Ana Sayfa Blog Sayfa 446

Hayvancılık teknolojileri geliştiren yerli girişim Cowealthy, 400 bin dolar yatırım aldı

Albaraka Türk, Vakıf Katılım ve Bilişim Vadisi tarafından kurulan, Albaraka Portföy Yönetimi A.Ş.’nin yöneticisi olduğu Bilişim Vadisi Girişim Sermayesi Yatırım Fonu (BV GSYF), sürdürülebilir bir dünya için IOT ve yapay zeka tabanlı yenilikçi hayvancılık teknolojileri geliştiren Cowealthy’e yatırım yaptı.

Bilişim Vadisi GSYF’nin liderlik ettiği yatırım turunda; melek yatırımcıların katılımıyla 400 bin dolar tohum yatırımı alan Cowealthy, bugüne kadar hayvancılık alanında geliştirdiği katma değeri yüksek elektronik ürünleri ile yurtdışında onlarca ülkeye ulaştı. Cowealthy aldığı yeni yatırımı, ürünlerini geliştirmekte ve A.B.D ve A.B. başta olmak üzere yeni pazarlama açılmakta kullanacak.

Tüm dünyada özellikle sağmal inek çiftliklerinde giderek artan şekilde kullanılan sürü yönetim çözümleri ülkemizde de endüstriyel çiftlikler tarafından ilgi görmeye ve kullanılmaya başlandı. Temel olarak sürüdeki ineklerin hareket, vücut sıcaklığı gibi bireysel verilerinin toplanması ve bu verilerin yapay zeka algoritmalar ile işlenerek faydalı bilgi haline getirilmesi esasına dayanıyor. Hassas tarım uygulamaları kapsamında değerlendirilen bu teknoloji “sürü yönetim çözümleri” olarak adlandırılıyor Dünyada bu alanda hem donanım hem de yazılım olarak bütüncül ürün geliştiren çok az sayıda şirket bulunurken, Cowealthy bu teknolojiyi bütüncül olarak geliştiren tek Türk şirketi olma özelliğini taşıyor.

Bilimsel çalışmalar ve sahadan toplanan veriler, çiftliklerde insan varlığının azalması ile verim artışının doğru orantılı olduğunu gösteriyor. Dolaysıyla, canlı hayvan çiftliklerinde otonom teknolojiler başlı başına verim artışı için bir kaynak teşkil ediyor. Diğer yandan sürü büyüklükleri arttıkça Cowealthy Sürü Yönetim Sistemi gibi çözümler olmadan işletmelerin idare edilmeleri imkansız hale gelmiş durumda. COWEALTHY girişimi Aralık 2020’de Türkiye’nin Kalkınma Hamlesinin sivil üssü Bilişim Vadisi’nde , Melih Ertürk , Volkan Uslu , Mevlüt Altunterim , Bener Karadeniz , Yücel Saykal ve İsmail Bican tarafından tohum öncesi yatırım ile kurulmuştu.

“Yenilikçi ekonomiyi hep birlikte inşa edeceğiz”

Albaraka Portföy Genel Müdürü Muhammed Emin Özer; Türkiye’deki start up ekosisteminin gelişmesine katkı sağlamayı sürdürüyoruz. Bu doğrultuda Bilişim Vadisi Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’muz ile ekosistemdeki en büyük eksikliklerden olan donanım girişimlerini de destekleyerek yenilikçi girişimlere yatırım yapmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Girişimcilere dokunduğumuz çatı markamız APY Ventures’ın, yönettiği fonlar ile startup ekosistemine yaptığı katkıyla daha katma değerli ve yenilikçi ekonomiyi hep birlikte inşa edeceğimize inanıyoruz” dedi.

