Ana Sayfa Blog Sayfa 525

Personel yönetim hizmetiyle zaman tasarrufu sağlamayı amaçlayan girişim: Skello

Şirketlerin çalışma programlarını yönetmelerine yardımcı olan Fransız girişim Skello, hem yöneticiler hem de çalışanlar için çevrimiçi bir hizmet platformu olarak hizmet sunuyor.

2016 yılında Quitterie Mathelin-Moreaux, Emmanuelle Fauchier-Magnan ve Samy Amar tarafından kurulan Skello, restoran işletmecilerinin ve otelcilerin zamanlama sorunlarını çözmek için oluşturulmuştu. Amacının tüm profesyonelleri İK yönetiminde desteklemek olduğunu söyleyen Skello, personel organizasyonunun zaman alıcı ve tekrarlayan görevlerinden kurtarıyor. Ayrıca, şirket içi iletişimi ve çalışma yöntemlerini iyileştirmeye odaklanan bir paket sunuyor. Bugün Fransa, Belçika ve İsviçre’de günlük olarak 7.000’den fazla satış noktasını desteklediğini söyleyen şirket, 120 binden fazla kullanıcıya erişim sağlıyor.

Sadece birkaç yıl içinde kullanım kolaylığı ve üstün otomasyon yetenekleriyle müşteriler tarafından takdir edilen bir iş gücü planlama ve yönetim çözümü olarak karşımıza çıkıyor. Şirketin son yeniliklerinden biri olan “Smart Planner” özelliği, sözleşmeye dayalı kurallar, çalışma süresinin tahsisi ve iş istasyonlarıyla ilgili kısıtlamalar dikkate alınarak kişiye özel programların oluşturulmasına olanak tanıyor. Böylece, çalışanlara ayda ayda tahmini 20 saat zaman tasarrufu yaptırıyor.

Skello perakende, konaklama, spor salonları, eczaneler ve daha fazlası gibi birçok sektördeki şirketlerle çalışmalarını sürdürüyor. Personel yönetim hizmeti için daha öncesinde yalnızca Microsoft Excel kullanan birçok işletme, şimdi Skello’nun başarılı otomasyon hizmetinden yararlanıyor.

2018 yılında 6,9 milyon dolarlık A serisi yatırım haberine yer verdiğimiz Skello, geçtiğimiz gün 47,3 milyon dolarlık bir finansman turunu kapattığının haberini duyurdu. Partech tarafından yönetilen tura XAnge ve Aglaé Ventures da katıldı. Şu anda 7.000 satış noktasında kullanılmakta olan Skello, daha fazla Avrupa ülkesine açılmak ve 2022 yılına kadar ekibin büyüklüğünü 150 çalışandan 300 çalışana çıkarmak istiyor.

Antalya’da faaliyetlerine başlayan yeni paylaşımlı çalışma alanı: Work C

Bir zamanlar paylaşımlarına yer verdiğim mobil uygulamalar geliştiren girişimci dostum Alptekin Can, bu sefer kendi yaşadığı bölge olan Antalya’da yeni bir ortak çalışma alanını hayata geçirdi, ismi Work C.

Antalyada konumlanan Work C özellikle dekorasyonu, kendine has sanat eserleri ve sosyal alanları ile oldukça dikkat çekiyor. Açık ve Kapalı ofis, toplantı odası, etkinlik alanı, telefon odası ve sosyal alanları mevcut.

İster özel ofisinizde ister gezgin üyelikle Work C ailesinin bir parçası olabilirsiniz. Ayrıca sanal ofis hizmeti de mevcut. Etkinlik programları ise epey ilgi çekici ve katılım oranı yüksek. Workshop’lardan sabah yogasına kadar geniş bir yelpaze çıkıyor karşımıza. Size kalan ise ofisinizde özenle seçilmiş kahve çekirdeklerinden yapılan ücretsiz taze kahveniz ile arkanıza yaslanıp motivasyonun tadını çıkartmak kalıyor.

