Ana Sayfa Blog Sayfa 653

Yerli girişim Fazla Gıda, bugüne kadar 16 bin ton gıdayı kurtardı ve 53 bin ton karbon salımını önledi

Dünyada her yıl 1.3 trilyon dolar değerinde gıda çöpe atılıyor. Türkiye’de ise bu rakam yıllık yaklaşık 300 milyar TL. Tüm dünyada 1.9 milyar insan sağlıklı besine ulaşamazken, yaklaşık 800 milyon kişi açlıkla mücadele ediyor.

Gıda tedarik zincirinde oluşan gıda atığının 2030 yılına kadar yüzde 50 azaltılması için teknoloji tabanlı çözümler oluşturmak amacıyla kurulan sosyal girişim Fazla Gıda, bugüne kadar 16 bin ton gıdayı kurtardı ve 53 bin ton karbon salımını önledi.

Gıda Kurtarma Derneği (GKTD) aracılığıyla ulaştığı toplam ihtiyaç sahibi sayısı yaklaşık 1 milyon 100 bin olan Fazla Gıda, 2021’de yaptığı yeni partnerlikler ve gıda bankası altyapı geliştirme çalışmaları ile bu rakamı 1 milyon 800 bine çıkarmayı planlıyor.

“2021 yılında 100 iş ortağımızla büyümeyi hedefliyoruz”

Türkiye’deki yıllık 300 milyar TL’lik gıda atığının sadece finansal değil, çevresel ve aynı zamanda sosyal bir kayıp olduğunu söyleyen Fazla Gıda Kurucu Ortağı Olcay Silahlı; “Fazla Gıda olarak bugüne kadar toplam dokunduğumuz gıda değeri yaklaşık 200 milyon TL. Toplam 30 milyon öğün kurtardık. Gıda Geri Kazanım Hiyerarşisini uygulayarak mevcut 41 iş ortağımız ile değer katmaya devam ediyoruz, 2021 yılında 100 iş ortağımızla büyümeyi hedefliyoruz. Günlük bazda 36 şehirde gıda kurtarma faaliyetlerini koordine ediyoruz ancak 81 ilde operasyon kabiliyetimiz var. 2021 yılında yeni çözümler ve değer önerileri ile gıda tedarik zincirinin farklı paydaşlarına da hizmet vermeye başlayacağız” dedi.

Enerjisa tarafından geliştirilen Mobil SCADA merkezi, olağan dışı durumda elektrik dağıtım şebekesini uzaktan yönetecek

Enerjisa Dağıtım Şirketleri, yürüttüğü Ar-Ge çalışmaları kapsamında, elektrik şebekesinin kontrolünü sağlayan Merkezi Uzaktan Kontrol ve Veri İzleme (SCADA) sistemini olağan üstü durumlara karşı mobil hale getirdi.

“Mobil SCADA Acil Komuta ve Kontrol Merkezi” ihtiyaç durumunda acilen şirketin yerleşik SCADA merkezlerinin yerine devreye girecek ve Enerjisa’dan hizmet alan 21 milyonu aşkın kullanıcıya kesintisiz elektrik sağlamak için şebeke kontrolüne erişebilecek.

Dünyada ilk kez Enerjisa Dağıtım Şirketleri tarafından tasarlanarak kullanıma alınan ve benzer stratejik altyapı hizmet sağlayıcılarına örnek oluşturacak merkez, yerleşik SCADA sistemlerine erişimin engellenebileceği deprem, sel, fırtına gibi doğal afetler, salgınlar, kimyasal, nükleer saldırılar veya terör saldırıları gibi durumlara karşı geliştirildi.

Özel bir otobüse yerleştirilen ve odalar arası geçişlerin parmak izi okuyucu ile yapıldığı sistem konumlandırıldığı yerden, Enerjisa Dağıtım Şirketleri; Başkent Elektrik Dağıtım AŞ (Başkent EDAŞ), İstanbul Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım AŞ (AYEDAŞ) ve Toroslar Elektrik Dağıtım AŞ’nin (Toroslar EDAŞ) elektrik şebekesinin biri veya hepsine erişerek kontrolü sağlayabiliyor.

