Ana Sayfa Blog Sayfa 583

getir, dört ülkeden sonra ABD pazarına açılıyor

Bir süredir hızlı gelişmeleriyle dikkatleri üzerine toplayan Türk teknoloji devi getir, yeni edindiğimiz bilgi doğrultusunda; İngiltere, Hollanda, Fransa ve Almanya’dan sonra artık Amerika Birleşik Devletleri‘ne de açılıyor.

En az 7 milyar dolar değerleme üzerinden yeni bir yatırım turunu da tamamlama aşamasında olan, ancak henüz resmi açıklama yapmayan getir’le ilgili ABD pazarına açılacağını sizlerle bir süre önce paylaşmıştık. Aradan geçen birkaç günün ardından bu haberi doğrularcasına, LinkedIn üzerinden resmi hesabında ABD Ülke Müdürü pozisyonunda iş ilanı yayımladı.

İlanı incelediğimizde; Amerika Birleşik Devletleri’nde ilk olarak New York, Chicago ve Washington DC ile başlayacak. Bu bölgelerle birlikte getir, global arenada toplamda 7 şehirede faaliyet göstermiş olacak. Ayrıca büyük hedeflerinden biri olarak da 2-3 yıl içerisinde de New York borasına açılmak istiyor. Arkasına dünyanın en önemli risk sermayesi şirketlerinden Sequoia Capital ve Tiger Global’i alan şirket, gördüğümüz üzere hedefleri doğrultusunda hızla ilerliyor.

Globalde hızlı büyüme, büyük yatırımlar ve büyük bir operasyon. Getir sadece, bir sipariş teslimat uygulaması değil; içerisinde tedarik zinciri yönetimi, lojistik yönetimi, perakende yönetimi ve yazılım teknolojisi gibi büyük parçaların bir bütünü var. Zamanında sevgili Nazım Salur’a bu iş tutmaz demişlerdi ama oldurmayı bir şekilde başardı ve başarmaya devam ediyor. Ancak şirket, atması gereken adımların henüz başlarında sayılır. Önünde çok büyük bir pazar, Amerika var.

getir’i yakından takip ediyoruz ve yeni gelişmeleri oldukça sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.

Tedarik süreçlerini dijital olarak yöneten yerli girişim SmartOpt, ŞirketOrtağım’dan yatırım aldı

Tedarik zinciri yönetimini yapay zeka, makine öğrenmesi ve optimizasyon teknolojileriyle kusursuz hale getiren SmartOpt, ilk turda ŞirketOrtağım‘dan yatırım aldı.

ŞirketOrtağım Melek Yatırımcı Ağı öncülüğünde iş dünyasının önde gelen toplam 10 Melek Yatırımcısından yatırım alan SmartOpt’a, İzocam Genel Müdür Yardımcısı Doruk Özcan lider yatırımcı olarak bilgi birikimi ve tecrübelerini aktarıyor.

Dijital dönüşümün öneminin pandemi sürecinde daha da önem kazandığını ifade eden ŞirketOrtağım Melek Yatırımcı Ağ Başkanı Mehmet Buldurgan, “ŞirketOrtağım Melek Yatırımcı Ağı olarak özgün girişimlere yatırım yapmaya odaklandık. SmartOpt, pandemi sürecinde ağır hasarlar yaşayan özellikle kurumsal firmaların tedarik zinciri yönetimlerini kusursuz hale getiren bir girişim.” dedi.

Tedarik süreçleri sıkıntılı

Özellikle bu süreçte tedarik sistemlerindeki sorunlara odaklandıklarını söyleyen SmartOpt Kurucusu ve aynı zamanda Koç Üniversitesi Endüstri Bölüm Başkanı olan Prof. Dr. Metin Türkay, “Salgınla birlikte evlere kapandık, ama tüketim artıyor. Tüketim artarken tedarik sistemlerinde büyük sorunlar ortaya çıkmaya başladı. Hammadde üretimi azaldı, fiyatlar arttı ve lojistik operasyonlar müşteri memnuniyeti ve maliyet açılarından başarısız oldu. Tüm dünyada kapanan piyasalar satış tahminlerinde önemli sapmalara yol açtı, ödemeler ve nakit dengeleri bozuldu. Tedarik zinciri süreçlerini bütüncül bir bir bakış açısıyla yönetmek her zamankinden daha fazla önem kazandı. Biz bu ihtiyaçları gördük ve sürdürülebilir bir iş modeli ve teknolojiye uyumlu inovatif ürünler geliştirdik” diye konuştu.

