Ana Sayfa Blog Sayfa 666

BMW’nin ilk elektrikli SUV modeli BMW iX’in dikkat çeken özellikleri

BMW Group’un mobilite ve elektrifikasyon stratejilerini açıkladığı #NEXTGen 2020 etkinliğinde tanıtılan BMW iX, en yeni teknolojileri ve minimalist tasarımıyla otomotiv dünyasında yeni bir çağ başlatmaya hazırlanıyor. 2021’in son çeyreğinde Türkiye’ye gelecek olan BMW iX, sürüş keyfi, çok yönlülük, sürdürülebilirlik ve lüksü yeniden yorumlayan modüler ve ölçeklenebilir platformuyla da dikkatleri üzerine çekiyor.

Güçlü, Dinamik ve Verimli

Gelecekteki BMW modellerine de öncülük etmesi planlanan BMW iX, 500 bg gücü, 0-100 km’ye 5 saniyenin altında ulaşan performansı ve WLTP kriterlerine göre 600 kilometreden fazla sürüş menzili sunan verimli bataryasıyla elektrikli otomobil standartlarını başka bir boyuta taşıyor. BMW iX’in hızlı şarj ile yalnızca 40 dakikada yüzde 80 doluluğa ulaşabilen bataryası, aynı zamanda on dakika içerisinde 120 km’den fazla sürüş menzili sunuyor.

BMW iX’teki sürüş sistemi, otomobilin iki elektrik motorunu, güç elektroniklerini, şarj teknolojisini ve yüksek voltajlı bataryayı kapsayan beşinci nesil BMW eDrive teknolojisine dayanıyor. BMW iX’in yol tutuş yetenekleri ve kabin içindeki konfor seviyesi, azaltılmış sürtünme kuvveti ile alüminyum uzay çerçevesi ve sınıfında öncü ‘Carbon Cage’ ile sağlanıyor. BMW iX’in 0.25 Cd’lik sürtünme katsayısı tek başına aracın menziline 65 kilometre eklemeyi başarıyor.

Optimize Edilmiş Aerodinamik Tasarım

İnovatif tasarımıyla Spor Aktivite Aracı (SAV) segmentini de yeniden tanımlayan BMW iX, kaslı dış oranları, akıcı tavan çizgisi ve azalan yüzey kaplamasıyla sürüş keyfini günlük kullanım ve uzun yolculuklarda benzersiz bir deneyime dönüştürüyor. Uzunluk ve genişlik bakımından BMW X5 ölçülerinde olan BMW iX, kavisli tavan yapısı ve yüksekliğiyle BMW X6’yı anımsatırken, geniş tekerlek jantları sayesinde BMW X7 ile benzerlik gösteriyor.

BMW’nin yeni tasarım dilinin sembolü geniş Böbrek Izgara ise tüm elektronik sürüş asistan sistemlerini barındırmasının yanı sıra oda sıcaklığında 24 saat içinde küçük çizikleri onarabilen kendi kendini iyileştirme teknolojisiyle de fark yaratıyor.

Yeniden Dönüştürülen Malzemelerle Sürdürülebilirliğe Bir Adım Daha

BMW iX’in üretim süreçlerinde kullanılan malzemeler sürdürülebilirliğe verilen önemi gösteriyor. Son teknoloji ile birleşen doğal ve geri dönüştürülmüş malzemelerin yaygın kullanımı otomobilin her alanında görülebiliyor.Koltuklar ve gösterge paneli için kullanılan derinin yüzeyi doğal bir zeytin yaprağı özü ile işlenirken, bu sayede çevreye zararlıüretim kalıntıları önlenmiş oluyor. Aynı zamanda bu özellik deriye yüksek kaliteli ancak doğal bir görünüm de kazandırıyor. Hammadde ve üretim yöntemlerini seçerken uygulanan sürdürülebilirlik odaklı yaklaşıma uygun olarak BMW iX’in FSC sertifikalı ahşap ve kapı panellerinde, koltuklarında, orta konsol ve zemin panellerinin yüzeylerinde yüksek oranda geri dönüştürülmüş plastik kullanılıyor. BMW iX’in paspasları da plastik şişelerin geri dönüştürülmesiyle elde edilen malzemeyle üretiliyor.

Shy Tech ile Şıklık ve Sadelik

BMW iX’in çığır açan tasarımı ‘‘Shy Tech’’ ilkesiyle tasarlanan kabininde de kendini gösteriyor. ‘‘Shy Tech’’ ilkesi yalnızca kullanıldığı zaman işlevlerini ortaya çıkaran teknolojik yaklaşımı ifade ediyor. Fazla görünür olmayan hoparlörleri, sıra dışı tasarlanan havalandırma kanallarında da ‘‘Shy Tech’’ kendini belli ediyor. Böylece, BMW Group bir modelinde ilk defa hoparlörlerini koltuk yapısına entegre etme seçeneğini kullanıcılarına sunuyor. Yine ilk kez bir BMW modelinde kullanılan altıgen şekilli direksiyon simidi ve yeni nesil BMW İşletim Sisteminin bir parçasını oluşturan 12.3 ve 14.9 inçlik kombine BMW Kavisli Ekran, fütüristik sürüş keyfine vurgu yapıyor.