Edindiğimiz bilgiye göre Work C’nin ilk şubesine özellikle yazılım ve internet girişimcileri oldukça talep gösteriyormuş. Ayrıca Work C’nin girişimciler için yarattığı fırsatlar büyük; yatırımcı bağlantılar, muhasebe, avukatlık, ajanslar ve daha bir çok çeşitli alanda network ağını genişletmek isteyen girişimcilere büyük destek veriyor.

Aynı sektörlerdeki işinde başarılı insanları aynı çatı altında toplayarak işbirliklerinin artması ve kendi içinde hızla büyüyen bir network ağı yaratmayı arzulayan Work C’nin büyümesini önümüzdeki günlerde izleyeceğiz.

Work C kurucusu Alptekin Can: “Antalyada co-working space bulamadığımız için ofise çıkmak zorunda kaldık. Ve bir çok probleme göğüs germek zorunda kaldık. Operasyona vakit ayırmaktan işlerimiz hep aksıyordu bundan dolayı teknoloji alanında çalışan insanların bir arada olduğu bir co-working space yani ortak çalışma alanı açtık.”

Zoom, gelecek yıl 12 farklı dile daha gerçek zamanlı çeviri özelliği getirecek

Pandemi nedeniyle artan kullanımı ve çok da hızlı kendini bu sürece adapte edebilen Zoom, kullanıcılarına yeni hizmetler sunmaya devam ediyor. Görüntülü konuşma deneyiminin yanında AR ve AI gibi teknolojiler ile farklı özellikler deneyen Zoom, 18 dile anlık çeviri yapabilme sınırını 30’a çıkarmaya hazırlanıyor.

12 Eylül Pazartesi günü gerçekleştirilen Zoomtopia etkinliği sırasında bu yeni eklemesini duyuran Zoom, görüntülü video görüşmelerinin dil engellerini ortadan kaldırmaya yardımcı olacağını savunuyor. Şirket çalışanları etkinlik sırasında bir demo gerçekleştirerek İngilizce’den Japonca’ya, Çince’den İngilizce’ye çeviri özelliğini göstermiş oldu.

Hangi 12 dili destekleyeceğini belirtmeyen Zoom, Portekizce ve Korece’nin de demo esnasında görüntüledi. AI destekli algoritmalar yardımıyla bu çeviriyi başarılı bir şekilde gerçekleştiren Zoom, makine öğrenmesi de kullanarak o dili doğru kavrayabilmeyi sağlıyor.

Zoom’un gerçek zamanlı çeviri özelliği, Haziran ayında şirketin satın aldığı Kites adlı alman girişimi sayesinde gerçekleştiriliyor. Uygulamada hali hazırda yer alan 18 dil, uygulama içerisinden aktif hale getirilip kullanılabiliyor. Alt yazı şekilde belirtilen bu çeviriler için Zoom’un farklı bir fikri daha bulunuyor.

İşitme engelli kişilerin de konuşabilmesini sağlamak amacıyla Zoom, alt yazının seslendirilme durumunu da değerlendirdiği söyleniyor. Bugüne kadar anlık çeviri konusunda herhangi bir ücret talep etmeyen Zoom’un buradan maddi gelir elde etmesi beklentiler arasında.

Önümüzdeki yılın başlarından itibaren şirletin, bu 12 dil için otomatik transkripsiyon ve çanlı çeviriyi test edeceği söyleniyor. Şirket ayrıca el hareketlerini algılamak ve bir Zoom oturumu sırasında bu tepkileri emojilere dönüştürecek bir teknoloji üzerinde de çalışıyor.

Bu teknolojinin iPad’in Ana Sahne özelliğini desteklemesi ve hatta Zoom’un tüm cihazlar için Ana Sahne özelliğine benzeyen bir özelliği de hayata geçirmesi bekleniyor. Bu özelliklerin kullanıcılara sunulup sunulmayacağı için ise sadece beklemek gerekiyor.

