Ana Sayfa Blog Sayfa 632

Vodafone’un girişimciler için hayata geçirdiği ReWorld’de kuluçka sürecine seçilen 4 takım belli oldu

“Amaç odaklı bir şirket olma” hedefiyle faaliyetlerini sürdüren Vodafone’un, imeceLAB ve S360 yürütücülüğünde hayata geçirdiği açık inovasyon programı ReWorld’de ön kuluçka süreci tamamlandı.

Toplam 4 ülke, 10 şehir ve 19 üniversiteden 15 takım halinde 46 kişinin katıldığı ön kuluçka sürecinde takımlar, “E-atık sorununa nasıl kapsayıcı, sistematik ve döngüsel çözümler üretiriz?” sorusuna yönelik yenilikçi, teknolojik ve sürdürülebilir çözüm önerileri geliştirmek için çalıştı. Sistemsel düşünce, tasarım odaklı düşünce, döngüsellik, 5G ve IoT (Nesnelerin İnterneti), sosyal etki, gelir modeli gibi konularda eğitimlere katılan takımlar, toplam 33 saat süren 14 ayrı etkinlikte buluştu. Ön kuluçka döneminde 64 mentorla 132 görüşme gerçekleştirerek 75 saatlik danışmanlık alan takımlar, süreç boyunca yaptıkları anketlerle 2.746 kişiye ulaştı. ReWorld programı, seçici kurul ön kuluçka finaliyle belirlenen ve kuluçkaya katılmaya hak kazanan 4 takımla devam edecek.

Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel:

“Vodafone olarak, operasyonlarımızdan kaynaklı çevresel etkimizi yarıya indirme hedefiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu kapsamda, özellikle elektronik atıklar konusuna büyük önem veriyoruz. ReWorld programıyla, e-atık konusunda çok paydaşlı bir çözüm ortamı oluşturmak istiyoruz. Programımıza katılan gençler, yenilikçi yöntemlerle yetkinliklerini geliştirirken, e-atık sorununa çözüm aradıkları bir süreçten geçiyorlar. Programımızda başvuru, ön eleme ve ön kuluçka aşamalarını geride bıraktık. Ön kuluçka boyunca gençlerimiz ve mentorlarımız bir araya gelerek son derece verimli toplantılar gerçekleştirdiler. Sırada kuluçka sürecimiz var. ReWorld kapsamında gençlerin fikirlerini geliştirmek için destek mahiyetinde tohum yatırımı sağlamayı da hedefliyoruz. Gençlerin katılımıyla oluşan kolektif etkiye ve birlikte çözüm aramanın gücüne inanıyoruz. Vodafone olarak, e-atık yönetimini öncelikli konularımız arasında konumlandırmaya devam edeceğiz.”

6 haftalık kuluçka süreci başlıyor

ReWorld kuluçka sürecine katılmaya hak kazanan takımlar E-Cycle, E-Puan, Köstebek: Akıllı E-Atık Toplama Kutusu ve Not-a-Waste olarak açıklandı. Bu takımlar, kuluçka sürecinde Gooinn ekibinin desteğiyle girişimcilik ve iş geliştirme başta olmak üzere pek çok konuda bilgi ve deneyim kazanacak. Bugüne kadar tasarladıkları fikri bir adım öteye taşıyacak iş modeli koçluğu ve mentorluk sürecinden geçecek olan takımlar, bu 6 haftalık süreçte mentor ve koçlarla bire bir yapacakları çalışmalarla fikirlerini hayata geçirmenin yollarını arayacak. Takımlara fikirlerini geliştirmeleri için destek mahiyetinde tohum yatırımı da sağlanacak.

Takımlar, Girişimcilik Koçluğuna ek olarak, Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi Sürdürülebilirlik Liderliği Sertifika Programı’na katılım hakkı da kazandı. Bu kapsamda, sürdürülebilirlik yönetimi ve liderliği konusunda yetkinlik geliştirecek olan takımlar, katılımcı liderlik, değişim yönetimi, belirsizlik ortamında liderlik, liderlik için iletişim teknikleri, dijitalleşme ve liderlik, sürdürülebilirlik gibi konularda Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerinden dersler alacaklar.

İşte seçilen dört takım:

Kiralama opsiyonuyla döngüsellik

Endüstri mühendisliği lisans öğrencileri Zeynep Akkaya ve İzel Yalçın’ın oluşturduğu E-Cycle ekibi, geliştirdikleri projeyle, elektronik alet perakendecilerinin belirli elektronik aletleri bireysel ve kurumsal kişilere kiralamasını ve kişilerin elektronik atıkların toplanmasını sağlayarak döngüsel bir sistem oluşturmasını amaçlıyor. Kişilerin istedikleri elektronik aletleri belli bir süre için kiralayabilmeleri, kiralama süreci bittiğinde isterlerse satın alabilmeleri hedefleniyor. Bireylerin, e-atıklarını geri dönüşüme vermek istediklerinde, elektronik alet perakendecilerinin e-atık toplama noktası olarak belirlediği mağazalarını görebilmeleri, kendileri götüremiyorsa da belirli günlerden birini seçerek belediyelerden e-atıklarını teslim almalarını talep edebilmeleri planlanıyor.