Yüzde 30 tasarruf sağlıyor

SmartOpt ile firmaların uçtan uça tedarik zinciri yönetimini gerçekleştirdiğini anlatan girişimin kurucu ortaklarından Soner Babüroğlu ise şöyle devam etti:
“Talep, fiyat ve lojistik gibi tüm süreçleri yapay zeka, makine öğrenmesi ve optimizasyon teknolojileri ile gerçekleştiriliyoruz. Tüm tedarik zincirlerinde ortalama yüzde 30 maliyet tasarruf sağlayan SmartOpt, hemen hemen tüm ERP sistemlerine kısa sürede entegre edilebiliyor. Özellikle üretim, dağıtım, taşımacılık ve havacılık gibi sektörlerde faaliyet gösteren firmalar SmartOpt ile mükemmelleştirilmiş tedarik süreçlerine sahip olacak. “

Identify Türkiye, Avrupa’ya açılmak isteyen yerli fintech girişimlerin regülasyon sürecine destek verecek

Türk girişimciler tarafından Almanya’da kurulan en yenilikçi kimlik yönetim platformu (IMPaaS) sağlayıcısı Identify, Türkiye ofisi aracılığıyla fintech girişimlerinin AB içindeki farklı ülkelerde konuşlanmasına ve ekosistem ile bütünleşmesini sağlayacak regülasyonlara uyumluluğuna destek olacak.

Ülkemizde başarılı girişimleri içinde barındıran fintech ekosistemi birçok sermaye şirketinin ve bireysel yatırımcının ilgiyle takip ettiği ve destek verdiği bir alan olarak dikkat çekiyor. Startups.watch’un verilerine göre 441 fintech girişimi bulunan Türkiye’de ekosistem hızla büyürken bu alandaki tecrübesini yurtdışına taşımak isteyen fintechlerin sayısı da her geçen gün artıyor. Kurduğu bir girişimi yurtdışına taşımak isteyen veya yurtdışında fintech ekosistemine yeni dahil olmak isteyen girişimcilerin en çok dikkat etmesi gereken hususların başında ise regülasyonlar geliyor. Yakın zamanda Almanya’daki regülasyon teknolojileri ve fintech deneyimini Türkiye’ye taşıyan Identify, Türkiye ofisi aracılığıyla Türk girişim ekosisteminin Avrupa’ya açılması için kritik bir adım atarak fintechlere Avrupa Birliği regülasyonları çerçevesinde danışmanlık hizmeti vermeyi hedefliyor.

Uzaktan kimlik tespiti ve müşteri edinimi alanında Almanya’nın en önemli teknoloji şirketleri arasında yer alan Identify Türkiye, regtech tecrübesiyle yurtdışına açılmak isteyen girişimlerin yasalara uyum sağlamasında aktif bir rol üstlenmeyi amaçlıyor. Almanya’da ve ülkemizde de başarılı bir şekilde çalışmalarını sürdüren şirket, Türk fintech şirketlerinin Avrupa ülkelerinin yasaları ve prosedürleri çerçevesinde regülasyonlara uyumunu sağlamaları ve ekosisteme hızlı bir şekilde adapte olmalarını destekleyecek.

“Almanya’daki Regtech tecrübemizi Türk fintechlerin Avrupa’ya açılmaları için kullanacağız”

Identify Türkiye Genel Müdürü Ali Haydar Ünsal sözlerini şöyle sürdürüyor: “Identify Türkiye olarak Almanya’da Avrupa Birliği regülasyonları kapsamında edindiğimiz tecrübeyi Türkiye fintech ekosisteminin global arenada güçlü şekilde yer alması için kullanmak istiyoruz. Bu kapsamda hayata geçireceğimiz projenin ülkemizin teknoloji ihracatını katlayacağına ve fintech alanında lider ülkeler arasında yer almasını sağlayacağına inanıyoruz. Ekibimizin regtech alanındaki yetkinliği ve girişimcilik ekosistemindeki deneyimli kurucularımızın ödeme sistemleri ve B2B sektör tecrübeleri başlattığımız bu değerli projenin başarıya ulaşmasında kritik bir rol oynayacak. Fintech girişimlerimizin başvurularını heyecanla bekliyoruz.”