Tokyo merkezli SmartNews, 230 milyon dolar yatırım alarak 2 milyar dolar değerlemeye ulaştı

Tokyo merkezli bir haber toplama web sitesi ve uygulaması olan SmartNews, 230 milyon dolarlık F Serisi finansman turunu tamamlayarak 2 milyar dolar değerlemeye ulaştığını duyurdu.

Çok sayıda yatırımcının ilgi gösterdiği finansman turuna SmartNews’ın vizyon ve büyüme stratejisiyle uyumlu yeni yatırımcılar da katılım gerçekleştirdi. ABD’li yatırımcılar Princeville Capital, Woodline Partners, JIC Venture Growth Investments ve Green Co-Invest Investment gibi isimler karşımıza çıkıyor. 2012 yılında Japonya’da kurulan ve geçtiğimiz sene yerel habercilikte konumunu güçlendiren şirket, bugüne kadar toplamda 400 milyon dolar yatırım almış oldu.

SmartNews, içeriklerinde tarafsızlık yansıtmak adına her taraftan haberlere yer verdiğini iddia ediyor ve makine öğrenimi kullanarak okuyuculara kişiselleştirilmiş deneyimler sunuyor. Haberlerin güvenilir ve sürdürülebilir olmasına inandığını belirten şirket, kalifiye ve güvenilir içerik üreticilerle çalışarak kaliteli haberciliği desteklediğini söylüyor. SmartNews uygulaması dünya çapında 150’den fazla ülkede iOS ve Android’de kullanılabilir.

SmartNews CEO’su ve kurucu ortağı Ken Suzuki yaptığı açıklamada, “Hem ABD’deki hem de dünyadaki yatırımcılarımız, SmartNews’in bilgiye erişimi demokratikleştirme ve tüketicilere, yayıncılara ve reklamcılara fayda sağlayan bir ekosistem yaratma çabalarının muazzam büyüme potansiyelini ve değerini kabul ediyor” sözlerine yer verdi.

Şirket, içeriği web sitesi ve mobil cihazlarda paylaşılabilen 3 binden fazla küresel yayın ortağıyla birlikte çalışıyor. Gelir elde etmek için şirket, gelirin yayıncılarla paylaşıldığı satır içi ve video reklamlar sunuyor. 2019 yılında ABD ve Japonya’daki aylık aktif kullanıcı sayısının 20 milyonun üzerinde olduğunu söyleyen SmartNews, bugün ABD’deki aylık aktif kullanıcı sayısının geçen yıla göre ikiye katlandığını vurguluyor.

“SmartView” özelliği ile şirket, uygulamaya hızlı okuma modu getirerek okuyuculara çevrimdışı olsalar bile makaleyi yükleyerek okuma imkanı veriyor. SmartNews, yayıncı ortaklarının neredeyse %75’inin bu özellikten yararlandığını söylüyor.

Altay Spor Kulübü ve ICRYPEX ortaklığında üretilen 23 milyon TL’lik Altay Fan Token tükendi

Spor kulüplerinin yeni gelir kaynaklarından biri olan Fan Token projeleri Türkiye’de de etkisini artırıyor.

Süper Lig’e bu sezon katılan Altay Spor Kulübü ve blok zincir teknolojisi şirketi ICRYPEX iş birliğinde piyasaya çıkartılan Altay Fan Token, ön satış takvimi tamamlanmadan tükendi. Geçtiğimiz hafta Çırağan Sarayı’nda gerçekleşen basın lansmanıyla duyurulan Altay Fan Token’ın ön satış için ayrılan bölümünün tamamı 60 saat içerisinde satıldı.

Global pazarda 500 milyon doların üzerinde bir hacme ulaşan fan token projelerine Altay Spor Kulübü de Altay Fan Token ile adım attı. Ön satış sürecindeki fiyatı 0,80 TL olarak sunulan Altay Fan Token, 60 saat içerisinde iş ortaklarına 23 milyon TL gelir sağladı. Türkiye’nin en büyük kripto para borsalarından ICRYPEX imzası taşıyan Altay Fan Token’ın toplam arza ulaşması ise 25 yıl sürecek.