Askıda e-atık

Çevre mühendisliği lisans öğrencisi İlayda Altınbağ, bilgisayar mühendisliği lisans öğrencisi Emre Güldan ve çevre mühendisliği lisans öğrencisi Kübra Karabal’ın oluşturduğu E-Puan ekibi, geliştirdikleri projeyle, insanların e-atık geri dönüşümünün önemi ve bu dönüşümü nasıl yapacakları konusundaki bilgi eksikliğinin teknolojiden destek alınarak giderilmesini amaçlıyor. Getirilen e-atıklarla insanların isterlerse internet, dakika, SMS almaları; isterlerse de atıklarını askıya bırakarak öğrencilerin eğitiminde ihtiyaç duyacakları elektronik araçlara fayda sağlamaları hedefleniyor.

Atık tanıma sistemi

Çevre mühendisliği lisans öğrencisi Müge Baltacı, bilgisayar mühendisliği lisans mezunu H. Furkan Vural, peyzaj mimarı Çağla Yıldız, çevre mühendisliği lisans öğrencisi Sena Bulut ve bilgisayar mühendisi Deniz Yılmaz’dan oluşan Köstebek: Akıllı E-Atık Toplama Kutusu ekibi, geliştirdikleri projeyle, 18 yaş ve üzeri elektronik atık sahiplerine e-atıkların geri kazanımı sürecindeki toplama faaliyetlerinde etkin rol oynama olanağı sağlamayı hedefliyor. Bu tasarım, içinde bulundurduğu atık tanıma sistemi ile e-atıkların kayıtlı olarak toplanmasını sağlıyor. Aynı zamanda bir uygulama ile entegre olarak çalışan Köstebek, e-atık sahiplerine atıkları karşılığında e-para kazanabilecekleri ve bu e-parayı harcayabilecekleri bir platform oluştururken, kişilerin e-atıkların toplanmasında oynadıkları rolü, doğaya olan katkılarını sayısal ve motive edici ögelerle kişilere sunuyor. Köstebek; e-ticaret platformları, dernekler ve kurulabilecek diğer faydalı paydaşlar ile çalışıp ödüllendirme yöntemini uygulayarak e-atık sahiplerinin bu atıklardan kurtulurken sorumlu ve bilinçli bir şekilde hareket etmesini teşvik ediyor.

Ters lojistik stratejisi

Çevre mühendisliği yüksek lisans öğrencisi Seda Karataş, çevre bilimleri yüksek lisans öğrencisi Özge Naz Pala, kentsel tasarım ve peyzaj mimari yüksek lisans öğrencisi Zeynep Arın İlhan ve şehir planlama ve şehir politikaları tasarımı yüksek lisans öğrencisi Aysel Kapsız’ın oluşturduğu Not-a-Waste ekibi, 1.050 kişiyle yaptıkları anket sonucunda, kamunun bilgilendirilmesine ve teşvik mekanizmasının geliştirilmesine ihtiyaç olduğunu tespit etti. Bu doğrultuda, takım geniş kitlelere ulaşmak ve katılımı artırmak için e-ticaret alanında işbirliği yapıyor. Döngüsel ekonominin ters lojistik stratejisini uygulayarak, başka bir deyişle e-ticaret siparişlerinin tesliminde e-atıkları toplayarak yılda 3.000 ton elektronik atığı geri dönüşüme kazandırmayı öngörüyor.

Bundle’dan arşivlik bir derleme: Best of 2020

Türkiye’nin en sevilen haber uygulaması Bundle, tarihin dönüm noktalarından biri olarak anılacak 2020’nin hafızalara kazınan, dikkate değer olaylarını derledi.

Best of 2020’de politikadan sanata, spordan yaşam ve bilime, 2020’de hem dünyayı hem de bireysel yaşamlarımızı kökünden değiştiren pek çok olay kronolojik olarak sunuluyor

Çalışmada yılın en çok okunan, en çok paylaşılan, belleklere kazınan olayların yanı sıra spordan yaşama, sanattan teknolojiye farklı kategorilerde tarihin akışını değiştiren gelişmeler yer alıyor.

Aylık 1 milyon aktif kullanıcıya sahip olan Bundle’da yıl boyunca 500 milyona yakın haber tüketildi.

