Türkiye’nin önde gelen fintech şirketlerinden Birleşik Ödeme, bölgesel oyuncu olma hedefi doğrultusunda Azerbaycan’dan sonra ikinci yurtdışı ofisini Romanya’da açtı.
Birleşik Ödeme dijital cüzdan, kart, sanal pos, para transferi, kiosk, akıllı kasa ve sadakat programları gibi FaaS (Fintech-as-a-Service) ürünleri ile kamu ve özel sektörde Türkiye’nin önde gelen kurumlarına teknolojik çözümler sağlamaktadır. Şirket, uluslar arası genişleme stratejisi doğrultusunda ilk yurtdışı ofisini 2021 senesinde Bakü’de açarak ürün ve hizmetlerini Azerbaycan piyasasına sunmuştu. Mert Kaftanoğlu, Birleşik Ödeme’nin Romanya ülke müdürü olarak görev yapacak.
Romanya finans sektöründe 15 yılı aşkın tecrübesiyle farklı bankalarda ve danışmanlık firmalarında kritik görevlerde yer alan Mert Kaftanoğlu, Birleşik Ödeme’nin Romanya ofisinin açılışı ile ilgili “Romanya son yıllarda yapmış olduğu atılımlarla, IT ve Fintech sektörlerinde Avrupa’nın önde gelen ülkesi olma yolunda emin adımlarla ilerlemekte. Özellikle genç ve yetişmiş iş gücü, sağlam internet altyapısı, bu sektörlerde yatırımm yapan yatırımcıları cezbeden bir unsur.
Romanya ofisi, FaaS (Fintech-as-a-Service) vizyonu, deneyimi, güçlü yerel ekibi ve uluslar arası is ortaklıkları ile Birleşik Ödeme’nin uluslar arası genişleme stratejisi doğrultusunda Avrupa’ya açılan kapısı olacak.” açıklamasında bulundu.
Bu sene ikinci yurtdışı ofisini Romanya’da açan Birleşik Ödeme CEO’su İlker Sözdinler, Fintech sektöründe bölgesel oyuncu olma hedeflerini şu sözleriye açıkladı:
“Avrupa açılımımız, Türkiye pazarında kamu ve özel sektörde büyük markalar ile gerçekleştirdiğimiz başarılı projelerin birikim ve tecrübesiyle beraber, tüm ürün ve hizmetlerimizi yurtdışı pazarlarına sunmak adına attığımız önemli adımlardan biri. Son 3 senede istikrarlı %300 büyüyen bir marka olarak, Oyak Yatırım ve Finberg’ten aldığımız stratejik yatırımlarla 2023’e kadar 10 ülkede 10 ofis açmayı hedefliyoruz. Romanya’daki güçlü yerel takımımız ve uluslar arası iş ortaklarımızla hızlı büyüyeceğimize inancımız tam. ”
Kadın ve kız çocukları için bilimsel çalışmaları desteklemek için kurulan Girls Who Code, yeni deneyimler sunmaya devam ediyor. Günümüz geleneksel programcılık eğitimlerinde bilgisayarın karşısında algoritmik düşünce yeteneği kazandırılır bir bir programlama dili ile desteklenir. Programlama öğrenmenin çeşitli yolları olsa da Girls Who Code, yeni bir yol daha keşfetmişe benziyor.
Kuruluş, programcılığı öğretme yolunu bir müzik videosunu kodlayarak kullanıcılara eğlenceli bir öğrenim deneyimi sunuyor. Dünyanın ilk kodlanabilir müzik videosu olarak adlandırılan bu klip, bir web sitesi içerisinde yer alıyor. Doğa Cat ile ortaklık kuran kuruluş, organizasyonun adı ile de doğru orantıda olmasını istemiş ve “Woman” şarkısı seçilmiş. Basit kod parçalarını değiştirerek Doğa Cat’in klibindeki bazı parçaları değiştirebilmenizi sağlayan yapı, ilgi görmeyi başardı.
