Ana Sayfa Blog Sayfa 465

Instagram, artık kullanıcıların yorumları Reels ile yanıtlamasına izin veriyor

Instagram, artık gönderilerdeki yorumlara Reels ile yanıt verilebileceğini duyurdu. Pazartesi günü bir tweet ile yeni özelliği duyuran Instagram, TikTok’un video yanıtlarına benzer bir özellik ile kullanıcıların karşısına çıkıyor.

Yeni özelliği duyuran tweet’te, içerik oluşturucuların Instagram’da oluşturduğu toplulukları sevdiğini söyleyen Instagram, “bu nedenle, hedef kitlenizle etkileşime geçmeniz için yeni bir özellik olan Reels Visual Replies özelliğini kullanıma sunmaktan heyecan duyuyoruz” sözlerine yer verdi. Instagram’ın bu yeni özelliği, Reels’in sosyal medya platformunda daha geniş bir yer almasını sağlayacak.

Özelliğin nasıl kullanıldığına daha detaylı bakacak olursak, artık kullanıcılar, bir yorumu yanıtlamayı seçtiğinde, video yanıtı oluşturmak için Reels düğmesini seçmelerine olanak tanıyan yeni bir seçenek görecekler. Şirket, videolu yanıtın sticker olarak görüneceğini belirtiyor.

Son zamanlarda birçok yeni özelliği kullanıcılarıyla buluşturan Instagram’ın Reels Video Replies ile bu son hamlesi pek de şaşırtıcı değil. Geçtiğimiz günlerde şirket, Hikayeler arşivinden 10’a kadar hikayeyi özelleştirerek paylaşılmasını sağlayan yıl sonu zaman kapsülü Playback’i kullanıma sunmuştu. Yeni özellik şu anda “birkaç hafta” için kullanıcılara sunuluyor. Playback, Hikayeler arşivinizden gönderileri sizin için önerir, ancak istediğiniz gönderileri seçerek paylaşabilirsiniz.

Kasım ayında Adam Mosseri, paylaştığı bir tweet ile iki yeni özellik tanıtmıştı. İlk olarak kullanıcıların uygulamayla ilgili bir sorunu bildirmek için telefonlarını sallamalarına olanak tanıyan “Rage Shake” özelliği kullanıma sunuldu. Bu özellik sayesinde telefonunuzu salladığınızda sorunun ne olduğunu bildirebilirsiniz. Bir diğer özellik ise uzun zamandır kullanıcıların beklediği bir gelişme oldu. Artık kullanıcılar, çoklu gönderilerden istedikleri bir görseli silebiliyorlar.

Kurumsal otomasyonda lider isimlerden olan SnapLogic, 1 milyar dolar değerleme ile 165 milyon dolar yatırım aldı

Kurumsal otomasyonda lider isimlerden biri olan San Mateo merkezli SnapLogic, 1 milyar dolar değerleme ile 165 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu. Finansman turu Sixth Street Growth tarafından yönetildi ve Arrowroot Capital, Golub Capital, Andreessen Horowitz, Vitruvian, Capital One, Ignition Partners ve Microsoft dahil olmak üzere birçok isim tarafından desteklendi.

Bugüne kadar toplamda 373 milyon dolar yatırım alan şirket, yeni sermayeyi yapay zeka destekli veri ve uygulama entegrasyonunda liderliğini hızlandırmak için kullanmayı planlıyor.

SnapLogic, halihazırda büyük ölçüde veri hizmetlerine güvenen daha büyük işletmelere ve teknoloji devlerine hitap ediyor. Şirketin müşteri tabanına ve büyüklüğüne baktığımızda, bugünkü finansmanın değeri hiç de şaşırtıcı değil. Adobe, Aramark, Drax, Emirates, Qualtrics, Magellan Health, Schneider Electric, Siemens, Workday ve daha fazlasını içeren önde gelen kuruluşlar, SnapLogic’in çözümlerini kullanıyor.

