Ana Sayfa Blog Sayfa 541

Erken aşama girişimlerin mutfağındaki teknoloji yatırım şirketi: Heaventures

Girişimlere hem yatırm yapmak hem de yol haritalarını hazırlamak amacıyla kurulan yerli fon Heaventures‘ın kurucularından Nurettin Şendoğan ile özel bir röportaj yaptık. Hevantures ilk olarak karşımıza, geçtiğimiz ay içerisinde No-Code uygulama yönetimi platformu Workiom’a yaptığı yatırım ile karşımıza çıktı.

Yeni fon Heaventures nedir?

“Bir girişimin başarıya ulaşmasında uzman bir ekibin desteği sermaye kadar önemlidir. Girişimler için kendi alanlarında yetkin kişilerden rehberlik almak, doğru bir şekilde büyüyebilmek için hayati önem taşır.

Üç kurucu olarak; ben, Utkan Şanda ve Dr. Aylin Şahin tarafından kurduğumuz Heaventures, yaptığı nakdi yatırımın yanı sıra girişimlere büyümenin her aşamasında rehberlik ederek, erken asama şirketlerde olan riskleri azaltıyor. Heaventures, girişimlere finansmanla birlikte satış, pazarlama, ürünlerin teknik özelliklerinin belirlenmesi ve hukuk gibi alanlarda da destek oluyor. Biz Heaventures’i bir yatırım fonundan ziyade, faydalı isler yapacaklarına inandığımız erken asama girişimleri kendi alanlarında dünyanın en iyi şirketleri haline getirmeye çalışan kendi de bu şekilde büyüyen bir girişim olarak konumlandırıyoruz.

Nurettin Şendoğan ve Utkan Şanda, daha önce Smartiks’i kuran ve başarılı bir IPO sonrasında yaptıkları exit ile yeni birçok girişim ve yatırımlara yelken açan ekip. İkili aynı zamanda birçok girişim kurdular ve çeşitli teknoloji firmalarına hem yatırım yapıp hem de büyümelerinde destek oluyorlar. Aylin Şahin Türkiye ve ABD’de yüzlerce teknoloji şirketinin kuruluşunda, Türkiye’den Amerika’ya taşınmasında, yatırım alma ve satın alma aşamalarında girişimci veya yatırımcı tarafında çalışmış, birçok yatırım turuna liderlik etmiş sayılı Türk teknoloji hukukçularından biri. Yani bizler işin mutfağından geliyoruz, işin mutfağında yer alıyoruz.”

Bu oluşum tam olarak hangi sorundan ortaya çıktı?

“Sorun olarak nitelendirmek belki doğru olmaz, yatırımcı ekosisteminde gördüğümüz bir eksiklik diyelim öncelikle. Yatırım ve fon yönetimi tarafının odağı, yatırımcılarından topladığı finansal katkıyı olabildiğince kısa zamanda yüksek katsayı ile geri döndürmektir. Teknoloji girişimlerinin getirisinin globalde çok hızlı artması bu konudaki girişimlerin sayısının da gün geçtikçe hızla artmasına yol açıyor. Yatırımın geri dönüş oranının bu kadar yüksek olması da yatırımcıların sayıca daha fazla girişimde hisse sahibi olmak istemelerine sebep oluyor. Bu yüzden, yatırım yapılan çok sayıda girişimden sadece bir iki tanesi başarıya ulaşsa bile diğer girişimlerdeki kayıplar maalesef göz ardı ediliyor çünkü asil amaç kar maksimizasyonu. Dolayısıyla, girişimlere yatırım öncesinde değerlendirme ve ölçekleme, yatırım sonrası ise liderlik, uzmanlık, denetleme ve yol göstericilik anlamında sarf edilmesi gereken efor ve zaman yeterince sağlanamıyor.

Biz Heaventures olarak yönettiğimiz yatırımın kümülatif toplam değeri ve getirisinden çok, yatırım yaptığımız her bir girişimde lider yatırımcılarımızın da büyük katkısıyla elimizi taşın altına koyarak gerçekten gurur duyduğumuz isler çıkarmayı hedefliyoruz. Girişimin kurucularını başarıya ulaştırmak için alanında yetkin ve özverili ekibimizle onlara sürekli destek olmayı misyon edindik. Bunu başardığımızda portföyümüzün toplam değeri ve yatırımcılarına toplam getirisinin çok yüksek olacağına eminiz.”

