tek bir standarda bağlıyor ve adres paylaşımı-güncellemesi ile kaybedilen zamanı ve yanlış adrese yapılan gönderiler ile kaybedilen maddi kayıpları minimuma indirmeyi hedefliyor.

Tüm dünyadaki adreslerin tek merkezden yönetimi: Postnick

Eylül 2020’de çalışmalarına başlayan Postnick, iki beyaz yakalı girişimci Buğra Kocatürk (CEO) ve Yiğit Çallı (CMO) tarafından San Francisco merkezli olarak kuruldu. SaaS bir iş modeline sahip olan girişim, eticaret ve lojistik sektöründe hizmet vermektedir. İki kurucu ortak olarak başlayacağınız dile getirdik ancak yakın zamanda ürün geliştirme, satış ve pazarlama alanlarında insan kaynağı sağlayarak takımın güçlendirilmesini hedefliyor. Gelir elde etmeye başladığını da söyleyelim.

Örnek vermek gerekirse; Postnick ile sokak, mahalle, apartman numarası, daire numarası, posta kodu, ilçe, il detaylarından oluşan adres bilgileri >>hilmi.ev, >>egirisim.ofis gibi basit ve tekil adres takma adlarına; yani >>postnick‘lere dönüşüyor. Postnick; her platformda tekrar tekrar paylaşılan / güncellenen adreslerin tek bir merkezden yönetimini sağlayarak  kullanıcılar için, adres bilgisi paylaşımı ve güncellemesi ile yanlış gönderimin önüne geçiyor ve kaybedilen zamanı geri kazandırıyor.

Dünyada 1.9 milyarın üzerinde tekil eticaret kullanıcısı bulunuyor. 9.6 milyondan fazla da eticaret sitesi var. Amerika’da sadece USPS aracılığıyla yılda; 55 milyar tekil gönderi yapılıyor ve 36 milyon adres değişikliği gerçekleştiriliyor. Sadece yanlış adrese gönderi maliyetinin 1.5 milyar doları aştığı söyleniyor. Yanlış adresten kaynaklanan gönderilerin Amerikan ekonomisine maliyetinin toplam 20 milyar dolar olduğu da düşünülüyor. Buradaki sorundan yola çıkan kurucular, bu girişimi hayata geçirdiler.

Postnick nasıl kullanılıyor?

Postnick kullanıcıları platforma ücretsiz üye olduktan sonra, ister sistem tarafından ücretsiz olarak atanacak tekil adres isimlerine (>>postnickler’e), isterlerse de yıllık 2 dolar abonelik ücreti ile kendilerine özel seçmiş oldukları >>postnick’lere adres bilgilerini tanımlıyor. Postnick’e entegre tüm platformlarda bundan sonra adres alanlarını tek tek doldurmak yerine, Postnick arama alanına, kullandıkları >>postnick’leri yazmaları yeterli oluyor. İlgili tüm adres alanları otomatik doluyor. Ya da kullanıcılar direkt Postnick hesaplarını bu platformlara bağlayarak daha hızlı entegre olabiliyor. Bu sayede, bu platformlara giriş yaptıklarında güncel adres bilgileri Postnick hesaplarından otomatik olarak çekiliyor. Herhangi bir adres bilgisi güncellemesi gerektiğinde, tüm platformları ayrı ayrı ziyaret edip adresi güncellemek yerine, Postnick hesaplarındaki adreslerini güncellemeleri yeterli oluyor.

Postnick partner işletmeleri (web siteleri, kargo firmaları vb.) ise, aylık 2$ karşılığında Postnick arayüzünü (API aracılığıyla) kendi platformlarına kolaylıkla entegre edebilecek ve adres bilgisi aldıkları alanlarda kullanıcılarına >>postnick’lerini kullanma imkanı sağlayabileceklerdir. Kullandıkça öde mantığında da platformlarında yapılan her 100.000 adet postnick sorgusu karşılığında 10 dolar ücret ödeyerek, müşterilerine adres bilgisi girişlerinde maksimum kolaylığı sunabileceklerdir.

Girişimin kurucularından edindiğimiz bilgiye göre bir yatırım turunda olduklarını öğrendik. Bu konuda bir netleşme olduğunda sizlerle paylaşacağız.

Morhipo’nun kadın girişimcileri desteklediği satış kanalı İyi İşler Dükkan, 1 yaşında!

Boyner Grup ve KAGİDER ortaklığıyla kadın girişimcileri güçlendirmek ve desteklemek için hayata geçirilen, gıda ve Elektronik Dışı Perakendede Kadın Girişimcileri Güçlendirme Programına katılan girişimci kadınların ürünlerinin satışa sunulduğu İyi İşler Dükkan birinci yılını kutluyor.