Etkileşimki bu video klibe erişmek için dojacode.com bağlantısına gitmeniz gerekiyor. Doğa Cat’in fütüristik bir 3D halinin gösterildiği sayfayı geçmeniz halinde, 3 farklı programlama dili sizleri karşılıyor: Phyton, CSS ve JavaScript. Her programlama dili farklı renklerdeki yıldızları ifade ederek video klip boyunca hangi kodun nerede yazıldığı görüntüleniyor.
Video başladıktan sonra her yıldız üzerine geldiğinizde o anda nasıl değişiklikler yapabileceğiniz kullanıcılara bilgi olarak veriliyor. Örneğin aşağıdaki gibi bir tırnak sahnesi, klipte yer alıyor. Girls Who Code, bu sahnedeki tırnakların rengini CSS kullanarak değiştirebilmenizi sağlıyor.
Yine başka bir senaryoda da kuruluş, gün saatini değiştirebilmenizi sağlıyor. Bu doğrultuda klip de aydınlık veya karanlık hale bürünüyor. Videonun bitmesi ile deneyimde son buluyor. Her doldurulan alanın ekran görüntüsü sistem tarafından alınarak sizlere sunuluyor. Aynı zamanda doğrudan sosyal medyada da paylaşmana olanak sağlıyor.
Yoğun miktarda programlamayı öğretmesede de bu yapının geliştirilmesi muhtemel. Oldukça eğlenceli bu yapı için kuruluş, sıradaki kodlanabilir video klibin ne zaman geleceğini söylemedi.
İngiltere merkezli insansı robot üreticisi Engineered Arts, yeni insansı robotlarını piyasaya sürmeye devam ediyor. Tasarımsal robotlar üretmeyi görev edinen şirket, kısa bir süre önce oldukça gerçekçi yüz hatlarına sahip yeni robotunu duyurdu. Ameca adını verdikleri bu robot, inanılmaz derecede benzer insansı yüz hareketleri yaparken bir videoda gösteriliyor.
Gösterilen videoda Ameca, ilk önce uyanıyor ve aynı bir insanın uyanma şekli gibi bir ifade yer alıyor. Henüz ilk uyanış sahnesi olan bu robot şaşkınlığını gizleyemiyor ve hemen ellerine ve kollarına bakıyor. Şaşkınlık ifadelerini sürdüren insansı robot, video sununda kamerayı fark ediyor ve gülümseyerek izleyicilere hoş geldiğini diyor.
Yüz hareketleri ile dikkat çeken Ameca, maalesef ki Boston Dynamics’in Atlas robotu gibi kıvrak hareketler veya parkour sporunu yapamıyor. Geliştiricisi olan şirket, tasarımsal değerlere öncelik verdiği için insana benzemesi konusunda öncelik veriyor ancak şirket, bir gün Ameca’ya yürüme yeteceğini vermek istediklerini belirtiyor.
Engineered Arts, geliştiriciler içinde güzel bir haber ile geliyor. Ameca’nın AI yeteneklerini tamamen geliştiricilere bırakan şirket, yazılımın AI gelişimi göstermesi ile robotun işlevselliğinin artacağını belirtiyor.
Şirketin bir önceki robotu Mesmer ile Ameca’nın renklendirilmiş bir farklı varyasyonu olarak adlandırabiliriz. Şirket, kemik yapısından cilt dokularına tüm parçaların gerçek insan 3D taramaları ile elde edildiğini belirtiyor. Ameca’ya göre daha gerçekçi bir görünüme sahip olan Mesmer, insanlar tarafından korku ile karşılandığından Ameca geliştirilmişti. Şirket, Ameca’yı gri renkte geliştirerek ton farkının olmadığı, robot olduğunu belli eden bir tasarımı bu nedenle tercih ediyor.
Engineered Arts’ın Ameca’yı Ocak ayında gerçekleşecek CES2022’de göstereceği biliniyor. Robotun henüz gelişim aşamasında olduğunu ve satın alma gibi durumların olmadığını da belirtelim.