Cowealthy kurucusu İsmail Bican ise yaptığı değerlendirmede; “Dünyada insan nüfusunun önlemez şekilde arttığı ve bu mavi kürenin kaynaklarının bizleri beslemekte zorlandığını hepimiz net şekilde görüyoruz. Cowealthy daha iyi bir gelecek için kaynakların verimli kullanımına katkı sağlamak için kurulmuş bir girişim. Amacımız çiftlik hayvanlarının dilinden anlayarak, endüstriyel çiftliklerde hayvan refahını sağlamak ve bu sayede üretim verimini artırmak. Geliştirdiğimiz çözüm ile başta sağmal inekler olmak üzere tüm çiftlik hayvanlarının yaşam kalitesinin artırılmasını sağlıyoruz. Hayvan konforu arttığında verim artıyor. Birim tüketim başına üretilen süt artıyor. Saha çalışmaları çiftliğe göre değişmekle birlikte, çözüm yatırımının kendisini 6 – 12 ay içerisinde ödediğini gösteriyor. Sistem ömür hedefinin minimum 6 yıl olduğu düşünülürse, geri kalan süre boyunca çiftçilere sürekli değer üreten bir çözüm sunuyoruz” dedi.

“Hedef dünyanın önemli oyuncuları arasına girmek”

Bilindiği gibi küresel iklim değişikliğine neden olan sera gazlarının başında büyükbaş çiftlik hayvanlarının saldıkları metan gazları geldiğini kaydeden Bican; “Biz sağladığımız verim artışı ile küresel iklim değişikline karşı fayda üretiyoruz, çiftliklerin karbon ayak izini azaltmasına destek oluyoruz. Halihazırda çiftlikler için dünyanın birçok ülkesine, otomatik hayvan kaşıma fırçası motor sürücüsü, sağım pulsatörü kontrolcüleri gibi yüksek teknoloji elektronik donanım ihraç ediyoruz. Hedefimiz, 2022 yılı içerisinde dünya çapında yeni ve ileri teknoloji sürü yönetim çözümümüzü pazara sunmak ve Türkiye’den çıkarak alanımızda dünyanın önemli oyuncular arasına girmek” dedi.

Girişimlerle iş birliği yapmaya devam eden Migros’tan yeni hizmet: Sanal influencer Mia

Mükemmel alışveriş deneyimi yaşatmak amacıyla ileri teknoloji ve inovasyonu iş yapış biçimlerine entegre eden Migros, dünyada trend olan uygulamaları Türkiye’de hayata geçirerek sektöre öncülük eden şirketlerinden biri olmaya devam ediyor.

Migros, girişimlerle iş birliği geliştirme platformu olan Migros Up’un destekçisi olduğu Evecrude Picture Animation Studio ile birlikte tasarladığı sanal influencer Mia, pazarlama alanında perakende sektörüne yeni bir boyut getiriyor.

Diğer sanal influencer’lardan farklı olarak Mia özel olarak tasarlanmış olup tam bir 3D modelleme ile daha özgün hareketler yapabiliyor. Gerçeklik ve hayal gücünün muazzam karışımı ile yaratılmış dünyasında, ürettiği içeriklerle sınırsız ve benzersiz bir şekilde kendini ortaya koyuyor. Sahip olduğu kişilik örüntüsüyle kendi içinde tutarlı ve bağlantılı tepkiler vererek yaşadığını hissettiren Mia, müşteriler ile samimi ve güvenilir bir ilişki kurmayı hedefliyor.

Mia, sosyla medya hesabında Migros ile ilgili en güncel gelişmeleri ve ürün deneyimlerini keyifli bir şekilde paylaşırken aynı zamanda takipçileriyle ilk olarak Beylikdüzü 5M Migros mağazasında buluşacak. Mağaza içinde özel olarak tasarlanan etkileşim ekranından da içerikler paylaşacak ve ziyaretçileriyle birlikte dans ederek eğlenceli bir alışveriş deneyimi sunacak.

Intel’in Alder Lake serisi işlemcileri ile Apple M1 Max çipinin önüne geçtiği söyleniyor

Dünyanın lider işlemci üreticilerinden Intel, tüm çalışmalarına hızla devam ediyor. CES 2022 sahnesinde yerini alan Intel, “en hızlı dizüstü bilgisayar işlemcisi” olduğunu iddia ettiği ve yeni bir mimari içeren 12. nesil Alder Lake serisini duyurdu. Şirket, bu işlemcisini geliştirirken Intel Core i9-12900HK işlemcisindeki tasarım ilhamı ile hareket etmiş.

