Ana Sayfa Blog Sayfa 571

Influera: Markalar ile iş birliği yapmak isteyen Nano ve Micro-Influencer’ları buluşturan platform

Influera, takipçi sayısı fark etmeksizin herkesin markalar ile bir araya gelip kampanyalara katılarak sosyal medya hesapları üzerinden gelir elde edebilecekleri Micro-Influencer platformudur. Girişim, Temmuz ayından bu yana 9000’i aşkın Influencer ile 35’ten fazla kampanya ve milyonlarca görüntülenme sundu.

Influencer reklam sektörüne yeni soluk

Dört girişimci arkadaş; Mahmut Kurt, Ege Tuna Diken, Atakan Şahin ve Mehmet Efe Akça tarafından Temmuz 2020’de İstanbul’da kurulan girişimin yaklaşık 10 kişilik bir ekibi var. Şirketleşme sürecini tamamlayan Influera’nın ödeyen müşterileri de bulunuyor. Uygulamayı App Store veya Google Play‘den indirebilirsiniz.

Influera, markaların sosyal mecralarda oluşturdukları “Link bıraktım, inceleyebilirsiniz.” kampanyaları yerine doğal ve yaratıcı içerikler oluşturmanızı sağlıyor. Kitleler pandemi döneminde de artan influencer reklamları ile bu reklamlara duyarsızlaştı.

Girişimciler; “Herkes etkiler” düşüncesi ile kitlelerin kendi aile ve arkadaşlarını etkileme gücünün önemli olduğunu düşünüyor. Buradan yola çıkarak girişimi hayata geçirdiler.

Influera’nın değer önerisi

Kurucu ortak Mahmut Kurt: “Influera olarak tüm süreçleri otomatize edecek ve kişilerin etki güçlerini hesaplayabilecek bir ürün üzerinde çalışıyoruz. İlk etapta yayınladığımız mobil uygulamamız ve marka panelimiz ile kampanya süreçlerinin önemli bir kısmını otomatize olarak sürdürüyoruz. Önümüzdeki aylarda detaylı profil analizi, hedef kitle seçimi ve etki gücü hesaplamalarıyla birlikte sektörde önemli ölçütte fark yaratabileceğimize inanıyoruz. Tüm bunların yanında rakiplerimizin yanısıra markalara kampanya süreçlerinin her aşamasında kreatif destek sunuyoruz. Başarılı bir teknoloji şirketi olmak isterken aynı zamanda kreatif ekibimizle markalara özel içerikler oluşturuyoruz. Önümüzdeki süreçte platformlar ile tamamen entegre olacak Influencer uygulamamız ile çok daha etkili raporlama süreçleri olacağına inanıyoruz.” dedi.

Platformun kullanımı

Markalar panel.influera.co‘dan marka profillerini oluşturuyorlar. Marka panelini kullanarak diledikleri platformdan istedikleri kriterleri koyarak istedikleri hedef kitleye ulaşabiliyorlar. Oluşturulan kampanyalar admin ekibi tarafından inceleniyor, gerekli kreatif destek sunuluyor ve marka ile onaylaştıktan sonra kampanya süreci başlatılıyor. Influencer‘lar ise Google Play Store ve Apple Store’da yer alan uygulamalar üzerinden Influera’ya kaydoluyor ve kendilerine uyan kampanyaları görmeye başlıyorlar.

Kullanıcılara sanal deneme kabini sunan yerli girişim Size&Me, 1 milyon dolar değerleme ile yatırım aldı

Yerli girişim Size&Me, online tekstil alışverişinde insanların farklı markalarda, farklı ürünlerde doğru bedenini bulması ve markaların beden uyumsuzluklu iadelerinin ortadan kaldırılması adına giydirilebilir vücut avatarı teknolojisi sunan yapay zeka odaklı bir girişimdir.

Girişim, ilk yatırım turunda Hikmet Tanrıverdi ve Fatih Şengöz‘den 1 milyon dolar değerleme ile yatırım aldı.

Ataberk Taçar ve Kamran Balayev tarafından İstanbul’da kurulan girişim, Mayıs 2020’den bu çalışmalarını aktif olarak sürdürüyor.

büyük rakiplerimiz avatar oluşturumu sonrası beden önerisi yapmakta fakat biz bu teknoloji üzerine anlaşılan markaların ürünlerini avatara giydirebilme fonksiyonunu ekleyerek insanların slim, regular, oversize tercihlerine göre de hangi bedenin üzerinde nasıl duracağını göstermiş oluyoruz.