Büyük kitleler için muhteşem oyunlar üretmeye adanmış bir oyun geliştirme ekosistemi olan tiplay studio bugün Seri A yatırım turunu tamamladığını duyurdu.
Re-Pie öncülüğündeki yatırım turunun diğer öncü yatırımcıları arasında Kerim Kotan ve Saruhan Tan yer aldı.
Finansman nitelikli personelin işe alınması ve yetenekli ekiplerin oFON’a dahil edilmesi için kullanılacak olup bu sayede şirketin ürün yelpazesi ve ekosistemdeki dijital ayak izi daha da geniş bir alana yayılacak. tiplay studio tarafından geliştirilen bir teknoloji ve dünyanın ilk uzaktan oyun geliştirme platformu olan Online WorkSpace’in (OWS) teknik ve operasyonel özelliklerinin iyileştirilmesi için de kaynak ayrılacak.
tiplay studio CEO’su ve Kurucu Ortağı Mehmet Umut Ermeç: “Kurulduğumuz günden beri inanılmaz bir özveri ve inançla çalışan ekibimiz sayesinde önemli bir dönüm noktasındayız. Bu başarıyı ortaya çıkaran değerli ekip arkadaşlarıma, kurucu ortaklarımız Ahmet Öney ve Osman Tutum’a, ilk günden beri bize inanan yatırımcılarımıza ve Türkiye’nin dört bir yanından bizi destekleyen oyun severlere tiplay studio adına teşekkür ederim. Her biri alanlarında lider olan seçkin yatırımcıların kaydettiğimiz ilerlemeyi fark etmesinden ve dünyadaki en iyi oyun geliştirme ekosistemini yaratma vizyonumuzu desteklemesinden dolayı gurur duyuyoruz. Bu yatırım farklı tür ve platformlarda faaliyet gösteren stüdyolarımızı ve ivmelendirici programımızı güçlendirmemize imkan vererek harika yeni oyunlar üretmemizi sağlayacak.”
tiplay studio Kıdemli Yönetim Kurulu Danışmanı ve Yatırımcısı Kerim Kotan: “tiplay studio’nun oyun geliştirme alanında büyük bir bölgesel ekosistem ve güç merkezi olmak için beklentilerin çok ötesinde bir performans sergilemesinden ve değerlemesini kuruluşundan bu yana 100 katın üzerinde artırmış olmasından dolayı gerçekten gurur duyuyorum.”
Re-Pie Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Kurucu Ortağı Mehmet Ali Ergin: “X”.
tiplay studio Hakkında
2019 yılında Denizli’de kurulan ve an itibarı ile 45 kişiye istihdam sağlayan tiplay studio, hypercasual, arcade idle ve Snap oyunlarının da içinde olduğu farklı tür ve platformlarda oyun geliştiren ve yüksek büyüme hızına sahip bir oyun geliştirme şirketidir. tiplay studio şimdiye kadar dört hit oyun çıkardı; Water Shooty ve Car Restoration 3D tiplay studio çatısı altındaki stüdyolar, Joust Run ve Dodge Master ise Rollic (Zynga) tarafından desteklenen bir ivmelendirici program olan oFON bünyesindeki ekipler tarafından geliştirildi. tiplay studio, bünyesindeki stüdyoların ve oFON ekiplerinin fikir oluşturma, iterasyon ve kalite kontrol vb. oyun geliştirme süreçlerini uzaktan yönetmelerini sağlamak için Online WorkSpace (OWS) adlı bir teknoloji de geliştirdi. Şirketin ikisi Denizli’de ve biri İzmir’de olmak üzere üç fiziksel ofisi bulunmaktadır.
Dünyanın en büyük personel ve işe alım ajanslarının işe alım süreçlerine yardımcı olan İnsan Kaynakları teknolojisi girişimi Sense, D Serisi finansman turunda 50 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu.