Merkezde dokunmatik kontrol panelleriyle donatılmış yönetici ve operatör odaları, güvenlik kameralarının yanı sıra, sistemin ihtiyaç duyduğu enerjinin üretilmesi için güneş enerjisi panelleri ile alternatif enerji için jeneratör bulunuyor. Bütünleşik cihazları soğutan ve güvenli havalandırma sağlayan klimaların kullanıldığı merkezde uzun süreli görevlerde personel için tuvalet, dinlenme bölümü ve mutfak yer alıyor.

Kritik altyapı güvenliği ve kesintisiz enerji için çalışıyoruz

Enerjisa Enerji CEO’su Murat Pınar merkeze ilişkin değerlendirmesinde, sistemin ana hedefinin afet zamanlarında yaşanabilecek teknolojik körlüğü, henüz meydana gelmeden bertaraf etmek olarak belirlendiğini kaydetti.

Kritik altyapı güvenliğinin sağlanması konusunda Enerjisa bünyesinde yoğun Ar-Ge çalışmalarının yürütüldüğünü belirten Pınar, şu ifadeleri kullandı: “Afet dönemlerinde sürdürülebilir enerji arzının sağlık, telekomünikasyon, ulaşım, güvenlik gibi kritik altyapı sistemleri için ne kadar yaşamsal olduğunu içinden geçtiğimiz dönemde bir kere daha gördük. Bu anlamda, elektrik dağıtım işinin en önemli operasyonlarından olan komuta ve kontrol görevinin lokasyondan bağımsız Mobil SCADA ile uzaktan icra edilebilmesi altyapı sistemleri için devrim niteliğinde.”

“Günümüzde enerji güvenliğine yönelik risklerin evrildiğini ve çeşitlendiğini görüyoruz. Tehlikenin nereden geleceğini bilemesek de, geldiğinde ne yapacağımızı bilmeliyiz. Bu anlayış çerçevesinde, dünyada ilk kez Enerjisa Dağıtım Şirketleri olarak geliştirdiğimiz ve devreye aldığımız Mobil SCADA Acil Kontrol Merkezi ile tüm müşterilerimize kesintisiz enerji sağlamak için çalışıyoruz.”

Türkiye’de 3 ayrı bölgede elektrik dağıtımından sorumlu Enerjisa, İstanbul Anadolu Yakası, Ankara, Bartın, Çankırı, Karabük, Kastamonu, Kırıkkale, Zonguldak, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Mersin, Kilis ve Hatay’da çalışmalarını sürdürüyor.

Blockchain tabanlı sosyal girişim Uçurtma Projesi, öğrencilere adil ve şeffaf bir platformda burs imkanı sunuyor

Öğrencilerin, hayallerini gerçekleştirebilmeleri için gereken finansal desteği bulmalarına destek olma amacıyla 2018’de hayata geçirilen Uçurtma Projesi, blokzinciri tabanlı teknolojiler sayesinde öğrencileri ve destekçileri denetlenebilir, adil ve şeffaf bir platformda bir araya getiriyor.

Blokzinciri sayesinde işlemler hem öğrenciler hem de destekçileri için hızlı, güvenli ve şeffaf

Blokzinciri tabanlı proje kapsamında öğrenciler, Ethereum ağı üzerinde geliştirilen akıllı sözleşmeler aracılığıyla, ağ üzerine tanımlı kripto paralarla kendilerine maddi destek toplayabiliyor. İşlemler öğrencilere ait dijital cüzdanlardaki eliptik eğri yöntemiyle şifreleniyor ve dijital imza ile gerçekleşiyor.