Doktorlar ile hastaları bir araya getiren estetik pazar yeri Yeniben, 500 bin TL yatırım aldı

Doktorlar ile hastaları bir araya getiren ve sağlık turizmine odaklanan Türkiye’nin ilk ve tek estetik pazar yeri Yeniben, ilk turda melek yatırımcı Burak Şen ve Keiretsu Forum Türkiye melek yatırımcıları tarafından 500 bin TL yatırım yapıldı.

3 yıl önce kurulan ve bugün 5 bini aktif olmak üzere 30 binden fazla kayıtlı kullanıcıya sahip Yeniben, 5 milyondan fazla estetik hastasını ağırlarken, 500’den fazla doktor, klinik, hastane ve 50’den fazla kozmetik markası ile de çözüm ortaklığı gerçekleştirdi.

Türkiye’de yılda 3, dünyada ise 40 milyar dolarlık pazara sahip estetik sektörü her yıl %25 oranında büyüyemeye devam ederken, her 3 kişiden 2’sinin doktor/tedavi araştırmasını online gerçekleştirdiğini belirten Yeniben’in kurucusu Ahmet Fırat, “Estetik sektörünün online’daki bilgi kirliliğini yok ederek, hastaların kendileri için doğru doktor ve tedaviyi bulmasına destek olmak ve Türkiye’nin bu alanda güvenilir bir adresi olarak Newlyme markamız ile yurtdışı hastanın da güvenle kullanabileceği rehber görevi görmek hedefiyle üç yıl önce yola çıktık” dedi.

OlSilO: Üretim sektöründe ayrıştırma, filtrasyon ve katalizör gibi uygulamalara yeni çözüm üreten yerli girişim

Yerli girişim OlSilO; İlaç, petrokimya, gıda sektörlerinde ve ayrıştırma teknolojilerinde kullanılan gözenekli silika parçacıkların; yüzey alanı, gözenek yapısı, parçacık boyutu ve morfoloji parametrelerinin kolay kontrolünü sağlayan, yalın ve hızlı, patentli özgün sentez metodu sayesinde müşterilerine fayda-maliyet avantajı sağlayan girişimdir.

Kubilay Şahin, Prof. Dr. A. Levend Demirel, Dr. Aatif Ijaz, Dr. Annamaria Miko ve Tolga Demirel tarafından bu yıl içerisinde kurulan girişim, faaliyetlerini İstanbul’da sürdürüyor.

OlSilO’un sunduğu çözüm

Ayrıştırma, filtrasyon ve katalizör gibi uygulamaları aktif olarak kullanan ilaç, petrokimya, gıda ve kromatografi sektörlerinde sarf malzemesi olan silika tabanlı malzemelerin üretim süreçlerinden kaynaklı maliyetleri çok yüksektir. Aynı zamanda, maliyeti düşürme çalışmalarında elde edilen sonuçlarla da performans düşmektedir. Gözenekli silika parçacıkların mikron boyutunda üretilmesinin zorluğu kullanıcılar açısından fayda/maaliyet oranında düşüklüğe yol açmaktadır.

OlSilO, geliştirdiği üretim metodu ile hem düşük maliyetli hem de yüksek performanslı mezogözenekli silika parçacıklar ile kullanıcılara fayda/maliyet avantajı sunuyor.

Kurucular: “Rakiplerimizin aksine patentli üretim metodumuz, mikron büyüklüğünde gözenekli silika parçacıkların üretimini kolaylaştırdı ve maliyetini düşürdü. Aynı zamanda gözenek yapısından dolayı ayrıştırma ve molekül tutma performanslarını arttıran yüzey alanı, parçacık büyüklüğü, gözenek yapısı ve saflık gibi ürün parametrelerinin kontrolünü kolaylaştıran sentez yöntemi ile geniş ürün yelpazesi müşterilerimize sunulabilecektir. Halihazırda kullanılan silika parçacıklarla kıyaslandığında performans açısından yüksek ancak maliyet açısından düşük olacak.” dedi.