Yeni Entegre Nano Elyaf Filtreli Otomatik Klima Kontrolü

BMW iX, standart olarak iki buçuk bölgeli otomatik klima kontrolü ile birlikte geliyor. Ayrıca, otomatik klima sistemi sıcaklık ve havalandırma ayarlarının hem arkadaki yolcular hem de sürücü ve ön taraf için ayrı ayrı kontrol edilebilmesini sağlayan dört bölgeli bir sisteme de yükseltilebiliyor. Otomobilin içindeki havayı daha etkin bir şekilde temizlemek için nanofiber filtre teknolojisi kullanan klima sistemi, BMW iX’te standart olarak ön ısıtma ve ön iklimlendirme işlevi de görüyor. Yenilikçi nano fiber filtre teknolojisi sayesinde, mikrobiyal partiküller ve alerjenlerin aracın içine girmesi de önlenebiliyor.

BMW iX, iç mekanın ısınmasına yardımcı olmak için gösterge paneli, torpido gözü, kapı paneli, orta kol dayama ve direksiyon simidi için verimli yüzey ısıtma seçeneği sunan ilk model olarak da ön plana çıkıyor.

Electrochromic Gölgelendirmeli Panoramik Cam Tavan

BMW iX’te kullanılan panoramik cam tavan tek parçalı şeffaf yüzeyiyle, herhangi bir çapraz destek olmadan tüm iç mekanı kaplayarak, BMW modellerinde şimdiye kadar kullanılan en büyük cam tavan olma özelliğine sahip. Panoramik cam tavan, BMW iX’in içindeki ferahlığı ve ambiyansı önemli oranda geliştiriyor. Cam tavan, iç mekanı doğrudan güneş ışığından korumak için tek bir düğmeye basılarak etkinleştirilebilen elektrokromik Electrochromic gölgeleme özelliğine de sahip. Lamine cam yapı, hem ultraviyole ışınlarına karşı optimum koruma hem de mükemmel bir akustik konforu standart olarak sunabiliyor. Cam tavan, bir iç kaplamaya sahip olmak yerine, otomotiv endüstrisinde iç mekanı gölgelendirmek için PDLC (Polimer Dağılımlı Sıvı Kristal) teknolojisini kullanan türünün tek örneği olarak dikkat çekiyor.

4D Audio özellikli Bowers & Wilkins Surround Ses Sistemi

BMW iX’te standart olarak on iki hoparlör ve 205 watt’lık amplifikatör içeren bir HiFi ses sistemi sunuluyor. Harman Kardon Surround Ses Sistemi, yedi bantlı ekolayzır, 655 watt ses gücü ve otomobilin dinamik performans seviyesine bağlı ayarı ile mükemmel bir ses kalitesi sağlıyor. İlk kez opsiyon olarak sunulan Bowers & Wilkins Surround Ses Sistemi’nin en son sürümü, ses deneyimini farklı bir boyuta taşırken, BMW iX’i dört tekerlekli bir konser salonuna dönüştürüyor.

Oyun Dünyası Teknolojileri BMW iX’te

BMW Group, artık teknolojiyi neredeyse tüm süreçlerinde kullanarak daha da genişleyen bir ekosistem oluşturuyor. Yaklaşık 350 milyon oyuncusu olan Fortnite’da kullanılan Unreal Engine teknolojisinden de faydalanan BMW iX, dikkatleri bir kez daha üzerine çekmeyi başarıyor. BMW iX, böylece markanın oyun teknolojisi kullanarak geliştirdiği ilk otomobil olma unvanına da sahip olacak.

Dijital Araç Platformu

BMW iX ile tanıtılan yeni dijital platform, bağlantı, performans ve yapay zeka için de standartları belirliyor. Ülkelere bağlı değişiklik gösterebilmekle birlikte, BMW iX’in tüm fonksiyonları aktifken ve tam yükte çalışırken, 30 Gbit/sn’ye varan veri hızıyla iletişim kuran Gigabit Ethernet teknolojisi sayesinde BMW iX trafik, park alanları, tehlikeli durumlar veya yol işaretleri hakkında daha fazla veriyi daha hızlı toplayabiliyor, bu verileri anonim bir biçimde yapay zeka yardımıyla değerlendirebiliyor ve ihtiyaca yönelik kullanıma sunabiliyor.