SnapLogic, uygulamaları ve verileri tek bir yerden entegre etme ve yönetme teknolojisinin yanı sıra bu varlıklara uygulanabilecek bir dizi otomasyon özelliği de sağlıyor. Yenilik ve büyümesini hızlandırmak isteyen kuruluşlar, operasyonel maliyetleri azaltmak, üretkenliği ve değer elde etme süresini artırmak ve başarılı kurumsal otomasyonu garanti etmek için SnapLogic’in hizmetlerinden yararlanıyor.

SnapLogic platformu şu anda 2,7 trilyon müşteri belgesi işliyor. Otomatikleştirilmiş kuruluşlar için ideal bir platform sunan girişim, şu anda müşteri başına ayda ortalama 3,1 milyon işlem hattı çalıştırıyor.

SnapLogic CEO’su Gaurav Dhillon yaptığı açıklamada, “Kurumsal otomasyon pazarı patlama yaşıyor ve en son finansmanımız, bu alandaki artan ivmemizin ve ürün liderliğimizin daha fazla doğrulanmasıdır” sözlerine yer verdi.

Başarsoft, 2 milyon dolarlık yatırımla kripto para borsası BitTurk’ün yüzde 10 hissesini aldı

Türkiye’nin dijital haritacısı Başarsoft, sektöründeki değişik alanlara açılmak için blokzincir (blockchain) teknolojisine yatırım kararı aldı. Şirket bu amaçla bugüne kadar Ripple, Shiba başta olmak üzere birçok altcoini Türkiye’de ilk listeleyen borsa olarak da bilinen BitTurk’ün yüzde 10 hissesini 2 milyon dolara satın aldı. Böylece BitTurk, 20 milyon dolar değerlemeye ulaştı.

2017 yılında kurulan BitTurk, hem kripto para borsası olan hem de blokzincir tabanlı temel yazılımları olan bir finansal teknoloji şirketi olarak biliniyor. BitTurk, FinDev markası ile blockchain üzerinde proje geliştirme ve kripto para ile ilgili projelerde uzmanlaşmış ekibi, yüksek frekanslı ve algoritmik alış, satış yazılımı ve DeFi (merkeziyetsiz finans) projeleri geliştiriyor

Başarsoft, bu teknolojilerin harita yanında başka dikey sektörlere de entegre edilmesi ve buradan gelir getirilmesi konularında BitTurk’e destek verirken, akıllı harita teknolojilerini de blokzincir ile yurtdışına daha kolay taşıyabilecek.

“Globalde daha etkili olacağız”

Blokzincir teknolojisine yaptıkları yatırımı değerlendiren Başarsoft CEO’su Alim Küçükpehlivan, “Bu satın alma ile Başarsoft, global alanda çok daha etkili bir oyuncu olacak. Biz ürünlerimizi yurtdışına satma konusunda çok büyük sıkıntılar yaşamıyorduk. Ancak blokzincir teknolojisi ile birlikte bunları çok daha kolay ve etkin bir şekilde pazarlayabileceğiz. Aynı zamanda bu alandaki yatırımlarımızla bilişim sektörünün alternatif alanlarında da var olacağız. Dünya değişirken Başarsoft’un bu değişime ayak uydurmaması düşünülemezdi. Biz de bu beklentileri gerçekleştiriyoruz. Blokzincir teknolojisine yatırım yapmak için en uygun ortaklığın BitTurk’le olacağını gördüğümüz için de şirketin yüzde 10 hissesini alarak bu alana ilk yatırımımızı yapmış olduk” dedi.

