Ana Sayfa Blog Sayfa 576

Apple, eşyalarınızı takip etmenizi sağlayan yeni ürünü AirTag’ı tanıttı

Dünyanın en büyük teknoloji markası Apple, 20 Nisan Apple Özel Etkinliği’nde birbirinden farklı ve heyecan verici ürünlerini duyurdu. Bu etkinliğin gözde olan ürünlerinden biri ise kaybolan eşyalarınızı bulmanızı sağlayan AirTag ürünü oldu.

Apple AirTag ne gibi özellikleri barındırıyor?

Yeni tanıtılan AirTag, eşyalarınıza kolay takılan bir çip ile mobil uygulama aracılığıyla takip etmenizi ve bulmanızı sağlayan bir donanım ürünüdür. Kullanıcıların kişisel eşyalarının kaybolmasını önlüyor. Küçük ve yuvarlak bir tasarıma sahip olan cihaz, oldukça şık görünümüyle de dikkatleri üzerine çekmeyi başarmış durumda. Çantanıza, anahtarlarınıza veya daha farklı bir eşyanıza takabilirsiniz.

Paslanmaz çelikten üretilen işlevsel cihaz AirTag, IP67 sertifikasıyla da suya ve toza karşı dayanıklı dayanıklılık gösteriyor. U1 çipinden güç alan AirTag’in Ultra Geniş Bant teknolojisiyle birlikte kaybolan eşyanın yerini, mesafesini ve yönünü daha doğru bir şekilde belirleyerek eşyaya kolayca ulaşılması amaçlanıyor.

Precision Finding, kullanıcı hareket ettikçe kamera, ARKit, ivmeölçer ve jiroskoptan gelen her şeyi birleştirerek bunları AirTag’e yönlendirmektedir. Böylece üzerinde takılı olduğu ürün daha kolay ve daha hızlı şekilde bulunabiliyor. Ayrıca AirTag’in yer aldığı eşya kullanıcıdan uzaklaşmaya başladığı an Find My ağı eşyanın yine kısa zamanda bulunmasını sağlıyor. Find My ağı, bir milyar Apple cihazına yaklaşıyor ve kayıp bir AirTag’den gelen Bluetooth sinyallerini algılayarak konumun anonim olarak belirlenmesini sağlıyor.

Apple AirTag’in fiyatı 300 TL olarak açıklandı. Dört adet AirTag’in bulunduğu paketin fiyatı ise 1000 TL olarak belirtildi.

Apple, yepyeni bir tasarıma sahip M1 çipli 24 inç iMac’i tanıttı

Dünyanın en büyük teknoloji markası Apple, pandemi sonrasında 2021 yılında gerçekleştirdiği ve dünyanın gözü üzerinde olduğu ilk Apple Özel Etkinliği‘nde heyecan verici birçok ürün duyurusu gerçekleştirdi.

Karşınızda: M1 çipli 24 inç iMac 

Apple, ilk kez 2020 senesinin sonlarına doğru, kendi çipine sahip MacBook Air, MacBook Pro ve Mac Mini modellerini hatırladığınız üzere duyurmuştu. Performansıyla kendine hayran bırakan Apple M1 çipi, bu kez iMac ailesine eklendi. Bununla birlikte yeni iMac, yenilenen tasarımıyla birlikte kullanıcılara mavi, mor, turuncu, sarı, kırmızı gibi toplam 7 farklı renk seçeneğiyle sunuluyor. Ayrıca iMac, artık çok daha ince ekran çerçevelerine sahip.

En gelişmiş kamera ve hopörlör

Yenilenen iMac, bir Mac’te sunulan en gelişmiş kameraya ve en gelişmiş hoparlörlere sahip. Artık 1080p çözünürlüğündeki FaceTime kamera, M1’in gelişmiş yapay zekasıyla en iyi görüşmeler için tasarlanırken üzerindeki mikrofonlar ve hoparlörler, etrafını çevreleyerek harika bir deneyim yaratıyor.

iMac ile birlikte Magic Mouse ve Magic Keyboard aksesuarları da yenileniyor. Yeni iMac ile birlikte kutu içeriğindeki aksesuarlar da iMac’in rengine uygun bir şekilde çıkıyor. Ayrıca önemli bir gelişme olarak harici Magic Keyboard, Touch ID desteğiyle alınabiliyor. Böylelikle iMac kullanıcıları MacBook modellerinde sunulan Touch ID okuyucusunun pratikliğinden yararlanırken Touch ID butonunu, parmak izini okuma dışında pencereler arasında geçiş yapmada da kullanabiliyor.