Hangi alanlardaki girişimlere yatırım yapıyor?

“Heaventures olarak, kurucularının geçmişi ve uzmanlığından dolayı yatırımlarını Teknoloji şirketlerine ya da işinin başarıya ulaşmasında teknolojiden yoğun faydalanan girişimlere yapıyoruz. Odağımızda şu an için bir sektör ayrımı bulunmuyor. En fazla katkıyı hangi teknoloji girişim teknoloji girişime yapabileceğimize inanırsak ona yatırım yapıyoruz. Heaventures, dahil olduğu girişimlerin değer maksimizasyonunda önemli bir rol oynamaktadır.”

Heaventures yatırım yapma aşamasında girişimlerde nelere dikkat ediyor?

“Öncelikle takıma dikkat ediyoruz. Girişimci ekibin niteliği ve uyumlu çalışma becerisi bizim birlikte çalışabilmemiz için önemli bir etken. Kendimiz de takım üyesi gibi bire bir şirkete dahil olduğumuz için çalışmaktan keyif alacağımız, sorumluluk sahibi, profesyonelliğe inanan kuruculara yatırım yapmak istiyoruz. Kurucuların vizyon sahibi olması, ürünlerini sadece Türkiye veya bu coğrafya ile sınırlı tutmayıp dünyadaki en yüksek standartlarda ve en büyük pazarlarda müşterilerine sunmaya çalışmaları bizim için önemli. Yatırım yaptığımız şirketlerden exit etmek elbette hedeflerimiz arasında ancak süreç bizim için sonuçtan daha önemli. Bizler gerçekten kaliteli işler çıkaran şirketlere destek vermek istiyoruz.”

Yatırım yaptıktan sonra girişimcileri nasıl bir süreç bekliyor?

“Biz girişimcilerle birebir çalışıyoruz. Uzman destekle, ortak akıl yoluyla ilerliyoruz. Zaten erken aşama şirketler oldukları için neredeyse her konuda eksiklikleri oluyor. İşe alımlarda, satışlarda, hukuki ve diğer süreçlerde dışarıdan danışmanlık aldıkları kişiler gibi değil bizzat takım üyesi gibi destek veriyoruz. Yani yatırım yaptıktan sonra bizimle diğer kurumsal veya melek yatırımcılarından daha fazla zaman geçirecekler.”

Heaventures’ın gelecekteki hedefleri neler?

“Aslında iki büyük hedef olarak özetleyebiliriz. Birincisi yeni bir VC modeli yaratmak. Biraz önce bahsettiğimiz klasik girişim sermayesi yatırımlarında gördüğümüz sorunları ortadan kaldıran kar maksimizasyonu değil değer maksimizasyonu hedefleyen bir VC modeli bu. Gelecekte bu modeli başkaları da örnek alsın istiyoruz. İkincisi de ortağı olduğumuz girişimleri nerede kurulursa kurulsun yerelden globale taşımayı başarmış, dünya markalarının oluşumuna katkıda bulunmuş olmayı istiyoruz.”

egirişim olarak Heaventures’la ilgili tüm gelişmelere ve yatırımlara artık platformumuz üzerinden ulaşabileceksiniz.

Hyper casual oyunlar geliştiren yerli oyun girişimi Crescive Games’in hikayesi

Hyper casual türde oyunlar geliştirmek amacıyla kurulan yerli oyun girişimi Crescive Games‘in hikayesini, kurucularından Kübra Gündoğan anlattı.

Kurulduğu günden bugüne yaşadıklarından ötürü video içerisinde oldukça ilginç bilgiler veren Kübra, farklı oyun şirketlerinin çalışanlarına sürekli teklifler göndermesinden de bahsetti. Dünyanın en büyük oyun yayıncılarından biriyle anlaşmalı olan şirket, iyi bir hyper casual oyun tutturmak için çalışmalarını sürdürüyor.

Airtel Africa, 200 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu

Afrika genelinde 14 ülkede faaliyet gösteren lider telekomünikasyon ve mobil para hizmetleri sağlayıcısı Airtel Africa‘nın bir yan kuruluşu olan Airtel Mobile Commerce BV, Katar Yatırım Otoritesi’ne (QIA) bağlı Qatar Holding LLC‘den 200 milyon dolar yatırım aldı.

