Ana Sayfa Blog Sayfa 481

TikTok’un 2022 yılının en çok tercih edilen üçüncü sosyal medya platformu olması bekleniyor

Son dönemlerde yoğun bir kullanıcı artışının yaşandığı TikTok, kendine özgü keşfet algoritması ile hem ilgi çekerken hem de diğer sosyal medya platformları tarafından beğeniliyor. Bu algoritma sayesinde kullanıcılara kendini bağlayan TikTok’un 2022’nin en çok tercih edilen üçüncü platform olarak yükselmesi bekleniyor.

Normal şartlarda böyle bir uygulamanın yükseliği bu kadar hızlı olmamasına rağmen algoritması sayesinde TikTok, bu başarıyı yakalayacak gibi duruyor. Geçmişte eMarketer olarak tanıdan, şu sıralar Insider Intelligence olarak geçen şirketin açıkladığı rakamlara göre TikTok; 2020 yılında %59,8 büyümeye ulaşmış, 2021’de de %40,8’lik bir büyüme ulaşması bekleniyor. Şirketin açıklamasında TikTok’un 2022’de aylık 755 milyon kullanıcıya ulaşabileceği paylaşılıyor.

2022 yılının büyüme tahminleri incelendiğinde ilk sırada Facebook, ikinci sırada Instagram olması da ilgi çekiyor. Şayet ülkemizde olmasa da dünya çapında Facebook’a olan ilginin devam ettiği görülüyor. Facebook tarafından açıklanan yıllık kazanç belgelerine göre şirket, yılda %6 büyüyerek 2,91 milyar aktif kullanıcının bulunduğunu belirtiyor.

Instagram tarafında ise bir çalışanın sızdırması ile ortaya çıkan veriler bulunuyor. 2018’de aylık 1 milyar kullanıcıya ulaştığı söylenen platformun şu sıralar çok daha fazla kullanıcı tarafından kullanıldığı belirtiliyor.

Firma tahminlerine göre Facebook, 2022 yılında aylık 2.1 milyar kullanıcıya ulaşacak ve 1.8 milyar kullanıcı ile Instagram takip edecek. Ardından büyük yükselişi ile TikTok, bu sıralamayı takip edecek. 755 milyon kullanıcısının olması beklenen platformun Snapchat ve Twitter’ı 2022’de geçmiş olacak.

Yerli fintech Finartz, 3DS TestSuite ile kendi 3DS ürünlerini geliştirmek isteyen şirketlere uçtan uca çözüm sunacak

Geçtiğimiz dönemde ürün ve servislerini uzmanlık alanlarına göre ayırarak çatısı altında oluşturduğu yeni markalarını fintek pazarına sunan Finartz, e-ticarette ödeme işlemlerinin güvenliği konusunda geliştirdiği 3D Secure 2 çözümleri ile dünyada güvenli ödeme işlemlerinin geçerliliği konusunda otorite kuruluş olan EMVCo’dan sertifika alan ilk Türk şirket olma özelliğini taşıyor.

Finartz, Secureartz markası altında geliştirdiği 3DS TestSuite çözümü ile kendi 3D Secure ürünlerini geliştirmek isteyen şirketler için uçtan uca bir test ortamı sunuyor.

Finartz, sertifikalı ürünleri ile firmaları 3D Secure 2 geçişine hazırlıyor

Yakın zamanda hayatımızın her alanında ödemelerimizin 3D Secure 2 ile gerçekleşecek olması ve aynı zamanda Visa ve Mastercard gibi şirketlerin 2022 Ekim tarihi itibariyle 3D Secure 1.0 işlemlerini desteklemeye son verecek olması şirketlerin 3D Secure 2’ye geçiş süreçlerini oldukça hızlandırdı. Ülkemizde Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları hakkındaki kanun olan 6493 yasasına gelen yeni düzenlemeler ile birlikte bankalar üzerinden gerçekleştirilecek ödeme işlemlerinde güçlü kimlik doğrulamaları zorunlu hale geldi. Güçlü kimlik doğrulama sistemini de destekleyen 3D Secure 2 ile ödemelerimiz daha güvenli ve daha sürtünmesiz hale gelecek.