Yerli oyun girişimi Ace Games, 25 milyon dolar değerleme ile 7 milyon dolar yatırım aldı

Ace Games, Türkiye odaklı en büyük özel sermaye şirketi Actera liderliğinde, San Francisco merkezli dünyanın en başarılı risk sermayesi fonlarından NfX, mobil oyun sektörünün önemli bireysel yatırımcıları Kristian Segerstrale, Alexis Bonte ve ABD’deki başarılı Türk girişimci Kaan Günay’ın da katılımı ile 25 milyon dolar değerleme ile 7 milyon dolar yatırım aldı.

İstanbul merkezli Ace Games 2020 yılında, Hakan Baş ve Emre Ovacık önderliğinde kurulmuş olup mobil oyunlar geliştirmekte ve yayınlamaktadır.

Ace Games kurucu ortağı ve CEO’su Hakan Baş, yatırımı turu hakkında şunları söyledi: “Yatırım almak bir araç, asıl amaç başarı. Ace Games’de güçlü bir ekip kurduk, yatırım sonrası da ekibimizi güçlendirmeye devam edeceğiz. Aldığımız yatırımla ve ortaklarımızın da destekleriyle katma değerli işler yapacağımıza inanıyoruz. Yatırım ve oyun dünyasının öncü isimlerini Ace Games çatısı altında bir araya getirdiğimiz için çok mutluyuz.”

Ace Games Ekibi

Actera’dan yatırıma ilişkin yapılan açıklamada ise “Ace Games’in başarısının hem ülkemiz ihracatına hem de istihdama fayda sağlayacağına inanıyoruz. Mobil oyun sektöründe Türkiye’nin çok daha iyi yerlere gelebilmesi için ülkemizin başarılı oyun şirketlerine yatırım yapmaya devam edeceğiz” denildi.

Dünyanın en başarılı oyun şirketleri arasında gösterilen Playtika, ayrica Lyft, Trulia, Doordash ve Poshmark gibi şirketlerin yatırımcıları arasında bulunan NfX, Gigi Levy-Weiss önderliğinde yatırım turuna katıldı. Bu tura ayrıca Playfish kurucu ortaklarından, Supercell’in tohum yatırımcısı ve Superevil Mega Corp CEO’su Kristian Segerstrale, dünyanın önde gelen oyun platformu Stillfront’un kurucu ortaklarından Alexis Bonte ve New York merkezli Firefly’ın kurucu ortağı ve CEO’su Kaan Günay katıldı.

Ortaklık sürecinde Ace Games’in danışmanlığını BASEAK Avukatlık Bürosu, Actera’nın danışmanlığını ise Core Finance, Verdi Avukatlık Ortaklığı ve PricewaterhouseCoopers üstlendi.

Yerli girişim Skysens, Re-Pie Portföy Yönetimi’nden 5 milyon dolar değerleme ile yatırım aldı

Emrah Mercan ve Burak Polat tarafından 2016’da Ege Teknopark çatısı altında kurulan ve Nesnelerin İnterneti (IoT) alanında, kablosuz sensör iletişimi ve sistem geliştirmesi konusunda uzmanlaşmış bir teknoloji şirketi olan Skysens, yeni turda Re-Pie Portföy Yönetimi’nin kurduğu kurduğu ‘Birinci Karma Teknoloji Girişim Sermayesi Yatırım Fonu‘ndan 5 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı.

Toplam portföy büyüklüğünü 2,4 milyar TL’ye çıkaran Re-Pie Portföy Yönetimi tarafından sağlanan fon ile Skysens, global pazarda daha güçlü olacak.

Fintech, IoT, eğitim, sağlık ve inşaat teknolojileri gibi büyüme potansiyeline sahip alanlarda yirmiye yakın girişime daha yatırım yapmayı planlayan Re-Pie Portföy Yönetimi, Türkiye girişim ekosisteminin gelişmesinde önemli rol oynamayı hedefliyor.