6 binden fazla ürün satışı

Bir yılda 25 markanın 2 bine yakın ürününü müşterilerle buluşturan İyi İşler Dükkan’da, 6 binden fazla ürünün satışı gerçekleşti.

İlk olarak 2015 yılında Boyner Grup ve Dünya Bankası-Uluslararası Finans Kurumu işbirliği ile Boyner Grup markalarına üretim yapan kadın işletme sahipleri için tasarlanan “İyi İşler”, 2018’de Boyner Grup – KAGİDER işbirliği ve Bank Of America-Merril Lynch’in desteğiyle tekstil, hazır giyim, ayakkabı, çanta, aksesuar, ev ve mutfak tekstili gibi alanlarda faaliyet gösteren kadın üreticileri dahil ederek büyüdü. Birleşmiş Milletler ve Dünya Bankası tarafından da iyi uygulama örneği olarak seçilen “İyi İşler” programında bugüne kadar 70’ten fazla kadın girişimci bireysel ve kurumsal kapasite geliştirme eğitimlerini başarıyla tamamlayarak “İyi İşler” sertifikalarını aldı. Bundan tam bir yıl önce Morhipo.com’da hayata geçirilen İyi İşler Dükkan ise kadın girişimcilerin ürünlerini müşterilerle buluşturmak açısından büyük önem taşıyor. Kadın girişimcilerin pazara erişimlerinde destek sağlayan bu proje, e-ticaret ekosistemine yeni Türk markaları kazandırma hedefini de başarıyla yerine getiriyor.

İyi İşler Dükkan’da tekstil, hazır giyim, ayakkabı, çanta, aksesuar, ev ve mutfak tekstili gibi alanlarda faaliyet gösteren 25 markanın ürünleri yer alıyor. Bebek ürünlerinden kadın giyime, çanta ve aksesuarlardan ev dekorasyonuna kadar 2 bine yakın ürün İyi İşler Dükkan çatısı altında Morhipo.com müşterileriyle buluşuyor.

İyi İşler Dükkan yola devam ediyor

“İyi İşler: Gıda ve Elektronik Dışı Perakendede Kadın Girişimcileri Güçlendirme Programı” yeni dönemde de yeni girişimcilerle yola devam ediyor. KAGİDER ve Boyner Grup işbirliğinde düzenlenen; satış-pazarlama, hukuk, finans, lojistik ve dijitalleşme başlıkları başta olmak üzere pek çok konuyu içeren kapsamlı eğitim programını tamamlayan yeni tasarımcılar, İyi İşler Dükkan’a katılmaya hak kazanacak. Böylece proje kapsamında daha fazla girişimciye katkı sağlanırken, Morhipo.com müşterilerine daha geniş bir seçkiyle erişilecek.

Nakitsiz alışveriş platformu Barty, 5 milyon TL değerleme üzerinden 1 milyon TL tohum yatırım aldı

Fotoğraf: Hilmi Öğütcü

Sizlere Haziran ayında hikayesini paylaştığımız ve yatırım alacağından haberdar olduğumuz o zamanki adıyla Bartme, yeni adıyla Barty, 5 milyon TL değerleme üzerinden 1 milyon TL tohum yatırım aldı.

Aldıkları yatırım ile birlikte ürün yelpazesini 18 kategoriye çıkartmayı planladıklarını belirten Barty’nin Kurucusu Semih Kılıçgedik “Barty’i 2022 yılında Güney Doğu Asya ve Orta Doğu pazarlarında da kullanıcılarla buluşturmak istiyoruz.” dedi.

Yeni adı artık: Barty

Oluşturduğu modelin denemesini önce kitap kategorisi ile yapan Barty, aldığı yatırım ile birlikte ürün yelpazesini elektronikten hobi, oyun, müzik eşyalarına; spor aletlerinden bebek ürünlerine 18 farklı kategoriye çıkartmayı hedefliyor. Ayrıca bu yeni süreçle birlikte de Bartme olan adlarını Barty olarak değiştirdiler.

Söz konusu yatırımda kurumsal ve bireysel yatırımcılardan oluşan bir yatırımcı grubu göze çarpıyor. Yatırım turunda, Geometri Melek Yatırım Ağı A.Ş., Batı Law gibi şirketlerin yanı sıra Keiretsu Forum’dan İbrahim Özer (Alesta Elektronik Teknoloji Yatırım A.Ş), Mine Şenuysal Özgür, Faik Ulutaş, Figen Korun, Erman Kumcu, Alper Şener ile bireysel yatırımcılardan Doğukan Doru Alkan, Elvan Sevi Bozoğlu, Hüseyin Nalbantoğlu ve İrfan Toker yer aldı.

