Ana Sayfa Blog Sayfa 494

Emre Yiğit Alparslan tarafından kurulan Drive Buddy, İtalya merkezli Volvero tarafından satın alındı

Volvero, mobilite sektörünün verimsizliklerinin üstesinden gelmek için araç paylaşım pazarına patentli bir sürücü davranışı analizi teknolojisi getirmek için, Emre Yiğit Alparslan tarafından kurulan yerli girişim Drive Buddy‘i satın aldı.

Bir p2p araç paylaşım uygulaması ve sürüş davranışı analizi çözümü olan Volvero ile Drive Buddy, paylaşımlı mobilite sektörünü iyileştirme misyonları doğrultusunda bir araya geldi. Başarılı bir iş ortaklığı sürecinden sonra, iki şirket, platformda paylaşılan araçlara telematik çözümünün nasıl uygulandığı sürecinde yatan patentli teknolojiyi pazara sunmak için birleşiyor.

Y Combinator’ın girişimcilik ​​okulu Impact Hub ve şu anda Start-up Şili‘de kayıtlı olan The EIT Urban Mobility programından geçen Volvero, özel ve işletme sahiplerinin araçlarını ihtiyacı olanlarla paylaşmasına olanak tanıyan bir uygulamadır. Verimsiz araç kullanım sorununu çözmek için doğdu. Gerçekten de, araçlar küresel CO2 emisyonlarının yüzde 20’sinden sorumlu, kentsel alanlar ve aşırı trafik varken aynı zamanda ortalama bir araç zamanın yüzde 96’sında kullanılmaz halde kalıyor ve bazılarımızın hala ulaşım araçlarına erişimi bile yok.

Emre Yiğit Alparslan, Drive Buddy kurucusu

Volvero, bu sorunlardan yararlanarak, araçların daha verimli bir şekilde dağıtılmasını sağlıyor. Araç sahipleri, kendi araçlarını paylaşarak sahip olma maliyetlerini karşılayabilirken, ulaşım ihtiyacı olanlar, alternatiflerin uygun veya mevcut olmadığı durumlarda mobilite ihtiyaçlarına anında çözüm bulabiliyor. Şirket, sahiplerinin yalnızca arabaları değil, aynı zamanda motosikletleri, kamyonetleri ve kampçıları da paylaşmalarına izin vererek bunu bir sonraki seviyeye taşıyor. Sonuç olarak, işleri basitleştirmek için buna araçlar için Airbnb diyebilirsiniz.

Drive Buddy araba kullanma alışkanlıklarını yorumlayarak risk analizi yapabilen yerli bir girişimdir.

Bir Impact Connected Car Alumni ve Avrupa Birliği H2020 tarafından finanse edilen bir proje olan Drive Buddy, bir SDK olarak geliştirilen, yalnızca mobil tabanlı bir çözümdür. Bir şirket, Drive Buddy’yi herhangi bir özel donanıma ihtiyaç duymadan birkaç dakika içinde mevcut mobil uygulamasına entegre edebilir ve sonuç olarak da platform tüm verileri akıllı telefon sensörlerinden topluyor.

Drive Buddy’nin benzersiz algoritması, Makine Öğrenimi yöntemini kullanarak sürücünün alışkanlıklarını analiz eder ve sürücünün risk puanını basit bir gösterge panosunda görüntüler. Drive Buddy’nin çözümü, İngiltere, Avustralya ve Türkiye dahil olmak üzere dünyanın birçok noktasındaki şirkete başarıyla entegre edildi. Drive Buddy binlerce sürücüyü takip etti ve milyonları analiz etti, otomobil paylaşım sektörüne en iyi mobil telematik çözümünü sunmak için maksimum verimlilik seviyesine ulaşmasını sağlayan kilometrelerce sürüş verisi topladı. Girişim şimdi, genişlemek ve daha verimli kullanım senaryoları oluşturmak için Volvero ile birleşmenin bir sonraki adımına geçti.