Öğrenciler, topladıkları destekleri kendi banka hesaplarına hem hızlı hem de ek bir ücret ödemeden yatırabiliyor. Bu sayede öğrenciler aldıkları destekler üzerinde doğrudan kontrol sahibi olurken, destekçileri de platform üzerinden destekledikleri öğrencilerin başarı durumunu şeffaf bir platform üzerinden takip edebiliyor.

Kurumsal burs desteği ile firmalar öğrencilerin hayallerine ortak olacak

Uçurtma Projesi’nin burs desteği sunmak isteyen birey ve kurumlarla öğrenciler arasında şeffaf bir ilişki kurmayı hedeflediğinin altını çizen Uçurtma Projesi Kurucusu Mert Susur, konuyla ilgili şu açıklamayı yapıyor: “Web sitemiz üzerinden öğrencilere yapılan tüm bağışları ve ödemeleri şeffaf bir şekilde gösteriyoruz. Öğrencilerin başarılarını da yine aynı tabloya yansıtıyoruz. Kullanıma yeni açtığımız özelliğimiz sayesinde kurumlar tüm Uçurtma öğrencilerine destek olup hayallerine ortak olabilecekler. Buradan toplanan tüm gelirler merkezi bir organın kontrolünde olmayan akıllı sözleşmeler tarafından tüm öğrencilere ihtiyaçlarıyla orantılı bir şekilde otomatik olarak dağıtılacak. Sayfamızdaki ‘işlem geçmişi’ özelliği sayesinde destekçiler hangi öğrencinin hesabına ne kadar ulaştığını şeffaf ve açık bir şekilde görebilecekler. Tüm kurumları otonom ve şeffaf bir destek sürecine ortak olarak uçurtmalara rüzgar olmaya davet ediyoruz.”

20 öğrencinin hayallerine aylık 1.000 TL’lik burs desteği hedefleniyor

Uçurtma Projesi’nde 20 öğrencinin toplamda 240 bin TL burs desteği beklediğini vurgulayan Mert Susur, “Proje kapsamında hedeflenen burs miktarının yüzde 20’sinden fazlası halihazırda toplanmış bulunuyor. Kurumsal destekler ile birlikte bu rakamı tamamlamak ve 20 öğrenciye bir yıl boyunca aylık 1000 TL burs desteği sağlamaya aracılık etmek istiyoruz. Bireysel ve kurumsal olarak öğrencilerimizi desteklemek isteyen tüm iyilikseverleri destek.ucurtmaprojesi.com adresine bekliyoruz” açıklamasını yapıyor.

Discovery, yeni dijital yayın platformu discovery+’ı duyurdu

Discovery, discovery+ isimli gerçeğe dayalı içerikler sunan ücretli dijital yayın platformunu tanıttı. Bu yeni servis, Amerika’da 4 Ocak 2021 tarihinde Verizon ortaklığıyla izleyicilere sunulacak. Platform ilk aşamada, Hindistan, Birleşik Krallık ve İrlanda ile başlayarak 25 ülkede kullanıcıların hizmetine sunulacak.

Geniş içerik yelpazesi

discovery+, en geniş içerik portföyüne sahip yeni dijital yayın platformu olacak. Platform, yaşam tarzı, ilişkiler, ev, emlak, yemek, suç, paranormal olaylar, macera, doğa tarihi, bilim, teknoloji ve çevre gibi Discovery kanallarının liderliği elinde bulundurduğu türlerde sınırsız sayıda arşiv programın yanı sıra sadece discovery+’a özel, çok sayıda yeni, kaliteli orijinal seri ve belgeseli izleyicilerin beğenisine sunacak.

discovery+, Discovery medya grubuna ait; HGTV, Food Network, TLC, ID, OWN, Travel Channel, Discovery Channel ve Animal Planet gibi sevilen kanallarda yayınlanan 2.500’den fazla yapıma ait, 55.000 küsur bölümü tek bir platformda toplayacak. ABD’deki izleyicilerin aynı zamanda Chip ile Joanna Gaines, Will Packer ile Kevin Hart, Duff Goldman, Amy Schumer, David Schwimmer, Sir David Attenborough, Bobby Flay ile Giada De Laurentiis, Joe Kenda ve Mike Rowe gibi sevilen ekran yüzlerinin yeni yapımlarına da erişimi olacak.