5G Teknolojisi Kullanılan İlk Seri Üretim Premium Model

BMW iX, 5G mobil teknolojisiyle donatılan ilk premium model olarak rekabeti bir adım daha ileri taşıyor. 5G ağının sunduğu gelişmiş hizmet kalitesiyle birlikte, bilgi-eğlence, otomatik sürüş ve yol güvenliği alanlarında önemli iyileştirmeleryaşanacak. Ayrıca bu teknoloji, yayalar, bisiklet ve scooter sürücülerinin akıllı telefonları ile mobil ağa bağlanmaya bile gerek kalmadan doğrudan altyapı ile iletişim kurabilmesine olanak sağlayacak.

Facebook, yayın için reklamları Türkiye’de hayata geçirdiğini duyurdu

Facebook, bugün yaptığı bir açıklamayla yayın için reklamları Türkiye’de hayata geçirdiğini duyurdu. Yeni özellik ile birlikte bundan böyle Türkiye’deki video içeriği üreticileri ve yayıncıları Facebook’ta yer alan video içerikleri öncesinde, sırasında veya sonrasında kısa reklamlar ekleyerek para kazanabilecek.

Sayfası yayın içi reklamları kullanmaya uygun olan video içeriği üreticileri ve yayıncıları, bu reklamları İçerik Stüdyosu’ndan yöneterek belirli videolara yerleştirilebilecek veya Facebook sayfalarındaki tüm videolar için etkinleştirebilecek.

Özellikle pandemi döneminde birçok insanın Facebook platformlarındaki video içerikler aracılığıyla bağlantı kurabildiğini ve topluluk hissini yaşayabildiğini dile getiren Facebook Medya Ortaklıkları Yöneticisi Eren Sağır, şöyle konuştu: “Video, Facebook’taki en popüler içeriklerin başında geliyor. Türkiye’deki profesyonel yayıncıların, dizileriyle dünyada ün kazanmış yapımcıların, habercilerin, spor kulüplerinin, içerik üreticilerinin ve milyonlarca kullanıcımızın da en ilgi çekici videolarını paylaşmak için Facebook’a geldiğini görüyoruz. Bu durum bize video gelir dağılımı programımızı Türkiye’ye de getirmemiz için ilham verdi. Facebook videolarının, Türkiye’deki tüm video içerik üreticileri için yeni bir gelir elde etme fırsatı yaratacak olmasından ötürü çok heyecanlıyız.”

Yayın içi reklamlara uygunluk kriterleri ve İçerik Stüdyosu’nu kullanmaya başlama ile ilgili daha fazla ayrıntılı bilgi için Facebook Yayın İçi Reklamlar Hakkında sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Papara, IBAN’a para transferi yapmanızı sağlayan yeni özelliğini ekledi

Kullanıcıların ihtiyaç duydukları, hayatlarını kolaylaştıracak çözümler sunmak için çalışmaya devam eden Papara, sözleşmeli hesap sahipleri için, başkalarının IBAN’ına ücretsiz ve 7/24 anında para transferi gerçekleştirme hizmetini başlattı.

Artık Papara kullanıcıları sadece birkaç adımda başkalarının IBAN’ına ücretsiz para transferi gerçekleştirebiliyor.

EFT saatini beklemeden ışık hızında transfer

Bankadan bankaya para transferlerinde işlem ücreti alınırken Papara’da IBAN’a transferde işlem ücreti ödenmiyor. Ayrıca Papara’da, dilediğin kişinin IBAN’ına 7/24 para transferi yapabilmek için banka hesabının olmasına da gerek yok; bir banka hesabı olmadan da işlemler gerçekleştirilebiliyor.

Papara, kullanıcılarına para transferi yapılan IBAN’ları kaydetme ve kayıtlı IBAN’lardan seçerek hızlıca gönderim yapabilme imkanı da sağlıyor.

Papara’dan IBAN’a TL olarak para transferi yapılabilecek anlaşmalı bankalar arasında; QNB Finansbank, Garanti, Yapı Kredi, Vakıfbank, Akbank, ING Bank, Türkiye Finans Katılım Bankası ve Ziraat Bankası yer alıyor. Papara’dan IBAN’a döviz olarak para transferi yapılabilecek anlaşmalı bankalar arasında ise, Akbank, Garanti ve QNB Finansbank yer alıyor.

Avrupa’nın birçok bölgesinde Iberdrola tarafından konumlandırılacak elektrikli araç şarj cihazlarını Vestel üretecek

Vestel, İspanyol enerji devi Iberdrola’nın EVC ihalesini kazanarak üreticisi ve tedarikçisi olmaya hak kazandı. İddialı proje için seçilen Vestel, yüksek kaliteli ve iyi tasarlanmış EVC04 EV Şarj Cihazlarını üretecek. Halihazırda tüm dünyaya EVC ihracatına devam eden Vestel, bu proje ile ilk etapta İberdrola’nın İngiltere, İtalya ve İspanya’da kuracağı elektrikli araç şarj noktaları için destek olacak. İlerleyen zamanda projenin diğer ülkelere de yayılması hedefleniyor.