2021 yılının sonlarına doğru tanıtılan ilk 12. nesil Alder Lake işlemcileri, şirketin son yıllardaki en büyük başarılarından biri olmuştu. Üretkenlik ve oyun performansı açısından Ryzen 9 5950X gibi işlemciler ile yarışan bu çip, mimari olarak değişerek daha da güçlü bir şekilde karşımıza çıkıyor.

ARM tasarımlarının benzerliğini koruyan bu yeni 12. nesil Alder Lake işlemciler, aynı zamanda yüksek performans ve verimlilik çekirdekleri de içeriyor. 5.0 GHz arttırılmış hız sayesinde hem oyun hem de üretkenlik alanında öne çıkan yeni işlemciler, en iyi dizüstü bilgisayar işlemcisi olarak nitelendirilen Apple M1 Max’i ve AMD Ryzen 5900HX’i geride bıraktığı söyleniyor.

Bir önceki sürümüne göre yeni işlemcinin performansına bakıldığında, oyun performansının %28 arttığı gözlemleniyor. Üretkenlik alanındaki testlerde ise Premiere Pro kullanılıyor ve PugetBench testi yapılıyor. Test sonuçlarının performansı M1 Max ile karşılaştırıldığında %44 daha verimliği çalıştığı söyleniyor. Şirket, Autodesk kıyaslamalarında ise önemli gelişmeler elde ettiklerini belirtiyor.

Apple, M1 çipi ile performans ve verimlilik odaklı olduğunu belirtirken kullanıcılara oldukça uzun süreli pil de sağlıyor. Intel’in açıkladığı bu veriler arasında maalesef ki pil hakkında herhangi bir açıklama bulunmuyor.

Yapılan tüm test ve değerlendirmelerin Intel tarafından yapıldığını belirtmek gerekiyor. Gerçek ve doğru testlerin işlemcinin piyasaya çıkması ile test edilebileceğini hatırlatmak gerekiyor. Bu yeni serinin ne zaman piyasaya sürüleceği hakkında herhangi bir bilgi ise paylaşılmadı.

Finansal işlem platformu OlduBil, global pazara açılıyor

Limak’ın, kullanıcıların para transferi, alışveriş ve fatura ödemeleri dahil birçok finansal işlemi dijital ortamda bir bankaya gitmeye gerek duymadan ve kolaylıkla tek yerden yapabilmesini sağlayan mobil hizmet platformu OlduBil, yurt içinde kısa bir dönemde yakaladığı başarılı ivmesini yurt dışına taşımaya hazırlanıyor.

Teknoloji ve işbirlikleri geliştirmeleri ile sürekli yenilenen ve kullanıcılarına rahat, kolay, kazandıran ve uzman hizmetler sunan OlduBil’in 2021’de oldukça başarılı bir ivme yakaladığına dikkat çeken Özdemir, “Büyüme odaklı çalışmalarımıza henüz, yeni girmemize rağmen, öncesindeki bir yıllık dönemde dahi kullanıcı sayımız 50 kat arttı, yenilikçi hizmetlerimize artan oranlarda talep var, OlduBil kart ile yapılan harcamalar 70 kat artış sağladı” dedi.

OlduBil kartı ile ödeme yapan kullanıcılar, marketten giyime kadar pek çok anlaşmalı markada yapılan harcamalar üzerinden önemli oranlarda sınırsız ve nakit para iadesi ile indirimler kazanma imkânından yararlanıyor. OlduBil kullanıcıları uygulamaya kayıt ile birlikte anında ücretsiz bir sanal Mastercard’a sahip oluyor, dileyen kullanıcılar uygulama içerisinden fiziki kart talebinde bulunabiliyor.

