Ana Sayfa Blog Sayfa 660

Porsche, Apple Podcasts uygulamasını otomobiline entegre eden ilk üretici oldu

Teknoloji devi Apple, birçok otomobilde sunulan Apple CarPlay ile birlikte otomobil kullanıcılarının iPhone’unu otomobillerinin ekranı üzerinden kontrol etmelerini sağlıyor. Kullanıcılar, Apple CarPlay ile aramalarını yönetebiliyor, navigasyon servislerini kullanabiliyor ve şarkılarını dinleyebiliyor. Apple Podcasts ve Apple Music gibi uygulamalar da Apple CarPlay ile yönetilebiliyor.

Apple’ın podcast servisi Apple Podcasts ise ilk defa Porsche tarafından Porsche Taycan EV’ye entegre edildi. Lüks ve spor otomobil denildiğinde akla gelen ilk üreticilerden Porsche’nin yaptığı entegrasyonla birlikte Taycan EV sahipleri Apple CarPlay’e giriş yapma ihtiyaç duymadan Apple Podcasts uygulamasını kullanabiliyor.

Taycan EV sahipleri Apple Music ile şarkı sözlerine de ulaşabilecek

Apple Music uygulaması üzerinden iPhone, iPad ve Mac cihazını kullanarak şarkı dinleyen kişiler birçok şarkının sözüne anlık olarak erişebiliyor. Ancak Apple CarPlay’deki Apple Music uygulamasında şarkı sözü desteği bulunmuyor.

Porsche ve Apple tarafından yapılan entegrasyonla birlikte aynı zamanda Taycan EV sahipleri otomobilin ekranı üzerinden Apple Music ile anlık şarkı sözlerini de görüntüleyebilecek.

Üstelik Apple Music ve Apple Podcasts uygulamalarının Porsche Taycan EV’ye entegre edilmesi iki şirket arasında yeni iş ortaklıklarını da işaret ediyor olabilir. Örneğin Apple’ın yeni CarKey özelliği ile otomobilin kilidini açma gibi teknolojiler, Porsche otomobillerde de kullanılabilir.

İş Bankası, API Portal üzerinden girişimlerin ve kurumların ürün geliştirmelerine destek oluyor

İş Bankası’nın, açık bankacılık yaklaşımını beslemek amacıyla sunduğu API Portal’ın, Sandbox olarak ifade edilen geliştirme ortamına kayıt olan ve İş Bankası API’lerinin sunduğu finansal yetenekleri deneyimleyen kullanıcı sayısı 1000’i aştı. İş Bankası, API Portal sayesinde girişim ve kuruluşlarla işbirliklerini geliştirip yenilikçi ürünlerin hayata geçirilmesine destek oluyor, böylece bankacılık ürün ve hizmetlerinin banka dağıtım kanalları dışından da erişilebilir hale gelmesine olanak sağlanıyor.

İş Bankası’nın, müşterilerinin ihtiyaç ve beklentilerini en iyi şekilde karşılayacak kullanıcı dostu, yenilikçi ürün ve hizmetler sunduğu ekosistem oluşturma girişimlerinden birisi olan API Portal, 2018 yılında developer.isbank.com.tr adı altında hayata geçirilmişti.

API Portal hizmeti ile ilgili açıklama yapan İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Yalçın Sezen, “İş Bankası olarak müşterilerimizin finansal hizmetlere kolay erişimi ve hayatlarını kolaylaştıracak yenilikçi çözümler için işbirlikçi ekosistemleri çok önemsiyoruz.” dedi. Bu doğrultuda girişimler ve kurumlar ile işbirliğinin artırılması amacıyla sistematik bir şekilde çalıştıklarını belirten Sezen, sözlerine şöyle devam etti: “Girişim ve kurumlar ile işbirliklerimizi kolaylaştırıp yenilikçi ürünler hayata geçirmemize, ürün ve hizmetlerimizi bankamız dağıtım kanalları dışından da erişilebilir hale getirmemize hizmet eden API Portalımızı kullanan girişim ve kurumların sayısı 1.000’i geçti. API Portal üzerinden teknoloji alt yapımızı bölerek mikro hizmetler şeklinde parçalara ayırıyor, uygulama ara yüzleri üzerinden kaynaklarımızı girişim ve kurumların kullanımına açıyor, ihtiyaç duydukları finansal hizmet fonksiyonlarını kullanıma hazır şekilde sağlıyoruz. API’ler üzerinden sunduğumuz kullanıma hazır fonksiyonlar ile firma ve girişimlerin zaman ve kaynak tasarrufu yaparak ihtiyaç duydukları finansal yetenekleri uygulamalarına eklemelerini mümkün hale getiriyoruz. Böylelikle kaynağı ve zamanı kısıtlı olan girişimlerin ihtiyaçlarını hızlıca karşılayarak yenilikçi hizmetlerin hayata geçirilmesi için destek oluyoruz.