Dolayısıyla ödeme akışına sahip tüm kuruluşların, 3D Secure 1.0’a göre artan veri akışı ile birlikte daha güvenli ve akıcı bir ödeme deneyimi sunan 3D Secure 2 spesifikasyonuna uyum sağlaması gerekiyor.

Finartz’ın 3DS Server, Directory Server(DS) ve Access Control Server(ACS) olmak üzere üç farklı 3D Secure 2 domain’i bulunuyor. Bu ürünler ile birlikte EMVCo tarafından sertifikalandırılmış tek Türk şirket olarak Finartz, Secureartz markası altında oluşturduğu 3DS TestSuite çözümü ile kendi 3D Secure 2 domainlerini geliştirmek isteyen veya halihazırda geliştirmiş olup test etmek isteyen kuruluşlara uçtan uca ve kapsamlı bir test ortamı sunuyor. Secureartz 3DS TestSuite ortamının en ayırt edici özelliği, genelde 3D Secure 2 domainlerini diğer domainlerden bağımsız olarak test eden ortamların yanı sıra gerçek dünyadaki senaryoların canlandırılarak ürünün kullanılabilirliğini ölçüyor olması.

Çeşitli plan ve seçeneklerle sunulan TestSuite ortamı ile kuruluşlar satın aldıkları, geliştirdikleri veya geliştirme aşamasında oldukları 3D Secure 2 ürünlerini TestSuite’in detaylı raporlamaları ile şekillendirebiliyor ve daha güvenli, daha kullanışlı hale getirebiliyorlar.

Yerli fintech Figopara, global pazara İtalya’dan açıldı

Firmaların işletme sermayesini genişletmek ve tedarikçi finansmanına aracılık etmek amacıyla kurulan FinTech şirketi Figopara, firmaların ticari performanslarını puanlayarak, finansmana kolay ve hızlı ulaşabilecekleri Figo Kolay Finansman teknolojisiyle hızla büyümeye devam ediyor.

Kısa süre önce yurtiçinde İzmir ofisinin açılışını gerçekleştiren Figopara şimdi de ilk yurtdışı ofisini İtalya’da açtı. Figopara bu hamleyle tedarikçi finansmanı alanında küresel oyuncu olma yolunda ilerliyor.

Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Figopara Kurucu Ortağı ve CEO’su Koray Bahar, Türkiye’nin ve dünyanın büyük gruplarından yatırım alarak büyümelerini sürdürdüklerini vurgulayarak “Bu kapsamda 2020 yılında her biri alanında çok başarılı olan yatırımcılarımızdan 5,6 milyon dolar yatırım aldık ve bu destekle 2021 yılına güçlü bir adım attık” dedi.

Sırada 3 yeni ülke var

Koray Bahar

Yurtdışı pazarlarına açılarak hızlı büyümeye devam edeceklerini söyleyen Koray Bahar, şöyle konuştu: “2021 yılının en önemli hedeflerinde biri olan yurtdışına açılmayı gerçekleştirmekten büyük mutluluk duyuyoruz.

Bu hedefimizi 2022 yılı içinde sırasıyla İngiltere, Yunanistan ve Fransa’ya açılarak perçinleyeceğiz. İtalya’yı seçme nedenlerimiz öncelikli olarak İtalya’nın e-fatura sisteminin ve mevzuatının Türkiye’ye benzer olması ve yapay zekâ tabanlı anlık elektronik fatura skoru hizmetimizi İtalya pazarında öncü bankalarla gerçekleştirmeye başlamamız oldu. Böylelikle Türkiye’deki deneyimimizi çok hızlı bir şekilde aktaracağız. Figopara olarak İtalya’daki faaliyetlerimizle yüzde 75 büyümeyi hedefliyoruz. Mevcut büyüme planlarımız ile 2023 yılında gelirimizin yüzde 70’ini yurtdışı pazarlardan elde edeceğiz.”