İtalya merkezli Volvero ve Drive Buddy’nin kurucuları Marco Filippi ve Emre Yiğit Alparslan, Londra’da mobiliteye yönelik bir startup etkinliğinde bir araya geldi. Paylaşım hizmetleriyle ilgili temel endişelerden biri güvenlik ve güven düzeyi olduğundan, Volvero yalnızca birinci sınıf sigorta sağlamakla kalmadı, aynı zamanda sorumlu sürüş davranışını teşvik etmek ve sürücülerin güvenilir olduğundan emin olmak istedi. Drive Buddy’nin boşluğu doldurduğu yer de tam olarak burasıydı. Kısacası iki girişim, birbirini tamamlayıcı bir rol oynadı.

Volvero, güvenli sürüşü teşvik etmek için çok sayıda sürücüyü izleyerek, geliştirmenin ilk günlerinden itibaren Drive Buddy’nin çözümünü kullanıyordu. İş ortaklığı şimdi birleşmeye dönüştü.

Drive Buddy kurucusu Emre’ye, Volvero ile yeni sürecinde başarılar dileriz.

İşletmelerin doğrudan satış yapmalarını ve 30 dakikada siparişleri teslim etmelerini sağlayan girişim: PideDirecto

Meksika merkezli bir şirket olan PideDirecto, Latin Amerika’daki yerel işletmelerin doğrudan tüketicilerine satış yapmalarını ve siparişleri 30 dakikadan daha kısa sürede teslim etmelerini sağlayan bir platform geliştiriyor.

Şirket, üçüncü taraf şirketlere komisyon ödemekten bıkmış ve doğrudan satın alım yapmak isteyen çok çeşitli bir müşteri tabanına sahip. Şirketin müşterileri arasında restoran, eczane, pastane, yerel perakendeciler, evden satış yapmak isteyen satıcılar ve doğrudan sipariş talep eden müşteri tabanını artırmak isteyen işletmeler yer alıyor. Yerel işletmelerin e-ticaret uygulamalarını geliştiren ve müşteri katılımını otomatikleştiren şirket, 30 dakika içerisinde kendi sürücü filosuyla siparişleri teslim etme garantisi veriyor.

Latin Amerika’da çok az sayıda üçüncü taraf şirketin eksiksiz bir ürün paketi sunduğunu söyleyen PideDirecto kurucu ortağı Ronni Samir, hepsi bir arada paketlerin şirketlerin pazarlarda yer almalarına ve hangi iletişim yöntemi kullanılırsa kullanılsın aynı düzeyde müşteri hizmeti sunmalarına olanak tanıdığını vurguluyor.

Geçtiğimiz günlerde PideDirecto, JAM FUND tarafından yönetilen 5,25 milyon dolar değerinde bir finansman turunu duyurmuştu. A Serisi turda, Soma Capital, Acacia Ventures, Kube VC, Flexport ve Y Combinator gibi isimlerin yanı sıra, Grubhub, Jeeves ve Par Technologies gibi şirketlerden bir grup bireysel yatırımcı da karşımıza çıkıyor.

2020 Eylül’de piyasaya giriş yapan şirket, bir yıl gibi kısa bir sürede %32 oranında büyüdü ve şu anda yaklaşık 1000 markanın yer aldığı bir müşteri tabanına sahip olduğunu belirtiyor. Şirket, bir yılda toplamda 500 binden fazla sipariş işlediğini söylüyor. Teslimat hizmeti ve pazarlama araçlarını içeren aylık 1.900 ABD dolarından başlayan fiyatlandırma ile müşterilere SaaS platformu olarak hizmet veren PideDirecto, sınırsız sipariş ve gelişmiş pazarlama araçlarını içerir. Şirketin kurucu ortağı ve CEO’su Hussein Fawzi, yaptığı açıklamada, teslimat ücretlerinin tüketici tarafından ödendiğini söyledi.

Instagram, gençleri korumaya yönelik geliştirdiği “mola” özelliğini duyurdu

Popüler sosyal medya platformu Instagram, yeni deneyimler sunmaya devam ediyor. Çocuk ve genç yaş kitlesi dolayısı ile pek çok önlem alan platform, bugün itibari ile gençlere yönelik yeni bir özelliği daha kullanma aldı.

Platformun duyurduğu en yeni özelliği “Mola” olarak adlandırılıyor. Gençlerin, platformda barınma sürelerini azaltmak ve “bir ara verme” kavramını daha da benimseyebilmeleri isteyen şirket, bu özelliğini getirmekte oldukça kararlı.