Bu yatırımla değerlemesi 2.65 milyar dolara yükselen Airtel Africa, çoğunluk hisselerini elinde tutabilecek, fakat QIA, işlemin tamamlanmasının ardından diğer azınlık yatırımcılarla birlikte AMC BV’de azınlık hissesine sahip olabilecek. QIA, AMV BV yönetim kuruluna “geleneksel bilgi ve azınlık koruma haklarına sahip bir direktör” atama hakkına sahip olacak.

Airtel Africa, 14 Afrika ülkesindeki birçok mobil para operasyonunun holding şirketidir. Mobil para kolu, mobil cüzdan para yatırma ve çekme işlemlerinin yanı sıra ticari ödemeler, sanal kart ve uluslararası para transferi gibi işlemler yapılabilmesine olanak sağlıyor.

Airtel Africa’nın yaptığı açıklamaya göre, bu finansman faaliyet gösterilen ülkelerdeki borçlarını azaltmak, ağ ve satış altyapısına yatırım yapmak için kullanılacak. Şirket, Afrika’da kısıtlı bankacılık altyapıları sebebiyle resmi finansal kuruluşlara sınırlı erişimi olan büyük bir pazara hizmet veren lider bir mobil finansal hizmetler platformudur.

AMC BV, bu yılın mart ayında The Rise Fund tarafından 200 milyon dolarlık, nisan ayında ise Mastercard tarafından 100 milyon dolarlık yatırım aldığını duyurmuştu.

QIA CEO’su Mansoor bin Ebrahim Al-Mahmoud, “Airtel Money, geleneksel finans hizmetlerine erişimi olmayan müşteriler de dahil olmak üzere ekonomik faaliyeti kolaylaştırmada önemli bir rol oynuyor. Önümüzdeki yıllarda bu çabaları genişletme misyonuna olan inancımız tamdır” açıklamasını yaptı.

Amazon, Fire TV Cube’da Zoom ile görüntülü konuşabilmeyi mümkün kılıyor

Amazon, Fire Tv Cube 2 kullanıcılarının iki yönlü Zoom aramalarına katılabileceğini perşembe günü yaptığı açıklamada duyurdu. Bunun için yalnızca bir web kameranızın olması gerekiyor.

Şirket, uzaktan çalışma ve eğitimin geçtiğimiz sene pandemi döneminde bir gereklilik olmasıyla güncelleme getirmiş ve kullanıcıların Fire TV Cube cihazlarıyla, ekranlı herhangi bir Alexa cihazına görüntülü arama yapabilmelerine olanak sağlamıştı.

Kullanıcıların evlerinde büyük ekrandan görüntülü görüşme ve sevdikleriyle bağlantı kurmaktan keyif aldığını belirten şirket, Zoom ile iki yönlü arama desteği sağlamak için yeni bir özellik geliştirdi. Artık, Fire TV’ye indireceğiniz Zoom uygulamasıyla sevdiklerinizle görüntülü görüşebilir veya iş toplantılarınıza kolaylıkla katılabilirsiniz.

Bunun için son yazılım güncellemesine sahip bir Fire TV Cube 2 ve uyumlu bir web kamerasına sahip olmalısınız ve Zoom uygulamasını Fire TV’ye indirmelisiniz. Fire TV App Store’dan son güncellemeyi ve Zoom uygulamasını yükleyebilirsiniz. Ayrıca, Fire TV Cube 2, tam boyutlu bir USB-A bağlantı noktasına sahip olmadığı için bir Micro USB dönüştürücü kullanmanız gerekiyor.

Amazon, 4K web kameralarını önermiyor. Kameranızı en iyi performansı sağlamak için TV ekranınızın üzerine yerleştirebilirsiniz. Zoom uygulamasının kurulumunu yaptıktan sonra, toplantılara katılırken ekrandaki talimatlara göre misafir olarak katılabilir veya oturum açabilirsiniz.

Dilerseniz yaklaşan toplantılarınızı size hatırlatması için toplantı takviminizi Alexa ile senkronize edebilir ve “Alexa, toplantıya katıl” diyerek sesli talimat verebilirsiniz. Alexa, takviminizdeki toplantılara göre katılmak için size bir toplantı önerir. “Evet” diyerek toplantılarınıza otomatik olarak ve kolayca katılabilirsiniz.