Türk girişimcinin kurduğu Ekin Smart City Solutions, FBI’ın da kullandığı bisikletleri akıllı hale getirecek

Yeni nesil akıllı şehir çözümleri pazarı lideri Ekin Smart City Solutions, ABD Federal Soruşturma Dairesi’nin (FBI) resmi bisiklet tedarikçisi Recon Power Bikes ile iş birliğine imza atıyor. Ekin Smart City Solutions’ un geliştirdiği akıllı trafik yönetimi çözümleri; taşınabilir plaka tanıma ve hız tespit sistemleri Ekin Box Spotter ve Ekin X Spotter, akıllı devriyeleri Ekin Patrol ve Ekin Bike Patrol, yeni partnerlik anlaşmasıyla Amerika’nın Indiana’na eyaletine bağlı Fort Wayne şehrinde polisin deneyimine sunulacak. Anlaşmayla Ekin Box Spotter ve Ekin X Spotter, Meksika’dan Kanada’ya kadar uzanan Amerika’nın en uzun otobanlarından birinden topladığı verilerle polise canlı ürün deneyimi sunacak. Ekin, Recon Power Bikes ile ABD’de kurduğu kontrol merkezi ile çözümlerinin ileri trafik yönetimi kabiliyetlerini sergilemenin yanı sıra Amerikan polisine devriye sürecini iyileştirmek için danışmanlık vermeye hazırlanıyor.

Akif Ekin

Yetkili Recon Power Bikes temsilcileri danışmanlığında ülkenin en büyük otobanlarından birinde denenmeye başlanacak Ekin ürünleriyle, Ekin’in akıllı trafik yönetimi çözümleri Ekin Box Spotter ve Ekin X Spotter ile trafikten toplanan veriler canlı olarak kontrol merkezine aktarılacak. Aynı zamanda Ekin’in plaka tanıma ve park yönetimi yapabilen mobil devriye sistemi Ekin Bike Patrol, Recon Power Bikes’ın elektrikli bisikletlerine entegre çalışarak test sürüşü için kullanılacak olup, mobil olarak plaka tanıma, hız tespiti, park yönetimi ve yüz tanıma yapabilen Ekin’in akıllı tepe lambası Ekin Patrol de demo gösterimleri için ABD’de hazır bulunacak.

İş birliğini değerlendiren Ekin Smart City Solutions Yönetim Kurulu Başkanı Akif Ekin, “ABD’deki emniyet güçleri tarafından halihazırda tercih edilen Recon e-bisikletlerine entegre çalışan Ekin Bike Patrol sistemiyle trafikten toplanan izleme verilerini canlı olarak kontrol merkezine aktarıyoruz. Buna ek olarak, ABD’yi birbirine bağlayan dev bir otoyolu, akıllı trafik yönetimi sistemlerimizle ürün testlerimiz için kullanıyoruz. Mobil ve taşınabilir trafik yönetimi sistemlerimizle ABD’deki emniyet güçlerinin iş süreçlerini akıllı bir hale getirmeyi hedefliyor, teknolojimizi ABD’de temsil etmekten mutluluk duyuyoruz” dedi.

Dünyanın İlk ve Tek Akıllı Mobil Devriye Bisikleti

Ekin Bike Patrol sistemi, tak – çalıştır özelliğiyle her devriye bisikletini anında plaka tanıyan, diğer sistemlerle iletişim kurabilen, anlık bildirimler sunan duyarlı teknolojik araçlara dönüştürebiliyor. Dünyanın ilk hareket halinde plaka tanıyabilen ve park yönetimi yapabilen sistemi olan Ekin Bike Patrol’ün bu özellikleri karanlıkta, siste ve sağanak yağmur gibi zorlu koşullarda bile kullanılabiliyor. Ekin Bike Patrol, mevcut veri tabanlarıyla entegre olarak, kara listeye alınan plakaların takibini gerçekleştirebiliyor.

Mobiliteyle yüzde 100 Güvenli Şehirler

Ekin’in akıllı mobil devriye sistemleri Ekin Bike Patrol ve Ekin Patrol, sabit sistemlerin bulunmadığı noktalarda da trafik ve güvenliğe dair akıllı veriler toplayıp, şehir güvenliğini %100’e ulaştırmak amacıyla geliştirildi. Sabit sistemlerle iletişim kurarak entegre çalışan patroller, Ekin’in merkezi yönetim yazılımı Red Eagle (OS) ile şehirlerde konumlandırılan diğer akıllı şehir ürünleriyle iletişim kuruyor ve IoT tabanlı akıllı şehir ağının bir parçası olarak görev başına geçiyor.