Size&Me’nin kullanımı

Kurucu ortak Ataberk: “Size&Me olarak 4 farklı çözüm sunuyoruz. Bunlardan iki tanesi B2B,m diğer ikisi ise B2C’dir. B2C çözümümüzde son kullanıcılar bu hizmete bizim web sitemiz üzerinden erişebilirken, B2B çözümlerde ise markalar kendi web sitelerinden bu hizmeti son kullanıcılara sunabiliyor. Kendi sitemiz üzerinde Türkiye’de online tekstil alışverişinde pazar hacmi en yüksek 10 markanın 5 farklı pazar yeri (trendyol, morhipo, n11, hepsiburada, amazon) içerisindeki tüm ürünleri linkleri ile bulunmakta (100.000 den daha fazla ürün) bu markalardan herhangi birinde bedenini bilen kullanıcılara diğer markalarda giymesi gereken bedeni ürünlerin linkleri ile çıkarıyoruz. Bir ürünün linklerini de en ucuzdan pahalıya şekilde sıralıyoruz. B2B’de ise, markalarla aramızda yazılım lisanslama ve transaction base’inde komisyon gelir modeli elde ederek çalışıyoruz. Dolayısıyla müşterilerine çeşitli hizmetler sunmak isteyen e-ticaret siteleri, hizmetlerini geliştirmiş, satışlarını arttırmış hatta iade oranlarını düşürmüş oluyor.”

Hedeflerle ilgili de Ataberk: “Hedeflerimiz görüşmüş olduğumuz tüm pazar yerleri ve markaların websitelerine entegre olup pazardaki açığı kapatıp, pazarı büyük oranda domine ettikten sonra, test sonuçları ile geliştirmelerimizi tamamlayıp globalde yeni ülkelerde hızla büyümek istiyoruz.”

Garenta, 31 ilde 52 şubeye ulaşarak hizmet bölgesini genişletti

Garenta, 2021 yılında beş şube daha açılışı gerçekleştirdi ve toplamda 31 ilde 52 şubeye ulaşarak hizmet bölgesini genişletmeye devam ediyor. Ayrıca, 22 marka ve 85 farklı modelden oluşan 4 binin üzerinde geniş araç filosuyla sürdürülebilir büyümesini de sürdürüyor.

Salgın sürecinde de müşterilerinin hayatını kolaylaştırmak ve ulaşım ihtiyacına alternatif sunmak amacıyla bayi atağına devam eden Garenta, son olarak Bodrum, İzmir Karşıyaka, Edremit ve Zeytinburnu’nda franchise modeliyle açtığı yeni şubelerle 52 noktada hizmet vermeye başladı. Salgına rağmen sürdürülebilir büyüme odaklı çalışmalarına devam ettiklerini söyleyen Garenta ve ikinciyeni.com Genel Müdürü Emre Ayyıldız, “2021 yıl sonunda hedeflerimizin de üzerine çıkarak şube sayımızı arttırmak için çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz. Garenta deneyimini ve konforunu daha çok kişiye yaşatmak istiyoruz. Covid-19 salgını kapsamında da araçlarımızı müşterilerimize teslim ederken hijyen ve dezenfeksiyon işlemlerini Mart 2020’den bu yana uyguluyoruz” dedi.