Kurucular, hedeflerle ilgili olarak: “Öncelikli hedefimiz ayrıştırma teknolojileri olsa da özgün sentez yöntemimiz ile üreteceğimiz mikron büyüklüğündeki mezogözenekli silika parçacıklar ile silikanın diğer uygulamarına uygun ürünler sentezleyerek, globalde büyük pay almayı hedeflemekteyiz.” dedi.

Girişim, Koç Üniversitesi girişimcilik merkezi KWORKS‘ün Derin Teknoloji Hızlandırma programına kabul aldı.

PaybyMe verilerine göre 2020 yılında Türkiye oyun pazarının büyüklüğü 570 milyon dolara ulaştı

Tüm dünyada internet işletmeleri için yeni nesil ödeme yöntemleri sunan PaybyMe, 2020 yılında oyun sektörünün geldiği noktayı paylaştı. PaybyMe verilere göre, oyun sektöründe 2019-2020 arasındaki büyüme COVID-19’un etkisiyle yaklaşık yüzde 27 olarak gerçekleşirken, Türkiye pazarının büyüklüğü 570 milyon dolara ulaştı.

Ekonomik krizler sektörün büyümesini hızlandırıyor

Yaşanan tüm ekonomik krizlerin oyun sektörünün gelişmesine engel olmadığını, tam tersine katalizör görevi görerek büyümesini hızlandırdığı belirten PaybyMe CEO’su Emre Gürsoy; oyun konsolları, bilgisayarlar veya mobil cihazlar başında geçirilen sürelerin arttığı, eş zamanlı oyun oynayan sayılarının rekorlar kırdığı, yeni oyuncu kazanımlarının ve hasılatların (oyun satın alım ve oyun-içi satın alım) pik yaptığı dönemlerin çoğunun ekonomik kriz dönemlerinde gerçekleştiğini ifade etti.

Türkiye’de 18-64 yaş aralığında yapılan son araştırmada (Statista-Kasım 2020) ise en çok oyun oynayanların oranlarının şöyle sıralandığı görülüyor: yüzde 33.4 ile 25-34 yaş, yüzde 27.4 ile 35-44 yaş ve yüzde 24.7 ile 18-24 yaş.

“2025’te pazar büyüklüğü 885 milyon dolara ulaşacak”

Y kuşağının, alım gücünü kullanarak oyun sektörüne yön verdiğini söyleyen PaybyMe CEO’su Emre Gürsoy, “Z kuşağının da dijital dönüşüme ne kadar yatkın bir kuşak olduğunu bildiğimiz için sektöre o kadar hızlı penetre edeceğine şüphemiz yok. Bu sebeple 2025’te kullanıcı penetrasyonunun yüzde 35,5’e, toplam oyuncu sayısının 40 milyonlara, pazar büyüklüğünün 885 milyon dolara ulaşmasını ve kişi başına harcamanın da (ARPU) 20 doları aşmasını bekleniyoruz” dedi.

“2020 yılında esporda sponsorluk rakamı 584 milyon dolar”

Oyun sektörünün bu denli büyümesinin oyun video yayımları (streaming) ve e-spor kültürünü de geliştirdiğini belirten Emre Gürsoy, “Milyonlarca izleyici YouTube, Twitch, Facebook Gaming ve diğer platformlarda espor turnuvalarını ve sevdikleri yayıncıları takip ediyor. Video oyunları artık sadece bir ağ etkinliği değil, aynı zamanda spor organizasyonu olarak planlanan, kâr getiren bir eğlence ve milyon dolarlık bir sektör haline geldi. 2020 yılında dünya çapında espor sponsorluk anlaşmaları 584 milyon dolara ulaşırken, medya hakları ise 163 milyon dolar oldu” şeklinde konuştu.

“Uluslararası pazarlarda hizmet sunuyoruz”

Sektörde en çok tercih edilen ödeme çözümlerini Türkiye’nin yanı sıra Rusya, Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Afrika, CIS ülkeleri ve tüm gelişen ülke pazarlarında sunarak, uluslararası oyun firmalarının farklı ülkelerdeki üyelerinin kolay ve hızlı alışveriş yapmasına yardımcı olduklarını ifade eden Gürsoy, “PaybyMe olarak direkt çalıştığımız müşterilerimizin dışında, birçok uluslararası ödeme kuruluşuna altyapımızı kullandırarak, milyonlarca oyuncuya sahip oyun firmalarına hizmet vermelerine de olanak sağlıyoruz. Böylece direkt ve dolaylı yollardan milyonlarca işletmeye aynı anda aracılık ediyoruz” dedi.