Yapay Zeka Tabanlı Plaka Tanıma Sistemi Sayesinde yüzde 99 Doğruluk Oranı

Ekin’in yapay zeka ve makine öğrenimi tabanlı plaka tanımı yazılımı ETS ile çalışan trafik yönetimi ve patrol ürünleri 7/24 otomatik plaka tanıma gerçekleştirilebiliyor. Ekin plaka tanıma sistemi, dünya plakalarını %99 doğruluk oranıyla tanıyor. Sistem, plaka bilgilerine ek olarak otomatik konum, tarih ve saat verilerini de otomatik olarak güvenlik güçlerine sunuyor.

Kurulduğu 1998 yılından bugüne alanında öncü ürünleriyle güvenli şehir teknolojilerine yön veren ve gelecek nesil akıllı şehir çözümlerini tasarlayan Ekin, Zürih, Miami, İstanbul, Stuttgart ve Bakü’deki ofisleri ile daha akıllı, güvenli ve huzurlu şehirler inşa etmek için çalışmaktadır.

Yenilikçi bakış açısıyla yazılım, donanım ve tasarım üçlüsünü bir arada geliştiren Ekin’in akıllı şehir çözümleri; mobil ve sabit formlarda kullanılabilen kırmızı ışık ihlal tespiti, hız tespiti, plaka tanıma, akıllı kavşak yönetimi, park yönetimi, yüz tanıma, sistem kontrolü ve merkezi yönetimi kapsar.

Ekin modern şehirleri daha akıllı ve güvenli bir hale getirmek amacıyla yapay zeka ile geliştirdiği fark yaratan güvenli şehir teknolojileriyle alanında dünya standartlarının belirleyicisi olma konumunu korumak için çalışmalarına hız kesmeden devam etmektedir.

HSBC Türkiye, İklim Eylemi için çözüm üreten beş girişimi destekleyeceği programın çağrısını açtı

HSBC Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma ve büyümeye katkı sağlamak amacıyla sosyal fayda sağlayan startup’lara yönelik geçtiğimiz yıl hayata geçirdiği Sürdürülebilir Büyüme Programı devam ediyor.

Bu yıl, WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) ve Hackquarters iş birliğiyle yürütülen program, Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ndan İklim Eylemi kapsamında çözüm ve teknolojiler üreten startup’ları destekleyecek.

Program kapsamında 5 startup 6 aylık hızlandırma programına dahil olacak.

Program ile ‘İklim Eylemi’ne yönelik teknoloji ve çözümlerin desteklenmesi, sosyal fayda odaklı start-up’ların sürdürülebilir iş modellerini büyütmesi ve Türkiye’de start-up şirketler, girişimciler, mentorlar ve yatırımcılardan oluşan güçlü bir ekosistem inşa edilmesine destek olunması amaçlanıyor.

Son başvuru: 8 Şubat 2021

Program kapsamında, farklı alanlarda uzman 20 kişiden oluşan bir mentor ekibi, işletme modeli, ürün geliştirme, pazarlama, yatırımcı ilişkileri, iş geliştirme, iletişim stratejileri, markalaşma, tasarım, patent, hukuk ve grafik tasarım gibi alanlarda programa katılmaya hak kazanan 5 start-up şirketi 6 ay boyunca sürekli destekleyecek. Start-up’lar programdan mezun olduklarında prototiplendirme ve ürün lansmanı, global bir etki yaratma, ağ oluşturma (networking), büyüme ve satış alanlarında çok kapsamlı bir eğitimden geçmiş olacaklar.

Programa 8 Şubat 2021 tarihine kadar sustainablegrowthprogram.com adresinden başvurabilirsiniz.

2020 verilerini paylaşan tekne kiralama girişimi Viravira’ya göre tekne turizmine olan ilgi artış gösterdi

Pandemi ile beraber değişen tüketici davranışları tekne turizmine olan ilgiyi daha da artırdı. Online tekne kiralama platformu viravira.co, pandemiyle şekillenen 2020’nin tekne turizmindeki sezon verilerini yayınladı. viravira.co verilerine göre; Türkiye’deki tekne turizminin pazar büyüklüğü 290 milyon dolara yükseldi. Tekne tatilinde Göcek, Bozburun, Bodrum, Fethiye ve Marmaris en çok tercih edilen lokasyonlarda başı çekerken, en çok tercih edilen tekne tipi ise yüzde 67 ile gulet oldu. Guleti yüzde 18’le yelkenli, yüzde 8’le katamaran ve yüzde 7’yle motoryat takip etti.

Global pazar büyüklüğü 15 milyar doları aştı!