Altay Fan Token planlanandan çok daha kısa sürede tükendi

Ön satış sürecini değerlendiren ICRYPEX CEO’su Gökalp İçer, “Geçtiğimiz hafta duyurduğumuz Altay Token’ı 13 Eylül günü ön satışa sunduk. Çok kısa bir sürede hem ICRYPEX kullanıcılarının hem tüm kripto para ekosisteminin hem de Altay taraftarının yoğun ilgi gösterdiği bir süreç oldu. Ön satış fiyatını 0,80 TL olarak belirlediğimiz Altay Fan Token planladığımız takvimden 2 gün önce tükendi. Binlerce kripto para yatırımcısı tarafından kısa bir sürede 23 milyon TL hacim oluşturan Altay Fan Token, 17 Eylül Cuma, 00.00 itibarıyla 1,00 TL üzerinden halka arz edilecek. Kripto para yatırımcılarının ve Altay taraftarının ön satış sonrasında da aynı ilgiyi göstereceğine inanıyoruz. Çok başarılı ve hızlı bir süreci Altay Spor Kulübü ile yönetme fırsatına sahip olduk. Başta Altay Spor Kulübü Başkanı Sayın Özgür Ekmekçioğlu, Altay Spor Kulübü Yönetim Kurulu, Büyük Altay taraftarı ve ICRYPEX ailesine süreçteki tüm emekleri için teşekkür ediyorum.” dedi.

Ön satış başarısının ardından konuşan Altay Spor Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Ekmekçioğlu, “Fan token projelerine tüm dünyada hem spor kulüplerinden hem de kripto para yatırımcılarından çok büyük bir ilgi var. Türk futbolunun en köklü takımlarından biri olarak bu fan token projesini hayata geçirmek bizim için çok önemliydi. Partnerimiz ICRYPEX ile bu proje sayesinde gerçek bir aile olduk. Ön satış sürecinin bu ilgiyle karşılanmasını bekliyor ve inanıyorduk. 60 saat gibi kısa bir sürede satılan her bir Altay Fan Token’ın başarımızda büyük bir etkisi olacak. Ön satış sürecinin ardından da aynı ilginin süreceğine ve Altay Fan Token’ın sportif başarılarımızla birlikte yükseleceğine inanıyoruz.” dedi.

13 Eylül’de başlayan ön satış sürecinde 0,80 TL üzerinden satışa sunulan Altay Token, 17 Eylül itibariyle 1,00 TL üzerinden halka arz edilecek.

Tüm Gözler Halka Arza Kilitlendi!

17 Eylül 2021 tarihinde, 00.00’da başlayacak olan halka arz süreci, ön satışın oldukça kısa bir süre içerisinde tamamlanmasının ardından tüm dikkatleri üzerine çekmiş durumda. Tüm Türk kripto para ekosistemi tarafından merakla beklenen halka arz, 1,00 TL’den başlayacak ve 1,00 TL olan fiyat arz talep dengesine göre belirlenecek. Ön satış sürecinde, 0,80 TL’den kullanıcılar tarafından satın alınmış olan Altay Fan Token’lar 90 gün boyunca kilitli kalacak. Sosyal medya platformları üzerinde yatırımcılar tarafından özel tartışma grupları dahi oluşturulmuş olan Altay Fan Token’ın halka arzı ile birlikte başlayacak olan fiyatlaması, tüm ekosistem tarafından merak ediliyor.

Facebook ve Unite.ad iş birliği ile içerik üreticileri ve Influencer’lar için yeni eğitim serisi

Dünyanın en büyük sosyal ağı Facebook ve yerli influencer marketing çözüm ortağı Unite.ad, yeni bir iş birliği kapsamında içerik üreticileri ve Influencer’lar için eğitim serisi başlattı.

Unite.ad Creator Academy

Geçtiğimiz ay duyurulan Facebook Creator Marketing Accelerator programının da partneri olan Unite.ad ile Facebook’un beraber hayata geçirdiği Unite.ad Creator Academy, içerik üreticilerinin ve pazarlamacıların ekosisteme daha çok hakim olmalarını ve daha başarılı iş birlikleri yapılmasına olanak sağlayacak.