Oracle, dijital sağlık kayıtları şirketi Cerner’i 28.3 milyar dolarlık bir anlaşmayla satın aldı

Oracle Corporation ve Cerner Corporation, bir basın açıklamasında, Oracle’ın Cerner’i 28.3 milyar ABD doları karşılığında ve tamamen nakit bir teklif yoluyla satın alması için bir anlaşma yaptığını duyurdu.

İki şirket tarafından ortaklaşa yapılan açıklamada, Cerner’in hisse başına 95 dolar veya yaklaşık 28.3 milyar ABD dolarına satın alındığı duyuruldu. Satın alma işleminin 2022 takvim yılında tamamlanması bekleniyor.

Cerner, tıp uzmanlarının bireysel hastalara ve topluluklara daha iyi sağlık hizmeti sunmasını sağlamak için hastanelerde ve sağlık sistemlerinde kullanılan lider bir dijital bilgi sistemleri sağlayıcısıdır. 1979 yılında kurulan Cerner, klinisyenlere bakım kararları vermelerinde yardımcı olmasının yanı sıra, klinik, finansal ve operasyonel ihtiyaçları desteklemek için geniş bir hizmet yelpazesi sunar.

Bu anlaşma ile Oracle, yeni gelişen bulut altyapısı işini desteklemeye yardımcı olması gereken ve büyüyen bir pazar olan sağlık sektörüne giriş yapıyor. Uzun süredir satın alma geçmişine sahip olan Oracle’ın bu anlaşma ile tarihindeki en büyük satın alma işlemini gerçekleştirdiği düşünülüyor.

Oracle Vertical Industries Başkan Yardımcısı Mike Sicilia, Cerner’in klinik sistemlerinin birincil özelliğinin Sesli Dijital Asistan olduğunu söyledi. Bu özellik, tıp uzmanlarının bilgisayar klavyelerinde yazmaya daha az ve hastalara bakmak için daha fazla zaman harcamasını sağlıyor.

Sağlık hizmetlerinin 3,8 trilyon dolar ile dünyadaki en büyük ve en önemli dikey pazar olduğunu söyleyen Oracle CEO’su Safra Catz, yaptığı açıklamada, Cerner’in işini gelecek yıllarda daha fazla ülkeye genişletmeye hazırlandığına dikkat çekti. Catz, “Cerner, işini dünya çapında daha birçok ülkeye genişletirken, önümüzdeki yıllarda büyük bir ek gelir artışı olacak. Cerner gelir fırsatının daha da büyük olması dışında, NetSuite’i satın aldığımızda benimsediğimiz büyüme stratejisi tam olarak bu” sözlerine yer verdi.

Hyundai, her şeyi taşımak için tasarladığı MobED adlı robotunu duyurdu

Güney Kore merkezli otomotiv markası Hyundai, yeni ürünlerini kullanıcılar ile paylaşmaya devam ediyor. Şirket, geçtiğimiz gün yaptığı bir açıklama ile Mobil Eksantrik Droid olarak adlandırılan MobED robotunu tanıttı. Manevra yeteneği ile dikkat çeken bu robot, istenilen her şeyi taşıyabilme özelliği ile öne çıkıyor.

Hyundai’nin yeni robot tasarımı olan MobED, sürüldüğü ortamdan bağımsız bir şekilde kullanıcılara sabit bir platform oluşturan güçlü bir robot. Sürüşün yapıldığı ortamdaki karşılaştığı durumlara özel manevra geliştirebilen robot, ortama uyumlu olarak daha hızlı veya yavaş hareket edebiliyor.

3 farklı motordan gücünü olan cihazın bağımsız olarak kontrol edilebilen 12 inçlik pnömatik 4 tekerleği bulunuyor. Ek olarak bu MobED’in tekerlekleri, ortamdaki yüksekliklere göre değişiklik gösteren süspansiyonlar ile de destekleniyor. Cihazın fiziksel boyutlarını inceleyecek olursak ise 67 cm uzunluğunun, 60 cm genişliğinin ve 30 cm yüksekliğinin olduğu görünüyor.