Söz konusu özelliğin duyurusunu yapan kişi ise Facebook’un küresel ilişkilerinden sorumlu başkan yardımcısı Nick Clegg. CNN’in “State of the Union” olarak adlandırdığı programda konuşan Clegg, bu açıklamasını geçtiğimiz haftalarda eski Facebook çalışanı tarafından Instagram’In gençleri etkileyen bir platform olarak göstermesi nedeniyle yaptığı söyleniyor.

“Bariz fark yaratacağını düşündüğüm bir şeyi duyuracağız. Gençlerin aynı şeylere tekrar tekrar baktığını algılayacak olan algoritmalarımız, bunun onlar için iyi olmadığını düşünerek onları başka içeriklere bakmaları konusunda uyaracak.”

Ek olarak Instagram’ın özel bir çocuk versiyonun da geliştirildiği biliniyordu. Bu proje için de bazı açıklamalarda bulunan Nick Clegg, çocuklar içinde böyle bir ara verme özelliğinin yer alabileceğini belirtti.

Clegg, söz konusu özellik için herhangi bir tarih belirtmedi. Facebook tarafından yapılan açıklamada ise özelliğin testlerinin yakında başlayacağı belirtildi. Geçtiğimiz aylarda Instagram’ın CEO’su Adam Mosseri tarafından da bu yönde bir adımın atılacağı sürekli olarak söyleniyordu.

Özelliğin gençler için ne kadar fayda sunacağı ve deneyimi ne kadar arttıracağı henüz bilinmiyor. Zaman içerisinde özelliğin kullanıma sunulması ile öğrenilecek bu bilgi için Facebook ve Instagram’ın resmi açıklamalarının beklenmesi gerekiyor.

Kadınlara yönelik finansal çözümler üreten Berlin merkezli dijital finans platformu: FinMarie

Kadınları finansal olarak daha bağımsız hale getirmek ve finansal piyasaya erişimlerini kolaylaştırmak amacıyla kurulan fintech girişimi FinMarie, Avrupa’da sayıları gün geçtikçe artan kadınlara yönelik fintech girişimlerinin öncü isimlerinden biri olma yolunda ilerliyor.

Berlin merkezli girişim, kadınların finansal bağımsızlıklarını elde etmeleri için henüz tam olarak karşılanamayan bir ihtiyacın olduğunu anlayan ve uluslararası bankacılık sektöründe yöneticilik geçmişine sahip olan Karolina Decker tarafından 2018 yılında kuruldu. Cinsiyetler arası ücret farkı hakkında artan farkındalıkla birlikte, birçok kadın sorumluluk alma ve değişimi kendilerinin yönlendirmesi gerektiğinin daha fazla farkına vardı.

Bu kadınların sayısı arttıkça FinMarie gibi girişimlere olan ihtiyaç da artıyor ve şirket şu anda kişisel koçluk, fintech araçlarına erişim ve özel My.FinMarie topluluğu ile kadınların maddi durumlarıyla ilişki kurmalarını ve mali durumlarıyla ilgilenmelerini kolaylaştırıyor. Şirketin ürün portföyü artık geleneksel finansal koçluğa ek olarak çeşitli robo danışmanları, bir e-öğrenme topluluğu ve diğer finansal eğitim tekliflerini içeriyor. FinMarie, emeklilik planlaması ve birikim yönetimi gibi konularda kadınların ihtiyaç ve risk profillerine göre şekillendirilmiş dijital bir yatırım çözümü sunuyor.

Şirket, geçtiğimiz günlerde erken aşamada 1,4 milyon euro tutarında yatırım aldığını duyurmuştu. Şirketin ilk dış finansman turu, High-Tech Gründerfonds (HTGF) ve Berlin merkezli wallstreet:online AG tarafından yönetildi. Toplanan sermayeyi öncelikle ekibi oluşturmak ve hedeflenen pazarlama önlemleri için kullanmayı planlayan FinMarie, uygulama lansmanı için 2022’nin ilk çeyreğini öngördüğünü söylüyor.