discovery+, abonelerine BBC’nin Planet Earth ve Blue Planet gibi çığır açan belgesellerinin yanı sıra The Dodo’ya ait özgün içeriklerin de bulunduğu doğa ve çevreyi konu alan kapsamlı program seçkisi de sunacak. Bu içeriklere ek olarak tarihte ilk defa A&E, History ve Lifetime kanallarına ait en iyi programları, Discovery kanallarının içerikleriyle bir araya getirecek.

Discovery, Inc.’in Başkanı ve CEO’su David Zaslav “İki senedir yeni platformumuz discovery+ için çalışıyorduk. Platformumuzun lansmanını dünya çapında başarı yakalamış markaları, sevilen ekran yüzleri ve 50 yeni içeriğin de bulunduğu bugüne kadarki en büyük özgün içerik arşiviyle yapıyoruz. Yeni içerik sayısı her hafta artacak. discovery+ ile gerçek dünyayı konu alan en kapsamlı yayın platformunu kurmuş olduk. İçeriklerimizi izleyicilerimize sunmak için Verizon ile kurduğumuz ortaklıktan dolayı çok heyecanlıyız.” dedi.

discovery+’ın dünya lansmanı

Discovery, Dünya lansmanında zengin yerel içerik arşivini ve canlı spor yayınlarını da yeni dijital platformuna katarak ilk etapta; İskandinav ülkeleri, İtalya, Hollanda ve İspanya olmak üzere 25’ten fazla ülkede yayına başlayacak. 2021 yılında da Latin Amerika pazarına girecek olan discovery+, geçtiğimiz ay Discovery ve Sky ortaklığında Birleşik Krallık’ta yayına başladı.

discovery+ Avrupa’da, Eurosport tarafından yayınlanan tenis Grand Slam’leri ve bisiklet turlarının yanı sıra motor sporları, futbol ve kış sporları gibi farklı spor dallarından müsabakaları canlı yayınlayacak. 2021 yazında Tokyo’da düzenlenmesi planlanan Olimpiyat Oyunları’ndaki tüm müsabakalar da discovery+’tan takip edilebilecek.

Discovery International’ın Başkanı ve CEO’su JB Perrette: “Yıllardır dünyanın dört bir yanındaki izleyicileri, sevdikleri yerel sesler ve hikayeler ile bir araya getiren Discovery faaliyet gösterdiği her yerde ilham kaynağı olup, keyifli bir deneyim sunarak sadık bir izleyici kitlesine sahip oldu. Global ile yereli buluşturarak izleyicilerimize yenilikler sunmaya devam edeceğiz.” dedi.

Zomato, online yemek sipariş hizmetini aktif hale getirdi

Pandemi nedeniyle yeniden sıkı tedbirlere geçildiği dönemde hem müşterilere hizmet etmek hem sektörü desteklemek için sahaya çıkan Zomato, online yemek siparişini aktif hale getirdi.

“Daha fazla insan için daha iyi yemek’’ söylemiyle 25 ülkede kullanılan yeme-içme platformu zomato’nun online yemek sipariş hizmeti artık İstanbul’da da faaliyette. Daha önce, İstanbul’da dışarıda yemek yeme hizmetine odaklanan zomato uygulamasıyla binlerce restoran arasından yemek siparişi verilebiliyor.