50 kilogram ağırlığa sahip olan yapı, maksimim 30 km/s ile gidebiliyor. 2 kWh pil kapasitesinin bulunduğu ürün, tek şarj ile 4 saatlik sürüş deneyimi sunuyor. Bacak aralığının genişlemesi ile daha hızlı ve daha güvenli sürüş deneyimi sunan cihazın en geniş aralığı 65 cm, en dar aralığı ise 45 cm olarak karşımıza çıkıyor.

Şirket tarafından yapılan basın açıklamasında şu cümleler kullanılıyor: “MobED, platformun geliştirilmesinden sonra yaşlılar veya engelliler için bir mobilite cihazı olarak kullanılabilir. Ayrıca bebek arabası veya eğlence aracı olarak da kullanılabilir.

Birçok alanda yer alabilecek MobED’in ilk gösterimi, Ocak ayında gerçekleştirilecek CES2022’de yapılacak. Fuarda farklı kullanım alanlarının gösterilmesi beklenirken, duyuru videosunda yer alan içecek servisi, hareketli TV ve benzeri şekillerde yine CES2022’de yer alması bekleniyor.

FedEx, elektrikli GM BrightDrop teslimat kamyonlarını teslim almaya başladı

FedEx Corporation‘ın bir yan kuruluşu ve dünyanın en geniş kapsamlı express taşıma hizmeti sağlayıcılarından olan FedEx, General Motors‘un (GM) yeni elektrik dağıtım ve lojistik işletmesi BrightDrop tarafından 500 elektrikli Hafif Ticari Araç (eLCV) siparişinin ilk 5’ini teslim aldığını açıkladı.

BrightDrop’un tamamen elektrikli, sıfır egzoz salınımlı araçlarının FedEx filosuna dahil edilmesi, şirketin 2040 yılına kadar küresel operasyonlarını karbon nötr hale getirme hedefinde önemli bir adım olarak sunuldu. Şirket, bu yılın başlarında sürdürülebilirlik hedeflerini açıklamış ve teslim alma ve teslim etme filosunu elektrikli araçlara dönüştürmeyi hedeflediğini belirtmişti. Bu planın önemli adımlarından biri olarak yapılan açıklamada, e-ticaret önemli ölçüde büyümeye devam ederken, özel sektörün emisyonla ilgili sorunlara acil cevap vermesi gerektiğine dikkat çekildi.

FedEx Sürdürülebilirlik Sorumlusu Mitch Jackson, “İlk BrightDrop EV600’lerin teslimatı, önde gelen iki Amerikan şirketi arasındaki işbirliği ruhundan doğan tarihi bir an oldu” sözlerine yer verdi.

FedEx Corporation tarafından aktarılan bilgilere göre, ultium pil platformundan güç alan EV600, tam şarjla tahmini 250 mil menzile sahip teslimatlar için tasarlanmıştır. Mal ve hizmetlerin teslimi için özel olarak inşa edilen araç, 600 fit küpten fazla kargo alanı sunuyor. BrightDrop Başkanı ve CEO’su Travis Katz, EV600 aracının geleneksel ve step-in minibüslerin en iyi özelliklerini tek bir araçta birleştirerek sürücü güvenliğini, konforunu ve rahatlığını ön planda tuttuğunu söyledi. Katz ayrıca, modelin General Motors tarihinde konseptten pazara en hızlı üretilen araç olduğunu belirtti.

Yıllık 90 milyar dolarlık geliri olan FedEx Corporation’ın bir yan kuruluşu olan FedEx, dijital olarak inovasyon yapan işletme şirketleri aracılığıyla entegre iş çözümleri sunuyor. General Motors’un tamamına sahip olduğu bir yan kuruluşu olan BrightDrop, elektrikli bir gelecek için ticari teslimat ve lojistik endüstrisini yeniden şekillendirecek bir girişimdir.