2023 hedefi: 3 kıta

Yurt içindeki faaliyetlerini 2022’nin ilk aylarında açıklanacak yeni işbirlikleri ve işler ile daha da genişletecek olan OlduBil, yurtdışı faaliyetlerine ise ilk olarak yine 2022 yılının ilk çeyreğinde ülkeler arası hızlı ve güvenli para transfer hizmetini sunarak başlayacak. Bu konuda bir yandan yurtiçi ve yurtdışındaki büyük kurumlar ile entegrasyon çalışmaları sürdürülürken, diğer yandan Limak’ın halihazırda personeli, proje ve yatırımlarının olduğu ülkelerde de start verilecek. OlduBil’i Limak sinerjisi ile birlikte yurt dışında da büyütmeyi hedefleyen şirketin ilk durakları ise Kuveyt, Azerbaycan ve Kosova olarak planlanıyor.

OlduBil’in, Türkiye’de alanının en başarılı şirketleri ile işbirliği yaparak müşterilerine birçok finansal ve yenilikçi hizmetleri bir arada sunan bir dijital platform olduğu bilgisini paylaşan Limak Holding Yönetim Kurulu Üyesi Batuhan Özdemir, şöyle devam etti: “OlduBil’i bu aşamada, Limak’ın faaliyette bulunduğu üç kıtada hizmet veren global bir şirket haline dönüştürmek istiyoruz. Büyük projelerimizin bulunduğu kimi ülkelerde bizden beklenti de benzer şekilde. Teknoloji transferi önem verilen konuların başında geliyor, yatırım görüşmelerini başlattığımız yerler de var.”

NFT lideri OpenSea, 300 milyon dolar yatırım alarak 13.3 milyar dolar değerlemeye ulaştı

NFT müzayede pazarı OpenSea, yapılan açıklamalara göre; 2021 yılında büyük bir rekor kırarak değerlemesi neredeyse diğer tüm girişimlerden daha hızlı büyüdü.

Son paylaşılan bilgilere göre OpenSea, liderliğini Paradigma ve Coatue‘nin yaptığı turda 300 milyon dolarlık Seri C yatırım alarak değerlemesini 13.3 milyar dolara çıkardı. Girişimin ulaştığı bu değerlemenin çok muazzam bir büyüme olduğu söyleniyor.

OpenSea, yalnızca son 30 gün içinde 2.4 milyar dolardan fazla işlem hacmi gördü ve geçtiğimiz 2021 yılı içerisinde yüz milyonlarca dolarlık işleme aracılık etti. Andreessen Horowitz‘in kripto kolu tarafından sadece altı ay önce verilen 1.5 milyar dolarlık bir değerlemeden yükselen girişimin, kendi hacim büyümesinin yanı sıra 7,6 milyar dolarlık bir değerlemeyle yükselen Dapper Labs dahil olmak üzere diğer amiral gemisi NFT şirketlerininkini de yansıtıyor.

OpenSea, bir çok diğer NFT pazar yerlerinin görüş alanında yer alıyor. Ancak şu anda çok az büyük rakibi var, ancak Coinbase bu fırsatı görüp NFT pazarına girerse ve diğer NFT pazar yerleri de ciddi bir yatırım alırsa, bu pazardaki rekabet çok farklı boyutlara ulaşabilir.

NFT alanı 2021’de çok fazla hareket gördü, ancak bu değerlemeyi gerçekleştiren OpenSea, devam eden başarısına ve yeni başlayanları kripto koleksiyonlarının gelişen dünyasına çekmek için bir güven ortamı oluşturacak.

Gelişmeleri takip ediyoruz.

Samsung, CES 2022’de yeni taşınabilir ekran ve eğlence cihazı The Freestyle’ı tanıttı

Samsung’un Z ve Y kuşağı kullanıcıları hedefleyen yeni ‘The Freestyle’ projeksiyon cihazı, akıllı hoparlörü ve ortam aydınlatma cihazı özelliklerini hafif ve taşınabilir tek bir cihazda bir araya getiriyor. The Freestyle, yalnızca 830 gram ağırlığıyla, herhangi bir alanı anında bir ekrana dönüştürmeye imkan sağlıyor.

Geleneksel ve hantal projeksiyon cihazlarının aksine, The Freestyle’ın çok amaçlı döner yapısı, 180 dereceye kadar dönüş sağlayarak, masa, yer, duvar hatta tavan gibi tüm yüzeylerde yüksek görüntü kalitesi sağlarken, ayrı bir ekran yüzeyi gerektirmiyor.