Unite.ad Creator Academy’nin içerik üreticilerine sağlayacağı başlıca faydalar şu şekilde:

  • Hedef kitleler ile daha anlamlı etkileşimler yaratılmasına
  • Instagram’da amaca yönelik ve sonuç odaklı stratejiler kurgulanmasına
  • Yaratıcı içeriğin iletişimdeki önemini anlayarak mobil dünyanın dinamiklerine çok daha uygun içerikler üretilmesine yardımcı olacak.

Facebook Blueprint online eğitim platformu üzerinden herkese açılan Unite.ad Creator Academy için Facebook Türkiye Ticari Direktörü İlke Toptaş şunları söyledi: “Günümüzde creatorlar, dijital içerik üreticileri, influencerlar hem tüketici yolculuklarını şekillendirmekte hem de kültüre yön vermekte çok önemli rol oynuyorlar. Bu bağlamda, platformlarımız ile ilgili güncel kalmaları bizim için çok değerli ve gerekli. Sevgili Unite.ad ile birlikte, bunun için bu platformu hayata geçirdik.”

Unite.ad’in Genel Müdürü Arman Acar ise “Unite.ad olarak ilk kurulduğumuz günden itibaren eğitime ve sektörün gelişmesine katkı sağlamayı bir kültür olarak belirledik. Facebook ile beraber gerçekleştirdiğimiz iş birliği neticesinde, influencerlar ve pazarlamacılara bulundukları sektörü daha iyi anlatabilecek ve yaratıcı içeriklerin geliştirilmesine ön ayak olabileceğiz.”

Unite.ad Creator Academy’e giriş yapmak için Facebook hesabınız olması yeterli.
Dijital içerik üreticiler için hazırlanan eğitim setine fb.me/UniteAdCreator adresinden ulaşılabiliyor. Pazarlamacılar ise kendilerine özel hazırlanan eğitim setine fb.me/UniteAdMarketeers adresi üzerinden ulaşabilirler.

Avrupa’da büyümesini sürdüren Getir, İspanya’da da hizmet vermeye başladı

Dünyada bir ilki 2015 yılında Türkiye’de başlatarak ortalama 10 dakikada market ürünlerini kullanıcılarla buluşturan Getir, global büyüme yolculuğuna hızla devam ediyor.

Geçtiğimiz temmuz ayında ilk kez bir şirket satın alımı gerçekleştirerek İspanya merkezli market teslimat uygulaması BLOK’u bünyesine katan Getir, İspanya’daki hizmetine Barcelona ve Madrid ile başladı.

İki ay gibi kısa bir sürede ürün portföyü ve tedarik zincirini genişletip, 19 depo açarak İspanya’da geniş bir bölgede hizmet vermeye başlayan Getir, kısa zamanda yeni şehirlere de yayılmayı planlıyor.

Getir, 2021 yılının ilk altı ayında toplamda 1 milyar dolara yakın yatırım alarak 7,5 milyar doların üzerinde bir değerlemeye ulaştı. Şu anda İngiltere’de Londra, Liverpool, Birmingham, Manchester, Cardiff, Brighton, Bristol ve Southampton’da, Hollanda’da Amsterdam’da, Almanya’da Berlin’de ve Fransa’da Paris’te hizmet veren Getir, öncüsü olduğu iş modelinin standartlarını yeni giriş yaptığı ülke ve şehirlerde de belirlemeye devam ediyor.

Global marka olma yolunda emin adımlarla ilerlemeye devam eden Getir’in bir sonraki hedefi İtalya ve Portekiz. Yılın son çeyreğinde Amerika pazarına girmeyi planlayan Getir, böylece 1 yıl içinde yurt dışında 9 ülkede hizmete başlamış olacak.