BitTurk Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Emin Budak da yapılan anlaşma ile BitTurk’ün çok önemli bir ortağa kavuştuğunu belirtti. Başarsoft’un kendi alanında lider olduğunun herkes tarafından bilindiğini kaydeden Budak, “BitTurk birçok altcoini Türkiye’de ilk listeleyen şirket. Biz sadece kripto para borsası tarafında değil, blokzincir teknolojilerinde kurumsal şirketler için çok önemli çözümler sunuyoruz. Bu işbirliği ile hem adımızı hem de işlerimizi çok daha etkin bir şekilde anlatabilme olanağı bulacağımızı düşünüyoruz. Eminim ki atılan bu imzalar her iki şirketin hem yerelde hem de globalde daha büyük işler başarmasını sağlayacak ilk adım olacaktır” dedi.

Başarsoft’un bu satın alma ile kasasından çıkan 2 milyon doların bir kısmı hisse karşılığı olarak verilirken bir kısmı da işletme sermayesi olarak şirketin içine kondu.

Nike, kripto sanat dünyasına giriş yapmak için RTFKT’yi satın aldı

NIKE Inc. bugün, yeni nesil koleksiyon ürünleri sunmak için en son yeniliklerden yararlanan lider bir marka olan RTFKT‘yi satın aldığını duyurdu. NIKE açıklamasına göre, satın alma işleminin maddi detayları ve şartları açıklanmayacak.

2020 yılında Benoit Pagotto, Chris Le ve Steven Vasilev tarafından kurulan RTFKT, geniş içerik üretici topluluklarına hizmet etmek için fiziksel ve dijital sınırları yeniden tanımlayan öncü ve yenilikçi bir markadır. Şirket, spor ayakkabılardan dijital eserlere eşsiz bir sanal ürün ve deneyim yaratmak için en son oyun motorlarından, NFT’lerden, blok zinciri kimlik doğrulamasından ve artırılmış gerçeklikten yararlanır.

Satın alma haberi, RTFKT için çok uygun bir zamanda geldi. Şirket, şu anda ayın en çok konuşulan NFT projelerinden olan “CloneX” kapsamında sanatçı Takashi Murakami ile kapsamlı bir avatar ortaklığı yapıyor. RTFKT ayrıca, spor ayakkabı tasarımları ve özel koleksiyon ürünleri üretiyor. Dijital gelişimi hızlandırmak için faaliyet gösterdiğini söyleyen şirket, 2020’de hizmetlerini halka açık metamarkete genişletmek için bir varlık oluşturdu ve hızlı bir büyüme gördü.

NIKE Inc.’in Başkanı ve CEO’su John Donahoe, “Bu satın alma, Nike’ın dijital dönüşümünü hızlandıran ve sporculara ve yaratıcılara spor, yaratıcılık, oyun ve kültürün kesişim noktasında hizmet vermemize olanak tanıyan bir başka adımdır” açıklamasında bulundu.

RTFKT kurucu ortağı Benoit Pagotto yaptığı açıklamada, “RTFKT markasını oluşturmak için eşsiz bir fırsat ve sevdiğimiz toplulukları oluşturmak için Nike’ın temel gücünden ve uzmanlığından yararlanmaktan heyecan duyuyoruz” sözlerine yer verdi.

Zoom, kendi uygulama ekosistemini büyütmek için Zoom Apps Fund üzerinden 13 girişime yatırım yaptı

Zoom, Zoom Apps ekosisteminin büyümesini teşvik etmek için oluşturduğu girişim fonu Zoom Apps Fund’ın geliştirici ekosistemine yönelik olan ikinci yatırım turunu tamamladığını duyurdu.

Yatırım tarafında atılan bu adımlar, şirketin Zoom Geliştiriciler Platformu için uygulama ve entegrasyonlar oluşturan iş ortaklarını ve Zoom Apps ekosistemini destekleyen 100 milyon dolarlık küresel girişim fonu için planladığı sürecin bir parçası. Bu yeni yatırım ile Zoom Apps Fund’ın sahip olduğu ve Zoom platformunu kullanarak yenilikçi çözümler geliştiren portföy şirketi sayısı 25’e yükseldi.