Iberdrola, bu proje kapsamında 150 milyar avroluk sürdürülebilir ulaşım planının bir parçası olarak daha kapsamlı elektrikli araç şarj istasyonu altyapısını oluşturmayı hedefliyor. Plan gelecek 5 yıl içinde 150.000’e yakın elektrikli şarj istasyonunun (EVC) Avrupa çapında evlerde, işyerlerinde, caddelerde ve otoyollarda konumlandırılmasını kapsıyor.

Sürdürülebilir teknoloji alanında sayısız ödüle sahip Vestel, daha çevreci bir yaşam için enerji verimli ürünler üretiyor. Geleceğin akıllı dünyasına imza atmak için birçok teknoloji geliştiren Vestel’in elektrikli araç şarj istasyonlarının yaygınlaşması için birçok çalışması bulunuyor. En yüksek kriterlere göre test edilen, yanmaz gövdeye sahip, zorlu iklim koşullarına dayanıklı Vestel EVC04 modelleri, hızlı ve güvenli şarj sağlıyor. Ayrıca bu modeller çoklu internet bağlantı seçenekleri ile uzaktan kontrol edilebiliyor. Elektrikli araç sürücüleri, EVC04 şarj cihazlarına mobil uygulama üstünden bağlanarak hem cihazı uzaktan kontrol edebiliyor hem de şarj verilerini inceleyebiliyor.

Vestel CEO’su Turan Erdoğan konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Dünya kaynaklarının korunması ve iklim değişikliğiyle mücadele için hem bireyler hem de kurumlar karbon ayak izini azaltmayı amaçlıyor. Bu kapsamda elektrikli araçların kullanımının yaygınlaşması kritik önem taşıyor. Sürdürülebilir teknolojilerle zararlı karbon emisyonlarını azaltma hedefimizle tamamen uyumlu Iberdrola projesi, elektrikli araçların yaygınlaşmasına uluslararası ivmeyi artırmak için değerli bir fırsat teşkil ediyor. Üretim kapasitemiz ve uzmanlığımızla Avrupa’da elektrikli araç şarj altyapısının yaygınlaştırılması için mükemmel bir konumdayız. Katma değerli ürün ve hizmetlerimizin yanı sıra çevikliğimiz, esnekliğimiz ve pazara giriş hızımız bizi rakiplerimizden farklı kılarak Iberdrola gibi değerli ortaklarla çalışmamızı sağladı. Iberdrola gibi uluslararası ölçekte büyük bir şirketle yakın bir ortaklık içinde çalışacağımız için gurur duyuyoruz.” dedi.

Akıllı teslimat hizmeti sunan İletmen, 29 milyon TL değerleme ile yatırım aldı

Dünyanın en büyük melek yatırımcı ağı Keiretsu Forum Türkiye melek yatırımcıları tarafından, yerel market, lokantalar ve e-ticaret sitelerine ürün servisi noktasında akıllı teslimat hizmeti sunan İletmen’e 29 milyon TL değerleme üzerinden yatırım yapıldı.

Profesyonel dijital harita sistemi ve gelişmiş yazılım kullanımıyla, yeni nesil paket servis çözümü olan İletmen; sektöre restoran, market gibi esnafların teslimatları ile adım atıp, kargo ve e-ticaret sitelerinin teslimat ihtiyaçlarına cevap vererek büyüdü. İletmen, Keiretsu Forum Türkiye melek yatırımcılarının yatırımıyla, önce İstanbul, ardından da ülke düzeyindeki büyüme yolculuğunu hızlandırmayı hedefleniyor.

İletmen Kurucu Ortağı Özgür Duruöz, hedeflenen büyüme süreci için motive ve hazır olduklarını dile getirerek, bu yatırımla birlikte İletmen’in, sektöre hareket getirerek kendi ile beraber sektörü de büyüteceğine inandığını ifade etti.

Keiretsu Forum, 4 kıtada 53 şubesi ve 3.500’ün üzerinde lisanslı melek yatırımcı üyesi ile dünyanın en büyük melek yatırımcı ağıdır. Teknoloji, tüketim malları, internet, sağlık, enerji, gayrimenkul vb. yüksek büyüme gösteren çeşitli sektörlerdeki 1500’ü aşkın girişimci şirkete, $950 milyon üzerinde melek yatırım gerçekleştirilmesine aracılık etmiştir. Türkiye’de 100’den fazla melek yatırımcısı ve 55 girişime 75 milyon TL’den fazla gerçekleştirdiği yatırım ile Türkiye’nin en büyük ve en güçlü melek yatırımcı ağı olmayı başarmıştır. Keiretsu Forum, iş dünyasının önde gelen isimlerinden, özel sermaye yatırımcılarından, risk sermayedarlarından ve kolektif/kurumsal yatırımcılardan oluşan dünyanın lider yatırımcı topluluğudur. Keiretsu Forum kaliteli bir girişim yaratmak için gerekli olan sermaye, yetenek, teknoloji ve kaynaklara erişimi kolaylaştırmak için girişim sermayedarları, üniversiteler ve diğer partner kuruluşlar ile iş birliği içerisinde çalışır.