Spotify, sosyal medya paylaşımları için yeni özelliklerini duyurdu

Arkadaşlarınızla en sevdiğiniz şarkı ya da podcast bölümlerini paylaşmak için sosyal medyadan daha iyi bir yol olabilir mi?

Geçtiğimiz yıl sosyal medya paylaşımları her zamankinden daha önemli hale geldi ve Spotify da buradan yola çıkarak, Grup Oturumları ve Ortak Çalma Listeleri gibi yeni özellikleri kullanıcılarla buluşturdu. 2020 yılının Haziran ayından beri, günlük Grup Oturumları kullanımı ortalama yüzde 290’ın üzerinde arttı.

Bugünden başlayarak Spotify, kullanıcıların sevdikleri müzik ve podcast’leri mobil telefonları (iOS ve Android) üzerinden kolayca paylaşmaları için yepyeni özellikleri kullanıcılara sunuyor.

İşte Spotify’ın yeni özellikler:

  • Bu bölümü mutlaka dinlemelisin: Yeni podcast zaman etiketi paylaşımıyla kullanıcılar, podcast bölümlerinin belirli bir anını paylaşabiliyor – böylece arkadaşlarınıza tam olarak hoşlarına gideceğini düşündüğünüz bölümü dinletebilirsiniz. Bunu yapmak için podcast yayınını sevdiğiniz bölümünü dinlerken “paylaş” butonuna dokunun,“paylaşım başlangıcı” özelliğini kullanın ve içeriği nerede paylaşmak istediğinizi seçin.
  • Canvas özelliği yeni platformlara da geliyor: Daha önce sadece Instagram Hikayeleri için kullanılan Canvas özelliğini kullanıcılar artık, Snapchat ve çok yakında Facebook hikayelerinde de kullanabilecek. Kullanıcılara bütünüyle yepyeni bir dinleme deneyimi sunan Canvas, statik şarkı sayfasını video-art gösterisine dönüştürüyor.
  • Paylaşım kolaylaşıyor: Mobildeki yeni paylaşım deneyimi kullanıcıların, Instagram Hikayeleri, Snapchat, Facebook Hikayeleri üzerinden yapacakları sosyal medya paylaşımlarının bir önizlemesini sunarak, paylaşmadan önce nasıl görüneceğini anlamalarını sağlıyor.

Spotify, dinleyicilerin taleplerini karşılamak için kullanıcı deneyimini sürekli olarak geliştirmeye devam ediyor ve dünya genelinde dinleyiciler için mümkün olan en iyi audio deneyimini sunmak için çalışıyor.

İyinsan: Kullanıcılar ile uzmanları canlı olarak bir araya getiren Bütünsel Sağlık platformu

İnsanlara iyiliği göstermenin en kolay yolunun, kendimizi iyi insan yapmaktan geçtiği düşüncesinden yola çıkarak kurulan yerli girişim İyinsan, yoga, meditasyon, nefes, pilates, fitness, ve astroloji canlı derslerini alanında en deneyimli isimler ile sunmaktadır.

Naz Alatlı tarafından Mart 2020’de kurulan İyinsan, wellbeing ve welness sektöründe hizmet veriyor. Çalışmalarını İstanbul’da B2C modelde sürdüren girişim, seanslar bireysel ve grup olmak üzere iki farklı kategoride hizmet sunuyor. İyiAkademi üzerinden seminer, workshop ve sertifikalı programlar ile profesyonel eğitimler de veriyor.

Girişim tam sunduğu çözüm olarak odağında Bütünsel Sağlık var. Yani sahip olduğumuz üç ana beden olan; Fiziksel, zihinsel ve ruhsal bedenlerimizin denge ve harmoni içinde olması sağlıyor. Bütünsel Sağlık alanındaki çalışmaların amacı, mevcut bir hastalığı tedavi etmektense, insanların kendi kendilerini iyileştirme yeteneklerini uyandıran, hastalıkların oluşmasını önleyen çözüm önerileri, günlük ve sezonsal rutinler sunmaktır. Dolayısıyla, sadece bir dikeye odaklanmaktansa, bütünsel sağlık yaklaşımı ile müşterilerine holistik olarak “ruh-zihin-beden” bütünselliğine hitap eden her alanda bir çözüm üretiyor.