İş Bankası API Portali üzerinden mevcut durumda;

  • Anında Kredi kullandırım ve kredi ile ödeme,
  • Havale / EFT gönderimi,
  • Döviz kuru bilgileri gösterimi,
  • Mevduat faiz oranları gösterimi,
  • Bağış İşlemleri,
  • Yol geçiş (HGS) işlemleri,
  • Hesap hareketleri ve bakiye gösterimi,
  • ATM/Şube lokasyon bilgileri,
  • Maaş Ödeme ve İş Bankası bilgileriyle oturum açma.

gibi fonksiyonları içeren 35 adet API girişim ve kurumların kullanımına sunuluyor. Şimdiye kadar yapılan 29 farklı entegrasyon ile API’ler üzerinden İş Bankası’nın kullanıma hazır bankacılık fonksiyonları üçüncü taraf firmalar tarafından kendi uygulamaları içerisinde hizmete sunuldu.

Freelance çalışanlar için ödeme alma hizmeti Rimuut’un araştırmasına göre, Freelancer’lar büyük şehirlerden uzaklaşıyor

İki girişimci kardeş Esen Bulut ve Mert Bulut tarafından kurulan ve sizlere ilk kez bizim Kasım 2017’de paylaştığımız yerli girişim Rimuut‘un yapmış olduğu bir araştırmayı paylaşıyoruz.

Freelance çalışma düzeninde bağımsız profesyonellere ve kurumlara yönelik yenilikçi çözümler sunan Rimuut’un Türkiye’de gerçekleştirdiği araştırmaya göre, uzaktan çalışma modeli büyük şehirlerden kaçış trendini başlatıyor.

Araştırmaya göre bağımsız profesyonellerin yüzde 60’ı yaşadıkları büyük şehirlerden uzaklaşarak küçük şehirlere, kasabalara veya köylere yerleşmek istiyor.

COVID-19 salgını, birçok alanda olduğu gibi iş dünyasında da dengeleri değiştirdi. “Yeni normal” kavramına alıştığımız şu zamanlarda sosyal izolasyon önlemleri kapsamında dünya çapında binlerce şirket uzaktan çalışma modelini deneyimledi. Microsoft, Facebook, Twitter gibi dünyanın önde gelen şirketleri artık tamamen uzaktan çalışma modeli ile yola devam edeceklerini duyurdular. Bu durum özellikle dijital sektörlerde trendleri belirleyen teknoloji vahası Silikon Vadisi dahil olmak üzere birçok iş merkezinin ve şehrin geleceğinin değişebileceğini, dijital sektörlerde çalışan yeteneklerin sınırlardan bağımsız hareket ederek dünyanın farklı bölgelerinden çalışmaya devam edebilecekleri şeklinde yorumlanıyor.

Ayak sesleri duyulan 4. endüstri devriminin iş olanaklarındaki etkisinin yavaş yavaş hissedilmesi ise gelecekte bağımsız çalışma trendinin artacağını ve işgücünün mekansal olarak gitgide özgürleşebileceğini gösteriyor.

Pandemi öncesinde de giderek artan bir uzaktan çalışma trendi olduğunu söylemek mümkün.The Economist’in araştırmasına göre 2019’da ABD’de 4,8 milyon bağımsız profesyonel kendilerini dijital göçebe olarak tanımlıyordu. E-ticaret ödeme sistemi Fast tarafından yayınlanan bir ankete göre COVID-19 salgınından sonra uzaktan çalışmaya başlayan 600 Amerikalı yetişkinden %40’ı daha az nüfuslu bir bölgeye taşınmayı düşündüğünü belirtmiş.

Peki Türkiye’de durum nasıl? Uzaktan çalışan bağımsız profesyoneller Türkiye’de gerçekleşmesi mümkün olan ters işgücü göçü hakkında ne düşünüyorlar? Rimuut’un 500’e yakın çalışanla birlikte yaptığı anketin sonuçları aşağıdaki gibi.

Uzaktan çalışanların yüzde 88’i büyük şehirlerde yaşıyor

Ankete katılanların %88’i İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerde yaşadığını belirtirken, pandemi sonrası süreçte tatil beldelerine yerleşerek kısa süreli yer değiştiren çalışanlar ise bu araştırma kapsamı içinde bulunmuyor.