Barty’nin hikayesi

Hedef 2022 yılında yurt dışına açılmak

Yeni yatırım ile birlikte milyonlarca eşyanın makine öğrenmesi ile piyasa değerinin belirlendiği ve sanal alışveriş puanı ile çapraz takas yapmaya olanak sağlayan mobil öncelikli, renkli ve akıcı bir nakitsiz alışveriş deneyimi sunmak istediklerine vurgu yapan Barty’nin Kurucusu Semih Kılıçgedik, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Teknoloji temelli hızla büyüyen 2. el pazarına yeni bir dikey eklemek üzere şahsına münhasır bir C2C model geliştirerek yola çıktık. Projenin en başında hedef kitlemizi ve sorunlarını tespit ederken çok titiz davrandık. Barty kullanıcılarının bizlere gösterdiği yoğun ilgi, bizleri günlük hayatlarına almaları ve onlara sağladığımız faydayı görmek paha biçilemez. Buna ek olarak salgının en belirsiz döneminde, Barty’nin emektarlarına ve ufkuna inanarak yatırım kararı alan kurumsal ve bireysel hissedarlarımıza da teşekkürlerimizi iletmeyi bir borç biliriz. Şu ana kadar 11 bin aktif kullanıcı ‘Barty’ dedi ve tamamen ücretsiz uygulama içerisinde 2 bin üzerinde takas gerçekleşti. Şimdi sırada Barty’cilerin sayısını farklı coğrafyalardan milyonlara götürmek var. 2021 yılında 1 milyon kayıtlı kullanıcı ile 400 bin TL’lik aylık ciroya ulaşacak yol haritamızı uygulamaya başladık. Asıl bizleri heyecanlandıran ise 2022 yılında Barty’i Güney Doğu Asya ve Orta Doğu pazarlarında görmeye başlayacak olmamız.”

Döngüsel ekonomide ürünlerin yeniden kullanıma odaklanan Barty, her eşyanın değerinde ve hızlı bir şekilde el değiştirilebileceği bir platform oluşturmak amacıyla 2019 yılı Kasım ayında kuruldu. Şu anda 11 bin aktif kullanıcısı bulunan Barty’de bütün takaslarda Barty isimli sanal alışveriş puanı kullanılmakta, makine öğrenmesi temelli bir algoritma ile kullanıcıya elinden çıkarmak istediği eşyanın değeri Barty Puan cinsinden önerilmektedir. Ayrıca Workup Girişimcilik Programı‘nın altıncı dönemine seçilen girişimler arasında da yerini aldı.

Türkiye girişim ekosisteminden kaynağından içerik üreten yayın olarak girişimin yatırım fotoğraflarının çekimini yaptığımız ve o anlara şahit olduğumuz için mutluyuz. Yeni tüm gelişmeleri oldukça sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.

Alesta, 2020 yılı sonuna kadar 10 girişime daha yatırım yapmayı planlıyor

Son dönem özellikle genç girişimcilere yaptığı yatırımlarla adını sık sık duyduğumuz Alesta Yatırım, yüksek büyüme potansiyeli olan girişimci şirketlerine yatırımlarını sürdürüyor.

Yüzde 100 Escort Teknoloji Yatırım A.Ş. iştiraki olarak 2012 yılı sonunda kurulan Alesta’nın öncelikli hedef kitlesi ürün veya hizmet üretmeye başlamış, mevcut müşterileri bulunan ve büyümeyi hedefleyen şirketler olmakla birlikte, ürün veya hizmeti hazır olmasına rağmen, Alesta, satış ve pazarlama sürecine geçmek için finansman ihtiyacı duyan girişim şirketlerine de destek sağlamaktadır.

Mevcut ürün portföyünde e-fatura çözümleri sunan Veriban, bilişim ve enerji altyapısı sağlayan Turera, güneş kaynaklı yenilenebilir enerji üretimi konusunda faaliyet gösteren EYF, EYÇ ve Centriot firmaları bulunan Alesta, yüksek büyüme potansiyeli olan teknoloji girişimlerine yatırım stratejisi doğrultusunda çalışmalarına devam etmiş ve son dönem farklı sektörlerde faaliyetlerini sürdüren girişim firmalarına çeşitli yatırımlarda bulunarak yatırım pörtföyünü genişletmiştir.