Yeni nesil paket servis hizmeti olan İletmen, paketleri, ürünleri veya siparişleri işletmeden alıp müşterilerine teslim eder. Bu işi yapan kişilere, yani çalışma arkadaşlarına motorcu, eleman, ya da personel değil, bir iletimi taşıyan iletmenler oldukları için ‘’İletmen’’ denir. İletmen, profesyonel dijital harita sistemi ve gelişmiş yazılım kullanımıyla birlikte, akıllı, hızlı ve kusursuz teslimat sağlarken, maliyetlerin azalmasına da yardımcı olur.

Albaraka Türk’ün ekonomik araştırmalar platformu Albaraka Banknot yayına açıldı

Dünyanın en iyi katılım bankası olma hedefini sürdüren Albaraka Türk, bu vizyon doğrultusunda adımlar atmaya devam ediyor. Albaraka Türk tarafından hayata geçirilen ve alanında uzman kadrosuyla güncel ekonomik ve finansal gelişmelere ilişkin değerlendirmelerin paylaşıldığı Albaraka Banknot internet sitesi zengin içerikleriyle yayın hayatına başladı.

Katılım bankacılığı sektöründe bir ilk

Zengin ekonomik ve finansal gelişmelere ilişkin içeriklerin paylaşıldığı ve katılım bankaları arasında bir ilk olan Albaraka Banknot platformuna kolaylıkla abone olunabiliyor ve sitede paylaşılan tüm içerikler eş zamanlı olarak abonelerin mail adreslerine de iletiliyor. Günlük, haftalık ve aylık periyotlarda güncel gelişmelerin değerlendirildiği ve ekonomik verilerin kapsamlı analiz edildiği Albaraka Banknot platformunda Türkiye ekonomisi ve küresel ekonomiye yönelik sunumların yanı sıra aylık olarak bankacılık sektörü ve katılım bankacılığı görünümüne ilişkin kapsamlı değerlendirmeler yer alıyor. Çok çeşitli sektörlere odaklanarak yapılan sektörel analiz sunumlarında ise reel sektörün nabzı tutuluyor. Ayrıca alanında uzman ekibinin güncel gelişmelere ilişkin değerlendirmeleri blog sayfasında tüm kullanıcıların hizmetine sunuluyor.

Ekonomiye dair notlar

Albaraka Banknot markasının titiz bir çalışma ile ortaya çıktığına değinen Albaraka Türk Baş Ekonomisti, Stratejik Planlama ve Ekonomik Araştırmalar Müdürü Dr. Ömer Emeç “Ekonomiye dair notlar sloganıyla yola çıktığımız Banknot markası, ekonomi ile bankacılık sektörünün birbiriyle çok yakın temasını da yansıtıyor. Ekonomik ve finansal okuryazarlık seviyesi yüksek bir toplumu finansal piyasaların derinleşmesi ve kaynakların verimli kullanılması için de oldukça önemli görüyoruz. Katılım bankalarında bu konuya odaklı bir ekibe sahip ilk ve tek bankaydık. Şimdi bunu bir adım daha ileri taşıdık ve bu konudaki çalışmalarımızı yine sektörde bir ilk olarak müşterilerimizin hizmetine sunduk. Bu noktada hizmetlerimizi geliştirmeye ve tüm kullanıcılara sunduğumuz içerikleri büyütmeye devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.

Bluedot Business: Yerli girişim Bluedot’tan işletmelerin elektrikli araçlardan gelir elde edebileceği yeni iş modeli

Türkiye’deki e-mobilite sektörünün önde gelen girişimlerinden Bluedot ile elektrikli araçlar hakkında uçtan uca danışmanlık hizmeti veren şirketi E-Garaj; müşteri odaklı, çevik ve dijital bir elektrikli araç şarj çözümü için bir araya geldi.

Bluedot, elektrikli araç kullanıcılarının konumlarına en yakın şarj ünitelerine ulaşmasını, rezervasyon ve ödeme işlemlerini gerçekleştirmesini sağlayan online bir platform. Aynı zamanda şarj ünitesi sahiplerinin sahip oldukları üniteleri haritada göstererek paylaşımlı gelir modeli ile gelir elde etmesine de olanak tanıyor. Elektrikli araç sürücülerine sunduğu çözümüyle farklı ülkelerde binlerce sürücünün gündelik hayatına dokunan Bluedot, dijital ve kolay ulaşılabilir bir elektrikli şarj altyapısı kurarak e-mobilite sistemini sürdürülebilir kılmak istiyor.