Uzaktan cilt tedavisi sağlayan Berlin merkezli Formel Skin, 30 milyon euro yatırım aldı

Hastalara özel dermatoloji hizmeti sunan Berlin merkezli sağlık girişimi Formel Skin, yeni bir finansman turunda 30 milyon euro yatırım aldığını duyurdu.

Bugüne kadar 36 milyon euro yatırım alan şirket, son finansmanı yeni pazarlara girmek, ekibini büyütmek ve dermatoloji tedavilerinde yeni yaklaşımlar benimsemek için kullanmayı planlıyor. Paris merkezli Singular tarafından yönetilen A Serisi finansman turu, VC Heal Capital, Cherry Ventures, Heartcore Capital ve Vorwerk Ventures tarafından destek gördü.

Formel Skin, Aralık 2019’da Florian Semler, Anton Kononov ve Dr. Sarah Bechstein tarafından kuruldu. Girişim, dünya çapında günlük olarak dermatolojik bir durumla yaşayan ve cilt rahatsızlıklarından muzdarip olan 1,5 milyar kişiye hitap ediyor. Uzaktan erişim aracılığıyla hastalara özel tedavi hizmeti sağlayan girişim, bugüne kadar Almanya ve İsviçre’deki hastalara 150.000’den fazla tıbbi tedavi gerçekleştirdi.

Formel Skin iş modeli, hastaların bir anket doldurması ve cilt sorunlarının fotoğraflarını yüklemesinden oluşuyor. Uygulama, bir cilt doktoruna vakayı atıyor ve doktor elindeki verileri değerlendirerek bir tedavi yöntemi öneriyor. Kişiye özel tedaviler sağlayan Formel’in eczanesi, temizleme yağı veya cilt kremleri gibi cilt ürünlerini aylık olarak doğrudan hastaya gönderir. Doktorlar aylık olarak hastaların kontrollerini yapar ve cildin değişikliğine ve hastanın geri bildirimlerine göre ürünlerde değişiklik yapabilirler. Formel Skin, aylık abonelik karşılığında ilk ay 39 euro, sonraki aylar için ise 49 euro talep ediyor ve gelir modelini buna dayandırıyor.

Şirket şu anda akne, rosacea ve melazma tedavilerine odaklanıyor, ancak ürün yelpazesini genişletmeyi ve aynı zamanda coğrafi ayak izini genişletmeyi planlıyor. Formel Skin kullanıcılarının uygulama hakkındaki yorumlarını girişimin web sitesi üzerinden okumak ve fikir edinmek mümkün.

Sanal gerçeklik dünyasının endüstriyel eğitim girişimi: Amazoi

Fonbulucu’da bugün fonlamaya açılan Amazoi; Tübitak 1512, Tübitak 1507 çağırısı ile desteklenen iş ortaklarına özel çözümler geliştiren bir Ar-Ge girişimidir.​

Amazoi eğitim, teknik eğitim, müze/bilim merkezi ve Ar-Ge alanlarındaki iş ortaklıklarına Artırılmış Gerçeklik (AR), Sanal Gerçeklik (VR) ve hareket algılayıcı sensör teknolojileriyle Simülasyon projeleri geliştirmektedir.

Amazoi, kalifikasyonu yüksek mühendis ve tasarım ekibiyle ülkemizin ilk konu anlatımlı AR mobil uygulamasını ve AR tabanlı dijital müze uygulamasını geliştirmiştir.

360° hareket algılama teknolojisiyle karakter animasyon içeriklerini hızlı ve verimli bir şekilde üretmektedir.

Dijital Kurye, 3.5 milyon dolar değerleme üzerinden tohum yatırım aldı

Yeni dünya düzeni ile büyüyen ve hızla gelişen kuryecilik anlayışı da dijital dönüşüme hazırlanıyor. Evrak teslim sürelerini minimuma indirmeyi hedefleyen Dijital Kurye, tohum turda 3.5 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı.