Her açıda ve yüzeyde 100” inç boyutuna kadar kristal berraklığında görüntü

Etkileyici ve ileri teknolojik özelliklere sahip The Freestyle, tam otomatik keystone ve otomatik seviyeleme özellikleriyle birlikte sunuluyor. Bu özellikler sayesinde cihazın ekranı, tüm açılara ve yüzeylere otomatik olarak uyum sağlayarak, görüntünün mükemmel orantıda yansıtılmasını sağlıyor. Bunların yanında, ‘Otomatik Odaklama’ özelliği, The Freestyle’ın herhangi bir açıda ve yüzeyde 100” inç boyutuna kadar kristal berraklığına sahip görüntü vermesini sağlıyor. The Freestyle, ayrıca bozulma olmadan temiz ve daha derin bas sağlayan çift ‘Pasif Yayıcı’ya sahip bulunuyor. 360 derecelik ses yayılımıyla, kullanıcılara her an, her yerde sinema kalitesinde bir ses deneyimi sunuyor.

The Freestyle, USB-PD ve 50W/20V veya üzeri çıkışları destekleyen harici pillerle uyumlu olduğundan, kullanıcılar diledikleri her yere götürmek üzere cihazı yanlarında taşıyabiliyor. The Freestyle, geleneksel prizlerle uyumlu olup, ek kablo bağlantısına gerek kalmadan standart bir E26 ışık soketine/adaptörüne bağlandığında çalışabilen ilk taşınabilir ekran olma özelliğiyle de dikkat çekiyor.

The Freestyle, hem aydınlatma cihazı hem de akıllı hoparlör olarak kullanılabiliyor

The Freestyle, kullanılmadığı zamanlarda ortam modu ve yarı saydam lens kapağı sayesinde, ortamın atmosferini değiştirebilen bir aydınlatma cihazı olarak da kullanılabiliyor. Aynı zamanda, müziği analiz ederek, duvara, zemine ya da başka herhangi bir yüzeye yansıtılan görsel efektleri sesle eşleştirebilen akıllı bir hoparlör olarak da çalışabiliyor.

The Freestyle, hem Android hem de iOS mobil cihazlarla uyumlu özelliklerinin yanı sıra, ekran yansıtma, casting özellikleri ve Samsung Akıllı TV’lerde bulunan Akıllı TV özelliklerini sunuyor. Kullanıcılarına en iyi içerik görüntüleme deneyimini yaşatırken, aynı zamanda sektörün önde gelen uluslararası OTT – “Over The Top” (izleyiciye internet üzerinden direkt olarak ulaşan medya hizmetlerine verilen ad) ortaklarının onayını alan ilk taşınabilir projeksiyon cihazı olma özelliğini taşıyor. The Freestyle ayrıca, kullanıcıların cihazı ‘Eller Serbest’ modda kullandıkları esnada diledikleri sesli yardımcıyı seçmelerine olan veren, uzak alan ses denetimine sahip ilk projeksiyon cihazı olarak öne çıkıyor.

The Freestyle, 4 Ocak’tan itibaren ABD pazarında ön siparişe açılacak olup, önümüzdeki aylarda diğer küresel pazarlarda satışa sunulacak. Türkiye pazarında ise 2022 Mart ayında satışa sunulması planlanıyor.

Şirketlerin uzaktan çalışma dönüşümüne rehber olan girişim OCTAPULL’un hikayesi

Uzaktan çalışma dönüşümünde öncü olma vizyonu ile kurulan OCTAPULL, 1 yıl süren geliştirme ve yazılım çalışmalarının ardından iki yeni ve teknolojik ürünle piyasaya girdi. Şirket, Octapull Pro ve OctaMeet ürünleriyle global pazarda yer sahibi olmaya hazırlanıyor.

Octapull Pro: Dünyanın ilk ve tek “Uzaktan Kanal Yönetimi” çözümü!

Octapull Pro, şirketlerin saha satış yönetimi ve ekipleri için hizmet veriyor. Uygulama ile saha görüşmelerini uzaktan yapmak, planlamak, takip etmek ve raporlamak kolaylaşırken Uzaktan Kanal Yönetimi (Distant Channel Management – DCM) kavramı da hayat bulmuş oluyor.