İşletmeler için elektrikli araçlardan gelir elde etme modeli

Bluedot Business ile elektrikli araç sektöründe dinamik ve müşteri odaklı premium hizmeti herkese ulaşılabilir yapmayı hedefliyor. Bu sayede restoran, kafe, otel, spor salonu gibi pek çok farklı işletme, elektrikli şarj ünitelerini Bluedot mobil uygulamasına entegre edebilecek ve Bluedot App içerisindeki elektrikli araç sahiplerine çok daha kolay ulaşılabilecek. Böylelikle o işletmede elektrikli şarj olduğunu gören kullanıcılar, o işletmeyi ziyaret edebilecek.

İki farkli hizmet paketi ile CaaS (Charging as a Service) modeli ile Dunyadaki rakiplerinden cok farkli bir hizmet veriyor.

E-Garaj, Türkiye’nin ilk elektrikli araçlar hakkında uçtan uca danışmanlık hizmeti veren şirketi olarak elektrikli araçlara dair yazılım, donanım, şarj ekipmanı, servis, bakım, otomobil alim\satim ve teknik destek sağlıyor. Bluedot ve E-garaj, gerçekleştirdikleri partnerlikle Türkiye’deki elektrikli araç farkındalığını artırmak ve gittikçe artan şarj ünitesi talebine kolaylıkla entegre olabilecek dijital bir platform sunmayı hedefliyor.

Girişimin kurucu ortaklarından Ferhat Babacan, ​”Bluedot ve E-garaj işbirliği, Türkiye’de son yıllarda başlayan ve gelecek yıllarda etkisini arttıracak e-mobilite için dijital bir altyapı niteliğinde. Partnerlik kapsamında Türkiye’de yeni nesil bu deneyime öncü olmaktan ve elektrikli araba servis ve şarj ünitesi operasyon lideri E-Garaj’a hizmet vermekten heyecan duyuyoruz.” diye ekliyor.

Partnerlik ile tüm işletme ve elektrikli araç sürücüleri, enerji kullanımlarını verimli bir şekilde yönetebilecek. Bu süreçte bugün ve gelecek nesiller için daha yeşil bir topluma katkıda bulunmalarına olanak sağlayacak önemli adımlar atılacak. Partnerlik kapsamında 10 ay içerisinde, elektrikli araç ekosistemine bine yakın yeni şarj ünitesi katmak hedefleniyor.

Bluedot, gelecekte de yeni partnerlikler ile elektrikli araç sektöründe mavi enerjiyi yaymaya devam etmeyi planlıyor.

Türk girişimcinin de kurucusu olduğu telefon tutacağı Flapgrip, Ralf Dümmel’den 125 bin Euro yatırım aldı

Yeni telefon tutunma model tasarımında iki girişimci; Cem Doğan ve Philip Deml‘ın patentli telefon tutacağı Flapgrip, Almanya’nın en ünlü TV programı Die Höhle der Löwen start-up şovunda bölgenin tanınmış yatırımcılarından Ralf Dümmel‘den 125 bin Euro yatırım aldı.

Almanya’nın Frankfurt kentinde doğan Türk girişimci Cem Doğan’ın da kurucusu ve geliştiricisi akıllı telefon tutucusu Flapgrip kullanıcılarının hayatını kolaylaştırmayı hedefliyor. Çok işlevli olduğu dile getirilen Flapgrip, tüm akıllı telefonlar ve telefon kılıflarıyla uyumlu olarak çalışıyormuş. Flapgrip’te diğer telefon tutucularındaki mıknatıs fonksiyonun olmaması ve tasarımında kendinden yapışkanlı yöntemiyle oldukça pratik ve yalın bir tasarım sahip olduğu söyleniyor.

Flapgrip hem dikey hem de yatay kullanım seçeneğini bir arada sunuyor. Herhangi bir zemin üzerinde ya da arabaların havalandırma bölümlerine takılarak telefonun kolayca tutunmasını sağlarken, kullanıcısına konfor alanı sunmayı hedefliyor.

Flapgrip’in kurucuları, tasarlayıp geliştirdikleri bu ürünlerinle Almanya’nın en ünlü yarışma programı “Die Höhle der Löwen”i büyük bir başarı elde edip yarışmayı kazanırken, DS Produkte’nin Genel Müdürü Ralf Dümmel’den yatırımcı desteği de elde ettiler. Flapgrip, Almanya genelinde 10.000’den fazla perakende şubesinde Flapgrip satmayı başardılar.