SoftBank Vision Fund 2 tarafından yönetilen finansman, San Francisco merkezli girişimin bugüne kadarki yatırımını 90 milyon dolara çıkardı.
Beş yaşındaki girişim, mavi yakalı çalışanların ihtiyaçlarını karşılamaya odaklanır ve firmaların, tüm ofis arkası işlerini yönetmelerine yardımcı olur. Şirketin açıklamasına göre son finansman, Sense için rekor büyüme ve önemli başarıların hemen ardından geliyor. Geçtiğimiz yıl gelirini 2 katına katlayan Sense, anlaşma büyüklüğünü %70 oranında artırdı ve Kelly Services, Adecco, Kindred Healthcare, Sears ve Dell dahil olmak üzere 600’den fazla kuruluştan oluşan müşteri tabanına sektör liderlerini ekledi.
Şirket ayrıca geçen yıl boyunca çalışan sayısını 2 katına çıkardı ve halen birçok departmanda işe alım gerçekleştiriyor. Buna ek olarak, 2022’nin ilk çeyreğinde Hindistan’ın Bengaluru kentinde bir Sense ofisinin açılması da dahil olmak üzere uluslararası alanda genişlemeye devam etmeyi planlıyor.
Sense, konuşmaya dayalı işe alım ile işe alım ekiplerine yük bindirmeden işe alımları kişiselleştirmek için daha gelişmiş konuşma tabanlı yapay zeka işe alım araçları oluşturuyor. Bunun yanı sıra, türünün ilk örneği olan tercihe dayalı iş eşleştirme özelliği ile, adayları tercihlerine, becerilerine ve deneyimlerine göre doğru işlerle eşleştiriyor. Sense ayrıca, daha geniş iş girişimlerini ve hedeflerini desteklemek için işe alım ekiplerinin adil ve eşitlikçi bir şekilde iş gücü oluşturmalarına yardımcı oluyor.
Sense kurucusu ve CEO’su Anil Dharni, bir blog yazısında yaptığı açıklamada, bu yatırımın aynı zamanda “işletmelerin işe alım deneyimlerini farklılaştırmalarına ve işletmeye önemli sonuçlar getirmelerine nasıl yardımcı olduğumuza da ışık tutacak” sözlerine yer verdi.
Geleceğin ulaşım tarzlarını belirleyeceği öngörülen mikro mobilite pazarına inovatif ürünler kazandıran teknoloji girişimi Byqee, fonbulucu’da paya dayalı kitle fonlaması kampanyasına başladı.
Herhangi bir bisikleti dakikalar içerisinde çok kolay bir kurulumla elektrikli bisiklete çeviren Byqee V21 ürünü ile tura çıkan girişim, 1.920.000 TL’lik fona ulaşmayı hedeflerken şirket paylarının %12’sini bireysel ve kurumsal yatırımcılara arz ediyor.
Kampanya 4 Şubat 2021’e kadar devam edecekken, turun başlama tarihi olan 6 Aralık 2021 saat 10.00 itibari ile 48 saat içerisinde EFT veya kredi kartı ile yapılan yatırımlarda yatırımcılara bedelsiz pay verilecek. 48 saat boyunca 1.000 TL – 5.000 TL arasında yatırım yapan yatırımcılar %5, 5.001 TL – 10.000 TL arasında yatırım yapan yatırımcılar %8, 10.001 TL – 50.000 TL arasında yatırım yapan yatırımcılar %10, 50.001 TL ve üzerinde yatırım yapan yatırımcılar da %12 daha fazla paya sahibi olacak. 50.001 TL ve üzeri yatırımlarda bir adet Byqee paketi de ücretsiz sunulacak.
Ayrıca Ankara Kalkınma Ajansı ve fonbulucu Girişim Sermayesi Yatırım Fonu, eş finansman ile tura katılarak girişim şirketine toplamda 200 bin TL yatırım yapacak. Bu yatırım, ülkemizde bir kalkınma ajansının bir girişime bir fon üzerinden yatırım yapması açısından ilk niteliği taşıyor.