High-Tech Gründerfonds Kıdemli Yatırım Müdürü Tobias Schulz, “FinMarie’de en uygun ürünü ve modern bir tüketici markasını bulduğumuza kesinlikle inanıyoruz ve Karolina, Rica ve Leitha ile bu heyecan verici büyüme segmentinde son derece güçlü bir kadın kurucu ekibini desteklemekten özellikle memnunuz” açıklamasında bulundu.

Smart Signage platformu Octopus ile NFT eserler fiziki dünyaya taşınıyor

Geliştirdiği Smart Signage Platformu ile perakende sektörünün dijitalleşmesine önemli katkılar sağlayan Octopus, ilk kez Contemporary İstanbul’da Fırat Neziroğlu ile beraber gerçekleştirdiği özel proje ile “güncellenebilir sanat eserleri’” ve NFT kategorisinde yepyeni bir iş modelini hayata geçirdi. Fırat Neziroğlu’nun ‘’Fütüristik Şehzade’’ isimli eseri, Octopus Platformu aracılığı ile dijitale taşınarak güncellenebilir sanat eseri kategorisine taşınmış oldu.

NFT (non-fungible token) blockchain teknolojisi ile sertifikalanan eserler ve bu eserlere özellikle Z-Jenerasyonunun gösterdiği büyük ilgi, son yılların en “çılgın” trendi oldu.

Octopus kurucusu Emre Yıldız: “Çok kısa bir süre içerisinde İngiltere, İtalya, Almanya, Azerbaycan, Bulgaristan ve Romanya’da digital signage ürünlerimiz ile perakende dünyasının önemli markalarını portföyümüze eklemeyi başardık. Özellikle endüstriyel ekranların, içerik ve ölçümleme yönetimi tarafında yaşadığı sorunlar için geliştirdiğimiz teknolojimiz kısa sürede Avrupa’da rakiplerimizden farklılaşmamıza ve ölçeklenmemize olanak sağladı. Bugün Fırat Neziroğlu’nun Anadolu’dan ilham alan dokuma çalışmalarını ekranlarımızı ile buluşturarak sanat dünyasında ‘’güncellenebilir sanat eseri’’ kategorisini de oluşturmuş oluyoruz. Dünya çapında yeni sanatçılarla yapacağımız özel iş birlikleri için şimdiden çok heyecanlıyız.” dedi.

Contemporary İstanbul’un en pahalı eseri oldu

Pandemi kısıtlamalarının ardından Türkiye’de gerçekleşen ilk uluslararası sanat etkinliği olan Contemporary İstanbul’da, Smart Signage Platformu Octopus ve Fırat Neziroğlu iş birliği ile hayata geçen “Fütüristik Şehazade” isimli eser, 60.000 USD’lik fiyatı ile etkinliğin en pahalı eseri oldu.

Liverpool merkezli proptech platformu LandTech, 49 milyon euro yatırım aldı

Birleşik Krallık’ın önde gelen proptech platformlarından olan LandTech, bugün yaptığı açıklamada A Serisi finansman turunda 49 milyon euro yatırım aldığını duyurdu.

ABD merkezli yatırım şirketi Updata Partners tarafından yönetilen Seri A fonlama, mevcut yatırımcılar JLL Spark, Pi Labs ve Flashpoint Secondary Fund‘ı bir araya getirdi. Şirket, yeni sermayeyi uluslararası alanda genişlemek ve müşterilerin yeni geliştirme fırsatlarını yalnızca belirlemelerine değil, aynı zamanda bunlardan yararlanmalarına yardımcı olmak amacıyla ürün teklifini geliştirmek için kullanmayı planlıyor.

2015 yılında eski şehir planlayıcısı Jonny Britton (CEO) ve yazılım mühendisi Andrew Moist tarafından ortaklaşa kurulan Liverpool merkezli şirket, yenilikçi bir proptech platformudur. Şirketin en büyük ürünü olan LandInsight, İngiltere’nin en büyük 10 inşaat şirketi ve binlerce küçük ve orta büyüklükteki emlak geliştiricisine emlak piyasasını açık hale getirmek için merkezi planlama, mülkiyet ve politika verileri sunuyor. 2016 yılında piyasaya sürülen LandInsight, başlangıcından bu yana Birleşik Krallık’ta 50.000’den fazla evin inşa edilmesine yardımcı oldu.