Migros, blockchain teknolojisi ile meyve ve sebzelerin tazeliğinin takibi üzerinde çalışıyor

Müşterilerine her zaman en kaliteli, sağlıklı ve taze ürünleri sunma prensibiyle faaliyetlerini sürdüren Migros, satışa sunduğu gıda ürünlerinin tarladan mağaza raflarına ulaşana kadar geçen tedarik süreçlerinde şaffaflık sağlamak amacıyla blockchain teknolojisi kullanmaya başladı.

Blockchain sistemini ilk olarak tazelik ve izlenebilirlik duyarlılığı en yüksek kategorilerden biri olan taze meyve sebze ürün gamında hayata geçiren Migros, 750’nin üzerinde farklı ürünün bilgisini blockchain’e tanımladı.

Migros’un Microsoft ve Obase ile iş birliği içinde hayata geçirdiği blockchain altyapısı sayesinde, meyve sebze ürünlerinin HKS (Hal Kayıt Sistemi) üzerindeki hareket bilgileri ve mevcut olması durumunda kalite kontrol kayıtları blockchain zincirine yazılıyor. Böylece müşteriler HKS etiketleri üzerindeki karekodları okutarak bu güvenilir ve değiştirilemez kayıtlara ulaşabiliyor. Türkiye tarım sektöründe bir ilk olan ve kayıtların asla değiştirilemediği blockchain teknolojisiyle Migros, meyve sebze gibi tazeliğin kritik önem taşıdığı gıda gruplarında müşterilerin güvenle alışveriş yapmalarını sağlamayı hedefliyor.

Perakende sektörüne kattıkları inovatif çözümleri hakkında bilgi veren Migros CIO’su Kerim Tatlıcı, çalışmaları hakkında şöyle konuştu “Türkiye gıda perakende sektörünün ilk Ar-Ge merkezine sahibiz. Geleceğin perakendesine yön vermek önceliğimiz. Büyük verinin etkin kullanımı, yapay zeka ve görüntü işleme tabanlı teknolojiler geliştirmek yanında bir diğer önemli konu da blockchain teknolojisini kullanabilmek. Merkezi olmayan yapısı sayesinde güveni tam merkezine alan bu teknolojiyi; ilk olarak güvenin en öne çıktığı kategori olan taze meyve sebze grubumuzda deneyimledik. Şu anda satınalma işlemi ile kaydetmeye başladığımız ürün hareketleri yakın gelecekte; ürünlerin tedarikçilerimizde izlediği yolculuğu da kapsayarak genişleyecektir. Böylece cirosunun %77’si tarıma dayalı ürünlerden oluşan Migros’un tarım bizim geleceğimiz vizyonu ile de paralel; müşterisi ile tedarikçisi olan çiftçiler arasındaki güvene dayanan köprüyü blockchain teknolojisi ile daha da şeffaf hale getirmiş olacağız” dedi.

Ar-ge ve altyapı çalışmalarına 2019 yılında başlanan “Blockchain ile Meyve Sebze Şeffaflık Projesi”, deneme aşamasında Migros çalışanlarıyla test edildi. Proje, Kasım 2020 içerisinde Migros mobil uygulamasında yer alacak “Migros Blockchain” menüsünden müşterilerin erişimine açılacak.

İş Bankası, blockchain teknolojisiyle dış ticarette ikinci pilot işlemini gerçekleştirdi

Blockchain teknolojisiyle dış ticarette ödeme garantisi veren ilk Türk bankası olan İş Bankası, ilk işlemini 27 Mayıs 2020 tarihinde Şişecam, Kuraray Europe GmbH ve Commerzbank arasında gerçekleştirmişti.

İkinci işlem ise, Marco Polo platformu üzerinden Sanko Holding – Süper Film, Brückner Group, Commerzbank, İş Bankası arasında yapıldı.

İkinci işlem; malın türü, sektörü ve tarafları bakımından farklı olduğu gibi, birden fazla fatura ve yükleme belgesi içermesi, aynı işlemde birbirinden farklı ödeme türlerine garanti verilmesi gibi daha karmaşık süreçler içermesi bakımından da ilk işlemden farklılaşıyor.

“Blockchain teknolojisi dış ticarette güvenlik, hız ve operasyonel verimliliği artıracak”

İşleme ilişkin açıklama yapan İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Şahismail Şimşek, dış ticaret işlemlerinde hız, güvenilirlik ve garantinin büyük önem taşıdığını vurguladı. Pandemi döneminde uluslararası ticarette evrak gönderme ve kontrol süreçlerinin daha da zorlaşması nedeniyle, dış ticarette verilerin eşlemesine ve elektronik ticarete dayalı bankacılık hizmetlerine duyulan ihtiyaçların hızla öne çıktığına işaret eden Şimşek, “Bunun farkında olan İş Bankası da blockchain teknolojisini dijitalleşme çalışmalarında özel olarak konumlandırmaya devam ediyor” dedi.