Zoom Ventures Başkanı Colin Born, “Zoom geliştirici ekosistemi, Zoom kullanıcılarının birbirleriyle bağlantı kurma, iş birliği yapma ve birlikte daha fazlasını başarmalarını dönüştürme konusunda kritik bir rol üstleniyor. Dünya çapında tüm Zoom kullanıcılarının değişen ihtiyaçlarını karşılayan yüksek kalitede çözümler geliştirmeye devam edebilmeleri için iş ortaklarımıza fon sağlamaktan dolayı son derece gururluyuz” dedi.

Zoom Apps Fund’a eklenen yeni portföy şirketleri

İkinci yatırım grubunda, İş Birliği ve Üretkenlik, Oyun ve Ekip Etkinlikleri, Sağlık ve Esenlik, Toplantı Zekası ve Satış Etkinleştirme ile Mülakat Yönetimi ve Sanal Etkinlikler dahil olmak üzere farklı kullanım senaryoları için çözümler geliştiren 13 şirket yer alıyor.

İş Birliği ve Verimlilik

  • Allo, uzaktan ve hibrit çalışan ekipler için oluşturulmuş, iş arkadaşlarının aynı toplantı odasındaymış gibi etkileşimde bulunmalarını ve bir arada olmalarını sağlayan, ortak çalışmaya dayalı bir beyaz tahta uygulamasıdır.
  • Filo.co, tümü sezgisel ve özelleştirilebilir sanal kampüslerde Zoom toplantıları, belge paylaşımı, canlı yayınlar, kayıtlar, aralar, beyaz tahtalar ve daha fazlasını birleştirerek ortak çalışmaya dayalı sanal toplantıları ve etkinlikleri gerçekleştirmeyi sağlayan bir uygulamadır.
  • Grain, Zoom toplantı videolarını kaydetmenin, başka bir yere aktarmanın ve düzenlemenin en kolay yoludur. Uygulama ile videolardaki istediğiniz anları ortak çalışma alanında istediğiniz şekilde düzenlemeniz mümkün.
  • Mio, birlikte çalışabilirlik temelli bir yenilikçi bir sohbet çözümüdür. Mio, Zoom Chat kullanıcılarının Microsoft Teams, Slack veya Webex kullanan iş arkadaşları ve harici kişilerle iş birliği yapmasına olanak tanıyor.

Oyun ve Eğlence Aktiviteleri

  • Dive, sanal toplantıları etkileşimli, ilgi çekici ve eğlenceli hale getirerek çalışan bağlılığını artıran bir uzaktan çalışma kültürü uygulamasıdır.
  • Funomena, gelişmekte olan platformlar için moda, dans, müzik ve ortak çalışma temelli oyunlar tasarlayan bir çözümdür.
  • Hermis, bağımsız olarak veya mevcut video konferans platformunuzla kullanılabilen tüm durumlar için özelleştirilmiş, derinlemesine entegre sanal uygulamalara dağıtılmış işgücü katılımına dair sorunları çözmeye odaklanan bir uygulamadır.

Sağlık ve Esenlik

  • Moxie, egzersiz için herkesin kullanabileceği bir uygulamadır. Moxie’nin sunduğu teknoloji, koçlarla sanal olarak ve yüz yüze hibrit bir şekilde spor yapmanıza imkan veriyor.
  • Wellness Coach, bire bir ve grup çalışması için yüzlerce koç, sağlık ve zindelik için onlarca araç ile bütünsel esenlik için 3 binden fazla isteğe bağlı sağlıklı yaşam seansı sunan bir dijital sağlık platformudur.

Toplantı Zekası ve Satış Etkinleştirme

  • Avoma, toplantılardaki gündem hazırlama, notları yazıya dökme ve özetleme, CRM’i güncelleme gibi standart görevleri otomatize eden bir yapay zeka asistanıdır.
  • Second Nature,AI koçu Jenny ile satış görüşmelerinde uygulama, geri bildirim ve sertifikalandırma yoluyla tüm temsilcilerin sürece hazır olmasını sağlayarak, ekiplerin satış üretkenliğini artırmasına yardımcı olan bir uygulamadır.