Tekne turizminde 2020’de global pazar büyüklüğü 15,9 milyar dolar olurken; Avrupa pazarı ise 7,9 milyar dolar büyüklüğe ulaştı. Türkiye’de ise pazarın büyüklüğü 290 milyon dolar oldu. Türkiye’deki profesyonel tekne turizmi araç sayısı ise 5.298’e yükseldi.

Pandemide küçük gruplar halinde tatil yaptık

viravira.co verilerine göre tatilciler sezon boyunca ortalama 5,6 günlük tatil yaptı. Pandemi nedeniyle kalabalık gruplar toplanmakta zorlandı ve bir teknede tatil yapan ortalama kişi sayısı 2019 yılına göre düşüş kaydederek 7,8 kişi olarak gerçekleşti. Kullanıcılar, teknelerden en çok guleti tercih ederken en pahalı kiralama 346.802 TL ile 12 kişinin yer aldığı 7 günlük Bodrum tatili oldu. Bu dönemde en ucuz kiralama ise 4.500 TL ile 4 kişinin yer aldığı 2 günlük Göcek tatili olarak kayıtlara geçti.

“Yurtiçinde tekne kiralayan her 3 kişiden 1’i viravira.co’dan teklif aldı”

2020 verilerini değerlendiren viravira.co CEO’su Baran Yıldırım, “Koronavirüs salgını ile beraber tatil anlayışımız baştan sona değişti. Tekne tatilinin kalabalıklardan uzak ve izole bir alternatif olması bu alana gösterilen ilginin artmasında önemli rol oynadı. Bu dönemde viravira.co olarak esnek iptal politikamızla kullanıcılarımızın yanında olduk. Kullanıcılarımızın rezervasyon talebi 206 milyon TL’ye kadar yükseldi. Bu güçlü performansın arkasında pazarlama alanında attığımız adımlar bulunuyor. Bugün tekne kiralama ile ilgili arama yapan her 10 kullanıcıdan 6’sı viravira.co’yu görüyor ve tahminlerimize göre, 2020’de yurtiçinde kiralama yapan her 3 kişiden 1’i viravira.co’dan teklif aldı. Platformumuzdaki yurtiçi mavi tur tekne sayısını geçtiğimiz yıla göre yüzde 115 oranında artırarak 1.300 seviyesine çıkardık. Ziyaretçi artışımız yüzde 75, ciromuz yüzde 86, sitemizde geçirilen süre ise yüzde 58 olarak artış gösterdi. Sayfa görüntüleme sayısı yüzde 164 artarak 2,93 milyona ulaştı. Geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre kayıtlı kullanıcı sayısındaki artış yüzde 253 olarak kayıtlara geçti ve kurulduğumuz günden beri en yüksek seviyesine ulaştı” diye konuştu.

“Yeni ürünler Mart ayında yayında olacak”

2021’e dair değerlendirmelerde bulunan Yıldırım şunları ifade etti: “2021 yılı bizim için önemli bir yıl. Şubat sonu mart başı itibarıyla gece konaklamasız olarak gün içinde kiralanan tekneler ile sert gövdeli şişme bot olarak tabir edilen RIB’leri ve sürat motorlarını listelemeye başlayacağız. Yine aynı tarih itibarıyla viravira.co’yu SaaS destekli bir ürün haline getiriyoruz. Artık tekne sahipleri tüm işlerini tek bir panel üzerinden yönetebilecek. Yıl sonuna doğru ise pandemi nedeniyle bir miktar yavaşlatmak durumunda kaldığımız uluslararası genişleme stratejimize kaldığımız yerden devam edeceğiz. Yeni dil ve para birimi destekleri sunmak ve belirli ülkelerde Türkiye’de olduğumuz gibi aktif hale gelmek önceliklerimiz arasında. Agresif büyüme patikamızı desteklemek için yeni bir yatırım turunun da hazırlıklarını yapıyoruz.”

Viravira 2020 Infografik

StartUpCampus’un üçüncü dönem girişimleri 13 Ocak’ta online demo day ile mezun oluyor

Endeavor Türkiye’nin Akbank iş birliğiyle düzenlediği StartUpCampus’un üçüncü programı, 13 Ocak’ta online olarak gerçekleştirilecek Demo Day ile son buluyor. Ekim ayında sizlere seçilen 13 girişimden bahsetmiştik ve program sonunda 12 girişim mezun olacak.

Saat 14:00’te Endeavor Youtube kanalından canlı yayınlanacak online etkinlikte 12 girişimci, yatırımcı sunumlarını gerçekleştirecek ve program boyunca girişimcilere mentorluk veren Bora Yılmaz ve Ozan Sönmez’den geri bildirim alacak. Öte yandan Endeavor Catalyst Fonu’nun yöneticisi, global yatırım ekosistemiyle ilgili konuşması ile etkinliğe katılıyor.