Yabancı madde hasarı sorununa çözümler geliştiren yerli girişim ArgosAI, MV Holding’den yatırım aldı

Teknolojiye yatırım stratejisinin bir parçası olarak derin teknoloji, yapay zekâ ve oyun sektörlerini radarına alan MV Holding, geçen yılın sonunda Türkiye’nin ilk 3D yazıcı markası ve üreticisi olan Zaxe’ye yatırım yapmıştı.

Özellikle yerli ve milli teknoloji girişimlerini takip edip ve onlara yatırım yaparak Türk girişimcileri desteklemeyi hedefleyen MV Holding, 2021 yılının ilk yatırımını, havacılık sektöründeki en önemli konulardan biri olan yabancı madde hasarı sorununa geliştirdiği görüntü işleme ve yapay zekâ ile çözüm getiren dünyadaki ArgosAI’ye gerçekleştirdi.

MV Holding Yatırımlardan ve İş Geliştirmeden sorumlu Yönetici Direktörü Doğan Kaşıkçı, “Tasarımı ve yazılımı tamamen Türk olan bir ürüne yatırım yapmaktan gurur duyuyoruz. ArgosAI’ın önü açık, derin teknoloji ve yapay zekâ alanında Türkiye’nin ilk unicorn şirketi olacağına inanıyoruz. Bizim ortaklığımızla bu alandaki en büyük marka olma hedefine daha hızlı ulaşacağını düşünüyoruz” dedi. Kaşıkçı, Türk girişimcilere ve firmalarına yatırım yapmaya devam edeceklerini belirtti.

ArgosAI Teknoloji A.Ş., ODTÜ Teknokent’te faaliyet gösteren, havaalanlarının airside (hava tarafı) bölgesinde günümüzde manuel olarak yapılan bir çok operasyon için yapay zeka, görüntü işleme ve derin öğrenme temelli otomasyon ürünleri geliştiren ve bu alanda dünyada öncü olan bir Yapay Zeka firmasıdır. Özellikle, havacılık sektöründe oldukça önemli bir sorun olan pist, apron ve taksi yolları üzerinde unutulan, düşen ya da doğa olayları sebebiyle orada yer alan objelerin oluşturduğu FOD-Yabancı Madde Hasarı çözüm üreten dünyadaki tek Yapay Zekâ temelli girişimdir.

Şirketin kurucusu Alphan Karadeniz, “Altı yıl önce kurduğumuz şirketimize MV Holding’den yatırım almaktan çok mutluyuz. Bu yatırım sayesinde küresel boyutta şirketleşmeyi ve yurt dışındaki gelişmiş pazarlara ürünümüzü sunmayı hedefliyoruz. Kuruluşundan günümüze kadar Pist, Apron ve Taksi Yolları otomatik FOD tespiti ve Apron operasyon takibi ürün ailelerini lanse ettik. Bu çözümler şu anda dünyada 4 havalimanında kullanılmaktadır. İş geliştirme ekibimiz, 100’den fazla sivil ve askeri havalimanı ile görüşmelerini sürdürmektedir.” dedi.

Karadeniz, geliştirdikleri ürünün şu anda dünyanın en büyük havalimanlarından birinde test aşamasında olduğunu ve Eylül 2021 sonunda hizmete alınması planlandığını belirtti. Ayrıca, ArgosAI’nin Londra Heathrow Uluslararası Havalimanına sistem kurmayı başararak Birleşik Krallık’a “Yapay Zekâ İhracatı” yaptığını söyledi.

Heathrow Havalimanına kurulumu yapılan ArgosAI’nin A-Fod ürününü Londra Gatwick Havalimanı da kullanmak üzere test talep etmiştir. Gatwick Havalimanına test amaçlı kurulum 0cak 2020’de yapılmış olup 2021 sonunda sistem havalimanının kullanımına sunulacaktır.

Airbnb, ev sahiplerinin Wi-Fi hızlarını paylaşabilmelerini kolaylaştıran özelliğini duyurdu

Airbnb, kullanıcıların rezervasyon yapmadan önce Wi-Fi hızını kontrol edebilmeleri için ev sahiplerinin bağlantı hızlarını paylaşabileceğini duyurdu.