Nesnelerin İnterneti alanında yaygınlığı gün geçtikçe artan düşük enerjili geniş ağ teknolojisi LPWA (‘Low Power Wide Area’) temelli bir girişim olan Skysens, Endüstri 4.0 uygulamaları kapsamında kritik öneme sahip makinelerin internet ağına bağlanarak akıllı hale getirilmesini içeren ‘kablosuz iletişim için bir yazılım ve donanım girişimi’ olarak Emrah Mercan ve Burak Polat tarafından 2016’da kuruldu. Şirket, halihazırdaki çözümlerin GSM bazlı ya da düşük mesafeli olmalarından yola çıkarak hem maliyet hem de kullanım kolaylığı olarak bu alanda daha makul çözümler sunuyor.

“Büyüme potansiyeline sahip alanlarda yatırıma devam ediyoruz”

Toplamda 2,4 milyar TL’lik portföy değeri ile Türkiye’deki bankacılık dışı en büyük portföy yönetim firması olduklarını dile getiren Re-Pie Portföy Yönetimi A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Dr. M. Emre Çamlıbel, “Turk.net, Getir, GTC Fotovoltaik Güneş Sistemleri ve Sina Biyoteknoloji gibi ülkemizin değerli, alanında lider şirketleri yatırımlarımız arasında yer alıyor. Kurup, yönettiğimiz fonlar bünyesinde gayrimenkul, teknoloji ve yenilik odaklı iş modellerine yatırım yapmaya devam ediyoruz. Fintech, nesnelerin interneti (IoT), eğitim ve inşaat teknolojileri gibi büyüme potansiyeline sahip alanlarda yirmiye yakın girişime daha yatırım hedefimiz bulunuyor. Bunun son örneklerinden birisi de IoT alanındaki güçlü isimlerden Skysens oldu. Türkiye girişim ekosisteminin gelişmesine katkı sunarak büyümemizi sürdüreceğiz” dedi.

32 ülkeye ihracat başarısı

Daha önce ACT Venture Partners tarafından yatırım desteği alan firma, üstün teknolojiye sahip bu sensörlerle kısa sürede 32 ülkeye ihracat yapmayı başarmıştır. İstanbul Havalimanı’na kurdukları sistemin şirket için önemli bir eşik noktası olmakla beraber genel olarak akıllı fabrikalar üzerine odaklanarak Endüstri 4.0 devriminde yer almayı hedeflemektedir. Aynı zamanda geliştirdiği Türkiye’nin global uyumlu ilk IoT modülü (SOM) ile sayaç sistemleri, aydınlatma ekipmanları, tarım makineleri, sensör ve ölçüm sistemleri gibi birçok sektöre IoT kabiliyetini uçtan-uca kazandırabilmektedir.

Yerli girişim App Samurai, Financial Times’a göre ABD’nin en hızlı büyüyen 500 şirketinden 24. oldu

Dünya çapında 180 ülkenin üzerinde 1500’den fazla müşterisi bulunan yerli girişim App Samurai, Financial Times tarafından 2021’de Amerika’nın en hızlı büyüyen 500 şirketi arasında 24. sırada yer aldı.

Financial Times’ın dünyanın önde gelen araştırma firmalarından Statista ile ortaklaşa düzenlediği FT500 listesi, şirketleri, 2016-2019 arası yıllık bileşik büyüme oranlarına (CAGR: Compound Annual Growth Rate) göre sıralıyor. Amerika kıtasındaki 20 ülkenin dahil edildiği listede bu yıl da teknoloji şirketlerinin öne çıktığı görülüyor.

Yıllık bileşik büyüme oranındaki %183.5’lik artışıyla dikkat çeken App Samurai, mobil uygulamaları başarıya taşımak ve ilgili kullanıcıları kazandırmak adına yenilikçi çözümler sunuyor. Şirket, mobil büyüme çatısı altında üç markayı barındırıyor; yapay zeka destekli mobil müşteri kazanım platformu App Samurai, mobil reklam sahteciliğini gerçek zamanlı olarak yakalayıp filtreleyen analiz aracı Interceptd ve uygulama içi hikayelerle sunduğu farklı fonksiyonlarla mobil etkileşim ve müşteri tutundurma sağlayan en yeni teknolojisi Storyly.