Günümüzde saha ziyaretleriyle kanal yönetimi yapan şirketlerdeki yeni trend, müşteriyi ziyaret etmek yerine uzaktan görüşmeler yapmak oldu. Müşteri ile şirket temsilcisinin gerçekleştirdiği görüşmelerin online görüşmelere evrilme sürecinde, kanal yönetimine nasıl adapte olunacağı ise en önemli soru haline geldi. Personel sayısı, filo giderleri ve zaman konusunda ciddi verimlilik artışı vaat eden ve personel giderlerini azaltmayı hedefleyen bu dönüşümün en etkin şekilde nasıl yönetileceği ise satış odaklı şirketlerin en önemli başarı faktörlerinden biri olacak. Bu global ihtiyaca odaklanan OCTAPULL, dünyada ilk olarak Uzaktan Kanal Yönetimi üzerine uzmanlaşan VCaaS (Video Conferencing as a Service) çözümü Octapull Pro ile şirketlerin dijital dönüşümünü eksiksiz olarak tek bir platformda gerçekleştirebilmelerini sağlıyor.

Kurumlar OCTAPULL Pro ile dijital görüşmelerinin planlaması, performans değerlendirmesi, etkinlik ölçümü ve sahadan geri bildirim gibi olmazsa olmaz satış yönetimi fonksiyonlarını video konferans uygulaması üzerinden gerçekleştirebiliyorlar. İngilizce ve Türkçe başta olmak üzere 6 dil desteğine sahip platform ile istendiğinde veriler şirketin kendi sunucusunda da saklanabiliyor. Octapull Pro ile dijital dönüşümün en önemli adımı, sahanın ekiplerin ayağına getirilmiş olması. Bu özellikleri ile OCTAPULL Pro, dünyanın ilk Uzaktan Kanal Yönetimi (Distant Channel Management – DCM) uygulaması olarak kullanıma sunuluyor.

Online görüşme ve video konferans platformu: OctaMeet

Bireyler ve şirketler arasındaki uzaktan çalışma ve iletişimi daha kolay hale getirmek amacıyla geliştirilen video konferans platformu OctaMeet, 6 dilde destek verirken isteyenler için Türkçe müşteri desteği de barındırıyor.

OctaMeet, kullanıcılarına 100 kişiye kadar çıkabilen toplantılarda kesintisiz 30 saatlik görüşme ve birebir toplantılarda ise sınırsız görüşme imkanı sağlıyor. Uygulamada toplantı kaydetme özelliğinin yanı sıra 1 GB’lık depolama alanıyla kullanıcı bilgileri bulut teknolojisi ile internet üzerinde saklanabiliyor. OctaMeet kullanıcıları uygulama üzerinden webinar düzenleyebiliyor, kaydettikleri webinarları daha geniş kitlelere ulaştırabiliyorlar. Piyasadaki diğer video konferans uygulamalarının avantajlı paketlerini yıllık taahhüt ile kullanıcılarına sunduğu pazarda, OCTAPULL tüm avantajlarını piyasaya göre rekabetçi fiyatlarla ve yıllık taahhüt olmadan sunuyor. Aylık ücretlendirme modeliyle hizmet veren OCTAPULL, kullanıcılarına diledikleri zaman herhangi bir cayma bedeli ödemeden abonelikten ayrılma özgürlüğü sunuyor.
OctaMeet’in rakiplerinden ayrıştığı bir başka nokta sınırsız toplantı odası oluşturabilme imkanı. OctaMeet kullanıcıları, belirli ekipleri ve kontakları ile yapacağı toplantıları organize etmek yerine bu ekipler için özel odalar yaratarak (örn: yönetim toplantıları; satış ekibi odası…) istedikleri zaman bu odalarda görüşmelerini gerçekleştirebiliyorlar.

Ford, F-150 Lightning elektrikli kamyonetin üretim kapasitesini iki katına çıkarmayı hedefliyor

Ford, hafta başında yaptığı açıklamada, F-150 Lightning elektrikli kamyonetin üretim kapasitesini yılda 150.000 adet ile iki katına çıkarmayı hedeflediğini açıkladı.