Ayrıca Emre Ayyıldız, “Geçtiğimiz yıla benzer bir tablo yaşıyoruz. Geçen yıl da kısıtlama kararlarının olduğu dönemlerde araç kiralamaya olan talep düşmüştü. Bu yıl ise, mart ayında kısıtlamaların nispeten gevşetilmesinin ardından talep bir önceki aya göre yüzde 50 artış kaydetti. Nisan ayında ise yeniden kısıtlama kararlarının alınmasıyla birlikte talebin bir önceki aya göre yüzde 23 azaldığını söyleyebilirim. Kiralama talebindeki değişimi resmi web sitemiz garenta.com.tr adresinden de gözlemliyoruz. Web sitemizin trafiği mart ayında bir önceki aya göre yüzde 22 artarken, nisan ayında ise talep mart ayına göre yüzde 37 düştü. Site trafiğindeki bu azalma organik talebin de azaldığını gösteriyor. Ramazan Bayramından sonra yaz aylarının yaklaşmasıyla birlikte site trafiğinde ve talepte yeniden bir artış kaydedeceğimizi ve mayıs sonundan başlayarak eylül sonuna kadar günlük kiralama sektöründe son yılların en iyi dönemlerinden birini göreceğimizi, hatta talebe yetişmekte bile zorlanabileceğimiz zamanlar olacağını öngörüyoruz. Bu sebeple, araç kiralamayı düşünenlerin yaz dönemi için önden rezervasyon yapmaları araç bulamama riskine karşı koruma sağlayacaktır.” dedi.

Bitpanda MENA ve Türkiye yönetici direktörü Elbruz Yılmaz: “Ether’in yükselişi devam edebilir”

Oldukça büyük bir pazar payına sahip Ether, pazar hacmi açısından Bitcoin’nin ardından ikinci kripto para birimi konumunda. Ether’de son dönemde ciddi anlamda bir yükseliş eğilimi sözkonusu. Konuyla ilgili yorumlarını açıklayan Bitpanda MENA ve Türkiye Yönetici Direktörü Elbruz Yılmaz, bu yükselişin geçici olmadığını, uzun bir süre daha bu yükseliş eğiliminin devam etmesinin olası olduğunu kaydetti.

Yılmaz, şöyle konuştu: “Bitcoin’in aksine Ether, bir ödeme aracı veya klasik paranın yerini alabilecek bir şey olarak geliştirilmedi. Başlangıçta bir “yakıt”, yani Ethereum platformunu besleyen bir kripto para birimi olan Ether, blockchain tabanlı teknolojilerin geliştirilmesi için merkezsizleştirilmiş bir temel sağlamak amacıyla oluşturuldu. Boğa eğilimlerinin arkasındaki nedenler çok katmanlı olup, bunlardan birincisi, Ethereum blockchain sistemi üzerinde tüzel kişileri de içeren birçok kişi ve kurumun etkinliğindeki sürekli artış. Örneğin, yakın zamanda, Avrupa Yatırım Bankası (EIB), Ethereum ağı üzerinde Goldman Sachs, Santander ve Societè Generale gibi bankacılık kuruluşlarıyla işbirliği içinde 121 milyon Amerikan doları değerinde dijital tahvil çıkaracağını duyurdu. Geçtiğimiz ay içinde merkezsizleştirilmiş finansa perakende ilgisi de artarken, DeFi projelerine yapılan yatırım 100 milyar dolar gibi şaşırtıcı bir düzeyin üstüne çıktı.” dedi.

Yılmaz’a göre, Ethereum‘un sunduğu değer ile yatırımcıların güveni ve ilgisi Ethereum’un başlangıçta gördüğü talebin ana unsurları oldu. Geçtiğimiz yıl yaşananlar ve kripto para birimlerindeki eğilimler sayesinde bu para biriminin yükselişinin hız kazanmış durumda olduğunu ifade eden Yılmaz, son olarak şu tespitte bulundu: “Bana göre, bu yükselişin devam etmesini sağlayacak faktörler mevcut ve bu trend devam edebilir.”

Girişimcilik Vakfı’nın Fellow Programı başvuruları 14 Haziran’da sona eriyor

Üniversitede okuyan gençlerin girişimcilik ruhunu keşfetmelerini sağlamak ve onlara bu süreçte rehberlik etmek amacıyla Türkiye Girişimcilik Vakfı tarafından düzenlenen Fellow Programı’na başvurular devam ediyor.

14 Haziran 2021 tarihine kadar programa başvuran öğrenciler, ilham alıp network kazanacakları etkinliklere katılma, girişimcilik ekosisteminden rol modellerle tanışma, girişim elçileri olarak farklı etkinlik ve projelerde yer alma ve uluslararası girişim ağına katılma şansının yanı sıra burs alma hakkına da sahip olacak.