E-ticaret nakliye şirketi Sendcloud, 177 milyon dolar yatırım aldı

Avrupa’nın önde gelen e-ticaret nakliye şirketlerinden Sendcloud, C serisi finansman turunda 177 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu. Softbank Vision Fund 2 liderliğinde yürütülen turda L Catterton ve HPE Growth gibi isimler de karşımıza çıkıyor.

Çevrimiçi işletmelerin nakliye süreçlerini optimize etmeye yardımcı olan şirket, satıcılara esnek teslimatı basitleştiren çok taşıyıcılı bir platform sunuyor. Sendcloud, sınır ötesi nakliye, koli dolaplarında teslimat, aynı gün teslimat ve hatta bir gün ve zaman diliminde teslimat dahil olmak üzere çok çeşitli nakliye yöntemleri sunarak tüm büyük Avrupa taşıyıcıları ile gönderileri doğrudan yönetiyor. Ayrıca, Avrupa genelinde 400.000’den fazla hizmet noktasına erişim sağlayarak, müşterilerin paketlerini en çok tercih ettikleri parsel mağazasından teslim almalarını sağlıyor.

2012 yılında Hollanda’da kurulan Sendcloud, İngiltere, Fransa, Almanya, İspanya, İtalya, Belçika, Avusturya ve Hollanda’da 23.000’den fazla müşterisiyle hızla Avrupa’nın en hızlı büyüyen lider nakliye çözümlerinden biri haline geldiğini söylüyor.

Sendcloud kurucu ortağı ve CEO’su Rob van den Heuvel, tüketicilerin büyüyen paket hacimlerini başarılı bir şekilde işlemek için Sendcloud’un önemli bir çözüm sunduğuna dikkat çekti. SoftBank Investment Advisers’ın yönetici ortağı Yanni Pipilis yaptığı açıklamada, “Büyüyen paket hacmi ve esnek teslimat talebi, çevrimiçi satıcılar arasında akıllı nakliye çözümlerine olan ihtiyacı artırdı” dedi. Pipilis, “Sendcloud, tüccarların ödeme, nakliye, takip, iade ve analitik gibi işlevleri kolayca entegre etmelerine yardımcı olmayı amaçlayan lider bir nakliye platformu oluşturdu. Bir sonraki e-ticaret etkinleştirme dalgasını körükleme misyonlarını desteklemek için Rob ve Sendcloud ekibiyle ortak olmaktan memnuniyet duyuyoruz” sözlerine yer verdi.

Xiaomi, Smart Glasses adını verdiği ilk akıllı gözlüğünü tanıttı

Çinli teknoloji devi Xiaomi, kullanıcıları için geliştirdiği yeni ürünlerini duyurmaya devam ediyor. Facebook ve Ray-Ban ortaklığı ile üretilen Ray-Ban Stories akıllı gözlüklerden sonra Xiaomi’de akıllı gözlük piyasasına adım atarak Smart Glasses adını verdiği akıllı gözlüğünü kullanıcıları ile buluşturdu.

Şık tasarımı ile stiline önem veren kullanıcılara hitap eden Smart Glasses, standart gözlük formuna sahip olsa da içerisinde yer alan özellikler ile öne çıkıyor. Gözlük içerisinde yer alan MicroLED ekranı ile hem dışarıyı hemde ekranı görmenizi sağlıyor.

0.13 inç minik bir ekranı bulunan gözlüğün ekranı aslında yüksek bir ekran yoğunluğuna sahip. Bu yüksek ekran yoğunluğu ile iyi bir deneyim sunan Xiaomi Smart Glasses, 180 derece ışığı kıran optik frekans yönlendirici lens de barındırıyor. MicroLED ekran, optik frekans yönlendirici lensin mikroskobik ızgara yapısı sayesinde ışınları insan gözüne doğrudan iletme özelliğine sahip.

İç lensin üzerine yerleştirilen ızgara yapı sayesinde ışık, eşsiz bir kırılmaya uğrayarak insan gözüne güvenli bir şekilde ulaşıyor. Xiaomi, bu adımı ile sağlık ve güvenliği de ihmal etmiyor. Kırılma esnasında yaşanan ışığın sınırsız kez yayılması olayı, gözlüğün kullanımını da büyük ölçüde arttırıyor denilebilir.