Geçtiğimiz dönemde mobil kullanıcılarla ilişki kurmanın çok daha önemli hale geldiğini belirten App Samurai CEO’su Emre Fadıllıoğlu, sürdürülebilir bir büyüme stratejisi için kullanıcı sadakatine dikkat çekiyor: “Önümüzdeki yeni dönem, alışılagelmiş ve kullanıcının kayıtsız kaldığı reklam modellerinden sıyrılmayı gerektiriyor. Sürdürülebilir bir büyüme stratejisi için kilit nokta geliştirilen her teknolojinin odağında son kullanıcının olması.”

Mobil teknoloji dünyasına kazandırdıkları markaları ile yeni bir boyut getiren App Samurai Inc., MMA tarafından düzenlenen Smarties 2020 Ödülleri’nde üç ayrı ödülün kazananı olmuştu. Covid19 Resilience Grant kampanyası ile sosyal sorumluluk kategorisinde hem EMEA hem MENA’da altın ödül sahibi olan App Samurai, en yeni teknolojisi Storyly ile ise Mobile Social kategorisinde gümüş ödülün sahibi olmuştu. 2021 yılında ise Martech Ödülleri’nde üç farklı kategoride; En İyi Martech Ekosistemi Kullanımı, En İyi Medya Teknolojisi ve En İyi İçerik Teknolojisi ödüllerine hak kazandı.

Hiwell, Boğaziçi Ventures’tan 16 milyon TL değerleme ile 4 milyon TL yatırım aldı

Kurulduğu günden bu yana kısa sürede yüksek kullanıcı sayısına ulaşan ve kullanıcılara daha uygun ve ulaşılabilir online psikolojik danışmanlık olanağı sunmayı hedefleyen Hiwell, Boğaziçi Ventures’tan 16 milyon TL değerleme ile 4 milyon TL yatırım aldı.

Dijital sağlık pazarı 2019 yılında 106 milyar USD büyüklüğündeyken, bu pazarın 2026 yılına kadar yüzde 30 büyüyerek 640 milyar USD’ye ulaşacağı ön görülüyor. 2019 yılında dijital sağlık dikeyine toplam 10.6 milyar USD yatırım yapıldı, pandemiyle birlikte 2020 yılında bu rakam 21.6 milyar USD’ye ulaştı. 2020’nin son çeyreğinde çıkan 5 unicorn İSE dijital sağlık alanındaydı. Telesağlık’a olan ilgi son 1 yıl içinde yüzde 11’den yüzde 76’ya yükselirken globalde bu alana yatırımcıların ilgisi de artıyor.

Oyun, fintech, dijital sağlık, yeni medya, perakende teknolojileri ve blockchain gibi gelişen teknolojilere yatırım yaparak ekosistemin büyümesine katkı sağlayan Boğaziçi Ventures, kullanıcılarına daha uygun ve daha ulaşılabilir online psikolojik danışmanlık olanağı sunmayı hedefleyen ve Ali Ozan Özçiçek’in kurucusu olduğu Hiwell’e yatırım yaptı.

Dünya çapında büyük rol oynayan dijital sağlık girişimlerinden birinin Türkiye’den çıkmaması hiçbir neden olmadığını belirten Boğaziçi Ventures ortaklarından Kenan Çolpan, “Biz bir girişime yatırım yaparken daima 3A kuralını uyguluyoruz. Girişimci akıllı mı, ahlaklı mı ve azimli mi? Bu üç kriter bizim için büyük önem taşıyor. Biz bu kriterlere uyan çok başarılı bir girişim bulduk. Daha da önemlisi ekip alanında uzman ve sağlık konusunda etik kurallara uymanın öneminin oldukça farkındalar. Bu bizim için ayrıca çok değerli.” dedi.

“Bu girişimi Türkiye’den globale taşırken, Boğaziçi Ventures’ın değerli bilgi birikiminin büyük fayda sağlayacağından eminim.”

Hiwell App kurucusu Ali Ozan Özçiçek, girişimin tamamen kendisinin psikoterapist arayışı sürecinde yaşadığı zorluklardan doğan bir fikirle oluştuğunu belirtti. Bu süreçte psikolojik danışmanlık almanın hem ekonomik olarak zor olduğunu hem de doğru psikoloğa ulaşmanın yorucu bir süreç olduğunu ve bu alanda değer yaratılabilecek çok büyük bir alan olduğunu farkettiğinde bunun peşinden gitmek için heyecanlandığını ve böylece Hiwell’i kurduklarını söyledi.