İyinsan’ın sunduğu çözümler

  • Kullanımı kolay bir platform
  • Kişisel programlar içeren atölyeler
  • Hem uzman hem de kullanıcı özelinde ölçümlenebilir/takip edilebilir raporlar
  • Alanında en deneyimli uzmanlarla oluşturulmuş özgün içerikler

İyinsan nasıl kullanılıyor?

İyinsan’da seanslar bireysel ve grup olmak üzere iki farklı kategoride sunuluyor. İyiAkademi üzerinden seminer, workshop ve sertifikalı programlar ile profesyonel eğitimler veriliyor.

Bunun yanı sıra İyinsan, sağlıklı yaşam tavsiyelerini içeren blog yazıları ile kullanıcıları bu tarz çalışmalar yapmaya motive ediyor ve herkesin hayat kalitesini arttırmayı hedefliyor. Uzmanlar ve kullanıcılar, platformun sağladığı detaylı kullanıcı panelinden bilgilerini güncelleyebiliyor, seans takvimlerini, geçmiş seans verilerini, kazançlarını ve daha bir çok veriyi görebiliyorlar. Web platformdan haftalık tüm seanslara, uzmanlara ve daha fazlasına ulaşılabiliyor. Üye olduktan sonra bireysel ve grup canlı seanslarına erişebilir ve özel fırsatlardan yararlanabilirsiniz.

İyinsan’ın hedefleri

Kurucu ortak Naz, hedeflerle ilgili: “Platformumuzla, ruh-beden-zihin olgusuna bütünsel bir yaklaşım sağlayarak, her bireyin varoluş süreçlerinde bütünsel ve tam hissetmelerine alan açmayı hedefliyoruz. Toplulukların ve insanların birbirleri ile etkileşim halinde olmasının gücüne inanarak İyinsan’ı ilk etapta canlı seanslar içeren bir platform olarak kurguladık. İnsanların evlere kapandıkları bu dönemde canlı seanslar ile bütünlük ve aidiyet duygusu hissetmelerine ön ayak olmak istiyoruz. Yalnızlık hisseden bireylere etkileşim alanı açarak ve kendileri gibi aynı yolda yürüyen insanlarla bir araya getirerek ruh-beden-zihin sağlıklarına katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Ek olarak kısa bir süre içinde Türkiye ve yurtdışında kurumlara ve bireylere hizmet veren bir kişisel gelişim platform olmak.” dedi.

Amazon, 2020’de sahte ürün satışını engellemek için 700 milyon dolarlık kaynak harcadı

Amazon, sahte ürün satışına karşı aldığı önlemlere ve 2020 yılında bu konuda gerçekleştirdiği çalışmalara yönelik önemli iç görüler barındıran “2020 Marka Koruma Raporu”nu yayınladı. Rapora göre; Amazon 2020 yılında müşterilerini, markaları ve satış ortaklarını sahte ürünlere karşı korumak ve pazaryerlerinde sahte ürün satmaya çalışanların eylemlerinin sorumluluğunu üstlenmelerini sağlamak adına özel ekiplere ve yapay zekâ teknolojilerine 700 milyon dolardan fazla yatırım yaptı ve bu alanda 10 binden fazla kişiye istihdam sağladı.

Amazon’un sahtecilikle mücadelede benimsediği yaklaşımı “proaktif kontrollerin sağlanması”, “markalara güçlü araçlar sunulması” ve “sahtecilerin sorumlu tutulması” olmak üzere üç ana başlıkta özetleyen 2020 Marka Koruma Raporu’ndan öne çıkan veriler ise şöyle;