İnsan Kaynakları Operasyonları ve Ürün Deneyimi

  • BuildBetter, ürün araştırma süreçlerini iyileştirerek, kullanıcı görüşmelerini yönetmek, düzenlemek ve bunlardan elde edilen bilgileri paylaşmak için en hızlı ürün araştırma aracıdır.
  • Clovers, işe alımları hızlandırmak, önyargıları ortaya çıkarmak ve her seferinde doğru kişileri doğru pozisyona yerleştirmek için insan zekasını ve dil zekasını kullanan akıllı görüşme platformudur.

Ağustos 2021’de duyurulan ilk yatırım grubunda İş Birliği ve Üretkenlik, Topluluk ve Yardım Kuruluşları, DE&I (Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık) ve İnsan Kaynakları Operasyonları ve Oyun ve Eğlence için çözümler geliştiren aşağıdaki portföy şirketlerini içeriyordu:

  • Bright
  • BrightHire
  • Canvas
  • Docket
  • Fathom
  • Hive
  • Pledge
  • Polly
  • Quicksave Interactive
  • Spinach
  • Warmly
  • WorkPatterns

Bu şirketler ve sundukları çözümlerle ilgili daha fazla bilgiye Zoom’un blogundan erişebilirsiniz.

Zoom müşterilerinin nasıl bir araya geldiği, iletişim kurduğu ve iş birliği yaptığı konusunda temel oluşturacak çözümler geliştirmek isteyen şirketlere yatırım yaparak Zoom geliştirici ekosistemini büyütmek için yola çıkan bir girişim fonudur. Tüm Zoom Uygulamaları ve Zoom Geliştiricler Platformu’nda oluşturulan diğer birçok uygulama, Zoom’un geliştirici çözümlerini kullanarak uygulamalar ve entegrasyonlar oluşturmak, keşfetmek ve dağıtmak için pazardaki en önemli kaynak platform olarak hizmet veren Zoom App Marketplace’te sunuluyor.

ABD ve Meksika arasında faaliyet gösteren lojistik girişimi Nuvocargo, 20.5 milyon dolar yatırım aldı

Sınır ötesi ticaretin zorluklarını basitleştirmeye yardımcı olmak için kurulmuş bir lojistik girişimi olan Nuvocargo, 20.5 milyon dolar yatırım alarak 180 milyon dolar değerlemeye ulaştı.

Tiger Global Management tarafından yönetilen tur, The Flexport Fund, Federico Ranero (Kavak COO’su) ve mevcut yatırımcılardan QED Investors ve NFX gibi isimlerden destek gördü. Nisan ayında 12 milyon dolarlık finansmanın ardından 70 milyon dolar değerlemeye ulaşan New York merkezli girişim, 8 ay içinde iki katından fazla değerlendi.

Nuvocargo, nakliye, gümrük komisyonculuğu, kargo sigortası ve hatta ticaret finansmanını tek bir kullanıcı dostu yazılım ve uygulamada toplayan hepsi bir arada bir hizmet sunuyor. Ürünlerini ABD ve Meksika arasında taşımak zorunda olan ithalatçı ve ihracatçılar, lojistik işlemlerini gerçekleştirmek için genellikle birden çok satıcıyla çalışmak zorunda kalıyorlar. Orta büyüklükteki şirketler genellikle farklı para birimleriyle, yasalarla ve satıcılarla başa çıkmak için kendi bünyesinde lojistik departmanları oluşturuyorlar.

Nuvocargo’nun kurucu ortağı ve CEO’su Deepak Chhugani, bir blog yazısında yaptığı açıklamada, “Bu ürünleri uçtan uca taşımanıza yardımcı olacak altyapıya, ulaşım ağına, uyumluluğa ve yazılıma sahibiz. Bu sayede müşterilerimizin bir uzantısı haline geliyoruz” sözlerine yer verdi.