Ekim ayında başlayan üçüncü StartUpCampus programı süresince girişimciler, hem güncel hem de değişen ihtiyaç alanlarına göre fonksiyonel online eğitimlere ve atölyelere katıldılar. Bu eğitim ve atölyelerde, strateji, hukuk, pazarlama ve iletişim, insan kaynakları, liderlik gibi önemli konular ele alındı.

Endeavor Türkiye ile Akbank işbirliğiyle düzenlenen StartUpCampus, genç girişimcilere işlerini büyütmelerine destek vermek için 10 haftalık özel bir program olarak planlanıyor. Ön eleme sonrası StartUpCampus’e kabul edilen 13 kurucu, eğitim ve atölyelere katılıp, Endeavor’ın deneyimli mentörlerinden destek alarak, yatırımcılar ve ekosistem liderleri ile tanışma fırsatını yakalıyorlar. Programı tamamlayan girişimciler ayrıca Endeavor’ın ulusal ve uluslararası mentör ve girişimci ağına erişim şansına da sahip oluyorlar.

StartUp Campus programı 2021 yılında da yeni girişimcilerle devam edecek.

Tommy Hilfiger, Fashion Frontier Challenge yarışmasına sosyal girişimcilerin başvurularını bekliyor

Tommy Hilfiger, üçüncü kez düzenlenen Tommy Hilfiger Fashion Frontier Challenge yarışması için başvuruların 6 Ocak’ta başladığını ve 8 Mart 2021’e kadar süreceğini duyurdu.

Küresel program, modada pozitif sosyal etki yaratacak çözümler geliştiren kuruluş ve gelişme aşamasındaki girişimleri desteklemeyi amaçlıyor. İlk kez 2018 yılında düzenlenen Tommy Hilfiger Fashion Frontier Challenge yarışması, inandıkları amaçları savunan ve kendi topluluklarında değişimin itici gücü olmayı taahhüt eden girişimcileri şimdiye dek 350.000 Euro tutarında maddi destekle ödüllendirdi. Tommy Hilfiger’ın Hiçbir Şeyi Boşa Harcamayan ve Herkese Kucak Açan sürdürülebilirlik vizyonu üzerinde inşa edilen programın üçüncü edisyonu, topluluklarının ilerlemesi ve moda dünyasında daha kapsayıcı bir geleceğin mümkün olması için çalışan siyahi, yerli ve diğer ırklardan (BIPOC) girişimcileri güçlendirmeyi ve desteklemeyi hedefliyor. Tüketiciler de programa dahil olmaya ve başvuruların değerlendirilme sürecine katılmaya davet ediliyor.

İlgilenen girişimciler, daha kapsayıcı bir moda değer zinciri oluşturmaya odaklı proje teklifleriyle başvuruda bulunmaya çağırılıyor. Başvuranlar arasından seçilecek altı finalist, Tommy Hilfiger’ın konuya odaklı ekipleri ve kurum dışı uzmanların desteğiyle proje planlarını sanal ortamda geliştirmeye davet edilecek. Deneyimli bir sunum koçunun vereceği eğitimle desteklenecek finalistler, 2022 başında düzenlenecek global Tommy Hilfiger Fashion Frontier Challenge finalinde konseptlerinin son halini seçkin üyelerden oluşan bir jüriye ve izleyicilere sunacak.

Kapsayıcılık hedeflerini daha da ileriye taşımak isteyen Tommy Hilfiger, tüketicileri bu yılki yarışmaya Tüketici Jürisi Üyeleri olarak katılmaya ve finalistlerin seçilmesine katkıda bulunmaya davet ediyor. Tüketici Jürisi üyelerinin görevi, finalistlerin 200’den 50’ye indirilmesi olacak. Bu amaçla her jüri üyesine markanın on-line mikro sitesi üzerinden değerlendirmek üzere en az dört başvuru gönderilecek.

Kazananlara önerdikleri işleri geliştirmelerini finanse etmek ve bilgi birikimlerini geliştirmek üzere önceki yıllara göre artırılan şu ödüller ve haklar sunulacak.

  • Kazananlara toplam 200.000 € ödül. Ayrıca, izleyicilerin oylarıyla “Favori” seçilme ve ilave olarak 15.000 € kazanma şansı.
  • Bir yıl süreyle Tommy Hilfiger’ın kurum içi uzmanlarından mentorluk desteği.
  • INSEAD Sosyal Girişimcilik Programı’na (ISEP) katılma hakkı.
  • INSEAD’den bir yıl süreyle mentorluk desteği.