Yüzde 60’ı küçük bir şehre, kasabaya veya kırsal alana taşınmak istiyor

Ankete katılanların %60’ı yakın bir gelecekte yaşadıkları büyük şehirleri terk ederek daha düşük nüfusa sahip bir yere taşınmayı aktif olarak planladıklarını belirtti.

Yüzde 57’si COVID-19 salgınından sonra uzaktan çalışmaya başladığını belirtiyor

COVID-19 salgını artan işsizliğe bağlı olarak hem freelance çalışma oranını hem de uzaktan çalışma modeline geçenlerin sayısını artırmış durumda. Ankete katılanların yarısından fazlası, uzaktan çalışma modeli ile COVID-19 salgını sonrası tanıştığını belirtiyor.

COVID-19 salgınından sonra uzaktan çalışmaya başlayanların %68’i bulundukları büyükşehirlerden uzaklaşmak istiyor

Pandemi sonrası uzaktan çalışma modeline geçenlere bakıldığında tersine göç motivasyonuna ait çok çarpıcı oranlarla karşılaşılıyor. COVID-19 salgınıyla birlikte uzaktan çalışma modeline geçenlerin %68’i, iş yaşantılarının bir döneminde bulundukları yerden daha düşük popülasyonlu bir yerleşim yerine taşınmak istediklerini belirtiyorlar.

Anket sonuçlarına dair ilginç bir diğer sonuç ise pandemi sonrası uzaktan çalışmaya başlayanların %30’unun finansal sebepler yüzünden daha küçük bir yere taşınmayı planlıyor olduğu.

Uzaktan çalışanlar neden büyük şehirlerden taşınmak istiyorlar?

Ankete katılanlar şehirden taşınmak için en önemli üç sebep olarak ise yeşil alan eksikliğini, popülasyon fazlalığını ve trafiği gösteriyor. Bunu gürültü kirliliği ve küçük yerleşim beldelerinin çalışanlar açısından finansal olarak daha cazip olması takip ediyor. Bir başka deyişle büyük şehirlerde yaşam kalitesinin düşük olması, küçük yerleşim alanlarını çalışanlar için daha cazip hale getirmiş durumda.

Görünen o ki uzaktan çalışma modelinin yaygınlaşması tıpkı dünyada olduğu gibi Türkiye’de de işgücünü küçük şehirlere ve kasabalara yönlendirecek gibi duruyor. Çok da uzak olmayan bir gelecekte gerçekleşeceği öngörülen bu tersine göç, küçük yerleşim yerlerini farklı sektörlerde kümelenmiş çalışma vahalarına çevirebilir mi hep birlikte göreceğiz.

Yerli girişim Kolay İK, HUAWEI Türkiye Ar-Ge Merkezi’nin geliştirdiği WeFocus çözümünü fonksiyonlarına ekledi

HUAWEI Türkiye Ar-Ge Merkezi ve sizlere zaman zaman geliştirmelerini aktardığımız yerli girişim Kolay İK, insan kaynakları alanında önemli bir iş birliğine imza attı.

Çalışanların izin ve eğitimlerinin yönetimi ve performans değerlendirmesi gibi alanlarda yenilikçi çözümler sunan Kolay İK, Huawei Ar-Ge Merkezi’nin geliştirdiği WeFocus çözümünü fonksiyonlarına ekleyerek İK yöneticilerine, şirketlerinde çalışan bağlılığını da etkin bir şekilde ölçümleme ve iyileştirme imkanı sunuyor.

Yapay zeka teknolojileriyle donatılan WeFocus; çalışanların iş motivasyonunu, memnuniyet düzeyini ve performansını ölçerek işverenlere çalışan bağlılığını düzenli takip etme ve zamanında aksiyon alma imkanı veriyor. Aynı zamanda çalışanların öneri, yorum ve şikayetlerinin tamamen anonim olarak girilmesine olanak sağlayan WeFocus çalışan bağlılığı platformu, başta insan kaynakları çalışanları olmak üzere yöneticiler için de kolaylık ve zaman tasarrufu sağlıyor.

Dört yıl önce kurulan Kolay İK bugün farklı ölçekteki şirketlerde görev yapan 200 binden fazla çalışan tarafından kullanılıyor. İnsan kaynakları süreçlerini dijitalleştirip tek çatı altında yürütülmesini sağlayarak verimliliği artırmayı ve hataları en aza indirmeyi hedefleyen Kolay İK, daha verimli bir iş yönetimi için son teknolojiyi kullanan bir girişim olarak önümüze çıkıyor.

Girişimlerin gelişmeleriyle ilgili içeriklere yer vermeye devam edeceğiz.