Şirket, Amerika kıtasındaki trilyon dolarlık ticaret endüstrisini modernleştirme vizyonu doğrultusunda gelişmeye devam etmek için yeni sermayeden yararlanmayı planlıyor. Ayrıca, önümüzdeki günlerde ekibini büyütmek için işe alma adımları atmaya hazırlanıyor. Chhugani, şirketin ilk finansal ürünü olan QuickPay‘in lansmanını duyurdu. QuickPay, ABD ve Meksika arasındaki gönderileri teslim ettikten sonra ödeme almaya yarayan nakliyeci ve kamyon sürücülerinin en acil ihtiyaçlarından biriydi.

Bahreyn merkezli foodtech ve yemek abonelik platformu Calo, 13.5 milyon dolar yatırım aldı

Bahreyn merkezli foodtech ve yemek abonelik platformu ve D2C girişimi olan Calo, 13.5 milyon dolarlık tohum finansman turunu başarıyla tamamladığını duyurdu. Khwarizmi Ventures, Nuwa Capital ve STV tarafından ortaklaşa yönetilen tur, Al Faisaliah Group, Vision Ventures, 500 Global, Savor Ventures, Nama Ventures ve diğer birçok melek yatırımcı tarafından destek gördü.

2019’da Ahmed Alrawi tarafından kurulan Calo, tüketiciler için kaliteli yemek seçmenin yükünü ortadan kaldırıyor. Bunu nasıl yaptığına gelecek olursak, kusursuz, kullanıcı dostu bir uygulama aracılığıyla kişiselleştirilmiş yemek abonelikleri sunuyor.

Uygulama, kullanıcıların ihtiyaç duyduğu kalorileri ve makro besinleri otomatik olarak hesaplayarak onlara hedeflerine uyacak şekilde porsiyonlara ayrılmış yemeye hazır yemekler sunuyor. Yiyecek tercihlerini ve sağlık koşullarını göz önünde bulundurarak, kullanıcıların fitness hedeflerine ulaşması veya sağlıklı bir yaşam tarzı sürmesi için hizmet veriyor.

Calo’nun Kurucu Ortağı ve CEO’su Ahmed Alrawi, obezitenin bölgede yaygınlaşan bir sorun olduğuna dikkat çekti ve Orta Doğu’daki diyabet vakalarının 2045 yılına kadar %110 artmasının beklendiğini belirtti. Sağlıklı yaşamı kolaylaştırma misyonu edinen Calo, menüsünde her geçen gün artan sağlıklı yiyecek seçenekleriyle binlerce insanın kendi sağlık yolculuklarını kontrol altına almalarına ve daha sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmelerine yardımcı oluyor.

Calo, kuruluşundan bu yana, Bahreyn ve Suudi Arabistan’da iki yıldan kısa bir süre içinde sağlık bilincine sahip hazır yemeklerde hızlı bir büyümenin lider isimlerinden biri oldu ve bu yılın başlarında Riyad’da faaliyete başladı. Şirket, finansmanı teknolojisine daha fazla yatırım yapmak, faaliyet gösterdiği mevcut pazarlardaki konumunu güçlendirmek ve yeni konumlara açılmak için kullanmayı hedefliyor.

Atık yönetimi ve geri dönüşüm sürecini dijitalleştiren Ankara merkezli Evreka, Singapur’da akıllı şehirlerin kurulmasını sağlayacak

Tüm atık yönetimi ve geri dönüşüm sürecini dijitalleştirmek için bulut tabanlı ERP yazılım ve donanımları sunan yerli SaaS şirketi Evreka, ALBA işbirliğiyle Singapur’da akıllı şehirlerin kurulmasına ve sürdürülebilir politikalara destek vermeye başladı.