Türkiye’de girişimcilik ekosistemini geliştirmek ve gençlere ilham vermek üzere kurulan Türkiye Girişimcilik Vakfı tarafından girişimcilik potansiyeli yüksek gençler için özel olarak hazırlanan Fellow Programı’na katılmak ve GİRVAK fellow’u olabilmek için başvurular devam ediyor. Girişimcilik Vakfı, girişimcilik fikirlerine değil potansiyellerine bakarak seçtiği, Türkiye’nin dört bir yanından okuduğu üniversite ve bölüm fark etmeksizin tüm gençleri eşsiz bir yolculuğa katılmaya davet ediyor. Programa başvuran gençler arasından hazırlık, 1’inci ve 2’nci sınıfta okuyan, girişimcilik potansiyeli yüksek gençlerin bir kısmı ise Challenger Programı’nda bir araya geliyor.

Fellow ve Challenger Programı’na katılmak isteyen öğrenciler, 14 Haziran 2021 tarihine kadar girvak.bonapply.com adresindeki başvuru formunu doldurarak başvurularını gerçekleştirebilecek. Programa, Türkiye’de ikamet edip T.C. vatandaşı olan, bir üniversiteye girmeye hak kazanmış ve kayıt yaptırmış, üniversitelerin hazırlık, 1, 2, 3 ve 4. sınıflarında okuyan 17-24 yaşları arasındaki tüm gençler başvurabiliyor.

Apple Health’in başındaki isim Myoung Cha, Eren Bali’nin girişimi Carbon Health’e geçiyor

Teknoloji devi Apple, ürettiği cihazlarda sağlık entegrasyonuna büyük bir önem gösteriyor ve Apple Watch başta olmak üzere sağlık konusunda önemli atılımlar gerçekleştiriyor. Apple’ı sağlık teknolojilerinde önemli seviyeye taşıyan isimlerden biri Myoung Cha, Business Insider’ın yayınladığı rapora göre Apple’daki görevinden ayrılıyor.

Apple Sağlık uygulamasının da başındaki isimlerden olan Myoung Cha, bir Türk girişimci Eren Bali’nin girişimi Carbon Health‘e geçiş yapıyor. Cha, Carbon Health’te baş strateji direktörü olarak görev yapacak.

Pandemi maruz kalma bildirimlerinde önemli rol oynamıştı

Apple, pandemi sürecinin başında diğer bir teknoloji şirketi Google ile iş birliğine giderek, akıllı telefonlarında pandemi maruz kalma bildirimleri uygulamasını hayata geçirmişti. Kullanıcılar bu sayede vakalarla temas ettiği zaman bildirim alıyordu. Myoung Cha, Apple Sağlık uygulamasında Google ile olan iş birliği süreci yöneten kilit isimlerden de biriydi.

Business Insider’da yer alan raporda Carbon Health şirketine geçiş yapan Myoung Cha’nın Apple içinde de başarılarından dolayı özlenebileceği söyleniyor.

Öte yandan Cha’nın ayrılışının dışında Apple, sağlık tarafında önemli geliştirmeler yapmayı sürdürüyor. Şirket, yeni Apple Watch’a eklenmesi planlanan sağlık özelliklerini geliştirmek için sağlık ekibini büyütüyor.

Bu transferin Carbon Health için yepyeni bir başlangıcın habercisi olduğunu söyleyebiliriz. İlerleyen dönemlerde ne tür gelişmelere olduğunu göreceğiz.

Eren Bali de bu haberi duyulmasından sonra twitter hesabından konuyu resmi olarak doğruladı

Eğitim odaklı girişimler için hızlandırma programı EduAccelerator başvuruları 14 Mayıs’ta sona eriyor

Ortak çalışma alanları sektörünün en hızlı büyüyen girişimlerinde Workinton, öğretmen paylaşım platformu Mektepp ile birlikte eğitim teknolojisine odaklanan girişimlere destek vermek amacıyla EduAccelerator Eğitim Teknolojileri Hızlandırma Programı‘nı başlatıyor.

Başvuru: lab.workinton.com/EduAccelerator

Workinton ve eğitim teknolojileri hackathonu Educathon 2019’u hayata geçiren Mektepp, önemi her geçen gün artan eğitim teknolojileri alanında bir program başlatarak eğitim teknolojileri üzerine çalışan girişimleri hızlandırmayı hedefliyor. Bu yıl ilk defa düzenlenecek olan EduAccelerator Eğitim Teknolojileri Hızlandırma Programı, eğitim teknolojileri alanında seçilen 6 girişime 12 haftalık bir eğitim ve atölye programı sağlamanın yanı sıra girişimlerin mentör, yatırımcı ve potansiyel müşterilerle buluşmasına da önayak olacak.