Migros, 30 saniyede temassız ödeme sağlayan Mkolay uygulamasının detaylarını paylaştı

Müşterilerin fiziksel mağazalarda kendi akıllı telefonlarını kullanarak alışverişlerini gerçekleştirmelerine olanak tanıyan Mkolay uygulamasında daha önce müşteriler sepetlerine attıkları ürünleri telefonlarından okutabiliyor, kasaya gitmeden toplam alışveriş tutarını takip edebiliyordu.

Uygulamaya eklenen yeni özelliklerden ilki olan ödeme sürecinin jet kasaya entegre edilmesi ile müşteriler artık tüm alışveriş sürecini kendi yönetebiliyor. Poşetleme, alışveriş esnasında yapıldığı ve kasada bekleme süresi olmadığından zaman kazandıran bu yenilik, müşterilere büyük kolaylık sunuyor. Çok daha kullanıcı dostu haline gelen uygulamada, sepet büyüklüğü ne olursa olsun müşteriler, jet kasaya geldiğinde ürünlerini kasadan tekrar geçirmeden ekrandaki QRr kodu okutarak ödemelerini başlatıyor ve sadece 30 saniyede tamamlayabiliyorlar. Böylece içinden geçtiğimiz hassas dönemde tamamen temassız bir alışveriş ve ödeme deneyimi mümkün oluyor. Bu yeni geliştirmelerle birlikte Mkolay’ı kullanan müşteriler ile yapılan bire bir görüşmeler sonucunda; Migros müşterilerinin yüzde 98’i temassız alışveriş yapmaktan memnun olduklarını belirttiler.

Diğer bir geliştirme ise müşterinin hangi mağazadan alışveriş yapıldığının konum üzerinden otomatik bulunması oldu. Bu özellik ile müşteriler, mağaza girişinde mağazaya özel QR kodu okutmadan, yalnızca konum özelliğini kullanarak alışverişlerine başlayabiliyor. Mkolay’ın yakın zamandaki geliştirme planlarında ise Migros müşterilerinin alışveriş esnasında güncel kampanyalar hakkında haberdar edilerek “Gör İnan” kampanyası gibi fırsatların daha kasaya gitmeden bildirilmesi yer alıyor.

Hızla Türkiye’deki tüm Migros Jet kasalarına yaygınlaşacak Mkolay uygulaması, şu an 13 farklı ilde 62 mağazada kullanılabiliyor. Uygulamanın kullanılabildiği mağazalara Migros mobil uygulamasındaki Mkolay bölümünden ve migros.com.tr’den ulaşılabiliyor.

Google Türkiye, dijitalde gelişmek isteyen işletmeler ve bireyler için Google Dijital Türkiye platformunu hayata geçirdi

Google Türkiye, dijital ortamdaki varlıklarını geliştirmek isteyen işletmelere ve bu alanda uzmanlaşmak isteyen bireylere destek olmak için Google Dijital Türkiye platformunu hayata geçirdi.

Google Dijital Türkiye platformu, işlerini dijitalle hızlı ve etkin şekilde dönüştürmek isteyen işletmelerin işlerini büyütüp yeni müşterilere ve pazarlara ulaşmalarına yardımcı olacak online araçları tek bir yerde bulmalarını sağlıyor. Platform, COVID-19 salgınının neden olduğu olumsuz koşulların sürdüğü bu dönemde, işlerini online ortama taşıyarak büyümek isteyen işletmelere satışlarını ve rekabet güçlerini artıracak çözümleri ücretsiz olarak sunuyor.

Dijitalle güçlenmek için ihtiyaç duyulan tüm araç ve çözümlere, Google Dijital Türkiye platformu ile tek noktadan erişilebilecek

Konuyla ilgili olarak Google Türkiye Pazarlama Lideri Işıl Heves şunları söyledi: “Küçük ve orta ölçekli işletmeler için ‘yeni normal’ koşullarında büyümenin ve rekabetçiliğin yolu, dijitale yönelmekten geçiyor. Dijitalle güçlenmek isteyen herkesin ihtiyaç duyduğu tüm araç ve çözümlere tek noktadan erişebilecekleri Google Dijital Türkiye platformunu işte bu gerçekten hareketle hayata geçirdik. Amacımız, KOBİ’ler başta olmak üzere tüm işletmelere ve girişimcilere, ücretsiz fırsatlar, eğitimler ve ürün destekleri sunarak dijitalleşmelerine destek olmak.”