Sıranın Türkiye’ye gelmesini istediklerini belirten Evreka Kurucu Ortağı ve CEO’su Umutcan Duman, Türkiye’de elektronik atık yönetimiyle ilgili optimizasyonu artıracak, atıkların toplandığı andan geri dönüşüm sürecine kadar her şeyi uçtan uca dijital hale getirebilecek bir sisteme ihtiyacın olduğunu söyledi.

Çağımızın en büyük sorunlarından birini, yönetilmesi giderek daha da zorlaşan atık problemi oluşturuyor. Giderek azalan kaynaklar da atık problemine eklenince, verimli bir geri dönüşüm süreci ve bu sayede kaynakları tekrar kazanabilmek şart oluyor. Pandemi ile artan evden çalışma ve online eğitimin de etkisiyle 2021’deki elektronik atık miktarının 57.4 milyon tona çıkacağı düşünülüyor. Eğer verimli bir atık yönetimi olmazsa, sadece kaynak kaybı değil, doğaya zarar veren ve iklim krizini artıran etkiler de görülebiliyor. Bu atıkların sadece yüzde 17.4’ü etkili bir şekilde geri dönüştürülebiliyor.

Malzeme Geri Kazanım Tesisleri sayesinde atıklar türüne göre ayrılarak, geri dönüştürülebilecek olanlardan ikincil kaynaklar elde edebiliyor. Ancak bu tesislerin yönetim sürecinde; teknolojik yetersizlikler nedeniyle geri dönüşüm sürecinin aksaması sonucu yaşanan zaman kaybı, veri olmadığı için doğru karar alamama, şeffaflıktan yoksun süreçler, elektronik atıklar başta olmak üzere bazı atıkların geri dönüşüm sürecinde zorluklar yaşanıyor.

Tüm atık yönetimi ve geri dönüşüm sürecini dijitalleştirmek için bulut tabanlı ERP yazılım ve donanımları sunan SaaS şirketi Evreka, yazılım ve donanım çözümleriyle bu süreçleri iyileştirmek ve sürecin verimli yönetilmesini mümkün kılıyor.

Umutcan Duman

Evreka çözümleri Singapur’da

Singapur’da her yıl 60 bin ton civarında elektronik atık ortaya çıkıyor. Bu atıkların sadece yüzde 6’sının geri dönüştürüldüğünü tespit eden Singapur yönetimi, geçtiğimiz temmuz ayında ülke çapında bir elektronik atık yönetim sistemi kurdu. Evreka, ALBA işbirliğiyle bu yönetimin bir parçası olarak akıllı şehirlerin kurulmasına ve sürdürülebilir politikalara destek vermeye başladı. Tesis yönetimiyle ilgili teknik sorunları çözmeye odaklanan Evreka, elektronik atık yönetimini de çok daha verimli hale getiriyor.

Sırada Türkiye var

Türkiye’de her yıl yaklaşık 700 bin ton elektronik atık üretiliyor ve sadece yüzde 5’i geri dönüştürülüyor. Kaybolup giden atıkların ham madde değerinin ise 700 milyon avro olduğunu belirten Evreka Kurucu Ortağı ve CEO’su Umutcan Duman, “Vodafone ve REC Türkiye’nin ‘Atığın Ötesinde’ raporuna göre düzenli olarak güncellenen bir ulusal elektronik atık veri tabanı yok. Dolayısıyla elektronik atık yönetimiyle ilgili optimizasyonu artıracak, atıkların toplandığı andan geri dönüşüm sürecine kadar her şeyi uçtan uca dijital hale getirebilecek bir sisteme ihtiyaç var. Yani, Evreka’nın tesis yönetimi başta olmak üzere sunduğu yazılım ve donanım çözümlerine! Böylece bütün veriler ve süreç tek bir mobil uygulamadan görüntülenebilecek ve daha etkili bir geri dönüşüm süreci başlayacak” diyor.