Airbnb, turizm ve tatil faaliyetlerinin yanı sıra, son dönemde birçok farklı gruba dünyanın her yerinde konaklama imkanı sağlıyor. Şirket, uzaktan çalışanlar, dijital göçebeler, seyahat eden insanlar ve içerik üreticileri için rezervasyon öncesi Wi-Fi hızını kontrol etmenin bir gereklilik olduğunu belirtiyor.

Bir süredir ev sahiplerine manuel olarak bağlantı hızlarını ekleyebilme olanağı tanıyan Airbnb’de, kablosuz bağlantı hızlarını listelemek veya ekran görüntülerini paylaşabilmek mümkündü.

Bu işlemi daha kolay ve erişilebilir hale getirmek için Airbnb, ev sahiplerinin uygulamayı kullanarak kayıtlarındaki kablosuz bağlantı hızını ölçmelerine olanak tanıyan basitleştirilmiş ve verimli bir uygulama içi çözüm sunuyor. Böylece, bağlantı hızlarını kolayca test edebilir ve kullanıcılar için Airbnb uygulamasında diğer bilgilerin yanı sıra kablosuz bağlantı bilgilerini paylaşabilirler.

Şirket, ABD’de uygulama içi internet hızı testini uygulamaya başladığını ve önümüzdeki haftalarda küresel olarak genişleyeceğini belirtiyor. Bu özellik, M-Lab‘in açık kaynaklı yazılımını kullanıyor.

Airbnb, 2007 yılında San Francisco’dan iki ev sahibinin üç misafiri ağırlamasıyla doğmuştu. Şirket, 14 yıl içerisinde dünyanın hemen hemen her yerinde 900 milyondan fazla misafiri ağırlayan 4 milyon ev sahibine ulaşarak işbirliği yaptı. Airbnb’nin verilerine göre geçtiğimiz sene ekim ayı itibariyle Airbnb ev sahipleri tarafından kazanılan tutar 110 milyar doların üzerinde. Ev sahipleri, yıllık ortalama 9,6 bin dolar kazanıyor.

Airbnb’ye Websitesi ve mobil uygulaması aracılığıyla erişilebilirsiniz.

Çalışan deneyimi platformu Culture Amp, 100 milyon dolar yatırım alarak 1.5 milyar değerlemeye ulaştı

Dünyanın önde gelen çalışan deneyimi platformu Culture Amp, 100 milyon dolarlık F serisi finansman turuyla 1,5 milyar dolarlık değerlemeye yükseldiğini duyurdu.

TDM Growth Partners ve Sequoia Capital China liderliğinde gerçekleştirilen yatırım turuna mevcut yatırımcıların yanı sıra, Salesforce Ventures da katılım sağladı.

Culture Amp, bir anket platformu girişimi olarak yolculuğuna başlamıştı. Şirket, 4,000’den fazla kuruluşun yaklaşık 25 milyon çalışanının bağlılığı ve performans yönetimine yönelik yaklaşımlarını modernleştirmesine yardımcı oldu.

2009 yılında şirketlerin anonim çalışan anketlerini yapmasına yardımcı olmak için kurulan şirket, ciro tahmini ve ekip hedefi gibi yöneticiler için veri sağlayabilecek kadar büyüdü. Şirket, işverenlerin topladıkları verileri eyleme dönüştürmelerine olanak sağlamaya odaklandı.

Şirketin müşterileri arasında Unilever, PwC, BigCommerce ve SoulCycle yer alıyor. Avustralya’da kurulan şirketin gelirinin yaklaşık üçte ikisi ABD’den geliyor.

Özellikle pandemi döneminde hibrit ve uzaktan çalışma modellerinin yaygınlaşmasıyla birlikte Culture Amp, çalışanlara sundukları deneyimi hızla yinelemek için ihtiyaç duydukları verileri kuruluşlara sağlıyor. Örneğin, pandeminin etkisini anlayabilmek için platform, çalışanların kendilerini bunalmış hissedip hissetmedikleri ve ofise dönmeye istekli olup olmadıklarını görebilmek için sağlık şablonları sunulmuştu.

Culture Amp kurucu ortağı ve CEO’su Didier Elzinga, bu “stratejik” finansman turuyla daha fazla kuruluşun çalışan deneyimini iyileştirmek için endüstrinin en güvenilir platformu olarak yardımcı olmaya devam edeceklerini söyledi.