Dünya ticaretinin çok büyük oranda açık hesap şeklinde gerçekleştiğine ve firmaların ödeme garantisinden yoksun ve evrakların güvenilirliğinden şüphe duyar bir şekilde sınır ötesi ticarette riske maruz kalarak çalıştığına dikkat çeken Şimşek, şöyle konuştu: “Son bir yıldır yaşanan Covid-19 ve teknolojik değişim sonucunda, fiziksel evraklara dayalı ödeme şekillerinin önemi azalıyor. Bununla birlikte, uluslararası ticarette hız ve güvenlik için dijital çözümler sunan bankacılık sisteminin sağladığı garantiler ve finansman kaynakları, firmaların risklerinin azaltılması için büyük önem taşıyor. Bu bakımdan, Marco Polo Payment Commitment’in blockchain kaynaklı DLT çözümü, firmalara akıllı sözleşmedeki koşulların gerçekleşmesi ve verilerin eşleşmesi koşuluyla ödeme garantisi ve nakit akışı riskinin bertaraf edilmesi fırsatını sunuyor. Biz de hızla değişen uluslararası ticaret ortamında müşterilerimizi, geleneksel çözümlere ek olarak yeni ürünlerle korumak üzere çözümler üretiyoruz.”

Blockchain ve DLT teknolojisinin, uluslararası ticaretin kolaylaştırılmasında kullanılarak dünyada pek çok denemeye konu edildiğinin altını çizen Şimşek, bu gelişmeleri ülkemizin önde gelen firmaları ile farklı sektörlerde deneyip Türkiye’de ilk uygulayan banka olarak, tüm müşterilerinin güvenle ve kolayca kullanabilmesine yönelik çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.

Geçtiğimiz Mayıs ayında dış ticarette blockchain işlemini gerçekleştiren ilk Türk bankası olduklarını ve böylelikle dış ticaret finansmanında verinin eşleşmesine dayalı, güvenilir ve daha kolay bir dönemi başlattıklarını hatırlatan Şimşek, “İkinci pilot işlemle, blockchain teknolojisi üzerinden uluslararası ticaretin ve tedarik zincirlerinin finansmanına yönelik çalışmalarımızı pekiştirerek sürdürmekteyiz ve müşterilerimize yepyeni deneyimler sunmanın gururunu yaşıyoruz” dedi.

Sanko Holding Finans Direktörü Mustafa Günbulut konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Blockchain teknolojisini kullanarak İş Bankası, Commerzbank ve Marco Polo Platform işbirliği ile ilk işlem yapan firmalardan biri olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Sanko Grubu olarak, 116 yıllık tecrübe ve 14 bin çalışanımızla üretim gücüne katkımızı her geçen gün arttırmaya çalışırken aynı zamanda toplam değer zincirinde teknolojiyi daha etkin nasıl kullanabiliriz diye sürekli araştırıyor süreçlerimizi geliştiriyoruz. Blockchain teknolojsinin uluslararası tedarik zincirine ve ülkemize katacağı değerin farkında olarak buna öncü firmalardan biri olmaktan memnuniyet duyuyoruz!”

Marco Polo Payment Commitment platformunda verilen ödeme garantisinin temel özellikleri:

  • Platformda ithalatçı, ihracatçı ve bankalar 4 taraflı olarak akıllı sözleşmelerini oluşturup, kendi kendilerinin ticarete dair verilerini girebiliyorlar.
  • İşleme dahil olan firmalar ve bankalar, uygunluk verdikleri için birbirlerini şeffaf bir şekilde aynı platformda görebiliyorlar.
  • Bankalar, evrak incelemesi ile uğraşmadan hızla ödeme garantisi verebiliyor.
    Firmalar, dış ticarete dair evrak süreçlerini bankacılık sistemi dışında yaparak operasyonel hız kazanıyor.
  • Geleneksel akreditifli veya poliçeye dayalı ödeme garantili dış ticaret ürünlerinde, bankalar firma talimatlarına göre pek çok süreci firmalar adına yapıyorlar. Oysa bu platformda,firmalar kendileri işleme dair akıllı sözleşmelerini Bankalar ile kurup, sipariş verip, fatura ve lojistik bilgilerini yükleyip Bankaların ödeme taahhüdünün varlığını aynı yerde ve anda görebiliyor.
  • Blockchain teknolojisi sayesinde, akıllı sözleşmenin koşulları ve verileri giren taraflar bellidir. Tüm tarafların mutabakatı olmadan akıllı sözleşmenin ve verilerin değiştirilmesi silinmesi mümkün değildir.
  • Günler sürecek akreditifli işlemler yerine DLT’ye dayalı, sade ve kolay Payment Commitment yönteminde çok kısa sürede ödeme garantisi işlemleri tamamlanıyor.