Son başvuru: 14 Mayıs Cuma

6 girişimin seçileceği, 24 Mayıs’ta başlayacak olan EduAccelerator Eğitim Teknolojileri Hızlandırma Programı’na Workinton Lab web sitesi üzerinden form doldurularak başvuruluyor. Eğitim teknolojilerine odaklanma, örgün öğretim ve/veya kurumsal alanlarda belirli bir sorunu çözme gibi konuların seçim kriteri olarak dikkate alınacağı açıklanan program için ürünü hazır teknoloji tabanlı girişimler önceliklendirilecek. Ancak program süresince ürününü hayata geçirebileceğini düşünen fikir aşamasındaki ekipler de programa başvurabiliyor. Ön eleme sürecinin 17-21 Mayıs’ta olması planlanan programın, hızlandırma dönemi 24 Mayıs – 13 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşecek.

12 haftalık süreçte iş geliştirme, finans ve pazarlama eğitimlerinin yanı sıra girişimciler, alanında uzman mentör, bireysel yatırımcı ve yatırım ağları ile düzenli görüşme yapma, firmalar ile kavram kanıtı (PoC) geliştirme seanslarında bir araya gelme, eğitim teknolojilerinde geniş bir iş ağı kurma gibi fırsatlardan yararlanacak. Program boyunca Workinton çalışma alanlarından da yararlanabilecek olan girişimciler, EduAccelerator ile sunulan imkanlar aracılığıyla eğitim teknolojilerinde geleceği yakalama fırsatını elde edecek.

Apsiyon, apartman ve site yönetimlerini profesyonel yönetim firmalarıyla buluşturan hizmetini duyurdu

1 milyondan fazla konutta 2 milyonu aşkın kişiye hizmet veren Apisyon, yönetim firması arayışında olan yöneticileri ve konut sakinlerini, ihtiyaçlarına uygun olan en doğru yönetim firması ile buluşturduğu “Profesyonel Yönetim Firması Bulun” hizmetini hayata geçirdi. Sektörde bir ilk özelliği taşıyan hizmet, yoğun ilgi görüyor.

En uygun yönetim firması bulunuyor

Profesyonel bir yönetim firması ile çalışmak için talebi olan yöneticilerin veya sakinlerin, Apsiyon’un web sitesi üzerinden; aidat tahsilatı, temizlik, güvenlik, bakım ve onarım başta olmak üzere 8 farklı kategorideki ihtiyaçları belirleniyor. Yapılan ihtiyaç analizi sonrası; sistemde yer alan profesyonel tesis yönetim firmasından en uygun olanı ilgili yönetici veya sakinle buluşturuluyor. Karşılıklı anlaşılması durumunda ilgili firmadan hizmet alınmaya başlanıyor.

“Büyük bir sinerji yarattığımızı düşünüyoruz ”

Yeni hizmet ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Apsiyon CEO’su ve Kurucu Ortağı Kudret TÜRK, “Site yöneticileri ve profesyonel yönetim firmalarını buluşturduğumuz yeni hizmetimizle sektörde önemli bir adım attık. Geçmişte sektörümüz referans sistemi, hizmet alan kişilerin önerileriyle çalışıyordu. Ancak ihtiyaç ve beklentilerin farklı olduğu site yönetimlerinde bu referans sistemi tam olarak işe yaramıyor ve hayal kırıklıklarına yol açıyordu. Biz yeni hizmetimizle, konut yöneticilerine kendilerinin ve apartman/sitelerinin ihtiyaçlarını belirleme imkanı sunuyoruz. Böylece, ihtiyaçlar tam olarak belirleniyor ve müşteri memnuniyeti üst sıralara taşınıyor. Apsiyon olarak, konut yöneticilerini ve profesyonel yönetim firmalarını en önemli paydaşlarımız olarak görüyoruz. Yeni hizmetimizle de paydaşlarımızı bir araya getirerek sektörün gelişimine ve hizmet kalitesine etki eden büyük bir sinerji yarattığımızı düşünüyoruz” diye konuştu.

TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var! yarışmasında yarı finale kalmaya hak kazanan 12 girişim

TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var! Girişimcilik Programı’nın 19 Nisan – 11 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilen dijital girişimcilik kampı sonunda TÜSİAD üyeleriyle eşleşerek yarı finale kalmaya hak kazanan 12 girişim belli oldu.

2011’de TÜSİAD’ın 40. yıl faaliyetleri kapsamında Ankara’da iki üniversitede temelleri atılan TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var! bugüne kadar tüm Türkiye’den başvuru alarak Türkiye’nin en kapsamlı erken aşama girişimcilik programı oldu. 10 yılda 20 binden fazla kişinin katıldığı program kapsamında 600’ü aşkın girişimci yetiştirildi.

Programın bu yıl dijital olarak gerçekleştirilen Girişimcilik Kampına; 36’sı kadın toplamda 74 girişimci 20 şehirden ve 35 farklı üniversiteden katıldı. Her dönem Girişimcilik Kampına en fazla öğrenci gönderen üniversitenin aldığı TÜSİAD Girişimcilik Bayrağını bu dönem 10 yıl önce programın başlatıldığı iki üniversiteden biri olan Ortadoğu Teknik Üniversitesi kazandı.

Yarı finale kalan 12 girişim

Traineepath: Gücünü oyunlaştırma ve yapay zekadan alan TraineePath, her bölüm için hazırlanan eşsiz içerikleri ile öğrencilerin kısa sürede akademik ve sektörel ilgisini görmesini sağlarken, kişiselleştirilmiş raporlarla öğrencinin kariyer yoluna dair tavsiyelerde bulunan bir mobil uygulamadır.

Virtual Try: Giyim sektöründe perakende ve online mağazacılıkta müşterilerin kıyafetleri üzerlerinde gerçekçi bir şekilde görmelerini sağlayacak bir artırılmış gerçeklik uygulamasıdır.

Medthermo: İnsülin iğneleri için sıcaklığın kontrollü şekilde tutulabildiği akıllı bir sistem tasarlar.

Blueit: Kullanıcıların su tüketimlerini takip edip donanım sayesinde tasarruf sağlayabilecekleri bir su izleme sistemidir.

Epoka: Derin öğrenme ile mobilyaların oda fotoğraflarına sanal olarak eklenmesini mümkün kılacak olan bir mobil pazar yeri uygulamasıdır.

Plantric: Geliştirdiği kompostlama yöntemi ile gıda atıklarına sahip kurum ve kuruluşlardan toplanan atıklarda kısa sürede verimli gübreler elde eder.

ConFarm: Özel tasarlanmış transparan konteynerları içerisinde hidroponik tarım kullanarak gelişmiş şehirlerden Afrika’nın uzak köylerine kadar her yerde taze ve sağlıklı tarım ürünleri tüketmek isteyenler için geleceğin tarımını yapar.

Refurniture: E-atık tesislerinden ayrılan atıklarla uzun ömürlü, fonksiyonel ve estetik ev içi aydınlatma ve dekorasyon ürünleri tasarlar; atık tesisleri ile tüketici arasında oluşturduğu köprüyü yarattığı sosyal platform, atölye ve deneyim sahalarıyla güçlendirir.

Quakecom: Deprem anında saha çalışmasına gerek kalmadan enkazdaki kişileri belirler ve afet koordinasyon merkezine anlık olarak ileterek arama kurtarma ekiplerinin ilk 72 saatte etkili çalışmasını sağlar.

Marna: Denizlerdeki plastik kirliliğinin azaltılması için biyo-bozunur yerli doğal ham maddeler kullanarak balıkçılık ve su ürünleri üretiminde kullanılan ağ ve halatları üretir.

Construction Panda: İdeal yaşam alanlarını inşa etmeyi sade, şeffaf ve planlanabilir hale getiren online bir pazar yeridir.

Biotico: Yüksek potansiyele sahip organik atıkların hammadde olarak kullanılmasıyla, ithal edilen yüksek maliyetli enzimleri ve yağ asidi şeker esterleri gibi aktif maddelerin, temiz teknolojiler sayesinde endüstriyel ölçekli olarak yerli ve ucuz şekilde üretir.