Sequoia Capital China ortağı Steven Ji, “Culture Amp, veriye dayalı içgörü ile kuruluşların yeni çalışma dünyasında başarılı olmaları için doğru bir yol çiziyor. Culture Amp, hedef, liderlik ve insanların hayatlarını etkileme yeteneğine sahip ve bu büyümenin sonraki aşamasında neler başaracaklarını görmek için heyecanlıyız” sözlerine yer verdi.

Rocket Lab, mayıs ayındaki başarısızlığının ardından ABD Uzay Kuvvetleri görevini başarıyla tamamladı

Rocket Lab, mayıs ayındaki ilk fırlatma sırasında meydana gelen bir aksaklık sonucu bütün yüklerin kaybına sebep olmuştu. Şirket, hızlı bir şekilde araştırmalarına başlayarak sorunu tanımlamış ve bir daha yaşanmaması için gereken önlemleri uyguladığını duyurmuştu.

Perşembe sabahı gerçekleştirilen görevde “Electron” isimli roket, Yeni Zelanda’daki fırlatma üssünden uzaya doğru yol aldı ve ABD Uzay Kuvvetleri için gezegenimizden 370 mil uzaklıktaki alçak dünya yörüngesine “Monolith” uydusunu taşıdı.

Gerçekleştirilen bu görevden elde edilen sonuçların, şirketlerin daha kısa zaman dilimlerinde, daha uygun fiyatlı uydular oluşturmasına yardımcı olması hedefleniyor. Bu, Rocket Lab’in ABD Uzay Kuvvetleri için gerçekleştirdiği ikinci görevi oldu.

Monolith uydusu, hava durumu ve gözlem odaları için gelecekteki uydu tasarımlarında önemli ölçüde daha küçük uydu veri yollarını açabilecek yeni bir tür konuşlandırılmış sensörle donatıldı. Yerleştirilebilir sensörün kullanımından elde edilen analizin, küçük uydu veri yollarının kullanılmasını sağlayarak maliyet ve karmaşıklıkları azaltması hedefleniyor.

Uydu ayrıca, gelecekteki uzay koruma kabiliyetini test etmek için bir platform sağlayacak.

Mayıs ayında Rocket Lab’in 20. görevi, ikinci aşama ateşlemeden sonra başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Sorunu araştırdıktan sonra Rocket Lab, temel nedenin, “motor bilgisayarında sinyallerin bozulmasına neden olan” bir “anomali” olduğunu belirtmişti. Şirket, bu başarısızlığın sonucu olarak Electron roketini ve toplam yüklerini kaybetmişti.

Rocket Lab kurucusu ve CEO’su Peter Beck, “ABD Uzay Kuvvetleri için başka bir görevi yörüngeye güvenli bir şekilde teslim etmekten gurur duyuyoruz” açıklamasında bulundu.

Paymes, genç yöneticileri iş hayatına kazandırmak amacıyla Paymes Genç Yetenek Programı’nı duyurdu

Sosyal medyanın en çok kullanıcıya sahip ödeme platformu girişimlerinden Paymes, genç yöneticileri iş hayatına kazandırmak amacıyla uygulamaya aldığı Paymes Genç Yetenek Programı‘nı duyurdu.

Türkiye’nin en genç fintech şirketleri arasında yer alan girişim, geleceğin yöneticilerini hem dijital becerilerle donatmaya hem de onlara geleceğin fintech dünyasında sağlam bir kariye kurgulamaya odaklanıyor. Paymes’in girişimci ruhuyla da örtüşen programa üniversite son sınıf ya da yeni mezun olmuş, kendine güvenen, yeni fikirler üretmeyi ve hayata geçirmeyi seven gençlerin başvuruları bekleniyor. Programda yer alacak yetenekler program boyunca; Paymes paydaşlarından, Paymes’in iş ortaklarından, Paymes yöneticilerinden ve global fintech şirketi yöneticilerinden çeşitli eğitimler alacaklar.