Şirket, Aralık 2021’de ön siparişleri 200.000 adetle sınırladığını duyurmuş ve CEO Jim Farley, elektrikli araçlara çok fazla ön sipariş geldiğini belirtmişti. Michigan, Dearborn’daki Rouge Elektrikli Araç Merkezi’nde F-150 Lightning elektrikli kamyonet üretimi yapan Ford, artan müşteri talebini karşılamak için kamyonetin üretim kapasitesini yılda 150.000 araca çıkarmayı planladığını açıkladı.

Ford, üretim potansiyelini artırmak için üretimi hızlandırmanın yollarını bulmaya çalışıyor. Şirket, üretim, satın alma, strateji, ürün geliştirme ve kapasite planlamasından oluşan küçük bir çalışan ekibi oluşturduğunu söyledi.

Ford ayrıca, 6 Ocak Perşembe günü, ilk rezervasyon sahiplerinin siparişlerini oluşturabileceğini söyledi. Diğer rezervasyon sahipleri de önümüzdeki birkaç ay içinde siparişlerini vermek üzere aşamalar halinde bilgilendirilecek.

F-150 Lightning teslimatları 2022 baharda başlıyor

Ford, F-150 Lightning’in şu anda perakende ve ticari müşteriler için seri üretime geçmeden önce son ön yapım aşamasında olduğunu ve teslimatların bu baharda başlayacağını bildirdi. 2022 F-150 Lightning kamyonet, mevcut herhangi bir vergi teşvikinden önce 39.974 dolar başlangıç liste fiyatıyla müşterilerle buluşacak.

Ford geçtiğimiz günlerde Mustang Mach-E’nin üretimini üç katına çıkararak 2023 yılına kadar yılda 200.000 adede ulaşacağını belirtmişti. 2021’in son günlerinde New York City İdari Hizmetler Departmanı (DCAS), kolluk kuvvetleri ve acil müdahale çalışanları tarafından kullanılmak üzere 184 adet tam elektrikli Ford Mustang Mach-E sipariş ettiğini duyurmuştu. Ford, önümüzdeki 24 ay içinde yılda 600.000 akülü elektrikli araç üretecek küresel kapasiteye sahip olacağını iddia ediyor.

Twitter, 1.05 milyar dolarlık mobil reklam platformu MoPub satışını tamamladı

Twitter, geçtiğimiz kim ayında mobil reklam platformu MoPub‘ı 1.05 milyar dolar nakit karşılığında AppLovin‘e sattığını açıklamıştı. Anlaşma ilk olarak Ekim 2021’de Twitter’ın 2023 yılına kadar gelirini ikiye katlayarak 7.5 milyar dolar gelire ulaşma planını açıklamasının ardından duyurulmuştu. Satın almanın 2022’nin başlarında tamamlanması bekleniyordu. İki şirket arasındaki anlaşma bugün kesin olarak tamamlandı.

AppLovin, son 10 yıldır, MAX ve AppDiscovery dahil olmak üzere mobil uygulama geliştiricilerinin işlerini büyütmelerine yardımcı olacak araçlar geliştiren mobil oyun ve pazarlama üreticisidir. MoPub’ın temel özellikleriyle birlikte MAX, büyümeyi daha da hızlandıracak ve uygulama yayıncıları için verimliliği artırırken reklamverenlere genişletilmiş erişim ve pazar açısından verimli fiyatlandırma sağlayacak. Birleşik platformun 2023 yılına kadar yıllık 15 milyar dolardan fazla reklamveren harcamasını işlemesi bekleniyor.

MoPub, Twitter’ın 2020’de yıllık yaklaşık 188 milyon dolar gelir elde etmesine yardımcı olmuştu. Ancak şirket, hızlandırılmış ürün geliştirme sayesinde işinin diğer alanlarını geliştirmede artık daha fazla potansiyel görüyor. Spesifik olarak kaynaklarını performansa dayalı reklamlara, KOBİ’lere ve ticarete yönlendirdiğini söyleyen Twitter, sahip olduğu ve işlettiği ürünlerin geliştirilmesini ilerletmeyi planlıyor.