Anında sipariş ver

zomato Türkiye Ülke Müdürü Cankut Aydın, dünyayı etkisi altına alan salgın döneminde büyük bir özveriyle çalıştıklarını belirterek “zomato olarak Online Yemek Sipariş sistemini İstanbul’da hayata geçirdik. Farklı ülkelerde ve şehirlerde sürdürdüğümüz bu büyük ve önemli operasyonu dünyanın en büyük şehirlerinden birinde uygulamaya başladık, çok heyecanlıyız. Online yemek siparişi hizmetine geçişimize özellikle böyle bir dönemde başlamak bizler için çok değerli. Hepimiz biliyoruz ki yeme-içme sektörü bu süreçten doğrudan etkilendi. Şu anda da restoranların eve servis koşuluyla çalıştığı bir süreçteyiz. Bu dönemde hem İstanbul’a hizmet etmek, hem de sektörümüzü birlikte ayağa kaldırmak için tüm gücümüzle sahadayız. Bugüne kadar gerek komisyon oranlarıyla, gerekse zomato’nun karşıladığı indirimlerle hem restoranlara katkı sağlamaya, hem de yemek siparişi veren müşterilerimize zomato avantajlarını sunmaya devam edeceğiz” dedi.

En iyi yemekler, indirimler ve kullanıcı yorumları

Aydın, kullanıcıların zomato uygulamasıyla sipariş vermek istedikleri restoranlar ve yiyecekler hakkında servis kalitesinden kullanıcı yorumlarına, mekân görüntülerinden siparişin hangi aşamada olduğuna kadar bilgi sahibi olabildiklerini kaydetti. Aydın, sözlerine şöyle devam etti:

“Eve sipariş vermek istedikleri anda restoranın ve en önemlisi yiyeceklerin puanını görüntüleyebilen müşterilerimiz, çok avantajlı fiyatlarla en iyi yemeklerin siparişlerini kolayca verebiliyorlar. zomato olarak amacımız, müşterilerimizin İstanbul’un en iyi lezzetlerine en ekonomik şekilde ulaşması. Bu doğrultuda kampanyalarımızı sürdürerek en verimli şekilde sunmaya devam edeceğiz.” dedi.

Scoutium, futbol odaklı teknoloji geliştiren girişimlerin olduğu Football Tech Report 2020’deki tek yerli girişim oldu

Dünya genelinde spor teknolojisi konusundaki startup’ların, yatırımcıların ve sporun her alanındaki yöneticilerin takip ettiği veri şirketi SportsTechX, ilk kez hazırladığı Football Tech Report 2020‘yi yayımladı.

Dijital futbol gözlemciliği platformu yapan yerli girişim Scoutium, dünya genelinde futbol için teknoloji geliştiren start up’ların sıralandığı raporda, 2020 yılında futbol teknolojisi konusunda en çok fonlama alan ilk 10 şirket arasında yer aldı.

2020 yılında aldığı 2 milyon dolarlık fonlama ile Football Tech Report 2020’de 6’ıncı sırada yer alan Scoutium, listeye Türkiye’den giren tek Türk girişimi olarak yer aldı.

Türkiye ve dünyada ilk olan bir iş modelini yerli bir girişimle hayata geçirdiklerini ve geride bırakılan 3 yıllık dönemde büyük bir yol katettiklerine dikkat çeken Scoutium CEO’su Efe Aydın, “Global bir marka olma hedefiyle çıktığımız bu yolda dünyada ilk kez gerçekleştirilen Football Tech Report 2020’de yer alan tek Türk girişim olmanın gururunu ve mutluluğunu yaşıyoruz. Genç ve iyi bir ekibimiz var. Futbolculara, kulüplere ve futbolseverlere katkıda bulunmak için çok çalışıyoruz. Bu vesileyle bize güvenen ve destek veren herkese bir kez daha çok teşekkür ediyoruz” dedi.

Son 6 ayda kurulan YouTuber şahıs şirketinde yüzde 100 oranında artış yaşandı

Şirket kurmadan dijital platformlarda ürettikleri içeriklerle gelir elde eden bazı sosyal medya fenomenleri kesilen vergi cezalarıyla yeniden gündeme gelirken, elde edilen her gelirin reklam geliri olarak ticari sınıfa girmesiyle ortaya çıkan vergi yükümlülüğü birçok YouTuber ve sosyal medya fenomenini şahıs şirketi kurmaya yöneltti.