Bireylerin ve kurumların elektronik ticarete daha hızlı, kolay ve güvenli şekilde giriş yapmasını sağlayan, sosyal ağlar aracılığı ile ticarete hizmet eden fintech şirketi Paymes 2021’in ilk yarısında 20’yi aşkın genç çalışanı ekibine kattı. Çalışanlarının yaş ortalamasının 29 olduğu şirket Genç Yetenek programıyla da yeni yönetici adaylarını yetiştirecek. Yaş sınırı, cihaz gereksinimi, dil ve lokasyon ayrımı olmaksızın herkesin saniyeler içerisinde sosyal mecralar aracılığı ile ödeme almasına olanak sağlayan Paymes’in hali hazırda Türkiye ve Azerbaycan’da ofisleri bulunuyor. Türkiye’de Facebook Commerce programına kabul edilen tek girişim özelliğini de taşıyan Paymes ekibi Facebook üzerinde uçtan uca hizmet veren bir ödeme sistemi üzerinde de yoğunlaşıyor.

“Paymes olarak genç yeteneklerin liderlik becerilerini geliştireceğimiz, yeni fikirlerinden ilham alacağımız ve onlara fikirlerini hayata geçirme şansı sunacağımız için heyecanlıyız.” diyen Paymes Kurucu Ortağı Sabrican Zaim sözlerini şöyle sürdürüyor: “Paymes olarak hizmet verdiğimiz bölgede finansal teknoloji geliştiren en genç ve en dinamik ekibiz. Son 6 ayda ekibimize heyecanımızı paylaşacak yeni arkadaşlarımızı hızla dahil ederken genç arkadaşlarımıza da bir kariyer programı sunmak ve geleceği dönüştüreceği şimdiden açıkça kabul edilen fintech alanında güçlü yeteneklere sahip olmalarına imkan tanımak istedik. Programımıza üniversite son sınıf ve/veya yeni mezun ve kendine güvenen, yeni fikirler üretmeyi ve hayata geçirmeyi seven genç arkadaşlarımızın başvurularını bekliyoruz.” dedi.

Müşteri hizmetleri platformu Dixa, 89 milyon euro yatırım aldı

Müşteri temsilcilerini güçlendiren ve müşterileri sadakatini artıran müşteri hizmetleri platformu Dixa, yaklaşık 89 milyon euro (105 milyon dolar) tutarında C serisi finansman turunu duyurdu.

105 milyon dolarlık yatırım turu, General Atlantic liderliğinde ve mevcut yatırımcılardan Notion Capital Project A ve Seed Capital katılımlarıyla gerçekleştirildi.

Dixa, teknoloji alanında yıllarını harcayan 4 arkadaşın fikriyle 2015 yılında kuruluyor ve 2018 yılında piyasaya sürülüyor. Müşterilerin ve işletmelerin yaşadığı zorlukları ilk elden deneyimleyen girişimciler, müşteri hizmetlerinin işlemsel doğasına karşı Dixa’nın ilk adımlarını atmış ve işletmeler ile müşterilerin dostluklar kurmasına izin veren daha iyi bir müşteri hizmetleri sisteminin gerekli olduğunu düşünmüşler.

Şirketin kurucu ortağı ve CEO’su Mads Fosselius, “Kariyerimin başlarında bir çağrı merkezi temsilcisi olarak çalışmak için harcadığım zaman, şirketlerin henüz yararlanmadığı büyük bir fırsatta bana ön sıradan yer verdi” sözlerini kullandı.

Dixa, markaların mesajlaşma, e-posta ve canlı yardım gibi yeni ve basitleştirilmiş sorunsuz bir ortamda müşterilerle bağlantıda kalmalarını sağlıyor. Akıllı yönlendirme ve otomasyondan güç alan Dixa platformu, müşteri etkileşimini, müşteri ve temsilci deneyimini yükselten basitleştirilmiş bir arayüz aracılığıyla iki tarafın da sorunsuz bir şekilde iletişim kurmasına olanak sağlıyor.

Danimarka’da kurulan Dixa, kısa sürede Londra, New York, Berlin, Kiev, Melbourne ve Tel Aviv‘de ofislerini açarak küresel bir şirket haline geldi.

“Bu yatırım önemli ölçüde yükselirken güçlü bir temel oluşturmaya devam etmemizi sağlayacak” diyen Fosselius, bu yılın başlarında Elevio‘nun satın alınmasının ardından, yeni satın alımlar gerçekleştirmek, ürün ve mühendislik iş gücünü ikiye katlamak için yeni fonlardan yararlanmayı hedeflediklerini açıkladı.