Mülk geliştirmenin dijital bir çağa geçtiğine dikkat çeken LandTech CEO’su ve kurucu ortağı Jonny Britton, “LandTech’in mevcut ve gelecekteki teklifleri, endüstri genelinde geleneksel olarak farklı verileri ve işbirliğini yönetmek için gereken kritik altyapı olarak hizmet ediyor” açıklamasında bulundu. Britton, şirketin hedefinin küresel olarak emlak piyasasındaki büyük bir boşluğu doldurmak ve arazi değerini ortaya çıkarmak olduğunu söyledi.

Genç şirket, son beş yıldır gelirini her yıl istikrarlı bir şekilde ikiye katlıyor ve bu hızlı büyüme temposunu sürdürmeyi hedefliyor. Yalnızca 2021 yılında 50 yeni ekip üyesini işe alan LandTech, gelecek yıl içinde mevcut 130 çalışanını ikiye katlamayı planlıyor.

Yerli girişim Bren, İsveç ortaklı Munters ile partnerlik anlaşmasını duyurdu

Son zamanlarda pazardaki büyüme hızıyla yatırımcıların ve uluslararası kuruluşların radarında olan yerli girişim Bren , önemli bir adım atarak, Dünya’da yüksek enerji verimliliğine sahip hava şartlandırma ünitelerinde küresel lider ve Türkiye’de nem alma cihazları ve evaporatif soğutucu ürünleriyle en büyük Pazar payına sahip olan Munters ile partnerlik anlaşması imzaladığını duyurdu.

Türkiye’de özellikle endüstriyel IoT sektöründe yaptığı yenilikçi teknolojilerle öne çıkan yerli girişim Bren geçtiğimiz aylarda 7.5 milyon dolar değerlemeye 10 aydan kısa bir sürede ulaşarak sektörde en hızlı büyüyen startuplar arasına girmişti.

Sanayideki kritik ekipmanları akıllandırarak yapay zeka tabanlı yazılımı ve geliştirdiği akıllı sensör teknolojileriyle müşterilerine yüzde 15’e kadar tasarruf sağlamayı başaran Bren, müşteri odaklı ürün çözümleriyle kısa zamanda ulusal ve uluslar arası birçok sektöre ulaşmayı başardı.

Endüstri 4.0 çağına firmaları en hızlı şekilde adapte edebilecek, teknolojik ürünleri kullanarak, firmaların maksimum verimde çalışmasını sağlayan Bren, izleme sistemleriyle Türkiye dışında 6 farklı ülke de daha ürünlerini satışa sunuyor.

Dünya genelinde enerji ve proses için kullanılan enerji kaynaklarının maliyetlerinin artmasının firmaların dijitalleşmeye olan ihtiyaçlarını daha da belirgin hale getirdiğini ve 2022 yılında 12 ülkeye daha ulaşmayı ve teknolojilerini yayma hedefleri olduğunu belirten Bren İleri Teknoloji Enerji A.Ş CEO’su Çınar Laloğlu: “Enerji verimliği kapsamında hedeflediğimiz sektörlere ve müşterilere daha hızlı ulaşmak, çevreyi koruyacak sürdürülebilir çözümlerle, en yüksek katma değeri sağlayacak yenilikçi teknolojileri sunmak asıl odak noktamızdır. Bizimle aynı hedefleri paylaşan, müşterilerine sağladığı enerji verimliliği, sürdürülebilir çevreci çözümleri ve kalite odaklı anlayışı, tüm ürünlerine entegre eden Munters firmasıyla yaptığımız bu iş birliği, tüm sektöre ve müşterilerimize hayırlı olsun. Bu amaç doğrultusunda Türkiye’de başlattığımız bu partnerliği kısa zamanda 30 dan fazla ülkeye yaymayı hedefliyoruz.’’ açıklamasında bulundu.