İlgili kanunu takiben haziran ayından bu yana 6 ayda kurulan YouTuber şahıs şirketinde yüzde 100 oranında artış yaşandığını söyleyen, online şahıs şirketi kurma platformu Mükellef’in Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Okan Şafak, “YouTuberlar’ın gelirlerinin bir alt limiti bulunmuyor. Bu yüzden şirket kurulumu yapmak zorundalar” dedi.

“Şirket kurmadan önce elde edilen gelirlere de dikkat edilmeli”

İçinden geçtiğimiz pandemi sürecinde evde kaldıkça sosyal medya ve paylaşım sitelerinde daha fazla vakit geçirildiğini ve bu nedenle sosyal medya için daha fazla içerik üretildiğini belirten Mükellef Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Okan Şafak, üretilen bu içeriklerin aynı zamanda gelir anlamına geldiğinin de altını çizdi. Şafak, “Her gelir sahibi vatandaş gibi YouTuber’lar da gelirlerini faturalandırmalı ve bunun için de şirket kurmalıdır. Eğer 29 yaş altındaysanız genç girişimci teşvikinden faydalanabilir ve 3 yıl boyunca Gelir Vergisi’nden muaf olabilirsiniz” dedi.

Şirket sahibinin takipsizliği vergi cezasına yol açıyor

YouTuberlar, elde ettikleri gelirleri beyan etmemeleri durumunda ticari usulsüzlükten muafiyet hakkını kaybederek yüksek vergi borçlarına maruz kalıyor. Mükellef’in Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Okan Şafak, “Bu süreçte yaşanan en büyük sorun vergi kanunu hakkında yetersiz ve yanlış bilgiye sahip olunmasından kaynaklanıyor. Mükellef olarak bu süreçte YouTuber’lara şahıs şirketini kurduktan sonra vergiye konu olan tüm belgelerin ve finansal işlemlerin takibi süreçlerinde yardımcı oluyoruz. Sadece YouTuber’lar değil platformumuz aracılığıyla şahıs şirketi kuranlar vergi süreçlerini düzenli olarak takip edebiliyor ve kanunlarda yaşanılan değişiklikler hakkında bilgi sahibi olabiliyorlar. Evden çıkmadan, notere gitmeden, online olarak 10 dakika gibi kısa bir sürede şirket sahibi olunabiliyor. Pandemi sebebiyle evde kaldığımız günlerde platformumuza olan ilgiden memnunuz. Mükellef verilerine göre kasım ayında onlinedan şirket kurma sayısı yaz aylarına göre iki katına çıkarken, aylık olarak şirket kurma sayısı da yüzde 30 artış gösterdi” şeklinde konuştu.

Türkiye’de 3 milyondan fazla üyesi olan Netflix, yatırımları kapsamında İstanbul’da ofis açacağını duyurdu

Netflix, Türkiye’deki yatırımlarını arttırmaya devam ediyor. Kısa süre önce Türkiye’de 10 yeni orijinal yapıma imza atacağını duyuran Netflix, önemli bir adım daha atarak İstanbul’da bir ofis açma kararı aldığını açıkladı. Netflix’in Türkiye ekibine ev sahipliği yapması planlanan ofis, 2021 yılının ikinci yarısında kapılarını açacak ve yeni istihdam olanaklarını beraberinde getirecek.

Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy şunları söyledi: “Özellikle son on beş yılda büyük gelişim yaşayan sinema ve dizi sektörümüz, ekonomik büyüklüğünün yanı sıra tanıtım ve kültür diplomasisinin önemli araçlarından birisi haline gelmiştir. Bu anlamda Netflix gibi global bir şirketin ülkemizde ofis açma kararını memnuniyetle karşılıyorum. Türkiye’de üretilen dizi ve filmlerin 190 ülkede izlenebilir olmasının sektörümüzü uluslararası alanda daha görünür kılacağını ve film turizminin geliştirilmesine katkı sağlayacağını düşünmekteyim.”