Tek tuşla su siparişi verilebilen BiSu, kolay sipariş ve fatura yönetimi sunan BirFatura, yeni nesil kargo şirketi Packupp,vödeme almanın en kolay yolu Bakiyem.com, bataryalar için nikel bazlı katot üretimi ve yapay zeka destekli Ar-Ge çalışmaları yapan Nicat, djital güzellik asistanı Meloknows, kişilerarası eşya takas platformu Barty, otomasyon sistemlerinin uzaktan yönetim ve kontrolünü sağlayan teknolojiler geliştiren Hubbox, kurumsal iletişim, okul ve kurs yönetim sistemi Magistum, endüstride özellikle buhar teknolojilerinde kullanılan kritik öneme sahip mekanik komponentleri, yapay zeka tabanlı, kendi enerjisini üretebilen kablosuz sensörler ve endüstriyel IoT teknolojisi ile takip ederek müşterilerine enerji, bakım ve zaman tasarrufu sağlayan Bren son dönem yatırım yapılan girişimler olarak öne çıkmaktadır.

Ortak olduğu şirketlere ihtiyaç duydukları sermaye, bilgi birikimini ve tecrübeyi sağlayarak kar eden başarılı birer işletme haline gelmelerini ve ülke ekonomisine kazandırmayı amaçlayan Alesta, girişimcilere sağladığı desteği sürdürmeyi ve 2020 yılsonuna kadar 10 girişime daha yatırım yapmayı planlıyor.

Amazon Prime artık Türkiye’deki kullanıcılara da açıldı

Amazon’un dijital yayın servisi Amazon Prime artık globalden sonra Türkiye’de de kullanıcılara açıldı.

Amazon Prime’lı olarak ödüllü Amazon Originals yapımları da dahil popüler filmleri ve TV dizilerini izleyebiliyorsunuz. Amazon Prime ayrıca binlerce ürün ve daha fazlasını da ücretsiz ve hızlı teslimat ile kullanıcılara sunuyor.

Üyelik size 30 günlük bir deneme imkanı sunuyor, sonrasında da aylık 7,90 TL üzerinden fiyatlandırma yapıyor. Herhangi bir taahhüt vermeden de istediğiniz zaman iptal edebiliyorsunuz.

Amazon Prime uygulamasına cep telefonunuzdan, tabletinizden veya belirli Smart TV’lerden aynı anda üç cihazdan erişebiliyorsunuz. iPhone, iPad, Tablet veya Android cihazınıza içerikleri indirebilir sonrasında çevrimdışı olarak yolculuk esnasında da izleyebilirsiniz. Belirli telefonlarda veya tabletlerde video indirirken ve izlerken de size sunduğu veri bilgisi ile internetinizden ne kadarlık bir kota harcadığınızı da kontrol edebiliyorsunuz.

Startup Wise Guys, İtalya pazarına açılmak isteyen girişimler için yeni yatırım programını duyurdu

2012 yılından itibaren 185’den fazla girişime yatırım yapan, Estonya merkezli erken aşama yatırım fonu Startup Wise Guys, B2B iş modeline sahip ve yazılım ürünü geliştiren (SaaS) girişimler için yeni yatırım programının başvurularının açıldığını duyurdu.

Yatırım yaptığı girişimleri ilk çekirdek yatırımları ve sonrasında gerçekleşen 3 aylık yoğun programlar ile destekleyen Startup Wise Guys, program sonrası girişimlere 250 bin Euro’ya kadar tekrar devam yatırımı yapıyor. Şu ana kadar 4 başarılı exite de sahip olan Startup Wise Guys’ın portföyünde yer alan girişimciler 51 farklı ülkeden geliyor. Wise Guys yatırım programlarına katılan girişimler 3 aylık programların sonunda şirket değerlerini ortalama 4 katına çıkarıp, yüzde 77 oranında program sonrasındaki 1 buçuk yılda gelirlerini artırarak büyümeye devam ediyor.

Fikir aşamasından itibaren hali hazırda geliri olan girişimleri de hedefleyen program, kabul edilen girişimlerin seviyelerine uygun destek paketleri sunuyor. Online ve offline modüller ile birlikte planlanan program Italya’nın Milano şehrinde de gerçekleşiyor olacak. Bu sene Startup Wise Guys ekibine yönetici direktör olarak katılan Andrea Orlando, Italya pazarına açılmak isteyen B2B SaaS girişimleri ile tanışmak için çok heyecanlı olduklarını söyleyip, aynı zamanda bu yatırım programının Avrupa Pazarına açılmak isteyen girişimler için de harika bir başlangıç noktası olduğunu belirtti. Program içerisinde seçilen girişimlere destek olmak üzere 250’den fazla uluslararası mentor ve uzman yer alıyor.