Yapılan iş birliği hakkında açıklamalarda bulunan Munters Türkiye Genel Müdürü Oktay Gümüşay: “Munters olarak yaptığımız projelerin tümünde gelecek nesillere daha güzel bir dünya bırakma hedefi ile çalışmaktayız. Bu doğrultuda enerji verimliliği, sürdürülebilirlik ve dijitalleşmeyi tek bir çözümde birleştiren Bren İleri Teknoloji ürünlerinin, gerek ekolojik hedeflerimiz gerekse ürünlerimizle mükemmel bir ahenk içerisinde çalışabildiğini görmek, projelerimizde kullanarak son kullanıcılar tarafından da bilinirliğini arttırmak öncelikli hedefimiz olacak. Bu işbirliğinin, tüm paydaşlara ve son kullanıcılara hayırlı olmasını temenni ederim.”

Yurt dışında çalışmalarına aldığı yatırım sonrası daha da hız veren Bren CEO’su Çınar LALOĞLU, önümüzdeki aylarda global hedefleri doğrultusunda sektörde lider konumda olan stratejik birkaç uluslar arası kurumla daha görüşmelere başladığını açıkladı.

Türkiye’nin en büyük Apple mağazası çok yakında açılıyor: Apple Bağdat Caddesi

Ürün ve cihaz kalitesi ile kullanıcılarını mutlu deneyimler yaşatmaya odaklayan Apple, yeni duyurularını paylaşmaya devam ediyor. En yeni duyurusunu bugün sabah gerçekleştiren Apple, Caddebostan’da açılması beklenen yeni mağazasını resmi olarak duyurdu.

Apple Bağdat Caddesi olarak isimlendirilen mağaza; Avrupa’nın ise en büyük Apple Store’u söylentilerine sahip. “Büyük küçük, uçuk kaçık. Kapımız her fikre açık.” mottosu ile bizleri karşılayan Apple, mağaza açılış görselinde mağazada harika vakit geçiren pek çok insan figürüne yer veriyor.

“İstanbul’un kalbi Bağdat Caddesi’nde çok yakında yeni bir mağaza açıyoruz.” – Apple Türkiye

Yeni mağazada neler yapabileceğinizi de açıklayan Apple Türkiye ekibi, konu hakkında bu açıklamaları paylaşıyor: “Her konuda size yardımcı olacak uzmanlarla buluşacağınız, yeni bilgilerle becerilerinizi geliştireceğiniz, bahçesinde vakit geçirirken ilham alacağınız ve yaratıcılığınızı ortaya çıkaracağınız bu üçüncü mağazamızda sizinle ve büyük küçük, uçuk kaçık tüm fikirlerinizle buluşmak için sabırsızlanıyoruz.”

Apple Bağdat Caddesi mağazasının ne zaman açılacağı ise merak konusu. Ancak söylentilere göre Apple Akasya’da görev alan bazı çalışanların, bugün itibari ile Apple Bağdat Caddesi mağazası için destek verecek. Mağazanın açılışı için ise genellikle bu sürecin 2-3 hafta sürdüğünü belirtelim.

Mağazanın 2 katlı olması ve bahçesinde harika vakit geçirebileceğiniz masa, sandalye gibi çeşitli kafe ürünlerinin de yer alması bekleniyor. Şayet görsele de bakıldığında bu söylentiler karşılığını buluyor.

Mağaza hakkında daha detaylı bilgi almak için Apple’ın mağaza için oluşturduğu web sitesini kontrol edebilirsiniz. Sayfaya erişmek için ise buraya tıklayabilirsiniz.

Apple Watch Series 7 için beklenen ön sipariş süreci başladı

Teknoloji devi Apple, yeni ürün ve hizmetlerini kullanıcıları ile buluşturmaya devam ediyor. Apple Watch Series 7 için 8 Ekim tarihini işaret eden Apple, 15.00 itibari ile kullanıcılardan ön sipariş almaya başladı.

Resmi satış fiyatını da ön sipariş ile beraber duyuran Apple, tüm Apple Watch serisinin fiyatlarını güncellediği dikkat çekiyor. 4.399 TL başlangıç fiyatına sahip olan 41mm’lik ekrana sahip Apple Watch Series 7’nin 45mm’lik ekrana sahip olan seçeneği ise 4.699 TL‘den satışa sunuluyor.