Tommy Hilfiger, Hiçbir Şeyi Boşa Harcamayan ve Herkese Kucak Açan moda yaratma misyonuyla üretimden operasyonlarını yönetmeye, toplulukları ve paydaşlarıyla bağ kurmaya kadar tüm faaliyetlerinde bir tasarımcı yaşam tarzı şirketi olarak sürdürülebilirliği amaçlıyor.

Yerli oyun şirketi Axell Studio, ilk oyunları Back Streets’in fragmanını yayınladı

Eylül ayında 400 bin dolar yatırım aldığınız paylaştığımız ve oyun severlerin heyecanla beklediği yeni projesi Back Streets ile merak uyandıran Axell Studio, ilk fragmanın yayınını gerçekleştirdi.

Back Streets; gerçek zamanlı, online ve rekabetçi bir koşu oyunu olarak karşımıza çıkıyor. 3 Kişinin gerçek zamanlı olarak mücadele edeceği haritada, oyuncuların düşmanların üstesinden gelmesi gerekiyor. Birbirinden farklı özel güçleri olan 6 karakterin yer alacağı projede, oyuncular koşunun galibi olmak için ellerinden geleni yapacaklar. Back Streets’te yer alacak sezonlar ile farklı içerikler ve yenilikler de oyuncularla buluşuyor olacak.
Dünya’da ve Türkiye’de yayınlanmış mobil oyunlarda oyun içi şehir detayları, hikaye ve ışıklandırmalara yeterince yer verilmiyor olunsa da Back Streets’in fragmanında bu detaylara hassasiyet gösterilmesi, kaliteden ödün vermeyen bir oyunun bizleri beklediğini kanıtlar nitelikte.

Fragmanda ERA Corporation isimli teknoloji şirketinin Bolit şehrini koruma altına almasını ve burada yaşayanların hayatlarının kısıtlandığını görmekteyiz. Ancak şehrin azılı suçlularından birinin tekrar görünmesiyle kentin kaderi, insanların “Aykırılar” olarak hitap ettiği bir grubun elindedir.

Fragmanın sonunda ‘Be ready in february!’ (Şubatı Bekleyin) cümlesi, oyun severler için son derece merak uyandırıyor.

Back Streets ile ilgili açıklamalarda bulunan Axell Studio CEO’su Onur Eyikul; “2021 yılı dijital oyun sektörü için büyük gelişmeler gösterecek. Hedefimiz Back Streets’i özellikle ABD, AB ülkeleri ve MENA bölgesinde global çapta oynanan bir oyun haline getirip küresel pazarda yerimizi almak. Hikayemiz için Back Streets evrenine 600 yapıdan oluşan bir şehir oluşturduk. Türkiye’den çıkan bir online mobil oyun girişimini Dünya’ya duyurmak adına profesyonel ekibimiz ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” İfadelerine yer verdi.

Back Streets için ciddi bir yatırım alan Axell Studio, oyunun merakla beklenen fragmanını yayınladı!

Pandemi sürecinde dijital içeriklere olan ilgi büyük artış gösterdi. 2021 yılında da oyun sektörü başta olmak üzere bu ilginin giderek artacağı ön görülüyor. Oyun stüdyosu sayıları incelendiğinde ise Avrupa’da Londra’dan sonra en çok oyun stüdyosunun bulunduğu şehir İstanbul. Buna istinaden son dönemde Türk oyun sektörüne yönelik yatırımların 3 milyar dolara ulaştığını gözlemliyoruz. Son zamanlarda yatırımın arttığı oyun sektöründe her biri birbirinden iddialı projeler görmek mümkün. Back Streets ise bu projeler arasında hikaye ve oyun akışı noktasında en dikkat çekici işlerden biri.
Yayınlanan BackStreets: Bolit City Fragmanı, pek çok mobil oyuncunun ilgi odağı haline gelecek gibi görünüyor. Oyununun Şubat ayında çıkması planlanıyor.

Yapay görme ve makine öğrenmesi odaklı girişim Vispera’nın yeni CTO’su Dr. Erdem Yörük oldu

Yapay görme ve makine öğrenmesi alanında geliştirdiği teknolojileri 18 ülkede, hızlı tüketim ve perakende sektörlerine çözüm olarak sunan Vispera’nın yeni CTO’su, kuruluşundan itibaren Vispera’da bulunan Dr. Erdem Yörük oldu.

Dr. Erdem Yörük, lisansını 2002’de ve master eğitimini de 2004’te Boğaziçi Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü’nde tamamladı. Ardından 2011’de doktorasını ABD’deki Johns Hopkins Üniversitesi’nde tamamlayan Yörük, kariyerine aynı üniversitede Araştırmacı Bilim İnsanı olarak başladı. 2015’ten bu yana Boğaziçi Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü’nde Yarı Zamanlı Öğretim Görevlisi olarak da görev alan Dr. Erdem Yörük, Şubat 2014’te katıldığı Vispera’da daha önce Ar-Ge direktörlüğü ve başmühendis görevlerini üstlendi.