“Google olarak, 2006’dan bugüne Türkiye ekonomisi ile birlikte adım atıyor, Türkiye’nin dijital geleceği için tüm paydaşlarımıza, müşterilerimize ve kullanıcılarımıza kesintisiz destek veriyoruz” diyen Heves şöyle devam etti

“Bu amaçla 2017’den beri sunduğumuz ücretsiz Google Dijital Atölye eğitimleri ile milyonlarca kullanıcımızın kendilerini geliştirmelerine yardımcı olduk. 200 binden fazla kullanıcımız ise bu eğitimler sonunda Google’dan sertifikalarını almaya hak kazandılar. Mezunlarımızın yüzde 37’si eğitimlerimiz sayesinde işlerini ve kariyerlerini ilk üç ay içerisinde dijitale taşıdıklarını ilettiler.”

“Bundan sonra da Google Dijital Türkiye platformu ile toplam 1,5 milyon birey ve işletmenin içinde bulunduğumuz bu belirsiz dönemden güçlenerek çıkmalarına destek olmayı ve böylece Türkiye’nin dijital geleceğine katkıda bulunmayı hedefliyoruz.”

Perakende işletmecileri, dijitalde ‘Grow My Store’ ile büyüyor

Google Dijital Türkiye platformunda yer alan online araçlardan biri olan Grow My Store, işletmelere internette büyümek, dijital pazarlama kampanyalarını daha etkin yürütmek, kolay erişilebilmek, uzaktan sipariş alıp teslimat yapmak gibi konularda ihtiyaç duydukları rehberliği ücretsiz olarak sunuyor. Grow My Store ile işletme sahipleri, dünyaya açılan dijital pencerelerini nasıl iyileştirebileceklerini, sektörlerindeki diğer oyunculara kıyasla nasıl bir performans sergilediklerini ve hangi yönlerde geliştirmeler yapabileceklerini kolayca görebiliyor. Grow My Store’u kullanan işletmeler, kapsamlı ve karşılaştırmalı bir sektörel değerlendirme raporuna ek olarak, kendilerine özel hazırlanan müşteri ve pazar analizlerine de ücretsiz sahip olabiliyor.

Dijitalde büyümek isteyen KOBİ’lere, hızlı ve kolay e-ticaret platformu desteği

Google Türkiye, Google Dijital Türkiye platformu ile internette büyümek ve yeni pazarlara ulaşmak isteyen KOBİ’leri e-ticarete taşıyor. Bu amaçla, IdeaSoft ile özel bir işbirliğine giden Google Türkiye, işletmelere ihtiyaç duydukları tüm özelliklere sahip anahtar teslim e-ticaret sitelerini 24 saat içinde kolayca oluşturabilmeleri için çok avantajlı bir paket sunuyor. KOBİ’ler bu olanaklar sayesinde e-ticaret sitelerini hızlı, kolay ve güvenli bir şekilde inşa etme fırsatı yakalamakla kalmıyor, ayrıca Türkiye’nin en büyük online pazaryerlerinde indirimli komisyon oranları ile yer alma ayrıcalığına da sahip oluyor. Ideasoft ile yapılan bu işbirliği sayesinde KOBİ’ler ayrıca, Google’ın sunduğu özel eğitimlerden ve Ideasoft VIP müşteri desteğinden de yararlanabiliyor.

KOBİ’ler ‘Google Benim İşletmem’ ile internette görünür olup müşterileriyle etkileşimlerini artırıyor

Google Dijital Türkiye platformunda yer alan ve işletmelerin ücretsiz olarak yararlanabilecekleri ‘Google Benim İşletmem’ aracı sayesinde işletmeler online dünyada kendi profillerini son derece hızlı ve kolay bir şekilde oluşturabiliyor, Google Arama ve Haritalar’da müşterileri ile hızlı ve etkili şekilde etkileşime geçme avantajına sahip oluyor. Google, görünürlüklerini ve etkileşimlerini önemli ölçüde artıran bu hizmetleri işletmelerden herhangi bir ücret talep etmeden, ücretsiz olarak sunuyor.

Geleceğin kapılarını açan eğitimler Dijital Atölye’de

Google tarafından ücretsiz sunulan Dijital Atölye de işletme sahiplerine ve çalışanlara, online dünyada dijital varlık oluşturmak, e-ticareti etkin kullanmak, online güvenliği sağlamak, potansiyel müşterilere ulaşmak için ihtiyaç duydukları tüm bilgileri ücretsiz olarak sunuyor. Bir işletmeyi internette başarılı bir şekilde büyütmek için gereken kritik bilgi ve yetkinliklere sahip olmak isteyenler, Dijital Atölye’ye kaydolup eğitimleri tamamladıklarında bu alandaki yetkinliklerini belgeleyen bir sertifikanın da sahibi oluyor.