Hiwell’in amacının psikolojik danışmanlığı dünyadaki herkes için ulaşılabilir hale getirmek olduğunu belirten Ali Ozan Özçiçek, ““Bu girişimi Türkiye’den globale taşırken, Boğaziçi Ventures’ın değerli bilgi birikiminin bize büyük fayda sağlayacağından eminim.” dedi.

Uzman Klinik Psikolog Gizem Berikan Beydemir ise geçmişe oranla toplumda psikoterapiye karşı olan önyargının neredeyse tamamen kırılmış olduğunu ve son 3 yılda bu alanda çok anlamlı bir ivme olduğunu belirtti.

150 bin TL ödüllü Mercedes-Benz StartUP 2021 başvuruları 30 Nisan’da sona eriyor

İlki 2017 yılında hayata geçirilen StartUP programı kapsamında düzenlenen Mercedes-Benz StartUP yarışmasının, 2021 yılı için başvuruları toplamaya devam ediyor. 3 farklı kategoride belirlenecek 3 startup, 50’şer bin TL para ödülünün sahibi olacak.

2017 yılında para ödülü verilen 500 startup’a ek olarak 2018 yılından itibaren iş geliştirme eğitimleri, atölye çalışmaları, para ödülü, ulusal ve uluslararası network geliştirme imkânı gibi farklı yollarla 170’nin üzerinde startup’ı destekleyen Mercedes-Benz, bu yıl StartUP programının dördüncüsünü düzenliyor.

Mercedes-Benz StartUP’a, Birleşmiş Milletler “Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları”nın bir veya birkaçına katkıda bulunan, topluma ve çevreye fayda sağlayan, teknolojiyle bağı olan startup’lar davet ediliyor. Yarışma jürisi tarafından fikir aşamasını geçmiş, iş planı netleşmiş, prototipi üretilmiş ya da prototip planı hazır olan startup’lar değerlendirmeye alınıyor.

3 farklı kategoride en iyi 3 startup’a toplamda 150.000 TL’lik ödül verilecek

“Sosyal Fayda” ve “Jüri Özel Ödülü” kategorilerinin yanı sıra yarışmanın bu yılki 3 ödülünden biri, yeni açılan “Ulaşım Çözümleri” kategorisinde verilecek. Kriterleri sağlayan ve yaptığı işin sonuçlarıyla ulaşım çözümleri geliştiren bir startup, ödülün sahibi olacak.

“Sosyal Fayda” kategorisinin değerlendirilmesinde; COVID-19 pandemisinin olumsuz etkilerini çevreye duyarlı bir şekilde onarmayı hedefleyen “Yeşil Kurtarma” (Green Recovery) alanında çalışan startup’lara öncelik verilecek.

Ağustos ayında ödül töreni gerçekleşecek

Mercedes-Benz StartUP yarışması için başvurular 30 Nisan 2021 gece yarısına kadar istanbul.impacthub.net/MBStartUP adresi üzerinden online olarak kabul edilecek. 31 Mayıs 2021 tarihinde sonuçlanacak ön elemeyi geçen startuplar, 7 Haziran’da eğitim kampında bir araya gelecekler. Mentorlar eşliğinde pazarlama, network ve iş planı oluşturma eğitimleri verilen bu programın ardından nihai iş planı sunumları hazırlanacak ve çalışmalar jüri tarafından değerlendirilecek. Bu değerlendirmenin ardından ilk 10’a kalan yarışmacılar, Temmuz ayında, 2 hafta sürecek StartUP Boost programına katılacak. Mercedes-Benz uzmanları, ilk 10 startup’a program süresince mentorluk desteği de sunacak.