Evrak imzalama ve onay sürecini 30 dakikaya indirmeyi hedefleyen Dijital Kurye, dijital imza teknolojileri ve kimlik doğrulama teknolojilerini kullanarak yeni bir hizmet anlayışını sektöre kazandırıyor.

“Globalde bu işi yapan tek firmayız”

Dijital Kurye’yi dijital imza ve kimlik doğrulama teknolojilerinin kullanıldığı yeni nesil kontrat yönetimi platformu olarak nitelendiren Dijital Kurye kurucusu ve genel müdürü Oral Başer, ‘Motorlu ya da araçlı kuryeler ellerinde tabletle müşterinin adresine giderek, imzalanacak dökümanı olduğunu söylüyor. Müşterimiz kendisine daha önce iletilmiş şifreyi tablete giriyor, imzalanacak belgeler o anda açılıyor ve sadece müşteri görüyor.

Kuryemiz kapıda müşterinin kimliğini BTK ve BDDK gibi kurumların belirlediği regülasyonlara göre doğruluyor ve doğru kişi olduğuna emin olduktan sonra evrağı rahatlıkla imzalatabiliyor. Bu işlemin ortalama süresi sadece 30 dakikayı buluyor. Bugün herhangi bir kurumun ikili sözleşme süreci ise ortalama olarak 6 günde tamamlanıyor.

Bu çözümler sayesinde zaman tasarrufuyla birlikte kimlik sahteciliğininde önüne geçilebileceğini belirterek önümüzdeki dönemde iş hayatında büyük bir ses getireceklerini ve globalde de pek çok firmayla çalışmayı hedeflediklerini belirtti.

Hindistan merkezli fintech girişimi Razorpay, 375 milyon dolar yatırım alarak 7.5 milyar dolar değerlemeye ulaştı

Hindistan’ın en büyük fintech şirketlerinden biri olan Razorpay, pazar akşamı yaptığı açıklamada, F Serisi finansman turunda 375 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu. Son finansmanın ardından şirketin değerlemesi 7.5 milyar dolar seviyesine yükseldi.

Yatırım turu, Lone Pine Capital, Alkeon Capital ve TCV tarafından ortaklaşa yönetildi ve mevcut yatırımcılar Tiger Global, Sequoia Capital India, GIC ve Y Combinator tarafından desteklendi.

Girişimler ve küçük işletmelerle çalışan Razorpay, işletmelere kredi kartları ve işletme sermayesi sunduğu bir neobanking platformu (RazorpayX) işletiyor. Ayrıca 90’dan fazla para birimini destekleyen uluslararası bir ödeme ağ geçidi sunar. Şirket ilk kurulduğunda büyüklüğü ne olursa olsun her şirkete dijital ödemelerin gücüne erişim sağlayabileceğinden emin olmak istiyordu. Bugün Razorpay, işletmeler için yenilik yapmak, daha yeni ürünler oluşturmak ve mevcut ödeme ve bankacılık altyapısındaki karmaşıklığı basitleştirmek için ilerlemeye devam ediyor.

Yılda 60 milyar dolarlık işlem gerçekleştiren Razorpay, nisan ayından bu yana 2 kat değerlendi. Razorpay’in müşteri tabanında Facebook, Swiggy, Cred, National Pension System ve Indian Oil dahil 8 milyondan fazla işletmeyi görebilmek mümkün.

7 yıl önce Harshil Mathur ve Shashank Kumar tarafından kurulan Razorpay, bugün 2000 kişiden oluşan güçlü bir ekibe sahip. Açıklamada şirket, yeni finansman turuyla, Hindistan’ın küçük işletmeler için finansal altyapısını güçlendirmeye çalışacağını belirtti. Şirket ayrıca, Güneydoğu Asya ülkeleri için ödeme çözümleri oluşturmaya başlayacak ve üst düzeyde deneyim sağlamak amacıyla B2B SaaS alanındaki yeni satın almalara odaklanacak.