Softtech, yeni girişimleri desteklemek ve yatırım yapmak için Softtech Ventures’ı duyurdu

Silikon Vadisi ve Şanghay’da bulunan inovasyon merkezleriyle teknoloji alanındaki gelişmeleri yerinde takip eden ve Türkiye’deki yazılımcı gücüyle birleştiren Softtech, Türkiye’de girişimciliğin geleceği için de önemli bir adım atarak Softtech Ventures’ı kurdu.

Her yıl binlerce girişimcinin büyük bir umutla yola çıktığı ama çok azının başarılı olduğu yolculuğu Softtech Ventures başarı hikayelerine dönüştürmeyi hedefliyor. Girişimcilik ekosistemine katma değer yaratan projeler kazandırmak için Softtech’in insan kaynağı, teknoloji ve danışmanlık desteği vereceği Softtech Ventures, tohum aşamasında olan girişimleri geleceğe taşımayı amaçlıyor.

Softtech Ventures ilk aşamada, Softtech’te kurum içi girişimcilik projesi olarak başlayan ve Türkiye’de finans, tarım ve teknolojiyi birleştiren İmeceMobil uygulaması, açık bankacılığın öncü çözümü TekCep uygulaması ve emlakçıların yeni nesil dijital asistanı olmayı amaçlayan Maydanoz uygulaması gibi yenilikçi projelere ev sahipliği yapacak.

“Gençlerin geleceğe umutla bakmalarına ve hayal kurmalarına yardımcı olacağız”

Girişimciliğin bir kültür olduğunu, her girişimin bir hayalle başladığını ve inovasyonla sürekli geliştiğini belirten Softtech Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Aran, Softtech’in de kültüründe girişimciliğin olduğunu belirtiyor. Aran, “Softtech olarak çalışanlarımızı birer girişimci olarak görüyor, bu alanda destekliyor ve teşvik ediyoruz. Bugüne kadar Softtech içinden sağlık alanında çalışmalar yapan LiveWell, en iyi kurum içi girişimcilik ödülüne sahip liman otomasyon sistemi GullsEye ve Almanya’da faaliyetlerini yürüten fintech Maxi Digital gibi farklı alanlarda faaliyet gösteren şirketleri çıkardık. Softtech Ventures ile artık girişimcilerin hayallerini bir adım daha ileri taşıyarak başarıyı çoğaltılabilir ve ölçeklenebilir sistematik şekle getirerek, başarıya giden yoldaki tüm engelleri ekosistemdeki girişimcilerle birlikte ortadan kaldırmayı hedefliyoruz.” dedi.

Softtech’in İş Bankası’nın teknoloji şirketi olduğunu ve İş Bankası’nın girişimcilik ekosistemi içinde Softtech Ventures ile eksik olan parçayı tamamladıklarını belirten Aran, “Girişimlere tohum aşamasından itibaren destek veren, onların gelişimlerini hızlandıran Workup Girişimcilik Programı, potansiyel vadeden girişimlere sermaye desteği sağlayan Maxis’in yanı sıra, yenilikçi fikirlerden yeni girişimler yaratacak olan Softtech Ventures ile birlikte girişimcilik ekosistemimizi sürecin gerekliliklerine göre geliştirmiş ve tamamlamış olduk” dedi.

Softtech Ventures’ın, ülkemiz girişimcilik ekosistemi için önemli bir kilometre taşı olduğuna inandıklarını sözlerine ekleyen Aran, “Bugün Softtech’in kurum içi girişimcilik projesi olarak geliştirdiği işleri Softtech Ventures’a taşıyacağız ve bu girişimlerin kurucularına da hisse vereceğiz. Yalnızca kurum içi girişimlerimize değil, fikrin ötesine geçen, teknoloji desteğine ihtiyaç duyan tüm girişimlere kapımızı açıyoruz. Birçok farklı sektöre ve insana katma değer sağlayacak girişimler yaratarak ve geliştirerek ülkemizin dijitalleşmesine ve büyümesine destek olmak, ülkemizin gençlerinin ve girişimcilerinin yanında, onların geleceğe umutla bakmalarına ve hayal kurmalarına yardımcı olmak en büyük amacımız. Softtech Ventures ile ülkemize sağlayacağımız ekonomik katma değerin yanı sıra en büyük katkımızın bu olacağına inanıyoruz. Ülkemiz için hayırlı olsun” şeklinde düşüncelerini belirtti.

Büyümesini hızla sürdüren iyzico, logosunu ve kurumsal vizyonunu yeniledi

Türkiye’de finansal hizmetleri kullanıcı odaklı hale getirmek için inovatif çözümler üreten iyzico, faaliyetlerinin temelindeki “kolay”lığı future flow imgesi ile teknik kolaylığın ötesine taşıyor.