140 – 210 mm arası bilek ölçülerine uygun olan standart bir kayış ile gelen Apple Watch Series 7’nin pek çok özelleştirilebilir kayışı da bulunuyor. Apple Watch Series 6 ve SE modelleri ile uyumluluk gösteren bu kayışlar sayesinde eski kayışlarınızı, Apple Watch Series 7 modelinde de kullanabileceğiniz anlamını taşıyor.

Apple Watch Series 7 pek çok yeni akıllı özelliği de beraberinde getiriyor. Bir önceki nesile göre %20 daha büyük ekrana sahip olan bu akıllı saat, iPhone 12’de yer alan kırılmaz camı barındırıyor. Yine bir önceki nesle göre %33 daha hızlı şarj olabilen Series 7, dilediğiniz yerde EKG çekebilmenize olanak sağlıyor.

Kandaki oksijeni ölçerek genel sağlık durumunuz hakkında bilgi edinebileceğinizi söyleyen Apple, açık hava bisiklet sürüşlerinde kaza yaptığınızı otomatik olarak algılayabiliyor ve acil servislere anlık bildirim gönderebiliyor. Aynı zamanda antreman sıralarında mola verdiğiniz durumları anlayabilen Series 7, antrenmanı durdurarak aktif kalori miktarınızı daha doğru şekilde hesaplayabiliyor.

Siyah, gümüş, altın, kırmızı, yeşil ve mavi renklerinin bulunduğu Apple Watch Series 7, Always on Display modunda %70’e kadar daha parlak ışık da kullanıcılara sunuyor. Apple’ın bu yeni nesil akıllı saatini ön sipariş vermek için ise Online Apple Store’a bir göz atmak gerekiyor. Online Apple Store’a hemen erişmek için burayı tıklayın. 

Xbox, 20. yıl dönümüne özel yeni aksesuarlarlarını duyurdu

Microsoft çatısı altında çalışmalarına devam eden Xbox, yeni donanım ve özelliklerini duyurmaya devam ediyor. Yirminci yıl dönümüne özel şirket, geliştirdiği yeni donanım ürünlerini kullanıcıları ile paylaştı.

Bir adet kol, kulaklık ve Razer iş birliği ile geliştirilen şarj standını duyuran Xbox, tüm ürün temalarını konsolun ana renkleri olan siyah ve beyaz olarak tercih ediliyor. Kol tasarımında zarif ve estetik bir form tercih eden şirket, şeffaf bir ön panele sahip.

Kolda yer alan düğmelerin ise tamamen gri bir renk ile kullanıldığı görülen kolda, Xbox düğmesi tamamen aynı şekilde gösteriliyor. Arka bölümü ise tamamen düz bir yeşil renk ile kaplanmış.

Yeni Bir Tema

Yirminci yıl dönümüne özel olarak tasarlanan dinamik arka plan temasının yer aldığı bu yeni tema, özel olarak geliştirilen Xbox Series X ve S konsolları ile eşleştirilmesi ile elde edilebiliyor. Bu tema Xbox One ve Xbox 360 ile maalesef ki kullanılamadığını belirtelim.

20th Anniversary Edition adının verildiği kol, 15 Kasım’dan itibaren satın alınabiliyor. Dünya çapında seçili marketlerden alınabilecek bu kol için belirlenen fiyat ise 70 dolar. Çok yakında ön siparişe açılacak bu kolun ne zaman Türkiye’ye geleceği ise merak konusu.

Sterio Kulaklık

Yeni yıl dönümü için piyasaya sürülecek Xbox’un bir diğer ürünü ise sterio kulaklık. 15 Kasım itibari ile satışa çıkacak ürün, an itibari ile 70 dolar karşılığında an itibari ile ön satışta. Kulaklığın tasarımına bakıldığında ise şeffaf ön paneller dikkat çekerken, yeşilin daha farklı bir tonu da kulaklıkta tercih edilmiş.

Hızlı Şarj Standı

Xbox’un satışa çıkardığı bir diğer ürün ise hızlı şarj standı. Evrensel bir kullanım imkanı sunan cihazda 20th Anniversary logosu oldukça dikkat çekiyor. Kulaklıkta gördüğümüz şeffaf detaylar ve yeşil vurgular, bu şarj cihazında da karşımıza çıkıyor. Bu şarj cihazının da 15 Kasım’dan itibaren satışa çıkması bekleniyor.