Netflix’in Kurucusu ve eş CEO’su Reed Hastings şunları söyledi: “Türkiye, zengin kültürü ve köklü hikaye anlatma geleneği ile bizim için çok değerli bir ülke. Bu nedenle muhteşem bir şehir olan İstanbul’da ofis açacak olmak bizi gururlandırıyor. Türkiye’ye yönelik bağlılığımızı net bir şekilde ortaya koyan bu karar, dünyanın dört bir yanında keyifle izlenecek daha fazla Türk yapımı üretmemize katkı sağlayacak. Türkiye’deki 3 milyonu aşkın üyemize ve tüm paydaşlarımıza destekleri için teşekkür ederiz.”

Netflix Türkiye Orijinal İçerik Direktörü Pelin Diştaş ise şöyle konuştu: “Türkiye’nin etkileyici hikayelerini anlatma heyecanımız, gelecek yatırımlarımız için bize güç veriyor. Bu yolda, İstanbul ofisimizin açılacak olması ile birlikte, kreatif ekiplerimiz ve paydaşlarımızla olan yakın çalışmalarımızın daha da verimli bir şekilde süreceğine inanıyoruz. Ülkemizin özgün hikayelerini, 195 milyon Netflix üyesine sunmaya devam edeceğiz.”

Netflix, bir süre önce dünyanın dört bir yanındaki üyelerinin Türkiye’de üretilen yapımlara daha hızlı bir şekilde ulaşmasını sağlayan ‘Made in Turkey’ içerik koleksiyonunu kullanıma sunmuştu. Özel bir adres (netflix.com/MadeInTurkey) aracılığıyla dünyanın her noktasından erişilebilen bu koleksiyonda, Türkiye’de üretilen orijinal ve lisanslı yapımlar 30’un üzerinde farklı dildeki altyazı ve dublaj seçenekleriyle birlikte izlenebiliyor.

Netflix’in sunduğu orijinal ve lisanslı Türk yapımlarını en çok izleyen 20 ülke içerisinde (alfabetik sırayla) ABD, Arjantin, Avustralya, Birleşik Krallık, Brezilya, Fransa, Hindistan, İspanya, İtalya, Kanada, Kolombiya, Meksika, Polonya, Suudi Arabistan ve Şili gibi dünyanın pek çok farklı noktası yer alıyor.

Yerli girişim Pisano, QNBEYOND Ventures’tan 500 bin dolar yatırım aldı

Deneyim yönetimi teknolojileri alanında Avrupa, Ortadoğu ve Asya-Pasifik’te 30’u aşkın ülkede hizmet sağlayan yerli girişim Pisano‘nun, geçtiğimiz Temmuz ayında Elevator Ventures ile gerçekleştirdiği 2.5 milyon dolarlık yatırım turuna QNBEYOND Ventures da 500 bin dolar ile ortak yatırımcı olarak dahil oldu.

Yatırımla beraber QNBEYOND Ventures’dan Derya Düner, Pisano yönetim kuruluna katılacak. Pisano, Derya Düner’in geçmişteki Enpara.com müşteri deneyimi direktörlüğü gibi tecrübelerinden ve finansal teknolojiler (Fintech) alanındaki zengin içgörülerinden yararlanmayı hedefliyor. Pisano, Emir Bostan ve Özkan Aykut Demir tarafından 2016 yılında kuruldu.