“Fonlamayla birlikte seri üretime geçeceğiz”
Byqee V21’i dünyaya sürdürülebilir bir seçenek sunmak üzere geliştirdiklerini söyleyen Girişim Şirketi CEO’su Burak Işık, “Dünyada otomobil yolculuklarının %40’ından fazlası 5 km altı mesafeler için yapılıyor. Bu yolculukların büyük çoğunluğunun tek kişilik olduğu da düşünüldüğünde ürettikleri karbon ayak iziyle ekolojik sistem için ciddi bir tehdit oluşturuyorlar. Tehdidin önüne geçmek için üretilen elektrikli bisikletler ise iyi bir ulaşım alternatifi sunuyor. Çevreci Byqee V21 ürünümüz sayesinde, türü fark etmeksizin her türlü bisiklet elektrikli hale getirilebiliyor. Paket seçeneklerine göre pedal desteğiyle birlikte 30-45 km arası menzil sağlayan ürünümüz, kompakt tasarımı ve 1,2 kg hafifliğiyle kolaylıkla yerinden çıkarılarak taşınabiliyor ve ev tipi herhangi bir prizde üç saat içerisinde tamamen şarj olabiliyor. Böylelikle hem sağlıklı hem çevreci hem de konforlu bir ulaşım aracı ortaya çıkıyor” dedi.
2019 yılından bu yana hızlı adımlar atarak üretim potansiyellerini güçlendirdiklerini ifade eden Işık, “Potansiyelimize rağmen müşteri kitlemiz bugüne kadar sadece ön siparişe yönelik üretim yapabildiğimiz için en az 1.5 ay bekleyerek Byqee’lerine kavuşmak zorunda kalıyordu. Toplanacak fonla birlikte seri üretime geçerek direk teslimat sağlayabileceğiz. Akabinde önümüzdeki yıl üretim kapasitemizi daha da artırarak 800 adet teslimat ve %433 büyüme planlamaktayız. fonbulucu desteğiyle çıktığımız turu başarıyla tamamlayarak hedef rakamlarımıza rahatlıkla çıkacağımıza ulaşabileceğimize inanıyoruz ” şeklinde konuştu.
“Pazarın 2030 yılında 100 milyar TL’lik hacme ulaşacağı öngörülüyor”
fonbulucu Co-CEO’su Enis Erdem Yurdatapan ise yaptığı açıklamada “Kentsel ulaşımda son yılların en verimli çözümlerinden olan mikro mobilite, pedallı bisikletin yanı sıra scooter ya da elektrikli bisiklet gibi bireysel araçların gelişimiyle popülaritesini giderek artırıyor. Motorlu taşımaya alternatif olarak sunulan bu araçlar hem karbon emisyonlarını azaltarak ekolojik dengeyi koruyor hem de trafikte geçirilen süreleri kısaltarak zaman tasarrufu sağlıyor. İklim değişikliği gibi çevresel endişeler nedeniyle geleceğin ulaşımını yöneteceği öngörülen mikro mobilitenin 2030 yılına kadar 100 milyar euronun üzerinde bir pazar yaratacağı konuşulurken, Byqee gibi bu alanda çalışan yeni girişim şirketleri ortaya çıkıyor. Bu açıdan bakıldığında son derece dikkate değer bir projeye imza atan girişim şirketimizin önce yurt içi sonra da yurt dışı pazarda kendisine güçlü bir alan açacağına inanıyor, yatırımcılarımıza fırsatlarla dolu yatırım turumuza davet ediyoruz” ifadelerini kaydetti.