Yarı Final 9 Temmuz 2021’de

TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var! Girişimcilik Programında yarı final 9 Temmuz 2021’de yapılacak. Yarı Finalde seçilen beş ekibe 20’şer bin Türk lirasının yanı sıra teknoloji desteği verilerek finale uzanan süreçte girişimlerini geliştirmeleri sağlanacak. 7 Ekim 2021’de gerçekleştirilecek final töreninde ise final jürisinin belirleyeceği ekip/ekiplere toplam 100.000TL destek verilecek.

BASF Türkiye’nin ana sponsorluğunda düzenlenen TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var! Girişimcilik Programı’nın 2021 sponsorları arasında altın sponsor olarak Mazars Denge, gümüş sponsorlar olarak ise Allianz Türkiye, Eczacıbaşı Holding, Ege Palas, UBS AG, ÜNLÜ & Co ve Zorlu Holding bulunuyor.

Ozan SuperApp kullanıcıları, Metropol Card üye noktalarında QR ile ödeme yapabilecek

Ozan SuperApp’i 2021’in ilk aylarında kullanıcılarıyla buluşturan Ozan Elektronik Para, MetropolCard ile yaptığı iş birliğinde kullanıcıları için çok önemli bir özelliği duyurdu. Ozan SuperApp kullanıcıları artık, Metropol Card‘ın 30 bini aşkın üye noktasında karekod ile kolayca ödeme yapabilecek.

Ozan SuperApp’te her ay en az bir yeni özelliği kullanıcılarına sunmayı hedefleyen ve şubat 2021’den bugüne birçok fonksiyonu kullanıcılarıyla buluşturan Ozan Elektronik Para, şimdi de kullanıcılarına sunduğu fonksiyonlar arasına karekod ile ödemeyi ekledi. Ozan SuperApp kullanıcıları bu fonksiyon sayesinde, 30.000’i aşkın restoran, büfe ve marketi kapsayan MetropolCard noktalarında karekod ile anında ödeme yapabilecekler. Kullanıcılar uygulamaya gelecek bir sonraki güncelleme ile beraber, karekod ile yaptıkları her harcamalarından Cashback bakiye kazanabilecekler.

Ozan SuperApp CEO’su Ömer Suner: “Ozan SuperApp’i henüz geçtiğimiz şubat ayında kullanıcılarımızla buluşturmamıza rağmen, kısa bir zamanda birçok özelliği Ozan SuperApp’e ekledik ve hız kesmeden eklemeye devam edeceğiz. MetropolCard ile yaptığımız bu iş birliği sayesinde Ozan SuperApp kullanıcıları için artık karekod ile ödeme yapma dönemi de resmen başladı. Ozan SuperApp kullanıcıları, restoran, büfe ve marketi kapsayan 30.000’den fazla MetropolCard noktasında “Metropol POS” aracılığıyla ödeme yapmak istediklerini söyleyerek, karekod ile anında ödeme yapabilecekler. Ozan SuperApp kullanıcılarını sevindirecek güzel iş birliklerine devam edeceğiz.”

MetropolCard CEO’su Uğur Yıldırım: “Türkiye’nin ilk yerli ve milli yemek kartı MetropolCard olarak tüketicilerin ihtiyaçlarını her alanda karşılayacak hizmetler birinci önceliğimiz. Türkiye’nin en kısa sürede en hızlı ağını kurarak ülkemizin 81 ilinde 975 ilçesinde faaliyet gösteriyoruz. Yemek, yakıt, konaklama, kapı giriş çıkış ve filo kiralamanın aralarında olduğu geniş faaliyet alanlarında etkin olan kurumumuz 50 binden fazla POS cihazında 35 bini aşkın üye işyeri, restoran ve market ile çalışmaktadır.
MetropolCard olarak ödeme sistemlerinde farklılaşmak adına teknolojik altyapımızı her geçen gün daha da geliştiriyoruz. Ozan Elektronik Para ile yaptığımız bu iş birliğinden dolayı çok mutluyuz. Kullanıcılarına sağladığı avantajlarla fark yaratan Ozan SuperApp ve MetropolCard olarak yapılan bu iş birliği ile Ozan SuperApp kullanıcılarına sınırsız, benzersiz ve sürekli avantajlar sunmayı hedefliyoruz” dedi.