Mercedes-Benz StartUP’ın kazananları Ağustos ayında düzenlenecek özel ödül töreniyle sahiplerini bulacak. Ödül töreninin ardından ilk 10’a kalan yarışmacılar Eylül ayında, Almanya startup ekosisteminin önemli aktörleri ile birebir görüşmeler yapacakları, girişimlerini geliştirebilmek adına, alanında ismini duyurmuş başarılı girişimcilerle fikir alışverişi yapabilecekleri ve startuplarının yurtdışı görünürlüklerini arttıracak ve hikayelerini paylaşabilecekleri postlardan oluşan, kendilerine özel düzenlenen dijital Almanya Ekosistem Modülü’ne katılacaklar.

Zoom, uygulama ekosistemini büyütmek için 100 milyon dolarlık Zoom Apps Fund’ı duyurdu

Zoom, yaptığı açıklamayla Zoom Apps ekosisteminin büyümesini teşvik etmek için oluşturulan 100 milyon dolarlık yeni bir girişim fonu olan Zoom Apps Fund‘ı duyurdu. Bu yeni fonun portföy şirketleri, Zoom müşterilerinin nasıl bir araya geldiği, iletişim kurduğu ve iş birliği yaptığı konusunda temel oluşturacak çözümler geliştirmek için 250.000 dolar ila 2,5 milyon dolar arasında başlangıç yatırımı alacak.

Zoomtopia 2020 etkinliğinde duyurulan Zoom Apps platformu, üretkenliği ve ilgi çekici deneyimleri doğrudan Zoom ekosistemine çekecek uygulamalara ev sahipliği yapıyor. Şu an geliştirilme aşamasında olan onlarca Zoom uygulaması, video iletişiminin geleceğine yön vermeye hazırlanıyor. Zoom Apps Fonu da bu bağlamda, Zoom kullanıcılarına değerli ve ilgi çekici deneyimler sağlayacak başarılı ürünleri hayata geçirecek geliştiricilere yatırım yapacak.

Zoom’un kurucusu ve CEO’su Eric S. Yuan, yaklaşık on yıl önce kurduğu şirketinin bugünkü haline gelmesinde erken yatırımcıların rolünün büyük olduğunun altını çiziyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: “Geçtiğimiz yıldan çıkardığım en önemli ders, toplantıları üretken ve eğlenceli tutmamız gerektiğiydi. Umarım Zoom Apps Fonu, müşterilerimizin daha mutlu toplantılar gerçekleştirmesine ve daha sorunsuz bir şekilde bizimle iş birliği yapmasına yardımcı olur. Platformumuzun gelişmesinin ayrıca girişimcilere yeni işler kurmalarında katkı sağlayacağını düşünüyorum.”

Bugbounter: Yüzlerce siber güvenlik uzmanının sistemlerinizdeki açıkları keşfettiği ve raporladığı platform

Yerli girişim Bugbounter siber güvenlik hizmetleri platformudur. Sundukları ödül avcılığı programları (bug bounty) ile kurumlar, şirketin bünyesindeki yüzlerce güvenilir siber güvenlik test uzmanı arasından isterlerse seçim yapıp ve birkaç gün içinde kapsam oluşturup sistemlerini hemen test etmeye başlayabiliyorlar.

Ocak 2019’da Arif Gürdenli, Murat Lostar ve Ozan Vakar tarafından Estonya merkezli kurulan girişimin bir ofisi de İstanbul’da bulunuyor. Şirketin kurucularla birlikte yaklaşık 5 kişilik bir ekibi var.

Beyaz yakalı hackerlar ile sistem testi

Şirketler, Bugbounter çözümü ile internete açık olan güvenlik zafiyetlerini hemen keşfediyor, yeni uygulamaların riskini azaltıyor ve hacker saldırılarının neden olduğu ihlalleri, hackerlardan önce tespit edip öncesinde önem alabiliyor. Yazılım geliştirme ve güvenlik ekipleri bizim sayesinde de çok daha kısa zamanda ve daha düşük bütçeyle, iyileştirme noktasında daha iyi sonuçlar alıyor. Kısacası girişim, olabilecek tüm güvenlik açıklarını test ediyor ve iyileştiriyor.

Kurucular: Ozan Vakar, Arif Gürdenli, Murat Lostar

Bugbounter tam olarak, şirketlerin henüz farkında olmadıkları siber güvenlik açıklarını çok hızlı, hesaplı ve hedefe yönelik olarak keşfedip, doğrulayıp raporluyor.