Mühendislik alt yapısıyla hızla gelişen bir start-up
Byqee, Li-Ion batarya paketleri alanında mühendislik tecrübesi ve bilgi birikimine sahip mühendisler tarafından, mikro mobilite pazarına inovatif ürünler kazandıran bir teknoloji markası olma amacıyla kuruldu. Konsept olarak 2019 yılı sonlarında doğan Byqee, 2020 Ocak itibariyle İTÜ Çekirdek Ön Kuluçka Merkezine kabul edilerek markalaşma sürecine başladı. Byqee, 2020 Haziran’da ön siparişlerini topladığı fonlama kampanyasında %248 fonlanarak mikro mobilite pazarına giriş yaparak Ağustos 2020’de aldığı yatırımla şirketleşti. 2020 yılının son çeyreği, elde edilen 150.000 TL cironun yanında, üretim atölyesinin kurulumu ve ön siparişlerin teslimatıyla geçti. Girişim şirketi, 2020 Aralık’ta İTÜ Teknokent tarafından düzenlenen Türkiye’ nin en büyük start-up etkinliği Big-Bang Startup Challenge etkinliğinde 60.000 TL’lik Hibe Ödülü ve İTÜ Çekirdek Kuluçka Program Ödülü’ne layık görüldü.
Byqee, 2021 yılında aydan aya ortalama %49 büyüme göstererek pazarda ürününü doğruladı ve 200’den fazla müşteriye ulaştı. 2021 Ekim ayı itibariyle Byqee dönüşüm seti, yurt dışı pazara hazır hale gelerek ilk yurt dışı siparişlerini kabul etmeye başladı. 2021 Kasım ayı itibariyle alınan ilk 5 adet siparişin İngiltere’ye teslimi 2021 yıl sonunda gerçekleşecek ve ön anlaşması yapılan 300 adet sipariş ise 2022’de yine İngiltere’ye ihraç edilecek.
Gerçek zamanlı verileri işleme ve yeni jenerasyon dijital yaklaşımlarla kurumların müşteri ilişkilerini yönetmeleri konusunda faaliyet gösteren yerli teknoloji şirketi Evam’a, Orta ve Doğu Avrupa ve Türkiye’nin hızlı büyüyen şirketlerine odaklanan ve bölgenin önde gelen özel sermaye fonlarından olan CEECAT Capital yatırım yaptı. Bu yatırımla CEECAT Capital, Evam’ın çoğunluk ortağı oldu.
Kurulduğu 2015 yılından beri geliştirdiği benzersiz çözümlerle, 2017 yılından itibaren de başta Avrupa ve Amerika olmak üzere tüm dünyada özellikle bankacılık ve telekomünikasyon başta olmak üzere birçok sektörde faaliyetine devam eden Evam, bu satın alma sonrasında büyümesini hızlandırarak global ayak izini genişletmeyi hedefliyor.
Global operasyon alan ve ağını genişletmeyi hedefliyor
Evam CEO’su Bülent Demirkurt şunları söyledi: ‘Bölgemizin en önemli yatırım fonlarından biri olan CEECAT Capital tarafından Evam’a olan güven ve yapılan yatırım bizim için büyük bir gurur kaynağı. Biz 6 yıl önce çıktığımız bu yolculuğun başından beri büyük düşünerek, global anlamda gelişen bir şirket olmayı hedefledik.
Zaten ikinci yılımızdan itibaren de Amerika, Hollanda ve Rusya’da açtığımız yurtdışı ofislerimiz de bu anlamdaki iddiamızın ispatı oldu. Bugün attığımız imza, şirketimizin faaliyet alan ve ağını genişletmesini sağlayacak. Bu anlamda çalışma arkadaşlarıma, iş ortaklarımıza ve kullanıcılarımıza katkılarından ötürü çok teşekkür ediyorum. Eminim ki yakın zamanda uluslararası pazarda da Evam’ı bilmeyen kalmayacak.’ dedi.