Future flow imgesi, şirketin yeni logosu ve rengini bütüncül bir bakış açısıyla yansıtıyor ve finansal kapsayıcılığı artırmak hedefine paralel olarak iyzico’yu daha kapsayıcı bir konuma yerleştiriyor.

Güvenli nokta

iyzico sunduğu hizmetlerle online ödeme dünyasında, para transferini sağlayan “güvenli nokta” olarak konumlanıyor. Her yaştan ve kesimden tüketici ve her sektörden farklı ölçeklerdeki ticari firmalar arasında güvenilir bir bağ kuruyor. iyzico’nun “future flow” imgesi de bu bağı yansıtıyor.

Aynı anda gerçekleşen binlerce ödeme veya milyonlarca Korumalı Alışveriş işlemi, hareket halindeki akış ile mümkün oluyor. Üç noktanın bir araya gelerek oluşturduğu ok işareti, tüketici, üye iş yeri ve iyzico arasındaki soldan sağa akan hareketi yansıtıyor.

“Kolay anlaşılmak istedik”

Türkiye’nin en hızlı büyüyen teknoloji şirketlerinden biri olan iyzico-PayU Türkiye CEO’su Barbaros Özbuğutu, yeni imgeleri için yalın bir iletişim kurmanın ve kolay anlaşılmanın gereğiydi dedi ve sözlerine şöyle devam etti: “Önceliklerimizden biri tutarlı olmak. Her mecrada aynı tonda yer almak ve herkese aynı ses tonuyla seslenebilmek istiyoruz. iyzico mavisi, detaylardan arınmış bir iletişim kurma hedefimizi yansıtıyor. Görsel dünyamızın yenilenme sürecinin, geleceğe sağlam bir adım atmamızda etkili olacağını düşünüyorum.”

Google Takvim’de son kullanıcılar için video konferans özelliklerinin davranışıyla ilgili daha fazla yönetici denetimi sağlanacak

Google, bireysel kullanıcıların Takvim etkinlikleri oluştururken mevcut konferans sağlayıcıları arasında seçim yapma yöntemi üzerinde daha fazla denetime sahip olacağını duyurdu. Yeni ayar 16 Kasım 2020 tarihinde geçerlilik kazanacağından, gerekli değişikliklerin yapılabilmesi için  yaklaşık 30 günlük bir süre veriyor.

Google Workspace (eski adıyla G Suite) lisansınıza dahil olan Google’ın güvenlik, yüksek kaliteli video konferans çözümü Google Meet’i varsayılan video konferans sağlayıcınız olarak seçmenize olanak sağlayan yeni bir yönetici konsolu ayarı kullanıma sunulacak.

“Google Meet’i varsayılan video konferans sağlayıcısı yap” ayarı (Uygulamalar > G Suite > Takvim > Paylaşım Ayarları > Video konferans altında) artık kullanıcılara ek BT maliyetlerine neden olabilecek diğer konferans çözümleri yerine Google Meet konferansları oluşturmayı hatırlatma olanağı sunuyor.

Bu durum, işletmeniz için ne anlama geliyor?

Yeni ayar tüm kuruluşlar için varsayılan olarak devrede olacak, ancak ayar sadece, hem Google Meet hem de başka konferans eklentilerini yüklemiş olan kullanıcıların deneyimini etkileyecek.

Ayar AÇIK olduğunda, hem Google Meet hem de başka konferans eklentileri yüklemiş olan kullanıcılar:

  • Google Takvim’de etkinlik oluştururken video konferans eklemeye yarayan bölümlere ayrılmış bir düğme görecek
  • “Google Meet video konferans görüşmesi ekle” düğmesini bir kez tıklayarak Google Meet’i ekleyebilecek
  • Diğer video konferans sağlayıcıları açılır menüden eklenebilecek

 

Yalnızca “Otomatik olarak video konferans ekle” ayarı etkin olduğunda Google Meet konferanslarını etkinliklere otomatik olarak ekleyebilecek. Bundan önce yalnızca en son kullanılan konferans sağlayıcısı otomatik olarak ekleniyordu.

Ayar KAPALI olduğunda, kullanıcılar mevcut tüm sağlayıcılar arasından seçim yapabilecekleri bir açılır menü görecek.

Ne yapmanız gerekiyor?