Vispera, Prof. Dr.  Aytül  Erçil ve Dr. Ceyhun Burak Akgül tarafından 2014 yılında %100 Türk sermayesi ile kuruldu. Firma, geliştirdiği Vispera Görüntü Tanıma Servisi sayesinde mağazada çekilen raf fotoğraflarından hareketle, raftaki ürünleri pozisyonları ve adetleriyle birlikte tanıyor. Bu sayede raftaki ürün bulunurluğu, önyüz sayısı, rakiplere göre raf payı ve planogram uyumunu kontrol ederek SKU düzeyinde detaylı ve aksiyona dönüştürülebilir raporlar üretiyor. Söz konusu hizmet; insan gözünün ayırt edebildiği her ürünü, %96’mom üzerinde kesinlik ile tanıyor. Vispera, manuel uygulamaların 1 aya ulaşabilen raporlama sürelerine karşın çok daha hızlı, dolayısıyla uygulanabilir ve çok daha ekonomik çözümler sunuyor.

Hypercasual oyun stüdyosu Hoody, WePlay Ventures’dan 1.8 milyon TL değerleme ile yatırım aldı

Hypercasual oyunlar geliştiren Hoody Studios, 1,8 Milyon TL değerleme ile WePlay Ventures’dan tohum yatırım aldı. 3 genç girişimci tarafından kurulan Hoody Studios, aldıkları yatırım ile ekiplerini genişleterek hypercasual türünün önemli stüdyoları arasına girmeyi amaçlıyor.

1 yıl içerisinde ekibini 4 katına çıkararak hit oyunlar geliştirmeyi amaçlıyor

3 oyun geliştirici tarafından Digi Game Startup Studio bünyesinde kurulan Hoody Studios, son yılların en popüler oyun türü olan Hypercasual alanında oyunlar geliştiriyorlar. Bunun yanı sıra Kadir Has Üniversitesi bünyesinde oyun geliştirme üzerine eğitimler veren Hoody ekibi, bu eğitimleri başarılı bir şekilde tamamlayan kişilere Hoody Studios bünyesinde staj ve çalışma imkanı sunuyor. Bu sayede Hypercasual türünün dinamik ve hızlı tüketim yapısına uygun bir strateji ile hareket eden stüdyo, bu program ile ekibini düzenli olarak genişletmeyi ve yeni başarılı geliştiricilerin ortaya çıkmasına olanak sağlamayı hedefliyor. Hoody Studios, 1 yıl içerisinde ekibini 4 katına çıkararak bu türdeki önemli oyun stüdyoları arasına girmeyi ve hit oyunlar geliştirmeyi amaçlıyor.

“Oyun geliştiricisi olmak isteyen kişilere temas ediyor olmamız bizim en güçlü kasımız”

3 genç oyun geliştirici olarak bir araya gelerek çıktıkları bu yolda WePlay Ventures gibi oyun sektörünün en önemli yatırımcı firmasından yatırım aldıkları için çok mutlu olduklarını dile getiren Hoody Studios kurucu ortaklarında Mete Berk Kumaş, “ Hypercasual her gün gelişen ve değişen bir oyun türü. Bu alandaki önde gelen oyun stüdyolarına da baktığımızda bu değişime en hızlı adapte olanların başarılı olduğunu görüyoruz. Kadir Has Üniversitesi bünyesinde oyun geliştirme alanında vermiş olduğumuz eğitimler sonucunda başarılı olan ve hayatlarına oyun geliştiricisi olarak devam etmek isteyen kişilere temas ediyor olmamız bizim en güçlü kasımız. Bu sayede hem ekibimizi sürekli olarak genişleterek bu türdeki önemli oyun stüdyolarından biri olmayı hem de oyun sektörüne yeni geliştiriciler kazandırmayı hedefliyoruz. Bu yolda WePlay Ventures’ın desteğini aldığımız için çok mutluyuz.” dedi. WePlay Ventures Yönetici Ortağı Bora Koçyiğit, “WePlay olarak 2021 yılına hızlı bir giriş yaparak ilk yatırımımızı Hoody Studios’a gerçekleştirdik. Genç arkadaşlara yürekten inanıyoruz. Kısa sürede hypercasual türünün önemli oyun stüdyolarından biri olacaklarını ve oyun sektörü için de önemli işler yapacaklarını düşüyoruz. 2021 yılında yatırımlarımıza ve girişimleri desteklemeye devam edeceğiz.” şeklinde görüşlerini ifade etti.