CEECAT Capital’dan Barış Sivri de konuya ilişkin şunları ekledi: ‘Yatırım temalarımızdan biri, kendi sektöründe global liderlerden biri olma potansiyeline sahip şirketlere yatırım yapmak. Evam, Avrupa, ABD ve Rusya’da müşteriler kazanarak global arenada yetkinliği ve başarısını kanıtlamıştır. Mevcut güçlü çekirdek yönetim ekibini geliştirmek ve bir sonraki büyüme aşamasını hızlandırmak için bu heyecan verici süreçte Evam’ın yanında olmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Hedefimiz, Evam’ın başarılı bir dönüşüm süreciyle yükselen pazarlarda global bir lider olarak konumlanmasını sağlamaktır.”
Popüler araç üreticisi Tesla, kullanıcıları için geliştirdiği yeni ürünlerini paylaşmaya devam ediyor. Genellikle araç üretimi ile gündeme gelen ve elektrikli araçlarıyla dikkat çeken Tesla, bazen alışılmışın dışında ürünleri piyasaya sürmeyi seviyor. Şayet şirket zamanında bir parfüm ve yakın zamanda da bir Tesla düdük satışa sunmuştu.
Şirket, bu sefer ise çocuklar için ürettiği bir arazi aracı ile karşımıza çıkıyor. 1.900 dolar değere sahip bu arazi aracı, 2-4 hafta içerisinde müşterilere teslim edilebiliyor. Dört tekerlekli bu ATV modelin ismi ise Cybersquad. Aslında 2019 yılında Tesla, Cybersquad ismini yetişkinler için tam boy bir ATV piyasaya süreceğini duyurmuştu. 2021 yılının sonunda piyasaya sürmesi beklenen aracın çocuklar için olan versiyonu karşımıza çıkıyor.
Tesla web sitesinden sipariş edilebilen Tesla Cybersquad, 8 yaş ve üstü çocuklar için tasarlanmış. Çelik çerçevesi ile güvenli bir sürüş sağlayan ATV, yastıklı koltuk ve ayarlanabilir süspansiyon özelliklerini de barındırıyor.
55-60 kilogram ağırlık taşıyabilen model, tamamen estetik dokunuşlar için hazırlanmış LED ışıklara sahip. Saatte maksimum 16 kilometre hıza ulaşabilen araç, tam şarj ile 24 kilometre yol alabiliyor. 5 saatte şarj olabildiğini belirten Tesla, bu araç ile çocuklara güvenli bir sürüş deneyimi yaşatmayı hedefliyor.
1.900 dolarlık fiyat etiketi ile karşımıza çıkan Cybersquad, şu an için sadece Amerika Birleşik Devletleri’nde satılıyor. Günümüzde iPhone 13 modellerinin bile 6 haftada teslim edildiğini düşünürsek, Tesla aracını 2-4 haftada teslim edeceğini belirtmesi işlemlerin gayet hızlı bir şekilde ilerlediğini gösteriyor. Ekim ayında Cybersquad hakkında konuşan Elon Musk, aracın devrilmeyeceğini iddia ettiğini de hatırlatalım.
Türkiye İş Bankası, Levent’te bulunan İş Kuleleri’nde girişimcilere özel İstanbul Girişimcilik Şubesi’ni hayata geçirdi. Şubenin açılışı, İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran ve girişimcilik ekosisteminden paydaşların katıldığı bir törenle gerçekleştirildi.
Farklı şube tasarımı ve özelleştirilmiş hizmet modeliyle geleneksel banka şubesinden ayrışan Girişimcilik Şubesi, startup’lara ve girişimcilere hizmet verecek. Şubenin hedef müşteri kitlesini teknoloji tabanlı yeni nesil girişimler, yatırım fonları, melek yatırımcılar ve ekosistemin diğer paydaşları oluşturuyor. Şube, teknoloji tabanlı girişimlerle birebir ilgilenecek ve geleneksel bankacılıktan farklı olarak onların ihtiyaçlarına yönelik kişiselleştirilmiş ürün ve hizmetler sunacak.
Sadece bankacılık ürün ve hizmetleriyle sınırlı olmayan şubede, muhasebe ve finans yönetimi, yatırım süreçleri, insan kaynakları ve hukuki konularda iş birliği imkânlarının yanı sıra girişimcilik ekosistemine yönelik network desteği de sağlanacak.