  • Amazon geçtiğimiz yıl pazaryerini dolandırıcılığa yönelik girişimler ve kötüye kullanımdan korumak için 700 milyon dolardan fazla yatırım yaptı ve 10 binden fazla kişiyi istihdam etti.
  • Amazon’un doğrulama süreçleri, 6 milyondan fazla şüpheli yeni satıcı hesabı oluşturma girişimini engelledi.
  • Satıcı hesabı oluşturma girişimlerinin yalnızca yüzde 6’sı Amazon’un sıkı doğrulama süreçlerini geçti ve ürünlerini satış için listeleyebildi.
  • Amazon, müşteriye gönderilmeden önce lojistik merkezlerine gönderilen ve sahte olduğu tespit edilen 2 milyondan fazla ürüne el koydu ve bu ürünlerin tedarik zincirinin başka bir noktasında yeniden satılmasını önlemek için ürünleri imha etti.
  • Amazon, sahte olduğundan şüphelenilen 10 milyardan fazla listeleme kaydını yayınlanmadan önce engelledi.
  • Her bir ürünü tanımlamaya ve sahte ürünlerin müşterilere ulaşmasını önlemeye yardımcı olan bir ürün serileştirme hizmeti olan “Amazon Transparency”, 2020 yılında 500 milyondan fazla ürünün korunmasına olanak sağladı.
  • Amazon’da satılan tüm ürünlerin yüzde 0,01’inden daha azı müşteriler tarafından sahte ürün olarak şikâyet edildi. Şikayetlerin doğruluğu araştırıldıktan sonra söz konusu ürün ve hesaplarla ilgili gerekli işlemler yapıldı.
  • 7 binden fazla küçük ve orta ölçekli işletme, Amazon tarafından hayata geçirilen “IP Accelerator” aracılığıyla ABD ve Avrupa’daki güvenilir hukuk firmalarına ulaştı. Bu işletmeler, ticari marka başvurularını başarıyla iletip, Amazon Marka Kaydı’nın marka koruma araçlarına erken erişim elde etti.
  • Amazon, kötü niyetli aktörlerin kanun karşısına çıkartılması, bağımsız olarak ya da markalarla birlikte ortak soruşturmalar yürütülmesi ve sahtecilere karşı yasal yollara başvurulabilmesi için Amazon Sahtecilik Suç Ünitesi’ni (Amazon Counterfeit Crimes Unit) kurdu.

Deloitte’un raporuna göre 2020 yılında dünya genelinde medya yatırımları yüzde 7,4 azaldı

Deloitte tarafından hazırlanan Türkiye’de Tahmini Medya ve Reklam Yatırımları Raporu’na göre, 2020 yılında dünya genelinde medya yatırımları yüzde 7,4 azaldı. Türkiye’de 2019 yılı ile karşılaştırıldığında 2020 yılında dijital mecralar 7 milyar 528 milyon TL yatırım ile yüzde 39 büyüdü. 2020 yılında toplam medya yatırımları içinde geleneksel medyanın payı yüzde 46 olurken, dijitaldeki oranın yüzde 54’ü bulması dikkat çekiyor.

7,5 milyarın 5 milyarı mobilde

Türkiye’de dijital medya yatırımlarının platform türüne göre dağılımı incelendiğinde, yatırımların yüzde 70’inin mobile yapıldığı görülüyor. 2020 yılında dijital medya yatırımları içerisinde en fazla büyüyen mobil platformlara yapılan yatırım tutarının 5 milyar TL’yi aştığı belirtiliyor. Mobilde en çok yatırım alan dijital pazarlama reklam formatı ise 2.071 milyon TL ile arama motoru reklamcılığı.

Geleneksel zayıflarken dijital güçleniyor

Dijital medya yatırımlarının ağırlıklı olarak mobil platformlarda gerçekleştiğine değinen dijital performans ajansı EG Bilişim Teknolojileri’nin CEO’su Gökhan Bülbül, mobilde yükselen eğilimler hakkında şu bilgileri verdi: “Pandemi süreci ile başlayan dijitalleşme, iş ve özel hayatımızın daha büyük bir parçası haline geldi. Dijital medya yatırımları içinde yüzde 70 payı bulunan mobil platformlarda arama motoru, gösterim bazlı, video ve influencer pazarlama reklam formatları ön planda. 2020 yılında mobil platformlara yapılan 2.071 milyon TL’lik arama motoru yatırımını 1.776 milyon TL ile gösterim bazlı, 1.044 milyon TL ile video formatındaki reklam türleri takip ediyor.”