Kuruculardan Aykut: “Pisano bugün İngiltere merkezli uluslararası bir şirket olsa da, Pisano bundan beş yıl önce, bu bölgede, Türkiye’de doğdu. Buraya olan bağlılığımızı göstermek müşterilerimiz, çalışanlarımız, geçmiş yatırımcılarımız adına çok önemli. Bu bölgenin ileri gelen bankalarından olan QNB Finansbank’ı Pisano’nun büyüme hikayesine dahil etmemiz, bu bölgeye yatırım yapmaya devam edeceğimizin, bu bölgedeki olağanüstü yeteneği ve potansiyeli daha da ileriye götüreceğimizin bir taahhütü. Ayrıca, Vestel ve RBI’dan sonra bir müşterimizin daha yatırımcı olarak bize katılması, müşterilerimizde yarattığımız değerin en önemli göstergelerinden. Derya’nın da katılımıyla bu başarıyı daha da ileri götürüp, dünyada Deneyim Yönetimi alanındaki en başarılı teknoloji çözümlerini üreteceğiz.” dedi.

Pisano Kurucuları

Pisano’nun deneyim yönetimi ürünleri RBI, Türkiye İş Bankası, QNB Finansbank, AXA, Vestel and Landmark Group gibi şirketlerin deneyim boşluğunu doldurarak müşterilerine ve çalışanlarına yakınlaşmasını sağlıyor. Saha çalışanlarından yönetim kuruluna kadar şirketlerin her kademesinde müşteri odaklı kültürün yayılmasına ortam oluşturarak şirketlerin daha mutlu müşterilere, daha aktif çalışanlara ve daha karlı operasyonlara sahip olmasına yardımcı oluyor.

“Pisano’ya baktığımızda müthiş profesyonel, azimli ve vizyonu çok geniş bir ekip görüyoruz. Bugüne kadar başardıkları ile globalde zaten önemli bir potansiyelleri olduklarını gösterdiler.” sözlerini ekleyen QNBEYOND Ventures Yönetici Ortağı Derya Düner “Şimdi de QNB Finansbank ve grubumuzun desteğiyle Pisano’nun büyük hedeflerine birlikte koşuyor olmaktan dolayı çok heyecanlıyız” dedi.

Müslüman bireylerin asistan uygulaması Muslim Assistant, Teknasyon’dan yatırım aldı

Teknasyon, Türkiye’deki girişimlere verdiği desteği, İzmir’den çıkan ve globale açılma yolunda emin adımlarla ilerleyen Muslim Assistant uygulamasına da yatırım yaparak genişletmeye devam ediyor.

Hâlihazırda dünyanın birçok farklı ülkesindeki milyonlarca kişi tarafından kullanılan Muslim Assistant; iOS ve Android işletim sistemlerinde Türkçe, İngilizce, Arapça ve Rusça başta olmak üzere tam 20 ayrı dil seçeneği sunuyor. Müslümanların günlük yaşantısına yardımcı olmayı amaçlayan mobil uygulama, namaz vakitleri, Kur’an-ı Kerim, hatırlatmalar ve kıble yönü bulma gibi kullanıcılarının günlük yaşamda ihtiyaç duydukları 15’ten fazla özelliğe sahip.

Kurucusu Caner Bayraktar ve ekibinin hedefi ise, sürekli olarak kullanıcılarının kullanım ve davranışlarını analiz ederek Muslim Assistant’ı içerik ve özellik olarak her geçen gün daha da zenginleştirmek, belli başlı özellikler ile sınırlı kalmadan günlük ibadette ihtiyaç duyulabilecek her türlü konuya dokunarak alanında ilk sırada gelen uygulama yapmak.

Gerçekleştirdikleri yatırımı değerlendiren Teknasyon CIO’su Onur Kurugöl, “İnsanların günlük hayatının bir parçası olabilen ve global çapta büyümek isteyen mobil girişimler bizim öncelikli yatırım hedefimiz. Bu tip girişimlere aynı yollardan geçmiş deneyimli ekibimiz ve yüksek standartlardaki teknik altyapımız ile bir yatırımcıdan öte sırtını yaslayabileceği bir akıllı ortak oluyoruz. Muslim Assistant; hâlihazırda kendini uluslararası olarak kanıtlamış bir mobil uygulama, Teknasyon’un desteğini de arkalarına alarak çok daha büyük başarılara imza atacaklarına inanıyorum” dedi.