Eski Twitter CEO’su Jack Dorsey, Ekim 2021’de yaptığı açıklamada, satın alma işleminin Twitter’ın uzun vadeli büyüme için konumlandıran ve kamuya açık sohbete en iyi şekilde hizmet eden temel ürünlere yatırım yapma yeteneğini hızlandırdığını söylemişti.

AppLovin’in Kurucu Ortağı ve CEO’su Adam Foroughi, bu birleşik platformun gücünün günümüz pazarında benzersiz olacağına inandığını söyledi.

Şirketlere dijital sıra yönetimi sunan yerli teknoloji: Queeme

Yeni nesil dijital müşteri deneyimi çözümleri sunan Queeme, geliştirdiği teknolojilerle müşteriyi uçtan uca tanıyacak veri değerlendirme setleri üzerinden şirketlere hizmet veriyor.

Öncelikli olarak finans, sağlık, ulaşım, etkinlik, organizasyon, gıda, perakende ve alışveriş sektörlerindeki müşterilerin deneyimi dijitalleştiren girişim, ürün ve hizmet alma sürecinde müşteriyi tanımada kayıplar yaşanmasının da önüne geçiyor.

Dijital sıra yönetimi

Geliştirdiği çözümlere, tüketicilerin ürün ve hizmet alırken kaybolan zamanlarını onlara geri kazandırarak sıra beklemeyi ortadan kaldıran teknolojilerle başlayan Queeme; dijital sıra yönetimini, müşteri tanıma algoritmaları ve deneyim performansı ölçümleriyle zenginleştirerek; normalde kayıp olabilecek her türlü deneyimden akıllı veri elde edilmesini sağlıyor. Bu sayede şirketler, dijital ürün satışı ve gel-al servisler de dahil olmak üzere hizmet/satış/mağaza deneyimi yaşayan tüketicilerinin yaşam döngüsünü de dijital arayüzler üzerinden takip etme imkanı elde ediyor.

Şirketler ve müşterilerine, temassız işlem deneyimi ve altyapısıyla zaman ve hız kazandıran Queeme’nin Kurucusu Ersoy Soyer, müşterisini tanıyan ve isteklerini doğru anlayan şirketlerin daima ayakta kalacağını iletirken, ‘Queeme ile şirketler ve müşterilerine entegre çözümler sağlamaya odaklandık. İlk çözümümüz dijital sıra yönetiminde, mağaza/şube deneyimi yaşayacak tüketicilerin hibrit hayatlarının alışveriş deneyimlerini yaşamalarını sağlayarak müşteri memnuniyet seviyesini bir üst noktaya taşırken; şirketlerin de müşterinin fizikseldeki deneyimini dijitalle birleştirerek olası problemleri önceden değerlendirerek çözebilme noktasında değerli bir alan yarattık’ görüşünü belirtiyor.

Şirketlerin müşteri deneyimi artık Queeme’de

Android veya IOS işletim sistemli mobil uygulama üzerinden kullanılabilen Queeme içerisinde ‘anlaşmalı kurumlar’ alanıyla, tüketicilerin en yakın lokasyondaki hizmet sağlayıcıya ulaşmasına olanak tanıyor. Kullanıcılar, hizmet almak istedikleri işletme/kurumu seçerek tek tuşla dijitalde sıra alabiliyor, sıraya girerek deneyimleyebilecek her türlü etkinlik, konser ve programı takip edebiliyor; ya da gitmek istedikleri restorandan daha gitmeden yemek siparişi verebiliyorlar. Tüketiciler Queeme üzerinden anlık bildirimlerle hizmetin ne zaman sunulacağını yönergelerle telefonlarından izleyebilirken, anlaşmalı kurumlar da hibrit servis deneyimini de verilerle takip etme imkanı buluyor.

Mobil uygulaması ile şirketleri kendi platformuna da taşıyan Queeme, ilk çözümü dijital sıra yönetiminden sonra tek bir platform üzerinden şirketlerin farklı dijital çözümlere dair hizmet almasını sağlamaya da hazırlanıyor.