2 milyon nitlik parlaklığa ulaşabilen Monokrom ekrana ek olarak gözlükte tüm marifetleri sağlayan çok ufak bir çip de bulunuyor. Gözlükte bulunan özellikler ise bir akıllı telefonda yapabildiklerinize oldukça benziyor.

Kullanıcılar ekranı sayesinde arama yapabiliyor, navigasyona ulaşabiliyor veya kamerası ile fotoğraf çekimi yapabiliyor. 51 gram ağırlığa sahip olan bu gözlük, akıllı telefona gelen anlık bildirimleri de görebilmenizi sağlıyor. Android işletim sistemini çalıştıran bu gözlük, 4 çekirdekli bir ARM işlemciden güç alıyor.

Bluetooth ve Wi-Fi gibi bağlantı noktalarının da yer aldığı gözlükte 5 MP’lik kamera da yer alıyor. Bu kamera fotoğraf ve video çekmenize olanak sağlıyor. Gözlük üzerinde yer alan 497 bileşen sayesinde bu yetenekleri kazanan gözlük, gerçek zamanlı çeviri de yapabiliyor.

Gelişme aşamasında olan bu gözlüğün resmi satış tarihi ve fiyatı ise henüz bilinmiyor. Test aşamalarının tamamlanması ile piyasadaki yerini alması bekleniyor.

Uçtan uca lojistik hizmeti sağlayan Stord, 90 milyon dolar yatırımla 1.125 milyar dolar değerlemeye ulaştı

Bulut tedarik zinciri geliştiren Atlanta merkezli Stord, Kleiner Perkins liderliğindeki finansman turunda 1.125 milyar dolar değerleme üzerinden 90 milyon dolar yatırım aldı. Bugün yapılan açıklamada Stord, doğrudan tüketiciye deneyimi ve depolara sahip 22 yıllık Connecticut merkezli Fulfillment Works‘ü satın aldığını duyurdu.

D Serisi finansmana Kleiner Perkins’in yanı sıra Lux Capital, D1 Capital, Palm Tree Crew, BOND, Dynamo Ventures, Founders Fund, Lineage Logistics ve Susa Ventures da katıldı. Ayrıca Fanatics’in kurucusu ve GSI Commerce’in kurucusu Michael Rubin; Thrasio’nun CEO’su Carlos Cashman; Instacart’ın kurucu ortağı Max Mullen; ve Stripe CPO’su Will Gaybrick, tura katılan isimler isimlerden oldu. Şirketin mevcut yatırımcıları arasında BoxGroup, Susa Ventures, Dynamo, Revolution ve Rise of the Rest Seed Fund yer alıyor.

Stord, 6 ay önce 65 milyon dolar yatırım ile 510 milyon dolar değerlemeye ulaşmıştı. Bugün duyurulan finansmanın ardından şirket, unicorn girişimler arasında yer almayı başardı. 2021’in ilk iki çeyreğinde 100 milyon dolardan fazla gelir elde eden Stord, geçen yıl 160 kişiden oluşan çalışan sayısını şimdiye kadar 450’nin üzerine çıkardı.

İki genç girişimci Sean Henry ve Jacob Boudreau tarafından kurulan şirket, zaman içinde şirketlere lojistikle rekabet etme ve büyüme yolu verebilecek bir bulut tedarik zincirine dönüştü ve “ihtiyaç duydukları zaman ve yerde kullanılabilen” entegre bir platform olmayı başardı. “Tam görünürlük, hızlı optimizasyon ve esnek ölçek” sağlamayı amaçlayan şirket, depolama ve ikmal gibi fiziksel lojistik hizmetlerini bir araya getiriyor.

Fulfillment Works için ödenen değere dair herhangi bir açıklama yapmayan şirket, satın alma işleminin 400’den fazla depo ortağı ve 15.000 taşıyıcıdan oluşan ağıyla birlikte birinci taraf depolarını artırdığını söylüyor.