Kasım ayında başlayacak olan yatırım programının başvuruları 2 Ekim 2020‘ye kadar devam ediyor, başvuru sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.

Psikologlar ile psikolojik desteğe ihtiyaç duyanları bir araya getiren girişim: Psikolog Merkezi

Dijitalleşmenin iletişim süreçlerinin birçok farklı alanına katkı sağladığı günümüzde; Psikolog Merkezi, önemli bir gereksinime yenilikçi ve güvenilir çözümler üretmeyi başarıyor.

Murat Elbeye, Murat Kaşlıoğlu, Onur Çetin ve Eyüp Altındal tarafından hayata geçirilen girişim, Temmuz ayında kullanıcılarıyla buluştu ve kısa sürede önemli bir kitleye ulaştı.

Kendi dijital kliniğinizi oluşturma

Bu platform, psikologların abonelik modeliyle kaydolup çevrimiçi ya da yüz yüze randevu oluşturmalarına imkân tanıyor. Sade ve işlevsel arayüzüyle kullanıcı deneyimini iyileştirmeyi de amaçlayan bir web uygulaması olan Psikolog Merkezi, ruh sağlığı uzmanlarının kendi dijital kliniklerini yaratmalarına yardımcı oluyor.

Konum esaslı çalışan sistem, bir danışanın mevcut konumunu baz alarak ona en yakından en uzak mesafeye doğru bir uzman listesi oluşturuyor. Psikolojik desteğe ihtiyaç duyan bireyler, psikologmerkezi.com aracılığıyla yakın konumdaki uzmanlarla online terapi ya da yüz yüze randevu alabilirken uzak konumdaki psikologlarla da iletişime geçerek farklı şehirlerdeki psikologlardan da online terapi ile psikolojik destek alabiliyorlar.

Online Terapi için tercih ettikleri uzmanın profiline giren danışanlar, uygun gün ve saati seçerek ödeme işlemini tamamlayarak tercih ettikleri uzman ile online terapilerini gerçekleştirebiliyorlar. Seans başarılı şekilde tamamlandığı takdirde de ödeme ruh sağlığı uzmanının banka hesabına aktarılıyor.

Psikolog Merkezi çevrimiçi(online) görüşmelerin tamamında kendi teknik altyapısını kullanıyor. Güvenli ve gelişmiş dijital donanımı sayesinde kullanıcılara ileri seviyede erişim imkânı sağlayan uygulama, farklı görüntülü görüşme sistemlerine ihtiyaç duymuyor.

Terapiye kolayca ulaşabilmenin önemi

Bilişim teknolojilerinin yardımıyla zaman ve mekânın kısıtlayıcılığına takılmadan, insanları çok değerli bir hizmetle buluşturan Psikolog Merkezi, aynı zamanda ruh sağlığı alanında insanların terapi olanağına ulaşabilirliklerini de artırmayı hedefliyor.

Son teknolojiye uygun şekilde hazırlanan web altyapısı sayesinde güvenilir bir hizmet sunan Psikolog Merkezi, kişisel verilerin korunmasıyla ilgili tüm yasal mevzuatları da yerine getirerek danışan ve uzman gizliliğine büyük önem veriyor.

Ruh sağlığı tedavisi lüks değil, ihtiyaç

Ruh sağlığı tedavisinin lüks değil, ihtiyaç olduğu gerçeğini 21. yüzyılın ağ toplumunun ortaya koyduğu teknolojik gelişmelerden yararlanarak insanlarla paylaşan bu sistem, bu alanda online dünyada dijital elçilik görevini üstleniyor. Toplumsal faydayı birinci önceliği olarak belirleyen ve kurumsal sorumluluk bilinciyle hareket eden Psikolog Merkezi, farklı bakış açılarıyla yepyeni fikirler üretmenin en iyi dijital örneklerinden birini temsil ediyor.

Dijital iletişimin sunduğu olanaklarla danışan ve uzman arasındaki fiziki mesafeyi ortadan kaldıran Psikolog Merkezi, ruh sağlığı biliminin mevcut etik değerlerine uygun seanslar gerçekleştirilmesini kendi öz değeri olarak kabul ediyor. Danışanların kişisel bilgilerinin ve seans kayıtlarının korunması konusunda oldukça hassas olan sistem, psikoloji alanında yeni bir iletişim köprüsü kurulmasını sağlıyor.