Bugbounter’ın değer önerisi

Kurucu ortak Murat Lostar, ürettikleri değer önerisiyle ilgili: “Sadece başarıyı ödüllendiren bir iş modelimiz var. Siber güvenlik testlerini platforma üye olan 500’ün üzerinde bağımsız güvenlik araştırmacısı ile gerçekleştiriyoruz. Araştırmacıları nitelikleri, kabiliyetleri, coğrafi konumları, tecrübe alanları gibi parametrelerle müşterinin doğru hizmeti alacağı eksende eşleştiriyoruz. Yazılım mimarimizi blok zincir üzerinde geliştirdik. Bu yolla taraflar arasında şeffaflık ve güveni sağlıyoruz.” dedi.

Platform nasıl kullanılıyor?

Platforma üye olan müşteriler istedikleri kapsamda bir test ihtiyacını belirliyor. Testin kurallar setini oluşturuyor. Araştırmacılara başarılı bulguları neticesinde verilecek olan ödüller belirleniyor, bütçe netleştiriliyor. Araştırmacı havuzu oluşturuluyor. Talep platformda yayınlandığı anda hizmet başlıyor. Çoğu zaman 24 saat içerisinde sw ilk raporları iletmiş oluyor.

Kuruculardan Arif Gürdenli, hedeflerle ilgili: “Platforma üye olan müşteriler istedikleri kapsamda bir test ihtiyacını belirliyor. Testin kurallar setini oluşturuyor. Araştırmacılara başarılı bulguları neticesinde verilecek olan ödüller belirleniyor, bütçe netleştiriliyor. Araştırmacı havuzu oluşturuluyor. Talep platformda yayınlandığı anda hizmet başlıyor. Çoğu zaman 24 saat içerisinde ilk raporları iletmiş oluyoruz.” dedi.

Yatırım süreci

Bugbounter bugüne kadar 6 melek yatırımcıdan 1.25 milyon dolar değerleme ile 150 bin dolarlık ilk tohum yatırımını aldı.

Mobil oyun yayıncısı Coda, hyper-casual oyun fikirlerine 10 bin dolar ödül veriyor

Mobil oyun yayıncısı Coda, son etkinliğiyle birlikte mobil oyun fikirlerine 10 bin dolara kadar ödül veriyor. Viral Concept Challenge ismiyle duyurulan bu etkinlikte, katılımcıların sosyal medyada viral olan bir fikirden hareketle mobil oyun fikri ortaya atmaları gerekiyor.

Viral Concept Challenge nasıl işliyor?

Viral Concept Challenge’da katılımcılardan sosyal medyada viral olan bir trend’i bulmaları ve ona referans göstererek ayrıntılı bir oyun tanımı yapmaları bekleniyor.

Oyun fikrinizi gönderdikten sonra Coda ekibi fikrinizi inceliyor ve oyununuzun seçilmesi durumunda hem oyununuzu yapmak hem de test etmek için bin dolarlık ödülü kazanıyorsunuz.

Oyununuz teste alınıyor ve bu testin sonuçları sizinle şeffaf bir şekilde paylaşılıyor. Testin ardından oyununuz Coda’nın kriterlerine uygun bulunursa hemen 10 bin dolarlık ödül ve yayıncılık sözleşmesi kazanıyorsunuz.

Coda’nın yarışmasına buradan başvuru yapabilirsiniz.

Sosyal medya trend’leri mobil oyunları da etkiliyor

Sosyal medya her geçen gün yeni trend’leri ve bu trend’lere uygun yeni öğeler ile hızlı değişen bir gündeme sahip. Hal böyle olunca başta hyper-casual olmak üzere birçok oyun kategorisi de sosyal medya trend’lerinden faydalanıyor. Coda’nın bu etkinliği, sosyal medya trend’lerinden bir oyun çıkaran ve bu oyunu kendi alanında viral yapabilecek geliştiricilere ulaşmayı hedefliyor.

Geliştiriciler bu etkinlikte henüz fikir aşamasında 1,000 dolar ile ödüllendirilirken, oyunun Coda kriterlerine uygun bulunması durumunda 10,000 dolarlık ödülün sahibi oluyorlar. Etkinlik bunun yanı sıra yayıncı sözleşmesi ödülüyle de geliştiricilerin Coda ile çalışmasına da ilk adımı atacak diyebiliriz.