Bu değişiklikler sizin için uygunsa herhangi bir işlem yapmanıza gerek yoktur.
Kuruluşunuz, “Otomatik olarak video konferans ekle” özelliğini kullanıyorsa ve en son konferans sağlayıcısının eklenmesini sağlayan şu anki davranışı görmeye devam etmek istiyorsanız Google Meet’i varsayılan sağlayıcı yapan ayarın işaretini kaldırmanız yeterlidir.
Kullanıcıların, bölümlü düğme yerine şu an video konferans eklemek için kullanılan “Video konferans ekle” düğmesini görmeye devam etmesini tercih ediyorsanız Google Meet’i varsayılan sağlayıcı yapan ayarın işaretini kaldırın.

Google Meet’i varsayılan sağlayıcı yapan ayarın seçimini kaldırmak için

  • Uygulamalar > G Suite > Takvim’e gidin
  • Paylaşım Ayarları > Video konferans’a gidin

Video konferans görüşmelerinde varsayılan olarak kullanılacak bir eklenti eklemek için

  • Apps > G Suite > Google Meet’te, Meet’i herkesi için açın (veya kapatın)
  • Tercih ettiğiniz eklentiyi Google Workspace Marketplace üzerinden, alan genelinde yükleyin
  • Apps > G Suite > Takvim > Paylaşım Ayarları > Video konferans altında, Etkinliklere otomatik olarak video konferans ekle ayarını etkinleştirin.

Google, bu güncelleme ile, Google Workspace lisansınız dahilinde sunulan Google Meet’in kuruluşunuzda kullanımını teşvik edecek, daha iyi araçlar sunmak istiyor.

Metro Türkiye çalışanları, şirketin desteğiyle küçük işletmelerden toplamda 750 bin TL’lik alışveriş yaptı

Dünyanın önde gelen uluslararası perakende şirketlerinden Metro, Türkiye dâhil faaliyet gösterdiği ülkelerde Kendi İşim Günü’nü 5. kez kutladı. Her yıl Ekim ayının ikinci salı günü, dünyanın farklı yerlerindeki işletme sahipleriyle birlikte Kendi İşim Günü’nü kutlayan Metro çalışanları, bu yılki kutlamalarda işletmeleri ziyaret ederek yaptıkları alışverişler ile bu zorlu dönemde onların yanında yer aldı.

Metro Türkiye, bu yıl Kovid-19 salgını nedeniyle normalleşme sürecinde faaliyetlerine yeniden başlayan işletmelere sağladığı desteklere Kendi İşim Günü’nde de devam etti. Metro Türkiye, 21 şehirde 37 mağazasında görev alan çalışanlarıyla işletmelere destek olmak üzere bir inisiyatife imza attı. Bu kapsamda, 13 Ekim’e özel her çalışana, sık ziyaret ettikleri yeme-içme işletmeleri, bakkallar, kuaförler gibi küçük işletmelerden alışveriş yapmaları için maddi kaynak sağladı. Metro Türkiye’nin 4200 çalışanı küçük işletmelerde şirketin ayırdığı 750,000 TL’yi aşan harcama yaparak yerli ekonomiye destek oldu. Dünya genelinde ise 90 bin aşkın Metro çalışanı işletmelerden 2 milyon euroluk alışveriş yaptı.

“Küçük işletmelerin yanında olmaya devam edeceğiz”

Metro Türkiye’nin Kendi İşim Günü’nde çalışanlarıyla hayata geçirdiği destek hakkında açıklamada bulunan Metro Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Sinem Türüng: “Metro Türkiye olarak işletme sahipleriyle güçlü bağlar kurmaya, her gün onların başarısına katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Kendi işinin sahibi işletmecileri desteklemek, küçük işletmelerin bilinirliğini artırmak ve bu işletmelerin ekonomideki yerinin önemi konusunda farkındalık yaratmak için çalışmalar yapıyoruz. Her zaman olduğu gibi Kovid-19 döneminde de bu işletmelerin yanında yer alarak onlara destek olduk. Pandemi döneminde Küçük İşletmem İçin projemizle yeme-içme sektöründeki 1.500 küçük işletmeye 8 milyon TL’lik ürün ve hizmet yardımı sağlamıştık. Kendi İşim Günü’nde de işletmelere verdiğimiz desteğin kapsamını genişleterek kuaförler, bakkallar gibi pandemide faaliyetlerini durduran ya da azaltan işletmelerin de yanında olmayı amaçladık. Böylece Türkiye’nin dört bir yanındaki küçük işletmelere 750 bin TL’den fazla maddi destek sağlamış olduk. Çalışanlarımızla birlikte bu zorlu süreçte farklı sektörlerden işletmelerin de yanında olmaktan mutluluk duyuyoruz. 30 yıldır olduğu gibi bundan sonraki süreçte de küçük işletmelerin yanında olmaya devam edeceğiz.” dedi.