Twitter, TikTok benzeri dikey video özelliğini Android ve iOS için test etmeye başladı

Popüler sosyal medya platformu Twitter, kullanıcıları için yeni özelliklerini geliştirmeye devam ediyor. Pek çok mecranın yaptığı gibi Twitter’da TikTok’un dikey video özelliğini test etmeye başladı. TikTok’un çok sevilen Keşfet algoritması sayesinde kullanıcılar daha kolay bir şekilde kendilerini ön plana çıkarabiliyor ve içerik üreticilerine motivasyon kaynağı olabiliyor.

Bu motivasyon kaynağı kendi kullanıcıları içinde sunmak isteyen Twitter, bu yeni özelliğini keşfet sekmesi için planlıyor gibi duruyor. Henüz herkes için kullanımda olmayan bu yenilik için Twitter’ın Keşfet sayfası tercih edilmiş.

Twitter Support hesabı ile paylaşılan duyuru, belirli Android ve iOS kullanıcıları için sınırlı olarak kullanıma açıldığı belirtiliyor. Bu özellik ile uygulamanın Keşfet sekmesi tamamen yeniden tasarlıyor ve kullanıcılara özel “Sizin İçin” ve “Trend Olan” sekmeleri ile dikey olarak kaydırılabilir bir video deneyimi sunuyor.

Özelliğin, henüz ne zaman tüm kullanıcılar ile buluşulacağı belli olmasa da TikTok özelliğini kopyalayan sosyal platformlar listesindeki yerini almış oldu. Bu listede Snapchat, Instagram, Netflix ve Spotify gibi uygulamalar yer alıyor.

Yeni Keşfet sekmesi ile uygulama, kullanıcıların çeşitli konuları ve videoları daha kolay bir şekilde sunmaları için yeni bir içerik formatı oluşturmayı hedefliyor. Ek olarak, Twitter’ın bu özellik ile kullanıcıların farklı ilgi alanlarına yönlendirilebileceği söyleniyor.

Twitter yakın zamanda platformu için yeni oy düğmesi, iOS için Sabitlenmiş Konuşmalar, daha uzun video yükleme gibi özellikleri test etmeye başlamıştı. Bu özelliklerin de ne zaman kullancılara sunulacağı ise merak konusu.

Blokzincir tabanlı yerli bulut platformu TransferChain, 10 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

2020 yılının ilk aylarında 6 milyon dolar değerleme ile yatırım alan TransferChain, 2021 yılının son çeyreğinde platformda yapılan geliştirmeler ve güncellemeleri takiben 10 milyon dolar değerlemeye ulaştı.

Dijital veri yönetiminin ortaya çıkmasından bu yana; “merkezi veri yönetimi” yaşanan sorunların kaynaklarından biri olarak tanımlanıyor. TransferChain ise blokzincir tabanlı dağıtık mimarisi sayesinde gizli ve güvenli veri yönetimini mümkün kılıyor.

TransferChain; veri depolama ve transferinin yanı sıra mesajlaşma da dahil olmak üzere veri alışverişinin gizli ve güvenli gerçekleştirilmesini sağlayan birden fazla ürün sunuyor. Verilerin dağıtık bir şekilde saklandığı platform, kullanıcılara alışılagelmiş bulut depolama yöntemlerinden farklı bir çözüm ile öne çıkıyor.

Merkeziyetsiz yaklaşımı ve özgün yazılım mimarisi sayesinde; saklanan dosyalara, transfer edilen veri ve mesajlara gönderici ve alıcı dışında TransferChain dahil kimse ulaşamıyor.

Yakın zamanda son kullanıcıların deneyimine de açılacak olan TransferChain halihazırda 30’dan fazla kurumsal şirkette aktif olarak kullanılıyor. Servislerini öncelikli olarak KOBİ ve kurumsal şirketlerin deneyimine sunan platform, 2022 yılında Türkiye’de yedekleme hizmeti olan dağıtık yedekleme sistemi (backup manager) ile daha fazla kurumsal şirketin verilerini güvence altına almayı ve şirketleri fidye yazılıma (ransomware) karşı korumayı hedefliyor.