“Geleneksel sermayeye göre girişim sermayesine ayrılan tutarın büyümeye katkısı 10 kat daha fazla”
İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, açılışta yaptığı konuşmada, odaklandıkları alanlardan biri olan girişimcilikle ilgili kapsayıcı ve bütünleşik bir yaklaşımla hareket ettiklerini vurguladı. Ekonomik ve teknolojik koşullar neyi mümkün kılıyorsa, bunları girişimcilerin kullanımına sunduklarını belirten Aran, “Girişimcilerin desteklenmesiyle esasında ülke büyümesini desteklemiş oluyoruz. Geleneksel bir sermayeye göre girişim sermayesine ayrılan tutarın büyümeye katkısı yaklaşık 10 kat daha fazla. Biz de ülkemizin iktisadi kalkınmasında finansör olarak rol oynamanın yanında girişim hızlandırma programlarından fon sağlamaya, kadın girişimcilerden tarımda girişimciliğe kadar ekosistemin tüm kesimlerine dokunuyoruz” dedi.
Hakan Aran, Türkiye İş Bankası Genel Müdürü
Bankanın girişimcilik konusundaki yolculuğunun 2015 yılının Mayıs ayında girişimcilik ekosisteminin doğduğu Silikon Vadisi’ni ziyaret etmeleriyle başladığını ifade eden Aran, şöyle konuştu: “Ziyaretimiz süresince oradaki girişimleri dünya ölçeğinde başarılı kılan özellikleri, keşfetmeye, görmeye ve anlamaya çalıştık. Bunu ülkemize getirip tekrarlamaya, kopyalamaya özen gösterdik ve inanıyoruz ki son 5-6 yıllık süre içinde çok önemli mesafe kat ettik. Türkiye’ye geldiğimizde ilk attığımız adım Workup Hızlandırma Programı’nı başlatmak oldu. Bu sayede 13 bin girişimci adayımızın başvurusunu alıp değerlendirme imkanı bulduk. Ekim ayındaki 8. dönem mezunlarımızla birlikte toplamda 81 girişimimizi bu programdan mezun ettik. İş Bankası olarak 5 girişime 3,13 milyon dolarlık yatırım yaparken toplam mezunlarımız arasında da 30 girişimimiz 7,2 milyon dolar yatırım aldı.
Bu programı, Silikon Vadisi ve Çin’de açtığımız İnovasyon Merkezleri, girişimcileri desteklemek için kurduğumuz Maxis Girişim Sermayesi Portföy Yönetimi A.Ş ve onun altındaki fonlar, Türkiye Girişimcilik Vakfı ve Arya Kadın Yatırım Platformu ile olan ortaklıklarımız, sosyal girişimcilik konusunda Koç Üniversitesi’nin KWorks programıyla olan iş birliğimiz, kurum içi girişimcilik konusunu canlandırmak ve teşvik etmek için kurduğumuz Softtech Ventures takip etti.”
“Kapımız tüm girişimcilere açık”
İstanbul Girişimcilik Şubesi’ni açarak bu alanda eksik olan son parçayı da tamamladıklarını belirten Aran, “Bu şubeyle girişimcilik ekosisteminin olgunlaşmasını sağlamayı ve ülkemizdeki girişimcilik kültürünün doğru bir şekilde yeşermesine imkan vermeyi amaçlıyoruz. Girişimcilerimizin burada kendilerini evlerinde, ofislerinde gibi hissetmeleri, onları anlayan onlarla aynı dili konuşan, destekleyen, teşvik eden bir bankanın olduğunu bilmeleri, toplantılarını bu mekanda yapabilmeleri ve tüm finansman ihtiyaçlarını şubeden karşılayabilmeleri çok önemli. Kapımızı tüm girişimcilere açıyor, onlara İş Bankası’nın gücünü yanlarında hissetmelerini gerektiğini söylüyoruz” dedi.